Menü Kapat

Didi’nin Müzik Macerası

Kıymetli bir takipçimiz (Cemmboo @ Twitter), 9 Ocak 1974 tarihli “Hey” dergisinde yayınlanan bir röportajı göndermiş. Biz de seve seve sitemize taşımak istedik. Sami Başaran imzalı röportajın başrollerinde, Didi, Cemil Turan ve merhum Doruk Onatkut ile birlikte muhterem eşi ve orkestra arkadaşları var. Huzurlarınızda Didi’nin müzik macerası! Keyifli okumalar…

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


Sosyal Tesislerde

  • Şükrü ağabey, şu tuzluğu uzatsana…
  • Selahattin ayaklarını çek!
  • Hollandalıların “Sarı Fare Cruff’u varsa bizim de “Sarı Kedi”miz var. Haydi oğlum Adil, biraz ekmek ver bakalım.
  • İbrahim patatesleri de ye evladım…
  • Ender ağabey suuu!..

Sosyal tesislerdeki Fenerbahçe kampında sarı-lacivertli futbolcular yemek yiyorlar. Öte yandaki bir masada da Fenerbahçe gol motorunun en büyük dişlisi Cemil ve teknik direktör Didi oturuyorlar.

Didi, Cemil’e daha rahat nasıl gole gidebileceğini mi anlatıyor acaba?

Masada altı kişi daha var : Doruk Onatkut orkestrası elemanları…

Bas Bariton

Söze ilk olarak Doruk Onatkut başladı ve Didi ile ilgili bir anısını anlattı.

“Sosyal tesislerde ilk çalışmaya başladığımız zamanlardı. Didi0 ve Fenerbahçeli futbolcular toplu halde program seyrediyorlardı. Bir ara biz Latin Amerika melodilerinden pasajlar çalmaya başladık. Bir de ne görelim? Didi sahneye fırlayıp mikrofonu kapmaz mı? Biz çalmaya devam ederken Didi’nin sesine gidecek bir parça bulduk. Ama yine de düşünüyorduk. Acaba çaldığımız tondan şarkıya girebilecek miydi? Hepimiz merakla çalarken bir de ne görelim? Didi çaldığımızdan bir oktav aşağı şarkıya girmez mi? Şaşırdık kaldık. Hani laf aramızda dilini çok iyi bir bas bariton sesi var.”

Bu Kez Gol Değil Tercüme Yaptı

Didi’nin hemen yanında oturan Cemil’in gözü ne rakip kalecide, ne de karşı defansta…

Amacı gol atmak değil. Didi’nin ağzından çıkan sözleri anlaşılır hale getirmek.

Cemil, Didi’nin Tarzancasını çevire dursun, orkestra elemanlarından Ertuğrul Çayıroğlu da sempatik siyahinin söylediği İspanyolca kelimelerin Türkçe anlamlarını açıklıyor.

Müziko Latin

Didi anlatmaya başladı bile. Orkestra elemanları pürdikkat dinliyorlar.

Anlayamadıkları bir şey oldu mu sormak yok. Hemen Cemil’e çeviriyorlar bakışlarını.

“Var ben sevmek müzik Amerika Latin dinlemek ama az sevilmek Müziko Llatin Türkiye’de. Ben bilmek az müzik, dinlemek çok. Ben en çok bilmek “Yap Gol”, “At Pas”.

Doruk Onatkut’un gözleri Cemil’de.

Cemil “Bunda anlaşılmayacak bir şey yok” gibilerden bakıyor. Didi devam ediyor :

“Ben sevmek dinlemek müzik ama ben sevmek var galibiyet sonra müzik var daha çok sevmek”

9/8 Değil 4-3-3

Enstrümanlar sahnede duruyor. Notalar kafalardan silinmiş birkaç dakikalığına.

Didi müziği bıraktı, Doruk Onatkut ve arkadaşları antrenörlüğe başladılar. Fenerbahçe’nin taktiği üzerinde kafa yoruyorlar.

Doruk Onatkut “Bence Fenerbahçe’de gole en yakın ayaklar Cemil ve Osman olduğuna göre takım çift santrafor oynamalı” diyor.

Orkestranın basçısı Mehmet Horoz biraz fazla kötümser; “Deplasmanlarda fazla puan almak için ‘Majino Hattı’ kuracaksın” şeklinde açıklıyor düşüncelerini.

Baterist Aykan Karakaş “İçeride 4-1-2-3, dışarıda defansa dayalı bir taktik” diyor.

Solist Nilgün Onatkut “Bence sahada zarif hareketler olmalı, artistik şutlar atılmalı” görüşünde.

Orkestrada tenor, saksafon, piyano, flüt çalan ve şarkı söyleyen Ertuğrul Çayıroğlu’na göre en ideal düzen 4-3-3’e göre kurulurmuş.

Vurgulu sazlar çalan Rıfat Murtaza uğura pek inanmazmış ama “balık gole” inanıyormuş. Onun düşüncesi de şöyle : “Deplasmanlarda ‘Catenaccio’ sistemi oynatırım takımı. Oyun sonuna doğru bir de balık gol yakalarsak işte geldi iki puan.”

Didi ve Cemil kros yapmak için dışarıya çıkarlarken Doruk Onatkut ve arkadaşları da on beş dakikalık antrenörlüklerini unutmuşlar, yine müziğe dönmüşlerdi…

Sami Başaran / Didi’nin Müzik Macerası

Bir Cevap Yazın