Fenerbahçe’nin Puşkaş lakaplı oyuncusu Ergun Öztuna, transferinden hemen sonra Fenerbahçe dergisinde Necati Bilgiç’e bir röportaj vermişti. Efsane oyuncumuza bir selam gönderiyor, sizleri bu yazıyla baş başa bırakıyoruz.
Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu
Bilmediğiniz Tarafları ile Fenerbahçeliler
Ergun Öztuna
“Eskiden beri Fenerbahçe’yi çok severdim, fakat bu son Ankara seyahatine katıldıktan sonra gerek idareciler, gerekse oyunculardan gördüğüm yakınlık üzerine onlara büsbütün bağlandım.”
Bu sözleri 17 yaşındaki yeni ve müstait futbolcumuz Ergun Öztuna söylüyordu. Fenerbahçe’nin ailece hayranı ve eskiden beri sempatizanı olmakla beraber, kulübümüze yeni iltihak eden çiçeği burnunda Fenerbahçeli Ergun’u, Ankara dönüşü M.Paşa Stadı’nda Dünya Kupası güreş müsabakalarını takip ederken yakaladım. 1.68 metre boyunda 66 kilo ağırlığında koyu kumral, ela gözlü ve çok neşeli bir genç olan Ergun, Fenerbahçe’ye girdiğinden dolayı sonsuz bir sevinç duymaktaydı. Bizim konuşmamız sırasında oraya gelen ve transfer için ne kadar para aldığını soran bir gazeteciye verdiği cevabı bildirmekle de bunu ispat etmek kolay :
“Malî işlerle alakadar değilim, Fenerbahçe’ye girdim ve bu bana kâfî…”
Uşak-İzmir-İstanbul
Ergun 1938 yılının 15 Ekim’inde Uşak’ta doğmuş. Fakat -herkesin aksine- aynı tarih nüfus idaresine 1937 olarak kaydedilmiş. Futbola her genç gibi okul sıralarında iken, mahalle aralarında bez ve kağıt toplar kovalayarak başlamış. 1953 senesinde İzmir’de bulunduğu ve İzmir genç karması için oyuncu istedikleri sırada Sait Altınordu’nun çalışmalarına katılmış. O sene arkadaşları arasında top takibi, iki ayakla topa vuruşları ve kafalı oyunu ile dikkati çeken Ergun, İzmir karmasında çok güzel oyunlar çıkardığı halde, yaş ve bünyesinin küçüklüğü yüzünden milli takıma dahil edilmemişti. Fakat Karşıyakalı idareciler bu genci o yıl birinci takıma koymakla değerini takdir etmekte gecikmediler. Ergun çok sevdiği Ay-Yıldızlı formaya, müteakip iki yıl, İtalya ve Macaristan’da yapılan genç milli takımlar turnuvalarına katılmakla kavuştu. Ergun bu maçlar sırasında 4 defa genç milli takıma dahil olmuştur.
Sempatik futbolcumuz suallerimi neşeli bir ifade ile cevaplandırırken, efendiliğini ve terbiyesini her haliyle belli etti.
- En çok heyecan duyduğun maç?
- Futbola yeni başladığım sırada İstanbul-İzmir genç takımlar maçında çok heyecan duymuştum (Bu maçı 1-0 İzmir kazanmıştı) Son defa İzmir-Budapeşte maçlarının ilkine çıkarken de bacaklarım titriyordu.
İlimle Futbolun Sonu Yoktur
Ergun İstanbul’a gelirken bütün ailesini, annesi, amcası, ağabeyi ve iki kız kardeşini de peşinde sürüklemektedir. Öztuna ailesi Kadıköy’e yerleşerek 11. sınıfta bulunan Ergun’un tahsilini tamamlamasına ve muntazam bir hayat yaşamasına yardım edeceklerdir.
Fuboldaki ideali “Fenerbahçe ve Milli takımda oynamak” olan Ergun, “İlimle futbolun sonu yoktur. Bu âlem içinde ne kadar sivrilebilirsem oraya yükselmek için gayret edeceğim” diyor. Hayattaki gayesi de Yüksek Ticaret Okulu’nu bitirerek iyi bir ticarethane açmakmış. (Nedense memuriyetten çok şikayetçi)
Ergun da Lefter’in hayranlarından. “Lefter gibi bir fubolcu olmak isterim” diyor. Diğer beğendiği sporcular, Fenerbahçe ve Karşıyakalı arkadaşları ile Recep, Metin ve Turgay imiş. Yabancılardan Koçsis, D.Santos, Ockwirk ve Matthews’i beğeniyor.
Seyahatleri sırasında İtalya, Macaristan, Avusturya ve İsviçre’yi gören Ergun en fazla İtalya’yı beğenmiş.
Zevklerine gelince: Yemek tefrik etmezmiş. Her türlü tatlıyı, meyvelerden portakal ve elmayı, filmlerden polisiye ve macera filmlerini, artistlerden Audrey Hepburn ve Gregory Peck’i, kitaplardan kendi çağındakilerin hoşlandığı tarihi ve sürükleyici macera romanlarını seviyor. Henüz küçük olduğu için beğendiği tipi ne biz sorduk, ne o buna yanaştı.
Ergun, çok çabuk sukunet bulmasına rağmen, çabuk kızmasını beğenmiyor. Sözünde durmayanlara çok sinirleniyor.
- Uğura inanır mısın?
- Sahaya çıkarken nazarlık takmayı adet edinmişim.
- Unutamadığın golün?
- Geçen sene İzmir’de Karşıyaka’nın Karagücü’nü 3-2 yendiği maçta attığım iki golü -güzel bir şekilde yapıldıkları için- hâlâ unutamam.
- Son bir sual. Almanya ile yapacağımız amatör milli takımlar maçının neticesi için ne diyorsun?
Amatör milli takım namzedi Ergun pek nikbin görünmemekle beraber şu cevabı verdi :
- Almanlar uzun zamandan beri ve iyi bir şekilde hazırlandılar ve maçlar yaptılar. Bizler yeni bir araya geliyoruz. İnşallah güzel bir netice alırız.
Biz de aynı şeyi temenni ettik.
Röportaj : NE-BİL