2 Kasım 1923 tarihinde oynanan ve Fenerbahçe’nin 4-0 üstünlüğü ile biten karşılaşmadan sonra Fenerbahçe ve Galatasaray oyuncuları, Fenerbahçe kulübünde bir araya gelmişler. Birbirleri için “Şa Şa Şa” diye bağıracak kadar sıcak bir ortamın oluştuğu günü, dönemin gazetelerinden görelim istedik… Emin Bülent Serdaroğlu’nun müthiş nutku da cabası… Keyifli okumalar.
Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu
Samimi Bir İçtima
Dün akşamki maçtan sonra Fenerbahçeli gençler, Galatasaraylı arkadaşları şerefine, kulüpleri dahilinde bir çay ziyafeti verdiler.
Başta timin kaptanı Emin Bülend Bey olmak üzere, dünkü maça iştirak eden Galatasaraylılar ve bu iki eski kulübün müdürleri, bu ziyafette hazır idiler.
İki rakip kulüp azasının galebeyi temin için sahada merdane bir musaraadan sonra, aynı masa etrafında bu samimi ve sportmence içtimaı, bütün kulüplerimiz için numune-i imtisal olmalıdır.
Galatasaraylı ve Fenerbahçeli gençler, rekabetle husumet arasında azim bir fark olduğunu ve her iki kulübün bu farkı idrak edecek ahlak ve kabiliyette insanlardan müteşekkil bulunduğunu dün akşamki kardeşçe toplanmalarıyla ispat ettiler. Her biri memlekete yüzlerce kuvvetli ve seciyeli uzuv yetiştirmiş bu iki kıymetli müessesemizin dün akşamki dostane telakisi, sporun, bizde yalnız kol ve ayak adalelerini değil, aynı zamanda ve dimağı da lazım geldiği veçhile terbiye etmekte olduğuna en büyük delildir.
Bu ziyaretin hitamında güzide şairimiz ve Galatasaray mektebinin yetiştirdiği pek kıymetli gencimiz Emin Bülend Bey, kendisine mahsus necib ifadesiyle:
“Fenerbahçeli arkadaşlar, bizi davetinizden dolayı size müteşekkiri. Evvela bugünkü çok güzel ve muvaffakiyetli oyununuzdan dolayı sizleri tebrik ederiz. Biz bu maçı kazanmak için çok çalıştık, arkadaşlarım çok himmet ettiler, kendilerine gösterdikleri bu fedakarlıktan ve gayretten dolayı teşekkür ederim. Fakat bizi en ziyade memnun eden, oyunun şayan-ı teessüf hiçbir vaka olmaksızın, sportmence cereyan etmesidir. Bu suretle gençlerimiz maçları seyretmeye gelen halka da bundan böyle nasıl hareket edecekleri hakkında bir fikir vermiş oldular. Bu tarz-ı hareket yarın memleketimize gelecek ecnebilere karşı daha kuvvetli ve mükemmel bir surette çıkmaklığımıza da hiç şüphesiz yardımda bulunacaktır. İnşallah 7 Kanunievvel’de yapacağımız maç da, aynı sporun aşk ve rekabetiyle, fakat yine bugünkü gibi spor vakar ve necabetin hürmetkar şerait dairesinde cereyan eder. Arkadaşlar, bu samimi davetinize bir daha teşekkür ederim” dedi.
Asil merd ahlakıyla bütün kendisini tanıyanlar hürmetini kazanmış Galatasaray kaptanının bu centilmence sözlerini , hazır bulunanların hepsi hulus-u kalp ile alkışladılar.
Bunun üzerine Fenerbahçe kaptanı Zeki Bey arkadaşlarıyla beraber Galatasaray şerefine, Galatasaraylılar da mütekabilen Fenerbahçe şerefine “üç defa çok çok, şa, şa, şa!” diye bağırdılar.
Dün akşamki içtimaı Fenerbahçe ile Galatasaray’ın başlarında bulunan güzide gençlere ve bilhassa Emin Bülend Bey’in terbiye-i ictimaiyesine medyunuz. Her iki kulübü tebrik ederiz ve aynı samim bu muhabbetin devamını temenni ederiz.
Galatasaray, memleketin içinde ün salmış büyük ananesi ile, yetiştirdiği fedakar gençlik ile daima iftihara hak kazanmış kadim ve kıymetli müessesemizdir. Hepimizi o yetiştirmiş, ilk feyzi hepimize o vermiştir.
“Fenerbahçe” ise, bilhassa ecnebilere karşı yüzümüzü ağartan, büyük kabiliyet ile mütemadi sa’i ve faaliyeti ile, her gün daha ziyade terakki ve inkişaf eden oyuncuları ile, yar ve ağyara göğüs kabartarak gösterilebilecek olan en mütekamil spor müessesemizdir.
Bu iki müessesenin yekdiğere karşı vaziyetleri memleket zararına olarak birbirlerini yenmek, bitirmek, mahvetmek değil, fakat memleketin nef’ine olarak birbirlerine kuvvet olmak, yardım etmek, aralarındaki meşru rekabeti her ikisinin de müşterek olduğu bir memleket gayesine göre tanzim etmektir. Buna muvaffak olacaklarından biz eminiz.
(N)