Menü Kapat

Fenerbahçe’nin Konseri

Öz Fenerbahçe dergisinden muhteşem bir yazı daha… 24 Ağustos 1950 tarihinde, Türkiye Şampiyonu Fenerbahçe için düzenlenen konserde birbirinden ünlü isimler sahne almış ve Fenerbahçeli sanatçılar, sayıca Galatasaraylı ile Beşiktaşlı sanatçıların toplamından daha fazla çıkmış. Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin konseri ve muhteşem hatıralar…

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


Fenerbahçe’nin Konserinde Birkaç Saat

24 Ağustos Perşembe akşamı Açıkhava tiyatrosunda verilen Türk musikisi konseri misafirlere zarif ve zevkli bir gece geçirtti.

Perşembe gecesi Açıkhava Tiyatrosu’nda Fenerbahçe kulübü yararına tertip edilen konser münasebetiyle 20’ye yakın saz ve ses sanatkarını – tabir caizse- birbirlerinden habersiz yakaladım. Bir taraftan gecenin hatırası olarak saklayabileceğiniz resimlerini çekerken diğer taraftan da, sevdikleri kulüpleri ve oyuncuları sordum.

Öyle ya, Hamiyet Yüceses’in kilosunu ve boyunu merak eden okuyucular olur da sevdiği futbolcuyu ve tuttuğu kulübü öğrenmek isteyen kimse bulunur mu?

Doğrusu bunu ben de çok merak ediyordum. Daha pek erken saatte kuliste mecmuamız sahibi Cihat Arman‘la buluştuğumuz zaman ilk önce üstad Münir Nurettin’i gördük. Yüksek sanatkarın hangi kulübü tuttuğu malûm… Tabii Fenerbahçe, üstelik üstad Fenerbahçeli oluşunu teyit eder mahiyette kravatını bile sarı-lacivert intihap etmişti.

Nasıl da belli oluyor aşırı kulüpçüler diyeceksiniz. İşte Ahmet Üstün baştan aşağı siyah beyaz giyinmişti.

Sevimli sanatkar sualimiz karşısında şöyle bir etrafa baktı:

  • Vallahi ben bütün kulüpleri severim. Yalnız diğerlerinden farklı olarak biraz Beşiktaş’ı…

Bu sırada Ahmet Üstün, Münir Nurettin’e “Vay hocam! Nasılsınız?” sualiyle yanımızdan ayrıldı. Elimi öptüğünü gördük. Münir Nurettin de Ahmet Üstün’ün sırtını okşayarak şöyle dedi : “Sen artık görmeyeli büyümüşsün”

İşte şimdi de kahramanlık türküleri okuyucu Mustafa Çağlar’la karşı karşıyayız. Sualimizi gayet sakin olarak dinledi ve coştu. (Hani o gazellerinde olduğu gibi)

  • Ne diyorsunuz Allah aşkına? Bu ne biçim sual? Benim Fenerbahçeli olduğumu bilmeyen var mı? İsterseniz hüviyetimi göstereyim. Hey gidi günler hey.. Biz Fenerbahçe kulübünde az mı sabahladık?
  • Peki ya sevdiğiniz futbolcular?
  • Hepsi evet tereddütsüz bütün Fenerbahçeliler.

Daha Mustafa Çağlar’la konuşmamızı bitirmeden bayan Rikkat Uyanık’la karşılaştık. Değerli okuyucumuz diyor ki :

  • Çocuklarım Fenerbahçe hastasıdır, ben de onların hastasıyım! Binaenaleyh Fenerbahçeliyim. Başta Cihat olmak üzere bütün Fenerbahçelileri severim.

Bakınız sayın okuyucular, biricik fasıl okuyucumuz Can Akşit göğsünü kabartarak “Fenerbahçeliyim” dedikten sonra neler söylüyor:

  • Fenerbahçelileri asaletlerine, temiz karakterli oluşlarına binaen çok sever ve iftihar ederim.

Yetmez mi, diyeceksiniz? Fakat Can Akşit Fenerbahçelilerin daha bir çok meziyetlerini sayıp döktü, onları burda bu satırlara sığdırmaya imkan yok.

Zehra Bilir (Ha bu diyar) şarkısını okuyarak aramıza girdi, konuşma arasında mütemadiyen:

Tiridine bandım
Bedava mı sandın?
Para verip aldım
şarkısını mırıldandı.

Kıymetli sanatkar:

  • Ah siz gazeteciler insanı hiç boş bırakmazsınız, diye lafa girizgah yaptıktan sonra : Evvelden koyu Fenerbahçeli idim, fakat oğlumu Galatasaray’a yazdırınca, zoraki Galatasaraylı oldum. Kar, fırtına, tipi dinlemem, hiçbir maçı kaçırmam. Futbolculardan Galatasaraylı olmama rağmen, biraz evvel, Osman Nihad’ın takdim ettiği Fenerbahçeli santrfor! Cihat’ı çok beğenirim. Bunu bilhassa böyle yazın.

Suzan Güven ismini unutabiliriz veya yanlış yazabiliriz telaşına kapılmış:

  • Allah aşkına yazın. Suzan Güven küçükten beri Fenerbahçeli imiş yazın, diyor.

Bu gece de Hamiyet’i bekleye bekleye bir hal olduk… Bermutad daha soluk almadan ilk önce objektifimizi sonra sualimizi tevcih ettik.

  • Ben futboldan ne anlarım, ne seyrederim. Mamafih bütün kulüpleri severim. Size isim söylesem, söylemediklerimin hatırı kalır…

Bu sırada konuşmalarımızı dinleyen Cihat Arman’ı Hamiyet’e tanıtmaya kalktılar. Fakat Cihat daha evvel davranarak “Evet, Fenerbahçeli Cihat. 52 kiloda güreşiyorum” dedi.

Biz gülüşürken Hamiyet:

  • Gerçi ben maçlara gitmem dedim amma, ara sıra tebdili kıyafet eder de giderim ve müsaadenizle kimin ne olduğunu bilirim…

Biraz sonra da, şirin sanatkar, Mefharet Yıldırım Fenerbahçeli olduğunu söylerken içimden “Garanti biz rekoru kırdık” diyordum. Mefharet Yıldırım ayrıca B.J.K.’dan Faruk’u beğeniyormuş. Çünkü Faruk amcazadesi imiş.

Müzeyyen Senar geldiği zaman vakit gece yarısını geçiyordu.

  • Durun ayol… Çakır’dan geliyoruz, diyerek arzı endam etti.

Şahane bir gece elbisesi giymişti.

  • Siz sormadan ben söyleyeyim. Bal gibi Galatasaraylıyım dedi. Maçlara pek seyrek giderim.

Bu esnada resim çekilirken, Cihat Müzeyyen’e takılıyordu :

  • Com bien plastre

Müzeyyen de o şakrak sesiyle ve verdiği pozunu bozmamaya uğraşarak :

  • Dur ayol Cihat. Kendini Roma’da mı sandın?

İşte sayın okuyucular ses ve saz sanatkarlarının bir resmigeçidi diyebileceğimiz bu konser Müzeyyen Senar’ın şarkılarıyla biterken 6 okuyucunun Fenerbahçeli, 3’ünün Galatasaraylı ve birinin Beşiktaşlı olduğunu öğrendik.

Fenerbahçe 6’ya karşı 4 sayıyla Beşiktaş-Galatasaray muhtelitini ekarte etmiş oldu.

İsmet Gümüşdere / Öz Fenerbahçe – 28 Ağustos 1950 (Fenerbahçe’nin Konserinde Birkaç Saat)


Perşembe gecesi Açıkhava tiyatrosundaki Fenerbahçe’nin büyük konserinden muhtelif resimler:

Can Akşit, Necdet Gezen’e Fenerbahçe’nin asaletinden bahsederken Mualla Yakar da kulak misafiri oluyor. Gecenin en yüksek sanatkarı Zehra Bilir’in hoş bir pozu, Üstad Münir Nurettin arkadaşımız Osman Nihad’la konuşurken Sadi Işılay da istirahat halinde. Müzeyyen Senar Işıl ise saçlarına tuvalet yaptırıyor, öğrendik ki bu resmi model olarak Paris’e gönderecekmiş. Kadınlar tuvaletle meşgul olurken Şerif İçli de ekmek peynire yatarak açlığını gideriyor. Hamiyet Yüceses “Çeşmi siyah”ı mı okuyayım diye düşünürken Osman Nihad’la Suzan Güven ne karar vereceğini bekliyorlar. Kulüp değiştiren Rikkat Uyanık bunun izahını yapmakta. Gecenin en güzel numarası Cihat Arman kulis arasında tambur çalıyor. Ahmet Üstün ve Mefharet Yıldırım’la Suzan Güven’in samimi bir pozları.

Bir Cevap Yazın