Menü Kapat

Çelebi’nin Ölümü

Çelebi'nin Ölümü

Fenerbahçe tarihinin kahraman isimlerinden Çelebi zade Sait Tevfik’in ardından yazılan bir yazı… Burhan Felek yazıyor: Çelebi’nin Ölümü.

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu

Not: Yolunuz düşmüşken Alican Küçükcan ağabeyimizin “Sarı Lacivert Mikrofon” yazısını okumayı unutmayın.


Sait Çelebi’yi Kaybettik

Spor Âlemimizin Sevilen Siması Sait Çelebi Öldü

Bizim nesli tanıyanlar içimizde sevilmiş, en samimî ve en iyi arkadaşlarımızdan biri olan Said Çelebi’nin ölümüne şüphesiz çok müteessir olacaklardır. Bilir misiniz? Meşrutiyetten bugüne kadar bir yayık gibi durmadan çalkanmış olan Türkiye’de bir adamın kendi kendine sıfırdan başlayarak yetişmesi, mevki yapması, cemiyette türlü cereyanlara karşı tutunması ve kendini herkese sevdirmesi ne demektir?    

İşte Said bu nadir «vak’a»lardan biriydi. Ben onu futbol sahalarında tanıdım. Spor idarecisi, gazeteci ve arkadaş olarak kırk seneye yaklaşan dostluğumuzun üzerine en ufak bir gölge düşmedi. Dostlukların bir sırça gibi kırılıverdiği bugünlerde bu kaybın ne demek olduğunu ancak bizim gibiler bilir.    

Said gazetecilik, seyahat acentalığı, sinemacılık gibi muhtelif iş sahalarında tuttuğunu koparmış bir adamdı. Ömrünün zevkini tadabileceği bir yaşta ölümü ne talihsiz bir cilvedir!    

Said’i tanıyanlar içinde bir tek kişinin ondan en küçük bir zarar gördüğünü iddia edemeyeceğinden eminim; ama iyiliklerini bilenlerimiz kadar bilmediğimiz iyilikleri de çoktur. Burada bir küçük serzeniş yapmadan kendimi alamadım. Said’i bugün aramızdan alan hastalığın bundan birkaç yıl evvel ilk krizi geldikten ve onu müteakip Said faal iş âleminden çekildikten sonra çocuğun şenlik zamanına aid dostlarında bir seyrelme, bir uzaklaşma gördük. Her gün evini doldurup boşaltanlar, her gün bezminde onunla beraber olanlar, gece gündüz yanından ayrılmayanlar, hatta ondan az çok iyilik görmüş bulunanlar ellerini eteklerini çekiverdiler. Said mahdud fakat samimî beş on arkadaşile baş başa kaldı. Bugün onun arkasından elem yaşları dökerken bizde maalesef artık sık sık tesadüf edilen «iyi gün dostluğu» müessesesini de burada ayıplamadan kendimi alamadım.    

Okuyucularımdan Said’i şahsen tanıyanlar şüphesiz pek çoktur; ama bundan 4-5 sene evveline kadar onun yılbaşı piyango biletleri keşidelerindeki güzel konuşmaları, Cumhuriyet bayramı, Gençlik bayramı gibi merasimi radyoda tatlı tatlı hikâye edişi şüphesiz bütün radyo dinleyicilerinin hâlâ kulağındadır.    

İşte bu neşeli adamı ebediyete tevdi ettik.    

Hayat, bir ârızadır. Ümit kınklarile dolu bir ârızadır. Bu ârızayı etrafına iyi tesir bırakarak atlatanlar mesuddurlar. Said bunlardan biri idi. Serapa hayatiyet ve neşeden yapılmış bu çocuk (Nisanın birinde) aramızdan büsbütün ayrıldı.    

Gözyaşlarım arasında; “Acaba Nisan balığı yapmasın!” diyeceğim geliyor. Böylece Said Çelebi de fâniler arasından bekaya intikal etti. Makamı cennet olsun!    

Burhan Felek | Beykoz Spor Mecmuası – 18 Nisan 1953

Bir Cevap Yazın