Menü Kapat

Canlı Yapraklar – XVIII

Canlı Yapraklar - XVIII

Fenerbahçe tarihinin hâmisi Dr. Rüştü Dağlaroğlu‘nun 1954-1955 yıllarında Akşam gazetesinde yayınlanan ve 1957 kitabının öncülü olarak yazılarını kıymetli büyüğümüz Müzdat Dağlaroğlu‘nun müsaadesiyle sitemizde yayınlıyoruz. Huzurlarınızda “Canlı Yapraklar – XVIII” : 1923 yılından geliyor.

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


Spor Tarihimizden Canlı Yapraklar – XVIII

Progres kulübü 1914’te Altınordu ismini aldıktan sonra palazlanmağa başladı. İki sene sonra, Fenerbahçe birinci takımından 7 oyuncunun iltihakıyla da yenilmez bir kuvvet oldu.

Birinci Dünya Savaşı yıllarında ve futbolcu kıtlığı arasında yaşanan bu hâdise, Fenerbahçe’yi sarsar ve senelerce toparlanmağa imkân vermezken Altınordu en parlak devrini yaşamıştır.

Savaş bitince muvazene yeniden doğdu, fakat bu kısa sürdü. Çünkü Altınordu’da iç buhranlar başlamıştı. Fenerbahçe ise, genç elemanların yetişip gelişmeleriyle toparlanıp üstünlüğü tekrar ele aldı.

Altınordu kulübü, kudret ve kuvvetini muhafaza için 1920/23 yıllarında büyük gayretler göstermiştir.

Bilhassa, 1923 senesi bu hususta en büyük mücadele yılı oldu. Fakat mukadder akıbet, maalesef, önlenemedi ve çöküntü 1924 te emrivaki oldu.

İşte, yukardaki resim Lâcivert-Kırmızı takımın 1923 teki son kuvvetiyle devrinin bir hâtırasıdır. O yılın ilkbaharında, Taksim stadyumunda İngiliz bahriyelileriyle yaptığı bir maçtan önce alınmıştır.

Sağ baştaki sivil, senelerce Altınordu idare heyetinde vazifeli bulunan meşhur Otomobil Nuri’dir. Bu namdar sağ muhacimin Fenerbahçe genç takımlarından yetiştiği ve birinci takımın en nafiz unsuru iken 1916’da Altınordu’ya geçenlerin başında bulunduğu malumdur.

Merhum Nuri’nin sağındaki ufakça yapılı, kara ve kuru genç meşhur Baron Feyzi’dir. O da Fenerbahçe genç takımlarından yetişmiş ve senelerce birinci takımda oynadıktan sonra 12 Kasım 1920’de Fenerbahçe’nin Altınordu’yu 4-3 yendiği tarihi bir maçı müteakip yeni kurulan İttihat Spor Kulübü’ne girmiş, oradan da Altınordu’ya geçmişti.

Üçüncü yağız delikanlı Baltalimanlı meşhur Faik’tir. Bu şöhretli santrforun birçok gençler yetiştirdiği malumdur. Baltalimanlı Faik’in yanında muavin futbolculardan Mükerrem görülüyor. Onun yanında da Türk futbolunun eski maruf “Şiir”i Refik Osman Top’u görüyorsunuz. Refik de futbola Fenerbahçe genç takımlarında başlamış; senelerce Altınordu, Fenerbahçe ve İttihat Spor kulüplerinde oynadıktan sonra yine Altınordu’ya dönmüştü.

Refik’in sağında muhacimlerden Sami, onun yanında da uzun boyu ile Nedim Kaleci görülüyor. Nedim, Altınordu’nun en vefakâr unsurlarından olarak şöhret bulur. Kulübünün satvetli devrinde yıllarca kalesini koruduktan sonra, çöküntü devrinde de oynamakta devam etmiş ve nihayet 1925’de Fenerbahçe’ye girmiştir.

İlk milli kalecimiz Nedim’in sağındaki başı saçsız zatı yakından tanıyacaksınız: Beykozlu meşhur Kelle İbrahim’dir. O sıralarda Altınordu’nun santrhafı idi ve 26 Ekim 1923 teki ilk beynelmilel maçımızda, Bedri Gürsoy’un sakatlanması üzerine, takıma girmiş ve milli olmak şerefini kazanmıştır.

Kellenin sağındaki dolgunca vücutlu genç Kara Cemil’dir. Altınordu’da yıllarca sol muhacim oynamıştır. Bu da futbolu Fenerbahçe’nin genç takımlarında öğrenip 1916 sonbaharında Altınordu’ya geçenlerdendir.

Kara Cemil’in sağında meşhur (Balıkçı Tevfik) görülüyor. Altınordu’nun bu yaman müdafii daha sonra Beşiktaş’a girdi.

Nihayet, son sporcu merhum Emin’dir. Sert ve şahsi oyunu ile maruf Emin’in ilk milli maçımızda sağaçık oynadığını ve Kelle İbrahim’le merhum Baron Feyzi bir defa milli olduğunu hatırlarız.

Kalpaklı zata gelince bu da Nedim Kaleci’nin ağabeysi Hüseyin Serter’dir. O sıralarda Altınordu idare heyetinde bulunuyordu.

Resimde, o günkü takımdan yalnız soliç Mutena yoktur. Resme yetişememiştir.

Gelecek resim ve yazı: 1928 Olimpiyatları futbol kadromuzu Amsterdam’daki otellerinde canlandırıyor.

Rüştü Dağlaroğlu – 24 Temmuz 1954 – Akşam Gazetesi

Bir Cevap Yazın