5 Nisan 1933 tarihli Vakit gazetesinde A.Sırrı Bey, Fenerbahçe 25. yaşını kutlarken, kulübün başarısının sırrını çok güzel özetlemiş: “Birlik, Samimiyet ve Tahammül”
Yazının geri kalanını da keyifle okuyacaksınız…
Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu
Fenerbahçe 25 Yaşında
Fenerbahçe kulübümüz bugün mesut bir günündedir: Kuruluşunun (25)inci yıl dönümünü kutluluyor. Çalışmasının güzel bir eseri olan, İstanbul’un ilk asri ve fenni stadında kulübünün bütün faal uzuvlarıyla İstanbulluların karşısına çıkacak. Sarı lacivert renklerini sallayarak haklı bir gurur ve iftiharla İstanbulluların önünden geçecek. Halk da kendilerini mütekabil bir gurur ve iftiharla alkışlayacak.
Memleketimizde sporun nasıl ve ne şartlar altında doğduğu, istibdat devrinin her şeyden bir vehim kuvvetlerine karşı, doğmak için ne büyük müşküllerle karşılaştığı malum. Bu itibarla Fenerbahçe kulübünün kurulması hiç de kolay olmamıştır. 1906’da temeli atılan bu kuruluşun bütün bu müşkülleri yenerek bugün 25 yaşına basmasının, buna muvaffak olabilmesinin sırrını şu kelimelerle hülasa edebiliriz:
Birlik, samimiyet ve tahammül!
Fenerbahçe’nin kulüp kurmak yasağı dolayısıyla 1906’da ancak gayriresmi surette teşekkül ettiği sıralarda ortada Türk kulübü namına “Galatasaray” vardı. Spor ve bilhassa futbol şehirdeki ecnebilerin ve Rum takımlarının elindeydi. Fakat “Fenerbahçe”nin temiz ve çalışkan çocukları aralarındaki bağın kuvveti sayesinde bütün müşkülleri yenerek az zamanda spor mevcudiyetimizi tebarüz ettirmeye muvaffak oldular ve meşrutiyetin ilanı senesinde kuruluşlarını resmen tescil ettirerek bu sefer büyük bir hızla yürümeye başladılar. Bu yürüyüş sarı-lacivert formayı ta şampiyonluğa kadar götürdü. Fenerbahçelilerin bu ilerleme devrelerinde de müşkülat çekmediklerini kimse iddia edemez. Bunların en başında maddi mahrumiyetler geliyordu. Fakat mütekabil itimat ve dostluk ve Cumhuriyet hükümetinin gösterdiği müzaheret ve yardım bunları da kolaylıkla yendi ve Fenerbahçelileri (25) yaşında önümüze maddi ve manevi bütün temelleri sağlam, kuvvetli bir kütle şeklinde çıkardı. Şampiyonluğa giden bir futbol varlığı ile sporun her sahasında faal gruplarıyla ve nihayet şimdiden mükemmel sayılabilecek bir statla…
Bu dakikada bunları yazarken “Fenerbahçe” kulübüne çok şeyler borçlu olduğumuzu da düşünüyoruz. Ezeli rakibi Galatasaray’la birlikte Türk futbolu için verdiği emek ve vücuda getirdiği eser sadece kendisi için değil bütün memleket için ve hepimiz içindir.
Sarı-Lacivert formayı, bu mesut gününde candan selamlıyoruz ve Fenerbahçe kulübünü gelecek sene stadını tamamlamış ve daha kuvvetlenmiş bir şekilde görmeyi diliyoruz.
A.Sırrı