Lefter’in İlk Yazısı

Lefter'in İlk Yazısı

Lefter Küçükandonyadis, henüz futbol oynarken gazetelerde spor yazmaya başlamıştı. 1958 yılında Tercüman gazetesinde yayınlanan Lefter’in İlk Yazısı ile karşınızdayız. Keyifli okumalar…

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


Dostlarım…

Yeni mesleğimdeki ilk yazımı yazarken, kalemi kâğıt üzerinde dolaştırmanın, topu sahada dolaştırmaktan daha zor olduğuna kanaat getirdim. Kaç tane müsvedde kâğıdı paraladığımı şimdi hiç hatırlamıyorum. Yazımı bitirdikten sonra, yakınlarıma bile okumaktan kaçındım. Belki hemen tenkit ederler, şevkimi kıralar diye… Evvelce gazeteciliği, gazete okumak gibi kolay bir şey zannederdim. Fakat binlerce kişinin karşısına çıkacak yazıyı yazmak için insan masa başına oturduğu zaman ne yapacağını şaşırıveriyor.

Heyecanlı mıyım? Kendi kendime “Yok canım” diyorum. “Senin gibi heyecanın her çeşidini tatmış biri için heyecan ne demek?” Fakat itiraf etmeliyim ki merak içindeyim. Hepinizin gayet iyi tanıdığınızı sandığı Lefter, şu anda bir spor yazarı olarak nasıl karşılanacağını merak ediyor, bu hakikat. Beni tanıyanlar çok iyi bilirler, kendime itimadım vardır. Acemi gazetecilik devresini azmettiğime göre çabuk atlatacağım. Belki bir iki çalımda geçemem ama kendime güvenim tam.

Bundan sonra bu sütunlarda sizlere çok şeylerden bahsedeceğim. Meşin yuvarlakla geçen 20 senelik arkadaşlığımın nasıl başladığını, beni ona tanıştıranları, Hocalarımı, yaşadığım ve kendime göre enteresan bulduğum futbol hayatımda sevindiğim, üzüldüğüm hadiseleri. Topu ayağıma aldığım zaman hissettiklerimi, korktuklarımı, her müşkül veya sevinçli anımda yanımda bulduğum arkadaşlarımı. Koskoca Türk futbol tarihinde benim de rol aldığım zamanlarını hikâyesini, seyahatlerimi, İtalya ve Fransa’da futbol oynadığım günleri, karşılarında veya beraber oynadığım futbol devlerini, hepsini sizlere anlatmak istiyorum.

Hayatımı her gün sinemalarda oynayan filmlerden birisi olarak kabul ederseniz, okuyacağınız ilk yazılarım Hayat filmimin ancak birinci kısmını teşkil edecek. İlerde bir gün topa hükmedemediğim zamandan sonrasını da sizlerle beraber yaşayacağız. Fakat bu devre belki de toptan tamamen ayağını çekmediğim bir devre olacak. Mesela bir antrenörlük devresi gibi…

Bana iyi gazeteciliğin en mühim şartının “iyi tenkit” yapmak olduğunu söylediler. Bu nasihata bağlı kalarak beni ve bilhassa profesyonel futbolcuları tenkit edenler gibi güzel veya beğenmediğim tarafları olduğu şekilde yazacağım. Zaten böyle yapmasam bana “İyi gazeteci değilsin” dersiniz. Fakat size böyle söyletmemeye şimdiden söz veriyorum. Eğriye eğri, doğruya doğru. Kalemim kırıcı olmayacak. Ama mecbur kalırsam pekâlâ yazarım. Çünkü artık bu benim üzerime aldığım mühim vazifedir.

Sevgili sporseverler, Lefter imzasını bu sütunlarda artık sık sık göreceksiniz. Hepinizle tanışıp kaynaşmak istiyorum. Sizler de beni yeni kostüm giyerek değişen biri gibi, spor yazarı tarafımdan tanıyacaksınız. Tenkit yazılarımın ve maç tahlillerimin yanı sıra sporumuzun ana meselelerini kaleme alacağım. Bu arada pek sevdiğim sizlerin mektuplarına cevap vermeye çalışacağım. Bundan sonra Lefter sizindir.

İkinci yazımı “Baba” Gündüz Kılıç’a hasredeceğim. “Baba”nın unutamadığım iyiliklerinden, arkadaşlığından.

Hepinize sevgiler.

Lefter Küçükandonyadis – 1958 – Tercüman Gazetesi

Yorumlar

Yorum bırakın