Menü Kapat

Ankara’da Bir Fenerbahçe Kulübü

Ankara'da Bir Fenerbahçe Kulübü

Öz Fenerbahçe dergisinin ilk sayısında Alaaddin Baydar imzalı bir yazı, Ankara’da bir Fenerbahçe kulübü kurulduğunu yazıyor; kurucuları, idare heyetini, yapılacak faaliyetleri ve kulübün Fenerbahçe Spor Kulübü ile ilişkisini açıklıyordu. Bu güzel teşebbüsün haberi, bize tarihten çok ilginç bir bilgiyi de beraberinde getirdi. Meğer Hıncal Uluç’un babası Fuat Uluç Fenerbahçeli ve Ankara Fenerbahçeliler Kulübü’nün de kurucu üyesi imiş. Keyifli okumalar…

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


Ankara’da Fenerbahçe Kulübü Kuruldu

Ankara’da bulunan biz Fenerbahçeliler “Ankara Fenerbahçeliler Kulübü” adı ile içtimai ve sportif bir kulüp kurduk. Gayemiz daimi toplanabilecek bir lokal temin ederek hem aradaki tesanüdü kuvvetlendirmek ve hem de Fenerbahçeli gençlerin spor yapmalarını temin etmektir.

Müessisler soyadı esas alınmak üzere alfabe sırasıyla:

Arif Anıl (Belediye Reisi Muavini, Doktor), Alaaddin Baydar, Nasuhi Baydar, Kemali Beyazıt (Maraş Milletvekili), İhsan Ruhi Berent (Maden Tetkik Arama Genel Müdürü), Kemal Bora (Adliye Müfettişi), Sait Çelebi, Mecit Duruiz (İş Bankası Genel Müdürü), Müfit Elbir (S.K.F. Mağazası Sahibi), Nihat Esengin, Refik Kuntol (eski sol açık), Ragıp Ziya Mağden (eski sağ haf), Turhan Cemal (Devlet Demiryolları Cer Müfettişi), Niyazi Sel (eski sağ açık), Hasan Kamil Sporel (Zeki Rıza’nın ağabeyi, eski orta muhacim ve müdafi), Feridun Tokay (Gümrük ve İnhisarlar Zat İşleri Müdürü), Selahattin Görsem (eski mukavemet koşucusu), Ragıp Tüzün (Ankara Belediye Reisi), Yarbay Fuat Uluç, Nevzat Usberg’ten (eski sol açık) ibaret olup yirmi kişidir.

İdare heyeti intihabı da yapıldı. Reisliğe Nasuhi Baydar, umumi katipliğe İhsan Berent, umumi kaptanlığa Alaaddin Baydar, muhasebeci ve veznedarlığa Hasan Kamil Sporel ve Müfit Elbir tayin olundu. Müessis heyet ve idare heyetinin ilk muvaffakiyeti güzel bir konser temin etmek oldu. Yeni Sinema’da, şehrin en mümtaz tabakasının iştirak ettiği bu müsamere fevkalade oldu. Büyük muvaffakiyet kazanıldı. Gerek maddi ve gerek manevi bakımdan…

Müsamerenin tertip heyeti Nihat Esengin ve Kemal Tözem ve Sait Çelebi’den mürekkepti. Sanatkarlar konsere bilamenfaat iştirak etmek gibi Fenerbahçelilere karşı büyük bir jestte bulundular.

Kıymetli sanatkar Mithat Fenmen, Enver Kapelman, Nihat Esengin güzel parçalar çaldılar. Sevinç Tevs iştirakiyle Nihat Esengin’in kıymetli caz orkestrası, Nevin Arınık, Azize Tözem’in alaturka şarkı türküleri ve nihayet radyo temsil kolunun güzide artistlerinin oynadığı güzel bir piyesle bu bulunmaz geceye veda edildi. Müsamereden sonra seyirciler gerek sanatkarları ve gerekse belli başlı Fenerbahçelileri hep tebrik ediyorlardı.

İlk kuruluşta kulübe büyük menfaatler temin eden bu güzide sanatkarlarımıza ne kadar teşekkür edilse azdır.

İkinci ve en mühim işimiz bina aramak oluyor. Binanın Fenerbahçe’nin şerefiyle mütenasip olması bittabi en büyük emelimizdir. Bu sebeple kiranın fazlalığına ehemmiyet vermiyor, binanın her cihetçe mükemmel olmasını istiyoruz. Bulduğumuz kaloriferli, bahçe içinde, münferit iki güzel ev için neticeyi pek yakında alacağımızı ümit ediyoruz. Parke döşeli salonlarında bilardo, pinpon, bezik, ve briç gibi oyunlar oynanacağı gibi konferans ve konserler de verileceği şüphesizdir. Kulübün büfesi için daha şimdiden birçok müracaatlar olmaktadır.

Kulübün rengi sarı laciverttir. Rozeti aynen ana kulübünkine benzemekte yalnız dış dairenin beyaz kısmı üzerinde “Ankara Fenerbahçeliler Kulübü 1948” yazısı bulunmaktadır.

Daha lokal açılmadığı halde üç yüze yakın azamız bulunmakta, spor şubeleri faaliyete geçtiği zaman bunun iki üç bine yükseleceği faal aza tarafından temin edilmektedir. Amatör maron’a katiyen müsaade etmeyeceğiz. Nim profesyonellik denilen bu halin kulüp sevgisini, spor ahlakını, civanmertliğini berbat ettiği malumdur. Kulübümüz azası spordan bir menfaat aramayacak, sporu spor için yapacaktır.

Nizamnamemizdeki iki madde Fenerbahçe kulübümüzü doğrudan doğruya ilgilendirmektedir.

Biri: “Fenerbahçe kulübünün hüviyet varakasını ibraz edenler Ankara’da bulundukları müddetçe Fenerbahçeliler kulübünün de azası sayılırlar”

Diğeri: “Kulübün feshine karar verildiği takdirde kulübün bütün mal ve mülkleri İstanbul’daki Fenerbahçe kulübüne devredilir”

Görülüyor ki isimde ufak bir tebeddül olmakla beraber iki kulüp arasında bir fark yoktur. Fenerbahçe Spor Kulübü namının yalnız İstanbul’da kalması tensip edilmiştir. Şu ve bu düşünce ile…

Pek yakın bir istikbalde kulübün kendi malı bir binası ve spor sahaları olması emelimizdir. Bu olayı bütün Fenerbahçelilere ve Fenerbahçe’yi sevenlere tebşir ederim.

Yazan: Alaaddin Baydar (Eski Fenerbahçe ve Millî Takım Sağ İçi)

Ankara'da Bir Fenerbahçe Kulübü

Bir Cevap Yazın