Menü Kapat

Hüseyin Hüsnü Paşa

Hüseyin Hüsnü Paşa

3 Mayıs 1918 tarihinde Atatürk’ün de imzaladığı, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün müthiş hatıra defterinin yukarıda görebileceğiniz ilk yazısı (Hamit Hüsnü Kayacan’ın ve Fuat Hüsnü Kayacan kardeşlerin babaları “Esbak Bahriye Nazırı Amiral” Hüseyin Hüsnü Paşa tarafından kaleme alınmıştır.

Merhum Ayetullah Bey’in babası Şevki Paşa’yı aradığımız gibi, Hüseyin Hüsnü Paşa’yı da arıyorduk ama bulmak bir türlü mümkün olmamıştı. Ta ki bir tesadüf bizi Abdurrahman Adil Eren’in aşağıdaki yazısına sevk edinceye kadar…

Ağabey kardeş; ilk Türk futbolcusu Fuat Hüsnü Kayacan ve Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye geçen Başkan Hamit Hüsnü Kayacan, Fenerbahçe tarihinin en önemli isimlerinden ikisi… Vesileyle onları da saygıyla anıyoruz.

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


İki Hüseyin Hüsnü Paşalar

Abdülhamit devrinde, bahriyede mevki sahibi olmuş iki Hüsnü Paşalar vardı. Biri Heybeliada’da Mektebi Bahriye Nazırı Hüseyin Hüsnü Paşa, biri de Bahriye Nazırı Hasan Hüsnü Paşa idi.

Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa donanmayı Haliç’e bağlayıp çürütmüş, memleketi müdafaasız bırakmış idi. Trablusgarp harbinde İtalya’ya karşı çıkaracak gemimiz bulunmadı. Balkan harbinde bir Averof Adalar denizini kesti. Şamdan, Beyrut’tan, Adana’dan asker göndermeye mani oldu.

Bahriye Nazırı Hasan Hüsnü Paşa hastalandı. Uzun müddet, Ortaköy’de, çifte yalılarında yattı.

Mektebi Bahriye Nazırı Hüseyin Hüsnü Paşa hoş sözlü, hoş sohbetli bir zat idi. Afifti, namuslu idi, memleketini ve milletini severdi.

Hüseyin Hüsnü Paşa, Heybeliada’dan sık sık Boğaziçi’nde, Ortaköy’e taşınırdı. Bahriye Nazını Hasan Paşa’yı sık sık ziyaret ederdi. Hasan Paşa da Hüsnü Paşa’nın ziyaretinden hoşlanırdı. Ona iltifatlar eder, onunla deruni, samimi sohbetler ederlerdi.

Hüseyin Hüsnü Paşa 1318 kışlarında hemen her sabah denilecek kadar sık sık Heybeliada’dan idare-i mahsusanın 19 numaralı vapuruna biner, nazır paşasını görmeye giderdi. En son gidişi Hasan Paşa’nın ölümünden üç gün evvel oldu.

Bozcaadalı Hasan Paşa o gün artık öleceğine kani olmuş idi. İstiğfari zünup kabilden olarak Hüseyin Hüsnü Paşa’ya dert yanmaya başladı. Bahriye’nin berbatlığından, donanmanın perişanlığından bahis açtı:

“- Ne yapayım? Donanmayı Haliç’e bağla, dediler. Ben de bağladım.”

Hüseyin Hüsü Paşa mukabele etti:

“- Paşam! Donanmayı Haliç’e bağla, dediler. Amma çürüt demediler ya?”

Abdurrahman Adil Eren | 24 Kasım 1936 – Tan Gazetesi

Bir Cevap Yazın