Etiket: Anadolu

  • 1915 Şilt Olayı IV – Oldu Bitti

    1915 Şilt Olayı IV – Oldu Bitti

    Türk futbol tarihinde oldu bitti haline getirilmek istenen “1914-1915 Şampiyonluğu ve Şilt Olayı” hakkında gazete haberlerini meydana çıkarmaya devam ediyor ve soruyoruz :

    • Tarih yazarken sadece “belli” kaynakları değerlendirmek ve diğerlerini görmezden gelmek hangi sorumlu anlayışa sığar?
    • Ali Sami Yen ve Burhan Felek öyle yazmış. Demek ki 1914-1915 şampiyonu Galatasaray’dır” deyip, başka bulguları değerlendirmemek tarihçilik midir?
    • Veya bir başka şekilde soracak olursak, “O döneme dair her şeyi okudum” diyen bir tarihçinin mesuliyeti, okurlarına bütün bilgileri sunmak değil midir?

    Bu sorulara yanıt bekliyoruz fakat geleceğinden ümitli değiliz… Bununla beraber “Türk spor tarihi yazıyorum” iddiasıyla Fenerbahçe tarihine dair önemli metinlerin görmezden gelinmesine izin vermeyeceğimizi de tekrar söylemek isteriz.

    Aşağıda 17 Nisan 1915 tarihinde İkdam gazetesinde yayınlanan bir gazete haberi var.

    “…Galatasaray, Altınordu, Anadolu, Süleymaniye ve İdman Yurdu takımları aralarında bir heyet teşkil etmişler ve bu heyete (İstanbul Futbol Birliği) namını vermişlerdi…” cümlesi aslında her şeyi özetliyor.

    1914-1915 İstanbul Futbol Şampiyonu Fenerbahçe değildir” demeyi bütün kitaplarında adet haline getiren tarihçiler, neden yalnızca bir-iki kaynak kullanıp, diğerlerini görmezden geldiklerini açıklamak durumundalar! Tarih bu şekilde değerlendirilmez.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Şehrimizde İdman

    Geçen sene iptidasında şehrimizin idman kulüplerinden Galatasaray, Altınordu, Anadolu, Süleymaniye ve İdman Yurdu takımları aralarında bir heyet teşkil etmişler ve bu heyete (İstanbul Futbol Birliği) namını vermişlerdi. Bu beş kulüp meyanında bulunan Altınordu, sene ortasında bazı esbabdan dolayı mezkur birlikten çekilmiş idi. Diğer dört kulüp mütebaki oyunları hitama erdirmişlerse de neticede Galatasaray ile Anadolu’nun “sayı”ları müsavi olduğundan tekrar bir müsabaka icrası icap ediyordu.

    Bu son müsabaka dün Kadıköy İttihat Kulübü çayırnda icra edilmiştir. Gerek Galatasaray ve gerek Anadolu kulübü de oldukça muntazam birer takımla ortaya çıktılar, oyun gayet heyecanlı olarak devam ediyordu. Heyet-i umumiyesi itibariyle oldukça muntazam olan bu oyunda Galatasaray üç, Anadolu ise iki sayı yapmış ve Galatasaray müsabakayı kazanarak bu beş kulüp arasında birinciliği ihraz etmiştir.


    17 Nisan 1915 tarihli İkdam gazetesi

  • Rasime-i Matem

    Rasime-i Matem

    Fenerbahçe’nin kuruluş yıllarının başarılı futbolcusu ve Başkanı Emirzade “Şehit” Arif Bey vefat ettiğinde, Fenerbahçeli futbolcular çıktıkları ilk maçta onun yerini boş bıraktılar. Tabii bunun bir gelenek halini alması mümkün değil, fakat keşke her sene Kasım ayında oynadığımız maçların birinde rahmetli Arif Bey’in fotoğrafına bir “rasime-i matem” ve “ahde vefa” olarak saha kenarında yer versek… Fenerbahçe’ye ne de çok yakışır…

    Aşağıdaki haber dönemin meşhur dergisi Spor Alemi’nde yayınlanmış. Fenerbahçe 11-1 kazanmasına rağmen, oyununu yazara beğendirememiş. Kim bilir beğenilen bir oyun onasak maç kaç kaç bitecekti?

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Spor Alemi’nde Futbol Maçları / 21 Teşrinisani 335 (Birinci Küme)

    Fenerbahçe 11 – 1 İdman Yurdu

    Hava biraz soğukça olmakla beraber yine seyirciler toplanmıştı. Hakem Anadolu’dan Burhan Bey’di. İdman Yurdu’nun herkesin nazarında canlandırılmaya çalışılan timini görmek arzu ediliyordu.

    Fenerliler asıl timden kuvvetsiz çıkıyorlar ve bilhassa zavallı Arif’in yerini ilk resmi maç olmak dolayısıyla bir rasime-i matem olmak üzere boş bırakarak on kişi ile oynuyorlardı.

    Buna mukabil İdman Yurdu da ümit edildiğinden pek kuvvetsiz ve aynı zamanda topa vurmaya kadir olamayan şahısları bile havi idi.

    Başlangıçta İdman Yurtlular biraz faaliyet göstermek istedilerse de belki aralarında ümit edilen oyuncular bile lüzumu kadar arkadaşlarından muavenet görmemesinden, takımları bir müdafaa hattından başka işe yaramayarak, hepsi kalenin önünde karışık halde bulundular. Oyun da tek kalede bir egzersiz halinde inkılap etti.

    Hatta arada yükseklere vurulan topa ancak bir kişi koşup, o da yorulduğu zaman terk ediyordu. Yani pek fena cereyan eden bu oyunda Galip mevkiinde bulunan Fenerliler de gayet berbat oynadılar, çünkü hepsi sayı yapmak sevdasına düşmüşler ve daima şahsi oynuyorlar. Muavinler muhacime pas vermediği gibi, muhacimler de arkadaşlarına muavenet etmiyorlardı. Neticede bire karşı on bir sayı ile Fenerliler galip geldi.