Galatasaray-Güneş hadisesi, tarih meraklılarının malûmudur. Önce Sarı-Kırmızı, sonra Ateş-Güneş, en son da Güneşspor olarak hayatına devam eden kulüp, bugün hala araştırmacılar için bakir bir alan… Ancak bu sıralar (herhalde “Biz o zamanlar fena birbirimize girdik” dememek için olacak) o hadiseyi de komik bir şekilde Fenerbahçe’ye yüklemeye çalışanlar var. Biz de kavganın çıkış günlerinde Selami İzzet Sedes’in yazdığı bir yazıyla sizleri baş başa bırakalım istedik. Elifi öldürün fıkrasını bugünlerde de okuması gerekenler var…
Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu
Elifi Öldürün
Ehibba, şivei yağmada mebhut eyler âdâyı,
Hüda göstermesin âsarı izmihlal bir yerde!
Galatasaray izmihlal âsarı gösterir göstermez, en yakın dostu Eşref Şefik’in kaydını sildi. Eşref Şefik -idare heyetine göre- artık Galatasaraylı değildir.
Oh!.. Artık mesele kalmadı demektir. Kulüpteki bozgunlara, idaresizliklere, hoşnutsuzluklara sebebiyet veren, meğerse, Eşref Şefikmiş. Mağlubiyetlerin en büyük âmili bu arkadaşmış…
Eğer Eşref Şefik Galatasaray’ın mağlup olacağını evvelden yazmasaymış, galibiyet muhakkakmış.
İdare mekanizması bozuktur, futbol ekibi çalıştırılmıyor, bu şekilde galibiyet temin edilmesi imkansızdır, demek müstekreh neşriyat yapmakmış.
Meğer mensup olduğu kulübün düzeltilmesini istemek “mensup olduğu kulübün şahsiyeti maneviyesini tahkir” imiş…
Bir kağıt, bir kalem, gazetelere bir tebliğ: Eşref Şefik Bey’in kaydını terkin ettik…
Bundan böyle idare heyetini herkes sevecek, idare mekanizması kronometre gibi işleyecek, futbol takımı artık galip gelecek…
Doğrusu, idare heyetinin kulüp işlerini tanzim için bir çırpıda bulduğu çareye deyecek yok…
Vakti evailde, mahalle mekteplerindeki çocuklar, elifbeyi bir türlü öğrenemiyorlarmış. Dersi zihinlerine yerleştiremeyince aralarında karar vermişler:
- Hocayı öldürelim.
Karar mı karar. Ellerine birer sopa alıp, köşebaşında hocayı beklemeye başlamışlar.
Oradan geçen bir zat, çocuklara sormuş:
- Ne yapıyorsunuz burada?
- Hocamızı bekliyoruz.
- Neden?
- Onu öldüreceğiz.
- Sebep?
- Elifbeyi öğrenemiyoruz.
- Ayol, hocayı öldürürseniz yerine başkası gelir, elinizde ise elifbeyi öldürün!
Eşref Şefik’i –hem de salahiyetleri yokken– kulüpten addetmemekle işler düzelecek mi? Eşref artık tenkit etmeyecek mi? Doğru yolu göstermeyecek mi? O olmazsa, başkası yazamaz mı?
Bu neşrettikleri tebliğden sonra –bize kalırsa– idare heyeti, kendi kayıtlarını silmelidirler…
Selami İzzet