1932 yılında Fenerbahçe Spor Kulübü tarafından yayınlanan bir kitapçıkta Fenerbahçe’nin müessisleri, yani kurucuları tanıtılmış. O yıllarda toplam 62 kişi olan bu isimler alfabetik sırayla yazılmış. Çok önemli bir belge…
* * * * * *
1) Ahmet Nuri Bey (İbnirefik)
Kulübe ilk senelerinde intisap etmiş ve hizmetlerde bulunmuştur. Muharrir ve müelliftir.
2) Alaattin Esat Bey
Ankara’da Yün-İş muhasebesinde memurdur. Küçük takımlarda yetişmiş, birinci takımlarda yetişmiş, birinci takımda senelerce oynamıştır. “Futbol Artisti” olmakla maruftur. Buraya gelen ecnebi takımlarının ve Avrupa turnesinde kendisini seyreden bütün halkın derhal nazarı dikkatini celbeden bir avcı hakimiyetine maliktir. On dört defa beynelmileldir.
3) Ali Muhiddin Bey (Hacı Bekir Zade)
Müessis âzâdan olan Ali Muhiddin Bey kulübün mâlî işlerinde çok çalışan ve kulübe büyük yardımlarda bulunanlardandır.
4) Ali Naci Bey;
Senelerce Türk matbuatında gazete sahipliği, başmuharrir sıfatıyla hizmet etmiş, Fenerbahçe’nin lehinde yaptığı neşriyatla esasen halk kütleleri arasında çok sevilen Sarı-Lacivertlilerin muhabbetlerini kalplerde kökleştirmiştir. Şimdi Anadolu Ajansı’nın Balkan mümessilidir.
5) Arif Rıza Bey
Küçük takımlarda futbola başlamış, sırasıyla birinci takıma kadar geçmiştir. Geçirdiği bir hastalık yüzünden istifade edilecek bir yaşta futbolu terk etmiştir. Liman şirketinde memurdur.
6) Asaf Bey
Deniz inşaat mühendislerinden olan bu zat kulübü ilk kuranlardan biridir.
7) Bedri Hakkı Bey
Küçük takımlardan başlayarak birinci takımda ve milli futbol ekibimizde oynamıştır. Kadıköyü’nde Altıyolağzı’nda diş doktoru.
8) Cafer Ali Bey
Senelerce birinci takım müdafaasında sarı lacivert forma için çok çalışmıştır. Milli takımda yer almış kıymetli futbolcularımızdandır. Eczacıdır.
9) Celal Bey
Kulübe bilahare intisap etmiş olmakla beraber çok hizmetleri görülmüştür. Elektrik şirketi memurin müdürüdür.
10) Emin Ahmet Bey
Seyrisefain sabık memurlarından
11) Enver Bey
Kulübü ilk kuranlardandır. Senelerce ecnebi mekteplerde Türkçe okutmuş, rüsumat müfettişliği yapmıştır.
12) Enver Cemal Bey
Büyükdere belediye muhasebecisidir.
13) Fahir Bey
Darülfünun kimya şubesinde asistandır. Üçüncü takımdan başlamış, birinci futbol takımında beş sene sol muavin oynamıştır.
14) Fuat Hüsnü Bey
Mütekait bahriye kaymakamı ve sabık üssübahri kumandanı. İlk Türk futbolcusu olmakla maruftur.
15) Galip Bey
Senelerce Fenerbahçe’de oynamış, emektar bir futbolcudur. Bütün gençler için numune olmaya layık bir spor adamıdır. Şimdi Fenerbahçe Stadı’nın müdürlüğü vazifesini kabul etmiştir.
16) Hakkı Saffet Bey
Kulübü ilk kuranlardan biridir. Emlak ve Eytam Bankası umumi müdürüdür.
17) Hakkı Şinasi Paşa
İstanbul mebusu. Kulübe çok hizmet etmiştir.
18) Hamdi “Nebizade” Bey
Kulübe değerli himmetleri dokunmuştur. Trabzon mebusudur.
19) Hamit Hüsnü Bey
Kulübün ilk inkişaf devrelerinde senelerce başta bulunmuştur. Doktordur.
20) Hasan Kamil Bey
Fenerbahçe’nin ilk takımlarında oynamıştır. Amerika’dan dönüşte uzun müddet Fenerbahçe’nin ve milli takımın kaptanlığını yapmış. “Dalgakıran” lakabıyla şöhret kazanmıştır. Standart Oil şirketinde memurdur.
21) Hayri Celal Bey
İdare heyetinde senelerce çalışmıştır ve umumi katiptir. Muhtelit mübadele komisyonunda memurdur.
22) Hikmet Agah Bey
İlk takımlarda sol açık oynamış ve bu mevkide senelerce rakipsiz kalmıştır. Rıhtım şirketinde memurdur.
23) Hulki Bey
Kulübün futbol ve hokey takımlarında uzun müddet çalışmış, denizcilikte himmeti görülmüştür. Emlak sahiplerindendir.
24) Hulki Bey
Ticaretle meşguldür.
25) Hüseyin Hüsnü Bey
Kulübe ilk intisap edenlerden olup şimdi Girit’tedir.
26) Hüseyin Sami Bey
Küçük takımları çalıştırmak suretiyle kulübün son yıldızlarını bizzat yetiştirenlerden ve kulübe büyük hizmetleri dokunanlardan biridir. İş bankası umumi müfettişidir.
27) Hüsnü Bey
Çok eski bir sporcu olan Hüsnü Bey kulübe cidden değerli hizmetler ifa etmiştir. Geyve kaymakamıdır.
28) İsmet Salih Bey
Futbol, teniz, denizcilik ve boks şubelerinde çalışmıştır. Zamanının en iyi futbolcularındandı. Senelerce Fenerbahçe’de ve milli takımda merkez muavin oynamıştır. Adana askeri hastanesi göz mütehassisidir.
29) Kadri Celal Bey
Küçük takımlardan başlayarak birinci takımda senelerce muavin ve müdafi oynamıştır. On bir defa beynelmileldir. Tütün inhisarı memurlarındandır.
30) Kemal Aşkı Bey
Kulübe ilk senelerinde girmiştir. İlk kulüp binasını Fenerbahçelilere tahsis etmiştir. Mühendistir.
31) Kemal Cenap Bey
Yeni, fakat çok yardım etmiş müessislerdendir. Memleketin en kıymetli profesör ve doktorlarındandır.
32) Kenan Hasan Bey
Çok çalışkan bir Fenerbahçelidir. Mütehassis röntgencidir. Yalnız Fenerbahçelilere değil, bütün sporculara yaptığı tıbbi yardımlar minnetle kaydedilecek kadar büyüktür.
33) Lütfü Cemal Bey
Futbol ve hokey takımlarında uzun müddet muvaffakiyetle oynamıştır. Devlet Demiryolları şeflerindendir.
34) Mahmut Celalettin Bey
Kulübe hizmeti çok dokunanlardandır. Sigorta işleriyle meşguldür. Neşe verici sohbetleri maruftur.
35) Mazhar Bey
Eski Fenerbahçelilerdendir. Bankacıdır.
36) Mehmet Reşat Bey
Futbol ve teniste çok çalışmıştır. İdare heyetinde muhasebecidir. Devlet Demiryolları şeflerindendir.
37) Muhsin Yeğen Bey
Mısır prenslerindendir. Futbol ve tenis şubesinde çalışmış, her sporda muvaffakiyet gösterenlerdendir.
38) Mustafa Bey (Elkatipzade)
Kulübün ilk kuruluş devirlerinde en fazla çalışanlardan biridir. Yalnız Fener’in değil, belki bütün Türkiye’nin en maruf futbolcularını yetiştirmiştir. Zeki, Bekir, Alaattin, Cemil, Haydar ve daha yüzlerce futbolcu onun teşvik ve himmetiyle yükselmiştir.
39) Muvaffak Rıfat Bey
Kulübe bir çok değerli hizmetler yapmıştır. Senelerce futbol ve bisiklet federasyonlarının başında çalışmış, halis ve eski bir sporcudur. Anadolu Ajansı Umumi Müdürüdür.
40) Müfit Şevket Bey
Bursa’da Doç otomobil şirketi acentasıdır.
41) Nasuhi Esat Bey
Kulübü ilk kuranlar meyanındadır. Senelerce İstanbul mıntıkasının başında ve futbol federasyonunda çalışmıştır. Ankara’da Emlak Bankası umumi katip muavinidir.
42) Necip Bey
Kulübü ilk kuranlar arasındadır.
43) Ömer Nazıma Bey
Almanya’da ticaretle meşguldür.
44) Ragıp Bey
Fenerbahçe’nin üçüncü, ikinci ve birinci takımlarında uzun müddet oynamıştır. Adana’da Ziraat mektebi mütehassıslarındandır.
45) Sabih Fani Bey
Hokey, birinci futbol takımlarında ve tenis ekibinde çalışmış eski bir sporcudur. Teknik bilgisiyle maruftur. Dört defa beynelmileldir. Milas Osmanlı Bankası muhasebecisidir.
46) Sabri Bey
Sabık Ziraat Vekili. Mebus. Kulübe en çok hizmeti dokunanlardan biridir. İlk teşekkül devirlerinde ve en müşkül zamanlarında kulübe yardım etmiş. Fenerbahçe’nin bugünkü kuvvetli halinde fiilen en büyük amil olmuştur. Her Fenerbahçeli onu daima minnetle yad eder. Bunun içindir ki Sabri Bey daima kulübün umumi reisidir.
47) Saip Şevket Bey
Sporda nazari ihtisasıyla tanınmıştır. Selanik Bankası hukuk müşaviridir.
48) Sadi Hayri Bey
Birinci futbol takımının orta muavinliğinde senelerce çalışmıştır. Müteahhittir.
49) Sait Selahattin Bey
Kulübün ilk takımlarından itibaren senelerce sol iç ve orta muhacim oynamıştır. Tenis ve avcılıkta şöhreti vardır. Orta Afrika’da avlanan yegane Türk sporcusudur. Deniz Ticaret Mektebi idman muallimidir.
50) Sait Tevfik Bey (Çelebizade)
Kulübe büyük hizmetleri dokunan, umumi harp senelerinde herkesin ümitsizliğe düştüğü fena şerait içinde en çok çalışan bir idarecidir. Otomobil ve radyo komisyonculuk ve ticaretle meşguldür.
51) Selahattin Manço Bey
İzmir’de memuriyetle iştigal etmektedir.
52) Servet Bey
İstanbul belediye mühendislerindendir.
53) Süreyya Salih Bey
İş Bankası levazım şefidir.
54) Şakir Bey (Beşe Zade)
Eski futbolculardandır. Kulübe fiilen hizmet edenlerdendir. Ticaretle meşguldür.
55) Şefkati Bey
Kulübü ilk kuranlardandır. İzmir’de emlak sahibidir.
56) Şekip Mustafa Bey
Kulübün küçük takımlarından yetişmiş bir futbolcusu ve birinci takımın eski kalecisidir. Zonguldak Madem Mühendis Mektebi muallimlerindendir.
57) Tevfik Haccar Bey
Eski ve kıymetli bir sporcudur. Tenis, futbol ve hokey şubelerinde, denizcilikte çalışmıştır. Atletizm federasyonu tenis komitesi reisidir. Kibrit şirketi emtia şefidir.
58) Vasıf Bey
Kulübe çok hizmeti görülen müessislerdendir. Roma sefirimizdir.
59) Yahya Berki Bey
İlk intisap edenlerden biridir. İdare işlerinde hizmeti görülmüştür. Ticaret ve zahire borsası memurudur.
60) Zeki Rıza Bey
Fenerbahçe’nin ve milli takımın senelerden beri kaptanıdır. En maruf futbolcularımızdandır. İyi bir tenisçidir. Milli Spor Mağazası’nın sahibidir.
61) Zeki Mazlum Bey
Sanayi Maden Bankası memuru.
62) Ziya Bey
Kulübün bir numaralı âzâsı ve ilk kuranların başında bulunan müessisidir. Böyle olduğu halde alfabe sırasıyla yazılan müessislerin en sonuna düşüyor.
Etiket: Çelebizade Sait Tevfik
-

Şaheserler Yaratan Fenerbahçeli
Bugün 27 Nisan, bir müthiş Fenerbahçelinin, Münir Nurettin Selçuk’un vefat yıl dönümü… Mustafa Kemal Paşa’nın Fenerbahçe’yi ziyaretinde bizzat orada olan ve bu hatırasına sitemizde yer verdiğimiz o olağanüstü insanı, fotoğraflar ve anılar eşliğinde yâdedelim istedik. Şaheserler yaratan Fenerbahçeli sıfatı nasıl da yakışıyor.
Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu
Yukarıdaki evrak kendisinin Fenerbahçe üye kaydını gösteren kimlik belgesi. Sevgili Barış Kenaroğlu transkripsiyonu yaptı. Yoğurtçu Caddesi’nde oturan, 15 yaşındaki talebenin fotoğrafının altında “Hüviyeti balada muharrer Münir Bey’in kulübümüz azasından olduğu tasdik olunur” yazıyor.
Kısa bir süre sonra Münir Nurettin’i Fenerbahçe ikinci takımında görüyoruz. Alaaddin Baydar, Şekip Kulaksızoğlu ve Çelebizade Sait Tevfik gibi meşhur isimlerin de bulunduğu bu fotoğrafta en alt sırada soldan ikinci kendisi.
Aşağıda ise önce Bedri Gürsoy’un kendisi hakkında yazdıkları, son olarak da Sait Selahattin Cihanoğlu ile beraber meşhur Kuşdili Lokali’nde çekilmiş bir fotoğrafları göreceksiniz.
“Fenerbahçe’yi sevmezse gönül, aşkı ne anlar?” diyerek bir kez daha, nur içinde yat üstat…Bedri Gürsoy Anlatıyor
“Maçlarda pek enerjik değildi. Sol ayağı zayıftı. Deplasmanı yoktu. Kafa vuruşları noksandı. Hele sıkı gelen toplara kabil değil kafa ile vurmazdı. Bunun sebebini soranlara şu esprili cevabı verirdi :
“Sert gelen toplara kafa vurmanın iki mahzuru ve benim için tehlikesi vardır. Bir kere tabiidir ki, sıkı sademe ile dimağ sarsılır, dolayısıyla hançerem titrer, oradaki ses tellerim bozulabilir. Sonra da sıkı gelen şutlara kafa vuruşu yapılırsa insanın saçları çabuk dökülürmüş”
Bugün Münir Nurettin’in sesinin hiç bozulmadığına ve hâlâ başında parlak siyah saçlarının mevcut olduğuna bakılırsa bu kanaatinde, bu eski sporcumuzun tamamıyla hakkı varmış.
Münir Nurettin kulübünü çok severdi ve bugün de çok sever. Koyu ve candan bir Fenerbahçelidir. Eski kulüp arkadaşlarına karşı sarsılmaz bir samimiyet ve muhabbet gösterir.
Münir Nurettin Fenerbahçeli olduğu için daima iftihar eder. Fenerbahçeliler Münir Nurettin Fenerbahçeli olduğu için övünürler. Halk da bu kıymetli musiki sanatkarımızın aynı zamanda sporcu olduğunu öğrenerek onu bir kat daha takdir etsin.”
Şaheserler Yaratan Fenerbahçeli -
Şaheserler Yaratan Fenerbahçeli, Münir Nurettin Selçuk

Bugün 27 Nisan, bir müthiş Fenerbahçelinin, Münir Nurettin Selçuk’un vefat yıl dönümü… Mustafa Kemal Paşa’nın Fenerbahçe’yi ziyaretinde bizzat orada olan ve bu hatırasına sitemizde yer verdiğimiz o olağanüstü insanı, fotoğraflar ve anılar eşliğinde yâdedelim istedik.
Yukarıdaki evrak kendisinin Fenerbahçe üye kaydını gösteren kimlik belgesi. Sevgili Barış Kenaroğlu transkripsiyonu yaptı. Yoğurtçu Caddesi’nde oturan, 15 yaşındaki talebenin fotoğrafının altında “Hüviyeti balada muharrer Münir Bey’in kulübümüz azasından olduğu tasdik olunur” yazıyor.
Kısa bir süre sonra Münir Nurettin’i Fenerbahçe ikinci takımında görüyoruz. Alaaddin Baydar, Şekip Kulaksızoğlu ve Çelebizade Sait Tevfik gibi meşhur isimlerin de bulunduğu bu fotoğrafta en alt sırada soldan ikinci kendisi.
Aşağıda ise önce Bedri Gürsoy’un kendisi hakkında yazdıkları, son olarak da Sait Selahattin Cihanoğlu ile beraber meşhur Kuşdili Lokali’nde çekilmiş bir fotoğrafları göreceksiniz.
“Fenerbahçe’yi sevmezse gönül, aşkı ne anlar?” diyerek bir kez daha, nur içinde yat üstat…
Söz Bedri Gürsoy’da…
“Maçlarda pek enerjik değildi. Sol ayağı zayıftı. Deplasmanı yoktu. Kafa vuruşları noksandı. Hele sıkı gelen toplara kabil değil kafa ile vurmazdı. Bunun sebebini soranlara şu esprili cevabı verirdi :
“Sert gelen toplara kafa vurmanın iki mahzuru ve benim için tehlikesi vardır. Bir kere tabiidir ki, sıkı sademe ile dimağ sarsılır, dolayısıyla hançerem titrer, oradaki ses tellerim bozulabilir. Sonra da sıkı gelen şutlara kafa vuruşu yapılırsa insanın saçları çabuk dökülürmüş”
Bugün Münir Nurettin’in sesinin hiç bozulmadığına ve hâlâ başında parlak siyah saçlarının mevcut olduğuna bakılırsa bu kanaatinde, bu eski sporcumuzun tamamıyla hakkı varmış.
Münir Nurettin kulübünü çok severdi ve bugün de çok sever. Koyu ve candan bir Fenerbahçelidir. Eski kulüp arkadaşlarına karşı sarsılmaz bir samimiyet ve muhabbet gösterir.
Münir Nurettin Fenerbahçeli olduğu için daima iftihar eder. Fenerbahçeliler Münir Nurettin Fenerbahçeli olduğu için övünürler. Halk da bu kıymetli musiki sanatkarımızın aynı zamanda sporcu olduğunu öğrenerek onu bir kat daha takdir etsin.” -

Sarı Lacivert Mikrofon
Bu toprakların ilk maç ve spor spikeridir Çelebizade Sait Tevfik Bey. Spor yazarlığını meslek haline getiren “Sarı Lacivert Mikrofon” Sait Çelebi, dünyaya gözlerini, 1897’de İstanbul’da açmıştı.
Askeri Tıbbiye’de okurken her genç gibi top peşinde koşmuş, ama kalben yaptığı iş, 1913-14 şampiyonluğuna giden Fenerbahçe takımını Union-Club sahasının ufacık tribünlerine Fenerbahçe için gelmiş taraftarları heveslendirmek ve takımları lehine tezahürat yapmalarını sağlayabilmek olmuştu. Ezcümle, sarı lacivertli takımın ilk amigosu, Tıbbiye öğrencisi Fenerbahçeli Sait idi. Dağlaroğlu’nun, açık boz renk kaput, koyu boz kalpaklı ve yakışıklı genç tıbbiyeli diye resmettiği Sait Çelebi, 1914 yılının ilkbaharında, Elkatipzade Mustafa Bey’e başvurarak gönül verdiği renklere ıslak imzayla kaydolur. Said Çelebi, Dünya Harbi yıllarında hep, meftun olduğu kulübüne gelir getirecek organizasyonların içinde olacaktırÇelebi Fenerbahçe’de
Tıbbiyeli gencin, 1914 yılından sonraki mektup adresi artık Anadoluhisarı’ndaki yalıları değil Fenerbahçe Kulübü oluyordu. İki aşk arasında kalan Sait Çelebi, 1918 yılında tercihini yapacak; Tıbbiye’nin son sınıfından ayrılıp, Kuşdili’ne doğru yola çıkacaktı. Çelebizade Sait Tevfik Bey için, gönülden bağlılık anlaşmasının ilk maddesinde Fenerbahçe yazmaya çoktan başlamıştı bile.
Sait Çelebi bir süre Fenerbahçe forması giydi, hatta hokey de oynadı ama aktif sporculuk hayatı, hokeyin misak-ı milli sınırlarımız içindeki ömrü gibi kısa olmuştu.
Sait Çelebi, devrisi yıllarda işadamlığına soyunmuş, Topçu Kışlası avlusunu uluslararası organizasyonlar için kiralamıştı. 1922 yılında, Taksim Stadı’nda, resmi olmayan ama serdüzenleyicisi olduğu, şehirde yaşayan farklı milletleri spor sahasında buluşturan “İstanbul Olimpiyat Oyunları” organizasyonu, Sait Çelebi’nin üzerinden hiç çıkartmayacağı gurur ceketi olmuştur. Sait Bey bu gösterileri, kendine has, son derece tatlı, bilgili üslubuyla sporseverlere aktarırdı. Sporla uzaktan yakından ilgisi bulunmayanlar bile onu radyolarının başında ilgiyle dinlerdi. Maç anlatımını hoş hikâyelerle bezeyen, bu arada saha içi kadar, tribünlerle de ilgilenip, rastladığı tanıdık simalardan ve onlarla ilgili hoş anılardan bahseden Sait Çelebi’yi herkes dudaklarından eksik olmayan bir tebessümle dinlerdi. Sevimli spiker, devre aralarında futbolcuları, müsabakalardan önce ve ya sonra güreşçileri, boksörleri, atletleri yaka mikrofonunun başına çağırır ve kendileriyle sohbet ederdi. Ona arkadaşları, çok konuşmasından kelli “Traşçı Sait” deseler de, ona bu lakabı verenler, yine de kulaklarını Sait’ten ayıramazlardı.
Güreş sporunu halka ısındıran zat-ı alileridir. Milli Piyango çekilişlerini radyodan öyle ballandıra ballandıra anlatır(mış)dı ki, yetmişinde büyük ikramiyeyi bulan Salih Dede’nin ünlü spikeri dinledikten sonra soluğu bayide aldığı ve o günden sonra ayın sonu dokuzla biten günlerini iple çektiği rivayet olunurdu…Gözyaşları ve Spor Alemi’ne Attığı İmza
Refikası, Keçecizade Ailesi’nden, bir dönem BJK başkanlığı yapmış Sait Keçeci’nin kardeşi Güzide Hanım, onu sadece bir defa ağlarken görmüştü: Atatürk’ün” Kendin küçüksün ama memleket için çok büyük iş yaptın. Artık ismin Türk Spor Tarihine geçti. Çok yaşa Yaşar” telgrafına mazhar olan güreşçi Yaşar Erkan, Berlin’de olimpiyat şampiyonu olup, kürsüye çıktığı gün Sait Bey gözyaşlarına engel olamamıştı. Türkiye’nin ilk spor dergisi “Spor Âlemi’’nin (1919-29) altında onun imzası vardı. Sait Çelebi, 1919 yılından sonra on yıl neşrettiği dergisiyle Türk sporu ve Fenerbahçe için önemli hizmetlerde bulunmuştu.
Sait Çelebi, 1936’ya doğru Ankara’ya yerleşti. Maç ve güreş yayınları için bu kez adresi 19 Mayıs Stadı’ydı. Bu arada Cumhuriyet Bayramı geçit törenlerini de nakletti. Ankara’nın ilk büyük sinemasını o açtı ve işletti. Başkentin ilk “Sinema Kralı” oldu. 1953 yılının soğuk bir 30 Mart gününde, üstadın hayat sesini kesen, çocukluğundan beri vücudunu gizli gizli kemiren böbrek rahatsızlığı olacaktı. Türkiye radyolarından yükselen ilk spor naklen yayınında “Alo Alo… Burası Taksim Stadyomu, karşınızda Sait Çelebi…” diyen ses susmuştu.
Ceketinin yakasına ‘teğelli’ portatif ve hep sarı/lacivert renkli olduğunu hayallediği mikrofonuyla, stadın her köşesinde uzun yıllar ‘şakıyan’ Sait Çelebi, fotoğrafta bu kez masada mikrofon başında ve çok sevdiği çocuklar arasında görülüyor.
Ali Can Küçükcan / Sarı Lacivert Mikrofon – Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu














