Menü Kapat

Bir Efsanenin Hikayesi

Çeşitli kaynaklarda çok defalar gördüğünüz bir hikayeyi, bu defa birinci ağızdan dinliyoruz. 17 Mayıs 1942 tarihli Vatan gazetesinde Zeki Rıza Sporel birinci takıma giriş ve kaptanlık hikayesini anlatıyor. Küçük yaşta Fenerbahçe’ye dahil olan ve senelerce formasını çıkartmayan bir adamın, bir efsanenin hikayesi…

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


Üçüncü Takımdan Kaptanlığa

Fenerbahçe üçüncü takımında oynuyordum. Kulübe karşı öyle bir bağlılığımız vardı ki, Sarı-Lacivert formayı giyerek sahaya çıktığımız zaman içimizde, bir sevinçle beraber, o renkleri hakkıyla müdafaa edememek korkusu da vardı. Bu heyecan içinde daha maçtan birkaç gün evvel, uykularımız kaçar, o formayı giyeceğimiz günü beklerdik.

Birinci takımdan yedi sekiz kişi ayrılarak diğer bir kulübü tesis etmişlerdi. Bunların başında Otomobil Nuri, Bekir bulunuyordu. Bu sırada askerî mektepte idim. O hafta da Anadolu ile maçımız vardı. Burhan Felek’in idare ettiği Anadolu da çok kuvvetli idi.

Fenerbahçe birinci takımında yer alacağım aklıma bile gelmiyordu. Arkadaşlarım bana bir mektup getirdiler. Bu mektupta Anadolu’ya karşı birinci takımda oynayacağım bildiriliyordu. Mektubu okurken kendimden geçmiştim. Büyük bir heyecan içinde idim. Bununla beraber sevincime de payan yoktu.

Maç günü idi. Sol açık oynayacaktım. Biz sahaya çıktığımız zaman rakiplerimiz evvela bize bir çocuk nazarıyla baktılar. Herkes Anadolu’nun maçı büyük bir farkla kazanacağına muhakkak nazarıyla bakıyordu.

Burhan Felek, Elkatip Mustafa ile çoluk çocukla çelik çomak mı oynayacağız diye alay ediyor, fotoğrafçılar bizim takımın resmini almak lüzumunu bile hissetmiyorlardı. Fakat…

O çocuklar, Anadolu’yu büyük bir farkla yendiler. Gollerden dört tanesini de ben yaptım. İşte ondan sonra Fenerbahçe birinci takımında yer aldım.

Ben üçüncü takımda merkez muhacim oynuyordum. Bu mevkide daha ziyade muvaffak olduğumu gören arkadaşlarımız çok geçmeden beni merkez muhacimde oynatmaya başladılar.

Benden evvel takım kaptanı merhum Galip’di. Fakat Galip kulübün her şeyi idi. Başka sahalarda da çalışıyordu. Onun içindir ki Galip bana takım kaptanlığını da terk etti ve futbolu bıraktığım güne kadar da bu şerefli vazifeyi başarabilmek için çalıştım.

Zeki Rıza Sporel / Bir Efsanenin Hikayesi

Bir Cevap Yazın