Yazar: lacivertsar

  • Samsun’da Atılan Şampiyonluk Turu

    Samsun’da Atılan Şampiyonluk Turu

    1996’dan 2001’e kadar geçen süre Fenerbahçeliler için çok zordu… Dört senedir bir türlü gelmeyen zaferden sonra Samsun’da atılan şampiyonluk turu milyonların yüzünü güldürdü. Tapfereritter yazıyor!

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    26 Mayıs 2001

    Bir korku filmi gibi adeta.. 

    Ligin son haftasına üç puan ve +3 averaj farkıyla önde giren Fenerbahçe deplasmanda Samsunspor karşısında 1-0 mağlup durumda. Golü bir sonraki sezon sarı-lacivertli formayı giyecek olan Ali Akdeniz atmış. Mücadele kora kor..

    Takipçi Galatasaray ise İstanbul’da rahat. Trabzonspor karşısında 44. dakikada 3-0 öne geçmiş. 

    Fenerbahçe Samsunspor kalesini önce (4-3’lük Gaziantepspor maçının kahramanı) Hırvat Milan Rapaiç’le yokluyor. Sol ayağın falsolu frikiğine kaleci Selahattin Gökser Gençer kımıldayamıyor bile. Top doksana yakın gidiyor ama direği yalayarak auta çıkıyor.

    Ardından aynı noktadan bir başka serbest vuruş. Bu sefer topun gerisinde (bir hafta önce oyuna girerek Bursaspor’a karşı harika bir makas vuruşuyla galibiyet golünü atan) bir başka solak İsrailli Haim Revivo. 

    Rapaiç’in vuruşunun benzeri ama biraz daha aşağıya.. Samsunspor kalecisi barajın arkasında yine çaresiz. Skor artık 1-1 ve artık “karada ölüm yok”. Zira, 1 puan bile şampiyonluk için yeterli. Kulaklar artık İstanbul’da değil. 

    Fenerbahçe’yi rahatlatan gol ise 69. dakikada geliyor. Yusuf Şimşek atağın yönünü Fenerbahçe’nin güçlü kanadı sol tarafa çeviriyor ve ceza alanına doğru deparına başlıyor. Ali Güneş topu Milan Rapajiç’e aktarıyor. Onun önce Ganalı Stephen Baidoo’ya bir bacakarası çalımı yapıyor, ardından ise kesme bir orta. Yusuf Şimşek tam olması gereken yerde. Kafayla golü atıyor. 

    Uzatma dakikalarında ise herkes sarmaş dolaş şampiyonluk şarkıları söylerken Fenerbahçe’nin Ganalısı (bir sezon önce Ali Sami Yen’deki 1-0’lık Galatasaray galibiyetinin kahramanı) Samuel Johnson’ın nefesi maça başlarkenki gibi. Presle kaptığı top Haim Revivo’nun ikinci golünü yaratıyor. Fenerbahçe “averajı bile kaptırmam” diyor.

    3-1’lik galibiyetle Fenerbahçe 23. Türkiye şampiyonluğunu kutluyor. Ünlü siyaset bilimci Francis Fukuyama’nın 1992 yılında “Tarihin sonu”nu ilan etmesi misali, dört yıl üst üste şampiyonlukla birlikte UEFA Kupası’nı kazanan ezeli rakibin “rekabetin” ve “Türk futbol tarihinin sonu”nun geldiğini iddia ettiği dönemde, Fenerbahçe yeni milenyumda da tarihi kendisinin yazacağını ilan ediyor.

    Gazetelerde “Efsane geri döndü” manşetleriyle.  

    Tapfereritter / Samsun’da Atılan Şampiyonluk Turu

  • Kareem Abdul Jabbar’ın Huzurunda Cumhurbaşkanlığı Kupası

    Kareem Abdul Jabbar’ın Huzurunda Cumhurbaşkanlığı Kupası

    Tapfereritter bu defa ilginç bir başlıkla karşımızda… 26 Mayıs 1990’da Türkiye, Kareem Abdul Jabbar’ın huzurunda bir Cumhurbaşkanlığı Kupası maçına sahne oldu. Fenerbahçe’nin şampiyonluğu bu ilginç güne unutulmaz bir çeşni verdi.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    26 Mayıs 1990

    1990’da “Tüm zamanların en büyük basketbolcusu” Karem Abdul-Jabbar idi. Michael Jordan devri henüz başlamamıştı. İstatistikler her şeyi söylüyordu. 1989’da emekliye ayrıldığında 20 yıllık profesyonel kariyerinde “attığı sayı”, “oynadığı maç”, “oynadığı dakika”, “aldığı galibiyet”, “aldığı savunma ribaundu” ve “yaptığı blok” sayılarında açık ara liderdi. İlk ikisinde hâlâ lider…

    Yolu ikinci defa Türkiye’den geçiyordu. Ve Ankara Atatürk Spor Salonunda 6. kez oynanan Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda ayaklarını iki alt basamağa koymak zorunda kalan tek izleyiciydi. 

    Sporla haşır neşir olan Cumhurbaşkanlarından Turgut Özal’ın da basketbolda izlediği ilk Cumhurbaşkanlığı Kupası idi zira 1989’da bu göreve seçilmişti. 

    Fenerbahçe için ise o sezonun onur maçıydı. Zira, normal sezonu lider bitirdiği gibi ezeli rakibini iki maçta da net galibiyetlerle yenmiş olan Sarı Kanaryalar şampiyonluğun en büyük adayıydı. Ama istim üzerinde önüne geleni deviren takım 1982-83’ten beri play-off’larda karşılaştığı “ilginç” engellerden biriyle karşı karşıya kalmış ve beş haftayı aşan bir ara sonrasında maç temposunu kaybetmişti. Paşabahçe’ye tartışmalı kararlar ve olaylı maçlar sonucu yarı finalde elenen Fenerbahçe ezeli rakibinin şampiyonluğunu izlemişti hüzünle. Bu, Galatasaray’ın 23 sene hasret kalacağı bir unvandı. Ama sezon içinde iki kez yenildiği Fenerbahçe’nin ve sarı-lacivertli taraftarların huzuruna çıkmadan şampiyon oluvermişti. Rövanş Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda olacaktı.

    Maç Üstüne Maç

    Ancak bu maç öncesinde Fenerbahçe, enerjisini hukuk mücadelesine harcamak zorunda kaldı. Zira normal sezon lideri olarak Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda oynamaya hak kazanan Fenerbahçe, aynı zamanda statü gereği yarı finalde elenen iki takımın oynayacağı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Kupası için sahaya çıkma hakkını elde etmişti. Ancak bir sonraki perde, gazetelerin “Skandal” manşetiyle verdiği Federasyon’un 16 Haziran 1989 tarih ve 20197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğe (93. sayfa) aykırı bir şekilde Fenerbahçe’nin Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Kupası’nda oynama hakkından mahrum etmesiydi. Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kastederek “Fenerbahçe’ye iki günde iki maç oynatmam” diyen Federasyon Başkanı Osman Solakoğlu’nun mevzuata aykırı kararından dönmek zorunda kalmasıyla 24 Mayıs’taki maça hazırlanamadan çıkan sarı-lacivertli takım Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Kupası’nı Efes Pilsen’e kaybetti.

    Elde ise Cumhurbaşkanlığı Kupası kalmıştı. “Baba” lakaplı kaptanlardan Necdet Ronabar’ın son resmî maçını oynadığı, Fenerbahçe’nin 17 yıl sonraki ana sponsorunun (Ülker) reklamını formasında taşıdığı 26 Mayıs 1990 günü, tribünleri tıklım tıklım dolduran seyircilerin ana atışma konuları ise Galatasaraylı Semih Yuvakuran’ın Fenerbahçe’ye transferiydi.

    Başlıyor

    İlk yarı savunmaların esamisinin okunmadığı, skorerlerin ise coştuğu bir mücadele izlendi ve Galatasaray ilk yarıyı 57-53 önde kapadı. İki ezeli rakip, tribündeki emekli NBA’liye nazire yaparcasına 100’lü sayıları geçtikleri bir NBA maçı skoru mu yaşatmaya çalışıyordu seyircilere?

    27. dakikaya kadar da böyle gitti. Galatasaray’da Hakan Yörükoğlu ve Cem Caniklioğlu (maç boyunca ilki 28, ikincisi 22 sayı atmıştı) durmuyor, Fenerbahçe’nin uzunları Can Sonat ve Larry Richard’ın faul problemleri karşısında sürekli içeri drive ederek sayı bulan Galatasaray’a karşı Fenerbahçe savunması adam adamada çaresiz kalıyordu. Galatasaray 73-65 öndeydi. 

    Bu dakikada kenardan müdahale ve uyarı geldi: Başantrenör Çetin Yılmaz “alan savunması”na dönülmesi direktifini verdi sahadaki beşe. Ayrıca dörder faulle oynayan Pete Williams (önceki iki sezon Fenerbahçe’de oynamıştı) ve Lütfi Arıboğan’a karşı daha etkili hücum etmeye başladı Fenerbahçeliler. 32. dakikaya kadar beş dakika boyunca tıkanan Galatasaray’ın boş hücumlarını, Larry Richard’ın ribaundlarda ezici üstünlüğünü ve sarı-lacivertlilerin basketle sonuçlanan hızlı hücumlarını izledi seyirciler. Durum 77-77 olmuştu. 33. dakikada Fenerbahçe 81-78 öne geçtiğinde ise “Yar saçların lüle lüle” tezahüratları başlamıştı bile.

    Şampiyon

    Maçın sonunu (ligde olduğu gibi) yine Fenerbahçe getirdi: 95-86. Oyuncular ve attıkları sayılar şöyleydi: Fatih Özal (24), Larry Richard (23), Can Sonat (21), Ferhat Oktay (13), Ali Rıza “Aliço” Limoncuoğlu (11), Serdar Susmuş (3), Necdet Ronabar, Hakan Artış

    Fenerbahçe, hem tarihinde ilk kez bu kupayı kazanmış, hem beş sene önce bir sayıyla kaçırdığı Kupanın rövanşını almış, hem de rakibini üç maçta üç kez yenerek şampiyon olmuş kadar özgüven kazanmıştı. Şampiyonluğu da zaten bir sezon sonra hiçbir rakibe nefes aldırmadan kazanacaklardı.

    4 gün sonra ise futbol takımı Beşiktaş’ı 3-2 yenerek Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı yine Turgut Özal’ın elinden alacaktı. Bir daha da futbolda ve erkek basketbolunda aynı sezon (hem de beş gün içinde) bu kupayı alabilen çıkmayacaktı zaten. O ayrıcalık Fenerbahçe Spor Kulübü’ne aitti…

    Tapfereritter / Kareem Abdul Jabbar’ın Huzurunda Bir Cumhurbaşkanlığı Kupası

  • Kimsesizler Yurdunda Son Dans

    Kimsesizler Yurdunda Son Dans

    Fenerbahçe kadın voleybol takımı, senelerce süren şampiyonluklar serisine devam etmek istiyordu. Zafer adeta kimsesizler yurdunda son dans gibi geçen birkaç günün sonunda geldi. Arkadaşları, efsane kaptan Ayten Salih’i Kıbrıs’a kupayla uğurladılar. Tapfereritter yazdı.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    21 Mayıs 1960

    Fenerbahçe Yönetim Kurulu Başkanlığına
    Biz Öksüzler Yurdu’nda kendimizi çok yalnız ve öksüz hissediyoruz. Galatasaray tüm idarecileri ve sporcularıyla burada. Biz kendimizi daha da yalnız hissediyoruz. Lütfedip, son maçımıza gelirseniz, bizleri çok mutlu edersiniz. Saygılar.

    Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı Kaptanı Ayten Salih’in 19 Mayıs 1960’ta Fenerbahçe Kulübü’ne çektiği telgraf buydu.

    Yaşananlar ise şimdilerde pek popüler olan, Chicago Bulls’un altıncı NBA şampiyonluğu hakkındaki belgeselde yaşananların bir benzeri: 1954 yılında kurulan Fenerbahçe’nin “Altın Kızları” altıncı senesinde. Basketbol, atletizm ve kürekte defalarca şampiyon olmuşlar. Ancak en büyük kudretleri voleybolda: 1955’te başlayan şampiyonluk serisi o yıla kadar kesintisiz sürmüş.

    Fakat, aynı Chicago Bulls ve Michael Jordan gibi bu kadronun bu haliyle son senesi. Zira takımın kurucusu, yıldızı ve beyni Ayten Salih o yıl (1960) üniversiteden mezun olup Kıbrıs’a gidecek ve doktor olarak Kıbrıs Türk halkına hizmet verecek.

    İngiliz idaresindeki Kıbrıs’ta yeni bir düzen kuruluyor: 19 Şubat 1959’da Londra’daki Lancaster House’da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kurucu Antlaşmaları Türkiye, Yunanistan, Birleşik Krallık ve Ada’daki Türk ve Rum toplum liderleri tarafından akdedilmiş ve (sadece üç yıl yaşayacak) yeni devletin 16 Ağustos 1960’ta bağımsız olacağı ilan edilmiş. Kıbrıs Türkü Ayten Salih de orada lazım..

    Ancak gitmeden önce son bir şampiyonluk istiyor: Voleybolda beşinci kez Türkiye şampiyonluğu.

    Kaptan Son Bir Kupa İstiyor

    Fakat şampiyonluk hiç de kolay değil. Ezeli rakibimiz kadrosuna iki uzun oyuncu katmış ve 3 Nisan 1960’ta Fenerbahçe’yi 3-1 yenerek ilk kez İstanbul şampiyonu olmuş. Fenerbahçe’nin tahtı sallantıda. Kaldı ki, basketbolda da bir sezon önce İstanbul’da şampiyonluğun sürpriz bir şekilde Ankara’nın Gazi Eğitim Enstitüsü’ne kaptırılması hatırlarda. Ayten Salih’i hüzünlü bir veda mı bekliyor?

    Şampiyona bu yıl İzmit’te düzenleniyor. Son dönemdeki en büyük sportif faaliyet. Zira Türkiye 27 Mayıs 1960’taki askeri darbe öncesinde sıkıyönetim günlerinde..

    Ayten Salih’in anlatımıyla;

    Galatasaray bir gece önceden başkanıyla, yöneticileriyle bir gece önceden gitmiş ve SEKA tesislerine yerleşmiş. Geç kaldığımız için bulabildiğimiz oteli de kızlar beğenmediler. Ertesi gün Vali’ye gittik. Kimsesizler Yurdu’na yerleştirildik (…) Burayı da yadırgayınca gece uyuyamadık ve ertesi gün ilk maçımızda [Ankara Demirspor] bir set verdik.”

    İkinci gün voleybolun yükselen değeri Rasimpaşa’yı da 3-0 yeniyor Fenerbahçe’nin Altın Kızları. Son gün (aynı şekilde ilk iki maçını galibiyetle kapatan) Galatasaray’la şampiyonluk maçına çıkacaklar.

    Yalnızlık Son Buluyor

    Anlatıyor Ayten Salih:

    Son gün geldi. [Bizi maça götürecek] Cip geldi. Giyindik eşofmanları. Yola çıktık, gidiyoruz. (Telgrafı düşünerek) ‘Gelmediler’ dedim. Çok da üzüldüm. Tam dönüyoruz. Bir de baktım, İstanbul yolu gözüktü. Üç tane simsiyah kocaman araba. Arka arkaya dizilmişler, ışıklar yanıp sönüyor. Eller kollar havada, birileri bana el sallıyor.

    Fenerbahçe Yönetimi “Altın Kızları”nı kimsesiz bırakmamıştı. “Altın Kızlar” da Fenerbahçe’yi kupasız bırakmadılar. Fırtına gibi maça çıkıp 2-0 öne geçtiler. Ardından ise bir set verdiler. Topladı Ayten Salih kızları:

    Bu benim son yılım. İmtihanları verip gidiyorum. Bana vereceğiniz son yadigar. Elinizden gelen gayreti göstereceğinize inanıyorum.

    O gayretle aldılar seti, maçı ve şampiyonluğu..

    Son All-Star maçında, NBA’daki ilk sezonundaki ayakkabılarını giyen Michael Jordan’ın ayakları nasıl kan içindeyse, kaptanları için varlarını yoklarını ortaya koyan Seta [Yağcıoğlu], Güneş [Çapa] ve diğer oyuncuların ayakları da İzmit’te kan içindeydi.

    Fenerbahçe’nin kahramanlarıydı onlar. Yürekten oynayıp, kaptanlarını kahraman gibi uğurlamışlardı.

    Tapfereritter / Kimsesizler Yurdunda Son Dans


    Notlar :
    İzmit’te bütün oteller dolu olunca Fenerbahçe şampiyona boyunca, Kimsesizler Yurdu’nda kalmıştı. Aşağıdaki fotoğraflar Seta Yağcıoğlu arşivinden bu yurdun binasını ve bahçesini gösteriyor.

    Kimsesiz çocuklar, Fenerbahçe’nin final maçını izlemeye geldiler ancak Galatasaraylılar çocukların salondan çıkartılmasını istediler. Bunun üzerine Fenerbahçe kaptanı Ayten Salih “Çocuklar çıkarsa, biz de bu maçı oynamayız” dedi ve Fenerbahçe’nin şampiyonluğuna çocuklar da şahit oldular.

    En altta , Ayten Salih bu özel günü anlatıyor.

  • Basketbolda İlk Türkiye Kupası

    Basketbolda İlk Türkiye Kupası

    Fenerbahçe, basketbolda ilk Türkiye Kupası şampiyonluğunu 1967 yılında yaşadı. Tapfereritter yarım asırı aşkın bir şampiyonluk hikayesi ile karşınızda…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    21 Mayıs 1967

    1966-1967 sezonu yeni bir soluk Türk basketbolunda. O zamana kadar sadece yerel ligler ve sonrasında Türkiye Şampiyonası düzenlenirken, o sezon hem “Deplasmanlı Türkiye Ligi” hem de “Türkiye Kupası” ihdas edilmiş.. 

    Lige katılım koşulları futboldaki Milli Küme ve (1959’dan sonraki) Milli Lig’in ilk sezonlarından farklı değil: Sporda en ileri vaziyetteki üç şehrin (İstanbul, Ankara ve İzmir) en başarılı takımları Lige dahil olmuş. Üç büyük şehir ile diğer şehirler arasındaki klas farkı kapanana kadar bu böyle olacak. 

    Türkiye Kupası’nda ise diğer vilayetlerden takımlar var, ancak “Deplasmanlı Lig”den daha az” deplasmanlı”.. İstanbul, Ankara ve İzmir, Anadolu kendi arasında elemeli oynuyor maçlarını. Fenerbahçe yenmesi gereken kim varsa onları yenip İstanbul birincisi oluyor: 3 Nisan’da İstanbul Grubu çeyrek finalinde İTÜ’yü 100-72, 4 Nisan’da yarı finalde Beşiktaş’ı 74-59 ve 5 Nisan’da finalde Galatasaray’ı 76-73’le safdışı bırakıyor Sarı Kanaryalar. 

    Yarı final eşleşmeleri şöyle: (İstanbul grubu birincisi) Fenerbahçe-(İzmir grubu birincisi) Altınordu ve (Ankara grubu birincisi) Muhafızgücü-(Anadolu grubu birincisi) Adana Karataş…

    O sezonun Lig şampiyonu Altınordu, 12 Nisan’da İzmir’deki ilk maçta 86-75 yeniyor Fenerbahçe’yi. Fenerbahçe’nin finale çıkabilmesi için rövanşta 12 fark atması lazım. İlk maçta 31 sayı atan Hüseyin Kozluca mağlubiyeti engelleyemese de, 19 Nisan’daki rövanşta 32 sayı attığı gibi takım arkadaşları da ona eşlik ediyor ve 88-71’lik galibiyet Fenerbahçe’yi finale taşıyor. 

    Final Maçı

    Final de yarı final gibi iki ayaklı. Rakip Muhafızgücü (askerliğini yapan basketbolcuları bünyesinde bulunduran dönemin kudretli kulübü).. 26 Nisan’da İstanbul’da oynanan ilk karşılaşmayı Fenerbahçe avantajlı bir skorla kazanıyor: 84-67.

    Kadro ve attıkları sayılar şu şekilde: Erdal Poyrazoğlu 24, Barış Küce 19, Ferhan Baras 19, Hüseyin Kozluca 18, Mehmet Baturalp 4, Güner Yalçıner.

    21 Mayıs’ta Ankara’da  oynanan rövanşta Muhafızgücü’nün 76-65’lik galibiyeti yetmiyor. Fenerbahçe’nin bu maçtaki kadrosu ve attıkları sayılar şu şekilde: Ferhan Baras 23, Barış Küce 19, Hüseyin Kozluca 10, Güner Yalçıner 10, Mehmet Baturalp 3.

    Fenerbahçe ilk kez düzenlenen Türkiye Kupası’nda şampiyon oluyor ve bir sonraki sezon da Türkiye’yi Avrupa Kupa Galipleri Kupası’nda temsil etmeye hak kazanıyor.

    Tapfereritter / Basketbolda İlk Türkiye Kupası

    Basketbolda İlk Türkiye Kupası
  • 21 Mayıs 2017 : Fenerbahçe Basketbolda Euroleague Şampiyonu

    21 Mayıs 2017 : Fenerbahçe Basketbolda Euroleague Şampiyonu

    21 Mayıs 2017’de Türk spor tarihinde takım sporlarındaki en büyük başarı Fenerbahçe tarafından kazanıldı. Ama bugün muhtelif fotoğraflarda görülen coşkuyu anlamak için bir yıl öncesine dönmek gerek. 15 Mayıs 2016’da oynanan Fenerbahçe-CSKA finaline. 21 sayı farktan geri gelinip son iki saniyeye 2 sayı önde girilen, uzatmada kaybedilen Mercedes-Benz Arena’daki tarihi finale. 

    Kaldı ki o da bir ilkti. Daha önce hiçbir Türk takımı Euroleague seviyesinde finale çıkamamıştı. Ama talih Fenerbahçe’den yana değildi o gün.

    Ancak, o takımı “Dünyanın en güzel takımı” yapan sadece 21 Mayıs 2017’deki Avrupa şampiyonluğu değildi sadece. 

    Hem bir yıl önceki finalden sonra ayağa kalkıp bir yıl sonraki şampiyonluğa yürümeleriydi.. Hem de takımın her bir bireyinden binlerce seyirciye kadar herkese bir “aile havası” yaşatabilmesiydi. 

    Tarihe geçen kadro forma numaralarıyla şöyleydi:
    5- Barış Hersek
    8- Ekpe Udoh
    9- Ahmet Can Duran
    10- Melih Mahmutoğlu (Kaptan)
    12- Pero Antiç
    13- Bogdan Bogdanoviç
    14- Ahmet Düverioğlu
    15- Anthony Bennett
    16- Kostas Sloukas
    18- Egehan Arna
    21- James Nunnally
    22- Yordan Minçev
    23- Berk Uğurlu
    24- Jan Vesely
    33- Nikola Kaliniç
    35- Bobby Dixon
    70- Luigi Datome

    Tapfereritter

  • Şampiyonluk Raksı

    Şampiyonluk Raksı

    Tarih 20 Mayıs 1985… Yer İnönü Stadı… Tapfereritter, bir şampiyonluk raksı ile bizleri Fenerbahçe’nin görkemli yılları olan 1980’lere götürüyor. 1933’de başlayan Türkiye şampiyonlukları, 1985’e geldiğimizde 19 olmuştu. 1984-1985 sezonunun sonunda Fenerbahçe 20. şampiyonluğunu kazandı. Sonraki üç sezon zirveden uzak geçecek, 1988-1989 efsanevi bir sezon olacak fakat sonrasında Fenerbahçe, 1996’ya kadar tarihinin en uzun şampiyonluk arasını verecekti. Keyifli okumalar…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    İnönü’de Beşiktaş ile Şampiyonluk Raksı

    67. dakika.. Beşiktaş Fenerbahçe karşısında 2-1 önde.

    Siyah beyazlı taraftarların “Üç.. üç.. üç” diye bağırdıkları sırada Fenerbahçe savunmasının uzaklaştırdığı topu Metin Tekin Fenerbahçe’nin ceza sahasına doğru dolduruyor. Yugoslav Cevad Şekerbegoviç bir anda kaleci Yaşar Duran’la karşı karşıya..

    Penaltılarda ve karşı karşıya pozisyonlarda inanılmaz reflekslere sahip milli kalecimiz Yaşar Duran vücuduyla Şekerbegoviç’in açısını olabildiğince kapatıyor ve mutlak golü önlüyor.

    Maçın ve hatta ligin kırılma anlarından..

    Ancak bu sonuç bitime iki hafta kalmasına rağmen yine de Beşiktaş’a yarıyor. Zira iki eşit puanlı takımdan Beşiktaş galip gelirse (iki puanlı sistemde) iki puan öne fırlayacak. Beraberlik durumunda ise Fenerbahçe’nin averajı çok daha iyi.

    Yaşar Duran’ın kurtardığı bu golden sonra tempo kazanan maçta Fenerbahçe oyunu dengeliyor. 75 dakikada gelişen organize bir atakta İsmail Kartal’ın sağdan ortasına enfes bir röveşata golü atan İlyas Tüfekçi skoru dengeliyor: 2-2.

    Golün sevincinden yedek kulübesinde bayılan Selçuk Yula’yı masör ayıltıyor. Herkes coşku içinde. Kalan dakikalar Fenerbahçe lehine. Zira 2-2’lik beraberlikle (bir hafta önce eline geçirdiği) liderliğini sürdüren Fenerbahçe son iki maçını da kazanıp 20. Türkiye şampiyonluğuna ulaşacak. 

    İlyas Tüfekçi’nin bu maçtaki golü ise Fenerbahçe’nin ligdeki 60. golü. Çünkü takım Todor Veselinoviç’in takımı. Her zaman golü düşünüyor. Trükiye Ligi’nin gol açısından kısır geçen sezonlarından sonra bu zun bir aradan sonra bir rekor. Zira, 1962’de 64 gol atmasına rağmen ikinci olan Fenerbahçe’den sonra 1985 yılına kadar sadece Eskişehirspor 1971-72 sezonunda 60 gol barajını geçebilmiş..

    Fenerbahçe’nin 1988-89 sezonunda 103 golle tüm zamanların rekorunu kıracağı sezonun habercisi 1984-85 sezonu..

    Tapfereritter / Şampiyonluk Raksı

  • İstanbul’da Sarı Lacivert Kumaşın Bittiği Gün

    İstanbul’da Sarı Lacivert Kumaşın Bittiği Gün

    Fenerbahçe, 17. Türkiye şampiyonluğunu üç sezonluk bir aradan sonra, 1973-1974 sezonunda kazandı. O yılın sonunda şampiyonluk turu günü, biraz da “Sarı Kanarya” Cihat Arman’ın yazısı sayesinde insanların hafızasına İstanbul’da sarı lacivert kumaşın bittiği gün olarak geçti. Tapfereritter yazıyor.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Salkım Saçak Kanarya

    Stat Fenerbahçe’nin şampiyonluk kutlamasını görmek isteyenlerle hıncahınç dolu vaziyette. Nihayet maç başlıyor. İlk yarı fazla gol pozisyonu yaşanmıyor, Fenerbahçe’nin etkili isimlerine sıkı bir adam markajı uygulanıyor.

    İkinci yarı da bu seyirde devam ediyor, Ankaragücü direniyor. Maçın bitmesine artık yirmi dakika kadar kalmış. Derken Cemil orta sahada bir top kapıyor, soldan kaçan Mustafa’yı görüyor. Mustafa hızla ilerleyip avut çizgisine yaklaştığı sırada ortayı yapıyor. Ankaragücü savunma oyuncuları bu ortayı kesmek için yükseliyorlar. Fakat Osman onlardan daha yükseğe sıçramış, bir an havada asılı kalıyor sanki ve topa kafayı yapıştırıyor. Ankaragücü kalecisi Aydın’ın  uçuşu nafile, top doksandan filelerle buluşuyor. Maç bu golle sona eriyor.

    Sonrası tam bir şölen; soyunma odasına giren futbolcular stadı terk etmeyen seyircilerin tezahüratıyla sahaya çıkıp tur atıyorlar. Onlar turunu tamamlarken seyirci bu kez “Didi, Didi!” diye bağırıyor. Sempatik Brezilyalı hoca da onları kırmıyor, atletizm pistini yürüyerek dolaşıyor ve bütün tribünlere el sallıyor.”

    Spor tarihçilerimizden Fethi Aytuna’nın “Dinyakos” adlı blogunda Fenerbahçe’nin 19 Mayıs 1974’te “Bay Gol” Osman Arpacıoğlu’nun golüyle Ankaragücü’nü 1-0 yenerek 1973-74 sezonunda bitime bir hafta kala garantilediği 16. Türkiye şampiyonluğunun tasviri böyle.. Hep bir şölendir Fenerbahçe şampiyonlukları..

    Başkanların Totemi

    Totemsiz de olmaz.. Gol geciktikçe huzursuzluğu artan Başkan Emin Cankurtaran’ın imdadına eski Başkan Faruk Ilgaz yetişiyor. Şeref tribününde yer değişikliği.. Ilgaz, Cankurtaran’ın yanına oturuyor. Birkaç dakika sonra da gol oluyor.

    Maçtan önce de Fenerbahçeli taraftarlar Kaptan Ziya’ya bir hindi hediye ediyorlar. Maç başlayınca da Şengül hindiyi koyacak yer bulamayınca Teknik Direktör Didi’ye veriyor. Didi de hindiyi yedek kulübesine alıyor. Maç boyunca ilgileniyor ve gol olunca okşuyor.

    Renktaş Ankaragücü de müstakbel şampiyona jest yapmış: Aynı renge sahip takımlar karşılaştığında evsahibi takımın açık renkli forma giymesi gerekirken, Ankaragücü beyaz formayla çıkmış ve Fenerbahçe’ye klasik çubukluyu bırakmış.

    Maça çıkan kadro 90 dakikayı olduğu gibi bitirmiş: İlie Datcu-Niyazi Gülseven, Alpaslan Eradlı, Ziya Şengül, Serkan Acar, Selahattin Karasu, Kamil Güvenal, Önder Mustafaoğlu, Mustafa Kaplakaslan, Osman Arpacıoğlu, Cemil Turan.

    Türkiye Ligi başladığından beri ilk kez şampiyonluğa üç yıl hasret kalmış Fenerbahçeliler bu susuzluklarını giderirken dakikalarca “Dağ başını duman almış”ı söylüyor; 44 bin kişi havai fişeklerin patırtısını bastırırcasına “Şampiyon.. Şampiyon” diye inletiyor İnönü Stadı’nı..

    Son söz Cihat Arman’ın:

    “Koca İstanbul’u dolaşsanız milimetresini bulamazdınız Sarı-lâcivertli renklerden. Hepsi bayrak olup gelmişti sahaya..”

    Tapfereritter / İstanbul’da Sarı Lacivert Kumaşın Bittiği Gün

  • İzmir’de Atılan Şampiyonluk Turu

    İzmir’de Atılan Şampiyonluk Turu

    Fenerbahçe’nin 100. yıl şampiyonluğu ligin bitiminden iki hafta önce geldi. İzmir’de atılan şampiyonluk turu, sonraki iki maçta takıma bir rehavet getirmedi. Galatasaray ve Ankaragücü maçlarının ikisini de kazanarak müthiş bir sezon bitişine koştuk. Tapfereritter‘in kaleminden Fenerbahçe’nin İzmir seferini okuyacağız…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    100. Yılın Şampiyonluk Turu

    13 Mayıs 2007.. Bir hafta önce İnönü’de Mateja Kezman’ın tribünleri susturan aşırtmasıyla Fenerbahçe Beşiktaş’ı 1-0 yenmiş; 63 puana ulaşarak ligin bitimine üç hafta kala beş puan farkla liderliğini sürdürmüş.

    Ancak fikstür zorlu: Önce Trabzonspor maçı Fenerbahçe’nin cezasından dolayı İzmir’de, ardından Galatasaray deplasmanı var. Saat 19.00’da Sarı-lacivertliler Trabzonspor’la kozlarını paylaşırken, takipçiler Beşiktaş ve Galatasaray aynı saatte sırasıyla Bursaspor ve Sivasspor deplasmanında.

    Yol gelgitlerle dolu. 2. dakikada Hüseyin Çimşir’in şok golüne 4. dakikada Tuncay Şanlı karşılık veriyor. Ancak İbrahim Yattara’nın 41. dakikadaki golüyle Trabzonspor ilk yarıyı 2-1 önde kapatıyor. 71. dakikada Alex de Souza’nın topu çizgiden çıkarılmış, iki dakika sonra da yine Alex bu defa penaltıyı dışarı atmış.

    85. dakikada durum Fenerbahçe için iç açıcı değil: Baskıya rağmen 2-1’lik yenilgi sürüyor. Galatasaray ise Sivas deplasmanında 1-0 galip ve bir sonraki hafta için umutlanmış. Beşiktaş ise Bursaspor deplasmanında 3-0 mağlup ve devredışı.

    85. dakikada her şey bir anda değişiyor: Önder Turacı’nın şutu Trabzonspor savunmasından dönerken topu önünde bulan Stephen Appiah ortalıyor ve (Kezman’ın yokluğunda) tek forvet Deivid de Souza kafayla golü buluyor. Durum şimdi 2-2. Bu golün hemen ardından Sivas’tan gelen gol haberi Galatasaray’ı yarış dışı bırakıyor. Kırmızı beyazlıların Fenerbahçe’den kiraladıkları Gürhan Gürsoy maçı 1-1’e getirirken İzmir’de Fenerbahçe taraftarına şampiyonluk şarkıları söyletiyor.

    Fenerbahçe İzmir’de şampiyonluk turlarına alışık. 1950 ve 1964’te Alsancak Stadlarında Türkiye şampiyonluklarını kutlamış. Ancak Atatürk Stadı’nda ilk şampiyonluk turu..

    Bir sonraki hafta Ali Sami Yen Stadı’na “şampiyon” olarak çıkacak. Tarihe “sulu maç” olarak geçen karşılaşmaya..

    Fenerbahçe 100. yılında şampiyon olan ender kulüplerden. Ve bu sarı-lacivertlilerin 26. Türkiye şampiyonluğu. 

    Tapfereritter / İzmir’de Atılan Şampiyonluk Turu

    İzmir'de Atılan Şampiyonluk Turu
    İzmir’de atılan şampiyonluk turu sonrası İstanbul’da yapılan son maçın akabininde kutlamalar…
  • 100. Yılda İzmir’de Atılan Şampiyonluk Turu

    13 Mayıs 2007.. Bir hafta önce İnönü’de Mateja Kezman’ın tribünleri susturan aşırtmasıyla Fenerbahçe Beşiktaş’ı 1-0 yenmiş; 63 puana ulaşarak ligin bitimine üç hafta kala beş puan farkla liderliğini sürdürmüş.

    Ancak fikstür zorlu: Önce Trabzonspor maçı Fenerbahçe’nin cezasından dolayı İzmir’de, ardından Galatasaray deplasmanı var. Saat 19.00’da Sarı-lacivertliler Trabzonspor’la kozlarını paylaşırken, takipçiler Beşiktaş ve Galatasaray aynı saatte sırasıyla Bursaspor ve Sivasspor deplasmanında.

    Yol gelgitlerle dolu. 2. dakikada Hüseyin Çimşir’in şok golüne 4. dakikada Tuncay Şanlı karşılık veriyor. Ancak İbrahim Yattara’nın 41. dakikadaki golüyle Trabzonspor ilk yarıyı 2-1 önde kapatıyor. 71. dakikada Alex de Souza’nın topu çizgiden çıkarılmış, iki dakika sonra da yine Alex bu defa penaltıyı dışarı atmış.

    85. dakikada durum Fenerbahçe için iç açıcı değil: Baskıya rağmen 2-1’lik yenilgi sürüyor. Galatasaray ise Sivas deplasmanında 1-0 galip ve bir sonraki hafta için umutlanmış. Beşiktaş ise Bursaspor deplasmanında 3-0 mağlup ve devredışı.

    85. dakikada her şey bir anda değişiyor: Önder Turacı’nın şutu Trabzonspor savunmasından dönerken topu önünde bulan Stephen Appiah ortalıyor ve (Kezman’ın yokluğunda) tek forvet Deivid de Souza kafayla golü buluyor. Durum şimdi 2-2. Bu golün hemen ardından Sivas’tan gelen gol haberi Galatasaray’ı yarış dışı bırakıyor. Kırmızı beyazlıların Fenerbahçe’den kiraladıkları Gürhan Gürsoy maçı 1-1’e getirirken İzmir’de Fenerbahçe taraftarına şampiyonluk şarkıları söyletiyor.

    Fenerbahçe İzmir’de şampiyonluk turlarına alışık. 1950 ve 1964’te Alsancak Stadlarında Türkiye şampiyonluklarını kutlamış. Ancak Atatürk Stadı’nda ilk şampiyonluk turu..

    Bir sonraki hafta Ali Sami Yen Stadı’na “şampiyon” olarak çıkacak. Tarihe “sulu maç” olarak geçen karşılaşmaya..

    Fenerbahçe 100. yılında şampiyon olan ender kulüplerden. Ve bu sarı-lacivertlilerin 26. Türkiye şampiyonluğu. 

    Tapfereritter

  • Fenerbahçe’nin Basketbolda İlk Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin Basketbolda İlk Türkiye Şampiyonluğu

    Sadece futbolu değil, neredeyse Türk sporunun tarihini 1959’da başlatmaya çalışanların varlığı malûmunuz… Tapfereritter, bu kez Fenerbahçe’nin basketbolda ilk Türkiye şampiyonluğu hikayesi ile karşınızda…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Fenerbahçe-Vefa

    12 Mayıs 1957’de Spor Sergi Sarayı’nda Fenerbahçe ve Vefa Türkiye basketbol şampiyonluğu için karşı karşıya. Maçı alan şampiyon.. Nitekim Fenerbahçe galibiyetlerde üçte üç yapmış; Vefa’nın ise bir yenilgisi var. Vefa yenerse iki takım da aynı puanda buluşacak ve Vefa rakibini yendiği için şampiyon olacak.

    Bugün bir kişi “vefasızlıkla” itham edilmek istendiğinde, “Vefa, kimileri için bir semt adıymış” der geçilir. Kaldı ki, 1908 yılında kurulan Vefa Spor Kulübü, kuruluşunu 1940’lara kadar 1909 olarak kabul eden Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nden bile daha kıdemli bir kulübümüzdü. Öyle ki, 1960’lara kadar Vefa futbolda herkes için “Dördüncü Büyük”tü. Hatta, Fenerbahçe’nin 12. kez İstanbul Ligi şampiyonu olduğu 1946-47 sezonunda sarı-lacivertliler, şampiyonluğu Vefa’dan averajla koparabilmişlerdi.

    Ve hatta, Fenerbahçe 1959 yılında Galatasaray’ı 4-0 yenerek (şimdiki) Milli Lig’in ilk şampiyonu olduğunda, o sezon şimdilerdeki averaj kuralı uygulansaydı, aslında finalde karşısında Galatasaray’ı değil, Vefa’yı bulacaktı.

    Futbolda İstanbul Liginin ilk dördünün gediklisi Vefa, voleybolda da tarihe geçmiş ve 1947-48 sezonunda İstanbul şampiyonu olduktan sonra, tarihte ilk kez düzenlenen Türkiye Şampiyonası’nda da birinciliği kazanmıştı.

    Efsane Kadro

    Fenerbahçe’nin Altan Dinçer, Sacit Seldüz, Erdoğan Karabelen, Mehmet Baturalp, (futbol takımında da oynanan ve milli takıma yükselmiş) Can Bartu, (sinema dünyasından tanıdığımız) Yılmaz Gündüz, Metin Çabukel, Hikmet Vardar, Demir Şalt, Gündüz Erkan ve Fahrettin Gökmenoğlu’dan oluşan kadrosu ise aslında sezon boyu gösterdiği performansla Türkiye şampiyonluğunu haketmişti.

    Sarı-lacivertliler, sezon başında Zafer, Cihanoğlu ve Teşvik Turnuvalarında namağlup şampiyon olduktan sonra İstanbul Ligi’nde de 18’de 18 yaparak üçüncü kez üst üste şampiyonluğu kazanmışlardı. Galatasaray’ı sezon içinde dört kez yenmiş, Karagücü’nü ise 181-31 yenerek sayı rekoru kırmışlardı. Rakipsizlerdi ve son üç Türkiye Şampiyonasında yaşadıkları şanssızlıklarla karşılaşmaya niyetleri yoktu.

    Zaten Türkiye Şampiyonası’nı da şimdiye kadar rakipsiz götürmüşlerdi: İzmir şampiyonu Altınordu’yu 85-47, Ankara şampiyonu Ankaragücü’nü 85-58 ve Federasyon Kupası şampiyonu Mülkiye’yi 88-64 yenerken hiç zorlanmamışlardı.

    Şampiyonluk maçında Fenerbahçe, varını yoğunu ortaya koyan Vefa karşısında da ilk yarıyı 37-32 önde bitirdi. Yeşil beyazlılar Altan Dinçer’i iyi kilitlemişlerdi ama Can Bartu ve Yılmaz Gündüz sayı bulmakta zorlanmamıştı. İkinci yarıda ise Vefa’nın enerjisi tükenmiş ve toplam 16 sayı atabilmişti. Can Bartu’nun 18, Altan Dinçer’in 15, Yılmaz Gündüz’ün 10, Mehmet Baturalp’in 9, Erdoğan Karabelen’in 8 ve Gündüz Erkan’ın 2 sayısıyla maçı 62-48 kazanan Fenerbahçe üç sezondur çoktan hakkettiği Türkiye şampiyonluğunu nihayet kucaklıyordu.

    İki Sene Sonra Bir Kez Daha

    İki yıl sonra (1958-59 sezonu) Fenerbahçe (futbol, kadın basketbol, kadın voleybol ve atletizmin yanı sıra) basketbolda bir kez daha Türkiye şampiyonu olurken ise, bu defa o sezon Vefa’dan Fenerbahçe’ye transfer olmuş Tuncer Yavuzer, Yavuz Türkoğlu ve Güner Yalçıner baş rollerdeydi ve bu defa kazanan taraftaydı.

    1957’nin namağlup şampiyon kadrosu, 1997 yılında Yılmaz Gündüz’ün vefatıyla, yaprak dökümü sürecine girdi.. Son iki buçuk senede ise bu yaprak dökümü hızlandı ve Can Bartu’nun 11 Nisan 2019 tarihinde ebediyete intikal etmesiyle kubbede hoş bir sâda olarak kaldılar. Tüm unutulmaz hatıralarıyla birlikte.. Hepsini rahmetle anıyoruz.

    Tapfereritter