Menü Kapat

Hacıbekir Lokumu

Hacıbekir Lokumu

Aralık 1931 tarihli Milliyet gazetesinde Fenerbahçe tarihinin en büyük başkanlarından Ali Muhiddin Hacı Bekir ile yapılmış bir röportaj var. Rahmetli başkanımızı saygıyla anıyor, hepinize Hacıbekir lokumu gibi günler diliyoruz… Keyifli okumalar.

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


Nasıl Para Kazandınız?

Hacı Bekir Zade Ali Muhiddin Bey’in cevabı

“Dükkâna sermaye düzmek için annemin elmaslarını rehine koymak icap etmişti!”

Bahçekapı’daki mağazasında Hacı Bekir Zade Ali Muhittin Beyi bekliyorum. Tezgâh mütemadiyen işliyor:

  • Üç okka fıstıklı lokum…
  • Yarım okka akide tartınız… Bergamotu fazla olsun…
  • Bir şişe ahududu…
  • Fondan…
  • Bir okka karışık şeker…

Ve daha böyle bir sürü siparişler…

Belleri fıtalı, başları takkeli ustaları alışkan el hareketleriyle istenilen şeyleri tartıyor, kutulara yerleştiriyor, zarif birer paket halinde müşterilere uzatıyorlar.

Müessese müdürü adaşım Salâhattin Bey, ustalardan birine seslendi:

  • Beye lokum getiriniz…

Adı üstünde: Hacıbekir lokumu. Doğrusu bu nazikâne ikramı reddedemedim.

Tabaktan ikinci lokumu henüz ağzıma atmıştım ki Ali Muhittin Beyin geldiğini haber verdiler:

Beni görünce, hemen elimi sıktı:

  • – Zahmet ettiniz buraya kadar… Ben size yazıp gönderecektim…
  • – Zarar yok, dedim, yeter ki konuşacak birkaç dakikalık vaktiniz olsun.

Ali Muhittin Bey, gülümsedi:

  • Hay hay… Konuşalım…

Bana anlattıklarını aynen yazıyorum:

Babam, ben on bir yaşında iken öldü.

O zamanlar Fransız lisesinde okuyordum. Mektepte leyli idim.

Benden on- beş yaş büyük bir biraderimle bir ablam, bir de küçük hemşirem vardı. Ağabeyim, hastalıklı bir adamdı. İşleri çevirecek hali yoktu. Validem, bana vasi oldu. Şimdi içinde bulunduğumuz mağazayı üzerime devrettiler.

Birçokları beni babadan kalma zengin zannederler. Size şunu söyleyeyim ki dükkâna sermaye düzmek için annemin elmaslarını rehine vermek icap etti. Bir ahbabımız vasıtasıyla diğer bir ahbabımızdan bu suretle bir miktar para tedarik ettik.

Hiç unutmam: Sabahları erkenden kalkar, o tarihlerde Gedikpaşa’da bulunan Hamidiye ticaret mekteb-i alisine gider, öğleye kadar mektepte okur, öğleden sonra da mağazaya dönerdim. Bu dede ocağını söndürmemek için bütün kuvvetimle çalışıyordum.

Babamın sağlığında saray, başlıca müşterimizdi. Esasen pederim “Şekercibaşılık” unvanını haizdi. Babamın vefatından sonra saray, yine alışverişine devam etti. Fakat şekercibaşılığı bana vermedi. Bir sene kadar vaziyet böyle devam etti. Bu müddet zarfında, az çok şöhret kazanan bazı şekerciler şekercibaşılık pâyesini kazanmak için pek çok çabaladı. Saraydaki hamileri vasıtasile Padişah’a şekerler, şekerlemeler takdim ettiler.

Fakat neticede bütün gayretleri boşa gitti. Mamulatımızın nefasetini muhafaza ettiğine kanaat getiren saray bir sene sonra, şekercibaşılığı bana tevcih etti.

Ticaret hayatımda beni pek çok sevindiren üç mühim gün vardır.

Bunlardan biri, annemin elmaslarını, rehinden kurtarıp daima minnettar olduğum bu şefkatli kadına iade ettiğim gündür.

İkinci sevinci, Turguan sergisinde teşhir ettiğim şekerlerin en büyük takdirnameyi kazandığı gün idrak ettim. Ne pederim, ne büyük pederim, iştirak ettikleri sergilerin hiçbirinde böyle bir takdirname alamamışlardı.

Kahire’deki şubemi açtığım gün de pek çok sevindiğimi hatırlarım. Kahire’de bir şube açmağa karar verdiğimi söylediğim zaman bütün akrabalarım itiraz ettiler. Daha 16 yaşında bir çocuktum… Elimdekini avcumdakini tecrübesizlik yüzünden kaybedeceğimden korkuyorlardı.

Şubeyi açıp muvaffakıyetle İstanbul’a döndüğüm gün göğsüm iftiharla kabarıyordu.

“Para nasıl kazanılır?” sualine şu kısa cevabı vereceğim:

Para işçi gibi kazanılır. Ve efendi gibi yenir!

Kapıdan çıkarken elime bir paket tutuşturdular. Ben teşekkür etmek isterken Hacıbekir zade Ali Muhittin Beyin tezgâh başından sesi duyuluyordu:

Malum ya atalarımızın sözü vardır, tatlı yiyelim, tatlı konuşalım!.

M. Salahaddin | Aralık 1931 – Milliyet Gazetesi

1 Comments

  1. Elif Sungur

    Çok güzel bir röportajmış, Ali Muhiddin beyi bilinmeyen yönleriyle tanımamıza vesile olduğunuz için teşekkürler!

Bir Cevap Yazın