7 Ekim 1967 tarihinde 11 yaşındaki bir Fenerbahçeli vefat etti. Ertesi gün Milliyet gazetesinde bir ölüm ilanı yayınlandı. Gerçi ilanda herhangi bir son arzu görünmüyordu ama aynı gün oynanan ve Fenerbahçe’nin Galatasaray’ı 2-0 yendiği futbol maçının haberi, göz dolduran cinstendi. Önce vefat ilanını okuyalım, sonra da haberi…
Nur içinde yat, İsmail kardeşimiz…
İlan
“Merhum eczacı İbrahim Halil Onultan ve Nimet Onultan’ın, merhum General İsmail Berkok ve Zekiye Berkok’un torunları, Dr. Halil Onultan, Ecz. Suna Onultan, Ecz. Suna Onultan, Ecz. Meziyet Kadıgil, Dr. Suat Kadıgil’in, Cafer Berkok, Yük. Mühendis Ahmet Berkok, Suna Berkok, Janset Sami’nin, Hatice Güler’in, Feride Sakarya, Dr .Safiyettin Sakarya, Ecz. Şenol Sakarya’nın sevgili yeğenleri, Uğurhan ve Sırmahan Berkok’un çok kıymetli kardeşleri, Adalet Partisi Kadınlar Kolu ikinci başkanı Halenur Berkok ve Yük. Müh. Mehmet Jeba Berkok’un çok kıymetli evlatları küçük Fenerbahçeli İsmail Berkok korkunç hastalığın pençesinden kurtulamayarak 7 Ekim 1967 Cumartesi sabahı 11 yaşında hayata gözlerini kapamıştır. Pazar günü öğle namazını müteakip Şişli Camii’nden alınarak Zincirlikuyu kabristanına defnedilecektir. Sevimli yavruya mevla rahmet eyleye. / Kederli Ailesi“
Küçük Fenerbahçelinin Son Arzusu
İsmail Berkok 1956 Eylül’ünün 22’sinde gözlerini dünyaya açtığı zaman, babası Mehmet Jeba ve annesi Halenur en sevinçli günlerinden birini yaşamışlardı. İlerleyen yıllar İsmail’in dinamik bir sporcu olacağı ümidini veriyor, hele babası milli atlet Jeba, onu kendisi gibi dekatloncu yapmak istiyordu. “Sırım gibi” diyordu baba Berkok… Fakat amansız ecel, küçük İsmail’i ömrünün henüz on birinci baharında dünyadan ayıracaktı. Bu kara gün, Fenerbahçe-Galatasaray maçının arifesine rastlamış, İsmail’cik de “son arzu” olarak ölüm döşeğinde “Fenerbahçe’nin galibiyeti”ni söylemişti. Ve ertesi gün Fenerbahçe’nin soyunma odasında Sarı-Lacivertli futbolcular böyle bir “son arzu”yu yerine getirmenin mutluluğunu duyacaklardı. Bahtsız İsmail ebedi uykusunda müsterih uyuyabilirdi.
Ne şampiyonluk iddiası, ne puan düşüncesi, ne ezeli rekabet kamçılaması… Hiçbiri, hiçbiri değil… Fenerbahçe, Galatasaray karşısında bunlardan çok körpecik vücudu toprağa verilen ufacık bir Fenerbahçeli için oynamıştı. Eski milli atlet Jeba Berkok’un 11 yaşındaki bahtsız yavrusu İsmail, bir gece önce hayata gözlerini yumarken “Son arzum, yarınki maçı Fenerbahçe’nin kazanması” demişti. İşte maçtan sonra soyunma odasında birbirine sarılan Fenerbahçeli futbolcular “Küçük İsmail’in arzusunu yerine getirdik ya… Bu en büyük mutluluğumuz” diyorlardı.
Macar hoca Molnar ise, hepsini kucakladıktan sonra, gazetecilere döndü. Parmağıyla futbolcularını gösterdi: “İşte Fenerbahçe.. Yok bugün ben konuşmak… Var Fenerbahçe konuşmak…”
Galip / Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu
