Menü Kapat

Münir Nureddin Selçuk

Münir Nureddin Selçuk

Türk spor tarihi gerçek bir hazine… Ve bu hazinenin içinde hiç ummadığınız insanlar var. Münir Nureddin Selçuk da onlardan biri… Bir diğer hazine olan ve kıymeti ölçülemeyecek kadar büyük hatıralar bırakan Bedri Gürsoy yazmaya, Tuncay Yavuz da onun yazdıklarını aktarmaya devam ediyor. Karşınızda Fenerbahçeli futbolcu Münir Nureddin Bey. Bu arada kendisi resimde en önde, soldan ikinci sırada…

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


Bugünün Eşsiz Musiki Sanatkarı Vaktiyle Teknik Bir Futbolcu idi!

Futbolcu portreleri yazılarımda eski ve yeni birçok futbolcuları sıralarken, bu arada Fenerbahçeli eski futbolcu Münir Nureddin’i de hatırlamak lazımdır.

Her bir kelimeyi binbir ahengin ilahi güzelliğiyle süsleyip söyleyen, bugünün tam manasiyle popüler ses üstadı, vaktiyle Fenerbahçe Spor Kulübü’nün birinci futbol takımında sağaçık idi. Bunu çok kimse bilmez. Zira Münir, futbolu uzun müddet oynamadı. Onu var kuvvetiyle çeken musiki alemine daldı.

Bugün de denizcilik ve tenis sporları ile meşgul olan Münir Nureddin der ki:

“Sporun çok faydasını gördüm. Bugüne kadar vücudumun formunu bu sayede muhafaza ettim. Sesimin bir takım hançere ve nefes hususiyetlerini, ciğerimin sağlamlığını spor sayesinde kuvvetlendirdim ve nihayet senelerdir bu uğurda çok yorucu didinmelere, uğraşmalara, spor yaptığımdan dolayı mukavemet gösterebildim.”

Oyun Tarzı, Hususiyetleri, Meziyetleri ve Noksanları

Tertemiz kıyafetiyle futbol sahasına çıkardı. İnce teknik bir oyuncu idi. Spor terbiyesi fevkalade kuvvetli idi. Kasti olarak bir hata yaptığını, bir oyuncuya çarptığını, hakeme karşı geldiğini kimse görmemiştir. Çekingen, adeta tenis oynar gibi nazik bir oyun tarzı vardı. (Çamurlu havalarda, yirmi bir oyuncunun üstü başı çamur içinde maçtan çıktığını, yalnız Münir’in tertemiz kıyafetini muhafaza ettiğini gördük.) Arkadaşlarına ileri geri yerden ve havadan ve zamanında güzel paslar verirdi. En büyük meziyeti – o zamanın açıkları için büyük maharet sayılan – top şandellemeleri idi. Kalenin tam önüne tehlikeli ve ani ortalamalar yapardı. Ayak çalımları da yerinde idi. Hasım oyuncusunun önünden topu ileri fırlatıp ve o oyuncuyu koşarak geçip  topu kapmaları ve sürmeleri meşhurdu. Sürati ve nefesi de mükemmeldi.

Maçlarda pek enerjik değildi. Sol ayağı zayıftı. Deplasmanı yoktu. Kafa vuruşları noksandı. Hele sıkı gelen toplara kabil değil kafa ile vurmazdı. Bunun sebebini soranlara şu esprili cevabı verirdi: “Sert gelen toplara kafa vurmanın iki mahsuru ve benim için tehlikesi vardır. Bir kere tabiidir ki sıkı sadme ile dimağ sarsılır, dolayısıyla hançerem titrer, oradaki ses tellerim bozulabilir. Sonra da sıkı gelen şutlara kafa vuruşu yapılırsa insanın saçları çabuk dökülürmüş.” (Bugün Münir Nureddin’in sesinin hiç bozulmadığına ve hala başında parlak siyah saçlarının mevcut olduğuna bakılırsa bu kanaatinde, bu eski sporcumuzun tamamiyle hakkı varmış.)

Münir Nureddin kulübünü çok severdi ve bugün de çok sever. Koyu ve candan bir Fenerbahçelidir. Eski kulüp arkadaşlarına karşı sarsılmaz bir samimiyet ve muhabbet gösterir.

Münir Nureddin Fenerbahçeli olduğu için daima iftihar eder. Fenerbahçeliler de Münir Nureddin Fenerbahçeli olduğu için övünürler. Halk da bu kıymetli musiki sanatkarımızın aynı zamanda sporcu olduğunu öğrenerek onu bir kat daha takdir etsin.

Bedri Gürsoy / Münir Nureddin Selçuk

Bir Cevap Yazın