Kendi heykelini, kendi eliyle inşa eden adam! Can Bartu için bundan daha isabetli bir tabir kullanılamazdı herhalde. Keşke yazının sahibini de bilseydik… 1959 yılından bir Can portresi ile sizleri baş başa bırakıyoruz. Keyifli okumalar…
Küçük Can serpildi, gelişti, büyüdü, devleşti… Bütün bunlar son üç-dört sene içerisinde oldu.
Gerçi ondan evvel basketbolu ve futbolu bir arada yürüten bu çelimsiz, bu narin yapılı çocuğu kabiliyetli bulanlar vardı. Onun istikbal vadettiğine inananlar da keza… Ama doğrusu pek kısa bir zaman içerisinde, Can’ın bir muayyen mesafeyi bu derece hızla geçeceği, ilerleyeceği ve Türkiye’nin bir numaralı futbolcusu olacağı tahmin edilmezdi.
Dün “Bu çocukta bir şeyler var” diyenler, bugün “Bu çocukta çok şey var” demektedirler. Ve böyle konuşanlar ekserisi ileriyi gören ve vaktinden evvel bir cevheri keşfeden insanların gururu içindedirler. Hâsılı herkes (uzak veya yakın) Can’la iftihar eder olmuşlardır. Otoritesi, idarecisi, antrenörü onun büyük kabili yet olduğunda müttefiktirler.
Muhayyilesini çalıştıranlar, Küçük Can’ı Avrupa’nın en şöhretli takımlarında ve en şöhretli futbolcularının yerinde oynayabilirken tasavvur ediyorlar. Ve “Ah!” diyorlar: Can, şu Real-Madrid takımında Rial’in yerine sağiç oynayamaz mı?» Şüphesiz oynar. Çünkü Allah vergisi bir kabiliyeti var. İyi bir hoca elinde, disiplinli bir çalışma ile bu kabiliyetin inkişaf etmemesi için hiç bir sebep yoktur. Tesissizlik, iyi bir antrenörden mahrum olmak ve profesyonelliğin (tabii dünya ölçüsündeki) nimetlerinden pek cüz’i bir şekilde faydalanmak dezavantajları içerisinde kazanılan başarı hiçbir zaman küçümsenecek neviden değildir.
Onun gösterişli ve ince futboluna âşık olan sporseverler, bu sebeple futbolda büyük mesafe kat etmiş olan bir memlekete gidip orada oynamasını temenni etmektedirler. Futbolculuğu için söylenen sözler ve peş peşe sıralanan meziyetleri geçen seneye kadar basketbolculuğu için de söylenmişti. Hatta bu branşta daha da kabiliyetli olduğunu iddia edenler vardır.
Profesyonelliğe geçiş, yâni Küçük Can’ın futbolu meslek olarak kabul etmesi ve hayatını bu yolda kazanmayı tercih etmesi vakitsiz parlayan bir basketbol yıldızının, vakitsiz sönmesine sebep olmuştur. Millî basketbol takımının son günlerdeki başarısızlığını görenler, “Bir tek Can olsaydı, takımın hali değişirdi.” demektedirler. Hatta onun tekrar basket sahasına dönmesini temin etmek için, mevcut talimatnamenin satırları arasında pek çok alâkalı şahıs dolaşıp durmaktadır.
30 bin lira transfer ücreti alarak amatörlüğe veda eden Can Bartu, “Aynı şartlar içerisinde bulunan iki spordan hangisini yapmayı tercih edersin?” sualini şu şekilde cevaplandırmıştır:
“Basketbolu… Hem de hiç tereddüt etmeden. Çünkü bu sporu delice sevmekteyim, Herkesin şunu bilmesini isterim ki, memleketimizde basketbol ilerlemiş ve profesyonel bir sporcuyu geçindirebilecek bir seviyeye gelmiş olsaydı, ben basketbolcu Can olacaktım.”
Can Bartu, gecen sene yılın sporcusu anketimizde Mustafa Dağıstanlı, Lefter Küçükandonyadis, Özcan Arkoç’tan sonra dördüncü olmuştu. Bu yıl ise, bilhassa son günlerde büyük miktarda rey toplamış 28965 reyle Real Madrid kahramanı Varol Ürkmez’den sonra ikinciliği kazanmıştır.
Günler Can Bartu’nun lehine işlemektedir. Spor hayatında kısa zamanda büyük bir merhale kat etti demiştik. Can onun dışında cemiyet içerisinde de büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Hakkında yazılan senfoni ve yaldızlı sözlere kendisini kaptırmamıştır. Tevazudan ve efendilikten ayrılmamıştır. Zirvede bulunmasına rağmen şöhret onun başını döndürmemiştir. İşte spor hayatına muvazi olarak cemiyet hayatındaki başarısı onu bir yıl içerisinde dördüncülükten yılın ikinci sporcusu mevkiine yükseltmiştir.
Bakın Can bu mevzuda ne diyor:
“Benim gibi üç-dört sene evvel bir müptedi olarak bu işe başlayan bir adam için ikincilik Türkiye – çapında bir derecedir. Türkiye çapında diyorum. Zira ben henüz Avrupa’da spor otoritelerinin gözlerini üzerime çekecek bir başarı kazanmadım. Ama açıklayayım. Bu en büyük arzumdur. Kendime güveniyorum ve hatta bana rey göndererek en büyük teveccühünü gösteren sporseverlere söz veriyorum. İsmimi Avrupa’ya duyurmak için çalışacağım.”
Can Bartu, kısa spor hayatının hikâyesini anlatırken, bir zamanların şöhretli futbolcusu Fikret Arıcan’dan şöyle bahsetti:
“Fikret ağabey olmasaydı, ben belki de bugün iyi bir basketbolcu olacaktım, Beni bir mektep maçında gören, beğenen ve elimden tutarak Fenerbahçe’ye getiren odur. Bana yaptığı yardım burada bitmez, Aradan uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen şöhreti gölgelenemeyen Fikret ağabey bana aynı zamanda hocalık etti. Bugün de benimle alakadardır ve her maçtan sonra tespit ettiği hatalarımı buna hatırlatır ve bu hataları tekrar etmemem için icab eden tedbirleri anlatır.”
Fikret Arıcan ise onun büyük kabiliyet olduğunu söylemektedir. Arıcan “Evvelce beni tereddüde düşürüyordu. Ama şimdi anlıyorum ki o büyük futbolcu” demiştir.
Can Bartu’nun spor hayatı ve biyografisi kısaca şöyle sıralanır:
1936 senesinde İstanbul’da doğmuştur. İlk defa 1952 senesinde spor sahasında gözükmüş ve Modaspor’un genç basketbol takımında Fenerbahçe’ye karsı oynamıştır. Basketbolda dört defa, futbolda ise on defa milli formayı sırtına giymiştir. Şahane futbollu ve efendiliğiyle kendi heykelini, kendi eliyle inşa eden Can Bartu, kısa zamanda spor dünyamızda sarsılması güç bir mevkii elde etmiştir. Günler onun Iehine calışmaktadır, istikbal onundur. Ona uzanan alkış ellerinin gün geçtikçe fazlalaşacağını tahmin etmek hiç bir zaman fazla iyimserliğin ifadesi olmayacaktır.
18 Mart 1959 tarihinde oynanan ve Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ı 1-0 yendiği maç resmen balçık sahada yapılmış. Fenerbahçe’nin 10. Türkiye şampiyonluğuna giden yolda önemli bir dönemeç olan bu maçı Milliyet gazetesinden kısa metinlerle hatırlayalım istedik. Keyifli okumalar…
Balçık sahada kötü hakemlerle oynanan maçta rakiplerini ağır baskı altında tutan Sarı-Lacivertliler galibiyet gollerini Avni’nin ayağı ile kazandılar. Galibiyet Fenerbahçe’ye Beyaz Grup’ta birincilik yolunu açtı.
Gündüz Kılıç: Futbolcular adeta ikişer rakiple mücadele zorundaydılar. Hem topa sahip olmak için çekiştikleri futbolcu ile hem de yürümeyi bile zorlaştıran çamurla…
Necmi Tanyolaç: Bu maçın topu, top değil, balçığın ağırlaştırdığı bir gülle idi.
Kahraman Bapçum: İmdat! Bu sahada (topun yarısına kadar gömülüp kaldığı, insanların aşık kemiklerine kadar battığı bu çamurda) futbol oynamaya davet edilen çocuklar hesabına bin kerre imdat!
Soyunma Odasında
Ezeli rakiplerin oynadıkları maçtan sonra galibiyet sevinci içerisinde bulunan Fenerbahçelilerin soyunma odasında;
Kulüp reisi Agâh Erozan “Beşiktaş ile beraber birçok şeyi de mağlup ettiğimizi zannediyorum” derken,
Umumi kaptan Fikret Kırcan şöyle konuşuyordu: “Bugün yalnız Beşiktaş’ı değil sahayı ve hakemi de yendik.”
Antrenör Molnar ise “Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir hakem böyle nizami bir golü iptal etmemiştir” diyerek Mustafa’nın attığı ilk golde hakemin verdiği kararın yanlış olduğunu ifadeye çalışıyordu.
Fenerbahçeli futbolcular, rakiplerinin centilmenliğine teşekkür ediyor, “Hakem attığımız ilk golü daha dikkatli takip etseydi iyi olurdu” diyorlardı.
Beşiktaşlılara gelince, maç hakkında herhangi bir fikir beyan etmemekle mağlubiyeti kabullenmiş görünüyorlardı.
Seyirci: 18.343
Hasılat: 93.809 TL
Hakemler: Faik Gökay, Hüseyin Maloğlu, Sabahattin Ladikli
Fenerbahçe: Özcan Arkoç, Osman Göktan, Avni Kalkavan, Akgün Kaçmaz, Basri Dirimlili, Necdet Çoruh, Mustafa Güven, Can Bartu, Şeref Has, Lefter Küçükandonyadis, Niyazi Tamakan (Hüseyin Yazıcı)
(Maçın yıldızları Gündüz Kılıç, Halit Kıvanç, Namık Sevik, Necmi Tanyolaç ve Kahraman Bapçum’dan müteşekkil ekip tarafından verilmiştir. Yıldızların çoğunu ittifaka yakın ekseriyetle verilen reyler meydana koymuştur. Bu arada Fenerbahçeli Osman ve Akgün’e birer kişi (****) verilmesini teklif etmiştir.)
Gol: 1-0 | Mustafa’nın sağ açıktan yaptığı orta, Beşiktaş kalesini karıştırdı. Top ayaktan ayağa gidiyordu. Bu karambolde Lefter topa hakim oldu ve geriden gelen Avni’nin önüne topu yuvarladı. Avni’nin hafif şutu evvela kaptan Recep’e çarptı sona da kaleci Necmi’nin elleri arasından filelere takıldı.
1 Mart 1970 tarihinde oynanan ve Fenerbahçe’nin 2-0 kazandığı Altay maçından sonra Namık Sevik’in Milliyet gazetesinde yayınlanan yazısı insana “Daha neler!” dedirtiyor. Rahmetli Sevik müthiş bir gazeteciydi şüphesiz fakat “Kasten Tekme Atsa Bile!” rakibi sevmek de pek olacak iş değil…
Aşağıda yazının tamamını ve maçın detaylarını okuyabilirsiniz. Bu maçla birlikte “Tarihte Bugün” tadında bir şey yapıp senenin geri kalanında her gün için bir tarihî maç ve ona dair bir yazı yayınlayalım istiyoruz. Rast gele…
Nedir bu sinirliliğiniz, asabi davranışınız, sahada hakemi küçümseyişiniz ya da meslekdaşlarınıza sert girişiniz?
Sizin gibi futbolu bırakmak üzere olan sahalarımıza şurada beş-on maçlık misafir bulunan büyük bir futbolcuya yakışır mı bu davranışlar? Her şeyden önce sizin sakin olmanız gerekiyor… Elektrikli havayı yatıştırmanız, hakemi okşamanız, sert girse, kasten tekme atsa dahi sizden küçük olan rakibinizi sevmeniz gerekiyor Sinyor Bartu…
Hadi Göztepe ile evvelce oynadığınız hazırlık maçında diyelim ki hakem Doğan Babacan psikolojik bir hata işlediği için, sizi anlayamadığı için, belki de şöhretli bir futbolcu olduğunuzdan sizi takmaz, tribünlerden gelecek protestolara aldırmaz gözükmek için oyundan çıkardı… Bu çıkarılışı siz haketmediniz…
Ya dün? Altay’a karşı haşin hareketiniz? Onu neyle izah edelim… Hiç mi şimdiye kadar oynadığınız maçlarda kafanıza bir bekçi dikilmedi, hiç mi rakipleriniz sizi faulle durdurmak istemediler, hatta hatta asabınızı bozmak için bizlerin tribünlerden göremediği şeylere tevessül etmediler… Çook, pek çok olmuştur bunlar… İtalya’da oynadığınız yıllarda da profesyonelce yapılmış hileler yok mudur? Eee… Neden eskiden haşin değildiniz de şimdi bu kadar sertsiniz? Üstelik gidiyorsunuz da… Hafızalarımızda iyi bir iz bırakmaya sanırım ki mecbursunuz… Bunu yapmak için önünüzdeki şans az… Zaman kısa…
Namık Sevik – 2 Mart 1970 – Milliyet Gazetesi
Fenerbahçe 2 – 0 Altay
Hakemler: Cezmi Başar, Cevdet Güvenli, Talat Tokat
Ülkemizin yaşadığı büyük deprem felaketinde Fenerbahçe Spor Kulübü‘nün ülkenin geri kalanıyla beraber giriştiği muazzam dayanışmayı, resmî sitedeki haberlerden faydalanarak burada derlemeye çalışıyoruz… Kulübümüzün canla başla çalışan personeli yanında, organizasyonu sağlayan Başkanımız Ali Y. Koç ve Yönetim kurulu üyelerimiz başta olmak üzere gecesini gündüzüne katan iletişim departmanına sonsuz teşekkürlerimizle… Başımız sağ olsun.
Bu ülkenin vicdanlı insanları, gelecekte benzer acıların yaşanmaması için üzerlerine düşen her türlü vazifeyi yapacaktır.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve birçok ilimizde hissedilen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz.
Fenerbahçe Spor Kulübü
Ülkemizdeki Tüm Spor Organizasyonları Durduruldu
6 Şubat 2023 Pazartesi 12:01
Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen ve ülkemizi yasa boğan deprem sonrasında ülkemizdeki tüm spor organizasyonlarının durdurulduğu açıklandı. Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Kasapoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; “Ülkemizde yapılacak tüm ulusal spor organizasyonları ikinci bir açıklamaya kadar durdurulmuştur. İlgili tüm birimlerimiz AFAD koordinasyonunda teyakkuz halindedir. Aziz milletimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bir kez daha Türkiye’mize başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar, deprem bölgelerindeki tüm arama kurtarma ekiplerine güç ve kuvvet diliyoruz.
Ülkemizin Yanındayız
KULÜBÜMÜZ, DEPREM İÇİN ÇALIŞMALARA BAŞLADI
6 Şubat 2023 Pazartesi 13.01
Kahramanmaraş başta olmak üzere Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa ile birlikte birçok ilimizde hissedilen ve tüm Türkiye’yi hüzne boğan deprem felaketi sonrasında Kulübümüz adımlar atmak için hazırlanıyor.
Bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak bugüne kadar ülkesinin, vatandaşının yanında olan Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bugün yaşanan milli felaket karşısında en faydalı adımı atmak için çalışmalara ivedilikle başladık.
Yapılacak görüşmeler neticesinde belirleyeceğimiz eylem planıyla afet bölgelerindeki vatandaşlarımızın yanında olacağımızı belirtiyoruz.
Yöneticimiz Can Gebetaş
Şu anda Fenerbahçe Spor Kulübü’nde bir kriz masası oluşturduk
6 Şubat 2023 Pazartesi 15:54
Yönetim Kurulu Üyemiz Can Gebetaş, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere pek çok ilimizde hissedilen deprem felaketinin ardından deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın yanından olmak amacıyla Kulübümüzün atacağı adımları değerlendirmek üzere beIN SPORTS yayınına katıldı.
Ülke tarihimizin en kritik, en acı dönemlerinden birinin yaşandığını ifade eden Yönetim Kurulu Üyemiz Can Gebetaş, “Bahsettiğiniz gibi bu sabah çok büyük bir acıya uyandık. Ülke tarihimizin en kritik, en acılı dönemlerinden birini yaşıyoruz. Ben de sizler aracılığı ile ölenlere Allah’tan rahmet, deprem bölgesinde etkilenen tüm yurttaşlarımıza, vatandaşlarımıza da Fenerbahçe Spor Kulübü olarak geçmiş olsun mesajlarımızı bir kez daha iletmiş olayım.” dedi.
Kulübümüzün titizlikle ve ivedilikle çalıştığını ifade eden Yöneticimizi Can Gebetaş, “Bizler de sabah bu acı haberleri alır almaz ciddi derecede sarsıldık. Bununla birlikte de hemen Yönetim Kurulumuz nezdinde Genel Sekreterimiz Sayın Burak Çağlan Kızılhan liderliğinde bir kriz masası oluşturduk. Şu anda Fenerbahçe Spor Kulübü’nde kriz masası toplantısı da devam etmektedir. Neler yapılabilir? Bölgeye nasıl yardımcı olabiliriz? Tüm bunları tek tek detaylar üzerinden konuşarak tartışıyoruz. Aynı zamanda devletimizin yetkilileriyle de irtibat halindeyiz. İhtiyaçlar listesinde bizler de Fenerbahçe Spor Kulübü olarak ne yapabiliriz, çalışmalara nasıl katkıda buluna biliriz tek tek, madde madde üzerinden gidiyoruz. Gerek bölgede bulunan derneklerimiz gerekse bölgede yer alan Fenerium’lar aracılığıyla, Devletimiz aracılığıyla, belediyelerimiz ve valiliklerimiz aracılığıyla, Kızılay, AFAD ve benzeri kuruluşlarla neler yapabiliriz hepsini tek tek ve büyük bir titizlikle inceliyoruz. Toplumsal olarak dayanışmanın en güçlü olması gereken günlerimizin birini yaşıyoruz. Umuyorum ki dayanışmayla bu acıları hızlı bir şekilde hafifletebiliriz.” diyerek sözlerini noktaladı.
Afet Bölgesi Yardım Kampanyası Hakkında
06 Şubat 2023 Pazartesi 17:17
Ülkemizi hüzne boğan deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için halkımızın AFAD ihtiyaç listesi kapsamında deprem bölgesine yapmak istedikleri malzeme destekleri için Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’ni kullanıma açtığımızı, toplanacak tüm malzemeleri Kadıköy Belediyesi ile koordineli olarak afet bölgesine göndereceğimizi halkımızın bilgisine sunuyoruz.
Fenerium’dan battaniye, kazak, atkı, bere gibi kışlık malzemeleri afet bölgesine gönderim için hazırlığımızı tamamladığımızı paylaşmak istiyoruz.
Bir kez daha Türkiyemize başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar, deprem bölgelerindeki tüm arama kurtarma ekiplerine güç ve kuvvet diliyoruz.
AFAD İhtiyaç Listesi: Isıtıcı, Battaniye, Nevresim Takımı, Yastık, Gıda Kolisi, Kuru Gıda, Hijyen Seti, Kadın Hijyen Seti, Temiz Kıyafet, Temiz Bebek Kıyafeti, Uyku Tulumu, Bebek Maması, Powerbank, Atkı, Bere, Eldiven, Biberon.
Malzemelerin Stadımızda Bırakılacağı Adres: Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi, Şefikbey Sokak, Kuzey Tribünü Girişi, Kadıköy-İstanbul
Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan
Milletimizin başı sağ olsun. Vatanımızın, milletimizin, devletimizin yanındayız
06 Şubat 2023 Pazartesi 19:07
Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen deprem felaketi sonrasında Kulübümüzün attığı adımlara ilişkin Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulundu.
Kulübümüzün Kadıköy Belediyesi ile koordineli olarak sürdürdüğü Afet Bölgesi Yardım Kampanyası hakkındaki süreçle ilgili taraftarlarımıza bilgiler veren Kızılhan, AFAD’ın ve Kızılay’ın yönlendirmelerine göre ilerlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Genel Sekreterimizin açıklamaları şu şekilde:
“Çok üzgünüz. Milletimizin başı sağ olsun. Hepimize geçmiş olsun. Sabah saatlerinde kriz masasını oluşturduk.
Üyelerimizle, derneklerimizle çalışanlarımızla, sporcularımızla irtibata geçmeye çalıştık. Hep kendileri hem de ailelerinin hakkında son durumu öğrendik.
Bölgedeki spor kulüpleriyle de irtibata geçmeye çalışıyoruz. Ulaşabildiklerimizin başkanları ve yöneticileriyle görüştük, her zaman yanlarında olduğumuzun bilgisini kendileriyle paylaştık.
Destek kampanyası başladı. Sosyal medya hesaplarımızdan bu konu hakkında detayları kısa bir süre önce paylaştık.
AFAD’ın ihtiyaç listesine göre oluşturulacak tüm desteklerin Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde belirlenen lokasyona getirilmesini rica ediyoruz. (Afet Bölgesi Yardım Kampanyası Hakkında bilgi almak için tıklayınız.) Ondan sonra toplu bir halde deprem bölgesine bu desteği ulaştırmış olacağız.
Taraftarlarımızdan, üyelerimizden maddi destek için çok sayıda mesaj alıyoruz. Hepsinden rica ediyorum AFAD’ın yönlendirmesine göre ilerlememiz en uygun olanıdır. AFAD’ın resmi olarak bizlere göstermiş olduğu yolda ilerlememiz bizler için en uygun olanıdır. Kan bağışı şeklinde destekler hakkında da çok sayıda mesaj alıyoruz.
Bu konuda da Kızılay’ın resmi açıklamalarını hep birlikte takip edelim ve hep birlikte Kızılay’ın açıklamalarına göre hareket edelim.
Çok üzgünüz. Milletimizin başı sağ olsun.
Vatanımızın, milletimizin, devletimizin yanındayız. Her konuda desteğe hazırız. Tekrardan hepimizin başı sağ olsun.”
Deprem Yardım Malzemeleri Stadımızda Toplanmaya Başladı
Altay Bayındır: Tüm camiamızı yardım etmeye davet ediyoruz. Yapacağımız yardımlar çok önemli çünkü depremin yanı sıra soğuk hava da var. Dışarıda kalan halkımız soğuk havayla da mücadele ediyor
06 Şubat 2023 Pazartesi 20:02
Kulübümüz, ülkemizi büyük hüzne boğan deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için yardım kampanyası başlattı.
Kaptanımız Altay Bayındır da stadımıza gelerek Afet Bölgesi Yardım Kampanyasına destek oldu.
Vatandaşlarımız AFAD ihtiyaç listesinde bulunan; ısıtıcı, battaniye, nevresim takımı, yastık, gıda kolisi, kuru gıda, hijyen seti, kadın hijyen seti, temiz kıyafet, temiz bebek kıyafeti, uyku tulumu, bebek maması, powerbank, atkı, bere, eldiven gibi malzemeleri stadımıza bırakmaya başladı.
Kaptanımız Altay Bayındır da stadımıza gelerek yardım edenler arasındaydı.
Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulunan Altay Bayındır; tüm camiamızı ve halkımızı yardım etmeye çağırdı.
Kaptanımız Altay Bayındır, “Çok üzgünüz. Çok acı bir durumla karşı karşıyayız. Çok kötü bir sabaha uyandık.
Kamptaydık, bu akşam maçımız vardı, ertelendi. Volkan ağabeyin videosunu izledim, kendimi çok kötü hissettim. O duyguları yaşayan anlar. Bizler dışarıdan takip ediyoruz haberleri.
Tanıdığımız insanlar var orada, göçük altından çıkanlar oldu. Çok zor bir durumun içerisindeyiz. Böyle durumlarda ülke olarak, millet olarak birlikte olmamız gerekiyor.
Zaten bugün gerekli paylaşımları da sosyal medya üzerinden camiamız yaptı. Yardımlar toplanıyor. Ufak bir yardımımız da olsa mutlu edici. O yüzden tüm camiamızı buraya davet ediyoruz.
Yapacağımız yardımlar çok önemli çünkü depremin yanı sıra soğuk hava da var.
Dışarıda kalan halkımız soğuk havayla da mücadele ediyor.
Bizler de elimizden geleni yapacağız. Ne gerekiyorsa.
Vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun.” dedi.
NOT: Deprem bölgesine gönderilecek malzemeleri stadımıza getirmek isteyen taraftarlarımız ve halkımız Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi Şefikbey Sokak’taki Kuzey Tribünü girişine gelerek malzemeleri görevlilerimize teslim edebilirler.
Toplanacak tüm malzemeler en kısa sürede afet bölgesine gönderilecektir.
Depremden etkilenen vatandaşlarımız için stadımızda toplanan yardım malzemelerinin ilk bölümü yola çıkarıldı
07 Şubat 2023 Salı 13:33
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve bölgedeki birçok şehri etkileyerek hepimizi derin bir yasa boğan deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Kulübümüz tarafından başlatılan Afet Bölgesi Yardım Kampanyası kapsamında toplanan yardım malzemelerinin ilk bölümü deprem bölgesine doğru yola çıkarıldı.
Aynı zamanda Fenerium’dan battaniye, kazak, atkı, bere gibi kışlık malzemeler de afet bölgesine gönderiliyor. Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Fethi Pekin, Sertaç Komsuoğlu, Mustafa Kemal Danabaş, İlker Dinçay, Bekir İrdem, Ruşen Çetin, Özgür Özaktaç ve Can Gebetaş ile Yönetim Kurulu ve Başkan Başdanışmanı Mümtaz Karakaya ve Fenerium Genel Müdürü Bahadır Tüzel de süreci yakından takip etti.
Depremin neden olduğu yaraları sarmak için Kulübümüzün Kadıköy Belediyesi ile koordineli olarak sürdürdüğü Afet Bölgesi Yardım Kampanyası için çok sayıda vatandaşımız dün akşam saatlerinden itibaren AFAD ihtiyaç listesindeki malzemeleri Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi Şefikbey Sokak’taki Kuzey Tribünü girişine getirerek yardımda bulundu.
İstiflenerek deprem bölgesine götürülmek üzere hazırlanan 750 kolilik malzemeleri taşıyan Fenerium tırı Kahramanmaraş/Pazarcık’a doğru yola çıktı.
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bir kez daha Türkiyemize başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar, deprem bölgelerindeki tüm arama kurtarma ekiplerine güç ve kuvvet diliyoruz.
Dualarımız sizinle…
Not: Yardım kabulü stadımızda devam etmektedir. Deprem bölgesine gönderilecek malzemeleri stadımıza getirmek isteyen taraftarlarımız ve halkımız Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi Şefikbey Sokak’taki Kuzey Tribünü girişine gelerek malzemeleri görevlilerimize teslim edebilirler.
Fotoğraflar: Altan Göçer
Milli Yas nedeniyle tüm tesislerimizdeki bayraklar yarıya indirildi
07 Şubat 2023 Salı 13:45
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ili etkileyen depremler sebebiyle yedi gün süreyle milli yas ilan edilmesi üzerine Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tüm tesislerinde bayraklar yarıya indirildi.
İlan edilen ‘Milli Yas’ nedeniyle, başta stadımız, Samandıra Fenerbahçe Can Bartu ve Dereağzı Fenerbahçe Lefter Küçükandonyadis Tesisleri olmak üzere tüm tesislerimizdeki Türk ve Fenerbahçe Bayrakları yarıya indirildi.
Fotoğraflar: Burak Saltık, Semih Bahadır
Yöneticimiz Mustafa Kemal Danabaş
Herkes gönül verdiği renkleri düşünmeden dayanışma içinde. Yardımlar yağıyor
07 Şubat 2023 Salı 15:03
Yönetim Kurulu Üyemiz Mustafa Kemal Danabaş, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili etkileyen depremler sebebiyle depremzede vatandaşlarımızın yanından olmak amacıyla Kulübümüzün tarafından başlatılan yardım kampanyasına ilişkin Fenerbahçe TV’ye konuştu.
Büyük bir dayanışma örneğinin gösterildiğini belirten Yöneticimiz, “Milletimizin başı sağ olsun. Korkunç bir facia yaşıyoruz. Kaybettiklerimize Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Göçük atına olanların en kısa sürede kurtarılmalarını diliyorum. Arada güzel haberler geliyor ama ölü sayısı da artıyor. Türk milleti büyük bir dayanışma gösteriyor. Burada da görüyorsunuz gönül verdiği renkleri düşünmeden herkes dayanışma içinde. Yardımlar yağıyor. Stada gelirken korkunç bir trafik vardı. Araç trafiği ve insanlar ellerinde ellerinden paketlerle buraya geliyordu. Tüyleri diken diken yapan bir görüntü. İnşallah bu yardımlar en kısa zamanda deprem bölgesine ulaşır. Tekrar milletimizin başı sağ olsun yaralılara da geçmiş olsun.” dedi.
Yönetim Kurulu Üyemiz Sertaç Komsuoğlu
Üzerimize ne düşüyorsa yapmaya çalışıyoruz
07 Şubat 2023 Salı 17:35
Yönetim Kurulu Üyemiz Sertaç Komsuoğlu, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili etkileyen depremler sebebiyle depremzede vatandaşlarımızın yanından olmak amacıyla Kulübümüzün tarafından başlatılan yardım kampanyasına ilişkin Fenerbahçe TV’ye konuştu.
Yöneticimiz Sertaç Komsuoğlu, “Öncelikle depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza ve ailelerine başsağlığı, yarılılara acil şifalar diliyorum. Çok büyük felaket. Çok üzgünüz. Depremden sonra Fenerbahçe ailesi olarak, elimizden ne gelir, o bölgeye nasıl çare olabiliriz, bir nebze de olsa katkı yapmanın peşindeyiz. Her renkten taraftar elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyor. Yardım tırlarımız da art arda yola çıkıyor. Çok üzgünüz. Kelimeler bulamıyorum. İnşallah göçük altında olan vatandaşlarımız bir an önce kurtulurlar. İnşallah vatandaşlarımıza gönderdiklerimiz yardımlar bir nebze olsa da çare olur. Bölgeye de gideceğiz. Şuan da orada büyük bir hareketlilik var. O bölgedeki insanlardan kurtarma faaliyetinde olan insanlara yardımcı olmalarını özellikle rica ediyorum. İnşallah en az kayıpla bunu atlatırız. Allah yardımcıları olsun. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Allah yardımcıları olsun. Üzerimize ne düşüyorsa yapmaya çalışıyoruz.” dedi.
Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan
Ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz
08 Şubat 2023 Çarşamba 13:20
Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen deprem felaketi sonrasında Kulübümüzün attığı adımlara ilişkin Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulundu.
Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, “İki gün önce kriz masasını oluşturduk. Destek kampanyamız dün itibariyle başladı. Burada inanılmaz bir çalışma var. Renklerden bağımsız herkes, taraftarlarımız, üyelerimiz, vatandaşlarımız dün gece saat 04:00’e kadar çalıştı. Vatandaşlarımız AFAD’ın vermiş olduğu liste doğrultusunda malzemeleri stat otoparkına bırakıyor. Burası iki gündür lojistik merkezi gibi çalışıyor. Tamamen insan gücüne ve maneviyatı dayalı bir çalışma var. Otoparkta ürünleri ayırıyoruz, kolilere yerleştiriyoruz. Bu malzemeler tırlara yüklenip, AFAD’ın bize gönderdiği bölgelere doğru yola çıkıyor. Dün yola çıkan ilk tırımız iki saat önce Kahramanmaraş Pazarcık’a ulaştı. Dün 6500’e yakın koli gönderildi. Bugün de ilk tırımız çıktı. Kahramanmaraş merkeze gönderdik. Allah hepsinin yardımcısı olsun. Çok üzgünüz. Hepimizin başı sağ olsun. Uzaktan yapabildiğimiz destek vermek ve dua etmek. Ülkemizin, devletimizin yanındayız. Ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Bugün de hummalı çalışmamız devam ediyor. Yardım kolileri gelmeye devam ediyor. Yardımcı olan, destek olan herkese teşekkür ediyorum. İlave olarak, tırla ilgili destek veren herkese, tüm kurumlara ve şahıslara da ayrı ayrı sosyal medya hesaplarımızdan teşekkür edeceğiz. Herkese çok teşekkür ediyorum. Şu an tır desteği de yağıyor. Onları da sıraya koymak durumunda kaldık. Desteğimiz sonuna kadar sürecek.” dedi.
Yöneticimiz Simla Türker Bayazıt
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz
08 Şubat 2023 Çarşamba 13:55
Yönetim Kurulu Üyemiz Simla Türker Bayazıt, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen deprem felaketi sonrasında Kulübümüzün yaptığı çalışmalara ilişkin Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulundu.
Yöneticimiz Simla Türker Bayazıt, “Tarihimizdeki en acı, en üzüntülü süreçten birini yaşıyoruz. Ülkemizin başı sağ olsun. Hepimize geçmiş olsun. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Yardım etmek ve destek olmak isteyen vatandaşlarımız, deprem bölgesine göndermek üzere stadımıza eşyalarını getiriyor. 9 tırımız yola çıktı, 10’uncu tırımız da dolmak üzere. Yaklaşım 8 bin koli gitti şu ana kadar. Herkese teşekkür ediyoruz. Bu yaraları birlikte sarabiliriz. Çok zor bir süreç. Bu yaralar çok da kolay kapanmayacak. Herkesin başı sağ olsun. Destekleri, yardımları bekliyoruz. Burada büyük bir ekip var. Tüm yardım malzemelerini gerekli yerlere ulaştıracağız. Herkese destekleri için teşekkürler.” dedi.
Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan
Sadece taraftarlarımız, kongre üyelerimiz değil renklerden bağımsız tüm vatandaşlarımız destek vermeye devam ediyor
08 Şubat 2023 Çarşamba 23:31
Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan, 10 ili etkileyen deprem felaketinin ardından Kulübümüzün afet bölgelerine gönderilmek üzere yapmış olduğu yardım çağrısı sonrasında bölgeye sevk edilen yardım tırları ve hazırlık sürecine dair Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulundu.
Gün boyunca belirli periyotlarla deprem bölgesine sevk edilen yardım tırlarımız ile ilgili bir değerlendirmede bulunan Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, “Her şeyden önce tekrardan hepimizin başı sağ olsun. Burada iki gündür bizlere destek veren herkese çok teşekkür ederim. Sadece taraftarlarımız, kongre üyelerimiz değil renklerden bağımsız tüm vatandaşlarımız sabahın erken saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar destek veriyorlar, vermeye devam ediyorlar. Dün 7 tane tırımızı göndermiştik, bugün de 11. tırımızı gönderdik. Toplamda inşallah 18 tırı göndermiş olduk. Aşağı yukarı da 16,500-17,000 koliye de ulaşmış durumdayız. Dün gönderdiğimiz 7 tırımızdan göndermiş olduğumuz yerlere ulaştığının bilgilerini de aldık. O konular da bizi mutlu ediyor. Tamamen AFAD ile doğru orantılı, onlarla birlikte çalışıyoruz. Onların göndermiş, söylemiş olduğu lokasyonlara tırlarımızı gönderiyoruz. Yarın da tüm vatandaşlarımızdan desteklerinin devam etmesini rica ediyoruz.” dedi.
Bugün sosyal medyada bir tırımızın yağmalandığına dair çıkan haberlere ilişkin de bir açıklama yapan Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, “Bu konunun, bu çıkan haberin hiçbir şekilde doğruyu yansıtmadığını söylemek istiyorum. Biz, hem tır şoförüyle görüştük hem oradaki kontak kurduğumuz kişimizle görüştük. Zaten dağıtımın yapıldığına dair bir video da paylaşmış olduk. Bu haber kesinlikle doğru değildir. Böyle zamanlarda bile bu tarz haberler sosyal medyada bir şekilde yayılabiliyor. Lütfen itibar etmeyelim.” ifadelerini kullandı.
Afet bölgesi için tırların hazırlanmaya devam edeceğini belirten ve bu noktada vatandaşlarımıza yardımlarını devam ettirmeleri çağrısında bulanan Burak Çağlan Kızılhan, “Sosyal medya hesaplarımızdan, TV’mizden belirtmiş olduğumuz gibi AFAD’ın listesine uygun şekilde tüm vatandaşlarımızdan desteklerini bu gece de yarın da devam ettirmelerini rica ediyoruz. Yarınki bütün tır organizasyonlarımızı da yaptık. Bu arada tırları da bilabedel bu konu için, destek için kullandıran tüm şahıslara, kurumlara buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bunların detaylarını da teşekkürlerimizi de ilerleyen günlerde paylaşmış olacağız. Tekrardan hepimizin başı sağ olsun.” diyerek sözlerini noktaladı.
Yönetim Kurulu Üyemiz Fethi Pekin
Türkiye için biz buradayız
09 Şubat 2023 Perşembe 11:32
Kahramanmaraş başta olmak üzere 10 ilimizi etkileyen ve her birimizi hüzne boğan deprem felaketi sonrasında AFAD ile ortaklaşa hareket ederek yardım çağrısında bulunan Kulübümüzde adeta bir koordinasyon merkezi haline gelen Stadımızda devam eden hazırlıkları yerinde takip eden Yönetim Kurulu Üyemiz Fethi Pekin, Fenerbahçe Televizyonu’na açıklamalarda bulundu.
Bugün 10 yardım tırının daha deprem bölgesine gönderilmek üzere yola çıkacağını paylaşan Yöneticimiz Fethi Pekin, “Öncelikle milletimizin başı sağ olsun. Bu, bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felaketlerden birisidir. Biliyorsunuz karada olan tarihteki en büyük depremlerden biri de Türkiye’mizin başına geldi. O kötü günün sabahından itibaren bir acil müdahale kurulu oluşturmak suretiyle Genel Sekreterimiz Sayın Burak Çağlan Kızılhan liderliğinde biz de Fenerbahçe olarak elimizden ne gelirse yapmak üzere planlarımızı yaptık. Bu planlarımızı da doğrudan halkımıza duyurular yaptık ve sadece Fenerbahçemiz değil tüm vatandaşlarımız stadımıza deprem gününün ertesi gününden beri AFAD’ın belirlediği ihtiyaç malzemelerini getiriyorlar. Burada bir tasnif alanımız var. Tasnif alanımızda da hem çalışanlarımız hem gönüllülerimiz sürekli çalışıyorlar. Sağ olsunlar, var olsunlar. Tır sahipleri, tır şirketleri gönüllü olarak buna destek oluyorlar. An itibarıyla 18 tırımız ve yaklaşık 18 bin koli yardım yola çıktı, yerlerine ulaşanlar var, yolda olanlar var. Malumunuz yollar hem depremin tahribatında hem de kış şartlarından dolayı zor durumda, ulaşılması zor yerler ama elimizden geleni yapıyoruz. Bugün 10 tane daha tırın çıkması planlandı. Renge bakmazsınız bunun sarısı, laciverti, kırmızısı yok, Türkiye için biz buradayız. Herkes elinden geldiği kadar destek olsun lütfen. Biz burada koordine ediyoruz. Ulaşılması gereken yerlere ulaştırıyoruz. Bugüne kadar yardımcı olan herkese şükranlarımı iletiyorum.” dedi.
Yöneticimiz Ömer Okan
Elimizden geldiği kadarıyla taraftarlarımızın ve halkımızın desteğiyle ihtiyaç olan malzemeleri bir an önce deprem bölgesine ulaştırmaya çalışıyoruz
09 Şubat 2023 Perşembe 11:37
Yönetim Kurulu Üyemiz Ömer Okan, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen deprem felaketi sonrasında Kulübümüzün yaptığı çalışmalara ilişkin Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulundu.
Yöneticimiz Ömer Okan, “Tüm milletimizin başı sağ olsun. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, enkaz altında kalanlara da bir an önce ulaşılmasını diliyorum. Yardım organizasyonunda üçüncü gün. Şu ana kadar 18 tır gönderdik. Bugün de hedefimiz 10 tır daha bölgeye göndermek. Elimizden geldiği kadarıyla taraftarlarımızın ve bütün halkımızın desteğiyle ihtiyaç olan malzemeleri bir an önce oraya ulaştırmaya çalışıyoruz. Yardımcı oldukları için herkese teşekkür ediyoruz. Tekrardan milletimizin başı sağ olsun.
Stadımızda lojistik merkez oluşturduk. Her türlü malzemeye ihtiyaç var. Battaniye ve bilhassa çocuk battaniyesine çok ihtiyaç olduğu söyleniyor. Aslında her şeye ihtiyaç var. Kim ne getirebiliyorsa lütfen buraya getirsin. Bir tane malzeme bile çok önemli. Desteklerin devam etmesini umuyoruz. ” dedi.
Yöneticimiz Selma Altay Rodopman
Fenerbahçe personeli, gönüllüler, gençler, başka takım taraftarları, birçok insan burada bir birlik içerisinde
09 Şubat 2023 Perşembe 19:18
Yönetim Kurulu Üyemiz Selma Altay Rodopman, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen deprem felaketi sonrasında Kulübümüzün yaptığı çalışmalara ilişkin Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulundu.
Selma Altay Rodopman, “Çok üzücü. Yaraların sarılmasında bir katkıda bulunabilmek adına biz bu kampanyayı başlattık. Fenerbahçe personeli, gönüllüler, gençler, başka takım taraftarları, birçok insan burada bir birlik içerisinde. Bu tırların hazırlanmasında destekçilerimiz oldular. Hala çeşitli malzemeler geliyor. Kolilemede çalışan üyelerimiz, dostlarımız, arkadaşlarımız oldu. Hepsine teşekkür ediyoruz. Bu depremde kaybetmiş olduğumuz yakınlarımız ve tüm ülkemize başsağlığı diliyorum. Yaralılara da acil şifalar diliyorum. Depremde evsiz kalmış vatandaşlarımızın da inşallah en kısa sürede toparlanmalarını temenni ediyoruz.” dedi.
Yöneticimiz Bekir İrdem
Daha yapılacak binlerce işimiz var
09 Şubat 2023 Perşembe 19:19
Yönetim Kurulu Üyemiz Bekir İrdem, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ili etkileyen depremler sebebiyle Kulübümüzün yaptığı çalışmalarla ilgili Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulundu.
Deprem felaketinin ülkemizin yaşadığı en büyük felaketlerden biri olduğunu belirten İrdem, “300 km’lik bir fay hattının kırılması, on binlerce insanın ölmesi hakikaten insanın yüreğini dağlıyor. Ne kadar büyük bir ülke olduğumuzu ve insanların dayanışmasını görüyorsunuz. Herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor. Devletimizin önderliğinde, koordinatörlüğünde sivil toplum kuruluşları olarak Fenerbahçe Spor Kulübü başta olmak üzere tüm bu yardımlar gerekli yerlere gönderiliyor. Bu aşama burada bitmeyecek. Daha yapılacak binlerce işimiz var. İşimiz büyük ve önemli. Türk halkı bu dayanışmayla, iş birliğiyle üstesinden geleceğiz. Acımız çok büyük. Allah bir daha böyle bir acıyı bizlere göstermesin. Aklımız ve kalbimiz Güneydoğu ile birlikte.” diye konuştu.
Bu yolculukta birlikteyiz…
10 Şubat 2023 Cuma 18:30
6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve tüm ülkemizi etkileyen deprem felaketinde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyoruz.
Ülkemizi yasa boğan bu felaketin ilk gününden itibaren depremden etkilenen vatandaşlarımızın yanında olmaya çalıştık. İhtiyaç duyulduğu her an üzerimize düşeni yapmaya, onların yanında olmaya da devam edeceğiz.
Bu zor günlerde, hepimizin birlik beraberlik içinde yaralarımızı sarmaya ve birbirimizle kucaklaşmaya ihtiyacımız var.
Bugün, bu birlikteliğin göstergesi olması adına kulüplerimizin logolarının birlikte yer aldığı 3 yardım tırını yardım merkezlerimizden afet bölgesine doğru yola çıkardık.
Kulüplerimizin birlik ve beraberlik içinde, vatandaşlarımızın yanında ve ülkemizin emrinde olduğunu gösteren bu yolculuğun, afet bölgesindeki vatandaşlarımıza şifa getirmesini,
Türk Futbolu için birlik ve beraberlik miladı olmasını diliyoruz…
Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan
Tırlarımızı üç kulübün armasıyla birlikte yola çıkardık. Çok güzel bir dayanışma örneği oldu
10 Şubat 2023 Cuma 18:55
Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan; Fenerbahçemiz ile birlikte Beşiktaş ve Galatasaray’ın da armalarını taşıyan üç tırın afet bölgesine ulaştırılmak üzere yola çıkmasını Fenerbahçe TV’ye değerlendirdi.
Çok güzel bir dayanışma örneği olduğuna değinen Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, “Her konuşmamızda olduğu gibi tekrardan başımız sağ olsun demek istiyorum. Ben, herkese teşekkür ediyorum. Burada renklerden bağımsız dört gündür inanılmaz bir koordinasyon çalışması var. Bütün tırlarımızı doldurduk. Taraftarlarımıza, çalışanlarımıza, vatandaşlarımıza, üyelerimize…herkese çok teşekkür ediyorum. Bugün güzel bir olaya şahitlik ettik. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş olarak tırlarımızı üç kulübün armasıyla birlikte yola çıkardık. Çok güzel bir dayanışma örneği oldu. Üç tır da artık yolda, Allah yollarını açık etsin.” dedi.
Bugüne kadar bölgeye 30 tır gönderildiğine ve bundan sonraki süreçte AFAD’tan gelecek bilgilendirmelere göre tır çıkışlarının yapılacağını ifade eden Burak Çağlan Kızılhan, “Dört günde 30 tane tırımızı göndermiş olduk. Yaklaşık 28-29 bin koliyi gönderdik. Tabii bu göndermekle kalmıyor oradaki varış noktalarını takip etmemiz ve oradaki dağıtımların da organizasyonlarını bir fiil bilmemiz gerekiyor. 30 tırımızdan yaklaşık 15 tanesinin vardığını ve dağıtımlarının yapıldığını biliyoruz. Bugün çıkanlar hariç diğerlerinin de takibini yapıyoruz. Şu ana kadar her şey sıkıntı olmadan yolunda gidiyor. Bugün itibarıyla 30. tırımızı gönderdik. Birkaç gün lojistik desteğe yani tır gönderimize ara vereceğiz. Ama vatandaşlarımızdan AFAD’ın listesindeki malzemelere göre desteklerini bekliyoruz. Biz bu gece de çalışacağız, yarın da çalışacağız, pazar günü de çalışacağız. Burada kolileri ayırdıktan sonra istifleyeceğiz, AFAD yetkilileriyle de konuşup koordine olarak önümüzdeki haftadan itibaren tır sevkiyatlarımıza devam edeceğiz. Sadece birkaç gün tır çıkmayacak, bu önemli ama destekleri tabii ki kabul ediyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı.
Başkanımız Ali Y. Koç
Zor olacak ama omuz omuza hep beraber bu sıkıntılı süreci de aşacağız
10 Şubat 2023 Cuma 18:58
Başta Kahramanmaraş olmak üzere beraberinde 10 ili etkileyen deprem felaketinin ardından Stadımızdaki yardım çalışmaları devam ederken, bugün üç büyük kulübün stadyumlarından afet bölgesine aynı anda uğurladığı yardım tırları yola çıktı.
Başkanımız Ali Y. Koç da depremzedeler için tek yürek olan üç büyük İstanbul kulübünün bu adımı öncesinde basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı.
Sadece futbol kulüplerinin değil Türk sporunun bu afet ortamında takdire şayan bir iş çıkardığını dile getiren Başkanımızın açıklamaları şu şekilde:
“Hepinize sevgiler ve saygılar. Bu bizim 30. tırımız. Bugün 3 büyük İstanbul kulübü ortak bir çalışma yaptık. Zaten hâlihazırda taraftarlar ortak çalışma yapıyorlar. Her üç kulübün stadında da diğer taraftarları görmek mümkün. İşte bu da Türk milletinin güzelliği, yüceliği… Bıçak kemiğe dayandığı zaman omuz omuza verip bu ülke ve millet için nasıl çalışabileceğimizi de gösteriyoruz. Keşke rekabet ortamı da öyle olsa ama önemli olan sadece büyük kulüpler değil, biz milletçe afet değil kıyamet yaşadığımız bir ortamda herkes elinden ne geliyorsa fazlasını da yaparak orada etkilenen insanlara destek olmak için buralardan çalışıyoruz. Evet, mesafe olarak uzağız, son dönemlerde çok deprem yaşadık ama bu olay herkesi, 7’den 70’e ülkenin neresinde olursa olsun çok derinden yaraladı. 10 ilimizin toparlanması çok uzun sürecek ama bütün ülkenin ruhunun, duygularının düzelmesi, ruh sağlığına kavuşması da uzun süre alacak. Ama bu çalışmaları yaparak taraftarlar, sporcular, yöneticiler yani bütün camialar el ele, omuz omuza vermiş vaziyette. Bu tırımız Osmaniye’ye gidiyor. Şu ana kadar 29-30 bin koli eşya yolladık. Çok dikkatli bir şekilde tırlarımızı yüklüyoruz. Her ihtiyaçtan parça parça tırlara koyuyoruz. Yani bir tır sadece giyim, bir tır sadece hijyen malzemesi değil. Her tırımıza duyulan ihtiyaçları parça parça koyuyoruz. Bu tırdan sonra çalışmaları durdurmak durumundayız. Şu an hala yüzlerce, binlerce koli bekliyor. Ancak AFAD’tan bize gelen rica, talimat, direktif ‘biraz frene basın, dağıtımda zorluk çekiyoruz’ diyorlar. O nedenle çalışmaları şu an için durduruyoruz, onlardan yeşil ışık gelene kadar ki inşallah yarın sabah o da olur, çalışmalara devam edeceğiz. Burada çalışan herkese şahsım, yönetim kurulum, camiam ve yönetim kurulum adına teşekkür ediyorum.
Sadece çalışanlara değil 7/24 buraya evlerinden, dükkanlardan, mağazalardan, süpermarketlerden eşya alarak gelip bırakan, ‘çorbada benim de tuzum olsun’ diyen insanlara da çok çok teşekkür ediyorum. Allah bize değil, kimseye böyle bir acı göstermesin. Felaket bir tablo olduğunu gün geçtikte daha da fazla görüyoruz. Ama bizleri en çok mutlu eden de bu saatten sonra mucize dediğimiz ama bugüne kadar kurtarılan insanlar, analar, babalar, yavrularımız… bize moral, motivasyon ve güç kaynağı oluyor.
Dün de Kulüpler Birliği’nden çıkarken söylediğim gibi Allah ülkemize, afetzedelere, vefatı olanlara, yaralı dostları ve aile fertleri olanlara sabır, kuvvet, kudret ve metanet versin. Zor olacak ama omuz omuza hep beraber bu sıkıntılı süreci de aşacağız, aşmak zorundayız. Çünkü hayat devam ediyor, Allah da insanlara mücadele etmek için bir güç veriyor. İnşallah tez zamanda normal günlere dönebiliriz.
Beşiktaş Kulübü’ne, Sevgili Başkan Ahmet Nur Çebi’ye; Galatasaray Spor Kulübü’ne, Sayın Başkan Dursun Özbek’e bu iş birliği için çok çok teşekkür ediyorum.
Dün de söyledim ama haksızlık etmeyelim, tüm futbol paydaşları bir şeyler yapmaya çalışıyor. Sizler medyamız doğal olarak dört büyük kulüp üzerine odaklanıyorsunuz ama inanın bütün Süper Lig takımları ve diğer spor kulüpleri ellerinden ne geliyorsa fazlasıyla yapıyorlar, yapmaya da çalışıyorlar. Onu da lütfen göz ardı etmeyelim.
Bugün bu kıyamette, bu felakette, bu afet durumunda Türk sporu ki sadece futbol kulüpleri değil, takdire şayan bir iş çıkarmıştır. İnşallah bir daha böyle bir iş çıkarmak durumunda kalmayız. Ama daha evvel de olduğu gibi Türk spor dünyası ülkesi, vatanı için ne kadar hassas olduğunu bir kez daha göstermiş oluyor.
Bütün nakliyat firmalarına da teşekkür ediyorum. Onlar da kendi alanlarında ellerinde ne güç varsa bize tahsis ettiler. Şoförlerimiz 14-15 saat yol gidiyorlar. Malzemeleri teslim ettikleri kurum ve kişileri bize iletiyorlar. Video çekip bizimle paylaşıyorlar. Onun için de bizim tırımızın yağmalanmadığından yüzde yüz eminiz. “
Afet Bölgesi Yardım Kampanyası Hakkında Bilgilendirme
10 Şubat 2023 Cuma 21:22
Ülkemizi yasa boğan deprem felaketinin ardından başlattığımız Afet Bölgesi Yardım Kampanyası kapsamında yaraları bir nebze olsun sarmak amacıyla bugün itibarıyla 30 tır yardım malzemesi deprem bölgesine gönderilmiştir.
Kulübümüzün yetkililerle yaptığı görüşme doğrultusunda, deprem bölgesinde yaşanan tır ve malzeme yoğunluğu sebebiyle sevkiyatlar bir süreliğine durdurulmuştur.
Yardım malzemesi toplama işlemleri ise her gün 09.00-20.00 saatleri arasında Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi, Recep Peker Caddesi, Fenerium Tribünü Otopark Girişinden devam edecektir.
Yetkililerden alınacak bilgi sonrasında gönderimler tekrar başlayacaktır.
Kulübümüz, ülke tarihimizin en zor günlerinde vatandaşlarımızın yanında olmak adına atacağı yeni adımlarla ilgili bilgilendirmeyi önümüzdeki süreçte yapacaktır.
Ülkemizi yasa boğan deprem felaketinde yetkililerle yaptığımız görüşme doğrultusunda bölgede yaşanan malzeme yoğunluğu sebebiyle 30 tırlık gönderimin ardından malzeme sevkiyatlarını bir süreliğine durdurduğumuzu açıklamıştık.
Yola çıkan tırlarımızın bölgelere ulaşma haberlerini yakınen takip ediyoruz.
Bugün yaptığımız görüşmelerde afet bölgesindeki vatandaşlarımızın soğuk hava koşullarından korunabilmeleri için ana ihtiyacının çadır olduğu bilgisini aldık.
Bu ihtiyaca bir nebze olsun destek olmak adına an itibarıyla bir tırımız sadece çadırla doldurmak ve hemen yola çıkmak üzere stadımızda hazır bulunmaktadır.
Çadır tedarikinde destek olabilecek vatandaşlarımızı, evlerinde çadırları bulunan tüm halkımızı Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi, Recep Peker Caddesi, Fenerium Tribünü Otopark Girişine bekliyoruz.
Bir kez daha tüm inancımızla vurguluyoruz: Yaralarımızı hep birlikte saracağız!
Şube Sorumlularımız, antrenörlerimiz ve sporcularımızdan Afet Bölgesi Yardım Kampanyasına destek
11 Şubat 2023 Cumartesi 14:16
Ülkemizi büyük hüzne boğan deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımıza yardım için Kulübümüzün başlattığı Afet Bölgesi Yardım Kampanyasına Şubelerimiz, antrenörlerimiz ve sporcularımız da destek oluyor.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve bölgedeki birçok şehri etkileyerek hepimizi derin bir yasa boğan deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Kulübümüz tarafından Kadıköy Belediyesi ile koordineli olarak başlattığı Afet Bölgesi Yardım Kampanyasına için çok sayıda vatandaşımız yardımda bulundu.
Futbolcularımız, basketbolcularımız, voleybolcularımız, amatör şubemizin sporcuları ve teknik-idari kadroları, genç sporcularımız stadımıza gelerek depremin neden olduğu yaraları sarmak için yardımda bulundu. Ayrıca şubelerimiz, topladıkları yardım malzemelerini stadımıza getirdi.
Fenerbahçe TV’ye yapılan açıklamalar şu şekilde:
Altay Bayındır: Mevcut durumda elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz, çalışacağız da
Futbol A Takımımızın kaptanı Altay Bayındır, “Zor bir durumdayız. Aslında konuşacak çok fazla bir şey de yok. Vefat eden tüm vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar. Sürekli takipteyiz ve görüyoruz. Birçok futbolcu arkadaşımız da sürekli geliyor, buradayız ve yardım ediyoruz. Aynı şekilde vatandaşlarımız da yardımlarını getiriyor. Kulübümüz zaten nelerin lazım olduğunu paylaştı. Mevcut durumda elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz, çalışacağız da. İnşallah bundan sonraki süreci en az hasarla atlatırız ama biz ne söylersek söyleyelim yaşananlar farklı duygular. Ülkece zor bir durumun içindeyiz. Birlik olacağız. Hep birlikte elimizden geleni yapıp bu süreci atlatacağız. Çok üzgünüz. İnsanın kalbini çok acıtan bir durum. İnşallah en kısa sürede bu durumdan çıkarız.” dedi.
Ferdi Kadıoğlu: Bizler kulüp, takım, futbolcular, camia ve vatandaşlar olarak elimizden gelenin en iyisini ortaya koymaya çalışıyoruz
Ferdi Kadıoğlu, “Bizler kulüp, takım, futbolcular, camia ve vatandaşlar olarak elimizden gelenin en iyisini ortaya koymaya çalışıyoruz. Aynı zamanda diğer büyük camiaların taraftarları da burada ve birlikte hareket ediyoruz. Şu anda orada birçok insan birçok şeye ihtiyaç duyuyor. Aynı zamanda orada bir soğuk hava ve kış şartları da söz konusu. Şu anda bizler de onlara yardım etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Avrupa’da da birçok ülke şu anda Türkiye’ye yardım ediyor. Benim de Hollanda’da arkadaşlarım var, onlar da yardımcı olmak için ellerinden geleni yapmaya çalışıyor. Tüm dünyadaki ülkeler buraya yardımcı olmak için seferber olmuş durumda ve bu bana göre çok çok önemli bir şey. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.” diye konuştu.
İsmail Yüksek: Tüm kalbimiz Hatay’la, Kahramanmaraş’la… depremi yaşayan tüm illerle
İsmail Yüksek, “Çok zor bir süreçten geçiyoruz. Burada depremi yaşayanları içten hissediyoruz. Tüm kalbimiz Hatay’la, Kahramanmaraş’la, o illerle, depremi yaşayan tüm illerle.. Hakikaten çok üzgünüz. Söylenecek bir söz de yok aslında. Ben bu havada buraya gelen milletimize, taraftarlarımıza, herkese çok teşekkür ediyorum. Buraya geldikten sonra buradaki ortamı gördükten sonra aynı zamanda çok da gururlandım. Depremi yaşayan tüm illerimize çok geçmiş olsun. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Enkaz altında kalanların Allah yardımcısı olsun. Yaralılara acil şifalar diliyorum. İnşallah en sağlıklı şekilde hayatlarına devam ederler. Bizler de futbolcular olarak maddi ve manevi elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz. En önemlisi de dualarımızla destek olmaya çalışıyoruz. Tüm kalbimiz orayla.” ifadelerini kullandı.
Mert Hakan Yandaş: Elimizden gelen ne varsa yapmaya her zaman hazırız
Futbolcumuz Mert Hakan Yandaş, “Vatanımıza, milletimize başsağlığı diliyorum. Yakınlarını kaybedenlere sabır, enkaz altında olanlara, yakınlarını enkaz altından çıkarmaya çalışanlara da Allah yardım etsin. Dualarımız onlarla, elimizden hiçbir şey gelmiyor. Canımız çok sıkkın. Elimizden bir şey gelmemesi daha üzücü. Ne yapabiliyorsak yapmaya çalışıyoruz ama orada bulunan yakınlarımızla konuşuyoruz, durum gerçekten çok vahim. Allah milletimizin yardımcısı olsun. Elimizden gelen ne varsa yapmaya her zaman hazırız. Keşke onlara sahada yardımcı olabilsek. Bu mümkün olursa gitmeyi de düşünüyorum. Çok üzgünüz.” dedi.
Nazım Sangare: Herkes çok iyi niyetli bir şekilde buraya geldi
Futbolcumuz Nazım Sangare, “Hayatını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Herkes yardım etmeye çalışıyor. Herkes çok iyi niyetli bir şekilde buraya geldi. İnşallah her şeyi daha hızlı yapıp arkadaşlarımıza yardımcı olabileceğiz.” dedi.
Dorukhan Toköz: Elimizden geldiğince depremzedeler için en iyisini yapacağız
Trabzonsporlu futbolcu Dorukhan Toköz, “Hepimiz aynı takımdayız. Onlar için dua diyoruz. Elimizden geldiğince hep beraber onlar için en iyisini yapacağız” diye konuştu.
İrfan Can Kahveci: Bağışlara, yardımlara devam edelim
Futbolcumuz İrfan Can Kahveci, “Dorukhan’ın dediği gibi böyle zamanlarda millet olarak birlik olmayı başarabiliyoruz. Oradaki insanların Allah yardımcıları olsun. Dualarımız onlarla. Bağışlara, yardımlara devam edelim. İnşallah her şey güzel olur. Hepimiz aynı takımdayız. Dorukhan benim yakın arkadaşım. Gönüllü olarak buraya gelmek istedi. Bize yardımcı oldu. Herkese teşekkür ederim.” dedi.
Melih Mahmutoğlu: Bir ihtiyaç varsa sonuna kadar yapacağız
Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın kaptanı Melih Mahmutoğlu, “Kelimeler kifayetsiz kalıyor. Çok büyük bir acı yaşıyoruz ülkece. Çok yakın arkadaşlarım dostlarım orada. Elimizden geldiğince yardım etmeye geldik. Bir ihtiyaç varsa sonuna kadar yapacağız. Maalesef kötü haberler alıyoruz ama inşallah bu haberler bir an önce son bulur. Oralara yardım etmek gerekiyor. Özellikle Hatay maalesef çok kötü durumdaymış. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum, geride kalanlara da sabır. Enkaz altında olan insanlar için de dua ediyoruz. Bir an önce yardımın oraya gitmesi gerekiyor. Tabii ki kolay değil. Çok acı. Allah bizlere sabır versin. Halkımız buraya büyük yardım getiriyor. Hepsinden Allah razı olsun. Elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız.” dedi.
Samet Geyik: Bir an önce oradaki insanlara yardım yetişmesi lazım
Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın oyuncusu Samet Geyik, “Haberleri üzülerek takip ediyoruz. Bir an önce oradaki insanlara yardım yetişmesi lazım. Burada da bir sürü yardım toplanıyor. Bugün antrenmanı iptal ettik. Elimizdekileri buraya getirdik. Daha da yapacağız. Türkiye’de bu yardımların olması gerekiyor ve bu yardımların oraya ulaşması lazım. Umarım enkaz altındaki insanlar bir an önce çıkarılır. Çok acı.” diye konuştu.
Metecan Birsen: Maddi manevi elimizden geleni yapıp destek olmaya çalışıyoruz
Fenerbahçe Beko Basketbol Takımımızın oyuncusu Metecan Birsen, “Milletimizin başı sağ olsun. Burada kulüp olarak maddi manevi elimizden geleni yapıp destek olmaya çalışıyoruz. Elimizden pek bir şey gelmiyor ama mümkün olduğunca onların yanında olmaya çalışıyoruz. Sabır diliyoruz.” dedi.
Cenk Renda: İnşallah bir an evvel atlatır ve yaralarımızı sararız
Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın Menajeri Cenk Renda, “Milletimizin başı sağ olsun. Yastayız. Enkaz altındaki vatandaşlarımızın bir an evvel kurtulması için dua ediyoruz. Milletimize takımım adına başsağlığı diliyorum. Hepimiz buradayız. Kulübümüz her şeye önderlik yapıyor. Burada da önderlik yapıyoruz. İnşallah bunları bir an evvel deprem bölgesine ulaştırırız. Çok üzgünüz. İnşallah bir an evvel atlatır ve yaralarımızı sararız.” açıklamasında bulundu.
Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın Başantrenörü Dimitris Itoudis: Bütün dünya Türkiye’nin Türk ulusunun yanında
Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın Başantrenörü Dimitris Itoudis, “Öncelikle en derin üzüntülerimi, başsağlığı mesajlarımı iletmek istiyorum. Hepimiz bu olaydan çok etkilendik. Gözümüz de yaşlarla süreci takip etmek zorunda kaldık ama bir yandan da bunun yaralarını sarmak için hem ülke insanının çok uğraştığını, hem Kulübümüzün çok çalıştığını biliyorum. Biz de takım olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Dün ve bugün buraya yardım malzemesi getirdik. Bilhassa buraya gelerek bu süreci görmek ve buradaki insanlara destek olmak da istedik. Çok yoğun bir çalışma var. Sadece Fenerbahçe taraftarları değil, Galatasaray, Beşiktaş, bütün farklı takımlardan burada yer alıp dayanışmaya katkı sağlıyorlar. Kulübün çok özel çalışma yürüttüğünü biliyorum. Sertaç bey süreci anlattı. 11. tır yola çıkıyor. Çok büyük çaba ve dayanışma var. Zor zamanlar. Biz de destek amaçlı burada olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu sabah 5 yaşında bir çocuğun kurtarılma anını gördük. Her saniyenin önemi var. Türkiye’den, Yunanistan’dan, Sırbistan’dan sahada bu insanları kurtarmak için çalışan insanlar var. Bütün dünya Türkiye’nin Türk ulusunun yanında. Daha fazla insanın kurtulması için dualarımızı gönderiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Basketbol Operasyonları Genel Direktörümüz Maurizio Gherardini: Kolay olmayacak ama adım adım yaraların sarılmasını dileyeceğiz.
Basketbol Operasyonları Genel Direktörü Maurizio Gherardini, “Çok büyük bir trajediden geçiyoruz. İnsanların dayanışmasını da görüp, duygulanıyorsunuz. Burada olup bu dayanışmaya destek olmaya çalışıyoruz ama bizim yaptıklarımız bu dayanışmanın çok ufak bir parçası. Kolay olmayacak ama adım adım yaraların sarılmasını dileyeceğiz.” dedi.
Genel Menajerimiz Derya Yannier: Elimizden geldiği kadar bir şeyler yapmaya çalışıyoruz
Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın Genel Menajeri Derya Yannier, “Maalesef diyecek çok fazla bir şey yok. Elimizden geldiği kadar bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Oyuncular da elinden geleni yapıp, bütün şartlarımızı seferber edip bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Süreci takip ettikçe insanın içi parçalanıyor, söylenecek söz yok. Başımıza bir şey geldiğinde Türk halkı olarak kenetlenmede dünyada örneği yok. Burayı görünce insan duygulanıyor. Herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor. Orada olan herkesin Allah yardımcısı olsun.” temennisinde bulundu.
Olcay Çakır Turgut: Birlik olma günü ve burada herkes birlik olmuş durumda. Kalbimiz, dualarımız deprem bölgesindeki vatandaşlarımızla birlikte
Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Voleybol Takımımızın kaptanı Olcay Çakır Turgut, “Acımız çok derin. Söylenebilecek çok fazla bir şey yok. Birlik olma günü ve burada herkes birlik olmuş durumda. Elimizde geldiğince yardımcı olmak için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Kalbimiz, dualarımız deprem bölgesindeki vatandaşlarımızla birlikte. Herkese çok geçmiş olsun. Milletimizin başı sağ olsun.” ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın Menajeri Pelin Çelik: Herkes birlik olmuş durumda ve burada, oradaki yaralarımızı sarmak için harika bir çalışma var
Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın Menajeri Pelin Çelik, “Çok üzgünüz. Duyguları kelimeler dökmek çok çok zor. Aynı zamanda umudumuzu yitirmememizin gerektiği, yardımlaşmamızın gerektiği, daha çok birlik olmamızın gerektirdiği bir dönemdeyiz. Hepimizin başı sağ olsun. Hepimizin yüreği orada. Yaralıların bir an önce iyileşmesini diliyoruz. Yaralarımızı sarmamız gerekiyor. Burada çok büyük bir yardımlaşma var. Kulübümüz bu konuda zaten öncü olmuştur. Biz de takım olarak, şube olarak, kişisel olarak çorbada tuzumuz olsun diye çabalıyoruz. Çok zor bir süreç. Bir anne, bir sporcu, bir vatandaş olarak hislerimizin karıştığı bir durum aslında. Evde olduğumuza, yaşadığımıza, bu durumda olduğumuza şükrettiğimiz ama aslında bundan da utandığımız, yavrumuza sarılırken diğer anneleri düşündüğümüz, yemek yerken orada insanların aç durduğunu düşündüğümüz, boğazlarımızda lokmaların düğümlendiği bir dönem. Ancak burada mükemmel bir organizasyon var. Türk halkı, Fenerbahçe camiası, herkes birlik olmuş durumda ve burada, oradaki yaralarımızı sarmak için harika bir çalışma var. Herkesten Allah’tan razı olsun. Hem buraya hem de depremzedelere yardımını ulaştıran herkese çok çok teşekkür ediyoruz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Nefes almaya devam ettikçe umudumuz da devam ediyor. Umarım bu yaşananlar gelecek için hepimize ders olur, daha büyük felaketler yaşamayız. Yardım eden herkese de çok çok teşekkür ederim.” dedi.
Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın Başantrenörü Zoran Terzic: Çok üzgünüz, lütfen herkes destek versin
Fenerbahçe Opet’in Başantrenörü Zoran Terzic, “Böyle bir durumda bir şey söylemek çok zor, herhangi bir kelime bulamıyorum. Sadece burası için değil dünyanın her yerindeki insanların bununla ilgili paylaşımlar yaptığını, yardım topladığını görüyorum. Üzgünüm, bu olay karşısında sadece Türkiye’deki insanlar değil bütün insanlar çok üzgün ve mutsuz. Böyle organizasyonları görmekten dolayı mutlu ve gururluyum. Kulübümüz bununla ilgili çok güzel bir organizasyon yapmış ve yardım ediyorlar. Bunu görmek bir nebze de olsa beni mutlu ediyor. Buradan sadece Türkiye’de yaşayan insanlara değil tüm dünyadaki insanlara seslenmek istiyorum: lütfen yardım edin, sizin için ufak olan bir şey buradaki insanlar için çok önemli bir şey haline gelebiliyor. Lütfen destek verin. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş taraftarlarını bir arada, ortak bir şeyler yaparken görmek kalbime dokunuyor. Sırbistan’da haberleri takip ediyorum. Küçük bir yerde yaşayan yaşlı bir adam 5 – 6 bin Türk lirası toplamış ve yardım için Türkiye’ye göndermiş. Bunlar önemli. Bizim için küçük gelen bir şey başkası için çok büyük anlam ifade edebilir. Böyle bir felaket karşısında sadece Türk halkı değil, tüm dünya yardım edecektir.” dedi.
Eda Erdem Dündar: Biz de elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Kulübümüze de bu imkanı bize sağladığı için çok teşekkür ediyoruz. Burada inanılmaz bir seferberlik var
Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın kaptanı Eda Erdem Dündar, “Derin bir üzüntü içerisindeyiz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve enkaz altında kalan vatandaşlarımızın da bir an önce kurtulmasını diliyoruz. Hava şartları da çok kötü ne yazık ki. İnşallah en kısa sürede enkaz altında çıkarılabilirler. Hepimizin önceliği depremin yaralarını sarmak. Biz de elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Kulübümüze de bu imkanı bize sağladığı için çok teşekkür ediyoruz. Burada inanılmaz bir seferberlik var. Gözlerim doldu. Üzüntülü bir süreç yaşıyoruz ama inşallah bunu da atlatacağız. Sahada çalışan tüm kurtarma ekiplerine teşekkür ediyoruz. Umarım bir an önce enkaz altındaki vatandaşlarımızı da kurtarabilirler ve yaraları sarmaya başlayabiliriz. Türkiye olarak eminim herkes yardım için elinden geleni yapıyor. İnşallah en kısa sürede süreci atlatmaya çalışacağız.” diye konuştu.
Arina Fedorovtseva: Depremden etkilenen herkes için çok üzgünüm. Herkesi yardımda bulunmaya davet ediyorum
Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın Rus oyuncusu Arina Fedorovtseva, “Yaşananlar gerçekten felaket ve korkunç. Depremden etkilenen herkes için çok üzgünüm. Şu anda en önemli olan şey yardım. Birbirimize yardımcı olmalıyız. Bu malzeme getirerek olur, para göndererek olur. Herkesi elinden gelen yardımda bulunmaya davet ediyorum. Deprem bölgelerinde yardıma çok ihtiyaç var. Şu anda en önemli şey bu.” dedi.
Meliha Diken: Burada kulübümüzün çok güzel bir organizasyonu var
Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın oyuncusu Meliha Diken, “Öncelikle ülkemizin başı sağ olsun. Büyük bir üzüntüyle haberleri takipteyiz. Mümkün olduğu kadar, elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Fiziki olarak yardım edemeyen varsa da internet üzerinden bağış yapabilecek çokça yer var. Az çok demeden yardım edilirse çok çok iyi olur. Burada da kulübümüzün çok güzel bir organizasyonu var. Her gün kaç tane tırın yola çıktığını görüyoruz. İnsanlar burada çok yardımcı oluyor ve çok fazla malzeme getiriyor. Herkese çok çok teşekkür ederim.” şeklinde konuştu.
Fenerbahçe HDI Sigorta Erkek Voleybol Takımımızın Başantrenörü Kerem Eryılmaz: Biz de hem kulüp olarak hem takım olarak hem bireysel yardım yapmak için buradayız
Fenerbahçe HDI Sigorta Erkek Voleybol Takımımızın Başantrenörü Kerem Eryılmaz, “Söylenecek pek bir şey yok. İçimiz acıyor. Ülkemizin bir bölgesi ve çok büyük bir alan etkilendi. Herkes elinden geleni yapıyor. Tüm Türkiye seferber oldu. Biz de hem kulüp olarak hem takım olarak hem bireysel yardım yapmak için buradayız. Türk halkının başı sağ olsun. Yaralılar acil şifalar diliyorum. Arkada kalanlara sabırlar dilemekten başka aslında yapabileceğimiz bir şey yok. Şu anda elimizden geldiğince yardım etmek için çalışıyoruz. Benim için ayrı bir acısı da var, çünkü ben askerliğimi Kahramanmaraş’ta yapmıştım. Oranın o halini görünce içim ayrı bir bükülüyor. Bu aslında Türkiye’nin bir gerçeği ve bununla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bugün orası, yarın burası… o yüzden bir hazırlık planımızın olması gerekiyor. Çünkü son anda yapılacak bu yardımlar bir yere kadar çare olur ama asıl olmadan önce önlemimizi almalıyız. Bu nedenle devletin en küçüğünden başındakilere kadar herkesi göreve davet ediyoruz. Bizim istediğimiz bu. Planımız belli olsun, ne yapmamız gerektiği belli olsun. Herkesin yardımcılarını bekliyoruz. Dualarımız onlarla beraber. Bu soğukta Allah yardımcıları olsun.” şeklinde konuştu.
İzzet Ünver: Türkiye, hep birlikte bunun da üstesinden gelecektir
Voleybolcumuz İzzet Ünver, “Çok üzgünüz. Boğazımız düğümlendi diyebilirim. Türkiye, hep birlikte bunun da üstesinden gelecektir. Taraftarlarımızla, vatandaşlarımızla birlikte biz de üzerimize düşen görevi yerine getirmek için buradayız. Takım arkadaşlarımla buradayız. Umarım yaralarımızı en kısa sürede sarabiliriz. Zaman alsa da bunun üstesinden kalkacağız. Başımız sağ olsun. Aile üyelerimizi, vatandaşlarımızı, misafirlerimizi, canlarımızı kaybettik. Bunun tarifi yok. Bu bir afet değil felaket. Gerek kış şartlarıyla gerek saatle zorluğu daha da zor oldu. Fiziksel olarak gidemesek de büyük küçük yardımlarımızla, burada bulunmamızla, yardımlarla bunun üzerinden geleceğimizi düşünüyorum. Umarım en hızlı şekilde yaralarımızı sarabiliriz.” ifadelerini kullandı.
Hasan Yeşilbudak: Elimizden geldiğince yardım etmeye, yaraları sarmaya çalışıyoruz
Voleybolcumuz Hasan Yeşilbudak, “Öncelikle tüm ülkemizin başı sağ olsun. Çok büyük bir afet yaşandı. 10 ilimiz de çok yakından yaşadı bunu. Biz de Fenerbahçe olarak, Fenerbahçe Voleybol olarak burada elimizden geldiğince oradaki afetzedelere yardım etmeye çalışıyoruz. Onların duygularını, hislerini paylaşmaya çalışıyoruz. Ölenlere Allah’tan rahmet, kalanlara acil şifalar diliyorum. Şu anda bazı şeyleri ifade etmek gerçekten çok zor. Benim de ailem Adana’da, onlar da çok derinden yaşadılar. Çok şükür bir can kaybımız yok. Elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Yaraları sarmaya çalışıyoruz. Bundan sonra da devam edeceğiz.” dedi.
Ahmet Tümer: Herkese sesimizi duyurmaya çalışıyoruz
Voleybolcumuz Ahmet Tümer, “Hepimizin boğazı düğümlenmiş durumda, çok üzgünüz. Hepimizin başı sağ olsun. Kulübümüze de çok teşekkür ediyorum. Burada inanılmaz iyi bir organizasyon var. Yardımlar artarak devam ediyor. Elimizden geldiğince yardım göndermeye çalışıyoruz. Herkese sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Buradan tüm vatandaşlarımıza da sesleniyorum; yardımlarına devam etsinler. Şu anda her canın kıymeti, önemi var. İnşallah hep birlikte atlatacağız. Sözün bittiği yerdeyiz.” diye konuştu.
Buse Naz Çakıroğlu: Hep beraber bunun altından kalkacağız
Milli boksörümüz Buse Naz Çakıroğlu, “Türkiye’ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Gerçekten çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bu imtihan hepimizin imtihanı. Üzgünüz. Söyleyecek fazla bir şey yok. Bir şehir olduğunda çok üzülüyoruz, bir değil, iki değil 10 şehir. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Herkesi elinden geleni yapmaya davet ediyoruz. Hepimizin arkadaşı, dostu hala orada mücadele ediyor. Umarım hep beraber bunun altından kalkacağız.” şeklinde konuştu.
Serhat Deniz: Fenerbahçe Spor Kulübü ailesi olarak yardım bekleyen tüm vatandaşlarımıza elimizden geldiğince yardım ediyoruz
Fenerbahçe Petrol Ofisi Kadın Futbol Takımımızın Geçici Teknik Sorumlusu Serhat Deniz, “Bu doğal afette rahmetli olan vatandaşlarımıza Allah rahmet eylesin. Yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bir an önce bu yaraları sarmak istiyoruz. Kolay olmayacak ama Fenerbahçe Spor Kulübü ailesi olarak yardım bekleyen tüm vatandaşlarımıza elimizden geldiğince yardım ediyoruz. Yaralarını sarmak için elimizden gelen katkıyı ortaya koymaya çalışıyoruz. Çok üzgünüz. Ayrıca Adıyaman’da KKTC voleybol takımı kafilesi vardı. Onlardan ulaşılanlar maalesef ölü olarak bulundu. Tüm KKTC’ye de ayrıca başsağlığı diliyorum.” açıklamasını yaptı.
Göknur Güleryüz: Kulübüm büyük destek veriyor. Minnettarım
Fenerbahçe Petrol Ofisi Kadın Futbol Takımımızın kalecisi Göknur Güleryüz, “Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Kulübüm büyük destek veriyor. Minnettarım. Oranın çocuğu olarak teşekkür ediyorum. Ailemi de kulübümün yardımıyla buraya getirdim. Fenerbahçe her zaman yaptığı gibi bize ev açtı. Çok şükür ailem için mutluyum ama diğer vatandaşlarıma da benim bir nevi ailem. Hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Bu süreci inşallah birlik olarak atlatabiliriz.” diye konuştu.
Fotoğraflar: Altan Göçer, Burak Saltık, Ahmet Hopyar, Semih Bahadır
İyi ki varsınız, sonsuz teşekkürlerimizle…
11 Şubat 2023 Cumartesi 19:48
Ülkemizi yasa boğan deprem felaketinin ardından Afet Bölgesi Yardım Kampanyamıza katılan, gönüllü olarak çalışan her bir vatandaşımız, iyi ki varsınız.
Elimizden geldiğince gücümüz yettiğince çalışmaya devam.
Ülke tarihimizin en zor günlerinde, bizi biz yapan gerçeği hatırlıyoruz: “Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar! Yaralarımızı hep birlikte saracağız…”
14 Şubat 2023 Salı 17:07
6 Şubat 2023’te, dünya tarihinin en ağır felaketlerinden, ülke tarihimizin en acı günlerinden birini yaşadık.
10 şehirde, milyonlarca yurttaşımızı etkileyen, Canlarımızı bizden alan, Türkiye’mizi yasa boğan, Kelimelerin kifayetsiz, gözyaşlarımızın çaresiz kaldığı, Bize, milletçe birlik ve beraberliğin kanımızda var olduğunu bir kez daha gösteren derin bir acı…
Şimdi, üzüntümüzün tarifsiz olduğu bugünlerde yaralarımızı birlikte saracağız diyor, Kızılay ile birlikte kan bağış kampanyası başlatıyor, 3 gün boyunca stadımızı kan bağışına açıyoruz.
Depremden kurtulan, tedavi altında olan canlarımıza can olmak için herkesi kan vermeye davet ediyoruz.
16 Şubat 2023 Perşembe günü, Başkanımız, yöneticilerimiz, sporcularımız, çalışanlarımızla ilk adımı atacağımız kan bağış kampanyasında, Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar diyor,
16-17-18 Şubat 2023 tarihlerinde üyelerimizi, taraftarlarımızı ve tüm halkımızı kan bağışlamaya davet ediyoruz.
16-17 Şubat: 09.00-21.00 / 18 Şubat: 10.00-22.00
Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi, Şefik Bey Sokak, Fenerium Tribünü Girişi (Yürüyen Merdivenler), Kan Bağış Noktası
Kan Bağışı Alınmasına Engel Oluşturan Nedenler Arasında En Sık Karşılaşılanlar;
Kişinin 18 yaşından küçük olması.
Kişinin 65 yaşından büyük olması.
Kişinin 60-65 yaş aralığında olup, ilk kez kan verecek olması.
Kişinin 50 kilogramın altında olması.
Kişinin yanında T.C. Kimlik Numaralı ve fotoğraflı bir resmi kimlik belgesinin bulunmaması.
Kişinin kendini iyi ve sağlıklı hissetmemesi (Ateş, öksürük, vb. şikayetlerinin olması).
Kişiye son bir yıl içinde kan ve kan ürünü transfüzyonu yapılması.
Kişide Hepatit B ve Hepatit C Virus enfeksiyonu öyküsü olması.
Kişide HIV Pozitifliği / AIDS Enfeksiyonu veya bu kişilerle yakın temas öyküsü olması.
Kişinin uyuşturucu kullanımı.
Kişinin diabet (Şeker) hastası olup insülin kullanımı (İnsulin kullanmayan ve kan şekeri kontrol altında olan diabet hastaları kan bağışı yapabilir).
Kişinin son bir yıl içinde ameliyat, endoskopi, hacamat, dövme gibi girişimsel işlemler yaptırması.
Kişide kanser öyküsü olması.
Kişide epilepsi (Sara) ve felç (İnme) öyküsü olması.
Kişiye damar içi stent takılması.
Kişiye organ nakli gerçekleştirilmesi.
Kişinin 1980-1996 yıllarında Büyük Britanya’da 6 aydan fazla bulunması.
Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan
Depremden kurtulan ve tedavi altında olan canlarımıza can olabilmek adına herkesi kan bağışı kampanyamıza davet ediyorum
14 Şubat 2023 Salı 19:29
Genel Sekterimiz Burak Çağlan Kızılhan, 6 Şubat 2023’te dünya tarihinin en ağır felaketlerinden, ülke tarihimizin en acı günlerinden birini yaşadığımız deprem felaketi sonrasında yaraları sarmak için gerekli tüm adımları atan Kulübümüzün bu kez Kızılay ile önemli bir iş birliğine imza atarak ‘Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar! Yaralarımızı hep birlikte saracağız…’ dediği kampanyaya dair açıklamalarda bulundu.
Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, kan bağışı kampanyamızı Fenerbahçe TV’ye şu şekilde değerlendirdi:
“6 Şubat 2023’te dünya tarihinin en ağır felaketlerinden, ülke tarihimizin de en acı günlerinden birini yaşadık. 10 farklı şehrimizde milyonlarca yurttaşımızı etkileyen, canlarımızı bizden alan tüm ülkemizi, Türkiye’mizi yasa boğan bir felaket. Tabii ki üzüntümüzün bir tarifi yok. Ama bugünlerde bir nebze olsun birlikte olmak ve yaralarımızı sarmak adına Kızılay ile birlikte kan bağışı kampanyamızı başlatıyoruz. Kan bağışı kampanyası 16 Şubat Perşembe günü başlayacak. 3 gün boyunca da Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde sürecek. 16 ve 17 Şubat tarihlerinde 09.00’da başlayacak ve 21.00’da bitecek, 18 Şubat Cumartesi günü de 10.00’da başlayıp 22.00’da bitecek. Depremden kurtulan ve tedavi altında olan canlarımıza can olabilmek adına herkesi kan bağışı kampanyamıza davet ediyorum.”
Depremzede Mehmet Akif Ağaç’ı stadımızda ağırladık
15 Şubat 2023 Çarşamba 16:29
Depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’ta enkazdan kurtarılan ve İstanbul’a gelen Fenerbahçe taraftarı Mehmet Akif Ağaç’ı stadımızda konuk ettik.
Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’ni gezen 15 yaşındaki taraftarımız, kendisine bu imkânı sunan Kulübümüze teşekkür etti ve hayalini gerçekleştirdiğini söyledi.
Yaralarımızı birlikte saracağız.
4 büyük kulübün başkanları ve futbolcuları ‘Türkiye Tek Yürek’ ortak yayınında depremzedeler için bağış topladı
15 Şubat 2023 Çarşamba 23:25
Ülkemizi yasa boğan deprem felaketinin yaralarını sarmak amacıyla düzenlenen ‘Türkiye Tek Yürek’ yardım kampanyası ortak yayınında dijital, ulusal, bölgesel ve yerel TV ve radyo kanalları bir araya geldi.
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizi etkileyerek ülkemizi yasa boğan deprem faciası yüreklerimizde derin yaralar açtı.
Bu yaraları sarmak için düzenlenen ve Fenerbahçe Televizyonu’ndan da yayınlanan ‘Türkiye Tek Yürek’ yardım kampanyasında ülkemizin 4 büyük spor kulübünün başkanları da tek yürek oldu.
Başkanımız Ali Y. Koç’un yanı sıra Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ve Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu ile kaptanımız Altay Bayındır, Galatasaray futbolcusu Kerem Aktürkoğlu ve Beşiktaş futbolcusu Cenk Tosun canlı yayına stüdyodan katıldı ve yayının bir bölümünde depremzedeler için telefonla gelen bağışları topladı.
Acun Ilıcalı, Nihat Hatipoğlu, Pelin Çift, Çağla Şikel, Tümer Doğru, Nazlı Çelik, Deniz Bayramoğlu ve Didem Arslan Yılmaz moderatörlüğünde yapılan ortak yayında siyaset, iş, spor ve sanat dünyasının önde gelen isimleri ve vatandaşlarımız depremzedelere destek oldu.
Toplanan bağışlar depremzedeler için AFAD ve Kızılay’a aktarılacak.
Depremzede Mehmet Akif Ağaç, Samandıra Can Bartu Tesislerimizde Teknik Direktörümüz Jorge Jesus ve futbolcularımızla buluştu
16 Şubat 2023 Perşembe 11:49
Depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’ta enkazdan kurtarılan ve İstanbul’a gelen Fenerbahçe taraftarı Mehmet Akif Ağaç, bugün Samandıra Can Bartu Tesislerimizi gezdi.
Dün misafirimiz olan ve Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde konuk ettiğimiz 15 yaşındaki taraftarımız, bugün de Can Bartu Tesislerimizde konuğumuz oldu. Teknik Direktörümüz Jorge Jesus, teknik ve idari heyetimiz ile futbolcularımızla bir araya gelen Mehmet Akif Ağaç, tesislerimizi de gezdi.
Acımız Tarifsiz
16 Şubat 2023 Perşembe 16:18
Ülkemizin yaşadığı deprem felaketinin ilk gününden itibaren ulaşmaya çalıştığımız İskenderun Fenerium Mağaza Müdür Yardımcımız Emre Gök ve Antakya Palladium AVM Fenerium satış danışmanımız Gökhan Dalmış’ın vefat haberlerini derin üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız.
Emremize, Gökhanımıza ve kıymetli çalışanlarımızın hayatlarını kaybeden aile bireylerine Allah’tan rahmet, yakınlarına ve camiamıza başsağlığı dileriz.
Fenerbahçe Spor Kulübü
Başkanımız Ali Y. Koç
Futboldaki bu dayanışma ruhu inşallah daha fazla güçlenerek devam eder
16 Şubat 2023 Perşembe 20:28
Başkanımız Ali Y. Koç, Yüksek Divan Kurulu Başkanımız Uğur Dündar ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz, UEFA Avrupa Konferans Ligi’nde oynanacak olan Trabzonspor – Basel müsabakasını izlemek üzere TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve kulüp başkanlarıyla birlikte Şenol Güneş Spor Kompleksi’ne gitti.
Mücadele öncesi Başkanımız Ali Y. Koç yaptığı açıklamada, “İlk günden beri yaralarımızı birlikte saracağız diyoruz. Eşsiz, takdire şayan bir dayanışma ruhu ülkemize hâkim. Bunun doğrultusunda da biz futbol ailesi olarak birinci günden itibaren elimizden gelen her şeyi yaptık. Birbirimize destek olduk. Bugün de buraya Sayın Ahmet Ağaoğlu başkanın daveti üzerine bir ve bütün olarak gelebilen bütün kulüpler, Trabzonspor’u desteklemeye geldik. Ne yazık ki hayat da bir şekilde devam ediyor. Söyleyeceğim bir şey var. Depremin, kıyametin, felaketin yarattığı bu dayanışma ruhu inşallah futbolda biraz daha kalıcı olur. Birbirimizle yaraşırken, kavga ederken, yer geldiği zaman belaltı vururken, görüyoruz ki dünyada çok daha önemli problemler var. Bu da bizlere ders olsun. Futboldaki bu dayanışma ruhu inşallah daha fazla güçlenerek devam eder.” dedi.
Yardım tırlarımız afet bölgesine ulaşmaya devam ediyor
17 Şubat 2023 Cuma 10:10
Kulübümüzün başlattığı yardım kampanyası çerçevesinde stadımızda toplanan yardım malzemeleri tırlara yerleştirilerek afet bölgesine gönderiliyor.
İstanbul’dan yola çıkan tırlar, AFAD’la koordineli bir şekilde belirlenen noktalara ulaşmaya devam ediyor.
Malzemeler tırlardan indirilerek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor.
Yaralarımızı hep birlikte saracağız.
Teknik Direktörümüz Jorge Jesus: Hepimizin elinden geldiğince yardımcı olması çok önemli
17 Şubat 2023 Cuma 17:22
Teknik Direktörümüz Jorge Jesus, Kulübümüzün deprem felaketi sonrasında yaraları sarmak için Kızılay ile birlikte ‘Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar!’ diyerek başlattığı Kan Bağışı kampanyasına destek oldu.
Stadımızda yapılan kan bağışı alanını ziyaret eden ve Fenerbahçe Televizyonu’na açıklamalarda bulunan Teknik Direktörümüz Jorge Jesus, bu tür kampanyaların önemine değindi. Deneyimli çalıştırıcı, “Hepimizin elinden geldiğince yardımcı olması çok önemli. Herkes imkânı doğrultusunda yardım etmeli diye düşünüyorum. Acı çeken insanlar için bu tür dayanışma kampanyaları çok önemli. Çok fazla insan acı çekiyor. Bu tarz jestler, en azından bazı insanlara dokunabilmemize, bazı insanlara yardım edebilmemize sebep oluyor. O yüzden bu tarz yardımların önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Dün tesislerimizi ziyaret eden ve Futbol Takımımızla bir araya gelen depremzede Mehmet Akif Ağaç ile ilgili de Teknik Direktörümüz Jorge Jesus, “Bildiğim kadarıyla depremde ailesini kaybetti. Onun yüzünde bir nebze gülücük oluşturabildiysek, ne mutlu bizim için. Çok sevdiği kulübü Fenerbahçe’nin tesislerini ziyaret etme fırsatı buldu. Onu birazcık bile mutlu edebildiysek ne mutlu bize. Çünkü acı çeken insanların kalbine dokunmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
45. tırımız da depremzedelere yardım malzemeleri götürmek üzere yola çıktı
17 Şubat 2023 Cuma 18:34
Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen depremlerden etkilenen vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Kulübümüz tarafından başlatılan Afet Bölgesi Yardım Kampanyası kapsamında toplanan yardım malzemelerini taşıyan 45. tır da yola çıktı.
Kulübümüzün deprem felaketinin ardından başlattığı yardım kampanyasına taraftarlarımız ve vatandaşlarımız yoğun katılım gösteriyor. Fenerium’dan battaniye, kazak, atkı, bere gibi kışlık malzemeler de afet bölgesine gönderiliyor. Toplanan malzemeler, kulüp çalışanlarımız, taraftralarımız ve vatandaşlarımız tarafından sınıflarına göre bölümlere ayrılıyor. Kolileme işlemlerinin ardından malzemeler daha sonra tırlara yükleniyor.
Başkanımız Ali Y. Koç, Başkan Vekilimiz Erol Bilecik, Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, Yönetim Kurulu Üyelerimiz, teknik ve idari kadrolarımız ile sporcularımız ve ünlü isimler malzeme toplama alanına gelerek çalışmalara katıldılar.
Depremin neden olduğu yaraları sarmak için Kulübümüzün Kadıköy Belediyesi ile koordineli olarak sürdürdüğü Afet Bölgesi Yardım Kampanyası için çok sayıda vatandaşımız, AFAD ihtiyaç listesindeki malzemeleri Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi Fenerium tribünü otopark girişine getirerek yardımda bulunuyor.
Deprem bölgesindeki çocuklarımız için paketler hazırlanıyor
Kahramanmaraş ile birlikte 10 ilimizi etkileyen deprem felaketinin ardından AFAD ile birlikte hareket ederek Stadımızı yardım koordinasyon merkezi haline getiren ve hazırlanan yardımları tırlar aracılığıyla bölgeye sevk eden Kulübümüzde, bölgedeki çocuklar da unutulmadı.
AFAD’ın hazırlamış olduğu ihtiyaç listesinde yer alan ürünler hazırlanırken, paketleme bölümündeki gönüllü ekiplerimiz, yaraları bir nebze olsun sarmak amacıyla afetzede çocuklarımız için üzerlerinde notlar yazılı oyuncakları paketleyerek hazır hale getirdi.
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bir kez daha Türkiyemize başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar, deprem bölgelerindeki tüm arama kurtarma ekiplerine güç ve kuvvet diliyoruz.
Dualarımız sizinle…
‘BİRLİK VE BERABERLİK BİZİM #KANIMIZDAVAR!’ DİYEREK YARALARIMIZI HEP BİRLİKTE SARIYORUZ
17 Şubat 2023 Cuma 23:21
Dünya tarihinin en ağır felaketlerinden, ülke tarihimizin en acı günlerinden birini yaşadığımız 6 Şubat 2023 tarihindeki deprem felaketi sonrasında yaraları sarmak için gerekli tüm adımları atan Kulübümüz, ‘Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar!’ diyerek Kızılay ile birlikte önemli bir iş birliğine imza attı ve 3 gün sürecek olan kan bağışı kampanyamızda ikinci gün de geride kaldı. 18 Şubat Cumartesi günü (yarın) 10.00-22.00 saatleri arasında stadımızda yapılacak kan bağışı kampanyamızın son gününe üyelerimizi, taraftarlarımızı ve tüm halkımızı davet ediyoruz.
Depremden kurtulan, tedavi altında olan canlarımıza can olmak için başlatılan kan bağışı kampanyamıza, Başkanımız, Yönetim Kurulu Üyelerimiz, kulüp çalışanlarımız, tüm branşlardan sporcularımız, eski futbolcularımız, sanatçılarımız, taraftarlarımız ve vatandaşlarımız katıldı.
Bağışçılarımız, günün ilk saatlerinde Fenerbahçe Efsanesi Stadyum ve Müze Turlarının bulunduğu bölümden ilk girişlerini yaparken burada kayıt bilgileri oluşturulup, kan sayımları yapıldı ve ardından doktor kontrolüne geçti. Buradaki işlem sonrasındaysa katılımcılar, 1907 Tribünü’ne geçerek kan verme işlemini gerçekleştirdi.
Kan bağışında bulunan isimler için desteklerinden ötürü bir sertifika düzenlenirken, günün anlam ve önemine binaen duygu ve düşüncelerini paylaşmak isteyenler için bir de anı defteri hazır tutuldu.
Aynı zamanda Stadımızın ledlerinde de ‘#kanımızdavar! Canlarımıza can olmak için herkesi kan vermeye davet ediyoruz’ yazısı yer aldı.
Kan Bağış Noktası: Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi, Şefik Bey Sokak, Fenerium Tribünü Girişi (Yürüyen Merdivenler)
Günün ilk saatlerinden itibaren kan bağışı bölgesinde bulunan Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, Yönetim Kurulu Üyelerimiz ve sporcularımız kan bağışı kampanyamızı Fenerbahçe TV’ye değerlendirdi.
Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan: Kızılay ile birlikte el ele başlattığımız bu kan bağışı kampanyasına çok önem veriyoruz
Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, “Bugün itibarıyla kan bağışı kampanyamız başladı. Bugün saat 09.00’da başladı, akşam 21.00’a kadar, cuma günü de aynı şekilde, cumartesi ise hafta sonu olması sebebiyle de sabah 10.00’da başlayacağız, akşam da 22.00’da bitireceğiz. Kızılay ile birlikte el ele başlattığımız bu kan bağışı kampanyasına çok önem veriyoruz. Afet destek kampanyasında olduğu gibi renklerden bağımsız bütün vatandaşlarımız katılım sağlıyor. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Erkek basketbol ve kadın voleybol takımımız kan bağışı kampanyasına katıldı. Amatör branşlardaki sporcularımız geldi. Futbolcularımız geldi. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 6 Şubat itibarıyla destek kolilerimizi afet bölgesine göndermeye başlamıştık ve hala devam ediyor. Tırlarımız şu an yolda ve dün itibarıyla 37 tır Fenerbahçe Spor Kulübü üzerinden, derneklerimiz üzerinden de 98 tır göndermiş olduk. Bu kan bağışı kampanyamıza tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz. 3 gün boyunca stadımız kan bağışı için açık olacak. Cumartesi günü yani yarın son günümüz, sabah 10.00’da başlayacağız, akşam da 22.00’a kadar sürecek. Bütün vatandaşlarımızı cumartesi günü Stadımıza bekliyoruz. İnşallah üçüncü günü de güzel bir şekilde tamamlayacağız. Biz çok büyük bir ülkeyiz, çok güçlü bir milletiz. Acı haberi aldığımız ilk günden beri bunu bütün dünyaya göstermiş olduk. O yüzden renklerden bağımsız yardım tırlarımızda olduğu gibi kan bağışı kampanyasında da aynı şekilde tüm takım taraftarlarımızı buraya, son gün de hepsini kan vermeye davet ediyoruz” diye konuştu.
Yönetim Kurulu Üyemiz Ömer Okan: Fenerbahçe Spor Kulübü olarak ilk günden bugüne elimizden geldiği kadar yardımlarımızı ulaştırmaya çalışıyoruz
Yöneticimiz Ömer Okan, “Bugün 10. gün geride kaldı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak ilk günden bugüne elimizden geldiği kadar yardımlarımızı ulaştırmaya çalışıyoruz. Şu ana kadar 35’ten fazla tırımızı gönderdik, bugün de burada Kızılay ile birlikte bir kan bağışı kampanyasını başlattık. Depremden yaralı kurtulan vatandaşlarımız için buna çok ihtiyaç var ve onlar için bunu yapıyoruz. Bugün ilk gün ve oldukça da kalabalık. Yönetim Kurulu Üyelerimiz, çalışanlarımız herkes burada. Bu kampanya 3 gün boyunca sürecek ve buradan da bir çağrı yapmış olalım; sadece Fenerbahçeliler değil lütfen herkes gelip burada kan vererek yardımcı olsun. Elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz” dedi.
Yönetim Kurulu Üyemiz Mustafa Kemal Danabaş: Bugün #kanımızdavar diyerek bir aradayız
Yönetim Kurulu Üyemiz Mustafa Kemal Danabaş ise “Öncelikle bu afette hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum. Bildiğiniz üzere çok fazla da yaralımız var. Onlar bizim canlarımız, onların canlarına can katmak için bugün #kanımızdavar diyerek bir aradayız. Tüm vatandaşlarımızı Fenerbahçe Spor Kulübü olarak renk ayırt etmeksizin, gözetmeksizin kan vermeye davet ediyoruz. Bu verilen kanlar inanıyorum ki onların canlarına can katacaktır. Hepsine tekrardan geçmiş olsun diyorum.” diye konuştu.
Yönetim Kurulu Üyemiz İlker Dinçay: Kulübümüz, Kızılay ile böyle bir şeye vesile oldu, biz de ailece buradayız
Kan bağışı kampanyamızı değerlendiren Yöneticimiz İlker Dinçay,“Yaşananlardan ötürü milletçe çok üzgünüz. Fenerbahçeli değil Türk insanı olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz. Kulübümüz Kızılay ile böyle bir şeye vesile oldu. Biz de ailece buradayız. Yardımlarımız devam ediyor. Fenerbahçe camiası da kenetlendi, Türk insanı kenetlendi. Biz de yaralara tuz basabilirsen ne mutlu bize, onun için buradayız.” şeklinde konuştu.
Yönetim Kurulu Üyemiz Selahattin Baki: Herkesi bu yardım kampanyasına bekliyoruz
Kampanyaya dair konuşan Yöneticimiz Selahattin Baki, “Çok üzücü günler. Hem ülkem adına hem de bir İskenderunlu olarak bölgem adına son derece üzgünüm. Burada sadece bizim kendi camiamız değil, tüm camialardan insanlarla birlikte Türk insanının birleşici gücünü görüyoruz ve bunu günlerdir görüyoruz. Bu da bize umut veriyor. Benim şöyle bir ricam olacak; öncelikle bugüne kadarki yardımlar için gerek kendi camiamızın mensupları gerekse diğer bütün Türk takımlarının taraftarları olsun müthiş bir birlik içerisindeyiz. Şunu hatırlatmak istiyorum; yardım malzemeleri, tır çıkışları deprem bölgelerine gitmeye devam ediyor. Bununla ilgili lütfen yardımların devam etmesini rica ediyoruz. Kan bağışı kampanyamız da bugün başladı ve bugün 09.00-21.00, yarın da ayı şekilde, cumartesi günü ise 10.00-22.00 olarak devam edecek. Her branştan sporcularımız da burada, destek veriyor. Herkesi bu yardım kampanyasına bekliyoruz. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Türklüğün olduğu her yerde kol kola gireriz.” dedi.
Yönetim Kurulu Üyemiz Bekir İrdem: Bugün başlayan kan bağışı büyük bir sosyal sorumluluk projesidir
Kan bağışı kampanyamızın büyük bir sosyal sorumluluk projesi olduğuna değinen Yönetim Kurulu Üyemiz Bekir İrdem ise “Türkiye asrın en büyük felaketini yaşadı. Çok fazla yaralımız var. Bu kan bağışı kampanyası Fenerbahçe’nin organize ettiği projelerden sadece bir tanesi. Her aşamada kulüp olarak farklı yardımları yapmaya çalışıyoruz. İlk aşamada gıda ve giysi yardımları oldu ve 37 tırımızı gönderdik. Birçok kuruluş yardım yapıyor ama Fenerbahçe’nin yaptığı organizasyonla hakikaten malzemeler tam yerine kadar gidiyor, gerekli kişilere ulaşıyor. Sadece buradan yüklenmesi değil, tırın 12 saatlik yolculuk sonunda oraya gidip deprem bölgesindeki noktalara sağlam şekilde ulaşmasını da organize ediyoruz. Bu aşamada bugün yaptığımız organizasyon kan bağışı kampanyasıdır. 3 gün boyunca buradayız. Bugün başlayan kan bağışı büyük bir sosyal sorumluluk projesidir. Kızılay ile birlikte organize ettik. Kulübümüz tüm imkanlarını seferber etti. Sayın Başkanımızdan her bir çalışanımıza, sporcularımıza kadar büyük bir sadakat ve bağlılıkla organize ettik. Bu adanmışlık bu başarıyı getiriyor. Kan toplamak çok değerli bir iş. Bireysel bir katkı ama aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesidir. Herkesi kan bağışına bekliyoruz. Bu kan bağışının rengi yok. Fenerbahçe organize ediyor ama tüm vatandaşlarımıza açık bir projedir. Yönetim Kurulu olarak birinci dakikadan itibaren ne yapabileceklerimizi düşünüyoruz. Projelerimiz bununla da bitmeyecek. Her aşamada, ne gerekiyorsa Fenerbahçe Spor Kulübü bunun içinde olacaktır. Yönetim Kurulumuzun kendi organize ettiği çadır projemiz var. Barınma ile ilgili başka projelerimiz söz konusu. Bunları da zamanı geldiğinde Başkanımız veya Genel Sekreterimiz ya da kulübümüz duyuracaktır. Tüm taraftarları bekliyoruz. Tek bayrak altındayız, bayrağımız ay yıldız, rengimiz kırmızı beyaz.” ifadelerini kullandı.
Yönetim Kurulu Üyemiz Can Gebetaş: Herkes elini taşın altına koydu ve dayanışma kültürünün en güzel örneklerinden birini sergilemiş olduk
Yönetim Kurulu Üyemiz Can Gebetaş, Kulübümüzün deprem felaketinin attığı adımları ve bu adımların ikinci fazı olan Kızılay ile birlikte ‘birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar!’ diyerek başlattığımız kan bağışı kampanyamızı değerlendirdi.
Yöneticimiz Can Gebetaş: Genel Sekreterliğimizin öncülüğünde bu kriz masasında özellikle ‘afetzede yurttaşlarımıza nasıl faydalı olabiliriz?’ diye sürekli çalışmalar içerisindeyiz
“Maalesef acı bir olay Kızılay ile birlikte yapmış olduğumuz kan bağışı kampanyamıza vesile oldu. Tabii bir yandan da böyle büyük bir acının vesile olması bizlerde derin bir üzüntü yaratıyor, bunu belirtmek gerekiyor. Türkiye tarihinin en acı günlerinden birkaçını yaşıyoruz. Dolayısıyla biz de biliyorsunuz ki acı felaketin yaşanması itibarıyla kulüp bünyemizde bir kriz masası oluşturduk. Genel Sekreterliğimizin öncülüğünde bu kriz masasında özellikle ‘afetzede yurttaşlarımıza nasıl faydalı olabiliriz?’ diye sürekli çalışmalar içerisindeyiz. Bir haftalık süreç içerisinde bölgeye AFAD’ın bize yönlendirmiş olduğu ihtiyaçlar listesiyle birlikte erzak ve malzeme yardımı gerçekleştirdik. Burada zaman zaman Kadıköy Belediyesi’yle de bir dayanışma kültürü içerisinde hareket ederek ortak yönlendirmelerimiz de oldu. Bugün geldiğimiz nokta bu yardım kampanyamızın ikinci fazında bir kan bağışı şeklindedir. Kızılay ile bu konuyu istişare ettiğimizde memnuniyetle ihtiyaç doğrultusunda böyle bir organizasyona ortak olarak imza atabileceklerini söylediler. Bunun geri dönüşünde de bugün burada Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi 1907 Tribünü’nde kan bağışı organizasyonumuzu yapıyoruz. Henüz daha ilk saatler olmasına rağmen sizler de canlı yayınlarımız aracılığıyla buradaki ortamı direkt izleyenlerimize aktarıyorsunuz. Son derece yoğun bir katılım var. Bununla birlikte aslında buradaki yoğun katılım geçtiğimiz hafta içerisinde yapmış olduğumuz erzak yardımları süresindeki bütün lojistik ve operasyonel sürecin de nasıl olduğunun önemli bir göstergesidir. Sadece Fenerbahçeliler değil farklı takım taraftarları, Anadolu kulüplerinin taraftarları… hiç kimse içerisinde bulunduğumuz bu acılı günlerde asla ve asla duyarsız kalmadı. Gerek paketlerin tasnifi, gerek kolilendirilmesi, gerekse buradan yolcu edilmesi sürecinde herkes elini taşın altına koydu ve dayanışma kültürünün en güzel örneklerinden birini sergilemiş olduk. Bugün buradaki ortam, buradaki katılım, insanların kan bağışı kampanyamıza göstermiş olduğu ilgi de aslında geçtiğimiz haftadan beri yarattığımız dayanışma kültürü ortamının bir yansımasıdır. Buradan ben de özellikle yayınlarımız aracılığıyla sadece Fenerbahçe taraftarına değil bizleri izleyen herkese özellikle kan ihtiyacından dolayı yoğun bir şekilde katılımlarını bekliyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak burada hedeflediğimiz, istediğimiz, arzuladığımız seviyede bir kan bağışını Kızılay aracılığıyla ihtiyacı olan her yere aktarmak görevimiz diye düşünüyorum.”
Yöneticimiz Can Gebetaş: Bütün siyasi, etnik, sportif ayrışmalar bir kenara bırakıldı ve deprem bölgesindeki vatandaşlara ‘Nasıl faydalı olabiliriz? Nasıl yardım edebiliriz?’ diye düşünülüyor
“Bunu deprem diye tanımlamak da çok zor. Zaten bu sadece bizim düşüncemiz ya da fikrimiz değil. 1 hafta 10 günlük süreç içerisinde gerek yabacı deprem uzmanlarından gerekse ülkemizdeki bilim insanlarının yaptığı saptamalar, arka arkaya yaşanan iki büyük deprem aslında afetin boyunun ne kadar yüksek olduğunu da söylüyor. Tarihte bu denkli büyük kaç tane afet vardır, bilemiyorum. Ama bence Türk milleti olarak bununla birlikte aslında dünya vatandaşları iyi bir sınav veriyor. Dayanışma kültürünün en iyi örneği gösteriliyor. Özellikle de bizim kendi milletimiz olarak büyük bir acı yaşıyoruz, çok büyük bir afetle karşı karşıyayız ama dayanışma kültürünün en önemli örneklerini de burada yaşadığımızı düşünüyorum. Dikkat ederseniz 1 hafta 10 günlük süreç içerisinde özellikle vatandaşlarda, halkta artık hiçbir ayrım kalmadı. Spor kulüpleri birlikte mücadele ediyor. Bütün siyasi, etnik, sportif ayrışmalar bir kenara bırakıldı ve ‘deprem bölgesindeki vatandaşlara nasıl faydalı olabiliriz? Nasıl yardım edebiliriz?’ diye düşünülüyor. Bizler evimizdeyiz ama depremden etkilenen bölgedeki yurttaşlarımızı, vatandaşlarımızı düşünüyoruz. Bir şeyler yapabilmek için çırpınıyoruz. Bütün herkeste bu reaksiyonu görüyorum. Bu da bize Türk milleti olarak tarihten, genetiğinden gelen dayanışma gücünün ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gösterdi. Eminim ki bu kararlılıkla yolumuza devam edebilirsek tabii ki acıları yok etmek mümkün değil. Çok tarihi bir acı ama bir nebze de hafifletebiliyorsak görev ve sorumluluklarımızın en azından bir kısmını yerine getiriyoruz demektir. Bugün de onlardan bir tanesi kan bağışı kampanyasıdır. Olabildiğince taraftarlarımızdan, yurttaşlarımızdan kan bağışı kampanyamıza destek olarak Kızılay aracılığıyla ihtiyacı olan her bölgede kullanılmasını sağlamamız gerekiyor.”
Yöneticimiz Can Gebetaş: Öncelikle düşünmemiz gereken bir an önce bu acıların hafifletilmesi için yapılması gerekenlerdir
“Öncelikle düşünmemiz gereken bir an önce bu acıların hafifletilmesi için yapılması gerekenlerdir. Gıda yardımıysa gıda yardımı, barınma probleminin çözülmesiyse o yönde atılacak adımlar ama ondan sonraki süreçlerde mutlaka kendimize gelecek için aynı acıları yaşamamak adına neler yapılması gerektiği konusunda da yapılacaklar listesini çıkartıp ilerlemeliyiz. Bu sadece devletin, yerel yönetimlerin isteğiyle de olmaz. Vatandaşların bireysel duyarlılığıyla da olabilecek bir konudur. Sosyal yaşamın her anında bundan sonra bunları düşünerek adım atmamız gerekiyor. Bundan sonra bence Türkiye’de de artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmaması gerekiyor. Ama maalesef bunu büyük bir acı yaşayarak öğrendik. Keşke böyle olmamış olsaydı ama bu belki ilerleyen süreçlerde daha fazla konuşulması gereken konu. İlk adım ‘acıları hafifletmek için neler yapılabilir, devletimizle, yerel yönetimlerle, bölge halklarıyla, bölgedeki sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bu acıları bir nebze de olsa nasıl hafifletebiliriz?’ bu sorunun cevabını bulmamız gerekiyor.”
Yönetim Kurulu Üyemiz Ruşen Çetin: Bu süreçte derneklerimizin önemi bir kez daha ortaya çıktı
Kan bağışı, yardım kampanyası ve deneklerimizin bu süreçte yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Yönetim Kurulu Üyemiz Ruşen Çetin, “Kan bağışı kampanyası başlangıçta yapmayı düşündüğümüz bağışlardan bir tanesiydi. Kızılay ile konuştuktan sonra onların kendi organizasyonlarıyla birlikte yapmamız daha doğru olacağına karar verdik. Onun için kan bağışı kampanyasına bugün başladık. Çok ilgili ve alaka var. Bu da ülkemiz için, Kızılay için çok önemli.
Yardımlar sürekli devam ediyor. Deprem bölgesinde ulaşılamayan yerlere yardımlarımızı derneklerimiz vasıtasıyla yapıyoruz. GenelSekreterimiz Burak bey, birebir bu organizasyonu takip ediyor ve sayıları veriyor. Bizler de derneklerimizle olan organizasyonu ve daha ciddi yerlerde dağıtımlar yapılsın diye Valilerle, Kaymakamlarla, Belediye Başkanları ve yardımcılarıyla iletişime geçiyoruz. Derneklerimiz de bu dağıtımı yaparak, gözlerimizle görerek, taraftarlarımızın ve halkımızın bağışları boşa gitmesin diye biz de bu takibi 24 saat yakından kontrol etmeye çalışıyoruz. Allah ülkemize bir daha böyle bir felaket göstermesin. Çok büyük felaket.
Derneklerimizden akrabalarını kaybedenler oldu. Hatay ve Antakya’da maalesef iki dernek yönetim kurulu üyemizi ve yakınlarını kaybettik. Göçükten kurtulanlar da oldu. Dernekler çok önemli ama iyi kullanırsanız, iyi yönetirseniz çok önemli. Burada da derneklerin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Derneklerimiz Fenerbahçe Spor Kulübünü bulundukları yerde temsil ediyorlar. Bu anlamda yolumuza devam ediyoruz. Deprem bölgesindeki derneklerimizin faaliyetleri dışında burada 200 binin üzerinde insan değişik yerlere göç etti. Göç edilen yerlerde zor durumlarda kalan Fenerium çalışanları veya buradan giden kongre üyesi taraftarlarımıza mesala; Antalya, Alanya, Kayseri, Sivas, Ankara ağırladı. Buradaki bütün dernekler onlarla da ilgilendiler.” dedi.
Yönetim Kurulu Üyemiz Simla Türker Bayazıt: Herkesin büyük bir dayanışma içerisinde olması çok güzel
Herkesi kan bağışı kampanyasına katılmaya davet eden Yönetim Kurulu Üyemiz Simla Türker Bayazıt, “Dün akşam Almanya’da CEV Şampiyonlar Ligi maçımız vardı. Bugün de teknik ekip ve oyuncular olarak, kan vermek için buraya geldik. Kan bağışı kampanyası üç gün sürecek. Bugün ve yarın akşam saat 09:00’a kadar, cumartesi günü akşam da saat 10:00’a kadar kan bağışı sürecek. Yoğun bir kalabalık var. Gurur verici. Kalbimiz acıyor, kalbimiz yanıyor ama bir yandan da insanların böyle bir seferberlik içerisinde olması gururlandırıyor. Ne mutlu Türküm diyene. Hakikaten değerlerimiz, bizler, kanımız da var, diyoruz. Herkesin büyük bir dayanışma içerisinde olması çok güzel. Yarın ve cumartesi günü de aynı kalabalığın devam edeceğini düşünüyorum. Herkesi buraya bekliyoruz” dedi.
Yönetim Kurulu Üyemiz Fethi Pekin: Ülkemizin gösterdiği örnek birlik ve beraberlik ruhunun bu süreçte artarak devam edeceğine inanıyorum
Kan bağışının ilk gününde 600 üniteye yakın kan bağışı olduğu bilgisini veren Yönetim Kurulu Üyemiz Fethi Pekin, “Depremde yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza, milletçe hepimize geçmiş olsun, hepimizin baş sağ olsun.
6 Şubat tarihinden itibaren bir kriz masası oluşturmak suretiyle Genel Sekreterimiz Sayın Burak Kızılhan koordinasyonunda Fenerbahçe camiası olarak neler yapabileceğimizi masaya yatırdık ve aynı gün harekete geçtik. O günden beri tüm camiamızın sadece Fenerbahçelilerin değil, tüm vatandaşlarımızın sağladığı imkânlar doğrultusunda bağışlamak istedikleri gerekli erzakları kulübümüze getirmek suretiyle burada tasniflerini yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Sonrasında ihtiyaç bölgelerine tırlar vasıtasıyla gönderiyoruz. Bu kriz masasında aldığımız kararlardan ilkiydi. Bu devam ediyor. Dün gece itibarıyla 42. yardım tırımız çıktı.
Yardım malzemelerinin ardından ikincisini yapabileceğimiz kampanya kan bağışıydı. Çok sayıda yaralılarımız var. Hastanelerde kan ihtiyacı var. Kızılay vasıtasıyla bu kampanyayı başlattık. Onlara da buradan teşekkür ediyorum. Kan bağılı ilk gün dün sabah 09:00’da başladı. Akşam 09:00’a kadar sürdü. Dün 600’e yakın kan bağışı oldu. Bugün de ikinci günümüz. 09:00’da başladık, akşam 09:00’a kadar devam edecek. Bu saatlerde de yoğunluk görüyoruz. Kan bağışında bulunan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Yarın da kan bağışı kampanyası devam edecek. Hafta sonu olduğu için yarın sabah 10:00’da başlayacak, akşam 10:00’a kadar devam edecek. Hedefimiz 1500 ünite kanı aşmaktı, Kızılay’ın da bizim de tahmin ettiğimiz bu hedefi aşacağımıza inanıyorum. Zaten ilk günden de bu belli oldu. Fenerbahçe’nin bu felakette acı çeken vatandaşlarımıza elinden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğini; burada vatandaşlarımızın, camiamızın desteklerinin devam etmesine arzuladığımızı ifade etmek istiyorum. Herkese teşekkür ediyorum.
Ülkemizin gösterdiği örnek birlik ve beraberlik ruhunun bu süreçte artarak devam edeceğine inanıyorum. Bundan sonra da bu birlik ve beraberlik ruhunun örnek olmasını, herkesin içine sindirerek sonsuza kadar devam ettirmesini diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Yönetim Kurulu Üyemiz Selma Altay Rodopman: Biz buradayız, hepimiz görevimizin başındayız. Kan vermek isteyenleri bekliyoruz
Kulübümüzün deprem felaketi sonrasında yaptığı çalışmaları anlatan Yönetim Kurulu Üyemiz Selma Altay Rodopman, “Kulüp olarak deprem felaketinden hemen sonra bir yardım kampanyası başlattık. Kulüp üyelerimizden, çalışanlarımızdan, renklere bakılmaksızın tüm taraftarlarımızdan ve çevre sakinlerinden toplanan yardımları 45 tır halinde AFAD koordinasyonuyla afet bölgesine yolladık. Onun akabininde bundan sonra ne yapabiliriz noktasında, Kızılay ile ortaklaşa Kan Bağışı kampanyasına başladık. Deprem felaketinden kurtulmuş olup kan ihtiyacı olan yaralılarımızın ve hastalarımızın kan ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bu kampanyayı başlattık. Burada da gördüğünüz gibi hem çalışanlarımız hem de futbol, basketbol, voleybol ve amatör branşlarımızdan sporcularımızla birlikte yine renklere bakılmaksızın çevrede yaşayan herkesten kan bağışı toplanmaktayız. Kan bağışımız bu akşam saat 09:00’a, yarın da akşam saat 10:00’a kadar devam edecek. Kan vermek isteyenlere kapımız açık. Biz buradayız, hepimiz görevimizin başındayız. Bu vesileyle bu organizasyon için Kızılay’a teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Yüksek Divan Kurulu Başkanımız Uğur Dündar: Dilerim ki gelenlerin sayısı giderek artsın ve Fenerbahçemiz her zaman olduğu gibi bundan sonra da hepimizin örnek alacağı işlere imzasını atar
“Biz, ulus olarak böyle zamanlarda bir ve bütün olmayı kelimenin tam anlamıyla başarıyla gerçekleştiriyoruz. Bunları gördükçe insanın ülkenin geleceğine yönelik umudu artıyor. Özellikle de gençlerin, Z kuşağının hakkını vermemiz gerek. Gençlerimizin, Fenerbahçe ve diğer kulüplerimizin yardım kampanyalarına yaptıkları katkılar gerek yardım toplamada gerekse felaket bölgesinde yardım dağıtmada olağanüstü özverili gayretleri hakikaten takdirin ötesinde alkışlanacak bir hareket. Bu durum ‘İyi ki bu gençlerimiz var’ dediğimiz bir fotoğraf sunuyor bizlere. Dilerim bu kampanya da çok başarılı olsun. Ben şahsen kan vermeyi çok isterdim ama yaş itibarıyla kan veremiyorum. Ama değerli başkanlık divanı üyelerimiz uygun olduğu takdirde kan vermek için burada. Benim bu organizasyonda en fazla dikkatimi çeken şey çok iyi yapılmış olması ve insanların gelip gayet huzur içerisinde kan bağışında bulunmalarıdır. Şu anda karşımızda çok örnek bir fotoğraf var. Dilerim ki gelenlerin sayısı giderek artsın ve Fenerbahçemiz her zaman olduğu gibi bundan sonra da hepimizin örnek alacağı işlere imzasını atar.”
Böyle bir camiaya mensup olmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Zaten Fenerbahçe, Türkiye’nin en zor anlarında taşın altına ilk elini koyan en büyük sivil toplum örgütü olmuştur. Bu yönüyle de örnek alınacak ve kuşakların Fenerbahçeli olmak için tercih nedenini teşkil edecek bir özelliğidir bu kulübümüzün.”
Fenerbahçe Koleji Genel Müdürü Fatih Canpolat: Herkes gelip kan bağışında bulunuyor, bu çok gurur verici bir şey
Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar!’ diyerek başlattığımız ve toplumun her kesiminin destek verdiği kan bağışı kampanyamıza katılan Fenerbahçe Koleji Genel Müdürü Fatih Canpolat, duygu ve düşüncelerini şu şekilde paylaştı:
“Buruğuz, fazlasıyla buruğuz. Ülkemiz, milletimiz çok büyük bir felaketle karşı karşıya kaldı. Bunun üzüntüsün herkes derinden hissediyor. Maalesef doğa olayları, felaketler hepimizin başında ve bir şekilde baş etmeliyiz. Ben görevim gereği hep eğitimin içindeyim. 20 küsur yıllık eğitimci olarak her zaman her yıl depremler konusunda öğrencilerimizi, velilerimizi bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bilim insanlarının söylediği, yapılması gereken şeyleri anlatıyoruz. Ama ne kadar ders çıkartıyoruz, bunu acı bir şekilde görüyoruz. Bazı dersleri çok acı bir şekilde öğreniyoruz. Keşke böyle öğrenmesek… Bütün ülkemizin başı sağ olsun, hepimize geçmiş olsun. Biz de ülkemizdeki herkes gibi ‘ne yapabiliriz?’ diye soruyoruz kendimize. Fenerbahçe sadece bir spor kulübü değildir, çok büyük bir camiadır, Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüdür. Bu büyüklüğü yaşıyor olmanın, onun bir parçası olmanın gururunu yaşıyoruz. Depremin ilk gününden itibaren Başkanımızın önderliğinde Yönetim Kurulu Üyeleri, bütün birimlerin yöneticileri, çalışanlar, camiamız, taraftarımız ilk günden itibaren yardım tırlarımızla, bölgeye giden ekiplerimizle bu yaralara bir nebze de olsa merhem olmaya çalışıyoruz. Onlarca iş yapıldı ama büyük kampanyalardan biri de dün başlayan kan bağışı kampanyası oldu. Bütün halkımızı bu kampanyaya davet ettik. Dün de gördük, bugün de gördük; Trabzonspor formasıyla, Galatasaray formasıyla gelen de oldu her yaştan gelen insanlar da oldu. Herkes gelip kan bağışında bulunuyor. Bu çok gurur verici bir şey. Buna ön ayak olmak çok gurur verici. Okullarımız pazartesi itibarıyla açılıyor ve depremle ilgili çalışmaları sürdürmeye devam edeceğiz. Bugün kampanyamızın ikinci günü ve yarın da 10.00-22.00 saatleri arasında devam edecek. Hafta sonu olması sebebiyle de taraftarımızı, halkımızı, bu organizasyona katkı sunmak isteyen herkesi buraya davet ediyoruz.
Fenerbahçe ilk günden itibaren pek çok çalışmaya imza attı, atmaya da devam ediyor. Fenerbahçe Koleji olarak da depremden etkilenmiş, yakınlarını kaybetmiş ya da evlerinden, yurtlarından olmuş öğrencilere de kapımızı açtık. Fenerbahçe Koleji, deprem bölgelerinden İstanbul’a gelip hayatının bir bölümünü en azından burada geçirecek depremzede öğrencilere kapısını açtı ve misafir öğrenci olarak kabul edecek. Özel okuluz ama bütün okul ücretlerini vs. karşılayacak biçimde 25 öğrencimizi misafir edeceğiz. Onunla ilgili Fenerbahçe Koleji’nin sayfasında bir bilgilendirme metni ve başvuru formu var. Buradan da bizleri izleyen, depremden etkilenmiş ve İstanbul’a gelecek, en azından ikinci dönem burada kalacak öğrencilerimiz Fenerbahçe Koleji’ne başvurabilirler. Onlar bizim çocuklarımız, bu ülkenin çocuklarıdır, kapımız sonuna kadar onlara açık olacak.
Ben FB TV’ye de teşekkür ederim. Yayınlarınız aracılığıyla herkese ulaşıyorsunuz. Bütün birimlerimiz, bağlı olan iştiraklerimizin yöneticileri, çalışanlarımız, taraftarlar ve camiamız herkes elini taşın altına koyuyor. Bu çok kıymetli. Başta da ifade ettiğim gibi bazı dersler acı oluyor, zor öğreniliyor ama bu bize çok büyük bir ders olmalı. Artık ‘bize bir şey olmaz’, ‘bir daha olmaz’ gibi düşüncelere bir kenara bırakmamız lazım. Çünkü insanoğlu doğanın kurallarına göre hayatını idame ettirmelidir. Bu tabloyu en aza indirecek önlemleri almak için çaba sarf edilmelidir. Deprem bölgesindeki çocuklar ve yetişkinler kadar hepimizin ruh halinde ciddi travmalara yol açan da bir durum bu. Okul çağındaki çocukların birçoğu ister istemez bazı haberlere, görüntülere, çok yürek yakan sahnelere tanıklık ettiler. Biz, ilk günden itibaren sitemizden, sosyal medya hesaplarımızdan tüm velilerin, tüm öğrencilerin yararlanabileceği yayınlar da yaptık. Depremin etkilerinden öğrencilerimizi nasıl koruyabiliriz, onların ruh sağlığını nasıl daha sağlam bir şekilde bu haberlere karşı bir bağışıklık geliştirebiliriz konusunda da bilgilendirmeler yaptık. Birlik kanımızda var. Türk milleti yeri geldiğinde çok bağlıdır. Amasız ve fakatsız alınması gereken tüm tedbirleri alarak daha güzel günlerde kenetlenmeyi, bir arada olmayı sağlayacak önlemler alalım.”
Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı: Fenerbahçe bugün burada başka bir iş yaptı, bu yaptığı da çok kıymetli bir iştir
Kan bağışı kampanyamıza destek vermek amacıyla Stadımıza gelen ve yaşanan deprem felaketinin ardından atılan adımları değerlendiren Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, “Ülke olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Bugün depremin 10. günü. Ben oradan geliyorum. 3-4 gün orada kaldım. Buradan giden yardım malzemelerinin doğru bir şekilde depremzedelere ulaşması içi bir organizasyon yaptık. Ben bu noktada Fenerbahçe’ye çok teşekkür ediyorum. Fenerbahçe’nin buradan çıkardığı yardım tırlarının bir bölümünü biz orada oradaki yerel halkla birlikte sivil inisiyatiflerle oluşturmuş olduğumuz bir depoda tasnif edip, ayrıştırdık. Oradaki depomuz Samandağı ilçesinde. Çünkü şehir merkezine insanlar bir şekilde depremzedelere ulaşabiliyor. Köyde yaşayanlar genelde yaşlılar ve kadınlar. Hem depremden etkilenmişler hem de köyden çıkıp şehir merkezine gelip bu yardımları alamıyorlar. Onun için bizim orada oluşturduğumuz o depo üzerinden koordinasyonu sağladık. Depo dediğimiz nokta da üzeri bir şekilde tente ile kapalı olan bir alandır. AFAD görevlileri, 6 tane vali gelip ziyaret etti ve ‘çok doğru bir iş yapıyorsunuz, devam edin’ diye de ifade etti. Kadıköy Belediyesi’nin gönderdiği veya sivil kuruluşların, başka belediyelerin göndermiş olduğu yardımların bir bölümünü orada ayrıştırarak dağıtıyoruz. Fenerbahçe’nin de orada hem bayrağı var hem de tırı var. Yardımlar başka kulüplerden veya başka STK’lardan da gelmiş olabilir o dönem.” dedi.
Kızılay ile el ele vererek hayata geçirdiğimiz kan bağışı kampanyamıza dair görüşlerini paylaşan Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, “Fenerbahçe bugün burada başka bir iş yaptı. Bu yaptığı iş çok daha kıymetli bir iştir. Evet, oraya yardım gidiyor ama bir de yaralılar var ve İstanbul’daki birçok hastaneye yaralılar geliyor ki onların da kan ihtiyacı var. Kızılay ile birlikte yapılan bu kan bağışı kampanyasına ben bütün Kadıköylüleri, hangi kulübün taraftarı olursa olsun burada taraftarlık, siyasi parti görüşü, ideoloji… her şeyi bir kenara bırakmak gerekiyor. Kim elini taşın altına koyuyorsa bu noktada ona destek vermek gerekiyor. Kadıköy’de yaşayan Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, Trabzonlusu veya herhangi bir takımdan kim olursa olsun bu tür kampanyalara destek vermek gerektiğini düşünüyorum. Tüm komşularımı, Kadıköylüleri de bu kampanyaya destek vermeye davet ediyorum. Bugün bir taraftar ya da bir siyasi partinin mensubu olmaktan öte vatan ve ülke söz konusu. Binlerce insanın kana ihtiyacı var. Kızılay’ın da ‘kan verin’ diye çağrısı var. Bizim de bu şekilde desteği vermemiz gerekiyor. Vatandaşlarımız özellikle işten çıkış saatinden sonra Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nin içinde 1907 Tribünü’ne gelip burada kan verip evlerine gidebilirler. Kan vermenin herhangi bir zararı yoktur, tam tersine bütün doktorların söylediği şey, ‘bütün vücuda faydası var’ şeklindedir. Tüm Kadıköylüleri stada gelip kan vermeye davet ediyorum. Kadıköy Belediyesi ve Fenerbahçe birlikteliği her alanda oldu, olacak, yeni projelerimiz olacak. O konuda da hem Başkanımız Ali Koç hem de yönetimle görüşüyoruz. Ama şu anda her şeyi bir kenara bırakalım ve buraya odaklanmamız gerekiyor. Çünkü kan üretilebilecek bir şey değil. Onun için tek kaynağı var o da insan. Ben, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sayın Ali Koç nezdinde tüm kulüp çalışanlarına da hem bu kampanyayı düzenledikleri hem de verdikleri destekten dolayı çok teşekkür ediyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.
Kadıköy Kaymakamı Muhittin Pamuk: Katkıları için tüm Fenerbahçe camiasına çok teşekkür ediyorum
Kadıköy Kaymakamı Muhittin Pamuk, “Ülkemiz 50 yılda, 100 yılda karşılaşılacak bir felaketle karşı karşıya. Bütün ülke bu noktada tek yürek seferber olduk. Kadıköy’de de yapılan yardım kampanyasına Kadıköylüler büyük destek oldu. 130 tırla malzemeleri deprem bölgesine sevk ettik. Bu noktada Fenerbahçe Spor Kulübü de önemli katkı sağlayıcılarından biriydi. Kulüp yönetimiyle sürekli diyalog halindeyiz. Çok büyük destek oldular. Bugünde başlayan kan bağışı kampanyası çok önemli. Ciddi bir katılım da var. Bizler de bu desteğe katkı sağlamak bu camianın yanında olduğumu göstermek için buradayız. Katkıları için tüm Fenerbahçe camiasına çok teşekkür ediyoruz.” dedi.
Üsküdar Kaymakamı Adem Yazıcı: Başta Kulüp Başkanımız olmak üzere emeği geçenlere, herkese devletimiz adına teşekkürlerimi sunuyorum
Üsküdar Kaymakamı Adem Yazıcı, “Devlet ve millet olarak birlik beraberlik içerisindeyiz. Hepimiz kenetlendik. Tek vücut olduk. Yüreklerimiz birlikte çarpıyor. 85 milyonun kalbi bu depremden etkilendi. Depremde hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. 6 Şubat’tan itibaren bütün gücümüzle bölgeye çok ciddi yardımlar yapıyoruz. Bölgeye 200’ün üzerinde tır, kamyon gönderdik. Bugün de burada Fenerbahçe camiamızın çok güzel kan bağışı kampanyasına destek olmak istedik. Başta Fenerbahçe camiası olmak üzere diğer İstanbul kulüpleri Galatasaray, Beşiktaş, İstanbulspor, Ümraniyespor, diğer bütün kulüplerimiz, Trabzonsporumuz, Anadolu’nun her bir tarafından spor kulüplerimizin bu yaraları sarma noktasında uğraşlarını yakından takip ediyoruz. Fenerbahçe Kulübümüz de başta Değerli Başkanımız Ali Koç beyefendinin riyasetinde hem kulüp yönetimi hem değerli taraftarları, hem Kadıköy halkı aynı zamanda Fenerbahçeli olsun olmasın bütün taraftarlar, sporseverler, bütün vatandaşlarımız bugün burada kan bağışına katkı sağlıyorlar. Bunları görmekten çok mutluluk duyuyoruz. Başta Kulüp Başkanımız olmak üzere emeği geçenlere, herkese devletimiz adına teşekkürlerimi sunuyorum.” ifadelerini kullandı.
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen: Bu tür zamanlardaki bu birlik ve beraberlik, bu kenetlenme çok önemli ve kıymetli
Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar!’ diyerek Kızılay ile birlikte başlatmış olduğumuz kan bağışı kampanyamıza destek olmak amacıyla Stadımıza gelen Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, kampanyaya dair şu şekilde konuştu:
“Milletimizin başı sağ olsun. Zor bir süreç yaşıyoruz. Tarihte duyulmamış, görülmemiş bir felaketle karşı karşıyayız. Bilim insanlarının, tarihçilerin dediklerine göre karada bugüne kadar bu ölçekte bir deprem olmamış. 6 Şubat sabahı Türkiye büyük bir felakete uyandı. 11 ilimizi, ilçeleri 13-14 milyon vatandaşımızı etkileyen büyük bir afet. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Şu andaki rakamlara göre 38 bin civarında vefatımız var, 110 bin civarında yaralımız var. Bunlar çok ciddi rakamlar. Umarım artmaz ama tablo gerçek anlamda ağır. Bugün, bu yarayı sarmak üzere bu acıyı birlikte paylaşıyoruz. Herkes elinden geleni yapıyor. Ben de birkaç gün önce Hatay-İskenderun’daydım. Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep’in belirli ilçeleri… hakikaten çok ciddi bir yıkım var. Bazı illerimiz ki başta Hatay neredeyse tamamen yıkılmış, korkunç bir tablo. Bu evleri, iş yerlerini vs. Allah’ın izniyle yapacağız. Bu konuda şüphemiz yok. Tabii giden canlarımızı geri getirmek mümkün değil. Ailelerin bu acılarını dindirmek mümkün değil ama şu beraberlik, şu birlik, şu kardeşlik hakikaten yüreklere su serpiyor. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün, Kızılay ile birlikte ‘bizim kardeşliğimiz, bizim birlik ve beraberliğimiz kanımızda var’ anlayışıyla düzenlemiş olduğu bu kampanya da her türlü takdirin üzerindedir. Başkanımız Sayın Ali Koç’un şahsında tüm Fenerbahçe camiasını kutluyorum, tebrik ediyorum. Fevkalade güzel bir kardeşlik seferberliğinin nişanesidir bu. Görüyorum ki muazzam bir ilgi ve alaka var. Genci yaşlısı, kadını erkeği herkes buraya koşarak geliyor. Bu kampanya yarın da devam edecek. Çok güzel bir kampanya ile birlik ve beraberlik yaşanmış olacak. Başkanımıza ve Yönetim Kuruluna teşekkür ediyorum, bütün camiaya teşekkür ediyorum. Bu tür zamanlardaki bu birlik ve beraberlik, bu kenetlenme çok önemli ve kıymetli. Bu tür organizasyonlar depremden zarar gören insanımıza da moral veriyor. Onlara yalnız olmadıklarını hissettirme adına çok önemli. Bizim millet olarak en güçlü yanımız da budur. Bu yarayı, bu acıyı ancak bu şekilde hafifletebiliriz, sarabiliriz. Kimisi kan kampanyası düzenleyecek, kan verecek; kimisi maddi ve manevi anlamda bölgede faaliyetlere yardımcı olacak… Biz de Üsküdar Belediyesi olarak Hatay bölgesinde ilk günden itibaren sıcak yemek dağıtıyoruz, şehrin temizliğiyle ilgileniyoruz, şimdi oraya bir konteyner kent kurma projemiz var ve üzerinde çalışıyoruz. Bütün belediyelerimiz, bütün sivil toplum kuruluşlarımız, bütün iş insanlarımız, devletimiz, Kızılay, AFAD, bütün kulüplerimiz ki kulüp başkanlarımızın bu süreçteki duruşu hepimizi o kadar mutlu etti ki.. Dün akşam da Trabzonspor’un maçında bütün başkanlarımız oradalar, bütün renkler orada. Bizim buluşma yeri ve adresimiz Türkiye Cumhuriyeti devleti ve al bayrağımızın gölgesidir. Bizim de en büyük zenginliğimiz budur. Bu kan kampanyası sıradan bir kampanya değildir. Ağır felaket günlerinde yüreklere su serpen, bir nebze de olsa acımızı hafifleten çok önemli bir çalışmadır. Tekrardan kutluyor, tebrik ediyorum. Buraya kan vermeye gelen bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Kan vermenin sağlık açısından da önemli olduğunu biliyoruz. Bu başlı başına bir iyiliktir, iyilik de bizim kanımızda vardır, iyilik bizim genlerimizde vardır, dayanışma bizim genlerimizde vardır. İşte bunun en güzel örneği bugün burada Fenerbahçe Spor Kulübümüzün öncülüğünde Kızılay iş birliği ile gerçekleştirilmiş olunuyor. Teşekkür ediyorum. Bizleri şu anda ekranların başında izleyen sevgili vatandaşlarımıza da buradan sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Bu akşam mübarek Miraç Kandili, herkesin kandilini kutluyorum, tebrik ediyorum. Allah bizleri bir daha böyle acılarla imtihan etmesin, böyle büyük imtihanlara tabi tutmasın. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyoruz, mekanları cennet olsun. Başta yakınları olmak üzere bütün milletimize sabır diliyorum, başsağlığı ve sabır diliyorum. Yaralılara da en kısa zamanda acil şifalar diliyorum. Kan verme işi, kan temin etme işi yaralıların şifası, tedavisi anlamında çok kıymetli, çok önemli. Destek anlamında bu davranışı fevkalade önemli bulunuyorum. Dün, bugün ve yarın toplamda üç gün kampanya devam ediyor olacak. Üç gün boyunca Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde bu anlamlı kampanya, bu iyilik seferberliği devam ediyor. Bütün vatandaşlarımızı, bütün hemşerilerimizi, sağlığı yerinde olan herkesi bu güzel iyilik kampanyasına özellikle bekliyoruz. Sevgili hemşerilerimiz bu iyilik yarışında yerlerini alsınlar inşallah. Aslında bizim ne kadar güzel yanlarımız, zenginliklerimiz varmış. Farkında değiliz. Bu günler, bu çalışma, bu kampanya da buna vesile olacaktır. Artık birbirimize çok daha sıkıca kenetlenme zamanıdır. Bu kampanyayla da bunu görüyoruz. Tebrik ederim.”
Teknik Direktörümüz Jorge Jesus: Acı çeken insanların kalbine dokunmamız gerekiyor
Stadımızda yapılan kan bağışı alanını ziyaret eden Teknik Direktörümüz Jorge Jesus, bu tür kampanyaların önemine değindi. Deneyimli çalıştırıcı, “Hepimizin elinden geldiğince yardımcı olması çok önemli. Herkes imkânı doğrultusunda yardım etmeli diye düşünüyorum. Acı çeken insanlar için bu tür dayanışma kampanyaları çok önemli. Çok fazla insan acı çekiyor. Bu tarz jestler, en azından bazı insanlara dokunabilmemize bazı insanlara yardım edebilmemize sebep oluyor. O yüzden bu tarz yardımların önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Dün tesislerimizi ziyaret eden ve Futbol Takımımızla bir araya gelen depremzede Mehmet Akif Ağaç ile ilgili de Teknik Direktörümüz Jorge Jesus, “Bildiğim kadarıyla depremde ailesini kaybetti. Onun yüzünde bir nebze gülücük oluşturabildiysek, ne mutlu bizim için. Çok sevdiği kulübü Fenerbahçe’nin tesislerini ziyaret etme fırsatı buldu. Onu birazcık bile mutlu edebildiysek ne mutlu bize. Çünkü acı çeken insanların kalbine dokunmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Altay Bayındır: Elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz
Kan bağışçısı olmak için stadımıza gelen Futbol A Takımımızın kaptanı Altay Bayındır, “Çok zor bir süreçten geçiyoruz ama bunlar kelimelerle anlatabileceğimiz bir durum değil. Bütün kelimeler kifayetsiz kalıyor. Biz de Kulübümüzün önderliğinde başlatılan kampanyalarda yer almaya ve halkımızı da davet etmek amacıyla bulunmaya çalışıyoruz. Ne kadar konuşursak konuşalım, giden geri gelmiyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Birçok depremzede kardeşimle konuştum. O bakış, o çaresizlik çok zor bir süreçten geçiyoruz. Kısa vadeli bir süreç de olmayacak. Uzun vadede elimizden ne geliyorsa tüm benliğimizle kulübümüzün önderliğinde bireysel olarak ne yapabilirsek, bunun peşindeyiz. İnşallah en kısa sürede ülke olarak daha iyi seviyeye geliriz. Ülkemizin de birlik beraberlik içinde bütünleşmesi çok güzel. Olması gereken de bu. Tüm takımların yardım yapması, herkesin birlikte olması çok güzel. Elimizden geleni yapacağız. Ufak dokunuşlar özellikle küçük çocuklar için çok farklı duygular hissettiriyor. Elimizden geleni bundan sonrası için de yapacağız.” dedi.
Attila Szalai: Buradaki bu birliktelik ve beraberlik çok önemli
Kan bağışçısı olmak için stadımıza gelen Futbol A Takımımızın Macar oyuncusu Attila Szalai, “Cümlelerime başlamadan önce başsağlığı dilemek istiyorum. Çünkü deprem bölgesi gerçekten korkunç bir trajedi yaşadı. Bizler de elimizden gelenin en iyisini ortaya koymak istiyoruz. Kulübümüz de bu konuda çok fazla kampanya başlattı. Oradaki insanların yaralarını sarabilmek için pek çok tır gönderdi. Buralar için başlatılan bir diğer kampanya da kan bağışı kampanyası. Bu da bana göre çok önemli ve burada çok sayıda insan var. Buradaki bu birliktelik ve beraberlik çok önemli. Bizler de yapabileceğimiz ne varsa yaraları sarmayı istiyoruz. Tüm dünya olan bu trajedinin farkında ve herkes yardımcı olmaya çalışıyor. Herkes bu trajediden etkilenenlere yardımcı olmak için çabalıyor. Bana göre futbol camiasında da çok önemli bir konu bu. Çünkü bizler de aynı şekilde sporcular olarak onların farkındalıklarını hissediyoruz. Maçlardan önce yapılan saygı duruşları da söz konusu. Şunu söyleyebilirim ki tüm dünya, dünyadaki herkes birlikte hareke ediyor, beraber mesaj yayınlıyorlar ve yardımcı olmak için her şeyi yapıyorlar. Bu tabii ki de pozitif bir durum oluşturuyor. Ancak bu şekilde devam edebilirsek insanların yaralarını sarabiliriz. Birlikte olmamız ve birbirimizi desteklememiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Mert Hakan Yandaş: Herkesi hem buraya hem de kan verebileceği bütün alanlara davet ediyorum
Kan bağışının önemine değinen futbolcumuz Mert Hakan Yandaş, “Öncelikle bu üzücü felaketten dolayı vatanımızın, milletimizin başı sağ olsun. Orada yaşamını yitiren herkese Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. İlk günden itibaren seferber olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından Allah razı olsun. Böyle güzel bağışa insanları teşvik ettiği için kulübümüze de teşekkür ediyorum. Kan bağışını diğer yardımlardan ziyade çok daha önemli bir bağış olarak görüyorum. İnsanlarımız unutmasın ve çok önem vermesi gerekiyor diye düşünüyorum. Çünkü hala orada yararlı ve enkaz altından çıkmış vatandaşlarımız var. Çok sayıda kana ihtiyaç da oluyor. Bu nedenle bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Herkesi hem buraya hem de kan verebileceği bütün alanlara davet ediyorum. Birlik ve beraberlik zaten ülkemizin duruşunda ve doğuşundan beri var. Kan vermeyi unutmayalım.” dedi.
Mert Hakan Yandaş, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Kısa vadede yapabileceğimiz en çabuk yardımları yapmak için seferber olduk. Burada kişilerin ya da kurumların bir önemi yok, birlik ve beraberliğin önemi var. Orada yaşamını devam ettirmeye çalışan insanlarımız bizim her şeyimiz. Ülkemizin kalbi şu anda oradadır. Yaşanan felaket çok çok üzücü. Ne yapsak az kalır ama bundan sonraki süreçte her şey ortaya çıkacak. Ben hem kendi adıma hem de kulübümüz, takım arkadaşlarım adına bunu hiç unutturmayacağız. Unutulduğunu hissettiğimizde tekrar o dönemlerde onların yanlarında olmayı planlıyoruz. Onlara ne kadar destek olabilirsek az. Bunu hem ülkemize biz kendi adımıza hem de insanlar adına unutturmayacağımızın sözünü verebilirim.”
Samet Akaydın: Bugün burada kan bağışı yapmak ve farkındalık yaratmak için buradayız
Birlik ve beraberlik içerisinde bu zor günlerin üstesinden gelineceğini dile getiren Samet Akaydın, “Öncelikle tüm Türkiye’nin başı sağ olsun. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Ülke olarak büyük bir felaketin içerisindeyiz. Bizler de insanlarımızın yaralarını sarabilmek için takım olarak elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz. İnşallah birlik ve beraberlik içinde tüm ülke olarak bunun altından kalkacağımızı düşünüyorum. Bugün burada kan bağışı yapmak ve farkındalık yaratmak için buradayız. Biz bugün buraya Fenerbahçe’nin futbolcusu olarak değil de bu ülkenin bir evladı, vatandaşı olarak geldik. Herkesi de kan bağışına davet ediyoruz.” diye konuştu.
Kan bağışı kampanyasına katılma noktasında bir çağrıda bulunan Samet Akaydın, “Biz, birlikte güçlüyüz. Son 10 günde bunu da tüm dünyaya gösterdiğimizi düşünüyorum. Vatandaşlar seferberlik içinde oldu. Bu ülkenin bir evladı olarak ülkemle gurur duyuyorum. İnşallah bu böyle devam eder ve her şeyin de üstesinden geliriz. Herkesi kan bağışına destek olmaya davet ediyorum. Ülke olarak hep birlikte bunun üstesinden gelmeliyiz. Sadece Fenerbahçe değil, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon… kim varsa elini taşın altına koymalı ve yardımları yapmalarını bekliyoruz. Herkesi de kan bağışına davet ediyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı.
Ferdi Kadıoğlu: Kan verebilecek durumda olan herkes lütfen buraya gelsin ve kan bağışında bulunsun
‘Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar!’ diyerek Kızılay ile birlikte önemli bir iş birliğine imza attığımız bu özel günde bir bağışçı olarak yer alan Ferdi Kadıoğlu, şu şekilde konuştu: “Felaketten bu yana bizler de yardımcı olmaya çalışıyoruz. Takım olarak o insanların yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Aynı şekilde buradaki kan bağışı kampanyasını da destekliyoruz. Ben de buradan insanlara ricada bulunuyorum; kan verebilecek durumda olan herkes lütfen buraya gelsin ve kan bağışında bulunsun. Onların yardımları bu dönemde çok çok önemli bir ihtiyaç.”
Enner Valencia: Kulübümüz elinden geleni yapıyor
Futbolcumuz Enner Valencia, “İlk günden beri ülkede harika bir birliktelik ruhu var. Türk halkının bu birlikteliği çok etkileyici ama bizi şaşırtmadı. Ben ve ailem 3 yıldır burada yaşıyoruz ve buradaki insanların ne kadar kaliteli olduğunu biliyoruz. Böyle bir trajedi olduğu zaman formaların hiçbir önemi olmuyor. Bir anda bütün ülke birlikte oluyor ve trajediyi en kısa sürede atlatmak için herkes elinden geleni yapıyor. Ülkede harika bir ruh var. Kulübümüz de elinden geleni yapıyor. Yaptığı şeyler harika. Yardım malzemeleri bağışı yapıldı. Şimdi kan bağışı yapılıyor. Ufacık bir şeyle birçok insanın hayatına dokunabiliriz. İmkânı olan herkesi kan vermeye davet ediyorum ki ihtiyacı olan insanlara yardım edebilelim.” şeklinde konuştu.
Luan Peres: Fenerbahçe’nin yapmış olduğu bu kampanyayı ve süreç boyunca yapmış olduklarını inanılmaz buluyorum. Eşim ve ben inanılmaz etkilendik
Futbolcumuz Luan Peres, “Fenerbahçe’nin yapmış olduğu bu kampanyayı ve süreç boyunca yapmış olduklarını inanılmaz buluyorum. Eşim ve ben inanılmaz etkilendik. Türk halkının yardımlaşma ve dayanışma içerisinde olduğunu görünce çok şaşırdık ve çok etkilendik. Ben daha önce ne Brezilya’da ne de başka bir ülkede böyle bir şey görmedim. Biz de elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Türk halkı elinden geleni yapıyor. Az imkânı olan insanlar bile elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. Umarım bu şekilde devam eder. Bu trajediden sonra hayat normal şekilde devam etmeyecek ama en kısa sürede yaraları sarabilirsek, çok mutlu oluruz. Ben ve eşim dua ediyoruz, bu tür felaketler ne Türkiye’de ne de başka yerlerde yaşanmasın. Bu olay sadece burada değil tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. İtalyan bir kanalı izlerken gördüm ki orada da bağış kampanyası düzenliyorlar. Dünya çapında da bazı kulüpler bu olaya kayıtsız kalmadılar. Brezilya’da da pek çok kulüp yardım kampanyası düzenlemeye çalıştı. Bu da çok etkileyici.” diye konuştu.
Willian Arao: Türk halkının cömertliğini görmek beni çok mutlu ediyor
Futbolcumuz Willian Arao, “Burada gördüklerim beni duygusallaştırıyor. Kulübümüzün yapmış olduğu bu kampanya çok güzel. Bizler uzakta olsak da elimizden geldiğince yardım yapmaya çalışıyoruz. Türk halkının cömertliğini görmek beni çok mutlu ediyor. Brezilya’dan ben de birçok mesaj aldım. Herkes elinden geldiğince yardım etmek istiyor. Pek çok arkadaşım, Brezilya’da olmayanlar da yardım etmek istediklerini söylüyorlar. Dua ettiklerini söylediler. Yardım etmemiz gerekiyor ki, bu süreçten en kısa sürede çıkabilelim.” dedi.
Miguel Crespo: Herkes birlik olmuş şekilde elinden gelenin en iyisini yapıyor
Futbolcumuz Miguel Crespo, “Hiç şüphe yok ki herkes elinden geldiğince yardım etmeye çalışıyor. Hem kulübümüzün hem Türk halkının ne kadar birlik olduğunu gördük. Bizler bir aileyiz ve aile sadece iyi zamanlarda değil, kötü zamanlarda da birlik olmalı ki, kötü süreçlerin üstesinden gelebilsin. Herkes birlik olmuş şekilde elinden gelenin en iyisini yapıyor. Bu çok önemli. Kan vermeye uygun olan herkesin buraya gelmesini istiyorum. Burada yapabileceğiniz basit bir jest çok fazla insana yardımcı olabilir. İmkanı olan herkesi buraya davet ediyorum” dedi.
Serdar Dursun: Bu kampanya çok önemli ve ben de herkesi davet etmek istiyorum
Ban bağışı kampanyamız için çağrıda bulunan Serdar Dursun, “Tekrardan ülkemizin başı sağ olsun. Allah mekânlarını cennet etsin. Tabii ki de çok zor bir dönem. Ancak tüm Türkiye’de bir kenetlenme söz konusu. Herkes birbirine yardım etmek istiyor. İnsanlar ‘daha ne yapabilirim? Nasıl daha fazla yardımcı olabilirim?’ diyerek hareket ediyor. Bugün buradayız, kulübümüz Türk Kızılay’ı ile birlikte önemli bir projeye imza attı. Bu kampanya çok önemli ve ben de herkesi davet etmek istiyorum; müsait olan, uygun olan herkesi bekliyoruz. Kan bağışı yapmak aşırı önemli ve sağlıklı. Bir hayat kurtarmak mümkün. İnsanlarımızı davet ediyorum. Yarın da buraya gelebilirsiniz. Hafta sonu olması sebebiyle biraz daha kalabalık olabilir. Bir insan hayatı kurtarmak çok büyük bir şey. İnşallah bizler de bu kan bağışıyla insanlarımızın hayatlarını kurtarabiliriz.” dedi.
1999 depremini yaşamış biri olarak bu felaketin hissettirdiklerini anladığını ifade eden Serdar Dursun, “Ben 1999 depremini yaşamış biriyim. Ailem ile birlikte Almanya’dan Sakarya’ya gelmiştik. O korkuyu, o kayıpları, şehrin durumunu hatırlıyorum. Bu zor dönemi anlayabiliyorum. Çok zor bir şey kayıplarının olması. Belki de sıfırdan başlamak gerekecek. Bu hepimizin başına gelebilir. Saniyeler içinde hayatlar değişebiliyor. Dün de depremzede kardeşimiz Akif tesise geldi. Konuştuk, hikayesinden bahsetti. İnsan ister istemez üzülüyor. İnşallah tüm Türkiye, Akif gibi insanlarımız için destek verir. Bugün için değil genel anlamda bir katkı sağlamak çok önemli, çünkü bir zaman sonra depremin getirdiği dezavantajlar insanlarımızın hayatı boyunca sürecek. Çok zor bir şey bu nedenle.” diye konuştu.
Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın Menajeri Cenk Renda: Hepimiz tek yürek olduk
Kan bağışına katkıda bulunmak üzere Stadımıza gelen Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızda, takım menajerimiz Cenk Renda, “Zor günler yaşıyoruz. Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Yaralanana vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum. Türk milletinin en büyük özelliği bu zor günlerde tek yürek olmamızdır. Bu benim çok anlamlı, kıymetli ve gurur verici bir şey. Türk olduğum için, bu milletin bir evladı olduğum için bu tarz organizasyonları görmek benim çok daha mutlu ediyor. Kulübümüz de her zaman olduğu gibi bu zor anda da milletimizin yanında. Biz de buraya takımımızla birlikte geldik. Yaralı vatandaşlarımıza bir nebze de olsa yardımcı olmak istiyoruz. Kan bağışı kampanyamız bugün başladı ve 3 gün boyunca devam edecek. Fenerbahçelisi, Beşiktaşlısı, Galatasaraylısı, Trabzonsporlusu… hepimiz tek yürek olduk. Herkesi stadımıza gelerek kan vermeye davet ediyorum. Türk halkı bu sınavı maddi desteklerle geçti, şimdi kan verme desteğiyle bunun üstesinden geleceğiz. Takımımız da burada. Türk oyuncular ağır günler geçiriyor ama şunu söyleyebilirim ki başta Başantrenörümüz Itoudis olmak üzere asistan koçlarımız, yabancı oyuncularımız ellerinden gelen bütün her şeyi maddi ve manevi anlamda yapıyorlar. Bu da beni çok gururlandırıyor. Hepsinden Allah razı olsun. Demek ki biz kulüp olarak doğru insanları buraya transfer etmişiz. Kaldı ki sporcularımız eşleriyle birlikte destek oluyor. Ayrıca şunu da belirtmem gerekiyor; eski oyuncularımız Gigi Datome, Jan Vesely, Bogdan Bogdanovic ve koç Zeljko Obradovic, bizleri her gün arıyor ve soruyor. Bizim yanımızda olduklarını hissettiriyorlar. Çok ciddi destekleri oldu.” dedi.
Fenerbahçe Beko Başantrenörü Dimitris Itoudis: Sporun, spor kulüplerinin sahada mücadele etmenin yanında hayatın bu alanına yapabildiği etkiyi bir kez daha görmüş olduk
Sözlerine kan bağışı kampanyamız hakkındaki görüşlerini paylaşarak başlayan Başantrenörümüz Dimitris Itoudis, “Öncelikle kulübüme bu organizasyon için teşekkür etmek istiyorum. Bir spor kulübünün sosyal anlamda hayatın böyle önemli, farklı bir alana nasıl etki edebileceğini görmüş olduk. Bugün burada geçirdiğim süre zarfında buraya çok sayıda insan geldiğini gördüm. Dolayısıyla kulübümüzün yaptığı bu çağrının, kampanyanın ne kadar büyüdüğünü, amacına hizmet ettiğini görmüş oldum. Sporun, spor kulüplerinin sahada mücadele etmenin yanında hayatın bu alanına yapabildiği etkiyi bir kez daha görmüş olduk. Bununla gurur duyuyorum. Çok zor bir süreç, bunun farkındayım ama kulübün yaptığı bu organizasyon ve katılımla gurur duyduğumu söyleyebilirim.” dedi.
Yaşanan deprem felaketinin dünya halklarını birbirine yaklaştırdığına değinen Itoudis, “Her şeyden önce Türk halkı, Yunan halkı aslında bizi ayıran şeylerden çok bizi birleştiren yönlerimiz var. Biz, birbirimizin komşusuyuz. Çok fazla ortak noktamız var. Aslında bir araya gelmek için böyle büyük trajedileri, böyle büyük felaketleri yaşamamak gerekiyor. Biz, birlikte hareket edebilmek için sadece Yunanistan’dan gelen ekipler değil aslında burada tek bir canı kurtarmak için dünya üzerinde farklı yerlerden gelen tüm kurtarma ekipleri birer kahraman. Orada enkazların altından insanları çıkarmak, onlara yardımcı olmak için gelen tüm ekipleri birer kahraman. Dolayısıyla onların hepsine Türk, Yunan, Alman, Japon, Çin… ayırt etmeden herkese teşekkür etmemiz gerekiyor. Bizim çok fazla ortak yönümüz var. Ben bir basketbol antrenörüyüm, politikacı ya da farkı bir meslek grubundan değilim. 52 yaşındayım, çok uzun süredir ülkemin dışında görev alıyorum. Ama dediğim gibi Türk halkı, Yunan halkı gerçekten çok fazla ortak yönü var. Burada, bu süreçte görev alan herkes birer kahraman ve onlara teşekkür etmemiz gerekiyor. Şunu da söylemem gerekiyor; Yunanistan’dan gelen kurtarma ekiplerinin başındaki kişiye sorulduğunda kahramanlığıyla ilgili ‘aslında biz eğitildiğimiz işi yaptık, elimizden gelen işi yaptık’ diye yanıt verdi. Yunanistan’da benzer bir durum olduğunda Türkiye’deki aynı ekiplerin yardıma koştuğunu, onların aynı şekilde yardımcı olmaya çalıştıklarını biliyoruz. Aramızdaki dayanışmayı biliyoruz. Her birimiz bu süreçte elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Aslında kameraya yansımayanlar da var. Bazı insanlar yaptıkları yardımların görünmesini istemiyorlar veya kameraların yetişebildiğinin ötesinde yardımlar da var. Yunanistan’daki arkadaşlarım yaklaşık 5 araçlık ihtiyaç malzemesi gönderdi. Bunları da reklam amaçlı değil aradaki dayanışmayı, birlikteliği anlatması için söylüyorum. Bu süreçte iki halk birbirine elinden gelen tüm yardımı gösteriyor.” diye konuştu.
Melih Mahmutoğlu: Bütün kulüplerle beraber gerçekten büyük bir dayanışma var
Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın kaptanı Melih Mahmutoğlu ise “Acı bir felaket yaşadıktan sonra kulübümüz her zamanki gibi duyarlılığını gösterdi. Sadece bizim kulübümüz değil diğer bütün kulüplerle beraber gerçekten büyük bir dayanışma var. Bu da çok önemli. Elimizden ne geldiyse yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bugün de buraya kan vermeye geldik. Tırlarımız zaten yardımları sürdürüyor. Şunu da söylemek lazım; bu uzun bir süreç. Oradaki insanların bizlere çok ihtiyacı olacak. İlerleyen süreçte daha da çok ihtiyaçları olacağını biliyoruz. Bunun için de hazırız. Burada bulunmaktan dolayı çok mutluyum. İnşallah bir faydamız dokunur. Şu an oldukça kalabalık ve halkımız her zaman istenileni yapıyor. Tırlarımız yüklenirken de çok güzel bir dayanışma vardı. Yakın zamanda Hatay’da bulunmuştum. Zaten çok yakın olduğum dostum, ağabeyim Volkan Demirel de oradaydı. Hem onun yanına gittik hem de oraları gezme şansı yakaladık. Çok güzel bir şehirdi, tıpkı diğer şehirlerimiz gibi. Ama ben yakın zamanda Hatay’da olduğum için gerçekten çok acı. Maalesef durumlar hiç iyi değil. Ama bundan sonra biz de elimizden geldiğince o bölgeye, 10 ilimize de elimizden gelen yardımı sonuna kadar yapmaya hazırız.” dedi.
Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımımızın Başantrenörü Marina Maljkovic: Türk halkı ile beraber olmak istiyoruz. Duyarlı olmaya devam edeceğiz
Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımımızın Başantrenörü Marina Maljkovic, “Sırbistan milli takımdaki davranışımız içten gelen bir davranıştı. Takım içinde de Türkiye’de daha önce oynamış çokça kişi var. Hem basketbol hem kültür olarak biz kardeşiz aslında. Aslında bunu söylemesi hoş değil ama Hırvatistan milli takımıyla oynayacağımız çok önemli bir maç öncesi takım oyuncuları bana geldi ve bir zarf verdiler. ‘Koç lütfen bunu Türkiye’ye götürün.” dediler. Finansal bir yardımı da buraya getiriyorum. Aslında bunu söylemek hoş değil ama bu halk için ne kadar birlik ve beraber olduğumuzu gösteren bir detay.
Fenerbahçe kadın basketbol takımı olarak bugün burada olmamız, aslında bir şeyin sonu değil, başlangıcı. Çok hassas ve duyguları gelişmiş oyuncularla çalışmayı tercih ediyorum. İnsanlıkları çok üst düzeyde bir grubumuz var. Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı olarak ilerleyen günlerde daha fazla ne yapabiliriz, bu düşüncedeyiz. Çünkü aslında bu bir başlangıç. Yine Türk halkı ile beraber olmak istiyoruz. Duyarlı olmaya devam edeceğiz. ” dedi.
Olcay Çakır Turgut: Kulübümüz, takım arkadaşlarım ve staff olarak burada ülkemize elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz
Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımımızın Kaptanı Olcay Çakır Turgut, “Ülke olarak çok zor bir durumdan geçiyoruz. Kulübümüz, takım arkadaşlarım ve staff olarak burada ülkemize elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Hem destek hem de insanları teşvik etmek için buradayız. Bir kan demek, bir can demek. Her verilen kanın çok büyük önemi var. Keşke daha çok yardım edebilsek, keşke orada onlarla birlikte olabilsek. Umarım bir faydamız dokunuyordur. Herkesi kan bağışı yapmaya davet ediyorum. Ülkemize baş sağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Courtney Vandersloot: Türk halkının yardımlarını biliyorum ama dünya genelinde de bir yardım yapmamız gerekiyor
Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımımızın oyuncusu Courtney Vandersloot, “Türk halkını bilen biri olarak, Türk halkının birlik ve beraberliği noktasında hiçbir şüphem yok. Dolayısıyla ellerinden gelen her şeyi yapacaklarına eminim ama bu aslında dünyayı ilgilendiren bir konu. Türk halkının yardımlarını biliyorum ama dünya genelinde de bir yardım yapmamız gerekiyor. Bunun için de dünya gelinde daha fazla birlik ve beraberlik gerekiyor.” diye konuştu.
Kiah Stokes: Dualarım Türk halkıyla beraber
Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımımızın oyuncusu Kiah Stokes, “İlk yaşananları öğrenir öğrenmez yıllardır burada olan biri olarak ben de çok üzüldüm. Elimizden geleni yapıyoruz. Nasıl destek olabiliyorsak öyle destek oluyoruz. Umarım yaralar iyileşir ve daha iyi yerlerde oluruz. Dualarım Türk halkıyla beraber” dedi.
Emma Meesseman: Umarım bu yardımlar ve bu birliktelik bir nebze de olsa Türk halkının içini ısıtır
Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımımızın oyuncusu Emma Meesseman, “Öncelikle hem insan olarak hem de Türkiye’de bulunan biri olarak ben de çok derin üzüntü hissediyorum. Bu kadar yardım, bu kadar birlik ve beraberlik içimi ısıtıyor. Biz de elimizden gelen desteği yapmak istiyoruz. Umarım bu yardımlar ve bu birliktelik bir nebze de olsa Türk halkının içini ısıtır.” temennisinde bulundu.
Breanna Stewart: Birlik olduğumuz da daha güçlü oluyoruz. Bu da bunun için bir mesaj
Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımımızın oyuncusu Breanna Stewart, “Burada yaşanan süreç için çok çok üzgünüm. Kişisel olarak elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Bunun bir mesaj olduğunu düşünüyorum. Birlik olduğumuz da daha güçlü oluyoruz. Bu da bunun için bir mesaj olsun.” dedi.
Eda Erdem Dündar: Artık tamamen bu depremin yaralarını sarmak için hepimiz el birliği ile mücadelemizi vereceğiz. İlerleyen süreçte de farklı projeler olacaktır. Hepsinin içinde ben ve takım arkadaşlarım olmak istiyoruz ve olacağız.
Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın kaptanı Eda Erdem Dündar, “Ülkemiz yakın dönemin en büyük felaketini yaşıyor. Çok çok üzgünüz. Bu saatten sonra artık tamamen yaraları sarmak için mücadele edeceğiz. Yurt dışında dün akşam maçımız vardı. Kazandık ama daha çok kazanmanın kaybetmenin ötesinde biz sahaya burada olanları düşünerek çıktık. Takım arkadaşlarım sağ olsunlar, kan bağışında bulunuyorlar. Ülke olarak çok farklı bir süreçten geçiyoruz. Kulübümüzün Kızılay ile başlattığı kampanya çok değerli. Her kan bağışı bir hayat, bir can demek. O yüzden kan verebilecek herkesi üç gün boyunca stadımıza bekliyoruz. Yardımlarınız tüm halkımız için çok değerli. Bu kampanyaya destek olmak için forma, renk fark etmeksizin stadımıza gelin, lütfen. Destek olun.
Herkes gibi bizlerde bir şey yapmak istiyoruz. Tüm ülke seferber oldu. İlk günden itibaren inanılmaz bir yardım ve seferberlik görüyoruz. Bunlar gurur verici. Keşke bu tür felaketler başımıza gelmese ama maalesef ki geliyor. Belki de gelmeye devam edecek ama bundan sonrası için önlem almamız gerekiyor. Tekrardan sizlerin aracılığıyla yaşadığımız bu felakette hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Artık tamamen bu depremin yaralarını sarmak için hepimiz el birliği ile mücadelemizi vereceğiz. İlerleyen süreçte de farklı projeler olacaktır. Hepsinin içinde ben ve takım arkadaşlarım olmak istiyoruz ve olacağız.” diye konuştu.
Cansu Çetin: Bu zor günleri birlikte aşacağız
Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın oyuncusu Cansu Çetin, “Ülkece çok zor zamanlardan geçiyoruz. Elimizden geldiğince desteklerimizi esirgemedik. Ve daha fazlasını da yapmaya hazırız. Deplasmandan döner dönmez hemen buraya geldik. Bizi bu süreçte yalnız bırakmasınlar. Kan bağışı için herkes destek olsun. Hepinizi buraya bekliyoruz. Umarım bu zor günleri hep birlikte aşacağız.” ifadelerini kullandı.
Meliha Diken: Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz
Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın oyuncusu Meliha Diken, “Tekrardan bütün ülkemizin başı sağ olsun. Yaralılara ve ailelerine geçmiş olsun. Kulübümüz yardım malzemelerinin toplanması ve gönderimi için de inanılmaz organize olmuştu. Bu kampanyalar dolayı Kulübümüzle gurur duyuyorum. Kan bağışı da aynı şekilde devam ediyor. Fazla sayıda ilginin de olduğunu duyduk. Yarın ve cumartesi günü inşaların daha da çok kalabalık bir şekilde geleceğine inanıyorum. Hepimiz az çok demeden yardımcı olmaya çalışıyoruz. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” dedi.
Buse Ünal: Herkesi kan vermeye bekliyoruz
Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın oyuncusu Buse Ünal, “Ülke olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Yaralarımızı hep birlikte sarmak istiyoruz. Almanya deplasmanından direkt buraya geldik. Herkesi buraya kan vermeye bekliyoruz.” çağrısında bulundu.
Fenerbahçe HDI Sigorta Erkek Voleybol Takımımızın Başantrenörü Kerem Eryılmaz: Kulübümüzün Kızılay ile birlikte düzenlediği bu kan bağışı kampanyası çok önemli
Takım olarak kan bağışı kampanyamıza katılan Erkek Voleybol Takımımızda Başantrenör Kerem Eryılmaz, “Tüm Türkiye’nin başı sağ olsun. Bütün Türkiye’ye geçmiş olsun. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Yaralılara acil şifalar diliyoruz. Çok zor zamanlar geçiriyoruz. Herkesin birbirine destek olması lazım. Kulübümüzün Kızılay ile birlikte düzenlediği bu kan bağışı kampanyası çok önemli, çünkü sadece fiziksel, maddi yardımla değil bu şekilde de yardım etmemiz lazım. Biz de takım olarak geldik. Arkadaşlarımız kan bağışında bulundu. İnşallah iyi yerlerde kullanılır ve inşallah umut veririz. Bu nedenle burada olmaktan dolayı çok mutluyuz. Kulübümüze de böyle bir organizasyon düzenlediği için teşekkür ederiz. Zor günler ve birbirimize destek olup bu zor günleri atlatmaya çalışacağız.” dedi.
Hasan Yeşilbudak: Tüm taraftarlarımızı, ülkemizin tüm insanlarını buraya bekliyoruz
Erkek Voleybol Takımımızın liberosu Hasan Yeşilbudak, “Gerçekten kelimelerle ifade edemeyeceğimiz bir durum yaşıyoruz. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Ülkemizin başı sağ olsun. Bizler de Fenerbahçemizin düzenlediği bu güzel organizasyonlar katılıp elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Buradan depremzedelere elimizden geldiğince yardım etmeye, ulaşmaya çalışıyoruz. Bugün Fenerbahçe HDI Sigorta olarak buradayız. Burada çok güzel bir organizasyon var. Tüm taraftarlarımızı, ülkemizin tüm insanlarını buraya bekliyoruz. Yaraları hep birlikte sarmaya çalışıyoruz. Buradaki organizasyon son derece kolaylaştırılmış, basitleştirilmiş. İmkanı olan, kan verebilecek olanlar ki belli başlı şartlar var ve o şartlara uyan herkesi buraya bekliyoruz. Şu anda ülkece tek yürek olmuş durumdayız. Bizim ülkemizin belki de en güzel, en büyük özelliğidir bu. O açıdan da kendimi gururlu hissediyorum. Bir insanın iyileşmesine bile vesile olmak dünyanın en güzel mutluluğudur bence.” diye konuştu.
Vahit Emre Savaş: Hep beraber yaraları sarmaya çalışıyoruz
Bağışçı olarak kampanyaya katılan Vahit Emre Savaş, “Büyük bir felaketten söz ediyoruz. Acı ama gerçek. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, kalanlara başsağlığı ve sabır diliyorum. Biz de buradayız, elimizden geldiğince takım olarak yardım etmeye çalışıyoruz. Burada çok güzel bir organizasyon var. Ülkece tek yumruk olmuş durumdayız. Bu güzel ve sevindirici bir şey. Ancak işin bir de acı tarafı var. Önemli olan şu anda birlik olmak. Hep beraber yaraları sarmaya çalışıyoruz. Tüm vatandaşlarımızı buraya bekliyorum.” dedi.
Mir Saeid Marouf Lakrani: Önemli olan ihtiyacı olan insanlara ulaşmak, yardımcı olmak
Fenerbahçe HDI Sigorta Erkek Voleybol Takımımızın kaptanı Mir Saeid Marouf Lakrani, kampanyaya dair şu şekilde konuştu: “Üzgünüz, durum çok kötü. Zaman zaman videoları dahi izleyemiyoruz. Çünkü gerçek anlamda üzülüyoruz. Ancak şu an en önemlisi insanlara destek olmak ve görüyoruz ki herkes elinden geleni yapıyor. Biz de takım olarak buradayız, kampanyamıza katıldık. Umarım imkanı olan herkes gelir ve kan bağışı kampanyasına katılır. Önemli olan ihtiyacı olan insanlara ulaşmak, yardımcı olmak. Burada çok güzel bir organizasyon var, büyük bir organizasyondan söz ediyoruz. Türkiye’de herkes elinden geleni yapıyor. Aynı şekilde diğer ülkelerdeki insanlar da destek veriyor. İnsanlara buraya gelerek bu organizasyona katılmaları çağrısında bulunuyorum.”
Ahmet Tümer: Buradaki görüntü beni çok duygulandırıyor
Genç voleybolcumuz Ahmet Tümer, “Açıkçası söylenecek çok fazla bir şey yok. Çok acılıyız, üzgünüz. Hepimizin başı sağ olsun. Ben de Hatay-Antakyalıyım, ailemden kayıplarımız da oldu. Allah mekanlarını cennet eylesin. Böyle dönemlerde hep birlikte olacağız. Bir yumruk gibi birbirimize sarılacağız. Ülke olarak da şu anda öyleyiz. Bu görüntüler insanı umutlandırıyor, mutlu ediyor. Yardım tırlarımız gitmeye devam ediyor. Buradaki görüntü beni çok duygulandırıyor. Ülke olarak inanılmaz büyük yardımlar yapılıyor. Böyle zamanlarda ülkemi bir arada görmek büyük umut oldu. İnşallah çok kısa sürede bunu da atlatacağız.” dedi.
Fenerbahçe Göksel Çelik Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımımızın oyuncusuİsmail Ar: Bugün burada büyük bir organizasyon var
“Fenerbahçemiz ile Kızılay’ın çok güzel ir organizasyonu söz konusu. Ben, 1999 depreminde enkaz altında kalarak engelli kaldım. O zaman ben de bu kan bağışından faydalanmıştım. Önemini gayet iyi biliyorum. Orada insanların bir ünite kan için yoldan geçenleri çevirdiğini biliyorum. Bugün de bunun için buradayım. Bugün, sporcu kimliğimle değil, 1999 yılında enkaz altında kalmış bir depremzede olarak buradayım, insan olarak buradayım. Bugün burada büyük bir organizasyon var. İlgi inşallah çok olur. Sadece böyle zor günlerde değil her zaman kan bağışını teşvik etmemiz gerekiyor. Bunu hayatımızın bir rutini haline getirmemiz gerekiyor. Çünkü felaket anında ilk saatlerde çok yoğun bir kan ihtiyacı oluyor. Kan bankalarımızın hiçbir zaman boş kalmaması gerekiyor. Ülkemize büyük geçmiş olsun. İnşallah böyle günler bir daha yaşamayız.”
Fenerbahçe Göksel Çelik Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımımızın oyuncusu Semih Görkem Kıyar: Kan bağışı çok önemli
“Ülkemizin başı sağ olsun. Büyük bir felaket yaşadık. Kızılay ile Kulübümüzün ortaklaşa girişimiyle kan bağışı toplanıyor. İlginin de büyük olacağını düşünüyorum. Kan bağışı çok önemli. Kan bağışıyla birlikte maddi ve manevi destek de çok önemli. Biz, büyük bir milletiz. Zor zamanlarda nasıl kenetleniyorsak yine o şekilde kenetlenip bu felaketin üstesinden geliriz.”
Ateş Çınar: Biz buradayız, birlikteyiz. Bunları beraber aşacağız demek için buradayız
Fenerbahçe Doğuş Yelken Şubemizin Başantrenörü Ateş Çınar, “Ulusumuzun başı sağ olsun. Yaralılara geçmiş olsun. Kan vermek için buradayız ama ülkemize ve dünyaya bir mesaj olarak da bu algılanabilir. Biz buradayız, birlikteyiz. Bunları beraber aşacağız demek için buradayız. Kulübümüzün başlattığı kampanyalar çok güzel. İlgi güzel. Daha da artmasını istiyoruz. Bunun için de takım, din, dil, ırk ayırtmaksızın herkesi buraya davet ediyorum. Şube içimizde de bunu paylaştık. Bugün teknik kadromuzla buradayız. Yarın sporcularımızla burada olacağız. Olimpik sporcularımız yurt dışında. Onların yurt dışında kalmasını istedik çünkü kazanacakları başarılarla ülkemize moral olmalarını istiyoruz. Onlar da geldikleri gün kan verecekler. Her zaman düzenli olarak kan vermeliyiz.” dedi.
Ece Altundere: Üzüntümüz çok büyük
Masa Tenisi sporcularımızdan Ece Altundere, “Elimizden ne geliyorsa her zaman sahada bulunmaya çalışıyoruz. Dün kan verdik, sahada da gönüllü olarak çalışıyoruz. Üzüntümüz çok büyük. Elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz.” dedi.
Sedanur Kaçar: Burada herkes seferber olmuş durumda
Masa Tenisi sporcularımızdan Sedanur Kaçar, “Ufacık da olsak destek olabiliyorsak ne mutlu. Burada herkes seferber olmuş durumda. Gerek bizim taraftarlar, gerek diğer takımların taraftarları burada kan veriyor. Bunun bir parçası olmak çok önemli. Bu zor günlerde birlikte olmak gurur verici.” diye konuştu.
Kan Bağışı Alınmasına Engel Oluşturan Nedenler Arasında En Sık Karşılaşılanlar;
• Kişinin 18 yaşından küçük olması. • Kişinin 65 yaşından büyük olması. • Kişinin 60-65 yaş aralığında olup, ilk kez kan verecek olması. • Kişinin 50 kilogramın altında olması. • Kişinin yanında T.C. Kimlik Numaralı ve fotoğraflı bir resmi kimlik belgesinin bulunmaması. • Kişinin kendini iyi ve sağlıklı hissetmemesi (Ateş, öksürük, vb. şikayetlerinin olması). • Kişiye son bir yıl içinde kan ve kan ürünü transfüzyonu yapılması. • Kişide Hepatit B ve Hepatit C Virus enfeksiyonu öyküsü olması. • Kişide HIV Pozitifliği / AIDS Enfeksiyonu veya bu kişilerle yakın temas öyküsü olması. • Kişinin uyuşturucu kullanımı. • Kişinin diabet (Şeker) hastası olup insülin kullanımı (İnsulin kullanmayan ve kan şekeri kontrol altında olan diabet hastaları kan bağışı yapabilir). • Kişinin son bir yıl içinde ameliyat, endoskopi, hacamat, dövme gibi girişimsel işlemler yaptırması. • Kişide kanser öyküsü olması. • Kişide epilepsi (Sara) ve felç (İnme) öyküsü olması. • Kişiye damar içi stent takılması. • Kişiye organ nakli gerçekleştirilmesi. • Kişinin 1980-1996 yıllarında Büyük Britanya’da 6 aydan fazla bulunması.
Fotoğraflar: Burak Saltık, Altan Göçer, Ahmet Hopyar
Başından beri Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu ekibinde desteğini esirgemeyen kıymetli büyüğümüz Alp Eralp “el emeği göz nuru” bir arşivi, sezon sezon tuttuğu defterleri paylaşmamız için bize teslim etmişti… “Kaptanın Seyir Defteri I” 1980’li yıllarında sonunda tutulan müthiş bir imza defteriydi. Serinin dördüncü defteri Fenerbahçe’nin 1990-1991 sezonuna ait. Huzurlarınızda: Kaptanın Seyir Defteri IV
Yüksek müsaadesiyle, geçmiş yıllarda Fenerbahçe Resmî Dergisi için yaptığı röportajları sitemizde yayınladığımız Sibel Kurt, müthiş bir Cem Atabeyoğlu röportajı ile karşınızda… Nur içinde yatsın, Cem ağabey’in anlattıkları insanın yüzünde güller açtırıyor fakat bir yandan da kaybedilenleri düşündükçe insanı hüzün sarıyor.
Mustafa Kemal Atatürk; “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir; şayet yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtıcı mahiyet alır” demişti. Bu sözler sporun duayeni Sayın Cem Atabeyoğlu’nun her daim ışığı oldu.
Fenerbahçe adının geçtiği her an, hepimizin gözleri parlar. Ardından bir tutku bir heyecan… Cem Atabeyoğlu röportajını okuduğunuzda yaşadığınız bu duygularla beraber gururunuz da iki kat artacak.
“Fenerbahçe işgal takımlarına toz attıran takımdır…” diye başlıyor söze.
Bugün seksen iki yaşında ve halen aynı hazzı alıyor. Nice geceler biz en derin uykudayken o daktilosunun tuşlarına sabaha dek dokunarak bize muhteşem tarihimizi en doğru şekilde ulaştırmaya çalışıyordu hep yıllar boyu.
Sadece Fenerbahçe tarihi mi? Sporun tüm branşlarında tam kırk dört kitap ve tefrikalar. Takdiri çok, inanması zor…
“Fenerbahçe’ye hizmet bitmez” diyor. O zaman daha çok düşünüyoruz, kendi payımıza düşen katkı ve hizmetlerimizi. Ve ne kadar yetersiz kaldığımızı anlıyoruz bu büyük ulu çınarın yanında. Cumhuriyetin ilk kuşağı olan sizinle çok daha anlamlı bu Ekim sayımız Sayın Cem Atabeyoğlu. Teşekkür ederiz. Hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
– Biz aramızda “Fenerbahçeli olunmaz Fenerbahçeli doğulur.” deriz her zaman. Peki, siz nasıl Fenerbahçeli oldunuz Cem Bey?
Fenerbahçelilik malum sonradan olunmuyor.
Ben kalabalık bir aileden geliyorum. Eski İstanbul evleri üç katlı evler. Tüm aile dayım, babam, dedem, teyzem hep beraber aynı evde kiracı olarak kalıyorduk. Dayım Galatasaray Lisesi’nde okuyordu. Teyzem ise kız ve erkek çocuklarının arasındaki rekabetin tesirinden olacak Fenerbahçeli oldu. Fenerbahçe takımının sağlam taraftarlarından biriydi. O kadar ki dayımla beraber Fenerbahçe-Galatasaray maçlarına gittiklerinde dayım Galatasaray tribününde, teyzem Fenerbahçe tribününde otururdu.
Ben teyzemin etkisinde kaldım. Yıl 1932, ilkokula başlayacağımın bir gün öncesi teyzem beni aldı postanenin karşısındaki Kızılay Caddesi Vakıf Han’da bir mağazaya götürdü. Mağazaya girdiğimizde hiç unutmam tezgâhtara “Yeğenim yarın okula başlıyor, ona bir Fenerbahçe rozeti hediye etmek istiyorum” dedi. Bizim bu konuşmalarımızı duyan kasadaki bey yerinden kalktı, yanımıza geldi. “Hanımefendi sizi tebrik ederim, bizim Fenerbahçe’nin işte böyle kuşaklara ihtiyacı var” dedi. O kişi Zeki Rıza Sporel’di. Teyzemin aldığı rozeti kendi eliyle göğsüme taktı.
Artık bu benim Fenerbahçe’ye bir tescilim oldu.
– “Her yerde inlesin gürleyen sesin / İstanbul Yıldızı Erkek Lisesi” marşınız. Fenerbahçe’nin ayrı bir yeri vardır İstanbul Erkek Lisesi tarihinde. O günleri anlatır mısınız?
İstanbul Erkek Lisesi bir defa lise olarak en eski liselerinden biri. Bir de Galatasaray Lisesi vardı. Bu iki lise arasında her zaman rekabet vardır.
Galatasaray Lisesi “Zadegân” dediğimiz yüksek tabaka çocuklarının mektebiydi. Onlara Galatasaraylı olmanın ayrıcalık olduğunu öğretirlerdi.
İstanbul Erkek Lisesi ise halk lisesiydi. Memur çocuğu, esnaf çocukları gibi. Belirli semtlerin mektebiydi. Beyazıt, Çemberlitaş, Sirkeci, Eminönü Sultanahmet, Aksaray’dan öğrenciler gelirdi. Hatta Bakırköy’den bile trenle gelirlerdi. Münir Özkul da Bakırköy’den gelenlerdendi.
– Sizin döneminizdeki Fenerbahçeli okul arkadaşlarınız kimlerdi?
Sadri Alışık vardı. Oğlu Kerem Alışık da Fenerbahçelidir. Sadri tam bir deli Fenerbahçeliydi. Sadri’nin en keyifli anları Galatasaray’ın yenildiği Fenerbahçe maçlarıydı. “Oh ömrüme ömür kattı” derdi. Dünya tatlısıydı.
Bir diğeri Eşref Aydın atletimiz sonra yönetimde de yer alıp 70 senesini Fenerbahçe’ye adadı. Onun da sonra nikâh şahidi ben olmuştum. Halen bildiğiniz gibi Eski Sporcular Derneği başkanı.
Hababam Sınıfı filmlerinin de yapımcısı Nahit Ataman da Fenerbahçeliydi. O da başka bir Fenerbahçeliydi. O kadar Fenerbahçeliydi ki her filminde bir Fenerbahçe konusu olurdu.
İstanbul Erkek Lisesi çok sporcu çıkardı. Yine Fenerbahçeli Neriman Tekil, Selim Duru gibi kıymetli öğretmenler vardı.
Necmettin Erbakan da bizim okuldaydı ama onun sporla alakası yoktu. Hepsi arkadaşımızdı.
– Ya Galatasaraylılar?
İstanbul Erkek Lisesi’nde bizim dönemimizde bir tane Galatasaraylı vardı. O da Halit Narin’di.
– “Bir Baba Hindi”nin hikâyesini bir de sizden dinleyebilir miyiz?
Fenerbahçeli hocamız Selim Duru okulun yönetim kurulundaydı. Beş ayrı kolda değerlendirirdi bizleri. 100 metre koştururdu 10-12 saniyede. Gülle atma, yüksek atlama, uzun atlama yaptırır, ondan sonra o notları toplar, beşe böler, yıllık karne notu çıkardı. Futbol o zamanda ön plandaydı. Öğretmenimiz Selim Duru ile izci oymağında Sakarya’da çıkan yemek öncesi söylenirdi.
Sonraları İstanbul Erkek Lisesi’nden Süha Erge bizim dönemimizde “Bir Baba Hindi”yi Fenerbahçe tribününe taşımıştır.
O zaman şeker yoktu ki zerde olsun, hiçbir şey yoktu kuru fasulyeden başka. O günleri yaşamayanlara bu günleri anlatabilmek çok zordur. Hey gidi günler hey…
– Spor tarihinin duayenisiniz. Yazarlığınız babanızdan geçti… Çalışma hayatınıza nasıl başladınız?
İstanbul Erkek Lisesi’ne giderken Fenerbahçe tarihine alaka göstermeye başladım.
O zaman “Kırmızı Beyaz” spor dergisi çıkıyordu. Dergiyi çıkaran Talat Mithat’ın kardeşi İlhan da bizimle aynı okulda öğrenciydi. Bir gün İlhan’a “Okulda eli kalem tutan, sporla alakası bilgisi olan biri varsa bana gönder, ben onları cumartesi günkü amatör faaliyete göndereyim. Pazar günkü büyük maça da davetiye veririm.” diyor.
Biz üç kişi böylece başladık. Bugün onlardan bir tek ben kaldım. İstanbul Erkek Lisesi son okulum oldu zaten. Böyle başladı benim spor muhabirliği hayatım.
Babama gelince Türkiye’nin Emile Zola’sı. Salâhaddin Enis Bey. Babamın “Son posta” gazetesindeki son durağı, benim profesyonel meslek hayatımın ilk durağı oldu.
1942’de muhabir olarak girdim 50 TL para veriyorlardı. Haftanın beş günü adliye muhabirliği, cumartesi – pazar ise spor muhabirliği yapardık.
Sonrasında 1945-1964 Cumhuriyet gazetesinde çalıştım. Ve spor servisini kurdum.
Cumhuriyet’ten ayrıldıktan sonra Haldun Simavi’nin, Babıali’de ilk kez ofset tekniğini kullanarak çıkardığı “Günaydın” gazetesinin kadrosuna katıldım.
Günaydın gazetesinde belli bir süre çalıştıktan sonra ayrılıp serbest çalışmaya başladım.
Futbol, Fener, Öz Fenerbahçe, Fotospor, Türkspor, Spor Haber, Spor 21 gazete ve dergilerinde yazılar yazdım.
1973’te ise Hayat Spor’un Genel Yayın Yönetmenliği’ni üstlendim. Taa ki iki yıl sürecek greve kadar. Hayat Spor’da iki sene süren grev olduğunda o sürede maaş alamadım. İşimi değiştirebilir oradan ayrılabilirdim. Fakat kendi ekibim iş bulmadan benim başka yere geçmem şahsi vicdani meselemdi. O nedenle bekledim.
1973-1977 yılları arasında TSYD müdürlüğünü yaptım.
1978’de emekli olduktan sonra çalışmadığım gazete kalmadı. Hürriyet, Milliyet, Tercüman gazetelerinin ilavelerine araştırma yazıları, Milliyet’in çıkardığı Türkiye Ansiklopedisi’nin spor maddeleri yazarlığı, Tercüman’ın hazırladığı üç ciltlik Spor Ansiklopedisi…
1981’de Günaydın tekrar beni çağırınca yeniden gazeteye dönüp, spor yazarlığı yaptım. Spor yazarlığının yanında da Günaydın’ın Almanya baskısına pehlivan tefrikaları, 50 büyük Türk zaferi, umut kapıları, evliyalar, yatırlar ve türbeler, şifalı sular ve kaplıcalarla ilgili dizi yazıları hazırladım.
1991’de Fotospor, 1995’te ise Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Bilgi Birikim Merkezi’ni kurdum. Altı sene yönettim.
Ve 2002’de anjiyo ile başlayan sağlık bozukluğum By-Pass ameliyatıyla sonuçlandı.
– Bir gazeteyi “giydirdiniz”…
O zaman Tan gazetesi vardı. Diğer gazetelere o zamana nazaran çok açık saçık bir gazeteydi. “Bu gazeteyi giydireceksin” dediler.
Asil Nadir vardı gazetenin başında ama gazetenin sorumlusu Noyan Yiğit “Ne yapacaksın, sen ne düşünüyorsun?” dedi. Çok tehlikeliydi. Tüm tirajla oynayacaktım.
O yıl Fenerbahçe şampiyon olmuştu. “Şampiyonlar Şampiyonu Fenerbahçe” diye bir dizi yaptım ve eski fotoğraflar buldum. Eski futbolcuların çoğu yaşıyordu.
Bir patlama yaptı gazete. Onu televizyon reklamlarıyla duyurdu. Ve Asil Nadir benim için “Gözlerinden öpün” dedi. Bir milyon lira maaşımdan hariç para verdi. Hayatımda ilk defa 1.000.000 TL gördüm. 400-500 TL’ye çalışıyorduk.
– Çalışma disiplininiz nasıldır?
Bir bilgi birikimim, düzenli bir arşivim var.
Atatürk’ün bir sözünün ışığı altında yazdım tüm yazılarımı. Belgesi olmayan hiçbir şey söylemedim, yazmadım hayatım boyunca…
Atatürk’ün bir sözü var “Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir, şayet yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtıcı mahiyet alır.”
Tarihi yapana sadık kalarak yazdım. Her kitabım her tefrikam bu ışığın altındadır. Size gösterdiğim bu Atatürk heykeli de bunun işaretidir; İstanbul Gazeteciler Cemiyeti tarafından cumhuriyetin ilk kuşağı olan gazetecilere verilen bir heykeldir.
– Hiç Atatürk’ü görme şerefine nail oldunuz mu?
Altı defa çok yakından gördüm.
Biz 1920 kuşağının içindeyiz. 1925 doğumluyum Cumhuriyet çocuklarıyız.
Florya plajında kumda güneşlenirken gözümüz Florya köşkünün verandasında olurdu. Atatürk’le aynı güneşle güneşlenmek müthiş haz verirdi. O denize girer girmez biz de denize girerdik. Onunla aynı denizde yüzmek bile bizim için büyük bir onurdu.
– Sporun her dalında 44 adet kitap yazdınız. Ve çok büyük değerli düzenli bir arşiviniz var. Bir röportajınızda bu arşivi yakacağınızı söylediniz. Bu düşünceniz hala geçerli mi?
Arşivimi yakmayacağım. O an için söylenmiş bir sözdü, öyle bir niyetim yok. Fakat halen ne yapacağıma karar vermiş değilim. Oğlum karar vermeli. Eşimin, çocuğumun haklarını yemeyeceğim, onlara bırakacağım. Onlar kararlarını versinler. Ben 65 sene amatör bir aşkla çalıştım. Profesyonel olmanın icaplarını yerine getirdiğimi zannetmiyorum. Kötü bir profesyonelim.
– Türkiye’deki spor yazarlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk Spor Yazarları Derneği’nin üyesiyim ama karşıyım. Onların hepsi spor yazarı mı? Futbol yazarı mı? Türkiye Futbol Yazarları Derneği yapın, değiştirin adını.
Bende yüzme, atletizm, kayakçılık, avcılık, yelkencilik hepsi var. Karşıma yelkenci geliyor “Yelken sporu tarihini sizin kitabınızdan öğrendim” diyor. “Madem spor yazarıyım, sporun bütün branşlarıyla ilgilenmeliyim” denmesi lazım. Sadece futbolla kalınmamalı.
– Yazmakta en zorlandığınız kitabınız?
Fotospor’ a yaptığım 600 sayfalık Türk Spor Kronolojisi beni epeyce zorladı. Çok dikkat harcamak gerektiren bir kitaptı. Çok sabahladığım gece oldu. Elimde şu an ne yazık ki bu kitaptan bir adet kaldı. Artık kızım mı alır oğlum mu bilemiyorum. Gazetenin binasına gelirken 10 tonluk kitap yüklü kamyon kayboldu. Allah bilir artık. Kupon mukabelesinde dağılacaktı.
– Fenerbahçe Spor Kulübü’ nün hemen hemen ilk üyelerindensiniz…
İstanbul Erkek Lisesi’nin spor basketbol takımında her beş kişiden üçü Fenerbahçe’de Yüksek Divan Kurulu üyesi oldu. Benim de Fenerbahçe Spor Kulübü’nde numaram 327 idi. Divan üyesiyim. Bir de şimdi ulaştığı sayıyı düşünün…
– En sevdiğiniz spor branşı hangisidir?
40 yılımdan fazlasını basketbola verdim. Tabii Fenerbahçe’de basketbolu kurmamız da bunda büyük rol oynadı. Hakemlik ve antrenörlük de yaptım. Ayrıca basketbol, atletizm ve yüzmede de hakemliğim var. Bütün talimatnameleri de okumuşumdur.
1956 senesinde o zaman basketbol spor oyunları federasyonu, voleybol, tenis, hentbol ve masa tenisi ile beraber spor federasyon üyeliği, federasyonda basın temsilciliği, 1968’de Türkiye Basketbol Federasyonunda Asbaşkanlık yaptım.1981’e kadar devam etti. 1981’de bıraktım.
1970 yılında Uluslararası Spor Yazarları Derneği “AIPS”e (Basketbol Komitesi) seçildim. İlk Türk üyesi oldum.
1956 Yapı ve Kredi Bankası “En Başarılı Spor Yazarı” armağanı, 1965-1977 yılları arasında katıldığım 6 yarışmada “Türkiye Spor Yazarları Derneği” armağanı (4 birincilik, 2 ikincilik), 1986 “Haliç’in Öyküsü” eseriyle Haliç Rotary Kulübü armağanını kazandım.
– Fenerbahçe Spor Kulübü basketbol şubesinin kurulumu nasıl gerçekleşti?
Harp yılları; pamuk yok ekmek yok bunlar olmadığı gibi arpa buğday yok, süpürge tohumundan yapılmış ekmek üç gün yiyeceksin, bütün bunlar zor ve sıkıntılı yıllardı. Devlet pamuğa el koymuş, pamuklu elbise yoktu. Tüm gençler askere alınmıştı. Üç dönümlük toprağın bir dönümüne devlet el koymuştu.
Savaş bittikten sonra 1945’de Haydarpaşa Lisesi’nde Muhtar Sencer idare memuruydu. Fenerbahçe’de hentbol takımını kurmuştu. İstanbul şampiyonu, Türkiye ikincisi olmuştu. Sonra Haydarpaşa Lisesi’nde talebeler mezun olunca takım dağıldı.
Muhtar Sencer “Bana yardım edersen basketbol takımını kuralım” dedi. Ve sonunda kurduk. Basketbolda çok emeğim var. O zamanlar pek çok kişi karşı duruyordu
Bir tek yardım eden Rüştü Dağlaroğlu oldu. Onaylayan yoktu. Hatta bir büyük Fenerbahçe-Galatasaray maçından önce gazeteye beyanat verilmiş “Takım motor sporlarına devir edilecek” diye. Tüm sporcular çok üzgündü. Sonra ben “Ne oluyorsunuz, çıkıp Galatasaray’ı yeneceğiz” dedim. Ve bir sayı farkla yenildik. Biz çok yeni bir takımdık. Tek farkla yenilgi kurulma aşamasında olan bir takım için büyük bir başarıydı. Basketbol çok daha zor spor çünkü bir saniyede her şey değişebilir.
– Bir anınızı anlatabilir misiniz?
Bir milli takım maçındayız. İspanya’da İsrail’le oynuyoruz. Bir sayı farkla kazandığımız maçtı. Yanımızda bir tek Türk seyirci Barcelona başkonsolosumuz var. Ben de Türkiye Basketbol federasyonu as başkanıydım.
Maç uzatmada berabere ve maçın bitimine 3 dakika var. Top gitti, çembere oturdu, bir tur attı. 2. turu attı çemberin üzerinde içine düştü. Bir anda altı, yedi kişiyi üzerimde buldum.
O heyecanla tribünde tek büyüğümüz konsolosumuz Şevki Beye dönmeye çalıştım “Eyvah” dedim. Vücudum hareket şansını kaybetti. Bir eğildim baktım; Doğan Hakyemez bacaklarımın üzerinde yüzükoyun yatmış. “Doğan bırak ayaklarımı” dedim. Bıraktı. Şevki beye döndüm ne yapıyor diye. Kendinden geçmiş tribünlere bir takım hareketler yapıyor, yanına gittim. “Aman Şevki Bey yapma” dedim. Sonra soyunma odasına geldi. Sen bu işle kaç senedir uğraşıyorsun” dedi “30 senenin üstünde” dedim. “Maşallah iyi kalbin var” dedi.
– Çok ilginçtir ki bugüne kadar hiçbir olimpiyatı izlemeye gitmediniz…
Evet, hiç gitmedim, çalıştığım gazetelerde ajanslarda gelen haberler bende toplanıyordu. O yüzden gidemiyordum. Hep “Sen gidersen biz ne yaparız?” derlerdi. .
Olimpiyat denince aklıma bir de 1948’de Olimpiyat üçüncüsü olan Ruhi Sarıalp gelir. Çok zor şartlar altında hazırlanmış, Fenerbahçe kulübünün verdiği bodrum katında günleri geçmişti. Olimpiyatlara gidemedim ama basketbol maçlarına Avrupa’ya çok gittim. Basketbol Federasyonu asbaşkanlığım sırasında kafile başkanı olarak takımı götürürdüm.
– En beğendiğiniz ve en yakın olduğunuz futbolcular kimlerdi?
Fenerbahçeli oyunculara karşı her zaman sınırsız bir sevgim var. Küçük Fikret canciğerimdi.
Bapçum modası vardı. İlk taklit edenlerden birisiydi. Uzun ceket, top ense saç, nokta kravat. Yakışıklı bir adamdı o. Aramıza katıldığında “Bapçum aşağı Bapçum yukarı”
Cihat Arman vardı, canım ciğerimdi. Bir de kitabı vardı. “Ben kitap çıkarıyorsam sensiz olmaz” dedi. Sizce bir kaleci nasıl uçar? O bir efsane! Sarı kazağıyla 90 derece tabir ettiğimiz yere uçuyor, topu tutuyor. Şeref Stadı’nda bütün saha “Uç sarı kanaryam benim” diye bağırıyor. Sarı kanarya Cihat’la geliyor Fenerbahçe’ye. Sarı kanarya sarı kazakla uçuşundan geliyor. Takılan lakaplar boş değil.
Anlatacak o kadar çok şey vardır ki hangi çocuğu beğenmem?
Ogün Altıparmak, Lefter, İsmail Kurt, Can Bartu, Küçük Fikret, Büyük Fikret ve sayamadıklarım… Hepsi çok büyük insanlar, o kulüpte yetiştiler, o kulüpte bıraktılar.
Düşünün ki Eşref Aydın, ben, kaç senedir şu kulübün içindeyiz. Bunlar yaşanmış olaylar, unutulmaması gereken olaylar. Ama şunu söylerim o zamanki futbol daha kaliteliydi.
– Bir dönem üye kayıt defteri gözden geçirilmesi nedeniyle göreve çağrıldınız…
Şerefli vazifeyi ifa daveti 16.11.1959’da kongre azası genel sekreter Faruk Ilgaz’dan geldi.
Üye kayıt defterinin felaket hale geldiği söyleniyordu. Beş kişilik bir komite belirlendi.
En büyük şansımız eski Fenerbahçelilerin hepsinin hayatta olmasıydı. Selahattin Bey’e, Hasan Kamil Bey’e gittik. En büyük kazancımızdı onların verdiği yolda yeni defter hazırladık, sonra o defter de felce uğradı.
Donki Necdet vardı Galatasaraylı. Notere tasdik ettirelim derken vefat etti. O defter de kayba uğradı, güvenilir kişi olarak görev almak bir onurdu benim için
– Fenerbahçe Spor Kulübü 50. yıl komitesinde, basın yayında, hem de tarih komitesinde yer aldınız…
Evet, ilk toplantıda Zeki Bey efsane kaptandı. Zeki Rıza başkan ben geldiğimde gayet ilgi ile karşıladı. Bulunanlara döndü “Bakın tarih komitesinde genç bir arkadaşımız da var” dedi.
Ben de Zeki Rıza Sporel’e dönüp yine aynı heyecanla “Sayın kaptan size eski bir sözünüzü hatırlatabilir miyim, 1932’de küçük bir çocuk teyzesinin elinde mağazanıza gelip de yeğenim yarın mektebe başlıyor ona bir Fenerbahçe rozeti hediye etmek istiyorum” demişti.
Ben sözümü bitirmeden “O sen misin yoksa” dedi. Sonra dönüp arkadaşlara “Yanlış mı konuşmuşum” dedi. O an ve o komitede görev almak benim için onur kaynağı oldu.
-Türk sporu adına yazılan kitapları yeterli buluyor musunuz? Özellikle futbol içeren kitapları karşılaştırdığınızda farklı bilgiler insanı şüpheye düşürüyor… Siz bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Spor basınına inanmıyorum her branş var ama yazılara baktığınızda sadece futbol…
Ayrıca bu futbol yazılarına da hiç kanaat getirmiyorum. Biri bir yıldız veriyor diğeri dört yıldız, biri üç biri beş yıldız, bu nasıl bir matematiktir. Bütün bunları üzülerek izliyorum.
Bugüne kadar hep dokümanla konuştum.
Federasyonda asbaşkanken bir maçta Fenerbahçe’nin attığı bir basketin bana kale hesabını yaparak şu kadar kare Fenerbahçe’nin attığı sayı sayılmaz dendi. “19.59’da maç bitiyor” dedim. 60 saniyenin dolması için bir 20 saniye daha lazım siz önce bir öğrenin. Bunu bilmeden karşıma geliyorsunuz önce öğren şu alet nasıl çalışıyor işten anlamayan ahkâm yürütenlerle uğraşmak zorunda kalıyorsunuz, aldığınız resmi bir görev varsa.
-Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimini nasıl buluyorsunuz?
Eski Fenerbahçeliler olarak Aziz Yıldırım’ı takdir ediyoruz. Yaptığı şeyler bizim aklımıza gelmezdi.
“Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak” dedi. Bu yıl da büyük bir artış var taraftar sayısında.
“Avrupa takımı olacak” dedi. Bunda hala biraz engeller görüyorum. Çünkü Avrupa’da 15-16 takıma karşı oynuyorsunuz.
Yabancı oyuncu sınırlandırılması kalkmalı. Sen Türkiye’de genç oyuncu yetişmesini istiyorsan hala milli takıma Rüştü’yü çağırmak niye? Aklım ermiyor.
Bir de Roberto Carlos var. O dünya çapında bizim milletin hayal bile edemediği bir oyuncuydu. Ama o kadar abarttılar ki o kadar büyüttüler ki bu bizim milletin mayasında var. O bir defans oyuncusu ama beklentiler abes. Adam ağzıyla kuş tutsa yaranamaz.
– Spor kulübü olmanın özellikleri nedir? Spor kulübü olmayı kimler hak ediyor?
Türkiye’de futboldan kazandığını diğer branşlara yatıran kulüplerle, futboldan kazandığını futbola yatıran kulüpler aynı kefeye konuyor. Sonunda da her ikisi de spor kulübü olarak karşımıza çıkıyor. Adalet yok.
Fenerbahçe tam anlamıyla bir spor kulübü. En son 100. yılımıza bakın, en büyük başarısı sadece futbol değil. Atletizm, boks, voleybol yüzme, masa tenisi hepsinde şampiyon olmuş. Dereceye girmiştir. Örneğin bayan voleybolda 2. olmuş şampiyon olmamış ama dereceye çıkmıştır.
Fenerbahçe Spor Kulübü futbol kulübü değil, spor kulübü adını taşıyor. Bunun şartlarını da mükemmel bir şekilde yerine getiriyor. Sadece Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın amatör şubeleri var. Ama ligde bulunan tüm kulüpler spor kulübü diye geçiyor. Örneğin Ligdeki kulüplerin çoğunun futboldan başka ne branşı var? 2. bir şube yok neden bu adı alıyor. Arsenal Futbol Kulübü diye anılır. Avrupa’da bunlara dikkat edilir.
Fenerbahçe bugün tesisi bakımından da Türkiye’nin en zengin tesislerine sahip. Spor dalları bakımından en fazla spor dalına sahip. O basketbol da örnek genç var, erkek var, bayan var, A takımı var… Lisanslı sayısına, yapılan spor faaliyetlerine bakarsanız diğer kulüpleri mat edecek kadar çoktur. Tekrar söylüyorum 100. yıl da olaydır. Fenerbahçe Spor Kulübü futboldan kazandığını Anadolu’nun çeşitli yerlerinde spor okulları açarak harcar. Neden büyüktür, işte bu yüzden büyüktür Fenerbahçe. Büyümek sadece futbolda şampiyon olmakla kalmamıştır. Şampiyonluk kazanamadığı dallarda da kürsüye çıktı; ya 2. ya 3. Bunları görmek örnek almak lazım…
– Ve Şampiyonlar Ligi’ndeyiz? Teknik direktörümüz Sayın Zico’yu değerlendirir misiniz?
Gene Fenerbahçe üzerine düşeni yapacak. Karşımızdaki yabancılar kaç yabancıyla oynuyorlar, biz kaç yabancıyla. Ayaklarımız eşit değil. Onların bacağı daha yüksek. Eşitsizliklerimiz, haksızlıklarımız çok. Fakat ben teknik bakımdan da, idari bakımdan da, futbolcular bakımından da her zaman kulübüme güvendim, yine güveneceğim. 100 yıllık şanlı şerefli kulübüme.
Evet, Zico’yu tutuyorum. Futbol dünyasında Brezilya gibi bir ülkede Beyaz Pele lakabıyla ün yapmış futbol bilgisi yüksek, Didilerle, Pelelerle oynamış değerli bir futbolcuydu Zico.
Carlos diyor ki; “Onun yanında bile çalışmak gururu verici”. Futbol bilgisi olan insanların ortak görüşü Zico futbol bilgisine sahip bir insan. Bunu hocalığı ile de ispatladı. İlk geldiği sene bir takımı şampiyon yaptı. Daum ilk geldiği sene şampiyon yapamadı. Doğru dürüst derbi bile kazanamadı. Birde Zico’ya bakın. Ben güveniyorum.
Fenerbahçe 1922-23 yılında hiç gol yemeyen bir İstanbul takımı oldu. Oyuncuların hepsi yüksek tahsilli üniversite mezunlarıydı. Yavuz İsmet Uluğ Zeki Rıza Sporel Veteriner, Bedri Gürsoy Diş Hekimliği Fakültesi, Fahir Yeniçay Fen Fakültesi mezunu sonra profesör. Türkiye’nin tek atom profesörü Sonra Fen Fakültesi’ne dekan oldu. 58 atılan gole karşı hiç gol yemedi bu oyuncular. Böyledir Fenerbahçe takımı. Türk futbol tarihinde kırılmayan rekoru kırdılar. Fenerbahçeliler ne kadar övünseler azdır. Biz her şeyin üstesinden geliriz.
– Fenerbahçe’nin yüz yıllık tarih kitabı yazılıyor. Bunda sizin de emeğiniz çok fazla…
Hayatımın kitabı. Benim üzerime düşen görev bitti. Sanırım yakında çıkacak. En duygulandığım an Fenerbahçe 100. yıl kitabını yazma şerefine nail olmak ve bu görevi arkadaşım Sertaç Kayserilioğlu ile paylaşmış olmam. Ben bu katkılarımla 82 yaşında bu işin altından kalktığıma göre Fenerbahçe’ye hizmetin yaşı yoktur.
Ayrıca torunumun Dünya Fenerbahçeliler günü olan 19 Temmuz ilan edilmeden 19.07.2000 günü doğmuş olması, yapılan üç tane Fenerbahçe görsel tarihinin içinde yer almam (ki bunlar: “Kuruluştan kurtuluşa”, “Bahçedeki Fener” ve “Bir Tutkunun Tarihi”)… Hepsi çok hoş rastlantılar. Bir insan için güzel hatıralar.
– Fenerbahçe dergimiz hakkındaki düşünceleriniz ve önerileriniz eleştirileriniz?
İlk sayısından beri inceliyorum. Her şeyiyle mükemmel. Baskı kalitesi de harika. Hacim olarak doyurucu, Fenerbahçe’den en doğru haberleri alabileceğimiz iki kaynaktan biri. Bir diğeri ise Fenerbahçe TV.
Dergi vasıtasıyla her ay sonu ve dolayısıyla yılsonu haberlerin bir toplamı geçiyor elimize. Arşivimiz oluyor aynı zamanda. Kötünün bir sınırı vardır; “bundan kötüsü olmaz” deriz . Ama iyinin sınırı yoktur. Daha iyisi olur, onun da iyisi olur. Ölçü olarak tahlilim bu. Her şey için söyleriz. “Bundan iyisi can sağlığı” deriz. Ama kötü için noktayı koyarsın. Kötü kötüdür.
Dergi hep iyiye gidiyor. Tatmin ediyor. Tüm branşlardan haberler veriyor. Gazetelere baktığınızda ise nerde yüzme? Nerde kürek? Nerde boks? Ama dergimizde hepsi var.
1950’li yıllarda 4 kalecili bir takım vardı. Öz Fenerbahçe Dergisi futbol takımı. Futbolu bıraktıktan sonra bir araya gelip oynayan 4 kalecinin de yer aldığı takımdı. Sabri Kiraz, Cihat Arman (santrfor), Fecri Ebcioğlu (takımın kalecisi). Ortaköy’lü Behiç. Bu takım, tarihinde yenilgi görmedi.
– Fenerbahçe’nin büyük taraftarına mesajınızı alabilir miyiz?
Bizim zamanımızda kazanan-kaybeden hep birlikte maçtan sonra birbirimizi tebrik edip, akşam da eğlenceye giderdik. Mesajım şu;“En olgun taraftar olmak!” Bu Fenerbahçe’ye en çok yakışan şeydir. Bunun için ne kadar tahrik görürsen gör, efendiliğini kaybetme, hep destek tam destek, Fenerbahçe’nin en güzel işaretidir.
Bir adamını ıslıklıyorsun, bu sana yakışacak olay değil, sana her şeyden önce hayran olduğun renklerine bağlılık lazım. Belki o beğenmediğin ıslıkladığın oyuncu attığı bir golle seni galip çıkaracak. Sen de hatırladığında mahcup olacaksın.
Bunun örneklerini de çok yaşadık. Her zaman desteklersen bu çok daha iyi olacaktır. Fenerbahçe en çok taraftarı olan kulüptür. Bize yakışan duruşu her zaman muhafaza etmeliyiz.
– Sizin bizimle paylaşmak istedikleriniz…
Can Bartu benim basketbolcumdu. Bir gün basketboldan çocuklar Genç Milli Takım İstanbul şampiyonu olduklarının 40. yılında bir yemek hazırlamışlar. Faruk Ilgaz Tesisleri’ndeki bu yemeğe ben de gittim. Yemekte Atatürk sevgisi ve Fenerbahçe tarihi ile ilgili konuşmalar yapıldı. Orada da anlatmıştım.
Fenerbahçe’nin tarihi o kadar geniş ki mesela gazetede bir haber okumuştum. Hemen kulübe haber vermiştim. Sabiha Rıfat İzmir’de vefat etmiş. Ve gazete ilanı onu sadece inşaat mühendisi kimliği ile belirtmişti. Hemen kulübe ilettim. Kulüp de çelenk göndermişti. Fenerbahçe tarihindeki kişiler bir efsanedir.
Sabiha Rıfat’ı bilmeyen kişilere tanıtmak istiyorum. Kulübümüze hizmet veren her insan bizim için değerlidir. Yıl 1929 tamamı yüksek mühendis mektebi (teknik üniversite) öğrencilerinden kurulu Fenerbahçe’nin güçlü voleybol takımında bir de bayan sporcunun yer aldığı görüldü. O tarihlerde Türkiye’de henüz bir bayan voleybol takımı bulunmadığından teknik üniversitede öğrenim görmekte olan ve büyük bir voleybol yeteneğine sahip bulunan Sabiha Rıfat hanıma okul arkadaşları kendi aralarında yer vermişlerdi. Yönetmeliklerde bir bayan sporcunun erkek takımında yer alamayacağına dair bir maddenin bulunmaması yüzünden Sabiha Rıfat Hanım’a Fenerbahçe Spor Kulübü adına tescili yapılmıştı. Ve bu takım İstanbul şampiyonluğunu kazanmıştı. Dünyada ilk ve tekti. Ve Fenerbahçe Spor Kulübü umumi kaptanı genel sekreter vekili Hayri Celaleddin Atamer Sabiha Rıfat’a bir mektup göndermişti. Bu mektupta; “Bu memlekete ilk defa cem’i bir sporda erkek arkadaşlarla beraber olarak oynamak suretiyle gösterdiğiniz teceddüt ve muvaffakiyetten dolayı sizi Fenerbahçe gençliği ve Hey’et- i İdaresi namına hararetle tebrik ederim efendim” diye yazıyordu.
Bir Türk kızının şampiyon bir erkek takımında yer alması Türk sporu adına büyük olaydı.
Daha sonraları Anıtkabir inşaatında da kontrol mühendisliği yapmıştı. Diyeceğim o ki; Fenerbahçeliler tarihlerini iyi bilsinler ve onları bu duruma getiren efsane insanları asla ve asla unutmasınlar…
Röportaj: Sibel Kurt (Ekim 2007 – Fenerbahçe Resmî Dergisi)
Bir İstanbul Vardı
Ben, İstanbul’da doğdum. İstanbul’da büyüdüm.
Yetmiş beş yılı aşan ömrüm hep İstanbul’da geçti.
Çocukluğumun, delikanlılığımın, gençliğimin geçtiği bu şehirde arkamda bıraktım yaşlarımı.
Azrail’le randevum nerededir, bilinmez. Fakat yine de bu şehirde olmasını isterim kabrimin. Mezar taşımda İstanbullu yazmasını isterim.
Bu şehirde diyorum. Çünkü benim yaşlandığım, toprağında yatmayı arzuladığım şehir, doğup büyüdüğüm o güzel İstanbul asla değil şimdi. İstanbul’um diyemeyeceğim bir garip diyar oldu burası
Arşivine şapka çıkarttıran Haluk Kılıç, aşağıdaki müthiş yazıyı göndermiş. Bize de paylaşmak kaldı. Rahmetli Tekin Aral’ın arkadaşı, Manchester Fatihi Hurşit yaşıyorsa Allah ömür versin, öldüyse mekanı cennet olsun. Çok güzel adammış…
Fenerbahçe ve Galatasaray, Avrupa Kupaları’nın ilk turunda rakiplerini şutlayıp ikinci tura geçtiler. Bildiğiniz gibi Galatasaray Polonya takımı Lodz’u elerken, Fenerbahçe de olmayacak işi başardı, dünyanın sayılı takımlarından Bordeaux’un tepesine bindi.
Fenerbahçe 1968 yılında gene böyle bir ünlü takımı, İngilizlerin Manchester City’sini elemişti. Ama aslında Manchester City’yi Fenerbahçe değil, kendi iddiasına göre bizim Hurşit elemişti. Valla o günler Fenerbahçe takımında oynayıp bu zaferi kazanan futbolcu arkadaşlar kusura bakmasınlar.
Benim bir şey dediğim yok, Hurşit böyle iddia ediyor. Olaylar sırasında ben de orada, Hurşit’in yanındaydım ama olanların Manchester City’nin elenmesinde ne kadar rolü oldu onu pek kestiremiyorum.
Dilerseniz anlatayım. Siz karar verin.
Son zamanlarda pek maça gidemiyorum ama o yıllar maçlara çokça giderdim. O zamanlar Günaydın Gazetesi’nde çiziyordum. Günaydın Gazetesi’ndeki arkadaşlarla birlikte hemen tüm önemli maçlara giderdik.
Yalnız bir geleneğimiz vardı. Özellikle gece maçlarına gitmeden önce, o zamanlar Günaydın’ın spor servisi şefi olan Odhan Baykara’nın önderliğinde bir yerlere uğrayıp kafa çekerdik.
O gün de, yani Fenerbahçe Manchester maçının oynanacağı gün de öyle yaptık. Akşamüstü hep birlikte gazeteden çıktık, hala var mi bilmiyorum. Taksim’de “Mutfak” adlı bir meyhane vardı, oraya gittik.
O gün gene aşağı yukarı hep aynı arkadaşlardık. Farklı olarak yanımızda bir de Hurşit vardı. Hurşit benim Ankara’da olduğum yıllar tanıdığım, sevdiğim bir arkadaşımdır. Epeydir görüşmüyorduk. Ankara’dan gelmiş, o gün de gazeteye, bana uğramıştı. Maça onu da götürecektik.
Oturup kafayı çekmeye başladık. Kadehler kadehleri kovalıyor, sohbet gittikçe koyulaşıyordu. Derken maç saati geldi çattı. Dahası biraz geçti bile. Lokantadan çıktık. Arabalara doluşup İnönü Stadı’na yollandık. Maç başlamıştı. Ama stadın dışı hala tıklım tıklımdı.
İte kaka basın tribünü kapısına geldik. Ayakta duracak bile yer kalmamış. Bize “Şeref tribünü kapısından girip sahaya ineceksiniz” dediler. Bu defa şeref tribünü kapısına gidip, içeri girdik. Merdivenleri inip koridorlardan geçerek sahaya çıktık. Bu arada kapıdakiler tanıdık olduğundan Hurşit’i de sokmuştuk maça, o da bizimle beraberdi.
Saha inliyordu. Tribünlerde o bildiğimiz korkunç tezahürat vardı. Maç çoktan başlamıştı ama sahaya hala konfetiler, kâğıt şeritler atılıyordu. Sahanın içi de tıklım tıklımdı. Basın mensupları, görevliler ve bir yolunu bulup sahaya inenlerle, neredeyse taç çizgilerine kadar saha dolmuştu. Ayrıca bu maç için sahanın içine ek bir de portatif tribün kurulmuştu. Kendinize bir yer bulup maçı izlemek için kalabalık arasında yürümeye başladık.
Hepimiz çakırkeyiftik. Hurşit ise bizden bir gömlek ilerde hafif “Dut” durumunda idi. İşte bu sırada birden o korkunç tezahürat bıçak gibi kesiliverdi. Sahaya bir ölüm sessizliği çöktü. Ne olduğunu pek görememiştik ama vaziyetin durumunu anlamıştık. Fenerbahçe gol yemişti.
Kale arkasından dolaşıp karşıdaki kapalı tribünün o tarafa gittik. Hemen taç çizgisinin kenarında yere oturup maçı izlemeye başladık. Golün şoku atlatılmış, tribünlerde gene o korkunç tezahürat başlamıştı. Çılgınca bağıranlardan biri de hemen kulağımın dibindeki bizim Hurşit’ti. “Fener Feener” diye yırtınıyor, yumrukları ile havayı dövüyordu.
İlk yarı bu sonuçla bitti. İkinci yarı başladı. Ve ikinci yarının hemen başında da Fenerbahçe beraberlik golünü atınca saha ana baba gününe döndü. Saha içindeki tribünlerde oturdu seyircilerle, saha kenarında ne kadar gazeteci ve görevli varsa alayı oyun alanının içine girmişlerdi. Golü atan Abdullah’ın üzerine çullanmışlar Abdullah’ı öpüyor omuzlara alıyorlar, bir bölümü ise sahanın içinde koşuşturup duruyordu.
Bu arada yan tarafıma baktım, Hurşit yoktu. O da sahaya dalmıştı anlaşılan. Az ilerde de gördüm Hurşit’i. Bir İngiliz futbolcuyu kolundan yakalamış, eliyle ayıp işaretler yapıyor, bir yandan da “Naaah naaah!…” diye avaz avaz bağırıyordu. İngiliz futbolcu ne olduğunu anlamamış şaşkın gözlerle Hurşit’e bakıyor, Hurşit ise adamı “Nah naah!…” diye çekiştirip duruyordu. Derken İngiliz futbolcu Hurşit’in elinden kurtuldu, kaçmaya başladı. Hurşit de peşinden. Bu arada güvenlik görevlileri sahaya girmişler sahayı boşaltmaya uğraşıyorlar, hakem ise oyunu başlatmak için sahanın boşalmasını bekliyordu.
Yerimden kalktım, koşarak oyun alanına girdim. Hurşit’i santra yuvarlağının oralarda yakalayıp dışarı çıkardım. Yerimize oturduk… Oyun tekrar başladı.
Heyecan son haddini bulmuş, zaten kafası iyi olan bizim Hurşit’te iyice azıtmıştı. Tam o sırada hemen bizim oturduğumuz yerden bir taç oldu. Bir İngiliz futbolcusu tacı atmaya geldi. Ve Hurşit yerinden fırlayıp birdenbire İngiliz’in ayaklarına daldı. İngiliz bir yandan tacı atmaya uğraşıyor, bir yandan da ayaklarını Hurşit’ten kurtarmaya çalışıyordu. Fırlayıp Hurşit’i yakaladık ama bir türlü bırakmıyordu İngiliz’in ayaklarını. Derken İngiliz futbolcu eğilip Hurşit’e bir dirsek patlattı. Hurşit sırtüstü yere yuvarlandı. İngiliz tacı atıp sahanın içine doğru koştu. Hurşit’te yerinden hırsla doğrulup peşinden sahaya seğirtti. Hurşit’i tam çizginin üzerinde yakaladık. Güçbela dışarı çektik. Kendini kaybetmiş, ana avrat dümdüz bağırıp çağırıyor. Ta sahanın ortasında duran İngiliz’e.
– Gelsene ulan dışarı! Kam aut kam aut!. Diye avazı çıktığı kadar bağırıyordu.
Bu sırada zannediyorum Can Bartu bir top aldı, bizim olduğumuz tarafa doğru sürmeye başladı. O İngiliz futbolcu da Can’ı durdurmak üzere koşarak tam önümüze geldi. Hurşit elimizden kurtuldu. İngiliz’i formasından yakalayıp tekrar bağırmaya başladı:
-Delikanlıysan gelsene lan dışarı! Kam aut kam aut!
Hurşit’i yaka paça tekrar yakaladık.
– Nasıl gelsin oğlum dışarı? Şampiyon Kulüpler Kupası maçı oynuyor adam.
Derken etrafımıza aniden polisler doluştu. Hurşit’i götürmek istediler. Rica minnet güç aldık ellerinden. Başka bir olay çıkmasın diye oturduğumuz yerden kaktık, Hurşit’i de sakinleştirerek hep birlikte Gazhane tarafındaki Manchester City kalesinin arkasına doğru yürümeye başladık. Tam kalenin arkasında da tekrar yere çöküp, tekrar maçı izlemeye başladık.
Fenerbahçe kendisine turu atlatacak olan ikinci golü atmak için akın akın Manchester kalesine geliyor, fakat bu akınları Manchester City kalecisi her defasında başarıyla savuşturuyordu.
Birden kalenin arkasından, yani bizim olduğumuz yerden kaleye taş toprak yağmaya başladı. Önce ne olduğunu kaleci gibi biz de anlamadık. Hurşit’i ise daha sonra gördük. Yerden taş toprak eline ne geçerse kaleciye doğru fırlatıyor, bir yandan da sağa sola koşturarak yerlerden küçük taşlar toprak parçaları topluyordu. Biz de kendimizi maça kaptırmış heyecanla maçı izliyor, eskisi gibi Hurşit’in peşinden koşturamıyorduk. Kaleci de ne yapacağını şaşırmıştı. Bir yandan korkunç tezahürat, bir yandan üstüne yağan taş toprak… Kale direğinin dibine çömelmiş korunmaya çalışıyor, saha kenarına doğru avazı çıktığı kadar bağırıp İngilizce yardım istiyordu. İki üç dakika sonra da gol geldi zaten. Ercan sağdan kafa ile bir top indirdi. Ogün de ayağını koydu top ağlara gitti.
Maç bittiğinde ortalık inliyor, futbolcularla seyirciler sahanın içinde birbirlerine sarılmışlar adeta yerlerde yuvarlanıyorlardı. Dışarı çıkmak üzere kapıya doğru yürümeye başladık. Tam bu sırada kulağımın dibinde bir ses:
– Ben adamı böyle elerim işte! dedi.
Döndüm baktım, Hurşit’ti. Pişmiş kelle gibi sırıtıyor, bir yandan da durmadan söyleniyordu.
Sibel Kurt’un Fenerbahçe Spor Kulübü Resmî Dergisi’nde yayınlanan eşsiz röportajlarını, müsaadesiyle kendi web sitesinden (SibelKurt.org) aktarmaya devam ediyoruz… Sırada Fenerbahçe tarihinin en büyük isimlerinden biri. Kendi deyimiyle “Dama Taşı” bir futbolcu: Nedim Doğan var. Keyifli okumalar…
Fenerbahçe’nin 100’ün üstünde gol atan 20 futbolcusunun arasına giriyor Büyük Kaptan Nedim Doğan. Özellikle de penaltı vuruşlarıyla…
Ayrıca eski Başkanımız Faruk Ilgaz’ın da göz bebeği… Her futbolcusunu sevdiği gibi Nedim Doğan’ı da ayrı bir seviyor. Tabii mertliğinin, düzgün kişiliğinin, mütevazılığının bunda payı çok büyük böyle söylüyor eski başkanımız.
Başarılarına gelince…
O, Fenerbahçe’de 1963-64, 1964-65, 1967-68 ve 1969-70 Türkiye Ligi,
1964 Atatürk Kupası,
1967-68 Türkiye Kupası,
1968 ve 1973 Cumhurbaşkanlığı Kupası,
1973 Başbakanlık Kupası,
1969 Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası,
1966-67 Spor-Toto Kupası,
1967-68’de ilk uluslararası kupa olan Balkan Kupası’nı kazanan takımda,
1963-64 sezonunda Avrupa Kupa Galipleri Kupası’nda da yarı finali kaçıran ve 1968-69’da da Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda Manchester City FC’yi eleyen kadrolarda da yerini aldı.
O yüreği Fenerbahçe sevgisiyle dolu eski sporcumuz, kıymetlimiz Sayın Nedim Doğan…
Fenerbahçeli oluşunuz ve aktif spor hayatınız nasıl başladı?
İstanbul’da doğdum. Doğduğum yer, Haliç kıyısına yakın Küçük Mustafa Paşa semtiydi. Okula da orada başladım. Ortaokulu da Sultan-i Sanat Mektebi’nde bitirdim. O günkü şartlarda aile olarak bütçemiz kısıtlıydı. Sanat okuluna gitmemizin sebebi de doğal olarak sanat öğrenip hayata atılıp sanatkâr olarak birinin yanında çalışmak ya da iş kurmaktı.
Mahallede hep top oynardık. Kendi aramızda semtimizde maç yaparken Beşiktaşlılar bir tarafta, Galatasaraylılar bir tarafta. Ben de her zaman Fenerbahçeliydim. Fakat Allah’ın iyi kuluyum ki iyi top oynuyordum. Beni görmüşler, gören de o zamanlar şimdi altyapı diyorlar ya oyuncu arıyorlardı. Böyle de bir ağabeyimiz vardı: Ali Mortaş diye… Çok meşhurdu genç futbolcuları bulup çıkartmakta… O görmüş. Ben de o zamanlar amatör kümede mücadele eden bizim semtimizin takımında top oynuyordum, beni hemen transfer ettiler. Böylece ben de Cibalispor’dan İstanbulspor’a geçtim.
Yaşımı tahmin edin! Daha ortaokula gidiyordum.16 yaşındaydım. Beni İstanbulspor’a alır almaz hemen A takımında oynatmaya başladılar. Bilmiyorum herhalde iyi top oynuyordum ki tuttuğum ve sevdiğim takımım Fenerbahçe bana göz koymuş. Beni hemen transfer etmek istediler. Bu arada başka takımlar da istiyordu. O zamanlar Başkan Faruk Ilgaz’dı. Başka takımlar daha fazlasını verdiği halde ben çok sevdiğim ve hayal ettiğim takımım Fenerbahçe’de oynamaya karar verdim. 1960-61 senesiydi. Ben de Fenerbahçeli oldum.
Bu arada kulübüm benden huylanıyordu. Hem çocuğum hem de çok isteyen olduğu için amatör lisansı ile oynuyordum. Her an transfer yapma imkânım vardı. Beni başka takımların kandıracağını düşünüyorlardı. Beni Kadıköy Dereağzı’nda bir otele sakladılar. Sanırım Balin Otel’di. Beni orada bir ay tuttular. Taa transfer ayı bitene kadar. Ama çok güzel yaşattılar. Gerçek futbol hayatım Fenerbahçe’de başladı, Fenerbahçe’de bitti.
Takım arkadaşlarınız kimlerdi?
Takım arkadaşlarım mı? Hepsi benden büyük, hepsi birer efsaneydi. Bir babayla aynı yerde yaşamak gibiydi. Onların yanına giremezdik zaten, on yaş büyük olanlar vardı. Lefter Ağabeyler, Can Ağabeyler… Ben onların evladıydım. Çok ciddi insanlardı. Şaşırıp kalırsın. Özcan Arkoç, rahmetli Nedim Ağabey, Basri Ağabey, Avni Ağabey vardı. En çok elimden tutan bana yol gösteren Avni Ağabey oldu. Daha da sayayım mı? Niyazi Ağabey, Feridun Ağabey, Mikro Mustafa vardı, daha kimi sayayım. Onlarla beraber top oynadım.
Hangi mevkide oynadınız?
Beni Fenerbahçe takımında kaleci hariç her yerde oynattılar. En sonunda forvete karar verdiler. Forvetin de her tarafında oynattılar. Dama taşı gibiydim. Hayatımdan çok memnundum. Sevdiğim takımda top oynamak kadar dünya güzeli bir şey var mı? Sevdiğiniz işi yapıyorsunuz. Şikâyet etme imkânınız var mı?
Hiç ayrılmadım. Transfer zamanı gelen aykırı rakamlara hiç kafayı takmadım. O kadar güzel bir ortamımız vardı ki… Kaptanlık da yaptım. Şimdi de o yılları anlatabileceğim röportajımı yapıyorum. Daha ne isterim, iyi ki Fenerbahçeliyim.
Jübilenizde hangi takımla maç yaptınız?
En son Beşiktaş maçıyla jübile yaptım. Beşiktaş Başkanı da beni çok severdi. O jübileyle 1973’de bıraktım. Herkese jübile yapılmazdı. Çok memnun ayrıldım.
Sonra futbolla hiç ilginiz olmadı mı?
Futboldan tamamen uzaklaştım. Ben futbolu para kazanmak için oynadım. Aile olarak maddiyatımız kötüydü. Profesyonel olarak oynadım. En iyisini yapmaya çalıştım.
Biz üç erkek kardeştik. Ben top oynarken onlara iş kurdum. Sonra teneke fabrikası kurdum. İlaç firmalarının % 90 kutularını ben yapıyordum. 15-20 senedir, o işimi de bıraktım. İki evladım var. Bir kız, bir oğlan. Oğlum iş hayatına atıldı. Kızım Fransız mektebini bitirdi. Sonra Koç Üniversitesi’ni bitirdi.
1940 doğumluyum. Eşim de Türkiye güzeliydi. O vefat ettiğinden beri de yalnız yaşıyorum.
Renkli bir kariyer olan futbol hayatınızı bıraktıktan sonra sporla birebir ilginiz oldu mu?
Siz futbolu bıraksanız bile vücut spor yapmayı istiyor. Ben de arkadaşlarımla halı saha maçları yapardım. Fakat bir özelliğimiz vardı; aramıza kimseyi sokmazdık. Çok da iddialı maçlar oluyordu. Zamanla tabii sporu da bıraktım, şimdilerde bir diz operasyonu geçirdim.
Geçmiş olsun… Futbol oynadığınız 60 ve 70’li yılları kulübümüzün şu an sunduğu olanaklarla karşılaştırmanızı istesem neler söyleyeceksiniz?
Futbolun bu kadar ilerleyeceğini, Kulübümüzün de lokomotif olması çok onur verici. Biz bugünleri hayal bile edemezdik.
O zaman tahta tribünler vardı. Bir de açık tribün vardı. Antrenman yapardık. Özellikle kışın soyunduğumuz yer tahta tribünlerin altıydı. Bir de sobalı bir odamız vardı. Dışarısı kar, soğuk, fırtına. Bir de yağan yağmur tahtalardan içeri sızıyor, akıtıyordu aşağı. Büyüklerimiz sobalı odada keyif yapıyordu. Küçüktük şikayet edemezdik, hemen giyinir, çıkar giderdik.
Şimdiki formalarla yüzde bir milyon fark var. Düşünebiliyor musunuz antrenmanlarda düş, kalk, yağmuru ye 76 kiloluk adam 80 kiloya dönüşüyordum. Fakat o zamanlar bile “zengin kulüp” derlerdi.
Kendinizle ilgili dokümanları topladınız mı?
Formamı kaç kez giydiğimi bile bilmiyorum. Topu bıraktıktan sonra hiç alakadar olamadım. Oğlum benimle ilgili dokümanlar topladı ama hepsi onda duruyor.
Taraftarlarımızla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Valla taraftarlar dünyanın en güzel taraftarlarıydı. Hepsi bir arada maç seyrederlerdi. Mesela Mithatpaşa Stadı’nda orta tribün Fenerbahçelilere ait, deniz tarafı Galatasaraylılara ait, Gazhane tarafı da Beşiktaşlılara aitti. Hepsi bir arada seyrederlerdi. Bir taraf bağırdığında, diğer taraf susardı. Çok güzel günler geçti. Maç kötü gittiği vakit, taraftar maçı döndürüyordu. Taraftar coşkuyu veriyordu. Koşacak halin kalmasa bile koşmaya çalışıyordunuz. Özellikle 67-68 sezonu çok güzeldi. O yıl tüm kupaları almıştık. Ankara Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne davet edildik. İlk defa köşkü gördüm. Topçu olmasaydım, ne köşkü ne Avrupa’yı nerde görecektim.
Biraz da derbi maçlar öncesi yaşadığınız duygularınızı bizimle paylaşır mısınız?
Fenerbahçe derbi maçları öncesi gece uyuma imkânı yoktu. Öyle oluyordu ki aslında bu ligdeki durumunuza bağlıydı. Zor durumdaysanız yani ligde sayı olarak birinci sırada değilseniz uyuma imkânı hiç olmuyordu.
Bir de maddi boyutuna bakarsanız bu zamanki gibi paralar yoktu. Galip gelirsen prim alırsın. Başlardık hayaller kurmaya…
Kazanmak için oynuyorduk. Maça çıkan herkes kendi görevinin dışında da işler yapıyordu. Kim daha başarılıysa o gün onun günüydü. Takıma maç kazandırmış. O güzel hareketleri yapıyor. Bütün herkes onunla oynamaya çalışırdı. Aile gibi oynardık. Paylaşım vardı. Sonraları yavaş yavaş ağabeylerimiz futbolu bıraktı. Takıma yeniler gelmeye başladı. Şenol, Birol, Ziya Şengüller…
Hatta o dönem bana da başka takımlardan geldiler, çok para da verdiler, Beşiktaş’a götürmek istediler ama gitmedim çünkü ben Fenerbahçe’yi çok seviyorum. Futbolu da istediğim gibi Fenerbahçe’de bıraktım.
Anılar, anılar, anılar… Tüm eski oyuncularımızın da bizlerle paylaştığı gibi sizin de bizlerle paylaşacak anılarınız olmalı…
Futbolcuların hepsi şeytandır. Leb demeden leblebiyi anlarlar. Bizim anılarımızın da çoğu fırlamalıklarla geçti. Allah herkese nasip etsin.
Eskiden bir ailenin çocuğu topçu olmak istese her aile frene basardı, olmasın okusun diye. % 90 fakir ailenin çocuğu top oynamak istiyordu. O çocuk 7-8 yaşında top oynuyor, nerde oynuyor sokakta, toprakta… Aile ona senede bir çift ayakkabı alıyor. O toprakta oynadığında altı açılıyor ikinciyi alma imkânı çok zor. “Olmasın” diyor okusun işte…
Benim ailem de top oynamamı istemiyordu. Babamın da futbolla hiç ilgisi olmamıştı. Ben top oynarken babam beş vakit namazındaydı, top sevmezdi. Fakat ben Fenerbahçe takımına geçince arkadaşları hep beni babama dolduruyorlarmış, “Senin oğlun çok iyi bir oyuncu oldu.” diye anlatırlarmış meğer ben top oynarken onun maçlara geldiğini bilmiyordum. “Camiye gidecek, topu sevmez, gelmez.” diyordum.
Bizim semtteki babamın arkadaşları babamı gaza getiriyorlar, stada maçı seyretmeye götürüyorlarmış. Devamlı bir iki üç beş böyle devam ediyorlarmış. Bir gün maçta çok kötü oynadık galiba en kötü oynayan da benim, orada bunların seyrettiği açık tribünden bir seyirci bana büyük küfürler ediyormuş. Benim babaya çok dokunmuş, babam o yaşta kalk yerinden iki, üç sıra atla, git yumruk atmaya başla. Bundan yine benim haberim yok maçtan geldim semtte oturduk, arkadaşlar başladı bana anlatmaya.
Ben tabii çıldırdım. “Gelmez” diyorum, şaşırıyorum. Eve geldim oturdum, o zamanlar babaya bir laf söylemek, ses çıkarmak mümkün değildi.
“Sana bir şey soracağım baba?” dedim.
“Sen maçlara geliyor musun?” diye sordum.
Sesini çıkartmayınca “Tamam, anlaşıldı.” dedim, sonra “Tek bir şey söyleyeceğim, sen benim babam değil misin, sana yakışıyor mu açık tribüne gelip maç seyretmek taşların üstünde, kafana yağmur geliyor.”
Rahmetli babam ses çıkartmadı.
“Tek bir şey söylüyorum, sezon sonuna kadar sana kulüpten numaralı tribün kartı alacağım, geleceksin ve seyredeceksin, ondan sonra da seni hacca göndereceğim, o farzı da yaptıktan sonra maç olayında bitecek.” dedim.
Sonra aynen öyle oldu, Allah rahmet eylesin.
Maçlara çıkarken uğurlarınız var mıydı?
En büyük uğurum babamın bana yaptırdığı muskaydı. Her maça çıkarken çorabımın içine onu koyardım.
Şimdi nasıl bir maç izleyicisi veya seyircisisiniz?
Şimdi seyrederken hiç kızmıyorum, çok sakin izliyorum.
Dergimiz hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Dergimizden çok memnunum, özellikle biz eski oyunculara da yer vermeniz bizleri çok mutlu ediyor. Eski oyuncu arkadaşlarımı dergide görmek çok güzel…
Okuyucularımız için son sözünüzü alabilir miyim?
Taraftarlarımızın takımlarını en iyi şekilde desteklemelerini istiyorum. Taraftar bir takımın şampiyonluk yaşamasındaki en itici güçtür. Bayanlarımızın desteğinden de çok memnunum.
Fenerbahçe tarihinin en güzel yazılarını ve tamlamalarını yazan kalemlerden birisi Halit Çapın. “Biz Fenerbahçeliyiz, bizden çok adam çıkar” sözünün sahibi olan büyük Fenerbahçeli, “Türkiye’nin Gerçek Sevgisi” diyerek halkın Fenerbahçe’ye olan muhabbetini üç kelimede eksiksiz bir şekilde tanımlamış. Keyifli okumalar…
Memleketimiz “O deniz ülkesiydi”… Ve de “sevdalı değil, karasevdalıyız” Fenerbahçe’ye…
Ben çok küçümen olduğumdan mı büyüktü Fenerbahçe o geçmiş zamanlar? Yoksa kocadık mı ne, ondan mı küçülmede giderek Fenerbahçe?
Padişah sülalesince… İmparatorlar ve dahi krallarca bir büyük armada… Sevgisi babadan çocuğa geçen… Miras diye evlad-ü riyale bırakılan… Öyle bir şey ki başka bir yerlerde görülesi yok…
Babam Fenerbahçeliydi… Ben ve kardeşlerim de öyle olduk… Kızım, anasının dayanılası olmayan Galatasaraylılığına karşın, Sarı-Lacivert renkleri taşımakta… Şükrü Gülesin’in bir zamanlar dediğince, “Türkiye’de her çocuk Fenerbahçeli doğar. Sonra bazıları başka takımları seçer…” Geçmiş tarihlerde bir yazıma ben, “Ayıptır söylemesi, ben Fenerbahçeliyim” diye girmiştim… Yetmez mi anlatmaya?
Karamelalardan çıkardı Fenerbahçe, kendisinden uzakta olanlara…
Cihat’lar, Murat’lar, Ahmet’ler, Halil’ler, Samim’ler, Müjdat’lar, Mehmet Ali’ler… Suphi’ler, Donanma Kamil’ler… Ve diğerleri ve diğerleri… Ütüleyip biriktirirdik, kıymetli pullar biriktirircesine…
Ben ilk canlı Fenerbahçe’yle İzmir’de tanıştım. Bıyıklarım ne zaman çıkacak diye düşler kurduğum günlerde… Milli küme şampiyonluğu için Fenerbahçe ve Altay karşı karşıya… Fener’in şampiyon olması için dört sıfırlık bir yengi gerek… Yoksa şampiyon Galatasaray. Altay’da şimdi anımsadığım Clark kardeşler… İki İngiliz… Topa öyle vuruyorlar ki meşin yuvarlağın haykırdığını duyuyorsunuz acıdan… Ama kalede Cihat… Anlatılmaz ki… Tarzan denilen Mehmet Ali anlatılmaz ki… Suphi, Halit, Erol ve karamele kağıtlarındaki o eski ve sevgili tanışlarım…
Ve maç dört sıfır Fenerbahçe’nin…
O zamanlar Fenerbahçe’ye çekilen “Ole!” bütün yaşamı boyunca İspanya’da çekilmedi El Cordobes’e…
Ve ne zaman anladım ben Fenerbahçe’nin büyüklüğünün, Galatasaray ve Beşiktaş’ın büyüklüğünden soyutlanamayacağını? Çokça bir zaman sonra. Ne zaman ki Galatasaray ve Beşiktaş büyüktü, Fenerbahçe de büyüktü… Galatasaray’ı da tutarım o yüzden, Beşiktaş’ı da… Onlar olmasa Fenerbahçe hangi büyük yengilerle taht kuracaktı gönüllerde…
Yaşar Kemal Akçasaz’ın Ağaları’nda Derviş Bey’e “O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler, çekip gittiler” dedirtir…
Ve işte o güzel futbolcular çekip gittikten sonra statlardan, yürüyen zamanla birlikte arkadaş oldular benle… Çoğu dost oldular… O yüzden severim ben eski Fenerbahçeliler kadar eski Galatasaraylıları ve de eski Beşiktaşlıları.
Günlerden bir gün Kulis Kulüp’te oturuyorum… Şükrü geldi (Gülesin). İki dirhem bir çekirdek… “Nikaha mı?” dedim… “Yok” dedi. “Hakkı kaptan benle, Kemal’i (Beşiktaş’ın o unutulmaz santrforu) yemeğe davet etti. Ona gidiyoruz”… Sonra Mücap düştü (Ofluoğlu), “Hadi siz de gelin” dedi. Şükrü ile Kemal yan yana olduklarında çok vahimleşmekteler… Yanlarında ciddiyet, ölü… Ve kalkıp gittik… Hakkı kaptan içerde… Şükrü de Kemal de 45 yaşlarını geride bırakmışlar… Kaptan’ın önünde ceketlerini iliklediler… O oturmadan oturmadılar, o çatalı almadan eline, dokunmadılar hiçbir şeye… O konuşmadan konuşmadılar da. Ben böyle bir sahneyi az gördüm… Vakit geçince Mücap aldı laf sazını eline. “Kaptan Hakkı” gülmekten fenalıklar geçirmekte… Kaptan güldüğü için diğer ikisi de gülmekte… Ve sonra dedi ki Hakkı, “Mücap Bey” dedi. “Mücap Bey, ben bunlarla uğraşmaktan sizler gibilerle tanışma olanağını bulamadım hiç. Bunlarla uğraşmaktan hep…”
Şükrü de Kemal de başlarıyla onayladılar.
Çok zaman geçti aradan… Bir şey ettim… Fenerbahçe sevgisi miydi o, yoksa gazetecilik mi? Hala bilmem, bilemem… Polis muhabirliği yapıyordum. Gizli polis bülteni geçti elime bir gün… Bültende Metin Oktay’ın askerlik görevi yüzünden polis tarafından arandığı yazılıyordu. Görüldüğü yerde tutuklanması isteniyordu. Ve Metin ertesi gün Galatasaray forması altında maça çıkacaktı. Oturup haberi yazdım. “Polis tarafından aranan Metin Oktay bugün Mithatpaşa Stadı’nda” diye… Abdi İpekçi, coşkusunu bir yerde, sadece bir yerde orta yere koyardı: Galatasaray takımı sahaya çıktığı zaman… İnanmazsınız ama Abdi Bey küfür bile ederdi Galatasaray için… Ve yine o Abdi Bey, o haberi Milliyet’in birinci sayfasına koydu. Metin Oktay tutuklandı hemen… Bir hafta boyunca telefon kanalıyla Galatasaraylılardan işittiğim küfürü, bütün yaşamımda duymadım.
Ve sonra biz Metin Oktay ile dost olduk… Arkadaş değil, dost… Hem büyük bir futbolcu, hem iyi bir insandı o… Hani “O güzel atlara binip çekip gidenlerden…”
Bunları neden mi anlatıyorum? Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş özdeşleştirmesi yapmak için…
Şimdinin futbol aşığı gençler için ne büyük kayıp o zamanların üç büyüklerini seyretmemiş olmak… Lefter profesörlük unvanını YÖK’ten almamıştır… Çim yoldurarak, bel kırdırarak almıştır. Bir gün spor servisinde Baba Gündüz’le laflıyorum… “Baba” dedim, “Neden bıraktın Galatasaray’ı?” Kendine özgü gülümsedi, şaka mı, ciddi mi bilmem, dedi ki: “Üç sıfırlık maçta bizim Kamil’e Lefter’i tut dedim. Sonuç malûm. Sonuç, ikimizin de Kamil’in de benim de sonucum…”
O maçta Lefter bizim sevgili Kamil’i çok tribünlere yolladı. Kamil’i bir rakkase etti çıktı ki vah vah… (Yarın Kamil’den telefon. Validenin ve pederin hatırını sormak için.)
Can, şimdikilerin kafaya sıçrayamadıkları kadar kaldırırdı sol bacağını havaya… Raket gibi… Lefter profesörse, o en azından doçentti, biline… Öyle bir “senyor”u Fenerbahçe’nin artık göresi olası değil…
Ben futbolu ve Fenerbahçe’yi Cemil’ler, Ziya’lar, Şenol’lar, Birol’lar, Ercan’larla birlikte bıraktım. Yani benim kuşakla birlikte… Sahalarda artık bir deli Basri, bir Mehmetçik Basri olmadığı için…
27 Mayıs 1956 tarihinde Milliyet gazetesini alıp, okumaya spor sayfasından başlayan Fenerbahçelilerin gördüğü ilk haber, Güneşspor karşısında alınan 5-3’lük galibiyet olsa da onları asıl heyecanlandıran şey, İzmirli Ergun’un Fenerbahçe ile mukavele yaptığını bildiren yazıydı. Fenerbahçe ve Türk futbol tarihinin en büyük golcüsü Zeki Rıza Sporel’in başkanlığındaki Fenerbahçe, uzun uğraşlardan sonra Ergun Öztuna ile anlaşma sağlamıştı. İlerleyen senelerde “Puşkaş” lakabıyla anılacak olan futbolcu Fenerbahçe’de 1956’dan 1965’e kadar forma giydi. 1959, 1961 ve 1965 Türkiye şampiyonluklarını kazanan takımda 41 maçta attığı 15 golle, Fenerbahçe tarihinin unutulmazları arasına girdi. Jübilesi yapılmadı. Can Bartu, arkadaşını sırtında taşıdı. Şükrü Ersoy ise hemen yanlarındaydı. Yeşil sahalardan böyle ayrıldı Puşkaş Ergun. Sonra, Kadıköy’ün bir “bilen bilir” klasiği olan Dalyan maçlarında göründü. Sonra… Fenerbahçe unutmaz ama Fenerbahçeliler unutur. Onu da unuttular. Arada bir adı geçmiştir, arayanı soranı olmuştur, hiç şüphesiz. Fakat yetmez. Biz de “28 şampiyonluk hakkında bunca farkındalık (?) varken, bu zaferlerden üçünün altında imzası bulunan bir büyük futbolcuyu unutmak olmaz” dedik ve Ergun ağabey’in torunu Emir Uşan sayesinde bu albümü hazırladık. Devamının gelmesini ve en önemlisi sevgili kulübümüzün Ergun Öztuna’ya bir jübile yapmasını temenni ediyoruz. Ergun ağabey’in gollerine ve emeklerine saygıyla; huzurlarınızda Ergun Öztuna Fotoğraf Albümü!
Ergun ÖztunaErgun ÖztunaErgun ÖztunaErgun ÖztunaErgun Öztunaİtalya’ya ameliyata giderken.Molnar’ın yönetiminde antrenmanda.İtalya’da ameliyattan dönüştü Molnar ile. Arkada takım arkadaşı Avni.Fenerbahçe-Beykoz maçı.Fenerbahçe-Beykoz maçı.Szekely idmanda.24 Mart 1957 Beşiktaş maçı Dinamo Moskova maçı. Kalede Lev Yaşin.Can Bartu, Lefter Küçükandonyadis, Şeref Has ve Şükrü Ersoy ile birlikte.Başkan Agah Erozan ve Faruk Ilgaz ile birlikte.Can Bartu ve Naci Erdem ile birlikte.Bir yurtdışı seyahatine çıkılırken.Can Bartu ve Şükrü Ersoy’un omuzlarında.
Not : Yazının kapak fotoğrafı, Ergun Öztuna’nın Fenerbahçe’ye gelişinden sonra çekilen ilk görüntülerinden birisi olup, Ahmet Erol ile birlikte gözüktüğü bu resim, Milliyet fotomuhabiri Hikmet Tanıltan tarafından çekilmiştir.