Menü Kapat

Ruhi Sarıalp

Ruhi Sarıalp

13 Haziran 1949 tarihli Öz Fenerbahçe dergisinde Cem Atabeyoğlu’nun “İçimizden Biri” köşesinde konuk Fenerbahçe’nin atletizm efsanesi Ruhi Sarıalp olmuş. İkisi de nur içinde yatsın. Keyifli okumalar.

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


Ruhi Sarıalp

Olimpiyatlarda; atletizm sahasında Türk bayrağını ilk defa şeref direğine diktirten bu muzaffer çocuğumuzla ebediyete kadar iftihar edeceğiz.

1948 Londra Olimpiyatları, Türk atletizm tarihinde olduğu kadar Balkan atletizminde de büyük bir merhale teşkil eder. Bu Olimpiyatlarda; atletizmde ilk defa olarak bir Balkan devletinin, Türkiye’nin şanlı bayrağı şeref direğini süslemiştir. Atletizmde yükselen ilk bayrağımızla olduğu kadar; memleketimize bu büyük şerefi kazandıran muzaffer çocuğumuz Ruhi Sarıalp ile de ebediyete kadar iftihar edeceğiz.

Fenerbahçe’nin kıymetli çocuğu Sarıalp, 1924 yılında; Ege’nin şirin vilayeti Manisa’da dünyaya geldi. Eski Manisa noteri merhum Ali Rıza Sarıalp’in en küçük ve biricik erkek evladıdır. Ruhi’nin çocukluğu, büyük çiftliğin tabiî zenginlikleri arasında haşır neşir olmakla geçti. Daha o zamanlarda; en büyük zevki, akşamları babasının yüksek sesle okuduğu mitoloji kitaplarını hayran hayran dinlemekti. Olemp, Apollon, Zeus, Neptun gibi isimlere, daha çocukluktan büyük bir hayranlıkla bağlanmıştı. Sık sık deniz kenarına inerek, onların memleketi tarafına gözlerini diker ve doya doya ufukları seyrederdi…

Küçük Sarıalp ilk ve orta tahsilini Milas’ta yaptıktan sonra, içinde askerliğe karşı bir heves uyandı ve Konya’ya giderek Konya Askerî Lisesi’ne yazıldı.

Ruhi; atletizme karşı ilk alakayı, işte bu kıymetli kültür ocağının sıralarında talebe iken duydu. 1943 yılında, Konya’da yapılan Bölge Atletizm yarışmalarında; arkadaşlarının ısrarı ile mektebine belki de bir puan olsun kazandırabilmek ümidi ile girdi. Arkadaşları; uzun boyu, keskin hatlarla çizili çehresi, sarı saçları ve mavi gözleriyle tam bir Şimal adamını andırdığı için “Şimalli” derlerdi. O gün “Şimalli”yi uzun atlamaya teşvik ettiler. Ruhi, ayağına ilk defa geçirdiği çivili ayakkabılarla yaptığı ilk atlamada 5.96 metreye düşünce, kendisine olan itimadı arttı. Aynı gün, son atlayışında 6.23 metreyi bularak hem Konya birincisi Kemal’i (200 metre rekortmeni Kemal Aksur) geçmiş; hem de yeni bir Konya rekoru kırmıştı.

Bu derece onu büsbütün heyecanlandırdı. Aynı gün üç adım atlamayı da denedi. 13.98 metre atlayarak yeni bir Konya rekoru daha tesis etti.

Mektebine şampiyonada belki bir puancık kazandırabilmek ümidiyle müsabakalara zorla iştirak ettirilen Şimalli’nin kazandığı bu muvaffakiyetler bütün Konya’da, umumi bir hayret ve takdirkarlık uyandırmıştı. Aynı sene kendisini Konya’yı temsilen; Eskişehir’de yapılan Atletizm Grup Birincilikleri’ne gönderdiler. Sarıalp, bu müsabakalarda da üç adım rekortmeni Ömer Özkap’ı geçerek 14.14 metre ile grup birincisi oldu.

Nihayet 1944 senesinde, babasının arzusu ile Konya Askeri Lisesi’nden ayrılan Sarıalp, İstanbul’a gelerek Haydarpaşa Lisesi’ne yazıldı. O sene atletizm ile uğraşamadı. 1945’de küçük yaştan beri sevdiği Fenerbahçe’ye girerek yeniden çalışmalarına başladı. Aynı senenin 23 Eylül günü 14.77 metre ile Türkiye rekorunu kırdı fakat kuvvetli rakibi Güner Frik, hemen arkasından yaptığı atlamada 14.78 metreye düşerek bu rekoru yeniledi. Ruhi, bu iki dakikalık rekortmenliği ile o sene Millî takıma alındı. Sarıalp, bu derecesiyle dünyanın en iyi on derecesini yapan üçadımcılar arasına katılmaya da muvaffak oldu.

Bundan sonra muvaffakıyetli yıllar birbirini takip etti. 1948 Londra Olimpiyatları arifesinde, Ankara’da yapılan müsabakalarda 15.75 metre atlayarak büyük bir Türkiye rekoru ve beynelmilel bir derece tesis etti. Sarıalp, 15 metreyi aşmasının tesadüf olduğunu söyleyen haset kimselere, Olimpiyatlarda mükemmel bir cevap verdi ve yine 15.55 metreyi bularak dünya üçüncüsü oldu. Böylelikle üçadım atlama seremonisinde şeref direğini süsleyen Türk bayrağı, olimpiyatlarda atletizm branşında çekilen ilk Balkan bayrağı oldu. Böylece Sarıalp, küçük yaştan beri hayranlık duyduğu Yunan mitolojisinin en büyük kahramanlarının adına yapılan, dünyanın en büyük spor oyunlarının bir kahramanı olmuştu…

Sarıalp, halen Çapa’daki Beden Eğitim Enstitüsü’nde talebe olup nişanlıdır.

Cem Atabeyoğlu | Öz Fenerbahçe Dergisi – 13 Haziran 1949

Bir Cevap Yazın