1930’lu yıllarda İzmir’de meydana gelen bir olay, sahadaki bir futbolcunun ölümü ile sonuçlanmış. Burhan Felek tarafından “Havacılık ve Spor” dergisinde kaleme alınan “Futbolda Terör Lazım” başlıklı yazı, terör kavramını şikayetin nevinden alıp çözüme yerleştirmiş. Fenerbahçe tarihini olduğu kadar, dönemin atmosferini yansıtan yazıları da sitemize taşıyoruz. Bu da onlardan birisi. Keyifli okumalar…
Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu
Futbolda Terör Lazım
İzmir’de Bir Futbolcunun Ölümü ile Neticelenen Müessif Hadise Münasebetiyle
Ben eski bir futbolcuyum ve bu nankör spora gençliğimin en hararetli senelerinden tamamen on ikisini verdim. Buna rağmen bu sürükleyici sporun son senelerde bizim memlekette aldığı şekil, gençliğe, futbolculara ve bizzat spor mefhumuna karşı yaptığı fenalık beni o kadar dilğir ve münkesir ediyor ki bir aralık “Futbol Düşmanları Cemiyeti” ismi altında bir cemiyet teşkilini bile düşünmüştüm.
Söylediği gibi, öteden beri söküp gelen bu mülahazam İzmir’in son lig maçlarında hadis olan ve bir gencin ölümüne sebep olan bir hadise o kadar teyit etti ki hiç vakit kaybetmeden derhal tedbirler almak zaruretinde bulunduğumuzu hissettim.
Bu hissin ne şekilde mevkii fiile çıkacağını henüz bilmiyorum. Lakin pek kuvvetle kaniim ki memleket gençliğini fena bir itiyattan ve bunun neticesi olarak canlarımızı tehlikeden kurtarmak için futbolda bir “terör” yani tedhiş devri açmak zarureti vardır. Zira kim ne derse desin, bizde futbol asıl dünyanın kabul ettiği şekilden hariç olarak muharibâne ve cenkcûyane oynanmaktadır. Bunun neticesi olarak eskiden takımlarımızın malik olduğu teknik kabiliyeti yerini hoyratlığa ve kavgacılığa terk etmiştir.
Ben bu satırlarla İzmir hadisesinde alakadar olan oyuncunun suçlu olduğunu iddia etmiyorum. Bilakis pek ala bilirim ki bu gibi feci şeyler gayrı kasti hareketlerden olur. Çünkü ne de olsa insanlar spor rekabetlerinden mütevellit hisleri bir harp hunharlığı şekline dökmemişlerdir.
Ben bu vak’adan fırsat bularak hemen işe başlanmasını ve ne suretle olursa olsun futbol hakemlerinin, oyuncuların en ufak bir şiddetini bile affetmeyerek tecziye etmelerini ve bunun için de “Futbol Hakem Encümeninin” hemen toplanıp bu yolda kararlar vermesini lüzumlu görüyorum.
İtiraf etmeliyiz ki hakemlerin müsamahası yüzünden futbol sahalarımız pek müessif hadiselere sahne olmuştur. Eğer, futbolcu ve futbolcuları kurtarmak istiyorsak hakemlerimizi en şedit hareket edenlerden intihap edip futbolda bir müddet tedhiş tatbik etmeliyiz. O zaman ne ölen, ne yaralanan olur, ne de futbol bir koç dövüşü manzarası arz eder.
En kavi zannettiğimiz takımların orta halli bir yabancı takım karşısında hatta sertlikle bile muvaffak olamayışı olsun bize anlatmalıdır ki oynadığımız futbol değildir. Bu tarzda sert, çarpıcı ve yıkıcı bir oyuna alışanlara Avrupa’da yer yoktur. Öyle oyuncuları hemen sahadan atarlar. Eğer atmazlar ve hakem müsamaha ederse karşımızdakilerin elleri armut devşirmiyor, alelhusus onlar bizden daha iri ve atlet oldukları için bu işte de kaybedeceğimiz muhakkaktır. Nitekim birkaç ecnebi takımı bize karşı böyle oyunlar göstermişlerdir. Umalım ki alakadarlar hemen harekete geçsinler.
Burhaneddin (Türkiye Futbol Encümeni azasından)