Etiket: Altay

  • Fenerbahçe’nin On Yedinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin On Yedinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 8 Eylül 1974 tarihinde başlayıp 1 Haziran 1975’de biten Türkiye Ligi’nde, 30 maçta 15 galibiyet, 13 beraberlik ve 2 yenilgi alarak on yedinci Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Fenerbahçe adına sezonun gol kralı iki kişiydi; 27’şer maçta attıkları 11’er golle Cemil Turan ve Osman Arpacıoğlu… Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin on yedinci Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Türkiye Ligi Maçları

    08.09.1974 / Trabzonspor 0 – 1 Fenerbahçe

    14.09.1974 / Fenerbahçe 3 – 2 Samsunspor

    22.09.1974 / Fenerbahçe 4 – 0 Zonguldakspor

    29.09.1974 / Altay 1 – 2 Fenerbahçe

    06.10.1974 / Fenerbahçe 1 – 1 Adana Demirspor

    13.10.1974 / Kayserispor 0 – 3 Fenerbahçe

    19.10.1974 / Fenerbahçe 2 – 2 Boluspor

    27.10.1974 / Fenerbahçe 0 – 0 Galatasaray

    24.11.1974 / Adanaspor 0 – 0 Fenerbahçe

    07.12.1974 / Fenerbahçe 2 – 2 Bursaspor

    15.12.1974 / Fenerbahçe 1 – 2 Beşiktaş

    22.12.1974 / Fenerbahçe 7 – 1 Göztepe

    29.12.1974 / Giresunspor 0 – 2 Fenerbahçe

    05.01.1975 / Fenerbahçe 1 – 1 Eskişehirspor

    12.01.1975 / Ankaragücü 0 – 0 Fenerbahçe

    02.02.1975 / Fenerbahçe 1 – 0 Trabzonspor

    16.02.1975 / Zonguldakspor 0 – 1 Fenerbahçe

    22.02.1975 / Fenerbahçe 1 – 0 Altay

    02.03.1975 / Adana Demirspor 1 – 1 Fenerbahçe

    09.03.1975 / Fenerbahçe 2 – 1 Kayserispor

    16.03.1975 / Boluspor 1 – 1 Fenerbahçe

    23.03.1975 / Fenerbahçe 1 – 0 Galatasaray

    06.04.1975 / Samsunspor 0 – 2 Fenerbahçe

    13.04.1975 / Fenerbahçe 1 – 1 Ankaragücü

    20.04.1975 / Fenerbahçe 0 – 1 Adanaspor

    04.05.1975 / Bursaspor 0 – 1 Fenerbahçe

    11.05.1975 / Fenerbahçe 0 – 0 Beşiktaş

    18.05.1975 / Göztepe 1 – 1 Fenerbahçe

    25.05.1975 / Fenerbahçe 1 – 0 Giresunspor

    01.06.1975 / Eskişehirspor 0 – 0 Fenerbahçe


    En Çok Forma Giyenler

    30 Maç : Zafer Göncüler

    27 Maç : Alpaslan Eratlı, Cemil Turan, Osman Arpacıoğlu

    25 Maç : Ender Konca, Ersoy Sandalcı, Serkan Acar

    24 Maç : Selahattin Karasu

    23 Maç : Aydın Çelik, Yavuz Şimşek, Yılmaz Şen

    21 Maç : Ziya Şengül

    19 Maç : Niyazi Gülseven

    15 Maç : Mustafa Kaplakaslan

    11 Maç : Adil Eriç

    6 Maç : Eyüp Odabaşı

    4 Maç : Emin İlhan

    1 Maç : Recep Ölmez


    En Çok Gol Atanlar

    11 Gol : Cemil Turan, Osman Arpacıoğlu

    6 Gol : Aydın Çelik

    5 Gol : Mustafa Kaplakaslan

    2 Gol : Alpaslan Eratlı, Ender Konca, Serkan Acar

    1 Gol : Selahattin Karasu, Yılmaz Şen, Zafer Göncüler

    Fenerbahçe'nin On Yedinci Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin On Yedinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin 1. Türkiye Şampiyonluğu (1933)

    Fenerbahçe’nin 2. Türkiye Şampiyonluğu (1935)

    Fenerbahçe’nin 3. Türkiye Şampiyonluğu (1937)

    Fenerbahçe’nin 4. Türkiye Şampiyonluğu (1940)

    Fenerbahçe’nin 5. Türkiye Şampiyonluğu (1943)

    Fenerbahçe’nin 6. Türkiye Şampiyonluğu (1944)

    Fenerbahçe’nin 7. Türkiye Şampiyonluğu (1945)

    Fenerbahçe’nin 8. Türkiye Şampiyonluğu (1946)

    Fenerbahçe’nin 9. Türkiye Şampiyonluğu (1950)

    Fenerbahçe’nin 10. Türkiye Şampiyonluğu (1959)

    Fenerbahçe’nin 11. Türkiye Şampiyonluğu (1961)

    Fenerbahçe’nin 12. Türkiye Şampiyonluğu (1964)

    Fenerbahçe’nin 13. Türkiye Şampiyonluğu (1965)

    Fenerbahçe’nin 14. Türkiye Şampiyonluğu (1968)

    Fenerbahçe’nin 15. Türkiye Şampiyonluğu (1970)

    Fenerbahçe’nin 16. Türkiye Şampiyonluğu (1974)

  • Fenerbahçe’nin On Altıncı Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin On Altıncı Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 9 Eylül 1973 tarihinde başlayıp 26 Mayıs 1974’de biten Türkiye Ligi’nde, 30 maçta 15 galibiyet, 13 beraberlik ve 2 yenilgi alarak on altıncı Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Sezonun gol kralı, 30 maçta attığı 15 golle Cemil Turan oldu. Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin on altıncı Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Türkiye Ligi Maçları

    09.09.1973 / Samsunspor 1 – 0 Fenerbahçe

    15.09.1973 / Fenerbahçe 1 – 0 Adana Demirspor

    23.09.1973 / Boluspor 1 – 1 Fenerbahçe

    30.09.1973 / Fenerbahçe 0 – 0 Galatasaray

    07.10.1973 / Fenerbahçe 2 – 1 Altay

    27.10.1973 / Fenerbahçe 3 – 1 Bursaspor

    03.11.1973 / Fenerbahçe 0 – 0 Vefa

    11.11.1973 / Kayserispor 0 – 0 Fenerbahçe

    25.11.1973 / Fenerbahçe 0 – 0 Mersin İdman Yurdu

    02.12.1973 / Adanaspor 1 – 1 Fenerbahçe

    08.12.1973 / Giresunspor 1 – 1 Fenerbahçe

    16.12.1973 / Fenerbahçe 0 – 0 Beşiktaş

    22.12.1973 / Fenerbahçe 4 – 0 Göztepe

    30.12.1973 / Ankaragücü 0 – 1 Fenerbahçe

    06.01.1974 / Fenerbahçe 3 – 1 Eskişehirspor

    09.02.1974 / Fenerbahçe 2 – 0 Samsunspor

    17.02.1974 / Adana Demirspor 0 – 0 Fenerbahçe

    24.02.1974 / Fenerbahçe 0 – 0 Boluspor

    03.03.1974 / Fenerbahçe 2 – 1 Galatasaray

    10.03.1974 / Altay 0 – 1 Fenerbahçe

    16.03.1974 / Fenerbahçe 1 – 1 Giresunspor

    24.03.1974 / Bursaspor 1 – 1 Fenerbahçe

    30.03.1974 / Fenerbahçe 2 – 1 Vefa

    07.04.1974 / Fenerbahçe 2 – 0 Kayserispor

    14.04.1974 / Mersin İdman Yurdu 0 – 1 Fenerbahçe

    20.04.1974 / Fenerbahçe 5 – 1 Adanaspor

    28.04.1974 / Fenerbahçe 1 – 1 Beşiktaş

    12.05.1974 / Göztepe 0 – 2 Fenerbahçe

    19.05.1974 / Fenerbahçe 1 – 0 Ankaragücü

    26.05.1974 / Eskişehirspor 2 – 1 Fenerbahçe


    En Çok Forma Giyenler

    30 Maç : Cemil Turan, Osman Arpacıoğlu

    27 Maç : Alpaslan Eratlı, Ziya Şengül

    25 Maç : Mustafa Kaplakaslan, Yılmaz Şen

    23 Maç : Ersoy Sandalcı, Niyazi Gülseven, Selahattin Karasu

    22 Maç : Timuçin Çuğ

    21 Maç : Ilie Datcu

    18 Maç : Önder Mustafaoğlu

    17 Maç : Ender Konca

    15 Maç : Serkan Acar

    11 Maç : Kamil Güvenal

    10 Maç : Adil Eriç

    5 Maç : İbrahim Ejder

    2 Maç : Ercan Aktuna, İhsan Kavak, Şükrü Birand

    1 Maç : Fuat Saner, İsmet Saral, Yavuz Şimşek


    En Çok Gol Atanlar

    15 Gol : Cemil Turan

    13 Gol : Osman Arpacıoğlu

    2 Gol : Ender Konca, Mustafa Kaplakaslan, Ziya Şengül

    1 Gol : Alpaslan Eratlı, Ersoy Sandalcı, Kamil Güvenal, Selahattin Karasu, Timuçin Çuğ

    Fenerbahçe'nin On Altıncı Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin On Altıncı Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin 1. Türkiye Şampiyonluğu (1933)

    Fenerbahçe’nin 2. Türkiye Şampiyonluğu (1935)

    Fenerbahçe’nin 3. Türkiye Şampiyonluğu (1937)

    Fenerbahçe’nin 4. Türkiye Şampiyonluğu (1940)

    Fenerbahçe’nin 5. Türkiye Şampiyonluğu (1943)

    Fenerbahçe’nin 6. Türkiye Şampiyonluğu (1944)

    Fenerbahçe’nin 7. Türkiye Şampiyonluğu (1945)

    Fenerbahçe’nin 8. Türkiye Şampiyonluğu (1946)

    Fenerbahçe’nin 9. Türkiye Şampiyonluğu (1950)

    Fenerbahçe’nin 10. Türkiye Şampiyonluğu (1959)

    Fenerbahçe’nin 11. Türkiye Şampiyonluğu (1961)

    Fenerbahçe’nin 12. Türkiye Şampiyonluğu (1964)

    Fenerbahçe’nin 13. Türkiye Şampiyonluğu (1965)

    Fenerbahçe’nin 14. Türkiye Şampiyonluğu (1968)

    Fenerbahçe’nin 15. Türkiye Şampiyonluğu (1970)

  • Naci Barlas’ın Fenerbahçe Hatıraları VII

    Naci Barlas’ın Fenerbahçe Hatıraları VII

    “Naci Barlas’ın Fenerbahçe Hatıraları VII” ile karşınızdayız… Fenerbahçe, yeni Türkiye şampiyonluklarına damga vuracak olan kadroyu kuruyor.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Birinci Bölüm
    İkinci Bölüm
    Üçüncü Bölüm
    Dördüncü Bölüm
    Beşinci Bölüm
    Altıncı Bölüm


    Süt Kardeşler

    Her neyse Fenerbahçe 1943 yılında Güneş Kulübü’nden gelenlerin dışında iki genç futbolcu daha yaratmıştı. Biri müdafaada biri de forvette harikalar yaratıyordu. Hele sol açık Halit Deringör öyle bir yerde oynuyordu ki senelerce Büyük Fikret’i seyretmiş olan Fenerlileri kendisine hayran bırakıyordu. Dünyanın en mütevazi ve hoşgörülü adamı olan ve hayranlıkla seyrettiğim Müzdat Yetkiner (Allah rahmet eylesin) takımın en genç futbolcusu idi. Fenerbahçe’ye çok hizmet etti.

    İşte bu Rebii, Boncuk Ömer, Lebip, Melih’le beraber bu geçen Halit, Müjdat ve Küçük Fikretli takım 1943-1945, 1946 Milli Küme şampiyonluğunu kazanmış ve Fenerbahçe Milli Küme’nin en son senesi 1950 sezonunda da şampiyon olarak kapatarak şanlı tarihine bir şampiyonluk daha eklemiştir.

    Bizim için işin en enteresan tarafı da takımın sol beki Ahmet Erol santrafor oynamıştır. Ve hatta son maçta atlaya iki gol atmıştır. Sonraları bu bizim bek Ahmet Milli Takımda bile santrafor oynadı.

    Ahmet’le çok yakın arkadaşlığımız olmuştur. Senelerce Altıyol Leylak sokakta bizim evin yanındaki madamın evinde pansiyon olarak oturdu. Eve gelirken ve giderken daima başı önde yürür. Bir defa olsun başını kaldırıp bir cama bakmaz. Karşımızda oturan emekli binbaşı Hilmi bey bir gün bana “Bütün Fenerbahçeliler böyle midir?“ diye sormuştu.

    Allahın lütfuna bakın ki bu Hilmi bey ve hanımı Mükerrem hanım Müzdat Yetkiner ve Halit Deringör’ü çok yakınları olarak haftada bir veya iki defa ziyarete gelirlerdi. Ben bu vesile ile gene bir Fenerbahçeli olarak senelerce Halit’le ve Müjdat’la iftihar ettim.

    Fenerbahçe’nin B Takımı

    Bu arada bizim lise yıllarına rastlayan senlerde Fenerbahçe’nin B takımından bahsetmemek mümkün mü? Her önüne geleni yenen 1936-1937 İstanbul şampiyonu olan takım her maçta 5 ila 15 gol atarak şampiyon oluyordu. Hele Galatasaray’ın 6 adet A takım oyuncusu ile oynadığı son maçta küçük Fikret’in son dakikada attığı şahane gol ile şampiyon olmuştuk.

    Tam bu sıralarda talebe ve asker sporcuların kulüplerde oynamaları yasaklanınca kulüpler B takımı çıkaramayacak duruma düştüler. Aynı zamanda b takım ligi de devam ediyordu. Bu sefer kulüpler b takımı maçlarını A takımdan aldıkları takviyelerle oynuyorlardı. Ve Beden Terbiyesi, Federasyon vs. her ne teşkilat ise alınan bu kararın ne kadar saçma sapan olduğunun idraki ile bu kargaşalığa hiç karışmıyordu. Hatta 1939 yılı B takımlar şampiyonası son maçı Fenerbahçe ve Galatasaray arasından tam kadro A takımlarınca oynanmış ve bizim Taka Naci’nin golleri ile 3-0’lık galibiyetimiz neticesinde Fenerbahçe B takımlar ligi şampiyonu olmuştur.

    Fenerbahçe kulübü B takımı o zamanlar bizim yaş akranlarımız olduğu için ve maçlara para vermeden girmek imkanı daha kolay olduğumdan ve daha doğrusu her maçı kazandığımız için daha çok ilgi toplamaya başlamıştır. Hatta 1944 yılında hiç mağlup olmadan şampiyon olduk. Belki kimse hatırlamaz 1947 senesinde Fenerbahçe’nin 40. kuruluş yıldönümü bayramında (Fenerbahçe kulübünde 3 Mayıs, Atatürk’ün kulübü ziyaret tarihini kulübün kuruluş yıldönümlerini bayramı olarak kutlanmaktadır) Fenerbahçe B takımı Galatasaray B takımını 6-1 yenmiştir.

    Naci Barlas’ın Fenerbahçe Hatıraları VII / Devam Edecek

  • Fenerbahçe’nin On Beşinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin On Beşinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 21 Eylül 1969 tarihinde başlayıp 6 Haziran 1970’de biten Türkiye Ligi’nde, 30 maçta 17 galibiyet, 10 beraberlik ve 3 yenilgi alarak on beşinci Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Sezonun gol kralı, 26 maçta attığı 7 golle Ogün Altıparmak oldu. Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin on beşinci Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Türkiye Ligi Maçları

    21.09.1969 / Fenerbahçe 1 – 0 Vefa

    28.09.1969 / Altay 0 – 0 Fenerbahçe

    04.10.1969 / Fenerbahçe 2 – 0 İstanbulspor

    19.10.1969 / Ankara Demirspor 1 – 1 Fenerbahçe

    26.10.1969 / Fenerbahçe 2 – 1 Eskişehirspor

    01.11.1969 / Fenerbahçe 1 – 1 Mersin İdman Yurdu

    09.11.1969 / Göztepe 0 – 1 Fenerbahçe

    23.11.1969 / Fenerbahçe 1 – 0 Ankaragücü

    29.11.1969 / Fenerbahçe 2 – 0 Altınordu

    07.12.1969 / Fenerbahçe 0 – 1 Galatasaray

    14.12.1969 / Gençlerbirliği 0 – 1 Fenerbahçe

    20.12.1969 / Fenerbahçe 2 – 0 Bursaspor

    28.12.1969 / PTT 0 – 0 Fenerbahçe

    04.01.1970 / Fenerbahçe 2 – 0 Samsunspor

    11.01.1970 / Fenerbahçe 1 – 0 Beşiktaş

    22.02.1970 / Fenerbahçe 2 – 0 Vefa

    01.03.1970 / Fenerbahçe 2 – 0 Altay

    07.03.1970 / Fenerbahçe 2 – 0 İstanbulspor

    22.03.1970 / Eskişehirspor 1 – 0 Fenerbahçe

    29.03.1970 / Mersin İdman Yurdu 0 – 0 Fenerbahçe

    05.04.1970 / Fenerbahçe 4 – 0 Göztepe

    12.04.1970 / Ankaragücü 0 – 1 Fenerbahçe

    19.04.1970 / Altınordu 0 – 0 Fenerbahçe

    26.04.1970 / Fenerbahçe 1 – 0 Galatasaray

    02.05.1970 / Fenerbahçe 0 – 0 Gençlerbirliği

    10.05.1970 / Bursaspor 0 – 0 Fenerbahçe

    17.05.1970 / Fenerbahçe 2 – 0 PTT

    24.05.1970 / Samsunspor 0 – 0 Fenerbahçe

    31.05.1970 / Fenerbahçe 0 – 1 Beşiktaş

    06.06.1970 / Fenerbahçe 0 – 0 Ankara Demirspor


    En Çok Forma Giyenler :

    29 Maç : Ercan Aktuna, Ilie Datcu, Ziya Şengül

    28 Maç : Numan Okumuş

    27 Maç : Ion Nunweiller, Levent Engineri, Nedim Doğan, Zeki Temizer

    26 Maç : Ogün Altıparmak

    22 Maç : Şükrü Birand

    20 Maç : Yaşar Mumcuoğlu

    18 Maç : Abdullah Çevrim, Can Bartu

    8 Maç : Yılmaz Şen

    7 Maç : Fuat Saner

    5 Maç : Serkan Acar

    3 Maç : Yavuz Şimşek

    2 Maç : Selim Soydan

    1 Maç : Çetin Aktulgalı, Tacettin Ergürsel


    En Çok Gol Atanlar :

    7 Gol : Ogün Altıparmak

    5 Gol : Zeki Temizer

    4 Gol : Can Bartu

    2 Gol : Abdullah Çevrim, Ercan Aktuna, Nedim Doğan, Yaşar Mumcuoğlu

    1 Gol : Ion Nunweiller, Selim Soydan, Serkan Acar, Ziya Şengül

    Fenerbahçe'nin On Beşinci Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin On Beşinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin 1. Türkiye Şampiyonluğu (1933)

    Fenerbahçe’nin 2. Türkiye Şampiyonluğu (1935)

    Fenerbahçe’nin 3. Türkiye Şampiyonluğu (1937)

    Fenerbahçe’nin 4. Türkiye Şampiyonluğu (1940)

    Fenerbahçe’nin 5. Türkiye Şampiyonluğu (1943)

    Fenerbahçe’nin 6. Türkiye Şampiyonluğu (1944)

    Fenerbahçe’nin 7. Türkiye Şampiyonluğu (1945)

    Fenerbahçe’nin 8. Türkiye Şampiyonluğu (1946)

    Fenerbahçe’nin 9. Türkiye Şampiyonluğu (1950)

    Fenerbahçe’nin 10. Türkiye Şampiyonluğu (1959)

    Fenerbahçe’nin 11. Türkiye Şampiyonluğu (1961)

    Fenerbahçe’nin 12. Türkiye Şampiyonluğu (1964)

    Fenerbahçe’nin 13. Türkiye Şampiyonluğu (1965)

    Fenerbahçe’nin 14. Türkiye Şampiyonluğu (1968)

  • Fenerbahçe’nin On Dördüncü Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin On Dördüncü Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 10 Eylül 1967 tarihinde başlayıp 25 Mayıs 1968’de biten Türkiye Ligi’nde, 32 maçta 19 galibiyet, 11 beraberlik ve 2 yenilgi alarak on dördüncü Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Sezonun gol kralı, 26 maçta attığı 8 golle Ogün Altıparmak oldu. Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin on dördüncü Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Türkiye Ligi Maçları

    10.09.1967 / Fenerbahçe 3 – 0 Feriköy

    16.09.1967 / Fenerbahçe 1 – 1 Vefa

    24.09.1967 / Eskişehir 3 – 0 Fenerbahçe

    30.09.1967 / Fenerbahçe 1 – 0 Ankaragücü

    08.10.1967 / Fenerbahçe 2 – 0 Galatasaray

    15.10.1967 / Altay 0 – 0 Fenerbahçe

    21.10.1967 / Fenerbahçe 2 – 1 Ankara Demirspor

    29.10.1967 / Gençlerbirliği 0 – 0 Fenerbahçe

    05.11.1967 / Fenerbahçe 1 – 0 Bursaspor

    19.11.1967 / P.T.T. 0 – 1 Fenerbahçe

    03.12.1967 / Fenerbahçe 1 – 0 Göztepe

    10.12.1967 / Fenerbahçe 3 – 2 Beşiktaş

    17.12.1967 / Fenerbahçe 1 – 1 Hacettepe

    24.12.1967 / Altınordu 1 – 1 Fenerbahçe

    31.12.1967 / Fenerbahçe 1 – 0 Mersin İdman Yurdu

    07.01.1968 / Şekerspor 0 – 0 Fenerbahçe

    03.02.1968 / Fenerbahçe 1 – 0 Feriköy

    11.02.1968 / Fenerbahçe 0 – 0 Vefa

    18.02.1968 / Fenerbahçe 3 – 0 Eskişehirspor

    25.02.1968 / Ankaragücü 0 – 2 Fenerbahçe

    03.03.1968 / Fenerbahçe 3 – 0 Galatasaray

    09.03.1968 / Fenerbahçe 1 – 0 Altay

    17.03.1968 / Ankara Demirspor 0 – 0 Fenerbahçe

    24.03.1968 / Fenerbahçe 0 – 0 Gençlerbirliği

    31.03.1968 / Bursaspor 0 – 2 Fenerbahçe

    14.04.1968 / Fenerbahçe 1 – 0 P.T.T.

    21.04.1968 / Göztepe 1 – 0 Fenerbahçe

    28.04.1968 / Fenerbahçe 0 – 0 Beşiktaş

    05.05.1968 / Hacettepe 0 – 3 Fenerbahçe

    12.05.1968 / Fenerbahçe 1 – 0 Altınordu

    19.05.1968 / Mersin İdman Yurdu 1 – 2 Fenerbahçe

    25.05.1968 / Fenerbahçe 1 – 1 Şekerspor


    En Çok Forma Giyenler

    31 Maç : Ercan Aktuna

    30 Maç : Abdullah Çevrim

    29 Maç : Yaşar Mumcuoğlu, Yılmaz Şen

    27 Maç : Fuat Saner, Levent Engineri, Yavuz Şimşek

    26 Maç : Nedim Doğan, Ogün Altıparmak, Selim Soydan

    23 Maç : Şükrü Birand, Ziya Şengül

    17 Maç : Numan Okumuş

    10 Maç : Özcan Köksoy

    9 Maç : Can Bartu

    6 Maç : Erdinç Sandalcı, Hazım Canıtez

    5 Maç : Birol Pekel, Özer Kanra, Raşit Karasu

    2 Maç : Şeref Has

    1 Maç : Ali Filibeli, Yakup Kordal


    En Çok Gol Atanlar

    8 Gol : Ogün Altıparmak

    7 Gol : Abdullah Çevrim

    6 Gol : Yaşar Mumcuoğlu

    4 Gol : Ercan Aktuna, Nedim Doğan

    3 Gol : Can Bartu

    2 Gol : Selim Soydan

    1 Gol : Erdinç Sandalcı, Fuat Saner, Ziya Şengül

    Fenerbahçe'nin On Dördüncü Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin On Dördüncü Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin 1. Türkiye Şampiyonluğu (1933)

    Fenerbahçe’nin 2. Türkiye Şampiyonluğu (1935)

    Fenerbahçe’nin 3. Türkiye Şampiyonluğu (1937)

    Fenerbahçe’nin 4. Türkiye Şampiyonluğu (1940)

    Fenerbahçe’nin 5. Türkiye Şampiyonluğu (1943)

    Fenerbahçe’nin 6. Türkiye Şampiyonluğu (1944)

    Fenerbahçe’nin 7. Türkiye Şampiyonluğu (1945)

    Fenerbahçe’nin 8. Türkiye Şampiyonluğu (1946)

    Fenerbahçe’nin 9. Türkiye Şampiyonluğu (1950)

    Fenerbahçe’nin 10. Türkiye Şampiyonluğu (1959)

    Fenerbahçe’nin 11. Türkiye Şampiyonluğu (1964)

    Fenerbahçe’nin 12. Türkiye Şampiyonluğu (1965)

    Fenerbahçe’nin 13. Türkiye Şampiyonluğu (1968)

  • Siyah Tosbağa

    Siyah Tosbağa

    Fenerbahçe’nin 18. Türkiye Şampiyonluğu’na sahne olan 1977-1978 sezonu, Alican Küçükcan‘ın muhteşem kalemiyle karşınıza geliyor. Sezonun sembolü haline gelen başrol oyuncusu siyah tosbağa ile birlikte, mutlu sonla biten bir film şeridi gibi keyifli okumalar…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Giden Şampiyonluk, Gelen Sezon

    1976-77 sezonu şampiyonluğuna havlu attığımız günlerde, ilkokul ders kitaplarına girebilecek kadar yalın dilli, çağdaş ozan, işgal günlerinin İstanbul’unda, henüz yirmili yaşlarındaki bir onbaşı olarak üniforma kuşanan ‘’Jacques Prevert’’ in ölüm haberi gazetelere düşüyordu.

    Eşek, kral ve ben
    Sabaha sağ çıkamayacağız
    Eşek açlıktan
    Kral iç sıkıntısından
    Bense aşk ateşinden
    Aylardan mayıs

    Can Yücel’in lezzetli çevirisinden damlayan dizelerin sahibi Prevert, 1977 yılının Nisan ayında uzaklaştı bu dünyadan. Fenerbahçe de, aynı günlerde Beşiktaş beraberliğiyle el salladı şampiyonluğa.

    Aylardan nisan…

    Trabzonspor birkaç hafta sonra ikinci şampiyonluğunu kutlamaya hazırlanırken biz de yeni sezonu düşünüyorduk. İstatistikler Fenerbahçe’nin yumuşak karnının galibiyeti koruyamaması olduğunu söylüyordu.  Düzeltilmesi gereken saha içi sorunlarından sadece biriydi bu, belki de en önemlisi…

    Haziran ayı sonunda 14 futbolcunun mukaveleleri sonlandı. Bunların arasında Cemil, Alparslan, Ender, Engin, Ömer, Nevruz, Sabahattin ve Ersoy da vardı. Bu futbolcuların Fenerbahçe’ye verdiği hizmetler yadsınamazdı. Fakat kamuoyu ve basın yönetimi rahat bırakmıyor, yeni bir takım kurulması gerektiğini, Fenerbahçe’nin kabuk değiştirmeye ihtiyacı olduğunu yüksek sesle ifade ediyordu. Yönetim yaz sıcaklarından çok, transfer baskısı altında terliyordu.

    Cesaretli bir kararla, Cemil, Alparslan ve Engin hariç, diğerleri için satış kararı alındı. Yönetim Kurulu büyük bir riski üstleniyor ve dinamizmi arttırmak, yeni hava getirmek adına gençlerle harmanlanmış bir takım kuruyordu.

    Yaz Günü Yağan Kar

    Çiçeği burnunda Teknik Direktör Kaleperoviç’in isteği üzerine sezon öncesi hazırlığı için Yugoslavya’nın Pirot şehri tercih edildi. Ve lig benim de ilk kez sarı-lacivert renkleri tribünden görmemi sağlayan İstanbul’daki Samsun maçıyla başladı. Takım sahaya çıktığında başlayan konfeti sağanağını yeni açığın en üst katında yaşamıştım. Yaz günü üzerime kar taneleri iniyordu. Maçı Coşkun ve Aydın’ın golleriyle 2-1 kazandık ve sezona 2 puanla başladık. Tribünleri saran, takım aşkının bezde vücut bulduğu pankartları o güne ait unutamadığım hatıra parçaları olarak söyleyebilirim.

    Maç günlerinde, stadın çekim alanına girmeden önce, İstanbul sokaklarında babamla beraber yaptığımız gezintilerinde dikkatimi en çok çeken şey duvar yazıları olurdu. O yaşlarda anlamlandıramadığım, içeriğinden pek de bir şey anlamadığım farklı renklerdeki bu yazıların olduğu duvarların önünde durur ve okuma yazmayı çoktan çözmüş öğrenci güveniyle, hecelenmemiş ‘’slogan’’ bırakmazdım. Bu yazıların arasına tek tük de olsa karışan, yan yana duran ‘’FB’’ harfleri beni çok mutlu ederdi. Duvarlara yazı yazanların ve afiş asanların zaman zaman yapılan güvenlik aramalarında gözaltına alındıklarını yıllar sonra, göz gezdirdiğim eski gazete kupürlerinden öğrenecektim.

    Ertesi hafta yine İstanbul’da Mersin İdmanyurdu’nu gole boğduk: 5-2. Üçüncü hafta ise deplasmandaydık ve ilk puanlarımızı Ankaragücü’ne kaybettik: 1-2

    Ankara dönüşü üzüntü çok büyüktü. Kaleperoviç, UEFA Kupasındaki rakibimiz Aston Villa’yı izlemek üzere İngiltere’ye gitmişti. Sabri Kiraz kazanılacak maçı verdiğimizi söylüyordu. Avrupa kupası maçı öncesi moraller bozulmasın diye futbolculara eleştirel tek laf edilmedi yönetim kanadından. İngiltere’den 4-0’lık mağlubiyet ve Alparslan’ın sakatlığıyla döndük. Villa Park Stadı tribünlerini sarı lacivert bayraklarla donatıp, Fenerbahçe’ye moral vermek isteyen 5 bine yakın Türk seyircisi stadı üzüntüyle terk ediyordu. Önümüze, Ordu, Galatasaray ve Altay maçlarının belirsizliği dikilmişti.

    3 Maç 3 Galibiyet

    Ordu maçını 2-1’lik skor Cemil ve Şevki’nin golleriyle geçtik. Ama hiç ummadığımız bir yerden darbe almıştık: İvançeviç’e yoğun eleşitri vardı. Ülkeye ve takıma uyumu zaman alıyordu file bekçimizin. Galatasaray maçından alınacak iyi bir sonuç yönetim kadar İvançeviç’i de rahatlatacaktı. Yönetim Kurulu uzun tartışmaların yaşandığı toplantıda, sene başında aldığı prensip kararını bozmadı ve Galatasaray maçı için takımı kampa almadı. Maç gecesi yöneticiler bazı futbolcuların evlerine derbi maçının önemini son kez anlatmak için ziyaretler yaptılar. İvançeviç’in eşi Genel Sekreter Yüksel Günay’a tercüman aracılığıyla:

     ‘’Bizleri buraya siz getirdiniz. Bu maç eşimi olduğu kadar, sizleri de kurtaracak. Yarın biz Yugoslavya’ya Fenerbahçe’nin gözbebeği olarak döneceğiz, buna inanıyorum. Bu maça eşimle beraber hazırlandık, korkmuyoruz’’  dedi. İvançeviç ertesi gün Fenerbahçe kazağıyla en iyi maçını oynadı. 1980 yılının devre arasına kadar sürecek -GS maçlarında mağlubiyet görmeme serisinin- ilk adımı 2 Ekim 1977’de atılıyordu. Cemil ve Tuna maçın skorunu belirlediler: Fenerbahçe-2 Galatasaray-0

    Deplasman Maratonu İçin İşaret Fişeği

    Takımın moralleri yerine gelmişti. Fenerbahçe kırk bir bin seyirci önünde ve rakip Altay’dı. Şevki golü attı. Arkasından Cemil’in verilmeyen golü ve penaltısı geldi. Maçın tansiyonu daha ilk devrede artmıştı.  Yeteneksiz ve kötü niyetli hakemin son düdüğünden sonra sahaya giren bir seyircinin hakeme attığı yumrukla başlayan olaylar, polisin tribüne çıkıp seyircileri coplamasıyla büyüdü ve stad dışına taştı. Birçok araç büyük hasar görürken, polis arabaları devrildi ve yakılmaya teşebbüs edildi. Ters yüz edilen bir polis aracını hatırlıyorum: Siyah tosbağa. Kapımızın önünde onun beyaz olanı dururdu. Bagajı öndeydi ve neredeyse benzin istasyonuna sokmazdı bizi. Tosbağanın beyaz olanına beni İstanbul’un uzak semtlerdeki akrabalarımızla buluşturduğu, şoför koltuğunda oturduğum ilk araba olması sebebiyle ne kadar sempati duyuyorsam, imgemde sırtının üzerinde durduğu hali asılı siyah tosbağaya ise Fenerbahçe’yi gurbete yolladığı için o kadar kızacaktım.   

    Üsküdar’dan vapurla Beşiktaş’a geçip, yeni moda biletçisiz otobüslerlerde, şöförün hemen yanındaki kumbaraya biletimizi attıktan sonra babamla Taksim’e çıkmamız ve Beyoğlu’nda gezdikten sonra Gümüşsuyu üzerinden Dolmabahçe’ye inip maça gitme ritüelimizin iki maçlığına arızaya uğradığını zannetmiştim. Oysaki, devre arasını da hesaba katarsak âşık olduğum renkleri yeni takvim yılının Mart ayına kadar göremeyecektim.   

    Evliya Çelebi Misali

    Olaylı maçın yankıları arasında bir gün önceden gittiğimiz Adana’da ev sahibi takımı, Yenal, Cemil, Önder’in golleriyle 3-0’la bozguna uğrattık. Adana dönüşü Beşiktaş’la oynayacaktık. Uzun ayrılık öncesi son kez İnönü’nün çimlerine çıkacak ve bu maçla beraber İstanbul seyircisine dört aylığına veda edecektik. Maça camianın güvendiği, tecrübeli hakem Hilmi Ok atandı. Beşiktaş maçını kaptan Cemil’in golüyle 1-0 kazandık. Cemil, maçtan iki gün sonra, tüm Fenerbahçelileri rahatlatacak bir demeç verdi:

    ‘’-Dışarıda daha iyi oynuyoruz ve hiç korkumuz yok’’ diyordu Kaptan. Bu anlayış ve beraberlik içinde yolculuk başladı.

    Deplasmandaki Diyarbakır maçından sonra(2-2) ilk cezalı maçımız Ankara’da Bursaspor’laydı. Puan haricinde Federasyon’a verilecek cevabımız vardı. Bu cevap kâğıt üzerinde değil, yeşil sahalarda olacaktı. Federasyon cevabını aldı:  Bursa ve Zonguldak maçları galibiyetle bitti. 24 Aralık günü yine cezalı maç için Ankara yollarındaydık. Bu kez rakip Eskişehir’di. Önder ve Cemil’le Eskişehir’i de geçtik.

    İstanbul son 20 yıldaki en yağışlı yılbaşını yaşarken, takım Bolu maçı için yılın son günü rotayı aşçıların diyarına kırdı. Yönetim Federasyona tüm maçların ertelenmesi için başvurmuş ancak ret cevabı almıştı. Futbolcular saat 22.45’de Koru Motel’deki odalarına çekilip, erkenden uyudular. Bolu maçı hem yeni senenin ilk maçı hem de bir hafta sonra Trabzon’da oynayacağımız müsabaka için moral olması açısından büyük öneme sahipti. Evdeki hesap çarşıya uymadı. İkinci yarının hemen başında Antiç’in kırmızı kart görmesi tüm hesapları bozdu. İki puan ev sahibi Bolu’nundu. Soyunma odasındaki sessizlik derindi. Pazartesi günü, yönetim kurulunda maçın kritiği yapıldı. Kaleperoviç hafta sonundaki Trabzon maçını final havasına sokmaya çalışıyordu. Peşimizdeki rakipler aldığımız yenilgiyle ümitlenmişlerdi. Takımın morali yerindeydi. Trabzon deplasmanına galibiyet için gideceklerini söylüyorlardı. Lider, Karadeniz’den puan tablosunun en tepesindeki yerini koruyarak döndü. İvançeviç, Fenerbahçe camiasının güvenini tam olarak kazanmıştı: TS-0 FB-0

    Toma’nın Kehaneti

    1978’in ilk günleri hayli soğuk geçmişti. Ülkede yakıt tüketimi çok artınca fuel-oil satışının soğuklar geçene kadar durdurulduğu haberlerini ve bu yüzden evimize minik, sadece kendi çevresini ısıtabilen elektrikli petek alındığını hatırlıyorum. İşte bu Trabzon maçını radyodan o peteğe yapışmış vaziyette dinlemiştim. O gün içimi ısıtan şeyin peteğin sıcaklığı mı  yoksa İvançeviç’in her tuttuğu topta bana verdiği güvenin sıcaklığı mıydı, hala düşünürüm…

    Takımın kurmayları Kaleperoviç, Sabri Kiraz ve Yüksel Günay devre arasında takımın yurt dışında ve ya Antalya’da kamp yapması gerektiğini Yönetim Kurulu’na ilettiler. Yönetim, aksi görüşler olsa da, oy çokluğuyla ikinci yarı hazırlıklarının Dereağzı’nda yapılması kararını aldı. Toma, haliyle isteğinin reddedilmesine üzülmüştü. Hoca, kamp olmadığı takdirde takımın kondüsyonunun son haftalarda düşmesinden korktuğunu yönetim kuruluna söyledi. Kaleperoviç artık bu kozu her yönetim kurulunda kendi lehine kullanmaya başlayacaktı…

    Bu arada, Kasım ve Aralık aylarında Evliya Çelebi gibi dolaşan takımın kaptanı ve etkili oyuncuları kafalarını dinleyecek bir tatil için bastırıyorlardı. Dedikleri oldu. Toma da olur verince, takım karların içindeki bir dünyaya, Uludağ’a hareket etti. Cemil ve Alparslan hariç, tatile gidenlerden iyi haber gelmiyordu. Özellikle Cem Sultan, lakabına yakışır bir hareketlilik içindeydi. Hazırlık çalışmalarıyla beraber, kongre koşuşturması da start aldı.

    İkinci Yarı Başlıyor

    İkinci yarının ilk maçında Samsun’da hem maçı hem de liderliği kaybettik. Peşimizdeki takımların iştahları kabarmıştı. Gıyabımızda yeni hesaplar yapılmaya başlandı. Mersin deplasmanından 1 puanla döndükten sonraki maç başkent temsilcisiyleydi. Ankaragücü maçına çıkan onbir,  vefakâr seyircisini elinde iki buket golle selamladı. Meşinden çiçeklerin üzerindeki kartlarda iki isim yazıyordu: Cemil ve Tuna. 

     1972 Temmuzunda Fenerbahçe Kulübü, Cemil için vazgeçilmez bir inatla İstanbulspor’un kapısını aşındırıyordu. Her seferinde cevap aynıydı:

    ‘’Bizim verilecek futbolcumuz yok, lütfen bu sevdadan vazgeçin. Üstelik Cemil’in kulübümüzle 3 yıllık sözleşmesi var’’ Peşinden, Galatasaray devreye giriyor ve zamanın İstanbulspor Başkanı Nurin Şahingiray bunaldıkça bunalıyordu. Fenerbahçe ve İstanbulspor 3 ay boyunca gırtlak gırtlağa geliyorlardı. Uzatmalı transfer uğruna tabancalar çekiliyor, devrin Federasyon Başkanı Hasan Polat arabulucu olmaya çalışıyordu. Ve bütün ümitlerin tükendiği sırada eski Kasımpaşa Kulübü başkanlarından Sultan Demircan sahneye çıktı. Basın toplantısında söylediği sözler meydan okumanın en üst perdeden icrasıydı:

    ‘’Cemil Fenerbahçeli olmazsa bileklerimi keserim’’

    Cemilizm Doktrini

    Aralık ayının üçünde Cemil, Fenerbahçe formasını ilk kez bir Galatasaray maçında giyerek Sultan Demircan’ı haklı çıkartmıştı. Büyük Fenerbahçeli’nin doğum günü, kendisini sarı lacivertlilere renklere bağlayan 25 Kasım olarak belirlendi. Takımın yıldızı Cemil, Didi’yle birçok kupa kaldırdı. 1977-78 sezonunda ise Cemil’e güvenme sırası Kaleperoviç’e gelmişti.

    Gündüz Kılıç Cemil’i unutulmaz bir cümleyle anlatacaktı:

     ‘’Kim ne derse desin futbolumuzda Cemilizm diye bir tür doktrin var’’

    Büyük futbolcu için başka tarif gereksizdi. Bu doktrin, rakiplerin her türlü önlemini, markaj hilelerini çözen bir rehber niteliğindeydi. Cemil, ceza alanına girdiğinde, rakibin elinde ne tür silah olursa olsun,  yok edilmesi imkânsız bir canavar haline gelirdi. Patlayıcı kuvvetiyle ilk 10 metrede hasmına nal toplatır, sert şutlarıyla kalecileri çaresiz bırakırdı. Bu yakalanamaz oyuncu, onu sahanın bir noktasında kıstırıp da sert faullerle yıldırmaya çalışanlarla muhattap olmayıp, işin ceza kısmını hakemlere havale etmesi, Cemil’in üzerinden hiç çıkartmadığı efendilik smokininin bir parçasıydı adeta.

    Derbi ve Sonrası

    Smokinli futbolcu kritik Galatasaray maçı öncesi soyunma odasındaki son konuşmayı yapan Başkan Ilgaz’ı dinleyip, çıkış tünelinde göründüğünde tarih 19 Mart 1978’di. Tribünlerdeki coşkuya cevap vermek için oradalardı. İlk devrede 2-0 biten maçı hatırladı Kaptan; şampiyonluğun ilk adımı o gün atılmıştı. ‘Bugün’  mağlup olmazlarsa kupanın bir kulpundan tutacaklarını biliyordu. Bu maçı ‘’Camia’’ son engel olarak görüyordu. Oynadığı futbolla, damağımızda hoş bir tat bırakıp İspanya’ya dönen Antiç, son dakikalarına 1-2 mağlup girdiğimiz maçta bize kanla karışık bir beraberlik sunuyordu. Modern orta saha,  sol kanattan ceza alanına şandellenen topa yükselip, kaleci Bahattin’in soluna, direk dibine yaptığı kafa vuruşuyla tabelayı eşitlemişti. Yükseldiğinde yüzüne aldığı darbenin etkisiyle yere kan revan içinde inmiş, zeminden dakikalarca kalkamamıştı Antiç.

    Maç sonrası Toma çok sinirliydi. Gerçi 1 puan iyidir diye hesaplanmıştı ama kötü oyun moralleri az da olsa bozmuştu. Aynı akşam Cemil, Alparslan ve eşleri Yüksel Günay’ın evinde yemekteydiler. Beş gün sonra çıkılacak İzmir deplasmanı konuşuldu. Günay zaman zaman futbolcu ve eşlerini evinde ağırlar, bekâr futbolcuları da alıp yemeğe çıkartırdı. Bu buluşmaların faydasının görüldüğü aşikârdı. Bu tip toplantılarda samimi ve açık konuşmalar yapılıyordu. Takımın ele avuca sığmayan ikilisi Engin ve Cem’di. Şevki ara sıra kurtlansa de genel olarak uslanmıştı.  Bekârlar içindeki iki kanatsız melek ise Yenal ve Fuat’tı. Toplantılarda, Yenal’a şakalar yapılmadan evlere dönülmezdi. Önder, maç dışında sakin ve efendi görüntü sergilese de saha içindeki netlik ayarı bozuktu, karta yakın oyunuyla kenar yönetimi ve arkadaşlarını telaşlandırırdı.

    Fenerbahçe İzmir deplasmanına yönetim kurulunun yeni üyeleriyle gitti. Ali Dinçkök, Başaran Ulusoy, 2.Başkan Eşref Aydın’ın kafileyle beraber olması futbolcular üzerinde iyi etki yaratmıştı. Şevki’nin golü iki puanı getirdi.

    Beşiktaş Derbisi ve Tura Doğru

    2 Nisan günü karşımızda Adana ve Orhan Cebe vardı. Bolu maçının da hakemi olan Cebe, Adana maçı içinde Cemil’e, ‘’bu maçı dışarda oynasaydınız 3 kişiyi oyun dışı bırakırdım’’ diyordu. Bolu deplasmanından sabıkası olan, Antiç’i oyundan atan, devrisi ilk maçımızda aynı yönetimi sergileyen hakemin tutumu ertesi gün düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna anlatıldı. Olayın futbolcular üzerindeki etkisi tehlikeli bir hal almıştı. Kapıda Beşiktaş maçı vardı. Hafta içinde futbolcular yöneticiler tarafından rehabilitasyon kampına alındılar adeta. Takipçimizle olan puan farkı azalmıştı. Beşiktaş maçı çok önemliydi. Cemil durumun farkındaydı ve gereğini yaptı… Fenerbahçe:1 Beşiktaş:0

    Ertesi hafta yine İstanbul’da Diyarbakır’la oynadık ve Tuna’nın golleriyle 2-0 kazandık. Sonra da Bursa’yı orada yine Cemil’in tek golüyle alt ettik. Dönüş yolunda taraftarlar kafileyi Kartal meydanına kadar yalnız bırakmadılar. Arabalı vapur Kartal’a yanaştığında binlerce sevgili takımlarını bağırlarına bastı. Bu görülmemiş sevginin futbolcular üzerindeki pozitif etkisi İnönü Stadı’ndaki Adana Demir ve Zonguldak maçlarında görüldü. Gemi okyanusu aşmış, limana girmek için gün sayıyordu. İşin Es es deplasmanında bitmesi isteniyordu. Yazılıp/çizilenin aksine, Fenerbahçe sahaya beraberliğe değil, Eskişehir’i yenmek için çıkacaktı. İkinci yarıda yediğimiz gol şampiyonluk hesaplarını Bolu maçına bıraktı. Dönüşte yalnız Cemil’e kendi arabasıyla dönmesi için izin verildi. Tur Bolu maçına kalmıştı.

    İbrahim İskeçe’nin Seftesi

    Takımda ilk defa şampiyonluk tadacak oyuncular Cem, Bahri, Onur ve Engin’deki heyecanın fazlası daha önce şampiyonluk kupasını kaldırmış oyuncularda da vardı. Her şampiyonluk başkaydı ve Fenerbahçe camiası malzemecisinden Faruk Ilgaz’ına kadar kimsenin, son 100 metresine önde girdikleri lig maratonunda, ipi göğüslemeden dönmeye niyeti yoktu. Altay maçı sonrasında takımın üzerini kaplayan kara bulutlar, tatlı tatlı esen galibiyet rüzgârlarıyla iyice dağılmıştı. Gökyüzü pırıl pırıldı.

    Fenerbahçe’nin Altay maçında aldığı cezanın altında imzası olan İbrahim İskeçe, Haydarpaşa Lisesi forması içinde koştururken yöneticilerin dikkatini çekmiş (1940) birer yıl arayla Fikret Kırcan’la beraber kulübe kazandırılmıştı. İskeçe, 1977 Ağustosunda federasyon başkanı olduğunda üzerindeki çubukluyu geçici olarak katlayıp dolaba kaldırmış ve gerçek bir spor adamı olduğunu görevi boyunca ispat etmişti. Bu İskeçe’den gelme göçmen çocuğu, tatlı Trakya şivesiyle siftaha ‘sefte’ der. Şans mı, golün kokusunu herkesten önce aldığından mı bilinmez, nedense ilk golü çoğunlukla o atar, ‘’sefteyi yaptım gerisi sizden’’ deyince de,  göğsüne çıkartmamacasına lakabını iğneler.

    Anektod bu ya,  B. Fikret (Arıcan) Halit Deringör askere gidince ‘’gel oyna’’ ısrarlarına dayanamaz ve 37 yaşında sahalara döner. Sefte İbrahim’le de iki/üç defa yan yana oynamışlardır. Beşiktaş’la oynanan bir maçta 0-3 mağlup duruma düşünce İbrahim’e dönüp ‘’yahu nerede kaldı senin sefteliğin’’ diye çıkışır saha içinde antrenör-futbolcu Fikret. Neyse maç 3-3’e gelip, hakem bir de Fenerbahçe lehine penaltı verince kıyamet kopar, kavga çıkar. Kargaşanın içinde olmayan, uzakta kalan sadece İbrahim İskeçe olur. Bu beyefendi, kırklı yılların Türkiyesinde Avrupayi futbol oynardı. O günün futbolcuları arasında pek rağbet görmeyen topsuz koşular, boş sahaları kullanma, İskeçe’nin  futbol literatüründe yazılı olan maddelerdi. Önüt olan soyadını değiştirip, doğduğu memleketin adını alan İbrahim İskeçe, futbol federasyonu başkanlığı koltuğunda oturduğu sürece ruhundaki sakinliği korumuş, Batılı bakışını Türk futbolunun gelişmesi için kullanmıştı.  

    Şampiyonluk Geliyor

    Bolu maçında alınacak 1 puan şampiyonluğa yetiyordu. Maç sabahı Bağdat Caddesi ve kulüp civarı taraftarlarca doldurulmuştu. Saat 13.30’da takım kendi otobüsüyle stada hareket etti. Yolculuğa, otobüsü takip eden araçların klaksonları eşlik etti. Futbolcular soyunma odasına girdiklerinde malzemeler henüz gelmemişti. İvançeviç’in ve Antiç’in yarım yamalak Türkçeleriyle yaptıkları espriler heyecanı bir nebze olsun dağıtmıştı. Zaman akıyordu. Önce malzemeler, sonra maç saati ve Şevki’nin golü geldi. Fakat kısa bir süre sonra Bolu karşılığını verdi. Devre arasında herkesi yeniden endişe sarmıştı. İlk yarı skoru şampiyonluğa yetiyordu. Kupayı çok isteyen Fenerbahçe’ye İnönü Stadı’nın ahşap kale direği de yardım etti: Fenerbahçe 1 Bolu 1

    İnönü Stadı’nın arkasındaki Dolmabahçe Saat Kulesi,  Sirkeci Gar saati, İstanbul Üniversitesi’nin anıtsal kapısındaki dev kadran, Taksim meydanında çocuklara tasarruf algısı ‘aşılayan’ kumbara saat, Haydarpaşa Gar Saati… Ezcümle İstanbul’daki tüm saatler 17.20’de hakemin son düdüğüne Sarı Lacivertlilerin şampiyonluğu için eşlik ettiler…

    Totalde 40 hafta süren yarışın galibi Sarı Kanaryalar oldu. Bir sonraki şampiyonluk filminin ana platosu, yenilenmiş haliyle Fenerbahçe Stadı olacak.  Gönüllerimize yazılı o büyük kramponların yeşerdiği Papazın Çayırı’nın hemen yanındaki alanda inşa edilmekte olan 32.500 kişilik stadın, tribünlerinde ‘’Kadıköy’den çıkış yok’’ şarkısının çınlayacağı mabed olmasına henüz 4/5 sene var.

    Daha bir ay öncesinde Fenerbahçeli taraftarların akın ettiği Kartal iskele meydanını, kışı Kadıköy tarafında geçiren ve sezonun başlamasıyla yazı Adalar’da sürdürecek, kiralık büyük motorları bekleyen faytonlar doldurmuştu. Zaman ekspres trenden fenaydı; çok hızlı geçiyordu…

    Siyah tosbağa ise kimbilir hangi hurdalıkta ömür tüketiyordu…

    Alican Küçükcan


    Fotoğraflar

    • Siyah Tosbağa
    • Siyah Tosbağa
    • Siyah Tosbağa
    • Siyah Tosbağa
    • Siyah Tosbağa
    • Siyah Tosbağa
    • Siyah Tosbağa
  • Fenerbahçe’nin On Üçüncü Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin On Üçüncü Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 3 Ekim 1964 tarihinde başlayıp 13 Haziran 1965’de biten Türkiye Ligi’nde, 30 maçta 18 galibiyet, 11 beraberlik ve 1 yenilgi alarak on üçüncü Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Sezonun gol kralı, 27 maçta attığı 12 golle Ziya Şengül oldu. Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin on üçüncü Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Milli Lig Maçları

    03.10.1964 / Fenerbahçe 4 – 1 Beykoz

    11.10.1964 / Fenerbahçe 5 – 0 Feriköy

    24.10.1964 / Fenerbahçe 3 – 0 Altınordu

    25.10.1964 / Fenerbahçe 3 – 0 İzmirspor

    15.11.1964 / Fenerbahçe 2 – 0 İstanbulspor

    21.11.1964 / Fenerbahçe 1 – 0 Hacettepe

    22.11.1964 / Fenerbahçe 2 – 0 Şekerspor

    29.11.1964 / Fenerbahçe 1 – 1 Beşiktaş

    05.12.1964 / Altay 1 – 1 Fenerbahçe

    06.12.1964 / Göztepe 0 – 2 Fenerbahçe

    12.12.1964 / Fenerbahçe 2 – 0 Ankaragücü

    13.12.1964 / Fenerbahçe 0 – 0 Ankara Demirspor

    26.12.1964 / PTT 0 – 1 Fenerbahçe

    27.12.1964 / Gençlerbirliği 1 – 1 Fenerbahçe

    03.01.1965 / Fenerbahçe 1 – 1 Galatasaray

    07.02.1965 / Fenerbahçe 5 – 1 Beykoz

    13.02.1965 / Fenerbahçe 1 – 0 Feriköy

    20.02.1965 / İzmirspor 0 – 0 Fenerbahçe

    21.02.1965 / Altınordu 0 – 0 Fenerbahçe

    28.02.1965 / Fenerbahçe 0 – 1 İstanbulspor

    13.03.1965 / Ankara Demirspor 1 – 1 Fenerbahçe

    14.03.1965 / Ankaragücü 0 – 0 Fenerbahçe

    21.03.1965 / Fenerbahçe 1 – 1 Galatasaray

    03.04.1965 / Fenerbahçe 2 – 0 Gençlerbirliği

    04.04.1965 / Fenerbahçe 3 – 0 PTT

    15.05.1965 / Fenerbahçe 3 – 1 Göztepe

    16.05.1965 / Fenerbahçe 1 – 1 Altay

    29.05.1965 / Şekerspor 2 – 3 Fenerbahçe

    30.05.1965 / Hacettepe 0 – 2 Fenerbahçe

    13.06.1965 / Fenerbahçe 1 – 0 Beşiktaş


    En Çok Forma Giyenler

    28 Maç : Şeref Has

    27 Maç : İsmail Kurt, Ziya Şengül

    26 Maç : Aydın Yelken

    24 Maç : Şükrü Birand

    22 Maç : Özer Kanra

    21 Maç : Şenol Birol

    20 Maç : Ogün Altıparmak

    19 Maç : Birol Pekel

    17 Maç : Hüseyin Yazıcı

    16 Maç : Hazım Canıtez

    15 Maç : Ali İhsan Okçuoğlu

    14 Maç : Ali Filibeli, Osman Göktan

    10 Maç : Özcan Köksoy, Yıldırım İper

    8 Maç : Ergun Öztuna

    7 Maç : Yüksel Gündüz

    3 Maç : İsmail Alemdaroğlu

    2 Maç : Atilla Altaş


    En Çok Gol Atanlar

    12 Gol : Ziya Şengül

    9 Gol : Aydın Yelken, Şenol Birol

    4 Gol : Ogün Altıparmak

    3 Gol : Hüseyin Yazıcı, Şeref Has

    2 Gol : Şükrü Birand

    1 Gol : Ali İhsan Okçuoğlu, Birol Pekel, Ergun Öztuna, Osman Göktan, Yıldırım İper, Yüksel Gündüz

    Fenerbahçe'nin On Üçüncü Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin On Üçüncü Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin 1. Türkiye Şampiyonluğu (1933)

    Fenerbahçe’nin 2. Türkiye Şampiyonluğu (1935)

    Fenerbahçe’nin 3. Türkiye Şampiyonluğu (1937)

    Fenerbahçe’nin 4. Türkiye Şampiyonluğu (1940)

    Fenerbahçe’nin 5. Türkiye Şampiyonluğu (1943)

    Fenerbahçe’nin 6. Türkiye Şampiyonluğu (1944)

    Fenerbahçe’nin 7. Türkiye Şampiyonluğu (1945)

    Fenerbahçe’nin 8. Türkiye Şampiyonluğu (1946)

    Fenerbahçe’nin 9. Türkiye Şampiyonluğu (1950)

    Fenerbahçe’nin 10. Türkiye Şampiyonluğu (1959)

    Fenerbahçe’nin 11. Türkiye Şampiyonluğu (1964)

    Fenerbahçe’nin 12. Türkiye Şampiyonluğu (1965)

  • Fenerbahçe’nin On İkinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin On İkinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 24 Ağustos 1963 tarihinde başlayıp 31 Mayıs 1964’de biten Türkiye Ligi’nde, 34 maçta 21 galibiyet, 11 beraberlik ve 2 yenilgi alarak on ikinci Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Sezonun gol kralı, 33 maçta attığı 17 golle Aydın Yelken oldu. Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin on ikinci Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Milli Lig Maçları

    24.08.1963 / Fenerbahçe 2 – 0 Beyoğluspor

    28.08.1963 / Fenerbahçe 4 – 1 Beykoz

    01.09.1963 / Fenerbahçe 1 – 1 Feriköy

    14.09.1963 / P.T.T. 2 – 0 Fenerbahçe

    15.09.1963 / Hacettepe 1 – 4 Fenerbahçe

    19.10.1963 / Fenerbahçe 2 – 0 Ankaragücü

    20.10.1963 / Fenerbahçe 5 – 2 Ankara Demirspor

    26.10.1963 / Fenerbahçe 0 – 0 Altay

    27.10.1963 / Fenerbahçe 4 – 0 Altınordu

    16.11.1963 / Fenerbahçe 1 – 0 İstanbulspor

    17.11.1963 / Fenerbahçe 3 – 0 Kasımpaşa

    23.11.1963 / Göztepe 1 – 1 Fenerbahçe

    24.11.1963 / Karşıyaka 0 – 0 Fenerbahçe

    01.12.1963 / Fenerbahçe 0 – 0 Galatasaray

    21.12.1963 / Fenerbahçe 0 – 0 İzmirspor

    22.12.1963 / Fenerbahçe 1 – 1 Gençlerbirliği

    12.01.1964 / Fenerbahçe 0 – 0 Beşiktaş

    19.01.1964 / Fenerbahçe 2 – 0 Beyoğluspor

    26.01.1964 / Fenerbahçe 1 – 0 Feriköy

    09.02.1964 / Fenerbahçe 2 – 0 Kasımpaşa

    17.02.1964 / Fenerbahçe 1 – 0 Beşiktaş

    14.03.1964 / Altınordu 2 – 1 Fenerbahçe

    21.03.1964 / Fenerbahçe 2 – 0 Karşıyaka

    04.04.1964 / Fenerbahçe 4 – 0 Hacettepe

    05.04.1964 / Fenerbahçe 3 – 2 Göztepe

    12.04.1964 / İzmirspor 1 – 2 Fenerbahçe

    18.04.1964 / Gençlerbirliği 0 – 0 Fenerbahçe

    19.04.1964 / Ankaragücü 0 – 0 Fenerbahçe

    26.04.1964 / Ankara Demirspor 0 – 1 Fenerbahçe

    03.05.1964 / Fenerbahçe 1 – 0 İstanbulspor

    09.05.1964 / Fenerbahçe 2 – 0 Beykoz

    16.05.1964 / Fenerbahçe 2 – 0 P.T.T.

    24.05.1964 / Fenerbahçe 0 – 0 Galatasaray

    31.05.1964 / Altay 0 – 3 Fenerbahçe


    En Çok Forma Giyenler

    33 Maç : Aydın Yelken

    30 Maç : Şeref Has

    28 Maç : Ali İhsan Okçuoğlu

    25 Maç : Hazım Canıtez

    24 Maç : Birol Pekel

    23 Maç : İsmail Kurt

    21 Maç : Özer Kanra, Selim Soydan

    19 Maç : Osman Göktan

    18 Maç : Ogün Altıparmak

    15 Maç : Hüseyin Yazıcı

    14 Maç : Atilla Altaş

    13 Maç : Tuncay Becedek, Yüksel Gündüz

    12 Maç : Özcan Köksoy

    11 Maç : Nedim Doğan

    9 Maç : Ali Filibeli, Mustafa Güven

    8 Maç : İsmail Alemdaroğlu, Lefter Küçükandonyadis

    1 Maç : Güray Erdener


    En Çok Gol Atanlar

    17 Gol : Aydın Yelken

    9 Gol : Ogün Altıparmak, Şenol Birol

    4 Gol : Birol Pekel

    3 Gol : Hüseyin Yazıcı, Nedim Doğan

    2 Gol : Lefter Küçükandonyadis, Selim Soydan, Şeref Has

    1 Gol : Mustafa Güven, Yüksel Gündüz

    Fenerbahçe'nin On İkinci Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin On İkinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin 1. Türkiye Şampiyonluğu (1933)

    Fenerbahçe’nin 2. Türkiye Şampiyonluğu (1935)

    Fenerbahçe’nin 3. Türkiye Şampiyonluğu (1937)

    Fenerbahçe’nin 4. Türkiye Şampiyonluğu (1940)

    Fenerbahçe’nin 5. Türkiye Şampiyonluğu (1943)

    Fenerbahçe’nin 6. Türkiye Şampiyonluğu (1944)

    Fenerbahçe’nin 7. Türkiye Şampiyonluğu (1945)

    Fenerbahçe’nin 8. Türkiye Şampiyonluğu (1946)

    Fenerbahçe’nin 9. Türkiye Şampiyonluğu (1950)

    Fenerbahçe’nin 10. Türkiye Şampiyonluğu (1959)

    Fenerbahçe’nin 11. Türkiye Şampiyonluğu (1964)

  • Vasıf Çınar

    Vasıf Çınar

    Vasıf Çınar, Kurtuluş Savaşı’nın ve Cumhuriyet devrimlerinin önemli isimlerinden biriydi. Kendisi kamuoyunda daha çok “Altay’ın kurucularından” olarak bilinse de aynı zamanda Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bir üyesidir. Vasıf Çınar, 1925 yılında Saruhan Mebusu iken Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Kuşdili Lokali‘ni ziyarete geldi ve aşağıdaki satırları kaleme aldı. Rüştü Dağlaroğlu‘nun bizlere ulaştırdığı yazı, Atatürk’ün de çok yakını olan bu müthiş vatan evladını anma vesilesi olsun istedik.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Fenerbahçe Spor Kulübü Hatıra Defterinden

    Azası olmakla derin bir iftihar ve meserret duyduğum Fenerbahçe Kulübü’nü ziyaret ederken mühim tesirler altında kaldım. Memleketimde ilmî ve mazbut esaslar dahilinde hakikî bir spor terbiye ve hayatını inkişaf ettiren bu kıymetli kulüp beynelmilel müsabakalarda gösterdiği kudret ve kabiliyet ile bütün milletin samimi alaka ve muhabbetini kazandı.

    Türk vatanı dahilinde yaptığı seyahatler, müsabakalar şamil ve umumî bir hale-i muhabbeti kendi gençlerinin ve azasının mütesanid gayretleri ve nezih sevgileriyle kazandı. Bütün bu kıymetleri kazanan müessese, müntesiplerine mefharet ve şeref bahşeden bir varlıktır.

    Türk gençliği için kuvvetle ümit ve temenni ettiğimiz zinde, azimkar bir ruh ve iradeyi yaratacak, payidar bırakacak bu gibi âmilleri takdir ve tergip etmek her duyan ve anlayan için vazifedir. Bu vazifeyi düşünerek kulübe yardım edecek bütün müesseseler ve şahsiyetlerin kıymetli bir varlığa karşı esirgemeyeceklerine kanî olduğum devamlı sevgileri Fenerbahçe’yi bütün bir milletin çok sevdiği ve icabında kıskanacağı bir mevcudiyet haline getirecektir, buna eminim. Bu derin emniyetle kulübüm için daima muvaffakiyet ve şuurlu mesai beklerim. Azası için de sıhhat ve saadet temenni ederim.

    22/5/925, Saruhan mebusu Vasıf

    Vasıf Çınar
    Fenerbahçe Spor Kulübü Hatıra Defterinde Vasıf Çınar’ın yazısı.
  • Fenerbahçe’nin On Birinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin On Birinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 27 Ağustos 1960 tarihinde başlayıp 25 Haziran 1961’de biten Türkiye Ligi’nde, 38 maçta 26 galibiyet, 9 beraberlik ve 3 yenilgi alarak on birinci Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Sezonun gol kralı, 30 maçta attığı 17 golle Lefter Küçükandonyadis oldu. Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin on birinci Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Milli Lig Maçları

    27.08.1960 / Fenerbahçe 3 – 0 Vefa

    03.09.1960 / Adana Demirspor 0 – 2 Fenerbahçe

    04.09.1960 / Gençlerbirliği 1 – 1 Fenerbahçe

    11.09.1960 / Fenerbahçe 3 – 1 Göztepe

    24.09.1960 / Fenerbahçe 2 – 0 Karagümrük

    15.10.1960 / Karşıyaka 1 – 7 Fenerbahçe

    16.10.1960 / Altay 0 – 1 Fenerbahçe

    21.10.1960 / Ankaragücü 1 – 3 Fenerbahçe

    22.10.1960 / Ankara Demirspor 2 – 2 Fenerbahçe

    29.10.1960 / Fenerbahçe 0 – 0 Beykoz

    06.11.1960 / Fenerbahçe 2 – 2 İstanbulspor

    19.11.1960 / Altınordu 0 – 0 Fenerbahçe

    20.11.1960 / İzmirspor 0 – 0 Fenerbahçe

    10.12.1960 / Fenerbahçe 2 – 1 P.T.T.

    11.12.1960 / Fenerbahçe 3 – 0 Şekerhilal

    17.12.1960 / Fenerbahçe 1 – 0 Feriköy

    18.12.1960 / Fenerbahçe 0 – 5 Galatasaray

    25.12.1960 / Fenerbahçe 1 – 3 Beşiktaş

    31.12.1960 / Fenerbahçe 3 – 0 Kasımpaşa

    14.01.1961 / Fenerbahçe 3 – 0 İzmirspor

    15.01.1961 / Fenerbahçe 4 – 0 Altınordu

    28.01.1961 / Fenerbahçe 2 – 0 Ankara Demirspor

    29.01.1961 / Fenerbahçe 1 – 0 Ankaragücü

    11.02.1961 / Şekerhilal 0 – 2 Fenerbahçe

    12.02.1961 / P.T.T. 0 – 1 Fenerbahçe

    18.02.1961 / Fenerbahçe 1 – 0 Feriköy

    04.03.1961 / Fenerbahçe 5 – 0 Adana Demirspor

    05.03.1961 / Fenerbahçe 3 – 3 Gençlerbirliği

    18.03.1961 / Fenerbahçe 1 – 0 Karagümrük

    19.03.1961 / Fenerbahçe 3 – 0 Kasımpaşa

    26.03.1961 / Göztepe 0 – 0 Fenerbahçe

    16.04.1961 / Fenerbahçe 6 – 2 İstanbulspor

    03.05.1961 / Fenerbahçe 1 – 0 Beşiktaş

    06.05.1961 / Fenerbahçe 3 – 1 Karşıyaka

    07.05.1961 / Fenerbahçe 1 – 1 Altay

    19.05.1961 / Fenerbahçe 1 – 1 Vefa

    24.06.1961 / Fenerbahçe 5 – 2 Beykoz

    25.06.1961 / Fenerbahçe 1 – 2 Galatasaray


    En Çok Forma Giyenler

    35 Maç : Hilmi Kiremitçi, Şeref Has

    31 Maç : İsmail Kurt

    30 Maç : Kadri Aytaç, Lefter Küçükandonyadis

    29 Maç : Naci Erdem

    27 Maç : Özcan Arkoç

    26 Maç : Osman Göktan

    25 Maç : Mustafa Güven

    24 Maç : Yüksel Gündüz

    23 Maç : Can Bartu

    17 Maç : Atilla Altaş

    16 Maç : Avni Kalkavan, Basri Dirimlili

    11 Maç : Şükrü Ersoy

    10 Maç : Ergun Öztuna, Nedim Günar

    9 Maç : Selçuk Hergül

    3 Maç : Akgün Kaçmaz, Hüseyin Yazıcı

    2 Maç : Bülent Tanyeri, Necdet Çoruh, Selahattin Torkal

    1 Maç : Burhan Sargın, Cahit Zeren


    En Çok Gol Atanlar

    17 Gol : Lefter Küçükandonyadis

    14 Gol : Yüksel Gündüz

    9 Gol : Naci Erdem

    7 Gol : Mustafa Güven

    6 Gol : Ergun Öztuna, Kadri Aytaç, Şeref Has

    5 Gol : Can Bartu, Hilmi Kiremitçi

    3 Gol : Selçuk Hergül

    1 Gol : Bülent Tanyeri, Cahit Zeren, Hüseyin Yazıcı

    Fenerbahçe'nin On Birinci Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin On Birinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin 1. Türkiye Şampiyonluğu (1933)

    Fenerbahçe’nin 2. Türkiye Şampiyonluğu (1935)

    Fenerbahçe’nin 3. Türkiye Şampiyonluğu (1937)

    Fenerbahçe’nin 4. Türkiye Şampiyonluğu (1940)

    Fenerbahçe’nin 5. Türkiye Şampiyonluğu (1943)

    Fenerbahçe’nin 6. Türkiye Şampiyonluğu (1944)

    Fenerbahçe’nin 7. Türkiye Şampiyonluğu (1945)

    Fenerbahçe’nin 8. Türkiye Şampiyonluğu (1946)

    Fenerbahçe’nin 9. Türkiye Şampiyonluğu (1950)

    Fenerbahçe’nin 10. Türkiye Şampiyonluğu (1959)