Etiket: Charles Farrugia

  • Fenerbahçe Hep Galip

    Fenerbahçe Hep Galip

    Yeditepe Yayınevi‘nden çıkan ve buradaki linkten satın alabileceğiniz “Fenerbahçe Tarihi Meseleleri | Kuruluş” kitabının önsözünü sitemizde yayınlıyoruz. Fenerbahçe Hep Galip!

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Özsöz

    Bundan tam iki yıl önce on yedi kişi bir araya geldi. Bu kişilerden bazısı birbirini daha önceden tanıyorken bazısı da o gün tanışmıştı. Ortak paydaları Fenerbahçe, uzmanlık alanları ise Fenerbahçe tarihi olan bu kişiler; 1959 öncesi şampiyonlukları için kapsamlı çalışmalar yapılması, Fenerbahçe’nin tarihine, uydurdukları yalanlarla saldıranlara karşılık verilmesi için anlaştılar. Bu on yedi kişi arasında ifade gücü kuvvetli, kalemi keskin, hafızası mükemmel, organizasyon yeteneği takdire şayan, yüzyıl önce yazılan yazıları okumada mahir, yılların emeği ile oluşturdukları arşivi göz kamaştıran insanlar vardı. İkinci toplantıda iş bölümü yapıldı. Dönemler, konular, bu kitaba da adını veren meseleler üzerinde yoğunlaşacak kişiler belirlendi. Üçüncü toplantıda, masanın üzerinde yıllardır yapılan araştırmaların bir sonucu olarak meydana gelmiş onlarca sayfalık içerik duruyordu. Toplantı boyunca bu içerikler hakkında konuşuldu. Fenerbahçe tarihi ile ilgili bilinen birçok şeyin aslında klişeden ibaret olduğu, işin aslının farklı olduğu ortaya çıkmaya başlamıştı. Tarih yazımını; belgelere dayanarak, belgelerin de “kaynak” statüsünde olup olmadığını özenle değerlendirerek yaptıkları için bu müstesna topluluk ortaya çıkan gerçekleri paylaşmakta bir sakınca görmediler. Böylece FenerbahceTarihi.org doğmuş oldu.

    İtiraf etmek gerekirse hazırlanan içerikler yayımlanmaya başlamadan önce, tarihî meselelerin bu kadar ilgi çekeceği aramızdan kimsenin aklına gelmemişti. Bir süre sonra deyim yerindeyse “mızrak çuvala sığmamaya” başladı. Yazdıklarımıza değer veren, önemseyen kişiler, bu yazıları kitaplaştırmanın zamanı geldiğine bizi ikna ettiler. Bu doğrultuda yazılarımızı sınıflandırarak Fenerbahçe tarihini dönemlere ayırdık. Bu ayrımın sonucunda elinizde tuttuğunuz kitabın da zamansal sınırı belirlenmiş oldu.

    “Fenerbahçe’nin kuruluş hikâyesinin, Tanzimat’tan Meşrutiyet’e kadar süren Osmanlı İmparatorluğu’nun çözülme yılları içerisinde; toplumsal, politik hatta ekonomik olarak incelenmesi gereken özel bir anlamı vardır. Fenerbahçe’nin kuruluşu, farklı bir bakış açısıyla değerlendirilip yeniden yazılması gereken tarihî meseleleri de içerisinde barındırır. Fenerbahçe tarihindeki birçok olayın bugün ‘mesele’ olarak değerlendirilmesinin sebepleri, döneme ilişkin kaynakların yetersiz olması ve az sayıdaki araştırmacının ‘resmî’ tarih tezinden ayrılmamak konusunda gösterdikleri bilinçli çabadır. Fenerbahçe’yi kuran ve kuruluşunda pay sahibi olan kişilerin hayat hikâyeleri ve kuruluştan sonra geçen yıllardaki faaliyetleri, ‘Fenerbahçe’nin kuruluşu’nu özel kılan ana unsurlardır. Bu unsurlar, dönem için kalıplaşmış yargıların değişmesi ya da bazı ender durumlarda da desteklenmesi için Fenerbahçe’nin kuruluş tarihinin ana dayanaklarından birisi olacaktır.”

    Türk spor tarihinde, üzerinde belki de en az çalışma yapılan dönem olan Fenerbahçe’nin kuruluş yılları için araştırmalarımız sonuç vermeye başladıktan sonra önceki paragrafta okuduğunuz satırları kendimize yol haritası olarak belirledik. Haritadaki izleri takip ederek ilk kitabımız olan Fenerbahçe Tarihi Meseleleri-Kuruluş’u, internet sitemizde yayımladığımız içerikleri temel alarak yazdık.

    Dört bölümden oluşan kitabımızın ilk bölümü Fenerbahçe’nin kurucuları hakkındadır. Fenerbahçe’nin beş kurucusunun hayatını, bilinmeyenleri ortaya çıkaracak şekilde inceledik. Özellikle Enver Hoca (Yetiker) ve Nurizade Ziya Bey (Songülen) üzerinde yoğunlaşan çalışmalarımızın Fenerbahçe’nin bir kuruluş felsefesinin var olduğunu ortaya çıkardığını düşünüyoruz. İkinci bölümde ise kulübün basılı ilk tüzüğünü günümüz Türkçesiyle aktarıp tescil edilme tarihini belirlemeye çalıştık. Elde ettiğimiz belgelerin söyledikleri, dönemin bilinen siyasi şartlarıyla desteklenince karşımıza yepyeni bir hikaye çıkmış oldu. Üçüncü bölümde İstanbul’un kadim semti Kadıköy’ün Fenerbahçe tarihindeki yerini okuyacaksınız. İstanbul’da futbolun doğduğu topraklarda Fenerbahçe’nin büyüyüp geliştiği mekânların, ilk takımlarının top koşturduğu çayırların izlerini bulacaksınız. Kitabın son bölümünü portreler ve olaylara ayırdık. Bu bölümün iki özelliği var: İlki, Fenerbahçe’nin ilk yıllarının bilinmeyen karakterlerinin hikâyelerinin gün yüzüne çıkması. İkincisi ise, kitapta yer alan değerlendirmelerimizi oluştururken faydalandığımız kaynakları sizlerle paylaşmamız. Belirtmek isteriz ki bu kitap Fenerbahçe’nin kuruluş yıllarının olayları ve o dönemin kişileri için kesin yargılar içermiyor. Yazım dili olarak bunu iddia ettiği düşünülebilirse de kitabın önceliği, içinde yer alan belgelere dayalı tezlerle, Fenerbahçe’nin kuruluş dönemi üzerinde tartışmalar yapılmasını sağlamak.

    Tarih yazımı, şüphesiz devinim içerisinde. Her gün yeni belgeler, yeni kaynaklar tarihçilerin karşısına çıkabiliyor. Bu kaynaklar kimi zaman ortaya atılan tezleri destekliyor, kimi zaman da çürütüyor. Yapılacak olan bu tartışmaların bizleri yeni belge ve kaynaklara ulaştırmasını, yeni bilgilere ulaşarak tez-antitez-sentez formülüyle Fenerbahçe tarihinin bugüne kadar karanlık kalmış olan bu dönemini daha fazla aydınlatmayı amaçlıyoruz. Bu amaç spor tarihi üzerine çalışan ya da çalışmayı amaçlayan genç tarihçileri teşvik etmeyi de içerisinde barındırıyor.

    Kitap üzerinde çalışırken benimsediğimiz metot, yukarıda da belirttiğimiz gibi belge ve kaynaklara dayalı bir yazım yapmak oldu. Dönemin Osmanlıca gazeteleriyle devlet ve özel arşivlerde yapılan taramalar, daha önceden yazılmış tarihi kitapların ve anıların karşılaştırılması ve akademi etiği çerçevesinde eleştirilmesi, benimsediğimiz bu metodun temelini oluşturdular. Bu temeli oluştururken Türk spor tarihi yazıcılığının en büyük eksikliğinin, ülkede yaşanan siyasal ve toplumsal gelişmeleri gerektiği gibi dikkate almaması olduğunu düşünüyorduk. Döneme ilişkin yaptığımız kaynak taramaları ve okumaların bu eksikliği gidermesini amaçladık.

    Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Fenerbahçe Tarihi Çalışma Grubu’nu oluşturan; Ziya Aktürer, Alp Bacıoğlu, Tapfereritter, Zafer Batık, İzzet İsrael Benyakar, Çağrı Çobanoğlu, Alp Eralp, Cem Ertuğrul, Barış Eymen, King Santillana, Barış Kenaroğlu, Haluk Kılıç, Adem Köz, Alican Küçükcan, Onur Tuncer, Okan Uzunkaya, Tuncay Yavuz, Bozkurt K. Yılmaz’ın çabalarıyla hazırlandı. Kitapta emeği geçenler olarak teşekkür etmemiz gereken kişilerin listesi hayli uzun.

    Her yazdığımız yazıyı titizlikle okuyan, bize yol gösteren, öğrencisi olmaktan gurur duyduğumuz Saygıdeğer Hocamız Prof. Dr. Vahdettin Engin ve kıymetli eşleri Emel Engin Hanımefendi’ye; eşsiz koleksiyonundan faydalanmamıza izin veren, sohbetiyle yolumuzu aydınlatan değerli büyüğümüz Seyhun Binzet’e; spor tarihi üzerine çalışmalarıyla bize ilham veren Prof. Dr. Erhan Afyoncu Hocamıza, Murat Bardakçı’ya; bizi her fırsatta yüreklendiren Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı Hocamıza; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nün tüm çalışanlarına; Yapı Kredi Bankası Arşivi’nin değerli yöneticileri Abdullah Gül ve Ayhan Uçar’a; İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Furkan Sevim’e; kataloglarını hizmetimize sunan İBB Atatürk Kitaplığı Müdürü İrfan Dağdelen’e; Malta Ulusal Arşivi görevlileri Charles Farrugia, Leonard Callus ve Melvin Caruana’ya; Dr. Sinan Genim’e; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu mensubu Dr. Hüseyin Kıyak’a; Ayetullah Bey’in fotoğraflarının bu kitapta ilk kez yayımlanmasına izin veren, kurucumuzun değerli akrabaları Mehmet Auf ve eşi Ebru İpek Auf Hanımefendi’ye; Lale Atman Hanımefendi’ye; Enver Yetiker’in fotoğraflarını tarihe bu kitap vasıtasıyla kazandıran, kurucumuzun değerli torunları Ayşe Bertülin Kenter ve Rona Bandar Hanımefendilere; Fenerbahçe’nin erken dönemiyle ilgili arşiv belgelerini bizlerle paylaşan Melih Şabanoğlu’na; doğru bilgi ve belgeye ulaşmamızda yardımlarını esirgemeyen, her zaman yanımızda olan Fenerbahçe camiasının değerli üyeleri; Belgin Beşe Aral Hanımefendi, “Paşalı Birol” Vecdi Teker, Acar Yıldız, Aydın Temizer ve kıymetli eşi Nazan Aksoy Temizer Hanımefendi, Bülent Batu, Cahit Binici, Cem Argun, Cafer Çağatay’ın torunu Jale Çağatay Hanımefendi, Sporel ailesinin kıymetli mensupları Dilara Sporel, Emine Sporel Özakat ve Feyhan Sporel Hanımefendiler, Ali Muhiddin Hacıbekir’in torunu Nazlı İmre Hanımefendi, bizlere gösterdiği teveccühten her zaman onur duyacağımız Müzdat Dağlaroğlu’na teşekkür etmeyi borç biliyoruz.

    Bugün aramızda olmayan iki ismin; kitabımızı göremeden aramızdan ayrılan, “Kadıköy’ün BelleğiDemir Alp Serezli Ağabeyimizin ve Türk spor tarihçiliğinin sembol ismi Dr. Rüştü Dağlaroğlu’nun manevi şahsiyetleri önünde de saygıyla eğiliyoruz. Bu birbirinden değerli kişilerin Fenerbahçe tarihine yaptıkları katkıları, geleceğin tarihçilerine aktararak bu borcu bir nebze de olsa ödeyebildiğimizi düşünüyoruz.

    Ve Galip… Galip Kulaksızoğlu…

    Bu kitabın sayfaları arasında adına rastlayıp hakkında yazılanları okuduğunuzda kitabımızı ondan başka birine ithaf etmenin zaten mümkün olmadığını sizler de düşüneceksiniz. İyi okumalar…

    Fenerbahçe hep Galip…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Grubu

  • 105 Yıllık Bir Esaret Hatırası

    105 Yıllık Bir Esaret Hatırası

    Bugün sizlere Malta Ulusal Arşivi sayesinde elde ettiğimiz çok önemli bir belgeyi sunuyoruz. Tam 105 yıllık bir esaret hatırası… Birinci Dünya Savaşı yıllarında esir düşüp Malta’ya sürgüne gönderilen kıymetli Fenerbahçe Başkanı Tevfik Haccar Taşçı‘nın el yazısıyla bir evrak…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Önce biraz Tevfik Bey’i tanıyalım…

    Dr. Rüştü Dağlaroğlu,1957 tarihli “Fenerbahçe Spor Kulübü Tarihi” kitabında Tevfik Haccar Taşçı’yı şöyle anlatır :

    “Halep eşrafından tüccar Hacı Mehmet Bey’in oğlu Tevfik Haccar 1899’da İstanbul’da doğmuş olup Fenerbahçe’nin ilk müntesiplerindendir. Tahsil için gittiği Manchester’dan 1910’da avdetinde futbol takımında tekrar yer almış, fakat 1911 harbi dolayısıyla Trablusgarp cephesine gitmiştir. Avdetinde Fenerbahçe Kulübü’ne kısa bir müddet reislik eden Tevfik Bey, Birinci Dünya Savaşı’nda Kanal muharebelerinde İngilizlere esir düştü ve Malta’ya sürüldü.

    Mütarekeden sonra, Fenerbahçe kulübünde tekrar rol alan Tevfik Bey bilhassa tenisin gelişmesinde faaliyet göstermiş ve Müessisan devrinin 3 kişilik idare heyetlerinde yıllarda muhasip aza olarak çalışmıştır. Çok sevilen ve hürmet edilen bir Fenerbahçelidir.”

    Nasuhi Esat Baydar, “Fenerbahçe’nin İlk Tarihçesi“nde Fenerbahçe’nin 1911-1912 sezonunda yaşadığı ilk şampiyonluğu Tevfik Bey’in başkanlığında kazandığını yazmıştı.

    Ve Tevfik Haccar Taşçı, “Türk Tenisinin Kalbi Fenerbahçe’de Atıyordu” başlıklı yazıda okuyabileceğiniz gibi, Türkiye’nin ilk tenis kitabını kaleme alan kişiydi. O yazıda “Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı Tenis Heyet-i Müttehidesi (Federasyonu) azası ve Fenerbahçe Spor Kulübü müessislerinden tenis kaptanı  Haccarzâde Mehmed Tevfik imzalı kitapta yok, yok” demiştik. Fakat yoklardan biri şimdi gün yüzüne çıkıyor.

    Malta Hatırası

    Tevfik Bey’in Malta’daki esirlik günlerinde George H. Salter isimli bir subay da orada görev yapmaktadır. Detaylarını şurada okuyabileceğiniz şekilde, George bir günlük tutmaya başlar ve oradaki esirlerden de bu günlüğe bir şeyler yazıp çizmelerini ister. Sıra Tevfik Haccar Taşçı’ya geldiğinde, bu kıymetli Fenerbahçeli, deftere William Shakespeare’in II. Richard oyunundan “I count myself in nothing else so happy as in a soul remembering my good friends” cümlesini yazar.

    Çok büyük bir incelik göstererek bize ilgili sayfayı gönderen, Malta Ulusal Arşivi’nin değerli uzmanları Melvin Caruana, Leonard Callus ve Charles Farrugia’ya tekrar teşekkür ederiz. Bu asırlık hatıranın müzemizde sergilenmesi dileğiyle…

    105 Yıllık Bir Esaret Hatırası
    105 Yıllık Bir Esaret Hatırası