Etiket: Ankara Demirspor

  • Fenerbahçe’nin On İkinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin On İkinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 24 Ağustos 1963 tarihinde başlayıp 31 Mayıs 1964’de biten Türkiye Ligi’nde, 34 maçta 21 galibiyet, 11 beraberlik ve 2 yenilgi alarak on ikinci Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Sezonun gol kralı, 33 maçta attığı 17 golle Aydın Yelken oldu. Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin on ikinci Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Milli Lig Maçları

    24.08.1963 / Fenerbahçe 2 – 0 Beyoğluspor

    28.08.1963 / Fenerbahçe 4 – 1 Beykoz

    01.09.1963 / Fenerbahçe 1 – 1 Feriköy

    14.09.1963 / P.T.T. 2 – 0 Fenerbahçe

    15.09.1963 / Hacettepe 1 – 4 Fenerbahçe

    19.10.1963 / Fenerbahçe 2 – 0 Ankaragücü

    20.10.1963 / Fenerbahçe 5 – 2 Ankara Demirspor

    26.10.1963 / Fenerbahçe 0 – 0 Altay

    27.10.1963 / Fenerbahçe 4 – 0 Altınordu

    16.11.1963 / Fenerbahçe 1 – 0 İstanbulspor

    17.11.1963 / Fenerbahçe 3 – 0 Kasımpaşa

    23.11.1963 / Göztepe 1 – 1 Fenerbahçe

    24.11.1963 / Karşıyaka 0 – 0 Fenerbahçe

    01.12.1963 / Fenerbahçe 0 – 0 Galatasaray

    21.12.1963 / Fenerbahçe 0 – 0 İzmirspor

    22.12.1963 / Fenerbahçe 1 – 1 Gençlerbirliği

    12.01.1964 / Fenerbahçe 0 – 0 Beşiktaş

    19.01.1964 / Fenerbahçe 2 – 0 Beyoğluspor

    26.01.1964 / Fenerbahçe 1 – 0 Feriköy

    09.02.1964 / Fenerbahçe 2 – 0 Kasımpaşa

    17.02.1964 / Fenerbahçe 1 – 0 Beşiktaş

    14.03.1964 / Altınordu 2 – 1 Fenerbahçe

    21.03.1964 / Fenerbahçe 2 – 0 Karşıyaka

    04.04.1964 / Fenerbahçe 4 – 0 Hacettepe

    05.04.1964 / Fenerbahçe 3 – 2 Göztepe

    12.04.1964 / İzmirspor 1 – 2 Fenerbahçe

    18.04.1964 / Gençlerbirliği 0 – 0 Fenerbahçe

    19.04.1964 / Ankaragücü 0 – 0 Fenerbahçe

    26.04.1964 / Ankara Demirspor 0 – 1 Fenerbahçe

    03.05.1964 / Fenerbahçe 1 – 0 İstanbulspor

    09.05.1964 / Fenerbahçe 2 – 0 Beykoz

    16.05.1964 / Fenerbahçe 2 – 0 P.T.T.

    24.05.1964 / Fenerbahçe 0 – 0 Galatasaray

    31.05.1964 / Altay 0 – 3 Fenerbahçe


    En Çok Forma Giyenler

    33 Maç : Aydın Yelken

    30 Maç : Şeref Has

    28 Maç : Ali İhsan Okçuoğlu

    25 Maç : Hazım Canıtez

    24 Maç : Birol Pekel

    23 Maç : İsmail Kurt

    21 Maç : Özer Kanra, Selim Soydan

    19 Maç : Osman Göktan

    18 Maç : Ogün Altıparmak

    15 Maç : Hüseyin Yazıcı

    14 Maç : Atilla Altaş

    13 Maç : Tuncay Becedek, Yüksel Gündüz

    12 Maç : Özcan Köksoy

    11 Maç : Nedim Doğan

    9 Maç : Ali Filibeli, Mustafa Güven

    8 Maç : İsmail Alemdaroğlu, Lefter Küçükandonyadis

    1 Maç : Güray Erdener


    En Çok Gol Atanlar

    17 Gol : Aydın Yelken

    9 Gol : Ogün Altıparmak, Şenol Birol

    4 Gol : Birol Pekel

    3 Gol : Hüseyin Yazıcı, Nedim Doğan

    2 Gol : Lefter Küçükandonyadis, Selim Soydan, Şeref Has

    1 Gol : Mustafa Güven, Yüksel Gündüz

    Fenerbahçe'nin On İkinci Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin On İkinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin 1. Türkiye Şampiyonluğu (1933)

    Fenerbahçe’nin 2. Türkiye Şampiyonluğu (1935)

    Fenerbahçe’nin 3. Türkiye Şampiyonluğu (1937)

    Fenerbahçe’nin 4. Türkiye Şampiyonluğu (1940)

    Fenerbahçe’nin 5. Türkiye Şampiyonluğu (1943)

    Fenerbahçe’nin 6. Türkiye Şampiyonluğu (1944)

    Fenerbahçe’nin 7. Türkiye Şampiyonluğu (1945)

    Fenerbahçe’nin 8. Türkiye Şampiyonluğu (1946)

    Fenerbahçe’nin 9. Türkiye Şampiyonluğu (1950)

    Fenerbahçe’nin 10. Türkiye Şampiyonluğu (1959)

    Fenerbahçe’nin 11. Türkiye Şampiyonluğu (1964)

  • Fenerbahçe’nin On Birinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin On Birinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 27 Ağustos 1960 tarihinde başlayıp 25 Haziran 1961’de biten Türkiye Ligi’nde, 38 maçta 26 galibiyet, 9 beraberlik ve 3 yenilgi alarak on birinci Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Sezonun gol kralı, 30 maçta attığı 17 golle Lefter Küçükandonyadis oldu. Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin on birinci Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Milli Lig Maçları

    27.08.1960 / Fenerbahçe 3 – 0 Vefa

    03.09.1960 / Adana Demirspor 0 – 2 Fenerbahçe

    04.09.1960 / Gençlerbirliği 1 – 1 Fenerbahçe

    11.09.1960 / Fenerbahçe 3 – 1 Göztepe

    24.09.1960 / Fenerbahçe 2 – 0 Karagümrük

    15.10.1960 / Karşıyaka 1 – 7 Fenerbahçe

    16.10.1960 / Altay 0 – 1 Fenerbahçe

    21.10.1960 / Ankaragücü 1 – 3 Fenerbahçe

    22.10.1960 / Ankara Demirspor 2 – 2 Fenerbahçe

    29.10.1960 / Fenerbahçe 0 – 0 Beykoz

    06.11.1960 / Fenerbahçe 2 – 2 İstanbulspor

    19.11.1960 / Altınordu 0 – 0 Fenerbahçe

    20.11.1960 / İzmirspor 0 – 0 Fenerbahçe

    10.12.1960 / Fenerbahçe 2 – 1 P.T.T.

    11.12.1960 / Fenerbahçe 3 – 0 Şekerhilal

    17.12.1960 / Fenerbahçe 1 – 0 Feriköy

    18.12.1960 / Fenerbahçe 0 – 5 Galatasaray

    25.12.1960 / Fenerbahçe 1 – 3 Beşiktaş

    31.12.1960 / Fenerbahçe 3 – 0 Kasımpaşa

    14.01.1961 / Fenerbahçe 3 – 0 İzmirspor

    15.01.1961 / Fenerbahçe 4 – 0 Altınordu

    28.01.1961 / Fenerbahçe 2 – 0 Ankara Demirspor

    29.01.1961 / Fenerbahçe 1 – 0 Ankaragücü

    11.02.1961 / Şekerhilal 0 – 2 Fenerbahçe

    12.02.1961 / P.T.T. 0 – 1 Fenerbahçe

    18.02.1961 / Fenerbahçe 1 – 0 Feriköy

    04.03.1961 / Fenerbahçe 5 – 0 Adana Demirspor

    05.03.1961 / Fenerbahçe 3 – 3 Gençlerbirliği

    18.03.1961 / Fenerbahçe 1 – 0 Karagümrük

    19.03.1961 / Fenerbahçe 3 – 0 Kasımpaşa

    26.03.1961 / Göztepe 0 – 0 Fenerbahçe

    16.04.1961 / Fenerbahçe 6 – 2 İstanbulspor

    03.05.1961 / Fenerbahçe 1 – 0 Beşiktaş

    06.05.1961 / Fenerbahçe 3 – 1 Karşıyaka

    07.05.1961 / Fenerbahçe 1 – 1 Altay

    19.05.1961 / Fenerbahçe 1 – 1 Vefa

    24.06.1961 / Fenerbahçe 5 – 2 Beykoz

    25.06.1961 / Fenerbahçe 1 – 2 Galatasaray


    En Çok Forma Giyenler

    35 Maç : Hilmi Kiremitçi, Şeref Has

    31 Maç : İsmail Kurt

    30 Maç : Kadri Aytaç, Lefter Küçükandonyadis

    29 Maç : Naci Erdem

    27 Maç : Özcan Arkoç

    26 Maç : Osman Göktan

    25 Maç : Mustafa Güven

    24 Maç : Yüksel Gündüz

    23 Maç : Can Bartu

    17 Maç : Atilla Altaş

    16 Maç : Avni Kalkavan, Basri Dirimlili

    11 Maç : Şükrü Ersoy

    10 Maç : Ergun Öztuna, Nedim Günar

    9 Maç : Selçuk Hergül

    3 Maç : Akgün Kaçmaz, Hüseyin Yazıcı

    2 Maç : Bülent Tanyeri, Necdet Çoruh, Selahattin Torkal

    1 Maç : Burhan Sargın, Cahit Zeren


    En Çok Gol Atanlar

    17 Gol : Lefter Küçükandonyadis

    14 Gol : Yüksel Gündüz

    9 Gol : Naci Erdem

    7 Gol : Mustafa Güven

    6 Gol : Ergun Öztuna, Kadri Aytaç, Şeref Has

    5 Gol : Can Bartu, Hilmi Kiremitçi

    3 Gol : Selçuk Hergül

    1 Gol : Bülent Tanyeri, Cahit Zeren, Hüseyin Yazıcı

    Fenerbahçe'nin On Birinci Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin On Birinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin 1. Türkiye Şampiyonluğu (1933)

    Fenerbahçe’nin 2. Türkiye Şampiyonluğu (1935)

    Fenerbahçe’nin 3. Türkiye Şampiyonluğu (1937)

    Fenerbahçe’nin 4. Türkiye Şampiyonluğu (1940)

    Fenerbahçe’nin 5. Türkiye Şampiyonluğu (1943)

    Fenerbahçe’nin 6. Türkiye Şampiyonluğu (1944)

    Fenerbahçe’nin 7. Türkiye Şampiyonluğu (1945)

    Fenerbahçe’nin 8. Türkiye Şampiyonluğu (1946)

    Fenerbahçe’nin 9. Türkiye Şampiyonluğu (1950)

    Fenerbahçe’nin 10. Türkiye Şampiyonluğu (1959)

  • Fenerbahçe’nin Dokuzuncu Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin Dokuzuncu Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 9 Ekim 1949 tarihinde başlayıp 5 Mart 1950’de biten İstanbul Ligi’ni 14 maçta 9 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 yenilgiyle Beşiktaş’ın arkasında ikinci tamamladı. Böylelikle Milli Küme maçlarına katılmaya hak kazanan Fenerbahçe, burada da 14 maçta 8 galibiyet, 5 beraberlik ve yalnızca tek yenilgi alarak dokuzuncu Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Sezonun gol kralı, 28 maçta attığı 24 golle Lefter Küçükandonyadis oldu. Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin dokuzuncu Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    İstanbul Ligi Maçları

    09.10.1949 / Fenerbahçe 1 – 1 İstanbulspor

    16.10.1949 / Fenerbahçe 0 – 0 Vefa

    22.10.1949 / Fenerbahçe 3 – 2 Beykoz

    29.10.1949 / Fenerbahçe 3 – 1 Kasımpaşa

    06.11.1949 / Fenerbahçe 1 – 0 Galatasaray

    12.11.1949 / Fenerbahçe 2 – 0 Emniyet

    27.11.1949 / Fenerbahçe 1 – 1 Beşiktaş

    31.12.1949 / Fenerbahçe 5 – 0 İstanbulspor

    08.01.1950 / Fenerbahçe 3 – 1 Vefa

    21.01.1950 / Fenerbahçe 9 – 0 Beykoz

    11.02.1950 / Fenerbahçe 2 – 0 Kasımpaşa

    19.02.1950 / Fenerbahçe 1 – 2 Galatasaray

    25.02.1950 / Fenerbahçe 3 – 1 Emniyet

    05.03.1950 / Fenerbahçe 0 – 1 Beşiktaş


    Millî Küme Maçları

    25.03.1950 / Fenerbahçe 8 – 0 Göztepe

    26.03.1950 / Fenerbahçe 3 – 1 Altay

    01.04.1950 / Fenerbahçe 2 – 0 Beşiktaş

    02.04.1950 / Fenerbahçe 1 – 2 Vefa

    08.04.1950 / Gençlerbirliği 0 – 1 Fenerbahçe

    09.04.1950 / Ankara Demirspor 1 – 1 Fenerbahçe

    15.04.1950 / Fenerbahçe 0 – 0 Galatasaray

    16.04.1950 / Fenerbahçe 1 – 1 Beşiktaş

    22.04.1950 / Fenerbahçe 2 – 0 Vefa

    23.04.1950 / Fenerbahçe 0 – 0 Galatasaray

    29.04.1950 / Fenerbahçe 2 – 2 Ankara Demirspor

    30.04.1950 / Fenerbahçe 6 – 0 Gençlerbirliği

    06.05.1950 / Göztepe 2 – 4 Fenerbahçe

    07.05.1950 / Altay 0 – 4 Fenerbahçe


    En Çok Forma Giyenler

    28 Maç : Kamil Ekin, Lefter Küçükandonyadis

    26 Maç : Erol Keskin, Halit Deringör

    25 Maç : Hilmi Ardağ

    24 Maç : Ahmet Erol, Müzdat Yetkiner

    20 Maç : Cihat Arman

    19 Maç : Mehmet Ali Has, Samim Var

    15 Maç : Cemal Uzkes

    9 Maç : Murat Alyüz, Nusret Özmengü

    8 Maç : Erdal Kocaçimen

    7 Maç : Selahattin Torkal

    5 Maç : “Küçük” Fikret Kırcan, Süleyman Köprülü

    2 Maç : Naki Bey, Rafet Atamer, Turan Bey

    1 Maç : Ali Elgin, Cemal Şıkak, Cemal Uludağ, Günaydın Özyurt, Hakkı Pavli


    En Çok Gol Atanlar

    24 Gol : Lefter Küçükandonyadis

    10 Gol : Halit Deringör

    8 Gol : Ahmet Erol

    7 Gol : Cemal Uzkes

    6 Gol : Kamil Ekin, Mehmet Ali Has

    4 Gol : Samim Var

    2 Gol : Erol Keskin

    1 Gol : Müzdat Yetkiner

    Fenerbahçe'nin Dokuzuncu Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin Dokuzuncu Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin 1. Türkiye Şampiyonluğu (1933)

    Fenerbahçe’nin 2. Türkiye Şampiyonluğu (1935)

    Fenerbahçe’nin 3. Türkiye Şampiyonluğu (1937)

    Fenerbahçe’nin 4. Türkiye Şampiyonluğu (1940)

    Fenerbahçe’nin 5. Türkiye Şampiyonluğu (1943)

    Fenerbahçe’nin 6. Türkiye Şampiyonluğu (1944)

    Fenerbahçe’nin 7. Türkiye Şampiyonluğu (1945)

    Fenerbahçe’nin 8. Türkiye Şampiyonluğu (1946)

  • Fenerbahçe’nin Yedinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin Yedinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 17 Eylül 1944 tarihinde başlayıp 4 Mart 1945’de biten İstanbul Ligi’ni 18 maçta 14 galibiyet, 2 beraberlik ve 2 yenilgiyle Beşiktaş’ın arkasında ikinci tamamladı. Böylelikle Milli Eğitim Kupası maçlarına katılmaya hak kazanan Fenerbahçe, burada da 14 maçta 10 galibiyet, 3 beraberlik ve yalnızca tek yenilgi alarak yedinci Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Sezonun gol kralı, 15 maçta attığı 31 golle Melih Kotanca oldu. Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin yedinci Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    İstanbul Ligi Maçları

    17.09.1944 / Fenerbahçe 1 – 0 Kasımpaşa

    24.09.1944 / Fenerbahçe 3 – 0 Vefa

    01.10.1944 / Fenerbahçe 2 – 2 Galatasaray

    08.10.1944 / Fenerbahçe 4 – 0 Beykoz

    22.10.1944 / Fenerbahçe 0 – 1 Beşiktaş

    05.11.1944 / Fenerbahçe 1 – 0 Anadolu Hisarı

    12.11.1944 / Fenerbahçe 2 – 1 İstanbulspor

    19.11.1944 / Fenerbahçe 4 – 0 Beyoğluspor

    03.12.1944 / Fenerbahçe 4 – 0 Süleymaniye

    10.12.1944 / Fenerbahçe 3 – 0 Kasımpaşa

    17.12.1944 / Fenerbahçe 4 – 1 Vefa

    24.12.1944 / Fenerbahçe 2 – 2 Galatasaray

    07.01.1945 / Fenerbahçe 3 – 0 Beykoz

    14.01.1945 / Fenerbahçe 0 – 2 Beşiktaş

    21.01.1945 / Fenerbahçe 9 – 0 Süleymaniye

    11.02.1945 / Fenerbahçe 7 – 1 İstanbulspor

    18.02.1945 / Fenerbahçe 4 – 0 Beyoğluspor

    04.03.1945 / Fenerbahçe 5 – 0 Anadolu Hisarı


    Millî Eğitim Kupası Maçları

    11.03.1945 / Fenerbahçe 4 – 0 Beykoz

    17.03.1945 / Karşıyaka 2 – 2 Fenerbahçe

    18.03.1945 / Altınordu 1 – 3 Fenerbahçe

    24.03.1945 / Fenerbahçe 2 – 1 Karşıyaka

    25.03.1945 / Fenerbahçe 5 – 1 Altınordu

    01.04.1945 / Fenerbahçe 3 – 3 Beşiktaş

    08.04.1945 / Fenerbahçe 1 – 1 Galatasaray

    15.04.1945 / Fenerbahçe 5 – 0 Beykoz

    21.04.1945 / Fenerbahçe 2 – 0 Uçaksavar

    22.04.1945 / Fenerbahçe 4 – 1 Ankara Demirspor

    28.04.1945 / Uçaksavar 1 – 4 Fenerbahçe

    29.04.1945 / Ankara Demirspor 0 – 2 Fenerbahçe

    13.05.1945 / Fenerbahçe 3 – 4 Beşiktaş

    20.05.1945 / Fenerbahçe 3 – 2 Galatasaray


    En Çok Forma Giyenler

    32 Maç : Halil Köksalan, Naci Bastoncu

    30 Maç : Halit Deringör

    29 Maç : Murat Alyüz

    24 Maç : Ömer Boncuk, Şevket Demirtepe

    23 Maç : Selahattin Torkal

    20 Maç : Cihat Arman

    19 Maç : İbrahim İskeçe

    16 Maç : Halil Özyazıcı

    15 Maç : Melih Kotanca, Müzdat Yetkiner

    10 Maç : Adnan Tuncay, “Küçük” Fikret Kırcan, Sabri Kiraz, Samim Var

    8 Maç : Erol Keskin, Kemal Atakul

    5 Maç : Hayati Öney

    2 Maç : Hilmi Atakul, Numan Uzun, Nuri Pekesen

    1 Maç : Abdullah Sakallı, Halil Özyazıcı, Nüzhet Bey, Rıfkı Pekşen, Şeref Benibol, Zihni Kanmaz


    En Çok Gol Atanlar

    31 Gol : Melih Kotanca

    16 Gol : Naci Bastoncu

    15 Gol : Halit Deringör

    7 Gol : Şevket Demirtepe

    6 Gol : Müzdat Yetkiner, Samim Var

    4 Gol : Adnan Tuncay, İbrahim İskeçe

    3 Gol : Halil Özyazıcı, Ömer Boncuk, Selahattin Torkal

    1 Gol : Halil Köksalan, Hilmi Atakul

    Fenerbahçe'nin Yedinci Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin Yedinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin 1. Türkiye Şampiyonluğu (1933)

    Fenerbahçe’nin 2. Türkiye Şampiyonluğu (1935)

    Fenerbahçe’nin 3. Türkiye Şampiyonluğu (1937)

    Fenerbahçe’nin 4. Türkiye Şampiyonluğu (1940)

    Fenerbahçe’nin 5. Türkiye Şampiyonluğu (1943)

    Fenerbahçe’nin 6. Türkiye Şampiyonluğu (1944)

  • Fenerbahçe’nin Beşinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin Beşinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 13 Eylül 1942 tarihinde başlayıp 7 Mart 1943’de biten İstanbul Ligi’ni 18 maçta (üç tanesi hükmen) 15 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 yenilgiyle Beşiktaş’ın arkasında ikinci tamamladı. Böylelikle Milli Küme maçlarına katılmaya hak kazanan Fenerbahçe, burada da 14 maçta 11 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet alarak beşinci Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Sezonun gol kralı, bir önceki şampiyonlukta olduğu gibi, yine Melih Kotanca oldu… Bu defa 18 maçta tam 19 gol attı… Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin beşinci Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    İstanbul Ligi Maçları

    13.09.1942 / Fenerbahçe 4 – 0 Süleymaniye

    20.09.1942 / Fenerbahçe 8 – 0 Taksim

    27.09.1942 / Fenerbahçe – Galatasaray (Hükmen)

    18.10.1942 / Fenerbahçe 3 – 0 Kasımpaşa

    25.10.1942 / Fenerbahçe 3 – 3 Vefa

    08.11.1942 / Fenerbahçe 3 – 0 İstanbulspor

    15.11.1942 / Fenerbahçe 13 – 1 Davutpaşa

    22.11.1942 / Fenerbahçe 1 – 2 Beşiktaş

    06.12.1942 / Fenerbahçe 3 – 2 Beykoz

    21.12.1942 / Fenerbahçe 3 – 1 Süleymaniye

    27.12.1942 / Fenerbahçe 2 – 0 Taksim

    03.01.1943 / Fenerbahçe – Galatasaray (Hükmen)

    17.01.1943 / Fenerbahçe 5 – 1 Beykoz

    24.01.1943 / Fenerbahçe 6 – 1 Kasımpaşa

    14.02.1943 / Fenerbahçe 3 – 1 İstanbulspor

    21.02.1943 / Fenerbahçe – Davutpaşa (Hükmen)

    28.02.1943 / Fenerbahçe 0 – 1 Beşiktaş

    07.03.1943 / Fenerbahçe 3 – 2 Vefa


    Milli Küme Maçları

    14.03.1943 / Fenerbahçe 0 – 0 Galatasaray

    20.03.1943 / Gençlerbirliği 0 – 1 Fenerbahçe

    21.03.1943 / Ankara Demirspor 2 – 2 Fenerbahçe

    04.04.1943 / Fenerbahçe 2 – 0 Vefa

    11.04.1943 / Fenerbahçe 1 – 0 Beşiktaş

    17.04.1943 / Fenerbahçe 3 – 0 Gençlerbirliği

    18.04.1943 / Fenerbahçe 2 – 0 Ankara Demirspor

    24.04.1943 / Fenerbahçe 5 – 0 Altınordu

    25.04.1943 / Fenerbahçe 2 – 0 Göztepe

    01.05.1943 / Altınordu 1 – 2 Fenerbahçe

    02.05.1943 / Göztepe 2 – 1 Fenerbahçe

    09.05.1943 / Fenerbahçe 1 – 0 Galatasaray

    16.05.1943 / Fenerbahçe 4 – 0 Vefa

    19.05.1943 / Fenerbahçe 4 – 1 Beşiktaş


    En Çok Forma Giyenler

    29 Maç : Cihat Arman

    28 Maç : Ömer Boncuk

    25 Maç : Aydın Bakanoğlu, Esat Kaner, “Küçük” Fikret Kırcan, Murat Alyüz, Naci Bastoncu

    23 Maç : Halit Deringör

    20 Maç : Ali Rıza Tansı

    18 Maç : Melih Kotanca, Müzdat Yetkiner

    16 Maç : Rebii Erkal

    15 Maç : Lebip Elmas

    9 Maç : İbrahim İskeçe

    7 Maç : Muammer Oraman

    3 Maç : Halil Köksalan

    2 Maç : “Büyük” Fikret Arıcan, Orhan Menemencioğlu

    1 Maç : Muzaffer Ateşçi, Naim Şukal, Orhan Canpolat, Recep Nurcan


    En Çok Gol Atanlar

    19 Gol : Melih Kotanca

    18 Gol : Naci Bastoncu

    12 Gol : Müzdat Yetkiner

    9 Gol : “Küçük” Fikret Kırcan

    8 Gol : İbrahim İskeçe

    7 Gol : Halit Deringör

    4 Gol : Ömer Boncuk, Rebii Erkal

    3 Gol : Ali Rıza Tansı, Esat Kaner

    1 Gol : Aydın Bakanoğlu, “Büyük” Fikret Arıcan, Orhan Canpolat

    Fenerbahçe'nin Beşinci Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin Beşinci Türkiye Şampiyonluğu maçlarından…

    Fenerbahçe’nin 1. Türkiye Şampiyonluğu (1933)

    Fenerbahçe’nin 2. Türkiye Şampiyonluğu (1935)

    Fenerbahçe’nin 3. Türkiye Şampiyonluğu (1937)

    Fenerbahçe’nin 4. Türkiye Şampiyonluğu (1940)

  • Naci Barlas’ın Fenerbahçe Hatıraları-V

    Naci Barlas’ın Fenerbahçe Hatıraları-V

    “Naci Barlas’ın Fenerbahçe Hatıraları” serisinde beşinci bölümdeyiz. 1940’lı yıllar, Fenerbahçe’nin Milli Küme şampiyonluğu ile başladı ve öylece devam etti. Tabii birbirinden ilginç olaylar yaşanmaya devam ediyordu..

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Naci Barlas’ın Fenerbahçe Hatıraları; önceki bölümler

    Birinci Bölüm
    İkinci Bölüm
    Üçüncü Bölüm
    Dördüncü Bölüm


    Haydarpaşa Lisesi Sahaya İniyor

    1938 senesinde İstanbul’da Liseler Arası Şampiyonası tertip edildi. Çünkü talebelerin kulüplerde oynamaları yasaklanıyordu. Nihayet Haydarpaşa Lisesi bu ligin en kuvvetli takımı olarak finale doğru gidiyordu. Takımda 5 adet Fenerbahçe’li futbolcu vardı. Taksim’deki maça Haydarpaşa Lisesi talebeleri tam kadro gitmiştik.

    Maçın ikinci devresinde Küçük Fikret o zaman Galatasaray’da oynayan Bek Salim’i bir çalımla geçti ve golü attı. Hakem Ahmet Adem golü vermedi ve “orada golden evvel faul var” dedi. Tam o sırada Salim’le Fikret el kol hareketiyle takışıyorlardı. İşte o anda Çamur Şevket lakaplı bir talebe “Haydarpaşa Lisesi sahaya” diye bağırdı ve bütün talebe hakemin üstüne yürüdü. Hakem Ahmet Adem belki 100 kilo gayet mukavim yapılı biri idi. Fakat on dakika içinde hastanelik oldu. Tabi Salim de biraz nasibini aldı.

    Fakat 3 gün sonra müfettişler gazete resimlerinden ve bazı Işık Liselilerin çektiği fotoğraflardan tespit ettikleri talebeleri disiplin kuruluna verdiler. Kavgaya girenlerin pozisyonlarına göre ve hakem ve rakip oyunculara tekme veya yumruk atma şekillerine göre 15 gün ile 3 gün arasında değişen tardı muvakkat ile cezalandırıldılar.

    Benim iki yerde resmim olduğu için bir hafta tardı muvakkat aldım. Fakat hala Küçük Fikret’e “Sen nasıl ceza almadın?” diye sorar dururum.

    Tabi Fikret’in arkasında Haydarpaşa Lisesi Müdürü Saffet Şavlı vardı. Sonradan talebelerini kulüplerde oynama yasağı olan yüzkarası karar kalktı ve Haydarpaşa Lisesinden Fikret Kırcan, Sabri, Tarık, Kuş İrfan gibi talebeler Fenerbahçe kulübünde top oynadılar.

    Saracoğlu’nun İstifası

    1939 yılının Fenerbahçe için çetin hadisesi Kulüp Reisi olan Sayın Şükrü Saracoğlu’nun istifa etmesi olayıdır. O zaman bizim içimizde burnundan kıl aldırmayan ikinci bir Melih daha vardı. Babası Bal Mahmut hem Saracoğlu’nun hem de Celal Bayar’ın çok yakını idi. Kulüp başkanının istifa ettiğini öğrenmiştik. Sonra ne oldu ise Şükrü Saracoğlu tekrar başkan olmuş ve bizim Melih’in babası Mahmut Baler idare heyetine girmişti.

    1939 senesi sonunda kongre olmuş. O zaman evlere mektup falan yazılmazdı. Gazetede kongre ilanı yazısı çıkar ve kulübün ahşap binasının kapısına da ilan asılırdı.

    Kongre olmuş ve yeni idare heyeti seçilmişti. Ama Fenerbahçe ligde 5. olmuştu. Yalnız bizi teselli eden Ankara Demirspor’un şampiyon olması sebebiyle kahvede ve vapurda Galatasaraylıların seslerinin kısılması idi. Hele Kova Osman’a Demirspor’u biz şampiyon yaptık. Siz olamayasınız diye takıldıkça küfürleri bize iltifat gibi gelirdi.

    O sene kadar kötü bir yılı hatırlamıyorum. Talebelerin spor kulüplerinde oynama yasağı Kaleci Hüsam’ın futbolu bıraktı zannettiğimiz 1 aylık boykot cezası. Bek Muzaffer ağabeyimin kaleci oynayarak her maçta gol yemesi, idare heyetinin ikiye bölünmesi yani bir kısmı eski kurucular veya eski ağabeyler bir kısmı da futbolcuları tutanlar.

    Fakat hatırladığıma göre o sıralarda Güneş Kulübü kapandı ve bize Cihat, Boncuk Ömer, Melih Kotanca, Adnan, Rebii gibi yıldızlar transfer oldu. Adnan maalesef çok talihsiz bir şekilde hastalandı. Zannederim ayağı kangren oldu ve vefat etti.

    1940’lı Yıllar Gelip Çattı

    İşte 1940 yılında yepyeni bir Fenerbahçe sahaya çıkıyordu.

    Ayrıca Fenerbahçe atletizmde de harikalar yaratıyordu. Haydarpaşa Lisesi Müdürü Saffet Şavlı’nın fevkalade sportmen birisi olması Türkiye’ye pek çok yıldız futbolcu ve yıldız atletler hatta voleybolcular yetişmesine vesile olmuştur.

    Bir gün okulun dahili radyosunun mikrofonlarından Atletizm yapmak isteyen talebelerin Muallim Muavini Nazmi Tüfekçi’ye isimlerini kaydettirmeleri suretiyle antrenman gün ve saatlerinde izinli sayılacakları ve bu atletlerin Fenerbahçe Spor Kulübü ile yapılan anlaşma gereğince kulübün Atletizm pistinden ve antrenörlerin den yararlanacakları anons edildi. İşte o sene 100 ve 200 metre Türkiye ve Balkan şampiyonu olan Muzaffer Baloğlu ile beraber bir çok şampiyon atletler Türkiye’ye kazanıldı. Tabi bu arada ben de dahil olmak üzere pek çok talebe atletizm yapmak üzere isimlerimizi yazdırıp Fenerbahçe Stadı’na gittik. Ben 1500 metre koşmak istediğimi söyledim ve beni Rıza Maksut’un gurubuna verdiler. Antrenmana başladık. Bu 1500 metre denen mesafe üç gün koşsan bitmeyecek kadar uzun geldi. Sonra 800 derken biz bu işi erbabına bırakarak gene mektebe Fizikçi Sarı Kenan’ın kucağına düştük.

    Şampiyon Fenerbahçe ve Bir Boykot

    Fenerbahçe’ye gelince, 1940 yılı milli lig şampiyonu olduk. Hele her takımın baş belası olan Vefa’yı kavga dövüş 4-3 yendiğimiz maç başımıza büyük bir dert açtı.

    Maçın başında iki sıfır galip durumda iken Vefa’lı bir bek Melih’i öyle bir biçti ki Melih 5 dakika dışarıda tedavi oldu ve sahaya kafası sargılar içinde döndü. Ve bir ara Melih o sargılı kafası ile bir kafa topunda iki Vefalı beki birden sedyelik etti. Maç durdu. Melih maçtan atıldı ama biz dördüncü golü atınca havalara uçtuk.

    Sonra öğrendik ki Melih’e 9 ay boykot vermişler. Biz de Acem’in kahvesinde Boncuk Ömer, Taka Naci, Melih Kotanca karesinde pişpirik çalımlarını ilerletmeye koyulduk. Ancak Melih bütün gücü ile atletizme yöneldi. 100 metreci, 400 metreci, ciritçi derken Dekatloncu bir şampiyon Melih oldu. Dünya 400 metre üçüncüsü Mandikas’ı geçti. Bir günde 5 müsabaka kazanan bir rekortmen oldu.

    Her ne olursa olsun Melih Kotanca’nın yokluğu her maçta belli oluyordu. Aynı zamanda hem asker futbolcular hem talebe olanlar kulüplerde oynayamadıkları için Fenerbahçe’nin kadrosu 22 kişiye düştü ve neticede averajımızın çok iyi olmasına rağmen 1 puan farkla şampiyonluğu Beşiktaş’a kaptırmıştık.

    Naci Barlas’ın Fenerbahçe Hatıraları / Devam Edecek

  • Kadıköy’de Tarih Canlandı

    Kadıköy’de Tarih Canlandı

    25 Ocak 1996 tarihli Milliyet gazetesinde, Cüneyt Şengül’ün imzasıyla “Kadıköy’de Tarih Canlandı” başlıklı bir haber yayınlandı. Bugün ne yazık ki (aynı sezon açılışları gibi) terk ettiğimiz bir gelenek gerçekleşmiş, Fenerbahçe’nin en yaşlı sporcuları bir araya gelmişti.

    Sohbeti başlatan Faruk Ilgaz sadece tek gol yiyerek şampiyon olduğumuz sezonu doğru hatırlıyordu, fakat sezon 1939 değil, 1937 olacaktı.

    4 Şubat 1937 tarihinde Fenerbahçe, Galatasaray’ı Bülent Büyükyüksel’in hat-trickine eklenen, “Büyük” Fikret Arıcan’ın golüyle 4-1 yenmiş ve o sezon hem İstanbul Ligi, hem de Milli Küme Şampiyonluğu’nu kazanmıştı.

    Günün en ilginç olayı ise Necdet Erdem-Tarık Özerengin karşılaşmasıydı. Galatasaray’ın ilk ve tek 1959 öncesi Türkiye şampiyonluğunu kazandığı 1939 Milli Küme finalinde Necdet Erdem, takımı 1-0 öndeyken ve durduk yere kavga çıkarmış, hakem Tarık Özerengin’e saldırmıştı. Her ne kadar haberde “Tarık Özerengin de yumruk attı” diyorsa da Tarık Bey merhum, yalnızca kendini müdafaa etmeye çalışmıştı. Bununla beraber, haber bizi olay sonrası hakkında aydınlatıyor.

    Keyifli okumalar diliyor, kulübümüzün buna benzer organizasyonları sıklıkla yapmasını temenni ediyoruz. Maalesef, gidenlerin yeri dolmuyor.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Kadıköy’de Tarih Canlandı

    Fenerbahçe’nin yaşayan en eski futbolcuları ve yöneticileri ilk kez bir araya gelerek anılarını tazelediler. Eski başkanlardan Faruk Ilgaz’ın öncülüğünde toplanan 1930-40 senelerinin Sarı-Lacivertli futbolcuları, o zamanların ünlü hakemlerinden Tarık Özerengin’i karşılarında görünce adeta eski günleri yeniden yaşadılar. Bir araya gelen eski şöhretler şu isimlerden oluşuyordu :

    Necdet Erdem, İrfan Denever, Sedat Bayur, Faruk Hızer, Fazıl Arzık, Bülent Büyükyüksel, Zeynel Üner, Yaşar Yalçınpınar, Naim Şukal, Fikret Kırcan ve yöneticiler Rüştü Dağlaroğlu, Melih Ilgaz.

    Faruk Ilgaz bu kadronun 1939 yılında ligde bir gol yiyerek şampiyon olan kadro olduğuna değinerek, “O zaman tek golü Galatasaray’dan yemiştik. Fakat maçı 4-1 alarak şampiyon olduk” diyerek sohbeti başlattı.

    Hakem Tarık Özerengin’in ilginç bir anısı ise hayli ilgi topladı. İstanbul’da oynanan Galatasaray-Ankara Demirspor maçında, Demirspor’un kalesini koruyan Necdet Erdem, Galatasaray’ın forveti Katır Cemil ile yumruklaşıyor ve bu yumruktan o maçta hakem olan Tarık Özerengin de nasibini alıyor. Özerengin de yumruğa karşılık verince olay karakolda bitiyor, kaleci Necdet Erdem de soluğu hapishanede alıyor. Daha sonra Özerengin bir dilekçe ile Erdem’i hapisten kurtarıyor.

    Seneler önce bu olaydan sonra dostluklarının bozulmadığını söyleyen Özerengin, Necdet Erdem’le neşe içinde kucaklaştı. Eski şöhretler, yenilere mesaj yollamadan da kendilerini alamadılar:

    “Her şey para değil. Biraz da yüreğinizle oynayın”

    Cüneyt Şengül / Milliyet – Kadıköy’de Bir Tarih Canlandı

  • Galatasaray 1959 Öncesi Şampiyonlukları Kabul Etti

    Galatasaray 1959 Öncesi Şampiyonlukları Kabul Etti

    Evet, yanlış okumadınız! Galatasaray 1959 öncesi şampiyonlukları kabul etti. Gerçi sonra kabul ettiklerini unutup tekrar görmezden gelmeye karar verdiler ama! Nasıl mı? Şöyle:

    Galatasaray, 1939 yılında Millî Küme şampiyonu oldu. Ankara Demirspor ile oynanan final niteliğindeki maç, bir hayli garip ve olaylı geçmişti ama bu enteresan hikayeyi daha sonra anlatacağız… Bugün konumuz, şimdilerde ısrarla reddettikleri 1959 öncesi şampiyonlukları, bundan bir süre evvel Galatasaray’ın “resmî tarih kitabını yazarken” pek güzel bir anlatımla kabul edenler hakkında “resmî” bir belge…

    1939 Milli Küme Finali

    Galatasaray Spor Kulübü 2008 senesinde “Yüzyılın Öyküsü” isimli bir kitap yayınladı. Yazarları kıymetli araştırmacılar Mehmet Şenol ve (merhum) Mehmet Ali Gökaçtı olan bu kitapta, Galatasaray’ın 1959 öncesindeki ilk ve tek Türkiye Şampiyonluğu 1939 Millî Küme finalinden şöyle bahsediliyordu.

    Karşılaşma, Ankara Demirspor’un üstünlüğü ile devam ederken bitime 12 dakika kala Demirspor kalecisi Necdet’in birdenbire Galatasaraylı Katır Cemil’e yumruk atmasıyla adeta şekil değiştirmişti. Hakem Tarık Özerengin kaleci Necdet’i kırmızı kart ile cezalandırmış, ancak buna da itiraz eden Necdet, bu kez de maçın hakemine yumruk atmıştı. Güvenlik güçlerinin müdahalesiyle kaleci Necdet sahadan çıkarılabilirken, hakem de maçı tatil etmişti. Bu olaydan sonra toplanan Futbol Federasyonu Ankara’da yapılması gereken maçı da iptal ederek, Galatasaray’ı 1939 yılı Millî Küme şampiyonu olarak ilan etmişti. Bu şampiyonluk ile otuzlu yılların başından beri sıkıntılı ve şampiyonluklardan uzak bir dönem yaşayan Galatasaraylılar yeniden moral buluyordu. Galatasaray’ın kazandığı bu şampiyonluk, İstanbul Ligi sonrasında Türkiye geneli itibariyle düzenlenen bir organizasyonda kazandığı ilk şampiyonluktu. Galatasaray artık sadece bulunduğu kent düzeyinde değil, aynı zamanda Türkiye genelinde de şampiyonluk kazanmış bir takımdı.

    Bir önceki yazıda olduğu gibi, yine çok basit sorularımız var. Umuyoruz ki bu defa cevap verirler… Ama sorulara geçmeden önce şu da dikkatimizi çekti. Kitapta TFF’nin bağlı bulunduğu Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü (yani o zamanlar Başbakanlık makamına bağlı olan bir Türkiye Cumhuriyeti devleti dairesi) için “Nazi Almanya’sındaki Hitlerjugend (Hitler Gençliği) ve faşist İtalya’daki Opera Nazionale Ballila örnekleri dikkate alınarak kurulan” dememişsiniz… :)

    Malumun İlamı

    Neyse sorular demiştik, değil mi?

    1. Hani Millî Küme, sadece üç şehir arasında oynanan bir organizasyon olduğu için Türkiye genelinde değerlendirilemezdi? Kitapta isabet buyurmuşsunuz; bal gibi de oluyormuş.
    2. Hani Türkiye Futbol Birinciliği ve Millî Küme’nin Türkiye Futbol Federasyonu ile hiçbir alakası yoktu? Kitapta kararı TFF’nin verdiğini söylemişsiniz ki pek doğru, zira dönemin gazetelerinde de aynı bilgi var.

    Tekrar edelim; 1959 ÖNCESİNİ İNKAR, CUMHURİYETİ İNKARDIR

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu / Galatasaray 1959 Öncesi Şampiyonlukları Kabul Etti

    Galatasaray 1959 Öncesi Şampiyonlukları Kabul Etti
    7 Kasım 1939 tarihli Cumhuriyet gazetesinden
  • Kimsesizler Yurdunda Son Dans

    Kimsesizler Yurdunda Son Dans

    Fenerbahçe kadın voleybol takımı, senelerce süren şampiyonluklar serisine devam etmek istiyordu. Zafer adeta kimsesizler yurdunda son dans gibi geçen birkaç günün sonunda geldi. Arkadaşları, efsane kaptan Ayten Salih’i Kıbrıs’a kupayla uğurladılar. Tapfereritter yazdı.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    21 Mayıs 1960

    Fenerbahçe Yönetim Kurulu Başkanlığına
    Biz Öksüzler Yurdu’nda kendimizi çok yalnız ve öksüz hissediyoruz. Galatasaray tüm idarecileri ve sporcularıyla burada. Biz kendimizi daha da yalnız hissediyoruz. Lütfedip, son maçımıza gelirseniz, bizleri çok mutlu edersiniz. Saygılar.

    Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı Kaptanı Ayten Salih’in 19 Mayıs 1960’ta Fenerbahçe Kulübü’ne çektiği telgraf buydu.

    Yaşananlar ise şimdilerde pek popüler olan, Chicago Bulls’un altıncı NBA şampiyonluğu hakkındaki belgeselde yaşananların bir benzeri: 1954 yılında kurulan Fenerbahçe’nin “Altın Kızları” altıncı senesinde. Basketbol, atletizm ve kürekte defalarca şampiyon olmuşlar. Ancak en büyük kudretleri voleybolda: 1955’te başlayan şampiyonluk serisi o yıla kadar kesintisiz sürmüş.

    Fakat, aynı Chicago Bulls ve Michael Jordan gibi bu kadronun bu haliyle son senesi. Zira takımın kurucusu, yıldızı ve beyni Ayten Salih o yıl (1960) üniversiteden mezun olup Kıbrıs’a gidecek ve doktor olarak Kıbrıs Türk halkına hizmet verecek.

    İngiliz idaresindeki Kıbrıs’ta yeni bir düzen kuruluyor: 19 Şubat 1959’da Londra’daki Lancaster House’da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kurucu Antlaşmaları Türkiye, Yunanistan, Birleşik Krallık ve Ada’daki Türk ve Rum toplum liderleri tarafından akdedilmiş ve (sadece üç yıl yaşayacak) yeni devletin 16 Ağustos 1960’ta bağımsız olacağı ilan edilmiş. Kıbrıs Türkü Ayten Salih de orada lazım..

    Ancak gitmeden önce son bir şampiyonluk istiyor: Voleybolda beşinci kez Türkiye şampiyonluğu.

    Kaptan Son Bir Kupa İstiyor

    Fakat şampiyonluk hiç de kolay değil. Ezeli rakibimiz kadrosuna iki uzun oyuncu katmış ve 3 Nisan 1960’ta Fenerbahçe’yi 3-1 yenerek ilk kez İstanbul şampiyonu olmuş. Fenerbahçe’nin tahtı sallantıda. Kaldı ki, basketbolda da bir sezon önce İstanbul’da şampiyonluğun sürpriz bir şekilde Ankara’nın Gazi Eğitim Enstitüsü’ne kaptırılması hatırlarda. Ayten Salih’i hüzünlü bir veda mı bekliyor?

    Şampiyona bu yıl İzmit’te düzenleniyor. Son dönemdeki en büyük sportif faaliyet. Zira Türkiye 27 Mayıs 1960’taki askeri darbe öncesinde sıkıyönetim günlerinde..

    Ayten Salih’in anlatımıyla;

    Galatasaray bir gece önceden başkanıyla, yöneticileriyle bir gece önceden gitmiş ve SEKA tesislerine yerleşmiş. Geç kaldığımız için bulabildiğimiz oteli de kızlar beğenmediler. Ertesi gün Vali’ye gittik. Kimsesizler Yurdu’na yerleştirildik (…) Burayı da yadırgayınca gece uyuyamadık ve ertesi gün ilk maçımızda [Ankara Demirspor] bir set verdik.”

    İkinci gün voleybolun yükselen değeri Rasimpaşa’yı da 3-0 yeniyor Fenerbahçe’nin Altın Kızları. Son gün (aynı şekilde ilk iki maçını galibiyetle kapatan) Galatasaray’la şampiyonluk maçına çıkacaklar.

    Yalnızlık Son Buluyor

    Anlatıyor Ayten Salih:

    Son gün geldi. [Bizi maça götürecek] Cip geldi. Giyindik eşofmanları. Yola çıktık, gidiyoruz. (Telgrafı düşünerek) ‘Gelmediler’ dedim. Çok da üzüldüm. Tam dönüyoruz. Bir de baktım, İstanbul yolu gözüktü. Üç tane simsiyah kocaman araba. Arka arkaya dizilmişler, ışıklar yanıp sönüyor. Eller kollar havada, birileri bana el sallıyor.

    Fenerbahçe Yönetimi “Altın Kızları”nı kimsesiz bırakmamıştı. “Altın Kızlar” da Fenerbahçe’yi kupasız bırakmadılar. Fırtına gibi maça çıkıp 2-0 öne geçtiler. Ardından ise bir set verdiler. Topladı Ayten Salih kızları:

    Bu benim son yılım. İmtihanları verip gidiyorum. Bana vereceğiniz son yadigar. Elinizden gelen gayreti göstereceğinize inanıyorum.

    O gayretle aldılar seti, maçı ve şampiyonluğu..

    Son All-Star maçında, NBA’daki ilk sezonundaki ayakkabılarını giyen Michael Jordan’ın ayakları nasıl kan içindeyse, kaptanları için varlarını yoklarını ortaya koyan Seta [Yağcıoğlu], Güneş [Çapa] ve diğer oyuncuların ayakları da İzmit’te kan içindeydi.

    Fenerbahçe’nin kahramanlarıydı onlar. Yürekten oynayıp, kaptanlarını kahraman gibi uğurlamışlardı.

    Tapfereritter / Kimsesizler Yurdunda Son Dans


    Notlar :
    İzmit’te bütün oteller dolu olunca Fenerbahçe şampiyona boyunca, Kimsesizler Yurdu’nda kalmıştı. Aşağıdaki fotoğraflar Seta Yağcıoğlu arşivinden bu yurdun binasını ve bahçesini gösteriyor.

    Kimsesiz çocuklar, Fenerbahçe’nin final maçını izlemeye geldiler ancak Galatasaraylılar çocukların salondan çıkartılmasını istediler. Bunun üzerine Fenerbahçe kaptanı Ayten Salih “Çocuklar çıkarsa, biz de bu maçı oynamayız” dedi ve Fenerbahçe’nin şampiyonluğuna çocuklar da şahit oldular.

    En altta , Ayten Salih bu özel günü anlatıyor.