Erken dönem Türk futbolunun şartlarını en iyi öğrenebildiğimiz metinler, görece az sayıda yapılan şehirler arası seyahatler. İşte bunlardan biri olarak, Fenerbahçelilerin 1929 Bursa seyahati… Keyifli okumalar…
Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu
Bursa Sehayati Nasıl Geçti?
Sabahın saat dokuzunda kalkan Marmara vapuru, Fenerbahçeli futbolcuları yeşil Bursa’ya doğru götürüyor.
Vapurda Fener’in ağırbaşlı kaptanının etrafında hep tanınmış simalar toplanmış: Alaaddin, Sadi, Fikret, Reşat, Nejat, Niyazi, Muzaffer.
Velhasıl takımın Kadri ve Cevat’tan maada bütün erkanı orada…
Deniz, havanın bulutlu olmasına rağmen oldukça iyi. Marmara, ismini taşıdığı denizin kucağında seke seke ilerliyor.
Gençler arasında seyahat etmek güzel şeraitin tevlit ettiği mutat neşeyi çok arttırıyor. İki saat sonra çok şen mevzular etrafında dönen mübahaseler hitama erdi, grup grup toplanan arkadaşlar tavla ve poker oynuyorlar. Samimi arkadaşlar arasında, her türlü ihtiras ve menfaat kaygılarından uzak devam eden oyun safahatını takip etmekte ayrı bir zevk var. Her hareket bir tuhaflıkla nihayetleniyor ve o tuhaflığı da 4-5 gürbüz gencin hançerelerinden fırlayarak takip ediyor.
Seyrisefain idaresinin lütufkar teshilatıyla hürmet gören sporcular geminin her tarafında ikramla karşılaşıyorlar. Bilhassa kıymetli süvari Tahsin Bey kaptan Fenerbahçeli gençler için hakiki bir kardeş şefkati gösteriyordu.
Yemekten az sonra Mudanya gözüktü. Bir saat sonra Yunan sürülerinin denize döküldüğü şirin Mudanya’dayız.
Fenerlileri davet eden Sanatkaran kulübünün reisi Faik Bey misafirlerini karşılamak için Mudanya’ya kadar gelmiş.
Fenerliler 45 dakika süren eğlenceli bir otobüs yolculuğundan sonra Bursa’ya, yolların çok kuru olmasına mukabil vıcık vıcık çamur içindedir. Şehrin arkasında bir heyula gibi yükselen muazzam keşiş, ta eteklerine kadar ratıp bir duman içindedir. Bu rutubet sert rüzgarla birlikte insanın iliklerine kadar işliyor.
Fenerlilere tahsis edilen Osmaniye otelinde istirahat edildi ve tam saat dörtte sahaya gidildi.
Saha muayyen ebadından noksan. Fakat çok güzel ve çimenli bir saha. Tesvieyi türabiyesi bir itina ile düzeltilse ve genişletilse emsalsiz olacak.
Zemin ıslak, fakat çamurlu değil. Fakat ıslanan çimenler çok kayıyor. Ayaklarında krampon olmayan Fener oyuncuları için bu hal çok fena.
Takımlar karşılaştıkları zaman Bursalılar şu şekildeler:
Salih, Ata, Nezihi, Halit, Hüseyin, Refik, Hakkı, İlyas, Cemal, Saim, İsmail.
Buna mukabil Fenerbahçe takımı, bilhassa defans itibariyle eksik bir halde şöyle teşkil edilmiş:
Ali, Nejat, Ziya, Velit, Sadi, Reşat, Niyazi, Ala, Zeki, Muzaffer, Fikret.
Hakem Bursa mıntıkasından Vecihi Bey. Yan hakemlik vazifesini Fenerbahçe’nin gayretli muallimi Necmi ağabeyle bir Bursalı yapıyorlar. Oyuna başlarken rüzgar Fenerlilerin lehindedir. Bu avantaj, sahayı hiç tanımayan bir takım için medarı tesellidir.
İlk hücumu, oyun başlar başlamaz Fenerliler yaptılar. Daha vaziyet anlaşılmamıştı ki yarım dakikadan az bir müddet içinde bu hücum seri bir atakla müdafileri geride bırakan Niyazi’nin himmetiyle sayıya müntehi oldu. Bu çok çabuk semere alkışlarla karşılandı.
Hücum ve hakimiyet daima Fenerlilerin. Sadi kornerden gelen topu kaleye sokarak sekizinci dakikada ikinci, Zeki üçüncü, Niyazi dördüncü golü yapıyorlar. Haftaymda Fenerbahçe 4-0 galip.
İkinci devre aynı hakimiyet altında geçiyor. Sayılar devrenin ikinci dakikasında beşi, altıyı ve yediyi buluyor. Son dakikada Bursa yegane sayısını yapıyor.
Fenerliler çok parlak olmakla beraber iyi bir oyun oynadılar.
Bursalılara gelince biraz daha mutedil şiddette oynamak şartıyla iyi bir takımdır.
29 Eylül 1929 – İkdam Gazetesi