Fenerbahçe’nin efsanevi 1988-1989 sezonunda yaşadığı ilk ve tek kayıp, 16 Ekim 1988 tarihinde oynanan Beşiktaş maçındaydı. Basın karamsardı ama Fenerbahçe sonraki 27 maçta hiç yenilmeyip sadece 3 beraberlik aldı ve şampiyon oldu. İşte Milliyet gazetesi sütunlarında o günden kalanlar…
Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu
Fenerbahçe’nin Perde Arkası
Beşiktaş karşısında çok kötü bir oyun sergileyen Fenerbahçe 2-0’lik skorla ligdeki ilk yenilgisini aldı.
Maç öncesi Sarı-Lacivertli futbolcuların hepsi kazanacakları inancındaydı. Galatasaray’ın Sarıyer önündeki yenilgisi de derbi maç öncesi moral dopingi olmuştu.
Sakatlıkları nedeniyle takımlarında yer almayan Fenerbahçe’nin iki kozu Rıdvan ve Müjdat soyunma odasında arkadaşlarına sürekli moral yağdırırken “Bizim için oynayın ve mutlaka kazanın” şeklinde telkinlerde bulundular. Futbol şubesi sorumlusu Metin Aşık da tüm oyuncularla tek tek konuşarak rahat olmalarını ve kazanacaklarını söylüyordu.
Karşılaşmadan mutlak üç puan bekleyen Veselinoviç ise 90 dakikanın bitiminde oldukça düşünceliydi. Maçı yorumlarken, “Rıdvan oynasaydı kesin kazanırdık” dedi. Yugoslav hoca şöyle konuştu: “Her iki takım için de zor maç oldu, Bana göre daha fazla sansı olan taraf kazandı. Beşiktaş ilk 20 dakika içinde baskılı futboluyla neticeye gitti. İkinci yarıda üstünlüğü almamıza rağmen gol atamadık. Ancak Rıdvan olsaydı maçın skoru çok değişik olurdu, Derbi maçta üzülen biz, sevinen Beşiktaş oldu. Bu futbolun cilvesi. Fenerbahçe bir maç kaybetti. Henüz önümüzde 27 hafta var. En kısa sürede liderliği yine alacağız.”
Bu arada Veselinoviç “İlk golde elle oynama var mıydı?” sorusunu ise “Görmedim” şeklinde yanıtladı.
Nezihi: “Ferdinand golü elle attı!”
Sarı-Lacivertli futbolcuların tümü yedikleri ilk golde Ferdinand’ın elle oynadığını vurgularken pozisyona çok yakın olduğunu belirten Nezihi, “Ferdinand resmen elle golü attı. Hakemin görmemesine çok şaştım” dedi.
Kaya: “Bir şey oynamadık”
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Tahsin Kaya, Fenerbahçe’nin kötü oynadığı ve 2-0 yenildiği karşılaşmayı 83 dakika seyredebildi. Maç sonrası görüşlerini aldığımız Kaya, “Fenerbahçe hiçbir varlık gösteremedi. Bu futbolla galibiyet beklemek hayal olurdu. Futbolculara ceza vermeyi düşünmüyoruz ama yine de yönetim kurulunda konuyu görüşeceğiz” şeklinde konuştu.
Rıdvan İddiayı Kaybetti
Sakatlığı nedeniyle takımda yer almayan Fenerbahçe’nin “Şeytan” Rıdvan’ı, Milne’nin ilk 16’da şans vermediği “Atom Karınca” Rıza ile girdiği iddiayı kaybetti. Maç öncesi koridorda her iki oyuncu da kazanacaklarını söylerken yemeğine iddiaya girdiler, Karşılaşmayı Beşiktaş 2-0 kazanınca Rıdvan yemeği kaybetti.
Bu arada Fenerbahçeli futbolcular Beşiktaş mağlubiyeti nedeniyle 2’ser milyon liralık primden oldular.
Oal: “Harika maç oldu”
Karşılaşmanın hakemi Özcan Oal harika bir maç olduğunu belirtirken, “Golde Ferdinand kesinlikle elle oynamadı” dedi.
Aykut üç milyonu aldı ama dün sustu
Fenerbahçe’nin ligdeki gol kralı Aykut, Altay maçında attığı golle Derimod’un yarışmasında birinciliği kazanınca kupasını ve üç milyon liralık çekini Beşiktaş maçı öncesi aldı. Taraftarların ve yöneticilerin mutlaka gol beklediği bu oyuncu üç milyonu cebine koyduktan sonra dün sahada susunca hayal kırıklığı yarattı.
Şeytansız Fenerbahçe Çarpıldı
Ercan Aktuna
Fenerbahçe’de, Rıdvan’ın olmayışı pek tabii ki çok büyük kayıp… Ama bir Rıdvan sakatlığı Fenerbahçe’yi, Beşiktaş karşısında bu kadar silik, futbolsuz bırakıyorsa, o zaman aklımıza, “Hani büyük transferler yapılmıştı?” sorusu gelmez mi?
Dün de görüldü ki koskoca Fenerbahçe takımı bir tek atak yapamadan ve 20 dakika gibi çok kısa bir zamanda iki gol yiyerek devreyi güç bela tamamlayabildi… İkinci yarıda eğer Beşiktaş takımı 2-0’ı yeterli görmeseydi fark en azından iki katı olabilirdi…
Fenerbahçe bana göre, bu maça iyi hazırlanmamış… Teknik Direktör Veselinoviç, ne taktik ne psikolojik açıdan futbolcuları konsantre edemediği gibi sahaya sürdüğü on bir ile de doğrusu beni şaşırttı… Zira bir tek Rıdvan’ın yer almadığı kadroda, Erdi ile Hakan’a aynı anda yer vermesi büyük hataydı… Daha önceki maçlarda yer almayan bu iki futbolcu, böylesine önemli bir derbide nasıl sahaya sürülüyor? Daha son maçta Ankaragücü’nü 5-1 yenen Fenerbahçe’de niye bir Serdar yok? Ki dünkü maçta görüldü, orta sahada Erdi ve Hakan, gereksiz driplingleri ile kaygan sahada birçok topu ezdiler…
Maç öncesi Fenerbahçe’nin özellikle orta sahasını dörtlemesi gerektiğini yazmıştım… İşte Erdi ve Hakan’ın böylesine kötü futbolları da eklenince, Oğuz tek başına kaldı ve bu yükün altında ezildi…
Orta sahayı tamamen ele geçiren Beşiktaş, oyunu istediği gibi yönlendirdi… Özellikle Metin’in sağ kulvarı bir otoban gibi kullanması, Feyyaz’ın sol kanatta çok akıllı oyun tutturması, Beşiktaş’ın farkı bulmasında etken oldu ve bu da Fenerbahçe’ye yetti…
Bu arada kaptan Rıza’nın kadroda yer almamasına rağmen, Siyah-Beyazlıların oyun sisteminde ofansa dönük futbolcuların çoğunlukta olması, bir anlamda galibiyeti getirdi… Eğer Ali ve Ferdinand, elverişli pozisyonları değerlendirselerdi, Beşiktaş geçen sezon bulduğu farka yine rahatlıkla ulaşacaktı…
Kısacası “Şeytansız” Fenerbahçe, Beşiktaş’a çarpıldı…
Beşiktaş’ın Güzellikleri
Metin Oktay
Kaygan bir zeminde yapılan Beşiktaş-Fenerbahçe maçında zaman zaman futbolun güzelliklerini gördük. Bu güzellikler de, Beşiktaş’ın tarafında idi… Düz top oynayan, çalışan, koşan taraf Beşiktaş’tı… Bunun semeresini Beşiktaş iki golle gördü…
Ferdinand, futbolcunun güzelliklerini sundu seyircilere. 90 dakika koşan, sağ kanatta, sol kanatta top arayan, orta sahaya, müdafaaya yardımcı olan Ferdinand, bir İsviçre saati düzenliliğinde sessiz çalıştı.
Beşiktaş müdafaasında bir Recep vardı… Düştü, kalktı. Çabuktu. Çalıştı durdu…
Feyyaz’ın attığı gol çok çok güzeldi…
Metin’e değinmek istiyorum. Seyircilere eski günlere dönüşünü müjdeledi. Çalışma temposunu arttırırsa, oyunda devamlılığı sağlarsa, hem seyirciyi yanında bulacak, hem de moralman güçlenecek. Dünkü noksanlığı, oyun içinde devamlılığının olmayışı idi.
Bu saydığım futbolcular dünkü Beşiktaş’ın en büyükleri olarak göze çarptılar…
Fenerbahçe, çok kısa paslarla neticeye gitmek istedi. Saha kaygan olduğu için, top teknikleri oyunda kayboldu. Orta sahada top tutmaları Fenerbahçe’nin aleyhine oldu. Fenerbahçe orta sahası, ileri uç adamlarına topu çok geç çıkartıyor. Topun 30 saniyede orta alandan ileriye gönderilmesi lazımdır ki, rakip defans kapanma olanağını bulamasın. Dünkü oyunda Fenerbahçe orta sahası bir buçuk dakikada topu ileri uç adamlarına getirdi, bu zaman içinde de Beşiktaş defansı kolaylıkla kapandı ve Fenerbahçe’nin forvetlerine gol yollarını kapattı…
Bir de kondisyon eksikliği görüldü Fenerbahçe’de. Maçin ilk devresinde tek bir gol pozisyonuna giremeyen Fenerbahçe, ikinci yarıda birkaç cılız atakla yetindi…
Tek Adam
Orhan Aldinç
Geçen hafta Fener’i alkışladık, bu hafta seyircisini… Takım 2-0 yenik, tribünler “Aslan Fener” diye kıyameti kopardı. Asgari 10 bin kişi, Fener’i yürütemedi, oysa bir Rıdvan olsaydı, koştururdu…
Ridvan, arkadaşlarına moral de, pas da, coşku da veriyor… Aykut ile Hakan, Rıdvan’sız yalnızlığı oynadılar, birbirlerine “İmdat” dercesine baktılar… Oğuz, koşturan paslarına adam bulamadı. İkinci yarıda Hakan’ın yerine alınan Orhan, “Ölsem, Rize’ye gitmem” demesini biliyor da, burnunun dibindeki kaleye gidemiyor… Fenerbahçe dün, bir adama mecbur olmanın felaketini gösterdi…
Alalım Beşiktaş’ı, onlar da bir adam (Rıza) takımda olmadığı için mi yakışıklı oynadılar? Bu bir sorudur, isteyen istediğince yanıt verebilir. Rakiplerinin kötü orta alanlarından Metin’in, Ferdinand’ın, Feyyaz’ın üzerine çabuk toplar çıkardılar. Siz dikkat ettiniz mi, Ali azalırken, Metin çoğalmaya başladı…
Ferdinand, bizim futbolcuların bilmediği, bilemedikleri için de yakalayamadıkları yerlerde oynadı. Umulmadık açılardan fırlayarak çıkardığı kafalar enfesti doğrusu… Kara İngiliz, Ali’ye koşacağı, vuracağı yerler bırakmadı. Böyle olunca da geçen yılın golcüsü, doksan dakika sinikti…
İlk yarıda düştükleri yerlerde sağlık görevlisi bekleyen ne kadar da çok adam gördük… Bir ara iki takımın antrenörleri, futbolcularına “Topu yere indirin” talimatını verdi. Bunlar kalktılar, birbirlerini indirdiler yere…