Kategori: 1924 Türkiye Futbol Şampiyonluğu

  • 1924 Türkiye Şampiyonluğu XI

    1924 Türkiye Şampiyonluğu XI

    Türkiye Cumhuriyetinin ilk ulusal futbol birinciliği, diğer branşlarla birlikte 1924 yılında düzenlendi. 100. yılı idrak ettiğimiz Eylül ayı boyunca konumuz bu organizasyon olacak. Huzurlarınızda 1924 Türkiye Şampiyonluğu XI

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    13 Eylül 1924

    Bugünkü Spor Müsabakalarının Hitamı

    Harbiye Kulübü Türkiye Futbol Şampiyonluğunu Almış ve Kongre de Dün Mesaisini Bitirmiştir.

    Cuma günü müsabakaların en ehemmiyetli ve en güzeli pek kalabalık ve gençlerimizin takdirkârı bir halk huzurunda hitama erdi. Harbiyelilerle Bahriyelilerin memleketimizin bu iki müdafaa uzvunun karşı karşıya kalışı sahada bulunanlara daha başka bir heyecan veriyordu. Bu iki müdafaa-i milliye unsuru tam bir centilmen ruhuyla çarpıştılar. Bilhassa oyunun hitamında Bahriyelilerle Harbiyelilerin galip ve mağlup değil, iki samimi mücadeleci şeklinde yekdiğerine sarılarak sahayı yekdiğerine takdir nidaları, o kuvvetli: “Şa, Şa”larla inletmeleri çok iyi bir tesir bıraktı. Harbiye bütün zenaati, bütün kudreti ile Türkiye Şampiyonluğunu kazanmıştır.

    Fakat birinci kısımda berabere kalan, ikinci kısımda en kıymetli oyuncuların bulunmamasının tesiri olduğu şüphesiz bulunan Bahriyeliler de bu takdire sezadırlar. Harbiyelileri candan tebrik eder ve Bahriyelilerimize de önümüzdeki sene daha mücehhez olarak gelecekleri kanaatini beslediğimizi izhar ederiz.

    Tafsilatını spor muhabirimiz aşağıda vermektedir. Şimdi, dünkü kongre ve intihabat neticesine geçiyoruz.

    Kongre Neticesi ve İntihabat

    Cuması gece saat üçe kadar kongre devam etti. Zaten vakit geç olmasından dolayı dün sabah tekrar saat on birde müzakereye başlandı. Ve heyet-i müttehide intihabatı icra edildi. On heyet-i müttehidenin reisleri ve reis-i sanileri şu zevattır:

    1. Hokey: 91 (Saib Servet Bey) – 180 (İsmail Hakkı Bey)
    2. Boks: 72 (Kemal Ragıp Bey) – 57 (Suphi Bey)
    3. Futbol: 103 (Yusuf Ziya Bey) – 88 (Hamdi Bey)
    4. Atletizm: 81 (Unvan Bey) – 51 (Burhan Bey)
    5. Bisiklet: 107 (Muvaffak Bey) – 98 (Hüsnü Bey)
    6. Güreş: 68 (Burhanettin Bey) – 76 (Seyfi Ziya Bey)
    7. Tenis: 87 (Sürur Bey) – 60 (Tevfik Bey)
    8. Denizcilik: 95 (Ferit Bey) – 91 (Faris Bey)
    9. Gülle 74 (Ahmet Bey) – 71 (Şevki Bey)
    10. Eskrim: 56 (Ömer Lütfi Bey) – 53 (Fuat Bey)

    Bu intihabattan sonra birçok takrirler okundu. Bu takrirler arasında sporculara geceli gündüzlü kongreye riyaset eden Adliye Vekili Necati Bey’e teşekkür ettiler. Necati Bey de kısaca bir nutuk irad ettiler:

    “Türkiye cumhuriyeti kuvvetlidir. Çünkü kuvvetli uzuvlara istinat eder. Türkiye cumhuriyeti samimidir. Çünkü samimi kalplerin içinde yaşar. Türkiye cumhuriyeti ebedi bir hayata maliktir. Çünkü kendisine ebedi bir hayat mev’ûd olan Türk milletinin arzu ve iradesinin bir ifadesidir” dediler.

    Bu nutuk üzerine kongre azaları Türkiye cumhuriyeti ve onun reisi ve başvekili şerefine yaşa diye bağırarak kongreye nihayet verildi.

    Necati Bey hakkında verilen takrir suretidir:

    “Eskiden beri spora ve sporculara karşı muavenet ve müzaheretiyle temayüz eden Adliye Vekili muhteremi Necati Beyefendi kongrece kendilerine teklif ve tevdi olunacak riyaseti bilakabul kongrenin devam ettiği müddet zarfında geceli gündüzlü çalışmak ve riyaseti bitaraflık ve büyük bir vukuf ve maharet ve nezaketle idare etmek suretiyle idmancıların kalplerini kazanmış olduğundan bu faaliyetlerine binaen kongre azaları kendilerine teşekkür ederler”

    Cuma günü spor sahasında kıymetli bir muallim ve sporcumuz süvari kaymakamı Mazhar Bey bunca meşakkat, bunca mesaiye rağmen herkesi teşvik eden güzel adelâtı ve pürüzsüz vücuduyla herkesin takdirine mazhar oldu.

    Bu kıymetli muallimimizi görmek gibi büyük bir zevk tasavvur olunamazdı. Bundan en ziyade istifade eden en eski sporcumuz Faik Bey oldu. Ve her bir harekette bir (spor darbımeseli) icat etmek suretiyle “barfiks” hakkında tam bir propagandacılık yaptı.

    Dün de Mazhar Bey’in Türkiye jimnastik şampiyonluğu hakkında kongreye bir takrir verilmiş ve bu takrir ekseriyeti azime ve alkışlarla kabul olunmuştur. Beşiktaş kulübü Urfa Gençlerbirliği İdman Yurdu, Maraş Ermeydanı müessisi Kaymakam Mazhar Bey, Türkiye jimnastik şampiyonudur.

    Harbiye Türkiye Futbol Şampiyonu

    Cuma günü finale (sona) kalan Harbiye ve Bahriye takımları karşılaştılar. Bahriye en kıymetli oyuncularından Rıza Bey’den mahrumdu. Harbiye aynı takımdı. İlk haftaymda Harbiye rüzgâr altına düştü ve Bahriye’nin birçok tehlikeli hücumlarına maruz kaldıysa da gol olmadı. Bu kısımda Bahriye bir penaltıyı kaçırdı.

    İkinci haftaymda her iki takım da onar kişi olarak oyuna devam ettiler. Harbiye’den bir oyuncu hakemin ihtarına rağmen pek şedit oynadığından hakeme itiraz ettiğinden çıkarılmıştı.

    Bu partide Harbiye penaltıdan ilk sayıyı yaptı, bunu Kemal Bey’in pek nefis ikinci golü takip etti.

    Bahriye bu partide bir penaltı daha kaçırdı. Üçüncü golden sonra Bahriye güzel bir hücumla Harbiye kalesine kadar sokuldu. Fakat iki penaltıyı kaçıran muhacimlerinde bugün büyük bir talihsizlik vardı. Hüsnü Bey kaleye üç metreye kadar yaklaştığı halde topu auta attı ve oyun sıfıra karşı üç golle, Harbiye’nin zaferiyle nihayet buldu.

    Oyun heyeti umumiyesiyle çok heyecanlı ve muntazam oldu. Harbiye bilhassa üçüncü golden sonra teknik olmaya başladılar. Eğer oyun biraz daha az faulle icra edilmiş olsa idi, bittabi daha zevkli olacaktı. Yusuf Ziya Bey de birçok faulleri görmemeye mecbur olarak Harbiye’den Hıfzı Bey’in “Penaltı, ofsayd, faul” gibi sözleri tesir altında çok kaldı. Bu hal insana Hıfzı Bey’in hakem muavini olduğu zannını veriyordu.

    Şu halde Türkiye futbol birincisi Harbiye takımı, ikincisi de Bahriye (Efrad-ı Cedide Mektebi), üçüncü de Ankara (Turan-Anadolu Sanatkaran Gücü) olmuş oldular.

    Her üçünü de hararetle tebrik ederim.

    Ben burada yeni merkezi umumi ve heyet-i müttehidelerden bir şey rica edeceğim. Türkiye birinciliği müsabakalarına iştirak eden bütün mıntıkaların netayic-i umumiyeye nazaran kazandıkları puanların neşri. Bu hem buradaki müsabakaların hülasası olacak ve hem de enzâr-ı umumiyede hangi mıntıkanın en çok muvaffak olduğu tezahür etmiş olacaktır.

    Türkiye birinciliklerini kazanan idmancıların ve bu müsabakaların netayic ve hülasasını yarınki nüshamızda karilerimize arz edeceğiz. (Azizoğlu)

    Sporcularımız ve Başvekilimiz

    Dün yine Başvekil İsmet Paşa hazretleri, sporcularımızı bizzat istasyonda teşyi etmişler ve her kulübe ayrı ayrı iltifatta bulunarak gençliği teşci eylemişlerdir. İsmet Paşa hazretleri kulüp reislerini ve muallimlerini tebrik ediyor ve ellerini iki eliyle çok samimi surette sıkıyor, okşuyordu. Beşiktaşlılara çok takdiratta bulunmuşlar, Harbiye kulübüne iltifatta bulunmuşlardır. Harbiyeliler beraberce fotoğraf alınmasını rica etmişler, Paşa hazretleri memnuniyetle icabet etmişlerdir.

  • 1924 Türkiye Şampiyonluğu X

    1924 Türkiye Şampiyonluğu X

    Türkiye Cumhuriyetinin ilk ulusal futbol birinciliği, diğer branşlarla birlikte 1924 yılında düzenlendi. 100. yılı idrak ettiğimiz Eylül ayı boyunca konumuz bu organizasyon olacak. Huzurlarınızda 1924 Türkiye Şampiyonluğu X

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    11 Eylül 1924

    Spor Kongresi

    Birçok Mevadı Taht-ı Karara Aldı

    Dördüncü İçtima

    Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’nın dördüncü kongresi dün saat ikiyi yirmi dakika geçerek Reis Vekili Edip Servet Bey’in riyasetinde içtima eyledi.

    Kongre murahhaslarının tayin-i esami suretiyle 93 mevcudiye binaen nisab-ı ekseriyet mevcut olduğundan celse küşat edildi.

    Ruzname-i müzakerat kıraat olundu ve bu sırada Reis Necati Beyefendi kongreyi teşrif eylediklerinden makam-ı riyaset kendilerine terk edildi.

    Dün en ziyade kongreyi işgal eden mesele evvelki gün bayrak müsabakasında maalesef vaki olan bir hadise oldu. Meselenin leh ve aleyhinde pek çok sözler söylendi, aza, bu sırada o kadar yorgun gözüküyordu ki her halde ___ ___ yardım emeliyle olsa olacak; çünkü başka suretle tefsir edilemez, şişmanlığından sporcu, kös bıyıklarından ___ bir zat olduğu kanaatini veren azadan biri müseccel ve Türkçe olmasına rağmen her halde Türkçe olmayan uzun nutkunu irad ile bir çare-i hal göstermek istedi. Filhakika bu nutuk lazım gelen tesiri yaptı, herkes biraz gülümsedi. Bazıları başka bir lisanla tekellüm edildiğinden bahsetti.

    Maarif Vekili beyefendinin mukarrer beyanatları ve Reis Necati Beyefendinin bu uzun münakaşayı büyük bir kiyasetle idareleri neticesi olarak mesele halledildi. Evvelki gün ufak vakaya sebep olan sporcunun şahsına ait olmak üzere diğer idmancıların kongreye kabul edilmesine karar verilmek suretiyle mesele bertaraf edildi.

    Dün kongre bervechiati mevadı taht-ı karara aldı.

    1. Lüzumu kadar muvazzaf memur istihdam edilmek üzere mıntıka azasının ve merkez-i umuminin Ankara’ya nakli müttefikan.
    2. Futbol, atletizm, güreş, bisiklet heyet-i müttehidelerinin İstanbul’da ibkası.
    3. Bisiklet heyet-i müttehidesinin teşkili kabulüne,
    4. Boks heyet-i müttehidesinin ayrıca teşkilinin kabulüne,
    5. Tenis, voleybol, basketbol heyet-i müttehidelerinin İzmir’de teşkili. (Bu hususta İzmir murahhaslarının istimaı lazım ve halbuki İzmir murahhasları kongrede mevcut olmadıklarından bir takrir verilmiştir. Bu sırada Reis Necati Bey İzmir kulüplerinden birine mensup olduğundan belki bitaraflığını muhafaza edemeyeceğini beyan ile riyaset mevkini terk ederek reis vekili Saib Servet Bey makam-ı riyasete geçmiş ve müzakerata devam olunmuştur.) Birçok müzakere ve münakaşadan sonra, atletizm birlik heyetinin verdiği karar feshedilerek İzmir’de bir tenis heyet-i müttehidesinin teşkilinin kabulüne,
    6. Deniz heyet-i müttehidesinin İstanbul’da teşkiline,
    7. Binicilik, eskrim, nişancılık heyet-i müttehidesinin –hükümet mahfiliyle temastan sonra– terbiye mıntıkasında teşkiline,
    8. Hokey heyet-i müttehidesinin İstanbul’da teşkiline,
    9. Heyet-i müttehidelerin 1928 olimpiyat hazırlıklarına şimdiden başlamaları ve 931 kongresine bu mesaiye dair rapor vermeleri ve milli olimpiyat cemiyetiyle teşriki mesaiye,
    10. Heyet-i müttehidelerin idari salahiyetlerinin taksimi zımnında nizamnameye mevad-ı mahsusa ilavesiyle nizamname encümenine havalesine,
    11. Bahriye, Harbiye mıntıkaları kabul ve muvakkat kararın katiyetine,
    12. Askeri mıntıkalar hakkında nizamnameye vaz’ edilecek proje nizamname encümenine,
    13. Zümrevî teşkilatın –maarif de dâhil– kabul ve bu gibi kabullerin merkez-i umumi tarafından icrasına,
    14. Nizamname encümeninin içtimaa gelen arkadaşları kaç kişi olursa olsun vazifeye başlamasına karar,
    15. Maraş, Urfa’da bir mıntıka tesisi veya en yakın mıntıkaya iltihaklarının temini,
    16. (Bugünkü) Bursa kurtuluş günü merasimine bütün idmancıların iştirakine ve Bursa’ya divan-ı riyasetçe bir telgraf keşidesine,
    17. Antalya murahhaslarının mesarif râhiye takrirlerinin maarif vekâletinden matlublarının is’afı ricasına.
    18. Spor levazımatının ehven fiyatlarla tedariki için kantin teşkiline,
    19. Her sene Türkiye birincilik müsabakalarının başka başka yerlerde yapılmasına ve mıntıka teklifinin heyet-i muhtereme kararına iktiranına.
    20. Gülle heyet-i müttehidesinin İstanbul’da teşkiline.
    21. Cirit atmak teşkilatının kabulüne,
    22. Mıntıkalarda muvazzaf idare memuru ve kâtip istihdamı meselesinin nizamname encümenine havalesine,

    Celseye yedide nihayet verildi, bugün saat onda içtima kararlaştı.

    Türkiye Birinciliği Müsabakaları

    Bahriye İki Golle Ankara’ya Galip Geldi

    Dün Ankara (Turan Anadolu Sanatkaran Gücü) ile Bahriye (Efrad-ı Cedide) karşılaştılar. Evvelki tenkitlerimizde söylediğimizi bugünkü müsabaka da ispat etmiştir. Biz muhtelif takımların oyun tarzlarını oyuncularının kabiliyetini nazarı dikkate alarak “Bahriye Harbiye ile düşmediği takdirde finale, bu iki askeri takımın kalacağını” söylemiştik.

    Ankara müdafaa hattında Abdülkadir Bey’den mahrum olmasına rağmen şimdiye kadar yaptığı müsabakalarından her halde daha mükemmel ve muntazam oynamıştır. Her zaman dediğimiz gibi galebe biraz daha talih meselesidir, bazı mağluplar galiplerinden daha yüksek bir mevkie, manevi galibiyet şerefine mazhar olurlar. İşte Turan dünkü müsabakasında mağlup olmasına rağmen büyük bir mevki ve takdir kazanmıştır.

    Oyun ilk yirmi dakikasında iki tarafın mütemadi hücumları ile geçti. Buna mukabil Ankara’da bilhassa merkez muhacim Vecihi Bey’in acelesi yüzünden iki golü kazanamadı.

    Neticede Bahriye, Rıza Bey’in Ankara müdafilerini çalımla geçerek iki nefis gol yaparak evvelce kaçırdığı golleri telafi etti. Ankara’dan Hasan Bey rahatsızlığına rağmen cidden çok mükemmel oynadı. Her iki tarafın muhacim hattı arasında iyi bir anlaşma olduğunu gösterdi. Yalnız Ankara’nın sol muhacimi katiyen ifa-i vazife edemedi.

    Cuma günü Harbiye-Bahriye müsabakasını büyük bir lezzetle seyredeceğiz. Bu suretle Türkiye Futbol Birincisi taayyün etmiş olacaktır. Evvelce de söylediğimiz veçhile Harbiye, bu birinciliği her halde muhafaza edecektir.

    Fakat Bahriye de ilk on beş yirmi dakika esnasında bir gol yaparak, müdafaasına Hüsnü Bey’i alarak dört muavin ile oyuna devam ederse nispeten zayıf bir ihtimalle galip gelebilirler. Fakat bu biraz hakikaten baid olmakla beraber ihtimal dâhilinde de görülür.

    Üçüncülük için de Ankara-İzmir çarpışacaktır. Ankara bugünkü oyunu İzmir’e karşı oynarsa galip geleceğine şüphe yoktur. Aynı günde bir de mütekait oyuncular arasında bir futbol müsabakasının icrası muhtemeldir. (Azizoğlu)

  • 1924 Türkiye Şampiyonluğu IX

    1924 Türkiye Şampiyonluğu IX

    Türkiye Cumhuriyetinin ilk ulusal futbol birinciliği, diğer branşlarla birlikte 1924 yılında düzenlendi. 100. yılı idrak ettiğimiz Eylül ayı boyunca konumuz bu organizasyon olacak. Huzurlarınızda 1924 Türkiye Şampiyonluğu IX

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    10 Eylül 1924

    Giden Sporcular

    Dün İstasyonda İsmet Paşa Hazretlerinin İltifatlarına Mazhar Olmuşlardır.

    Adapazarı, Eskişehir ve Konya idmancıları dünkü trenle şehrimizden gitmişlerdir.

    Sporcular hareketlerinden evvel, istasyonda bulunan başvekil İsmet Paşa hazretlerine takdim edilmişlerdir. İsmet Paşa hazretleri idmancıların birer birer ellerini sıkmışlar, son müsabakalarda kaçıncı olduklarını ayrı ayrı kendilerine sormuşlardır. Trenin hareket zamanı yaklaştığı zaman Paşa hazretleri sporculara muvaffakıyet ve hayırlı seyahat temenni etmiştir. Sporcular Paşa hazretleri şerefine üç defa yaşa diye bağırmışlardır.

    Dün İcra Edilen Mühim Bir Maç

    Harbiyeliler İzmirlileri de Yendiler

    9 Eylül Salı

    Bugün futbol müsabakalarının en mühimlerinden birisi daha yapıldı. Harbiye-İzmir (Altay) çarpıştılar. Evvelki tenkidimizde söylediğimiz veçhile Beşiktaş’ı mağlup eden Harbiye’nin diğer kalan mıntıkaların hiçbirine mağlup olması bizde madden mümkün değildir. Bugünkü müsabaka da netice itibariyle bizi tasdik etti.

    Beşte Harbiye takımı, onu müteakip İzmir alkışlar arasında sahaya çıktı. İlk haftaymda güneş altına düşen Harbiye İzmir’e hâkim olduğunu göstermeye başladı.

    Bugün Harbiye biraz daha akıllı ve ilmi oynuyordu. İlk golü kalecinin topu elinden düşürmesiyle Harbiye kazandı. İkinci gol kalecinin yere yuvarlanarak topu elinden bırakması neticesi oldu. Burada ufak bir şey söylemek isterim. Bazı oyuncular bunu (ofsayd) addetmeye yeltendi. Bunlara karşı “top hizasında ve topun gerisinde bulunan hiçbir oyuncuya ofsayd olmaz” kaydını söylemekliğime müsaade edilmesini rica ederim. Zaten bizde anlayan ve anlamayan her vaziyette bir “ofsayd” kelimesini sarf ediyor. Hâlbuki düşünülmüyor ki ofsayd oyuncunun son vaziyetine değil, topun son oynandığı vaziyete göre verilebilir. Üçüncü gol Kemal Bey tarafından pek nefis bir surette ve cidden takdire seza bir halde yapılmıştır.

    İkinci haftaymda İzmir kendisini biraz daha toparlamasına rağmen oyunun sıfıra karşı üç golle nihayet bulmasına mani olamadı. Bugün Harbiye takımı evvelki müsabakalarına nazaran daha mazbut ve iyi bir oyun gösterdi. Filhakika bunu fevkalade addetmez isek de nispeten evvelki iki müsabakalara nazaran daha anlayışlı bir surette oynandığı gayrikabili inkârdır. Yalnız iki taraf da biraz daha faulsüz oynamış olsa idiler, seyirciler için daha zevkli ve neşeli olacağı tabii idi. Harbiyeli kardeşlerimi tebrik ederim.

    Hakem Necmi Bey oyuncuların sözlerine pek çok kapılıyor. En iyi hakem olarak birkaç müsabakası hasebiyle takdir ettiğim Necmi Bey’in bu hususta biraz daha dikkatli bulunması bittabi çok şayan-ı temennidir.

    Atletik müsabakalarına gelince: Yüksek atlamada Bahriye (Efrad-ı Cedidesinden) Feridun Bey 1.51 ile birinci, İzmir (Altınordu’dan) Sait Bey ikinci gelmiştir. Kurs (dik) atmada (Hilal’den) Ekrem Bey 31,24 metre ile birinci, Bahriye mıntıkasından Hüsnü Bey ikinci olmuşlardır.

    (5000) metre bisiklet ve mukavemet müsabakasında İstanbul (Nişantaşı’ndan) Cavid Bey 2 saat 1 dakikada birinci olmuştur.

    Birinci parti bayrak yarışını İstanbul Galatasaray birinci, Karesi ikinci olmuştur. Burada bir, iki noktaya sporcularımızın nazarı dikkatini celp etmek isterim. Bazı sporcularımız, buradaki içtimaın maksad-ı asliyesinin ne olduğunu takdirden çok başka fikirlerde olduğunu görüyor ve bu hareketleriyle müteessir oluyoruz. Bu hususta bütün seyircilerin benimle hemfikir olduğunu zannederim. Burada Türkiye birinciliğinin tayininden ziyade istihdaf edilen bir gaye vardır: Bütün mıntıka sporcularını yekdiğerine tanıtmak ve onlar arasında en samimi his ve meveddetin husulünü temin etmektir.

    Eğer bazı arkadaşlar bunu takdirden aciz ise eseften başka diyecek bir şey yoktur. Her sporcu her şeyden evvel kendisine nezahet ve nezaketi rehber-i ittihaz edeceğine şüphe yoktur. Her idmancı hakem heyeti mevkiini işgal eden arkadaşların ancak kendi muvaffakıyetleriyle o mevkie geldiğini takdir ederek, onların şerefine tecavüz etmemesi lazım gelir. Sporculukta itiraz ve haksızlığa karşı isyan bir idmancının tabii bir hakkıdır. Fakat bu sokak aralarında cereyan eden sahneyi andırırsa, bilmem ki bunu nasıl tasvir etmelidir. Spor sahasında bir haksızlığa maruz kalan idmancı –cemi veya ferdi– Türkiye Atletizm Birliği nezdinde her türlü hakk-ı itiraza malik iken, sahada bütün seyircileri spordan soğutacak surette (yuha) diye bağırmak sporculuk ile gayrikabil-i telif olduğu gibi, sporculuğu bu şekilde telakki edenlerin, pek nezih olarak muhafazasına çalıştığımız spor sahasından teb’idini istilzam edecek bir hal olduğuna şüphe yoktur. Bir sporcu her zaman nezih olmalı ve nezaketten ayrılmamalıdır. Bunu takdir etmeyenlere ben yalnız teessüfle mukabele ederim. Bugün Bahriye ile Ankara futbol takımları çarpışacaktır. (Azizoğlu)

  • 1924 Türkiye Şampiyonluğu VIII

    1924 Türkiye Şampiyonluğu VIII

    Türkiye Cumhuriyetinin ilk ulusal futbol birinciliği, diğer branşlarla birlikte 1924 yılında düzenlendi. 100. yılı idrak ettiğimiz Eylül ayı boyunca konumuz bu organizasyon olacak. Huzurlarınızda 1924 Türkiye Şampiyonluğu VIII

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    9 Eylül 1924

    İdman Kongresi

    Üçüncü İçtimadaki Mukarrerat

    Üçüncü İçtimaını Yine Millet Bahçesinde Sinema Binasında Akdetmiştir.

    Reis vekâletinin taht-ı riyasetinde 2.25 sularında kongrenin üçüncü içtimaı ve birinci celsesi akdedildi. Geçen iki celsenin zabt-ı sabık hülasaları kıraat ve kabul edildi. Daha evvelden ruzname mevcut bulunmadığından evvel emirde verilen takrirden ruzname-i müzakerat istihracıyla uğraşıldı. Bade sırasıyla müzakerata başlandı. Müzakere mevzu harici olarak edilen tekâlif üzerine Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa hazretleriyle, İttifak’ın Reis-i Fahrisi Kazım Karabekir Paşa hazretlerine telgrafen ve heyet-i vekile erkânına da bir heyet vasıtasıyla gösterdikleri alakadan dolayı kongrenin şükran ve minnetlerinin iblağına karar verildi.

    İşbu heyet meselesi de hayli uzadı, birçok tekâlif meydan aldı. Nihayet menatık rüesası arasından ayrılacak dört zatın sporcuların şeyhi Faik Bey’in taht-ı riyasetinde bulunması ve bade hemen celsede kabul edilen ruzname-i müzakerata geçilerek merkezi umumi doktoru Selim Sırrı Bey’in sporu sıhhatle, fizyolojiyle tev’em kılınmasını lazım addedilen layihası okundu. Tam ihtisas ve salahiyet raporuydu. Sporun tıpla alakasını pek güzel izah ediyordu. Aynı zamanda sıhhi bir kongre de akdini teklif ediyordu. Bu son talep reddedildi. Fakat mütehassıs bir komisyon teşkiliyle eski jimnastik muallimlerinin de iştirakinin temini kabul edildikten sonra bunun Ali Seyfi ve Sami Beylerle kongrede mevcut doktorlardan müteşekkil olması da ayrıca kabul edildi.

    İzmir’in Kurtuluş Yıl Dönümü

    Bu aralık Karesi murahhaslarının müttefikan verdikleri bir takrir kongreyi taşırdı, bir saadet havası estirdi. İzmir’in istirdadı, binaenaleyh mevcudiyetimizin tesidi için sporcuların da iştiraki ve hatta fener alayının da yine sporcular tarafından icrası hakkındaki bu teklif alkışlarla karşılandı. Ve müttefikan meserretle kabul ve şekli icrası için de heyet-i icraiyeye havale edildi. Murahhaslar arasında bulunan Adliye Vekili Necati Bey ayağa kalkarak:

    “Arkadaşlar! Bendeniz İzmir’in bir evladı ve mebusu olmak dolayısıyla kongreye iştirak eden bütün murahhas arkadaşların İzmir’in bu istihlas gününe gösterdikleri samimi tezahüratını, iştiraklerini kemal-i şükranla karşılarım. Memleketin en buhranlı ve felaketli o anında bütün memleketin çocuklarının kalplerinde büyük bir aşk olarak yaşayan İzmir, bugün evlatlarının idaresindedir. Ve içinde yaşayan kardeşlerimiz de kurtulmuş ve memleketin umumi hayatında kuvvetli ve kudretli bir saha yaratmaya çalışmaktadır. Kongre arkadaşlarımın İzmir’in kurtuluş gününü tesit için gösterdikleri heyecan memleketteki varlığın, memleketteki milli benliğin hakikaten şaheser bir timsali olmuştur.

    Bu itibarla kongrede bulunan ve bütün sportmen arkadaşları temsil eden heyet-i muhteremeye İzmir’in bir evladı olmak sıfatıyla arz-ı şükran ederim” diye hitabede bulundu ve 3.50 sonra da birinci celse on dakika tatil edildi.

    Üçüncü İçtima İkinci Celse

    İkinci celsenin samiin mahalinde Maarif Vekili Vasıf Beyefendi gözüküyordu. Müşarünileyhin de kongreye iştiraki teklifi karşısında kalan kongre sallandı, fikir, nizam mücadeleleri oldu. Emin Ali Bey’in tuhaf bir tarzla tedrisat müdürlerini de davet edelim sözleri parçalandı. Vasıf Beyefendi alkışlar arasında samiin mahalinden kongreye berayi iştirak salona dâhil oldu ve bervechiati beyanatta bulundu:

    “Efendim, kongrenizi dinlemek için geldim. Dün ve evvelki gün de geldim. Yalnız Türk Ocağı binasında zannıyla oraya gittim. Kimseyi bulamadım ve döndüm. Bugün arkadaşlarımın müzakeratını dinlemek için geldim. Fakat heyet-i aliyeniz kongreye iştirakimi arzu buyurdular. Bendeniz de bunu şeref telakki ederek geldim. Kongrenin tabii bir azası olmak üzere bütün faaliyetinizle, bütün harekâtınızla, bütün şuurunuzla alakadarım. Bir arkadaşınızın biraz evvel beyan buyurdukları bir söz üzerinde tevkif etmek isterim. Bendenizin kongreye iştirakim teklifi vaki olduğu zaman da bir arkadaşımızın sözlerine cevap teşkil etmek için diyeyim ki benim buraya gelmeme hiçbir kuvvet cebir kullanmamıştır. Ben hangi faaliyetlere iştirak ediyorsam kendi vicdanımın, kendi ruhumun kararıyla iştirak ediyorum, spor teşkilatına ait alakam da aynı ruhtan, aynı kuvvetten tevlit eden bir neticedir. Çünkü ben on üç seneden beri spor hayatına bilfiil iştirak etmiş bir arkadaşınızım. (Alkışlar, bravo sadaları). Bunun için çalışmayı da canımın bir umdesi olarak bilirim. Binaenaleyh arkadaşınızın bu fikrini tashih etmek mecburiyetindeyim. Kongreye iştirak ediyorsam, kongreye ve kararlarınıza hürmet etmek vazifesini idrak etmekle beraber beni iştirak ettirmek için de hiçbir cebir kuvvetine ihtiyaç yoktur ve ne de ben böyle bir adamım.”

    Bade ruznameye ithal edilen birçok mevadın müzakeresine girilerek pek çok med ve cezirler hâsıl oldu ve sırasıyla bervechi ati mevad kabul edildi.

    1. Bilumum Türkiye memalikinde spor sahaları için alakadarın yardımının temini.
    2. Yalnız postaya ait olmak üzere bilumum spor muamelat ve evrakının bilaücret nakli.
    3. Bilumum spor teşkilatına merbut cemiyetlerin yaptığı müsamerelerde her türlü rüsum ahzından ___
    4. Bilumum spor teşkilatına merbut kulüplere bina temini
    5. Cemi bir surette yapılan spor kulüpleri seyahatlerinin nısf ücretle temini ve makamattan teshilat-ı lazıme gösterilmesi.
    6. Belediyelerin varidatlarından cüzi bir kısmının spora tahsis mecburiyeti zımnında Karesi murahhaslarının takriri ve Karesi Belediye Reisi Hayrettin Bey’in bu babda verdiği izahat üzerine bu babda belediyeler kanununa bir madde ilavesi.
    7. Sporcuların hayat ve sıhhatlerinin muhafaza ve itinası hususlarında hükümetten istirham ve temenniyatta bulunulmasına karar verildi.

    Kanunun hîn-i intişarına kadar bilumum belediyelerden sporla alakadar olmaları temenniyatında bulunulmasına ve spora fevkalade yardımlarda bulunmuş belediyelere teşekkürname gönderilmesi müttefikan kabul edildi.

    Antalyalılar nısf ücretten istifade edemediklerini, heyet-i icraiyenin meşgul bulunmasına ve müsabakaya iştirak etmek isteyenlerin gidip gitmemesi tekâlifi Maarif Vekaleti ve divan-ı riyasetin müştereken verecekleri karara terk edilmesi muvafık bulunduktan sonra denizcilik heyet-i müttehidesi teşkiline müttefiken karar verildi. Çarşamba günü içtima edilmek, vakti içtima yarın (bugün) divan-ı riyaset tarafından ilan edilmek üzere “6” sularında celseye nihayet verildi.

    Yüz Metre Sürat Birinciliği

    Cuma günü icra edilen yüz metrelik sürat birinciliğinde İzmir’den Sait, İstanbul’dan Rauf Beylerin hakem tarafından berabere kaldıkları ve müsabakanın tekrar icap ettiği kararlaştırılmıştı. Dün bu müsabaka yeniden kalabalık bir seyirci önünde icra edilmiş ve Rauf Bey birinciliği almıştır. Bundan sonra hususi suretle maçlar yapılmıştır.

  • 1924 Türkiye Şampiyonluğu VII

    1924 Türkiye Şampiyonluğu VII

    Türkiye Cumhuriyetinin ilk ulusal futbol birinciliği, diğer branşlarla birlikte 1924 yılında düzenlendi. 100. yılı idrak ettiğimiz Eylül ayı boyunca konumuz bu organizasyon olacak. Huzurlarınızda 1924 Türkiye Şampiyonluğu VII

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    8 Eylül 1924

    Dün En Mühim Maçlardan Biri Yapıldı

    Harbiye sıfıra karşı iki golle Beşiktaş’a galip

    6 Eylül Cumartesi

    Beş buçukta Bahriye ve Edirne takımları alkışlar arasında sahaya çıktılar. İlk haftaymda hâkimiyeti tamamıyla Edirne almış gibi idi. Top nadiren Edirne kalesine geliyor ve ekseriya Bahriye kalesi önünde dolaşıyordu. Bahriye aleyhine verilen bir penaltıyı Edirneliler ve Edirne aleyhine olanı da Bahriyeliler kaçırdı. Birinci sınıf oyunculara malik takımların penaltı kaçırması şayan-ı af değildir. İkinci haftaymda hâkimiyet yavaş yavaş Bahriye lehine değişmeye başladı. Edirnelilerde yorgunluk başladı, nihayet Bahriye bir golle galibiyeti temin etti. Hakem Necmi Bey bugün hakkıyla ifa-i vazife edemedi. Bunun da başlıca sebebi hiç şüphesiz seyircilerin oyuna fazlasıyla bağırarak müdahalesidir. Sükûnetle seyredilen bir oyun hem seyredene ve hem de oyunculara daha zevkli ve neşeli anlar yaşatacağına şüphe yoktur. Edirne kalecisiyle sağ açıkları cidden çok güzel oynadılar. Bilhassa kaleci en tehlikeli zamanlarda ani kararlarla birçok sayıları kurtardı. Kendisini herkes gibi ben de samimiyetle tebrik ederim.

    7 Eylül Cumartesi

    Bugün sabahleyin İzmir (Altay) ile Kocaeli (Adapazarı) çarpıştılar. Hakem Hamdi Emin Bey idi. Antalya’ya karşı suhuletle üç gol temin eden Adapazarı beş golle mağlup oldu. Hakem Hamdi Emin Bey Adapazarı lehine iki penaltı kaçırdı. Mahaza esasen hiçbir hakem her şeyi tamamıyla göremez. Yan hakemleri, orta hakeme yardım etmedikçe orta hakemlerinden bazı hataların sudur-ı muhakkak bilmelidir.

    Öğleden sonra dörtte Harbiye ve İstanbul şampiyonu Beşiktaş meydana çıktı. Harbiye rüzgar altında olmasına rağmen oyuna hâkimdi. İlk haftaym bütün gayretlere rağmen sıfırla neticelendi. İkinci haftaymda Harbiye serbest vuruştan Muhtar Bey’in vuruşuyla ve Beşiktaş kalecisinin acelesi neticesi bir gol kazandılar. Birinci sınıf bir kaleci çok iyi bilirler ki taç atarken faul olursa buradan çekilecek frikik kimseye değmeden gol olmaz. Ben birçoklarının medhine rağmen Sadrettin Bey’i bu hatasından asla affedemem. Bilhassa Türkiye birinciliği müsabakasında, Beşiktaş kendi lehine verilen bir penaltıyı da kaçırdı. Biz yegâne şefimiz Refik Bey’in bu penaltıyı da bütün kuvvetiyle yüksekten auta atmasını değil, şairane bir surette –Galatasaray’a olduğu ve söylediği gibi- gole tahvilini beklerdik.

    Neticede beklendiği gibi Kemal Bey’in nefis bir golüyle Harbiye iki golle galip geldi.

    Ben, bu oyunda teknik itibariyle bir fevkaladelik görmedim, dersem her iki takım da hiddet etmesin. Yalnız müdafi ve muavinler cidden çok muvaffak oldular. Kaleci Cavit Bey’in Ankara’dan ayrıldıktan sonra pek çok yükseldiğini görüyoruz. Kendisini candan tebrik ederim. Bu oyundan Türkiye Şampiyonu hemen taayyün etmiş demektir. Hiç şüphesiz Harbiye bu birinciliği gürbüz ve çevik ve azami fedakârlığa malik idmancıları ile kimseye vermeyecektir. Zaten biz de bunu başka mıntıkaların alamayacağını zannederiz. Yalnız bakalım finale kim kalacak. Dömifinalde Harbiye’nin karşısına Bahriye düşmezse finalin bu iki askeri mıntıka arasında olacağını katiyen ümit edebiliriz.

    Ankara Turan Anadolu Sanatkaran Gücü şedit ve pek çok tehlikeli anlar geçirdikten sonra Hidayet Bey’in cidden nefis bir fazla sayısı ile bire karşı iki sayı ile Konya’ya galip geldi.

    Ankara müsabakalarda şansını inkâr etmek muvafık olamaz. İlk haftaymda rüzgâr üstünde kalan Turan ikinci haftaymda rüzgârın tebdiliyle yine rüzgâr üstünde kaldı. Konya Ankara’dan her halde daha muntazam ve iyi futbol oynadı. Fakat evvelce de söylediğimiz gibi futbol müsabakasında talihin pek büyük rol oynadığı gayrikabil-i inkârdır. Hakem Yusuf Ziya Bey yan hakemlerinden birisinin fuzuli tesirleri altında çok kaldı.

    Atletizm müsabakalarına gelince:

    İki yüz metre sürat koşusunun birinci tertibinde 35 saniyede İstanbul (Galatasaray’dan) Rauf Bey birinci, ikinciliği 36 saniye ile Ankara mıntıkası (Muhafızgücü’nden) Kadir Çavuş aldı. İkinci tertipte 36,5-2 saniyede Bahriye’den Zeki Halim Bey birinci, 38 saniyede Kocaeli (İdman Yurdu’ndan) Nurettin Bey oldular. Bu müsabaka finalinin icrası başka bir güne talik eyledi.

    (400) metre müsabakasında İstanbul (Süleymaniye’den) Ali Bey 57,5-4 saniyede birinci, İzmir (Altınordu’dan) Suphi Bey (58,5-3)de ikinci geldiler.

    (1000) metre bisiklet sürat müsabakasında İstanbul (Nişantaşı’ndan) Cavid Bey 5-2, 1,55’de birinci geldi.

    Yarın (100) metre sürat koşusu icra edilerek Rauf ve Said Beylerden dolayı hâsıl olan iştibah da hal edilmiş bulunacaktır.

    Dün gece milli bahçede yapılan güreş müsabakalarında Kocaeli’den Şeref Bey hükmen, İstanbul’dan Niyazi Bey’e mağlup oldu. Hafif sıklet müsabakasında İstanbul’dan Mazhar Bey 1,55’de Ankara mıntıkasından İbrahim Bey’i mağlup etti.

    Orta sıklet müsabakasında İstanbul’dan Necati Bey, Bahriye’den İbrahim Bey’i 3,27’de mağlup etti. Orta siklette Harbiye mıntıkasından Tayyar Bey 43 saniyede Ankara’dan Ramazan Efendi’yi mağlup etti. (Aziz oğlu)

    Kongre Müzakeratı

    İdman Cemiyetleri İttifakı Kongresi İkinci İçtimaına Ait Tafsilat

    Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı umumi kongresinin ikinci içtimaı dün dokuzda akdetmesi mukarrer olduğu halde on buçuğa kadar bir türlü küşat edilememiş ve nihayet reis vekili ancak onu kırk beş geçe celseyi açabildi.

    Reis Vekili Sabit Servet Bey; “Umum murahhaslar adedinin “161” olmasına rağmen divan-ı riyaset kalemine şimdiye kadar “115” murahhas ismini kaydettirmiş ve ekseriyet hâsıl olmakla kongrenin ikinci içtimaı birinci celsesini küşat ediyorum” diye başlayarak kongrenin zabıtlarını temin etmek üzere ne yolda çalışılacağını izah etti. Zaptın temin-i ifası, suret-i hali divan-ı riyasete ait olması lazım gelirken birçok zevat hitabelerde bulundu. Neticede, zabıt işleriyle meşgul olmak üzere icap edenlerin tavzifi hususunda divan-ı riyasetin mezun ve salahiyettar bulunmasına karar verildi.

    Murahhasların Vezaifi

    Bade Reis Vekili Bey’in işaretiyle Kâtip Emin Ali Bey; bilcümle menatıkın isimleri ile gönderdikleri murahhasların adedini okudu ve Adana (3), Ankara (11), Eskişehir (4), İstanbul (43), Bahriye (8), Canik (2), Trabzon (1), Karesi (6), Antalya (4), Edirne (11), İzmir (9), İzmit (5), Bursa (6), Harbiye (12), Konya (6), Atletizm (13), Güreş (6), Futbol (13), Bisiklet (6) ki ceman (161) murahhas olduğu zikredildi.

    Bütün murahhasların ayrı ayrı isimlerinin kıraatiyle, vesika ve mazbatalarının tetkiki fikriyle heyet-i umumiyesinin birden kabulü fikri hayli münakaşayı intaç etti.

    Emin Ali Bey: Divan-ı riyaset salahiyetnameleri ve imzaları birer birer tetkik etmiştir. Şayan-ı dikkat ve iştibah hiçbir nokta görememiştir. Yalnız atletizm heyet-i müttehideleri hakkında beyan-ı mütalaa olunsun. Bunlardan mesela bisiklet heyet-i müttehidesi de murahhas göndermiştir. O heyet-i müttehide müşkül müdür değil midir? Heyet-i aliyeleri teemmül buyursun. Bilahare murahhaslar da kongrede bulunup bulunamayacağı meselesi mevzubahis olsun- sözleri kongrede gürültüyü mucip oldu. Yeniden yeniye efkâr kargaşalığı husule geldi ve iş uzadı. Kongrenin hemen kararını vermesini, yeniden tetkikat icrasını talep edenler çoğaldı. Malul mazbatalar varsa onlara bakalım diyenler belirdi.

    Divan-ı riyaset mazbataları tetkik etmiştir. Malul olan vesaik varsa heyet-i umumiyeye o zaman arz olunsun mahiyetinde olan tekalif ekseriyetle kabul edilmesini müteakip reis vekili divan-ı riyasetin tetkik ettiği vesaik içinde şahsa müteallik hiçbir malul vesika olmadığını izah ile yalnız şahsa taalluk etmeyen ve fakat divan-ı riyasetin tereddüt ettiği bir şey vardır. O da nizamda tesadüf edilmeyen “Bisiklet Heyet-i İzhariyesi” namına vesaikin mevcudiyetidir. İşte bunu heyet-i aliyenize arz etmek istiyorum diyerek mezkur heyet-i müttehide murahhaslarının vesikalarının kabul ve adem-i kabulünü kongrenin heyet-i umumiyesinin takdirine terk etti.

    İşte o zaman gürültü şiddetlendi ve birbirine zıt birçok fikirler peyda oldu. Bisiklet heyet-i muhteremesinin murahhaslarının dışarı çıkması galebe çalacak gibi gözüküyordu. Hemen burada muamelesini ifa ederek teşekkül etsin, kongreye o zaman gelsin diyenler de ekseriyet kazanmak üzere idi. Nihayet:

    Bisiklet heyet-i ihzariyesini kabul edeceğiz, fakat muamelatını mıntıkalarla ikmaline kadar bisiklet heyet-i ihzariyesi murahhasları kongreyi terk etmelidirler fikri reye konarak “40” rey kazandı. İkinci zıt bir fikir olan: “Bisiklet heyet-i ihzariyesi kongreye iştirak etmelidir” teklifi de “45” rey aldı. Şu halde mesele halledilmiş mezkûr heyet murahhasları kongreye kabul edilmiş, addolunabilirdi.

    Hâlbuki bu böyle olmadan, gürültü ziyadeleşti, mesele bitmedi, olmadı, olamaz sedaları çoğaldı. Kongre artık şeklini kaybetti. Teklifini kaybeden taraf pek taşkınlık yapıyordu. Reis vekili sükûtu teminde çok müşkülata uğradı.

    Celsenin küşadında aded-i ara “115” iken şimdi iki tekâlife isabet eden reyler mecmuî “85”dir.

    Arada yirmi kadar büyük bir yekûn kaybolmuştur. Reylerin yanlış sayılma ihtimali çok variddir. Çünkü müstenkif yoktur şeklinde verilen bir takrir işi daha ziyade ta’vik etti. Reis vekilinin emriyle divan-ı riyaset kâtipleri murahhasları saymak istediler. Onu bile temin edemediler ve nihayet sahib-i takrir takririni geri aldı, aza sayılmaktan vazgeçti, bisiklet heyet-i müttehidesi de murahhas olarak kongrede kaldı.

    Dün her mesele kongrede uzun uzun münakaşalara sebebiyet verdi. Bunlardan birisi de müteaddit takrirlerden sonra vekâletin bila-nefs hazır bulunmadan da muteber olması fikrinin reye konması idi. Bu rey de “60”ı kazandı. “Vekâletin muteber olabilmesi kongrede iptidaren hazır bulunması lazım geldiği fikri “35” rey ancak alabildi. Reis vekili ile beraber aded-i ârâyı Emin Ali Bey de sayıyordu. Vazifesi olmadığı halde “Ekaliyet!..” diye bir kelime fırlattı. Celse çığırından çıktı. Kaybeden taraf bu kelimeyi hakaret telakki etti. Gürültü büyüdü, makam-ı riyaset cidden müşkül mevkide kaldı. Reis Vekili Bey’in Emin Ali Bey namına tarziyesi işi güç bela halledebildi. Karesi murahhaslarının bu babda tadil mahiyetinde olan müttefikan imzalı takrirleri nizamname encümenine havale edildi.

    Mahmut Bey’in celselerde hazır bulunmayan murahhasların ibate ve iaşeleri hakkındaki tekâlif etrafında birçok mütalaat dermeyan edildi ise de muhavere şeklinde kaldı:

    Menatık ve heyet bir mucib-i karar “Nizamname” ve “muamelat ve hesabatı tetkik” encümenlerine murahhaslarını intihap etmiş olduklarını beyanla heyet-i umumiyede karar verildi. Nizamname encümeni azaları bervechiatidir:

    Esad Adil Bey (Karesi), Emin Ali Bey (İstanbul), Muvaffak Bey (Bisiklet), Ahmet Fikri Bey (Güreş), Ferit Bey (Eskişehir), Mülazım Nazif Efendi (Harbiye), Ümera Lütfi Efendi (Bahriye), Kenan Efendi (İzmir), Nuri Doğan Efendi (Kocaeli), İbrahim Efendi (Konya), İbrahim Turgut Bey (Ankara), Hamdi Emin Bey (Futbol), Tevfik Bey (Antalya), Nevzat Efendi (Adana), Burhanettin Bey (Atlet), Niyazi Efendi (Canik), Ali Ulvi Bey (Bursa).

    Muamelat ve Hesabat Tetkin Encümeni azaları da bervechiatidir:

    Binbaşı Fuat Bey (Harbiye), Nurettin Bey (Canik), Süreyya Rıfat Bey (Konya), Tevfik Bey (Antalya), Ferid Bey (Ankara), Hafız Hilmi Efendi (Kocaeli), Danyal Bey (İzmir), Faris Bey (Bahriye), Nafiz Bey (Adana), Kadir Bey (Bursa), Feyzi Bey (Eskişehir), Hasan Basri Bey (Karesi), Ali Seyfi Bey (İstanbul)dur.

    Ruzname-i müzakeratın hitamına mebni 12,45 sonra da yarın (bugün) badelzeval ikide kongre üçüncü içtimaını akdetmek üzere celseye nihayet verildi. (Emineddin)

    Bugünkü Kongre İçtimaı

    Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı umumi kongresi riyasetinden: Bugün saat ikide kongre içtimaına devam olunacağından murahhas beylerin teşrifleri.

  • 1924 Türkiye Şampiyonluğu VI

    1924 Türkiye Şampiyonluğu VI

    Türkiye Cumhuriyetinin ilk ulusal futbol birinciliği, diğer branşlarla birlikte 1924 yılında düzenlendi. 100. yılı idrak ettiğimiz Eylül ayı boyunca konumuz bu organizasyon olacak. Huzurlarınızda 1924 Türkiye Şampiyonluğu VI

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    7 Eylül 1924

    Türk Gençliğinin Şerefli Bir Günü

    Cuma günkü resmigeçit ve oyunlar hepimiz için istikbal üzerinde en müessir bir vaat olmuştur.

    Resmi Geçit-Muhtelif Müsabakalar-Kongrenin İlk İçtimaı

    Evvelki gün Ankara, pek müstesna bir gününü yaşadı. Vatanın her bucağından koşan on altı mıntıka idmancıları, Ankaramıza yeni bir hayat, çâlâkî verdi. Bu ümidbahş levha karşısında herkesin kalbi ümit ve teselli hisleriyle titrediğinde şüphe yoktur.

    Bundan pek az zaman evvel İzmir ve Denizli’ye bir seyahat yapan Başvekil İsmet Paşa hazretleri, her tarafta idmancıları ve idmancılığı teşvik etmekten bir an halî kalmamışlardı. Evvelki gün kendilerinin huzurunda bir resmigeçit gören Paşa hazretleri, zannederiz ki, en büyük lezzeti hissetmiş olsalar gerektir.

    Spor sahasında Paşa hazretlerinin refikaları hanımefendi, Müdafaa-i Milliye Vekili Kazım Paşa hazretleri, Maarif Vekili Vasıf, Adliye Vekili Necati, Sıhhiye Vekili Refik Beyefendilerle memleketimizin erkân-ı askeriye ve ekâbir-i memurini; süferadan bazıları heyet-i vekileye tahsis edilen çadırda toplanmışlardı. Resmigeçit Türk centilmenlerinin vakarını gösteren en hoş bir manzara oldu. Her mıntıka binihaye alkışlarla karşılandılar. Başvekilimiz bile arasıra coşuyor ve “Yaşa” diye bağırıyordu.

    Aşağıda dünkü programın bütün hülasasını ve neticelerini vereceğiz.

    Spor meydanı bir aralık hafif bir kargaşalık geçirdi, bütün gözler semanın bir noktasına dikilmiş bir şeyler arıyorlardı. İstanbul’dan posta getiren bir tayyare gelmiş ve sahayı selamlamakta bulunmuştu. Tayyarenin müdîr-i umuru bizzat pek güzel yapılmış bir çiçek demetini Başvekil Paşa hazretlerine arz ile refikaları hanımefendiye takdim ettiler.

    Başvekil ve Müdafaa-i Milliye vekilleri paşalar hazeratıyla bütün heyet-i vekile erkânı ve koca sahayı dolduran binlerce halk bu samimi günü fevkalade bir zevkle temaşa ettiler.

    Ümit ve temenni ederiz ki bu heyecanı bahşeden bütün idmancılarımıza muvaffakıyet temenni ederken, heyeti idare eden reislerini de kemal-i samimiyetle tebrik ederiz.

    Şurada bilhassa Türk idmancılığa yorulmak bilmeyen mesaisiyle büyük hizmetler eden Muhafız taburu zabitanını ve bilhassa başta bulunan İsmail Hakkı Bey arkadaşımızın eserinden büyük bir zevkle bahsetmek isteriz. Hiçbir vasıtaya malik olmaksızın bu kadar muntazam bir oyun mahalli meydana getirmek bizim için mucib-i iftihar bir eserdir. Bilhassa dünkü intizamdan sitayişle bahsetmemek elimizde değildir.

    Türkiye Birincilikleri Müsabakaları

    Spor muhabirimiz dünkü müsabakaları şu suretle telhis etmektedir: Dört beş gündür Ankara’yı sporcu beldesi haline getiren muhtelif mıntıkalara mensup idmancılarımız Perşembe gününden itibaren müsabakalara ibtidar ettiler.

    Sabahleyin Konya ile Trabzon çarpıştılar. Ferden daha kuvvetli olan Trabzon, Konya’nın daha muntazam ve mütesanit oyunu karşısında sıfıra karşı üç golle mağlup oldu.

    On bir buçukta İstanbul (Beşiktaş) ile Eskişehir (İdman Yurdu) karşılaştı. Mıntıkaların en zayıfı addedilen Eskişehir ilk kuradan büyük bir talihsizlikle en kuvvetli takıma düştü. On dakika sonra topu tutup elinden düşüren kaleci Beşiktaş’a ilk golü kazandırdı. Eskişehirliler güzel bir hücumla bu golü iadede gecikmedi. Beşiktaş ikinci golü penaltıdan yaptılar. İkinci partide Beşiktaş biri korner, biri serbest vuruş, biri ofsayddan olmak üzere üç gol daha yaptılar. Bu gollerin yapılması tarzı hiçbir zaman birinci sınıf bir kulüp olan Beşiktaş’a bir şeref vermeyeceği şüphesizdir. Yalnız altıncı gol cidden nefisti. Ben İstanbul şampiyonu olan Beşiktaş’ta her halde daha fazla bir usul ve intizam görmek isterdim. Fakat maatteessüf en zayıf bir takıma karşı bile on beş sene evvelki sisteminden başka bir şey gösterememiştir. Mahaza Beşiktaş’tan Nafi Bey cidden takdire seza…

    Öğleden sonra saat dörtte temiz kıyafetleriyle evvela Bahriyeliler, peşinden Karesililer sahaya çıktılar. Daha oyunun bidayetinde Bahriye’nin hâkimiyeti tezahür etti. Sıfıra karşı yedi sayı ile galip gelen Bahriye takımı bugün hiç şüphesiz bütün seyirciler ve sporcular üzerinde pek derin ve samimi izler bıraktı. Ben kendi hesabıma İstanbul’da bile bu kadar sakin, nezih ve zevkli bir oyun seyretmedim. Mahaza bunda, bütün görenler müttefikti. Hasımlarının her veçhile faik olduğu halde hiçbir surette centilmenlikten ayrılmayarak sportmence hareket ettiler. Bilhassa muhacim hattındaki beraberlik ve ahenk şimdiye kadar seyrettiğimiz birinci sınıf takımlardan bile yüksekti. Muavin hattı da fena değil. Ancak iki müdafi biraz acul ve topu nereye vurduklarını gayrimüdriktiler.

    Müdafiler biraz itidalle oynarlarsa Bahriye takımı hakkındaki ümitlerimiz daha ziyade takviye bulacaktır.

    Altıyı çeyrek geçe Ankara (Turan Anadolu Sanatkaran Gücü) ile Bursa sahaya çıktılar. Bursa Ankara’ya nazaran daha muntazam ve daha kuvvetli. Mahaza Turan’ın cansiperane oyunu kendilerine iki gol temin etti. Bursa’nın müdafileri bilhassa çok güzeldi.

    5 Eylül Cuma

    Bu sabah dokuz buçukta Edirne gelemeyen Canik’e seremoni yaptılar. Bunun akabininde ordu mıntıkası (Harbiye) ile Adanalılar meydana çıktılar. Bir buçuk saatlik sıkı ve şedit oyundan sonra Harbiye sıfıra karşı iki golle galip geldi. Öğleden sonra 3.30’da resmigeçide ibtidar edildi. En önünde mızıka ve onun arkasında iki idmancı arasında (Şeyhülidman) Faik Bey’in dest-i tevkirinde milli sancak kemal-i şan ve şerefle geçti. Bundan sonra sıra ile merkez-i umumi ve mıntıka heyet-i merkeziyesi azaları, Muhafızgücü, Antalya, Adana, Ankara, İstanbul, Edirne, Eskişehir, Bahriye, Bursa, Harbiye, Konya, Karesi, Kocaeli, Trabzon idmancıları önlerinde kendi mıntıka bayrakları bir idmancıları omuzunda geçtiler ve her geçenler alkışlandı. Bahriye bu resmigeçitte büyük bir intizam gösterdi.

    Olimpiyata iştirak eden arkadaşlar, oradaki idmancılar resmigeçidinin bu kadar muntazam olmadığını söylüyorlardı.

    4,25’de (100) metre seçme müsabakalarına ibtidar olundu. Birinci tertipte:

    (1)inci İstanbul (Galatasaray) Rauf Bey 11,35 saniye,

    (2)nci İzmir (Altınordu) Said Bey 10,45 saniye,

    İkinci tertipte:

    (1)inci Ankara (Muhafızgücü) Kadri Çavuş 12,15 saniye

    (2)nci Karesi (Balıkesir İdman Yurdu) Ferid Bey 12,25 saniye

    Üçüncü müsabaka ikinci tertibin birinci ve ikincisi arasında icra edildi. Son noktaya kadar birinciliği İzmir’den Sait Bey muhafaza ediyordu.

    Nihayette son iki hakemin mütezad kararları gözüktü. Birisi Rauf Bey’in diğeri Said Bey’in birinciliğini ve üçüncüsü de beraberliği iddia ediyordu. Bu şerait dâhilinde hakem heyeti beraberliği kabul ıztırârında kaldı. Burada bir iki noktayı arz etmek isterim: Nihayet iki hakemin bir hususta, kararda fikirlerinin tehâlüfü pek gariptir ve haklı olarak idmancılarda bazı şüpheler tevlit edebilir. Mahaza bu hakemlere nazaran hakem heyetinin bundan başka karar vermesi bittabi doğru olamazdı. Bu müsabakanın tekrar edeceği ve 800 metre Türk şampiyonun tayin edeceği şüphesizdir. (800) metrelik koşuya yedi mıntıka iştirak etti ve İstanbul (Galatasaray’dan) Besim Bey 2,11 dakikada birinci (2) İzmir (Altay’dan) Sami Bey 2,16 dakika.

    Uzun atlama müsabakasında 5,72.5 metre ile ordu mıntıkası (Harbiye’den) Cemal Bey birinciliği, 5,72 metre ile İstanbul (Galatasaray’dan) Mazhar Bey ikinciliği, 5,71 metre ile İzmir’den Sait Bey üçüncülüğü aldılar. Pek dakik bir ölçü belki bu üç genci yekdiğerine müsavi yaptırabilirdi.

    1000 metrelik bisiklet müsabakası (1)inci tertibinde birinci 1,53 dakikada İstanbul (Nişantaşı’ndan) Cavid Bey, (2)nci tertibinde (1)inci 2,09 dakikada Kocaeli mıntıkasından Muzaffer Bey.

    İkinciler arasında yapılan müsabakada İzmir’den Şadan Bey 2,08 dakikada birinciliği kazandı.

    Kocaeli (Adapazar İdman Yurdu) ile Antalya arasındaki müsabaka sıfıra karşı üç golle Adapazarlıların galibiyeti ile neticelendi. Antalyalılar çok fena oynadılar. Yalnız kalecileri cidden çok muvaffak oldu ve birçok sayıları kurtararak Antalyalıları daha fazla gol yemeden kurtardı.

    İdmancıların ve mıntıkalara mensup azaların sık sık hakem heyetlerinin kararlarına hemen itiraz ettiği ve sahayı tecavüz ettiği görülüyor. Sporculuk her şeyden evvel tevazu ve intizamı istihdâf eder. Her sporcu buna tam manasıyla riayetkâr olmalıdır.

    ~ Dün, saat beş buçukta Edirne mıntıkasıyla Bahriye mıntıkası şampiyonları arasında yapılan müsabaka sıfıra karşı birle Bahriye’nin galibiyetiyle neticelenmiştir. Tafsilatı yarın vereceğiz. (Azizoğlu)

    İlk Umumi Kongre

    Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı ilk umumi kongresini millet bahçesindeki sinema binasında akdetmiştir.

    İttifak merkez-i umumi reisi Ali Sami Bey alafranga saat ikiyi kırk beş geçe kürsü-i hitabete gelerek kongreyi küşat ve nutkunu irad etti.

    Evvel emirde umum heyet-i murahhasayı selamlayan ve tesit eden Ali Sami Bey bu hareketle spor işiyle beraber içtimaat ve medeniyetimiz sahasında bir inkılap vücuda getirmekle cidden pek mühim ve yeni kabiliyat ibrazıyla çok müterakki ve mütekâmil bir surette ilerleyebileceğimizi de anlıyoruz, dedi. Bütün bu hareketler şahsi değil sarf-ı duyguya medyun bulunduğumuzu uzun uzadıya izah ve hükümetin gösterdiği alakaya şükranlarını pek beliğ ve şümullü bir surette edâdan sonra sözlerini “Mazide sporun inkişafına baktık, bugün terakkinin birinci merhalesine geldik. Evvelce tâmimle uğraşıyorduk. Artık iş kongrenizdir. Yalnız bize malul hasta olmayan bir spor lazımdır. Menfaat gözetenler sporcular arasından tardedilmelidir” umdeleriyle bitirdi.

    Bade riyaset ve riyaset vekili, beş kâtip namzetleri siyah tahtaya yazıldı. Netice-i tasnif-i ârâda Ankara murahhası Adliye Vekili Necati Bey “140” rey ile riyasete, uzun münakaşalardan sonra merkez-i umumiden Naip Servet Bey “72” rey ile reis vekilliğine, Emin Ali, Feridun, Saim, Seyfettin, Kamil Beyler de divan-ı riyaset kitabetine intihap edildiler.

    Adliye Vekili Necati Bey riyasete namzet gösterildiği zaman: “Ben Ankara murahhası olarak bir zevk-i manevi duymak için geldim. Pek çok meşâgilim var, beni namzet göstermeyiniz, belki çalışamam; af buyurunuz” diye heyet-i umumiyeye hitap etti ve bunun için kongre coştu.

    Hayrettin Bey (Karesi): Yalnız sizin şahsiyet-i maneviyeniz kâfidir.

    Saip Servet Bey (Merkez-i Umumi): Necati Bey kongre azasıdır. Namzet göstermemiz hakkımızdır. Biraz da bizimle meşgul olmalarını rica ederiz.

    Burhaneddin Bey (İstanbul): Behemehâl böyle bir zatın mevki-i riyaseti ati-i tekâmülümüz için mühimdir. Mutlaka kongrenin riyasetine gelsin.

    Emin Ali Bey (İstanbul): Sporculuk bir ___ Necati Bey bir ___, pek fazla samimiyetini ibraz etti. Fazla kompliman yapmaya hacet yoktur. Mademki istemiyor, ısrarda mana yoktur, dedi.

    Gürültü, her taraftan patırtı başladı. Gürültü arasında Naip Servet Bey: Kompliman yapıldığını iddia eden ve bizi bu surette samimiyete davet eden Emin Ali Bey asıl kendisi samimiyetsizlik göstermiştir. Bunun kompliman neresinde… Necati Bey murahhastır. Bütün buradaki arkadaşlar da hep biri murahhastır. Onun da bizim de birer reyimiz vardır. İsteyen reyini verir. İstemeyen reyini vermez. Rica ederim bu gibi sözlerle rencide-i hatır etmeyelim dedi. Bütün eller şakladı ve intihabata başlanıldı. Neticede balada yazdığı şekilde tecelli etti ve Necati Bey hemen mevki-i riyaseti işgal etti. Necati Bey mevkiine çıkıncaya kadar, har, canlı, kuvvetli alkışlar devam etti ve hemen riyaseti işgalle beraber nutka başladı:

    Kongre Reisi Necati Bey: Bu samimi tezahürat bende heyecanlar, ziyade helecanlar tevlit etmiştir. Şükranlarımı, gençlerin gösterdiği canlı, taşkın, hissiyat-ı kalbiyesine mukabele ve şükranlarımı arz ederken belki muvaffak olamayacağım… Hüsn-ü telakki buyurunuz.

    Arkadaşlar:

    Sporda çalışan gençliğin terakki ve tealisi için serbest çalışan bir arkadaşınız olmakla müftehirim. Her sporcu, her arkadaş benim için en muhterem bir kardeştir. Şu gençliğin bana gösterdiği bu samimi tezahüratın şükranlarını nasıl öderim. Hayatta insan için gençliğin bugün bana verdiği bu şeref-i manevi, duyduğum zevk ve haz unutamayacağım kıymetli hatıralardır.

    Arkadaşlar: muvaffak olmak için intizam-ı tamla hareket etmek lazımdır. Yekdiğerinize karşı samimi bir surette el ele verirseniz muvaffak olursunuz.

    Kongrede mübareze-i fikrîye, müsademe-i içtihat vaki olacaktır. Fakat bütün buna bir inzibat, bir intizam-ı tam dâhilinde cereyan etmelidir. Ümit ederim ki bu hususta bütün arkadaşlar bana yardım edersiniz.

    Bir müddet sürekli alkışlar devam etti. Bu suretle kongreye beda’ edilmiş oldu.

    On dakikalık bir teneffüsten sonra ikinci celsesini akdeden kongrenin karşılaştığı ilk şey Emin Ali (İstanbul) ve rüfekasının elli ve altmış kişilik bir takrirle reis vekili intihabının muvafık nizam olmadığına dair olan iddiasıdır.

    Reis: Bu takrirle yeni bir şey hâsıl oldu. Elimizde bir nizamname vardır ki bundan evvel teşekkül eden kongrede hazırlanmıştır. Bu heyet-i âliyeyi teşkil eden umumi kongrede bu nizamnamenin vaziyeti ne olacaktır. Umumi kongrenin vaziyeti ve nizamnamenin alacağı şeklin tespitinden sonra ancak bu takriri okuyabilirim. Beni Ankara buraya, umumi kongreye sporculuğun meclis-i müessesana aza olarak intihap eyledi ve gönderdi dedi ve sözlerini teyit için de nizamnamenin on dördüncü maddesini okudu ve bu suretle iki fikir meydana çıkmış bulundu.

    Reis: Bir takrir vardır. Kongrenin mahiyet-i hususiyesi tespit edildikten sonra mı bu takriri mevzubahis etmek, kongrenin mahiyet-i hususiyesinin âdem-i tespitinden evvel mi bu takriri mevzubahis edelim…

    Bunun üzerine on üç kişi söz aldı, esna-i hitabede pek fazla gürültüler ve taşkınlıklar görüldü. Adeta parti teşekkül etti. Bir tarafın söylediği söz alkışlarla karşılanmaya, kongrenin nezahetine halel gelmeye başladı. Sözler hep nizamnamenin tamamen mutâ’ bulunup bulunmadığına ve kongrenin meclis-i müessesan mahiyetini haiz olup olmadığı hakkında hararetli bir surette cereyan ediyordu. Söz alan Karesi murahhası Nasih Bey: Teşekkül ettik, toplandık. Nizama ihzari mahiyette olan borcunu, vazifesini ifa etti. İlk umumi kongremiz bu nizamnameye karşı bir ___ kabul edemez. Kongre vaziyete hâkimdir, her mıntıkanın ihtiyacatı, zaruriyatı nazar-ı dikkate alınabilmesi ve o surette menatıkın tekâmül ve terakkisi sahasında dev adımlarla ilerlemesini temin için nizamnamenin ihzari mahiyette bir proje olarak kabul edilmesi lazımdır, dedi. Alkış tufanına boğuldu. Akabinde müzakerenin kifayeti kabul edildi.

    Reis Necati Beyefendi kongrenin gayritabii hâlât arz etmekte bulunduğunu uzun uzun izah ile samimiyete davet etti. Bu suretle hareket olunursa hiçbir karar ita edilemeyeceği gibi müfid bir neticeye desters olunamayacağından her şeyin heba olacağı acıklı bir lisanla yâd etti. Bade efkârı telhis ile kongrenin taşkın hava-i muhitini teskin için çare-i haller buldu.

    Nizamnamenin müzakereye ait olan mevadının kati tenkisi ile diğerlerinin tadilini ve bu suretle bir nizamname encümeni ile eski heyetin umur-u malumat-ı hesabiyesini tetkik encümeni namıyla iki encümenin teşkilini kongre heyet-i umumiyesi kabul etti.

    Bade Reis Bey’in âli, asil, yüksek, çevik, mahiyetkar ifadesi Emin Ali Bey ve rüfekasının takririni de bir mesele-i şahsiye zuhuruna meydan verilmeden geride bıraktı.

    Merkez-i umumi katibi encümenlerin intihabından evvel raporların kıraatinden ve bu suretle idare mahiyetinde bulunan raporların kıraatinden sonra takayyüd ve adem-i takayyüde dalalet eden işkâlin tevezzuhunu talep etti. Heyet-i Umumiye Reisi A. Sami Bey’i nutku akabinde hararetli alkışlamalarıyla pek ala ifade ettiğini ve encümenin bu işi daha iyi tetkik edebileceğini beyan etti.

    Encümenlere aza intihabıyla, teşkili de hayli gürültüyü mucip oldu.

    Emin Ali Bey ve rüfekası hemen encümenlerin intihabını ve bir kısmı da intihabın yarını talini teklif ediyordu. Her iki fikir de “72” rey ile tesâvî hâsıl oldu. Bazıları üç, bazıları dört rey hamil bulunduklarını söylediklerinden ve nizamnamenin 95inci maddesinde böyle şekle mesağ görülmekle netice taayyün etti ve şu suretle vekâletnameleri haiz olanlar divan-ı riyaset kâtiplerine tasdik ettirsin ve riyaset kimin kaç reyi olduğunu bilsin şekline girdi. Encümenin ne suretle intihabı meselesi üzerinde hayli uğraşıldı.

    Emin Ali Bey mümtaziyetten bahisle kongre havasında bir adem-i hoşnûdîyet alaimi izharına sebebiyet verdi ise de reis beyin buna karşı “Her arkadaş mümtazdır” sözleri bir tufan alkışına sarıldı. Neticede üç fikir tebellür etti: “Her iki encümen heyet-i umumiyeden intihap olunsun” fikri “28” rey kazandı.

    “Hesap encümeni mıntıkalardan birer ve nizamname encümeni heyet-i umumiyeden intihap edilsin” fikri “44” rey aldı. Bununla beraber daha bir fikir reye vazı lazım gelirken fazla patırtılar oldu, fakat Necati Beyefendinin kudretle idaresi bunu da halletti. Karesi murahhaslarının müttefikken verdikleri takrir kabul olundu. Şu suretle “malumat ve hesap encümenince mıntıkalardan birer “nizamname encümeninde de mıntıka ve heyet-i müttehide merkez-i umumilerinden birer murahhas” intihabıyla teşkiline müttefikan karar verildi. Mıntıkalara reis beyefendinin intihabıyla mazbatalarının divan-ı riyasete getirilmelerini ve yarın (bugün) saat dokuzda kongrenin inikad edeceğini tebliğ zevali saat 6,30’da celseye nihayet verildi. (Emineddin)

  • 1924 Türkiye Şampiyonluğu V

    1924 Türkiye Şampiyonluğu V

    Türkiye Cumhuriyetinin ilk ulusal futbol birinciliği, diğer branşlarla birlikte 1924 yılında düzenlendi. 100. yılı idrak ettiğimiz Eylül ayı boyunca konumuz bu organizasyon olacak. Huzurlarınızda 1924 Türkiye Şampiyonluğu V

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    5 Eylül 1924

    Dünkü Seçme Müsabakaları

    Dünkü müsabakalarda Konya, Beşiktaş ve Bahriye Efrad-ı Cedide takımları galip gelmişlerdir.

    Şehrimize toplanmış olan muhtelif mıntıkalar sporcular arasında birincilik müsabakalarına dün başlanmış ve dünkü futbol müsabakalarında Konya takımı sıfıra karşı üç golle Trabzon İdman Ocağı’na, İstanbul (Beşiktaş) takımı bire karşı altı golle Eskişehir İdman Yurdu’na; Bahriye (Efrad-ı Cedide) takımı sıfıra karşı yedi golle Karesi takımına galip gelmiştir. Ankara (Turan Sanatkaran Gücü) sıfıra karşı iki golle galip gelmiş ise de oyun havanın pek ziyade kararmasına binaen bir çeyreğin tatil edilmiştir. Bu oyunlarla bugünkü müsabakalar hakkında bilahare daha mufassal malumat vereceğiz. Bugün bilhassa en mühim ve kuvvetli mıntıkalar arasında seçme müsabakaları yapılacağı gibi diğer atletik ayırma müsabakaları da yapılacaktır.

    Bir Şampiyonun Daveti

    İstanbul mıntıkası mümtaz idmancılarından ağırlık kaldırma şampiyonu Cemal Bey bütün sıkletlerdeki ağırlık kaldırma amatörlerini müsabakaya davet etmektedir.

  • 1924 Türkiye Şampiyonluğu IV

    1924 Türkiye Şampiyonluğu IV

    Türkiye Cumhuriyetinin ilk ulusal futbol birinciliği, diğer branşlarla birlikte 1924 yılında düzenlendi. 100. yılı idrak ettiğimiz Eylül ayı boyunca konumuz bu organizasyon olacak. Huzurlarınızda 1924 Türkiye Şampiyonluğu IV

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    4 Eylül 1924

    Takdim Merasimi ve Gezinti

    Şehrimizde toplanan idmancılar dün takdim merasimini müteakip şehrimizde bir gezinti yapmışlardır.

    Dün saat dörtte mensup bulundukları mıntıka bayraklarıyla bütün sporcular millet bahçesinde toplanmışlar ve grup grup bir müddet istirahatten sonra bahçeye gelen Maarif Vekili Vasıf Beyefendiyi alkışlar arasında karşılamışlardır. İdmancılar Vasıf Beyefendi ile samimi surette hasbihallerde bulunduktan sonra huruf hece sırasıyla ve saf halinde dizilmişler ve yekdiğerine takdim olunmuşlardır. Her takdim olunan grup; arkadaşları tarafından alkışlanıyordu. Biraz sonra idmancılar milli marşlar çalan mızıkanın arkasında bahçeden çıkarak caddelerde bir gezinti yapmışlardır.

    Dünkü Trenle Gelen Sporcularımız

    Dün sabahki trenle şehrimize; Edirne, İzmir, İstanbul [Beşiktaş], Harbiye ve Trabzon mıntıkaları idmancıları gelmişlerdir.

    Gelecek olan arkadaşlarını istikbal etmek üzere, şehrimizde toplanmış olan bütün idmancılar; dün sabah istasyona gelmişler ve trenin durduğunu müteakip, idmancıları hamil vagonların önlerinde toplanarak “Yaşa” sadaları ile gelen arkadaşlarını selamlamışlar ve hasretli bir surette görüşmüşlerdir.

    İstasyonda bulunan Maarif Vekili Vasıf Beyefendi de bu sırada idmancılar arasına karışarak kendileriyle birkaç dakika samimi bir surette hasbihalde bulunmuştur.

    İttifak Heyet-i İcraiyesi İçtimaı

    T.İ.C.İ. heyet-i icraiyesi dün saat ikide üçüncü içtimaını akdetmiştir.

    İttifaka duhul için müracaat eden Edirne mıntıkasının, evrak-ı mukteziyeyi tevdi etmedikleri ve şerait-i nizamnameyi haiz olmadıkları tebeyyün ettiği takdirde birincilik müsabakalarında kazanacakları derecelerin ke-en-lem-yekün addedilmesi şartıyla muvakkaten kabulü karargir olmuştur.

    İdmancılara verilen bir lira yevmiyenin ihtiyacı temine kifayet etmediği hakkında mıntıkalar rüesasının vaki olan müracaatı nazar-ı itibare alınarak tezyidinin alakadar makamat nezdinde istirham edilmesi müttefikan kabul edilmiştir.

    İdmancılar arasında ufak tefek hastalıkların baş göstermesi ve bunun ileride şayan-ı dikkat bir şekle girmesi ihtimaline karşı vesaya-ı sıhhiyeyi mutazammın bir tâmimin ihzarı ve kampların her sabah gezilerek hasta arkadaşlara müdâvât-ı lazimenin ifası hususunda ittifaka mensup tabiplerin müzaheretinin temini takarrür etmiş ve bugün saat onda içtima edilmek üzere müzakerata nihayet verilmiştir.

    Futbol Birliği

    Dün gece saat dokuzda futbol birliği içtima etmiştir. Mıntıka şampiyon murahhaslarının iştirak ettiği bu içtima hakkında vaktin gecikmesi hasebiyle malumat alınamamışsa da aldığımız haberlere nazaran bugün futbol tasfiye müsabakalarına mübaşeret edilmesi kaviyyen muhtemeldir.

    Birincilik Müsabakaları

    Önümüzdeki Cuma günü öğleden sonra saat birde, istasyondaki stadda muazzam bir geçit resmi ile birincilik müsabakalarının icrasına başlanacağı müstahberdir.

    Canlanan Yeni Bir Sahne

    Milli merkezimizde birkaç gündür yeni bir sahne canlanıyor. Memleketin yetiştirdiği gürbüz ve sevimli çehreli sporcular sokaklarımızı dolduruyor, şenlendiriyor. Türkiye’de son senelere kadar ihmal ve lakaydi ile karşılanan spor cereyanlarının bugün Ankara’da tecelli eden umumi kuvvetini görmek ve o kuvvetin yetiştirdiği sağlam vücutları selamlamak herkes için samimi bir zevk olduğu şüphesizdir.

    Terbiye-i bedeniyye ve spor hiç şüphe yok ki bir millete çok lazımdır. Sağlam fikir sağlam vücutta bulunur nazariyesi asırlardan beri hükmedegelmiş ve birçok nazariyeler alt üst olurken, bunda her zaman için bir tereddüt bile vaki olmamıştır. Türk tarihine ebedi iklil zaferleri kazandıran, şanlı muharebelerde feda-i can eden hem de bilerek, hedefini görerek şehit olan ve gazi dünün binlerce sporcularımızın gösterdikleri itimad-ı nefs, sürat, karar ve cesaret bize sporun memleketler mukadderatındaki mevkiine çok kuvvetli delildir. Bunu takdir ve sporcuları her suretle himaye eden genç cumhuriyetimizin bugünkü Ankara spor toplanmasını temin hususundaki muavenetini her sporcu şükranla yâd edecektir.

    Türkiye’deki spor cereyanlarını takip ve tetkik edenler çok iyi takdir ederler ki henüz yirmi senelik bir hayata malik olan Türk spor tarihi – bu kadar kısa mazisine rağmen – şerefle doludur.

    Top oyununu kendileri için bir tehlike zanneden devr-i istibdattan kurtulan Türk sporcuları daima siyaset cereyanlarından uzak yaşamış ve her zaman vatanın ve sporun ön saf müdafileri arasında bulunmuştur. Yine hükümetimizin lütuf ve muaveneti ile şanlı bayrağımızı bütün milletler arasında olimpiyat müsabakalarında dalgalandıran sporcularımızın birçok senelerden beri büyük himmetlerle sporun yükselmesine çalışan milletlere karşı kazandıklarını muvaffakiyetleri düşünürsek Türk cevahir ve kabiliyetinin her sahada olduğu gibi spor sahasında da ne kadar büyük ve sağlam olduğunu anlarız. İşte dün Avrupa’nın en medeni milletleri önünde alkışlanan gençlerimizi yarın biz de göğsümüzü kabarta kabarta samimi muhitimizde alkışlayabileceğiz.

    Türk milli tarihinde ebedi bir nam bırakan Ankara, Türk sporculuğunun ilk inkişaf temeli olan [Türkiye Birincilikler Müsabakalar]ına sahne olmakla pek büyük bir bahtiyarlık hissettiğine şüphe yoktur.

    Bizim; Ankara halkımızın misafirlerine hiçbir teşvikinden çekinmeyeceğine imanımız vardır. Sporcularımıza beyan-ı hoş amedi eyler, muvaffakiyetler temenni ederiz.

    Kazım Paşa Hazretlerini Takdirleri

    İstanbul’dan Türkiye İdman Birinciliği müsabakalarına iştirak etmek üzere gelen Bahriye idmancılarını Müdafaa-i Milliye Vekili Kazım Paşa hazretleri dün kabul buyurarak takımda gördükleri intizamdan dolayı kendilerini takdir eylemişlerdir.

    Karesi İdmancıları

    Birkaç günden beri başlarındaki milli serpuşlarıyla herkesin nazar-ı dikkatini celp eden Karesi heyet-i merkeziyesi memleketlerinin selam ve hürmetlerini gazetemizde de iblağ için dün idarehanemizi teşrif ettiler. Heyet arasında mıntıka ve belediye reisi Hayrettin, belediye azaları Naci ve Emineddin Beylerle meclis-i umumi azası Abdülşükür ve Feyzi Beyler de bulunuyorlardı. Hakimiyet-i Milliye Karesililerin lütufkarlıklarına karşı pek mütehassıstır. Muhterem misafirlerine teşekkürler eder.

    Ankara’da İdman Mıntıkası Reisliklerine

    Türkiye Atletizm Birincilik Birliği’ni teşkil menatıkta ve atletizm şampiyonluklarını ihraz etmiş idmancıların mensup oldukları kulüp murahhaslarının mıntıkalarından verilmiş bir salâhiyetname ile bu Perşembe günü saat onda Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı müracaat kalemine gelmeleri ve gelemeyenlerin bilahare mukarrerat hakkında itiraza salahiyetleri alamayacağı ehemmiyetle tebliğ olunur. (Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı Atletizm Heyet-i Müttehidesi Reisi Vekili Burhaneddin)

    Güreş Birlikleri Hakkında

    İttifak nizamnamesinin 46ncı maddesinin Türkiye Birliği fıkrası mucibince mıntıkalarda güreş ve halter (gülle) kaldırma birinciliklerini ihraz eden kulüplerin birer murahhasları bugünkü Perşembe günü saat altıda erkek muallim mektebinde salahiyetnamelerle (eğer henüz verilmemiş ise) şampiyonlarının isim, peder ismi, mıntıkası, kulübü, ihraz-ı muvaffakıyet ettiği siklet sınıfı, derece-i tahsilini, elyevm meşgalesini, mensup olduğu ahz-ı asker şubesini ve mevzi adresini işar birer liste ile beraber Türkiye Güreş ve Halter Birliği’ni teşkil ve müsabakalar hakkında icra-i müzakerat etmek üzere müracaat kalemine behemehâl teşrifleri mercûdur.

  • 1924 Türkiye Şampiyonluğu III

    1924 Türkiye Şampiyonluğu III

    Türkiye Cumhuriyetinin ilk ulusal futbol birinciliği, diğer branşlarla birlikte 1924 yılında düzenlendi. 100. yılı idrak ettiğimiz Eylül ayı boyunca konumuz bu organizasyon olacak. Huzurlarınızda 1924 Türkiye Şampiyonluğu III

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    3 Eylül 1924

    Şehrimizde Büyük Faaliyet

    On Dört Mıntıka Toplanmak Üzere

    Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı riyaseti tarafından Reisicumhur Gazi Paşa Hazretlerine 30 Ağustos zaferinin yıl dönümü münasebetiyle bervech-i âtî telgraf keşide kılınmıştır:

    “Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine;

    Genç cumhuriyetimizin feyziyle büyük bir inkişafa mazhar olan İdman Cemiyetleri İttifakı ilk Türkiye birincilik müsabakalarını zaman-ı riyasetinizde Ankara’da yapmakla bahtiyardır. Bütün Türk idmancıları namına zât-ı devletlerinize arz-ı şükran ve takrimat eylerim büyük reisimiz efendimiz hazretleri.

    T.İ.C. Reisi Ali Sami”

    ~ Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri cevaben şu telgrafı lütuf buyurmuşlardır:

    “Ankara’da: T.İ.C.İ. Reisi Ali Sami Bey’e

    30 Ağustos zaferinin hatırasını ihya vesilesiyle vaki olan tebrikat ve temenniyatınıza teşekkür ederim.

    Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal”

    İsmet Paşa Hazretleri Nezdinde

    Dün Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı heyetini kabul buyurdular.

    Dün öğleden sonra Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı kongresi muvakkat heyet-i icraiyesi Başvekil İsmet Paşa hazretleri tarafından kabul buyurulmuşlardır. Paşa hazretleri murahhas beylerden şehirleri idman teşkilatları hakkında bir müddet samimi ve mültefit suallerle izahat aldıktan sonra memleket sporcularına ittihat ve sporun memleketimizde hakkıyla teessüs edebilmesi için ilmî yollardan yürünmesini lüzumunu pek kıymetli ifadelerle anlatmışlardır.

    Vali Vekili Bey’in İade-i Ziyareti

    Evvelki gün kendilerini ziyaret eden Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı heyetine Vali vekili Bey dün iade-i ziyaret etmişlerdir.

    Heyet Kazım Paşa Nezdinde

    Müdafaa-i Milliye Vekili Kazım Paşa hazretleri heyeti makamlarında kabul buyurmuşlardır. Son icra edilecek müsabakalar hakkında izahat alan Paşa hazretleri idmancılarımıza muvaffakıyetler temenni etmişlerdir.

    Heyet Maarif Vekili Bey Nezdinde

    Maarif Vekili Vasıf Beyefendi (Maarif ve Spor) teşkilatının telifi için ilmî ve vakıfane fikirlerle heyeti tenvir etmişler ve şimdiye kadar yaptıkları muavenete ilaveten daha ne istediklerini idmancılardan sormuşlardır. Bu suretle az çok mahrumiyete katlanan gençlerimizin birçok ihtiyacatının daha temin edildiğini kemal-i memnuniyetle kaydederiz.

    ~ Mıntıka rüesasından teşkil edilen heyet-i icraiye ikinci içtimaını dün saat onda erkek muallim mektebinde akdederek matbuat bürosuna ait vezaifi taksim eylemiştir. Müsabakaların netayicini tebliğe ve spor teşvikatına müteallik makaleler tahririne Ferit Faik ziyaretler, kararlar ve içtimalarla her türlü münasebata müteallik istihbarata Sıtkı Hamid, kongre safahatını matbuata tebliğe Eminüddin Beyler memur edilmiştir.

    ~ İdmancılara ait umur ve hususatla iştigal etmek üzere Erkek Muallim Mektebi’nde bir müracaat kalemi tesis olunmuştur. İaşe ve ibate, kongre matbuat ve istihbarat, müsabaka şubelerine tefrik edilen bu kalem saat ondan on ikiye kadar ifa-i vazife edecek ve bilumum idmancıların müracaatına açık bulunacaktır.

    T.İ.C.İ. kalemi ve heyet-i icraiyenin dün teşekkül ettiğini haber verdiğimiz kalemleri erkek muallim mektebinde sabahların 10’dan 12’ye kadar faaliyette bulunacaktır.

    ~ Bugün saat 10’da bütün idmancılar istasyonda toplanarak İstanbul tarikiyle gelecek olan son idmancı kafilesini istikbal edeceklerdir.

    ~ Bugün saat dörtte bilumum menatık idmancıları millet bahçesinde saf-ı harp nizamında içtima edeceklerdir. Rasime-i takdimi müteakip önlerinde mızıka olduğu halde manga kolunda şehri dolaşacaklardır.

    ~ Henüz güreş ve atletizm birincilikleriyle hakem namzedleri esamisini göndermeyen mıntıkaların talimatnamedeki sarahat dairesinde mezkûr isimleri serian müracaat kalemine göndermeleri rica edilmektedir.

    ~ Maarif Vekâleti, Sıhhiye Vekâlet-i Celilesi’nden idmancılara tevzi için bir miktar kinin talep etmiştir.

    ~ Tahtakale ve Şengül hamamları münavebe ile sabahleyin saat yediden ona kadar idmancılara tahsis edilmiştir.

  • 1924 Türkiye Şampiyonluğu II

    1924 Türkiye Şampiyonluğu II

    Türkiye Cumhuriyetinin ilk ulusal futbol birinciliği, diğer branşlarla birlikte 1924 yılında düzenlendi. 100. yılı idrak ettiğimiz Eylül ayı boyunca konumuz bu organizasyon olacak. Huzurlarınızda 1924 Türkiye Şampiyonluğu II

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    2 Eylül 1924

    Şehrimizde Mühim Bir Spor İçtimaı

    On dört mıntıka birincilikleri arasında şampiyonluk müsabakası ve bir kongre olacaktır.

    Evvelki gece Dumlupınar’dan gelen trenlerden biri sporcularımızı hamil bulunuyordu. Tren, Ankara’ya girerken havaifişekler atarak büyük bir sürur ve pek canlı bir hareketle istasyona vasıl oldular. Bu münasebetle gençlerin ne için geldiklerini ve teşkilatlarının neden ibaret bulunduğunu birkaç sözle izah etmeyi münasip görüyoruz:

    Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı, bütün memalik-i mütemeddinedeki teşkilata mümessil bir şekilde vücut bulmuş bir cemiyettir. İdmancılık nokta-i nazarından memleket mıntıkalara tefrik edilmiş ve bu mıntıkalarda yapılan hususi müsabakalarda birinciliği ihraz eden gençler, birbiriyle çarpışarak Türkiye Birinciliğini kazanmak üzere buraya gelmişlerdir.

    İdman Cemiyetleri İttifakı’nın elyevm mevcut menatık adedi on dörde baliğ olup hüruf hece sırasıyla bervech-i âtîdir:

    Adana (alamet-i farikası: Siyah-Beyaz), Antalya (…), Ankara (Yeşil), İzmir (Mor), İstanbul (Kırmızı), Eskişehir (Siyah), Bahriye (Lacivert), Bursa (Beyaz), Canik (Sarı), Harbiye (Hâki), Karesi (Kurşunî), Kocaeli (Kahverengi), Konya (Sarı-Yeşil), Trabzon (Vişneçürüğü)

    Bunlardan dokuzu elyevm Ankara’da bulunuyorlar. Çarşamba sabahı gelecek olanlar: İzmir, Eskişehir, Harbiye, Trabzon, Antalya’dır.

    ~ Menatık rüesası Bursa’da bulunan Gazi Paşa hazretlerine arz-ı tâzim ve şükran için merkez-i umumi reisi Ali Sami Bey vasıtasıyla müşterek bir telgraf keşide etmişlerdir. Dün heyet-i vekile hal-i içtimada olduğundan ziyaretlerini bugüne tehir etmişlerdir. Bu heyet Büyük Millet Meclisi’ni, Şehremaneti’ni, vilayeti ve gazetemizi ziyaret etmişlerdir.

    ~ Spor mesail-i umumiyesiyle iştigal etmek üzere, merkez-i umumi reisi ve menatık rüeasından mürekkep bir heyet-i icraiye teşkil edilmiştir. Muhtelif müsabakalar, menatıktan gelen alakadar spor cemiyetleri murahhasları tarafından idare edilecektir.

    ~ Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı aynı zamanda Türk Ocağı’nda umumi kongresini akdederek faaliyet-i sabıkası hakkında spor müntesiplerine malumat verecek ve kongrece yeni heyet-i idare intihap olunacaktır. Müsabakalar önümüzdeki Cuma günü başlayarak bir hafta devam edecek ve münavebe ile bir gün müsabaka, bir gün kongre olacaktır. Önümüzdeki Cuma günü bütün mıntıkalardan gelen idmancılarla murahhasların iştirakiyle büyük bir resm-i geçit yapılacak ve müsabakaların son günü olan ertesi Cuma günü de mıntıka ve Türkiye birincilikleri mükafatı tevzi edilecektir.

    (Tafsilatlı programı yarın neşredeceğiz)

    ~ Yapılacak müsabakalar: (Futbol, Güreş, Gülle Kaldırma, Bisikletçilik, Koşu ve Atlamalar envai, Cirit, Gürz ve Gülle Atma, Bayrak Yarışı)ndan ibarettir.

    Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı, hükümet-i cumhuriyenin muavenetiyle beynelmilel olimpiyat müsabakalarına iştirak etmiş ve gönderilen takımlar meyanında bilhassa futbol takımı Çeklere karşı Paris’te pek ziyade alkışlanan güzel bir müdafaadan sonra İsveç’te, Finlandiya’da, Estonya’da ve Litvanya’da bu memleketlerin en güzide sporcularından mürekkep milli takımları kahir bir tefevvukla ile mağlup ederek idmancılığın son derece müterakki bulunduğu bu memleketlerde Türklük lehine şayan-ı zikir bir (propaganda) yapmışlardır. Kendileriyle temas ettiğimiz ittifak erkanı, heyet-i hükümetin ve bilhassa Başvekil İsmet Paşa hazretlerinin Türk sporculuğuna karşı gösterdikleri alakadan büyük bir hiss-i minnetle bahsetmektedirler.

    Şayan-ı dikkat olan bir cihet var ki o da, ordu ve bahriyemizin de spor cereyanında bir mevki ihraz ederek iyi asker yetiştirmek için en birinci vasıta olan bu faaliyet sahasında kendilerini göstermeye başlamalarıdır. Harb-ı umumide idmancılığın İngiliz ve Amerika ordularına ne büyük faideler temin ettiğini düşünecek olursak müdafaa-i milliyenin idmancılık cereyanına böyle ciddi bir şekilde müzahir olmuş olması ne kadar alkışlansa azdır.

    ~ Ankara hariç olmak üzere şehrimize toplanan idmancıların adedi dört yüze baliğ olacaktır. Bu gençlerin iaşe ve ibateleri hükümetimizce temin edildiği gibi müsabaka sahasının istimale elverişli bir hale ifrağı için de ibraz-ı muavenet olunmaktadır.

    İdman Cemiyetleri İttifakı, beynelmilel münasebat için vücuda getirilen ve İsmet Paşa hazretlerinin taht-ı riyasetinde bulunan Milli Olimpiyat Cemiyeti dalaletiyle cihan müsabakaları heyetlerine rabt edilmiş olduğu gibi 1923 Lozan Beynelmilel Kongresi’nde beynelmilel futbol heyetine Türkiye’yi temsilen kabul edilmiş ve keza Beynelmilel 1923 Cenova Kongresi’nde bisikletçilik heyet-i müttehidesi, 1924 Paris Kongresi’nde Beynelmilel Atletik Federasyonu’na ittifak-ı ara ile kabul edilmiştir. İttifak, Beynelmilel Güreş teşkilatına dahi girmek üzere müracaatta bulunmuştur.

    Bu tafsilattan da anlaşılacağı üzere memleketimiz ciddi esasata müstenit ve cihan spor cereyanına esaslı rabıtalarla bağlı bir idman teşkilatına maliktir. Gençlerimizin şahsi teşebbüsü ile meydana gelen ve hükümetimizin muavenetiyle birkaç ay zarfında faaliyetini ve muvaffakıyetini pek seri ve cidden şayan-ı takdir bir surette tesrî ve tekâmül ettiren idman ittifakımızı Ankara müsabakaları ve kongresi vesilesiyle idmancılığımıza yeni ve mühim bir terakki attıracağına kaniyiz.

    Bu gibi münasebat, gençlerimizin spor sahasında tekâmüllerini temin ettikten maada tevlit ettiği cereyanlar sayesinde gençliğe memleketi tanıtmak, sevdirmek ve aralarında revabıt-ı muhâdenet vücuda getirerek milliyet duygularını takviye etmek ve harice vuku bulan seyahatlerde de milletimiz hakkında pek çok memleketlerde beslenilen yanlış fikirleri tashih etmek gibi faideleri olduğuna göre hükümetimizin idman gençliğine muaveneti mazide olduğu gibi istikbalde de diriğ etmeyeceği kanaatini vermektedir.

    ~ Bugün ilk içtimaını akdeden mıntıka reisleri dört şubeden mürekkep bir müracaat kalemi teşkiline karar vermişlerdir. Bu şubeler kongre, müsabaka, iaşe-ibate ve matbuat şubeleridir. Riyasetlerine Sabit Servet, Burhaneddin, Mahmut Eşref, Rıza Gevher Beyler intihap edilmişlerdir.

    Her şubeye mikdar-ı kâfi kâtip terfik edilecek ve merkezi Darülmuallimin’deki daire-i mahsusada bulunacak olan bu kalem, her gün sabahları ondan on ikiye kadar küşade bulunacaktır.

    ~ Kongre müzakeratı esnasında kadın, erkek sâmiin serbestçe duhul edebilecekleri gibi matbuata da bir kısm-ı mahsus tefrik edilecektir.

    ~ Müsabakaların safahatını sinemalara almak üzere ittifak, bir mütehassıs celp etmiştir.