Etiket: Altıntuğ

  • 1924 Derbi Kavgası III

    1924 Derbi Kavgası III

    1924 yılında Türkiye’nin ilk “Ulusal” Futbol Şampiyonluğu düzenlendi. Ankara’daki müsabakalara giden yolda İstanbul Şampiyonluğu büyük tartışmalara sahne oldu. Bu ay sitemizde, yarı finaldeki Fenerbahçe-Galatasaray kavgası ile zirveye ulaşan büyük şampiyonayı (Galatasaraylılığı ile bilinen) Cumhuriyet gazetesinden aktarıyoruz… Huzurlarınızda 1924 Derbi Kavgası III

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    7 Ağustos 1924

    İstanbul Mıntıka Futbol Birinciliği

    Galatasaray, Altınordu, Beşiktaş, Fenerbahçe, Süleymaniye ve Haliç kulüpleri birinci devrenin galipleridir.

    Ankara müsabakalarında İstanbul şampiyonluğunu temsil edecek futbol takımının tayini için bir haftadan beri başlayan futbol maçlarının birinci devresi dün bitti. Bu müsabakalarda son Avrupa seyahatine iştirak eden oyuncularımızın birçoğunu gördük ve bu müsabaka o zamandan beri kazanılan terakkinin dereceği için bir miyar oldu. Müsabakalara iştirak eden takımların başında daima ismi geçen Galatasaray’la Fenerbahçe var. Herkes bu iki kulübün Altıntuğ ve Yeni Şafak gibi şöhretçe ikinci üçüncü derecedeki takımlara karşı elde edeceği neticeyi merakla takip etti ve birinin on sayı, diğerinin altı sayı yapması da birçoklarını tatmin edecek bir hadise olmak üzere kaydolundu. Hâlbuki oyunun sanat kısımlarına ehemmiyet veren birçok nazarlar arasında ne Fenerbahçe’nin, ne de Galatasaray’ın son oyunlarını beğenmeyenler de görüldü. Filhakika en ileri gelen bu iki kulübün kısmen genç ve tecrübesiz rakiplerine karşı oynadıkları oyun esnasında öyle ihmalleri vardı ki aynı gevşeklik mesela Süleymaniye ve Beşiktaş gibi kulüpler karşısında tekerrür etse oldukça vahim neticeler verebilirdi. Yeni Şafak’ın, Altıntuğ’un böyle büyük müsabakalara ilk defa dâhil olan gençleri arasında karşı tarafın Avrupa görmüş, enternasyonel oyuncu unvanını kendine mal etmiş futbolcularını kıskıvrak tutanlar vardı. Birçok defa rakiplerinin oyun sistemini bozdukları, ahengi dağıtıp hasımlarını şaşırttıkları oldu. Bu itibarladır ki Paris müsabakalarına ve ondan sonra da şimali Avrupa seyahatine iştirak eden oyuncuların ekseriyetini toplayarak bu iki kulüp bazılarında ufak bir inkisar tevlit etti. Çünkü bu kadar tecrübeden sonra oyuncular arasında daha fazla irtibat, oyunun idaresinde daha ince hesap ve itidal bekleniyor ve hele bazı hatalar öyle enternasyonel oyunculara yakıştırılamıyordu.

    Evvelce tahmin ettiğimiz gibi bu müsabakalara Altınordu maruf oyuncularından mahrum bir heyet halinde dâhil oldu.

    Millî takımda Altınordu’yu temsil eden Nedim, İbrahim ve Kemal Beylerin buradan ayrıldıklarını uzun zamandan beri işitiyorduk. Buna nazaran eski İstanbul şampiyonunun ilk devrede (elimine) olacağını tahmin edenler pek çoktu. Fakat bir ay evveline kadar Altınordu ikinci takımı unvanını taşıyan gençler kırmızı-lacivert formanın hep o tahminleri altüst eden yeni bir sihri olarak Hilal ve Vefa futbol kulüplerine galip geldiler.

    Bugün birincilik müsabakalarının ikinci devresi başlıyor ve Altınordu bu devrede (yarın) Galatasaray’la karşılaşacak. Aralarında Ali, Muslih, Mehmet, Nihat, Kemal gibi Paris seyahatine iştirak etmiş beş oyuncu bulunan Galatasaraylıların bu müsabakadan herhalde muvaffakiyetle çıkacağına muhakkak nazarıyla bakanlar pek çoktur ve filhakika Altınordu’nun şimdiki genç ve tecrübesiz futbolcularından daha fevkalade neticeler beklenemez.

    Dört taraftan yıkılmaya çalışılan bir kulüp namıyla kazandıkları son iki galibiyet hakiki bir şereftir. Böyle olmakla beraber yarın da maneviyatlarını sarsmadan sonuna kadar sebat etmeleri icap eder. Altınordu müdafaası için Galatasaray’ın en tehlikeli noktası açıklarıdır. Açıkları iyi tutmak sayı adedini asgari dereceye indirebilir.

    Talih bu müsabakalarda da kuvvetli tarafa yardım etti. Yeni kura mucibince Fenerbahçe ile Beylerbeyi, Süleymaniye ile Haliç, Beşiktaş’la Beykoz çarpışacak. Beşiktaş’ın Refik, Cavit, Canip gibi en seçme oyuncuları hasta olduğu için yerlerine ikinci takımdan gençler ikame edilecekmiş. Bununla beraber eski büyükler kümesi için en kuvvetli bir rakip olarak Beşiktaşlılar hatıra geliyordu. Beykozlular ise Altınordu’nun eski oyuncuları olan Emin, İbrahim gibi kuvvetli gençlerden mürekkep olduğu için Beşiktaş müsabakasının galibini tahmin etmek biraz müşkül olur. Beşiktaş’la Beykozlular bu iki şedit takım birbiriyle çarpışıp yorulduktan sonra Galatasaray ve Fenerbahçe gibi rakipler karşısına çıkacaklardır. Şu halde nihai müsabakaları Galatasaray’la Fenerbahçe’ye tevcih edenler yanlış addolunamazlar.

    8 Ağustos 1924

    Futbol Müsabakalarının Tehiri

    Futbol ve Birlik Heyeti Riyaseti’nden: Bugün (dün) icrası mukarrer olan mıntıka birinciliği müsabakalarından Beşiktaş-Beykoz ve Fenerbahçe-Beylerbeyi müsabakaları muhalefet-i hava münasebetiyle 10 Ağustos Pazar gününe tehir edilmiş ve aynı saatlerde icrası takarrür etmiştir.

    9 Ağustos 1924

    Dünkü Birincilik Müsabakaları

    Dün Taksim Stadyumu’nda futbol birinciliği müsabakalarına devam edilmiş ve evvelce çekilen kura mucibince Altınordu-Galatasaray, Süleymaniye-Haliç takımlarının karşılaşmaları takarrür etmiştir. İki günden beri devam eden muhalefet-i hava dolayısıyla müsabaka saatinde sahada ispat-ı vücut etmeyen Altınordu takımı hükmen mağlup, Galatasaray ise galip ilan edildikten sonra saat 6.45’de Süleymaniye-Haliç müsabakasına Haçopulo Efendi’nin idaresinde başlandı.

    Birinci devrenin ortasına kadar hava müsait gitmiş ve oyun ahenkle devam etmekte bulunmuş iken devre ortasında bardaktan boşanırcasına yağmaya başlayan yağmur sahayı az bir müddette bir sel çukuruna döndürdü ve oyunun ahengine büyük sekte vurmakla beraber oyuna devam edildi. Bu devre tarafeynin birer sayısıyla berabere hitam buldu.

    İkinci devrede Haliç takımı daha düzgün oynamaya başladığı halde Süleymaniyelilerin tamamıyla ahengi bozuldu ve neticede Haliç’in yaptığı iki sayıya mukabil Süleymaniye’nin yaptığı üç sayı ve galibiyeti ile müsabaka hitam buldu. Haliç takımı bugün en iyi oyununu oynadığı halde Süleymaniyeliler çok fena bir oyun oynadılar ve ancak bir sayı farkla galip gelebildiler. (Haliç)in dün mağlubiyetle neticelenen oyunu kendisi için muvaffakiyetli olduğu kadar ati için de ümit veriyor.

    (DEVAM EDECEK)

  • 1924 Derbi Kavgası II

    1924 Derbi Kavgası II

    1924 yılında Türkiye’nin ilk “Ulusal” Futbol Şampiyonluğu düzenlendi. Ankara’daki müsabakalara giden yolda İstanbul Şampiyonluğu büyük tartışmalara sahne oldu. Bu ay sitemizde, yarı finaldeki Fenerbahçe-Galatasaray kavgası ile zirveye ulaşan büyük şampiyonayı (Galatasaraylılığı ile bilinen) Cumhuriyet gazetesinden aktarıyoruz… Huzurlarınızda 1924 Derbi Kavgası II

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    4 Ağustos 1924

    İstanbul Futbol Birinciliği Müsabakaları

    Dünkü müsabakaları Fenerbahçe ve Altınordu kulüpleri kazanarak nısf-ı nihâî devreye kaldılar.

    Ankara’da yapılacak Türkiye şampiyonluk müsabakalarında ispat-ı vücut etmek üzere İstanbul futbol birincisinin tayini için Federasyon tarafından tertip edilen turnuvanın şimdiye kadarki safahatini dercetmekte idik. Dün de İstanbul birinciliğine namzet addedilen kulüplerden ikisi ilk defa olarak futbol meydanında görüldü. Bu iki kulüpten Altınordu birkaç gün evvel yazdığımız tahmin mucibince eski şöhretini ancak meraretle hatırlatabilecek kadar zayıf bir takımla ortaya çıktı. Beş sene aynı forma altında zaferden zafere uçan Altınordu’nun temeli mütareke senelerinde malum bir iki el tarafından yıkılmış ve o zamandan beri her gün bir parçası koparılıp başka bir kulübe yamana yamana nihayet bugün İstanbul turnuvasına ikinci takımla dâhil olmak mecburiyeti hâsıl olmuştur. İnsan bu kulüpten ayrılan azanın her birinin en kuvvetli kulüplerde gözbebeği derecesine yükseldiğini, hatta bir tanesinin, Bekir’in Almanya’da bile oyuncuların serfirazı olduğunu düşünüyor ve bugün de müsabakalara dâhil olmaktan ümit kesildiği halde bile yine derlenip toplanıp iyi kötü meydana çıktığını gördükçe ne yıkılmaz temeller üstünde kurulduğuna şaşıyor. Senelerce İstanbul şampiyonluğunu kazanan kırmızı-lacivert forma dün Taksim Stadyumu’nda görünürken bugün gözler sıra ile Nedim’i, İbrahim’i, Mutena’yı, Kemal’i, Fevzi’yi, Emin’i araştırdı. Cafer’lerden, Refik’lerden, Tevfik’lerden, Bekir’lerden her biri sıra ile birer birer bu kulüpten ayrıldığı gibi dün de bu kafile ortada görünmedi.

    Kimisi Avrupa’ya gönderilmediğine darılmış çıkmış, götürülenler de maksadı artık hâsıl olmuş gibi Altınordu’dan ayrılıp başka müesseselere iltihak etmişlerdir. Nedim Bey ise bundan böyle sadece millî takımda oynayacağından bahisle hiçbir kulübe girmeye lüzum görmediğini söylüyormuş. Bizim bildiğimize göre millî takım kaleciliği her çalışanın vasıl olabileceği bir gayedir. Yoksa sadece bir gencin uhdesine verilmiş bir paye değildir. Nitekim antrenör Mister Hunter, Nedim Bey ile Süleymaniyeli Hamid Bey arasında hiçbirisini tercih edemeyeceğini söylüyordu. Hâlbuki son zamanlarda Hamid’in çok terakki ettiğini görüyor ve Avrupa’daki muvaffakiyetini de işitiyoruz. Onun için Nedim Bey de her kul gibi çalışmaya ve o surette rakiplerine tefevvuk etmeye mecburdur. Yürüyen kaplumbağa, uyuyan tavşanı geçmiş derler.

    İstanbul’un en çok ismi geçen kulüplerinden Altınordu dün böyle ikinci takımla ortaya çıktığı halde Fenerbahçe en mükemmel bir heyet arz ediyordu: Şekip, Kadri, Cafer, Ragıp, İsmet, Fahir, Sabih, Alaaddin, Zeki, Ömer ve Bedri.

    Fenerbahçe’nin karşısında Altıntuğ daha genç ve tecrübesiz oyunculardı. Buna rağmen çok çalıştılar ve oyuncular arasında mesela santrhafın mukabil futbolcuyu çok defa tuttuğu görüldü. Kalecileri de çok fedakârane oynadı. Fakat Ömer’in başladığı gol silsilesi ona kadar uzayarak müsabaka Fenerbahçe’nin kati galebesi ile neticelendi.

    İkinci takım olmak üzere kaydettiğimiz Altınordu takımı ise şu surette tertip edilmişti: Mükerrem, Zühtü, Adnan, Hakim, Sedat, Fikri, Müslim, Osman, Celal, Sami, Hüseyin idi. Fenerbahçe ile Altıntuğ arasında müsabaka ne kadar tatlı cereyan ettiyse Hilal-Altınordu maçı da o kadar ahenksiz oldu. Birçok çarpışmalar, tekmeler görüldü.

    Altınordu’dan kaleci Mükerrem Bey çok mükemmel oynadı. Birinci haftaymda tuttuğu (penaltı) şâyan-ı takdirdi. İkinci defa atılan (frikik) gol ile neticelendi ki bu vaziyet dahilinde en mükemmel kalecinin bile daha fazla muvaffakiyet göstermesi kabil olamaz. Zühtü ve Adnan Beylerle sol açıkta oynayan genç, istikbal için büyük bir inkişaf vadediyor. Altınordu’ya düşen, bu genç takımı çalıştırıp bir iki sene sonra için şimdiden hazırlamaktır.

    İkinci devrede Altınordu, Hilal’e karşı tamamıyla hâkim bir oyun oynadı ve birinci devrede gösteremediği ahengi bu devrede üç sayı yapmak ve hasım tarafa sayı yaptırmamak suretiyle ibraz etti. Bilhassa muhacim hattı muavinlerden layıkıyla yardım göremediği halde bile kendisinden ümit edilmeyen bir oyun oynadı. Ve ikisi penaltıdan birisi de frikikten olmak üzere bire karşı üç sayı yaparak galip geldi. Hilal oyuncuları bu devre çok asabi ve sert oynadılar. Ve birçok da faullere sebebiyet verdiler.

    Dünkü müsabakalar neticesinde Hilal ve Altıntuğ takımları müsabaka harici olmuşlardır.

    Dün çekilen kurada 5 Ağustos Salı günü Altınordu ile Vefa takımlarının karşılaşmaları tespit edilmiştir. Müsabakaya saat 6.30’da başlanacaktır.

    5 Ağustos 1924

    Dünkü Müsabakalar

    Birincilik tasfiye müsabakalarının sonuncusu dün Taksim Stadyumu’nda (Galatasaray) ile (Yeni Şafak) takımları arasında icra edilmiş ve Galatasaray sıfıra karşı altı sayı ile galip gelmiştir.

    6 Ağustos 1924

    Dünkü Birincilik Müsabakaları

    Dün Taksim Stadyumu’nda futbol birincilik müsabakalarına devam edilmiş ve Altınordu ile Vefa takımları karşılaşmışlardır. Yusuf Ziya Bey’in idaresinde cereyan eden müsabaka tarafeynin hücum ve müdafaasıyla devam etmiş ve Altınordu’nun birinci devrenin üçüncü dakikasında yaptığı bir sayı üzerine Altınordu’nun galibiyeti ile neticelenmiştir.

    (DEVAM EDECEK)