Fenerbahçe tarihinin hâmisi Dr. Rüştü Dağlaroğlu‘nun 1954-1955 yıllarında Akşam gazetesinde yayınlanan ve 1957 kitabının öncülü olan yazılarını kıymetli büyüğümüz Müzdat Dağlaroğlu‘nun müsaadesiyle sitemizde yayınlıyoruz. Huzurlarınızda “Canlı Yapraklar – XLIV” : 1913 yılından geliyor.
Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu
Spor Tarihimizden Canlı Yapraklar – XLIV
Gördüğünüz fotoğraf yurdumuzun en eski iki kulübünün 42 sene önceki bir karşılaşmalarını canlandıran tarihi vesikadır.
7 Haziran 1913 tarihinde Fenerbahçe santrforu Hasan Kâmil (Sporel)e bir arkadaşı tarafından imzalanarak sunulan bu resmin o tarihten önceki 12/25 Mayıs 1913’teki Fenerbahçe – Galatasaray maçına ait olduğunu tahmin etmek hata olmaz.
Resimde dilimli formalılar Fenerliler, parçalı formalılar da Galatasaraylılardır. Futbolcuların pozisyonlarına göre de maç Galatasaray ceza sahası içinde oynanıyor.
O zamanlarki Fenerbahçe Galatasaray maçları, bittabi, ne bugünkü heyecanı taşır ve ne de kalabalık toplardı. Mevsimin ilkbahar olmasına ve karşılaşmanın da güzel bir havada oynanmasına rağmen seyircilerin parmakla sayılacak kadar az olması insana garip geliyor.
Bugün hiç kimse demez ki bu bir Fenerbahçe – Galatasaray maçıdır. Fakat uzağa gitmeğe hiç lüzum yok. İki ezeli rakip arasında yalnız iki tarafın idealist idarecileri önünde oynanmış maçlar yaşandığını iki kulübümüzün eski mensupları pekiyi hatırlarlar…
İşte; ilk seneler böyle heyecansız ve alâkasız geçmiş Fenerbahçe – Galatasaray maçları, zamanla doğan şedit rekabet yüzünden, bugün memleketin en muazzam sportif hareketi seviyesine yükselmiş bulunuyor. Bunun böyle devam edip gitmesi aşikâr ve mukadderdir.
Türk futbolunun yükselmesinde birinci derecede rol oynamış böyle bir rekabet çerçevesi içinde iki kulübümüzün yaptığı maçların adet ve neticelerinin umumi efkârca tam ve doğru olarak bilinmesi kadar tabii bir şey olmamak gerekir.
Fakat bugün hakikat böyle midir? Maalesef, hayır!
Her Fenerbahçe – Galatasaray maçı arifesinde gündelik gazetelere bakınız, spor mecmualarına bakınız. Birbirini tutmayan çeşitli rakamlar, türlü türlü istatistikler göze çarpar ve okuyanlar âdeta aldatılır… Ne ayıp!
Memleketin en eski iki spor kulübü, aralarında kaç maç yapmışlar ve ne netice almışlardır? Bunu, maalesef, doğru olarak hemen kimse bilmez.
Çünkü doğrusunu söyleyen ve ispata da muktedir kimse çıkmamıştır. Yanlışlıklar bazen ikaz olunur. Fakat bilindiğinden şaşılmaz. Bir rakam keşmekeşi içinde, haklı olarak, ya itimat uyanmaz veya verilen rakamlar işe gelmez… Hâlbuki hakikati tahrif akıbeti tehlikeli bir oyundur. O, er veya geç tezahür edecek ve kendini kabul ettirecektir.
Biz, gazetelerimizin daima tezat ve hataya düştükleri bir mevzuu kesin surette halle yardım maksadıyla, aşağıdaki malumat ve istatistiği neşretmeği lüzumlu ve faydalı gördük. İki ezeli rakip amatörlük devrinde birinci ve profesyonelliğin kabulünden sonra da profesyonel takımlarıyla kaç maç yapmışlar, kaçar defa kazanıp yenilmiş veya berabere kalmışlar, yekdiğerlerine kaçar gol atmışlar ve ne kadar maçları, ne gibi sebeplerden, yarım kalmıştır?
İşte bugün ve gelecek haftaki yazılarımızda bu noktalar, maçların nevileri ve oynandıkları sahalarla beraber sıra ile ve vuzuhla görülecektir.
Takımların birinci ve profesyonel olarak tahdidi noktasına karşı şöyle bir fikir ileri sürülebilir:
Profesyonelliğin kabulünün ilk yılında müteaddit profesyonel oyuncularla oynanmış ve ikisi Galatasaray ve biri de Fenerbahçe tarafından kazanılmış 3 amatör takımlar maçı vardır. Müteaddit profesyonel oyuncular oynatıldığına göre bu maçlar niçin liste haricinde kalsın? Bu fikre şu yolda mukabelede bulunulabilir:
Amatörlük devrinde de, 19 Mayıs 1935 ve 21 Şubat 1939’da her ikisi de Fenerbahçe takımı tarafından kazanılmış öyle B takımları final maçları vardır ki iki kulüp bu müsabakalarda, hatta anlaşarak, sahaya birinci takımlar kadrosuyla çıkmışlardır. Şu halde bu maçların da- listede yer almaları icap eder…
İşte; biz bu gibi ihtilâflara mahal bırakmamak için takımların tertiplerini değil, resmi hüviyetlerini göz önünde tuttuk ki doğrusu da, şüphesiz budur.
Çok mühim bir mevzu karşısında ve mesuliyetin de büyüklüğünü müdrik olduğumuzdan, burada bir tarafı iltizam katiyen mevzuu bahis olamaz. Bu noktayı açıkça ileri sürdükten sonra yazı ve rakamlarımızın doğru olmadığını ispata her kendine güvenen bu sütunlarda davetlidir.
Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerimizin birinci ve profesyonel futbol takımları, ilki 4 Ocak 1909 ve sonuncusu da 19 Aralık 1954’te olmak üzere, 46 yılda birbirleriyle tam 144 maç yapmışlardır.
Bu 144 maçın (70)i lig, (48)i hususi (18)i milli küme, (8)i de şilt ve resmi kupa maçlarıdır. Gene bu 144 maçın (64)ü Kadıköy, (39)u Taksim, (22)si Mithatpaşa ve (19)u da Şeref Stadlarında oynanılmış bulunuyor. Bu (144) karşılaşmanın (53)ünü Fenerbahçe, (49)unu Galatasaray kazanmış, 35 maçta da taraflar yenişememişlerdir. Ayrıca 7 maç yarım kalmış bulunmaktadır.
Gol bakımından ise, 144 maçta bugün için cidden garip bir tesadüf olarak tam bir beraberlik vardır ve iki taraf birbirlerine (210)ar gol atmış durumdadırlar.
Fenerbahçe – Galatasaray maçları mevzuunda izaha muhtaç noktaların başında yarım kalan müsabakalar gelir. Tamamlanmamış bu 7 maçtan, inkıta sıralarında, üçünde Fenerbahçe, birinde Galatasaray galip, üçünde de iki taraf berabere vaziyette idiler.
Gerçi, bu 7 maçtan ayrı olarak, yarım kalmış iki müsabaka daha vardır ve bunlara 16 Ekim 1915 ve 15 Ağustos 1924 teki lig maçlarıdır. Fakat halkın müdahalesi dolayısıyla, birincisi 20, ikincisi ise 1 dakika noksan aynanmış, bu lig maçlarının geri kalan zamanları 19 Şubat 1916 ve 19 Ağustos 1924 günlerinde taraflarca sahada ikmal edilmiş ve kati neticeler alınmış olduğundan bu iki müsabakayı yarım kalmış saymak ve tamamlanmaları için tekrar sahaya çıkışlar, dolayısıyla 4 maç olarak kabul ve listeye öyle ithal etmek manasız olur.
Bu bakımdan, bu iki müsabaka, alâkalı lig heyetlerince de bu yolda muamele gördüklerinden, listemizde ilk tarih ve son neticeleriyle nazarı itibara alınmışlardır.
Şimdi, yarım kalan 7 müsabakayı kısaca izah edelim:
1) 12 Mayıs 1913’teki Fenerbahçe bayramında durum 0 – 0 iken nihayete 10 dakika kala merhum Emin Bülend’in çektiği şutu, kaleci Mateosyan’ın içerde tuttuğu iddiasıyla, hakem Aydınoğlu Raşit merhum gol saymak istememiştir. Fenerbahçeliler ise çizgi dışında tutulduğunu iddia ettiklerinden münakaşa uzamış ve Reşit sahayı terk ettiğinden müsabaka yarım kalmıştır.
2) 15 Haziran 1923’teki Spor Alemi ve Türkiye İdman Mecmuaları turnuva kupasının finalinde taraflar 0 – 0 iken 67’nci dakikadaki korner atışında Ömer topu Galatasaray kalesine sokmuş ve hakem mister Allen gol kararı vermemiştir. Galatasaray, bu golün faulle atıldığını iddia ve karara itiraz ettiğinden müsabaka yarım kalmıştır.
3) 6 Mayıs 1927’de Altınordulu Abdullah idaresinde oynanan (Cumhuriyet kupası) finalinin 68inci dakikasında iki taraf 1 – 1 berabere iken futbolcular arasındaki münazaaya halk da karışmış ve müsabaka yarım kalmıştır.
4) 30 Haziran 1933’te oynanan şild maçı finalinde Fenerbahçe 2 – 0 galipken hakem İstanbulsporlu Emin halkın tezahüratını ileri sürerek 29’uncu dakikada sahayı terk etmiş ve maç neticelenmemiştir.
5) 23 Şubat 1934’te Kasımpaşalı Nuri (Bosut) idaresindeki lig maçının 60ıncı dakikasında vaziyet 0 – 0 iken Galatasaray sağ hafı eski Kasımpaşalı, Kadri (Dağ) ile Fenerbahçe sol hafı Mehmet Reşat (Nayır) arasında geçen bir tekme atma hâdisesine diğer futbolcular da karışmışlar ve tabaddüs eden iki kulübümüz futbolcuları arasındaki bu en büyük kavga dolayısıyla maç yarım kalmıştır.
6) 30 Ekim 1939’daki (Cumhuriyet kupası) maçının 65inci dakikasında Fenerbahçe 2-1 galipken hakem Şazi Tezcan’ın Ali Rıza’yı oyundan çıkarmak istemesine Fenerbahçe baş kaptanının itiraz ve muhalefeti üzerine hakem sahayı terk etmiştir.
7) 13 Aralık 1942’de oynanan (Dostluk Kupası) maçının 67inci dakikasında taraflar 2 – 2 berabere iken hakem İstanbulsporlu Samih Duransov bir avut kararını, bilahare bazı Galatasaraylı futbolcuların itirazları üzerine. Fenerbahçe aleyhine penaltı cezasına çevirince bu defa da Fenerliler itiraz etmişler, sahada yer ve tartaklaşmalar ve nihayet Samih’in sahayı terk etmesi üzerine bu (Dostluk maçı) da tatsızca yarım kalmıştır.
En eski iki kulübümüzün hem yarım kalan, hem de dostluğa aykırı son maçları 12 yıl önceki bu karşılaşmadır. Ebediyen son olması candan temenni olunur.
(Gelecek haftaki resim ve yazı; gene eski bir Fenerbahçe Galatasaray maçı sahnesiyle şimdiye kadar oynanmış 144 maçın listesidir.)
Rüştü Dağlaroğlu – 22 Ocak 1955 – Akşam Gazetesi