Cumhuriyetin 10. kuruluş yıl dönümünde, 29 Ekim 1933 tarihinde, Ankara’da Fenerbahçe ile İzmirspor arasında oynanacak müsabaka, 1933 yılının Türkiye Şampiyonu’nu belirleyecekti. Cumhuriyet bayramında şampiyonluk hesaplarıyla karşı karşıya gelen iki takım, maçın yarıda kalması yüzünden ikinci maçı 10 Kasım’da oynadılar ve Fenerbahçe şampiyon oldu. Tarih sabit fakat 10 Kasım’da herhangi bir şey kutlamak hiçbirimizin içinden gelmiyor. O yüzden bu anlamlı günde, Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünde ilk Türkiye Şampiyonluğumuzu da kutlayalım istedik. İşte gazetelerden 1933 Türkiye Şampiyonluğu finali…
Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu
Türkiye Birincilikleri Final Maçı Neticesiz Kaldı
Fenerbahçe ile İzmirspor Arasındaki Maç Yarıda Kaldı
Gelecek Hafta İzmir’de Yeniden Yapılacak
Ankara 29 (A.A.) – Bugün Türkiye şampiyonasının final maçına saat 15’te Fenerbahçe ve İzmirspor takımları arasında başlanmıştır. Her iki takım maruf teşekküllerini muhafaza ediyorlardı. Hakem futbol federasyonu azasından Kemal Halim Bey’di.
Birinci haftaymda Fenerbahçe çok bozuk bir oyun gösterdi, hatlar ağır işliyor, muntazam pas namına bir şeyler görünmüyordu. Üst üste yaptığı dört maçın tesiriyle Fener’in o muntazam mekanizması bozulmuş, yerine adeta iptidai denebilecek bir oyun kaim olmuştu.
Buna mukabil İzmir takımı daha canlı bir oyun gösteriyordu. Hele yirmi yedinci dakikada Fener muavinlerinden birinin kendi kalesine gol yapması İzmirspor’da sahhar bir tesir husule getirdi. Devenin son on sekizinci dakikasını İzmir şampiyonu fevkalade addedilebilecek güzel bir oyunla geçirdi. Bu kadar mesainin ve yüksek oyunun sayı vermemesi Fener müdafaasının lehine olduğu nispette İzmir akıncılarının da aleyhine kaydedilecek bir hadisedir.
İkinci devre başladığı vakit Fenerbahçe’nin bu betaetten silkinerek başka bir oyun göstereceğini tahmin edenler çoktu. Filhakika Fener yavaş yavaş açılmaya başladı. İzmir aynı oyuna devam etmekle beraber şimdi Fener’in hatlarında bir ahenk ve bir azim görülüyordu. Muhacim hattı taarruza başlamıştır. Akınlar, daha pek müessir bir şekil almış olmakla beraber, birbirini takip ediyor ve İzmir kalesi önünde tehlikeli vaziyetler ihdas ediyordu.
Bu sırada bir hadise oldu. Devrenin tam onuncu dakikasında hakem Kemal Halim Bey bir düdükle oyunu tevkif ederek yere düştü. Etraftan koşanlar kendisinin bir ıstırap içinde kıvranmakta olduğun ve ayağının şişmiş bulunduğunu gördüler. Oyunu idare edemeyeceği anlaşılınca yeni bir hakem için yapıla teşebbüsat maçı 20 dakikalık bir teahhura uğrattı. Nihayet kura neticesinde maçın Kemal Rıfat Bey tarafından idaresi takarrür etti ve oyuna tekrar başlanıldı.
Vakit çok geçmiş, hava oldukça kararmaya başlamıştı. Fener gene hücumlarına devam ediyordu. Henüz dokuz dakika olmuştu ki bir Fener akını esnasında topa el ile dokunulması hakemin bir ceza vuruşu hükmetmesiyle neticelendi. İzmir takımı buna itiraz etti. Oyuncular arasında başlayan münakaşa üzerine hakem, ahali sahayı işgal ederek oyunun devamı imkanını büsbütün selbetmiş ve bu sırada karanlık da tamamen basmış olduğundan sert bir düdükle oyunun hitamını herkese tefhim etti. Tarafeyn bir netice istihsal etmeden sahayı terk ettiler.
İzmirspor’u bugünkü çok muvaffakıyetli oyunundan dolayı tebrik etmek iktiza eder. Takım, gösterdiği enerji ve kabiliyetle, profesyonel bir Macar takımını andırmakta idi. Oyuncuların yer tutmaları, pas vermeleri, top kesmeleri ve süratli paslarla ilerlemeleri cidden nefis bir manzara teşkil ediyordu.
Fenerbahçe takımı ise dört beş senedir oynadığı oyunların hiçbiri ile kabili kıyas olamayacak derecede fena oynamıştır. Bunda yorgunluğun bir hissesi olmakla beraber hakemin idare tarzından mütevellit bir sinirliliğin tesiri vardır. Bu oyun, normal şerait dahilinde cereyan etse, ikinci haftaymda biraz düzelmesi beklenilebilirdi. Takımın hatlarında yavaş yavaş bir intizam ve tesanüt görünmeye de başlamıştı, fakat mütemadi inkıtalar ve bilahare son hadise buna meydan bırakmadı.
Maçtan sonra iki taraf beraber yemek yiyerek vaziyeti tetkik ettiler. Oyunun muntazam şerait altında tekrarı hususunda mutabık kalarak Avrupa’dan celbedilecek bir hakemin idaresi altında İzmir veya İstanbul’da oynanmasını kabul ettiler. Çekilen kura İzmir’e isabet ettiğinden Türkiye futbol şampiyonasının final maçının Fenerbahçe ve İzmirspor takımları arasında 10 Teşrinisani 1933 Cuma günü İzmir’de oynanması takarrür etmiştir. Keyfiyet federasyonca da tasvip edilmiştir.
31 Ekim 1933 – Cumhuriyet
Federasyonun Tebliği
Türkiye Futbol Federasyonu zirdeki tebliğin neşrine Anadolu Ajansını memur etmiştir.
Türkiye Futbol Federasyonu’ndan:
Bugün 29 Teşrinievvel 933 Cumhuriyet Bayramı günü saat 15’de başlayan Fenerbahçe-İzmirspor müsabakası ilk haftaymda onuncu dakikasında maç hakemi olan Kemal Halim Bey’in maçı idare edemeyecek derecede bacağından krampa uğradığını bildirmesi ve idareye devam edememesi üzerine iki tarafın namzetleri arasında çekilen kura neticesinde Kemal Rıfat Bey maçı idareye başlamış ve dokuz dakika devamdan sonra İzmirspor aleyhine bir penaltıya hükmetmiş ise de halkın sahayı işgal etmesi ve vaktin gecikmiş olması dolayısıyla maçın devamına imkan hasıl olmadığını hakem bildirmiştir.
Karar:
İttifak ikinci reisi Beyazıt mebusu Halit Beyefendi ile federasyonumuz tarafından ittihaz edilip gerek İzmirspor ve gerek Fenerbahçe salahiyettar mümesillerinin inzimamı muvafakitiyle tespit edilen karar şekli şudur:
- Türkiye Futbol Birinciliği final müsabakası 10 Teşrinisani 1933 Cuma günü İzmir Alsancak sahasında icra olunacağı kura ile tespit edilmiştir.
- Final maçı hakemi beynelmilel federasyon hakem listesinde kayıtlı bulunan ecnebi federasyon hakemlerinden biri olacaktır.
31 Ekim 1933 – Cumhuriyet