Menü Kapat

Şeref Turnuvasında Derbi Galibiyeti

1934 yılında düzenlenen Şeref turnuvasında derbi galibiyeti kazanan Fenerbahçe’yi ve ilgili maçı, dönemin meşhur dergisi Olimpiyat’ın 3 Kasım 1934 tarihli sayısından okuyalım…

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


Şeref Turnuvasının İlk Mühim Maçı

Fenerbahçe 1 – Galatasaray 0

Fenerbahçe galibiyeti ikinci devre başlar başlamaz yaptığı güzel bir sayı ile aldı

Cumhuriyetimizin on birinci yıl dönümüne tesadüf eden sevinçli gün : 29 Teşrinievvel Pazartesi

Beyazıt’tan Taksim’deki Cumhuriyet abidesine kadar uzayan büyük merasim bittikten sonra, merasimi seyre gelenlerden bir kısmı büyük kalabalığı yararak Taksim Stadı’na hücum ediyor.

Burada da : Fenerbahçe – Galatasaray maçı var…

Evvelce okuyucularımıza haber vermiştik : Hasılatı Beşiktaşlı merhum Şeref’in çocuklarına tahsis edilmek üzere Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray futbol birinci takımları arasında bir turnuva tertip edilmiştir.

İşte Taksim Stadı’ndaki Fenerbahçe-Galatasaray maçı bu turnuvanın ilk mühim müsabakasıdır.

Hatırlardadır ki, 1932/3 şilt şampiyonluğu için Fenerbahçe ile Galatasaray arasında yapılan son bir müsabakada, Galatasaray enerjik bir oyunla o gün çok fena oynayan Fenerbahçe’yi 1-0 yenmişti.

Aradan birkaç hafta geçmiş, lig maçları başlamış, Fenerbahçe’de ciddi çalışmalarla lig maçlarında önüne ilk çıkan takımları büyük bir farkla mağlup etmişti.

Bunun için Şeref turnuvasının Galatasaray-Fenerbahçe maçı da büyük bir alaka uyandırmış ve Taksim Stadı’na oldukça büyük bir kalabalık toplanmıştı.

Saat 15:30’da Fenerbahçe ve Galatasaray takımları alkışlar arasında sahaya çıktı. Atletizm Federasyonu Başkanı Burhan Bey’in merhum Şeref hakkındaki kısa bir hitabesinden ve ölünün hatırasına hürmeten bir dakika sükuttan sonra oyuna başlandı.

Hakem İstanbulspor’dan Adnan, yan hakemleri Hilal kulübünden Halit ve Mümtaz beylerdi.

Takımlar şu şekilde idi:

Fenerbahçe : Bedi, Yaşar, Fazıl, Cevat, Ali Rıza, Esat, Şaban, Fikret, Namık, Muzaffer, Niyazi

Galatasaray : Avni, Lütfü, Faruk, İbrahim, Nihat, Kadri, Danyal, Fazıl, Rasih, Şemsi, Necdet

İlk hücumu Fenerbahçe yaptı ve bu akın Galatasaray müdafaasında kırıldı. Bundan sonra Galatasaraylılar mukabil hücuma geçtiler. Ve artık iki taraf arasında karşılıklı akınlar başladı.

Ancak iki tarafın yaptığı hücumlar neticesiz ve tazyikler tesirsizdi. Galatasaray müdafaasında bilhassa Faruk her tarafa yetişerek Fener muhacimlerinin hareketlerini tesirsiz bırakmakta en mühim amil oluyordu.

İki tarafın bu tesirsiz akınlarına rağmen, oyun tarzı hayli güzel ve zevk vericiydi. İki taraf da bazen, çoktan beri görmediğimiz güzel paslaşmalar yapıyordu.

Yirminci dakikada Galatasaray kalesi bir tehlike geçirdi ve Muzaffer’in sıkı bir şutu direği yalayarak autla neticelendi. Bu güzel şutuna rağmen Muzaffer, Fener akınlarının tesirsizliğinde Galatasaray müdafii Faruk kadar rol oyuyordu. Muzaffer çok hareketsizdi.

Galatasaray da daha fazla sağ açık Necdet vasıtasıyla hücum ediyor ve Fener’in sol müdafii çok kere hafif kalıyordu. Hatta bu müdafiin bir hatası bir gole mal olacaktı. Fazıl, Necdet’in ayağından kaptığı topu yanlış bir hareketle gene Necdet’e verdi, Necdet ortaladı, topu yakalayan Rasih sıkı bir şut çekti, top yan direği yalayarak aut oldu.

Yirmi beşinci dakikadan sonra oyun daha süratleşti ve iki tarafın hücumlarını da daha müessir bir şekil aldı. Galatasaray kalecisi, Namık’ın, daha sonra Fikret’in; Fener kalecisi de Necdet’in şutlarını müşkülatla kestiler.

Nihayet ilk devre, sayısız olarak bitti.

İkinci devre Galatasaray’ın bir akını ile başladı, fakat bu akın müdafaaya inmeden muavin hattında kesildi. Cevat’tan güzel bir pas alan Fener sağ açığı Niyazi ileri fırladı ve aut çizgisi hizasında topu ortaladı. Bu çok güzel bir şandeldi. Bu şandele güzellikle rekabet eden sol iç Fikret’in bir kafa vuruşu oldu. Her zaman görülmeyen bu vuruş, Galatasaray kalecisinin kımıldanmasına meydan bırakmadan Fenerbahçe’ye ilk ve son, aynı zamanda da galibiyet sayısını kazandırdı.

İlk dakikalarda yapılan bu gol Fener’in hızını arttırdı ve arası çok geçmeden gene çok müsait bir pas alan Niyazi ileri fırladı. Önündeki müdafii atlattı ve Avni ile karşı karşıya kaldı. Biraz becerikli bir hareket Fener’e ikinci sayıyı da kazandıracaktı. Fakat Niyazi topu, üzerine atılan Avni’nin göğsüne attı.

Bu sırada Lütfü ile Avni çarpıştılar ve Avni fena halde sakatlandı. Yerine ihtiyat kaleci Hızır geçti.

Avni’nin burun kemiğinin kırıldığını ve hastaneye kaldırıldığını sonradan öğrendik. Bu fedakar kalecimize geçmiş olsun der ve bir an evvel iyileşmesini dileriz.

Fener’in golü ve Avni’nin sakatlanması Galatasaraylılar, bilhassa Nihat’ı oldukça asabileştirdi. Bu asabiyet hakim oldukça Galatasaray’ın, Fenerbahçe’ye tefevvukuna maddeten imkan yoktu. Binaenaleyh Sarı-Kırmızılılar rastgele vuruşlarla oynamaya başladılar. Hakem de ilk devredeki kadar kolaylıkla idare edemiyor, mütereddit davranıyor, çaldığı kısa düdükler ekseri işitilmiyor ve karışıklıklara yol açıyordu. Bu yüzden ikinci devrenin büyük bir kısmı çok zevksiz oldu.

Oyunun bitmesine on dakika kala Galatasaray kendisini topladı ve hakimiyeti ele aldı. Beraberliğe yol açacak derecede Fener müdafaasını sıkıştırdı, fakat neticeyi değiştiremeden oyun bitti.

Fener takımından Muzaffer müstesna olmak üzere diğerleri fena oynamadılar. Galatasaray’a gelince Faruk yirmi iki oyuncunun en muvaffak olanı idi. Nihat silik, sağ muavin hafif, Rasih iyi, diğerleri vasattı.

Olimpiyat Dergisi / 3 Kasım 1934 – Şeref Turnuvasında Derbi Galibiyeti

Şeref Turnuvasında Derbi Galibiyeti

Bir Cevap Yazın