Etiket: Darülmuallimin

  • 1915 Şilt Olayı III – İhmal

    1915 Şilt Olayı III – İhmal

    Fenerbahçe Spor Kulübü tarihine yapılan en büyük saldırılardan birini daha yazmaya devam ediyoruz. Bugün konu başlığımız ihmal…

    Birinci bölümde sayın Mehmet Yüce’ye neden “Osmanlı Melekleri” isimli kitabında Fenerbahçe’nin şampiyonluklarını yazan bir gazete haberini sansürlediğini sormuş, ikinci bölümde ise yine aynı yazarın, aynı kitapta bu konudaki bilgileri kararttığını söylemiştik.

    Tabii ki yazarın “Onu da siz bulun” deme hürriyeti var. Fakat bir insan “Ben o döneme dair her şeyi okudum ve bu kitapları tarafsız bir gözle yazıyorum” diyorsa, buna göre davranması gerekir.

    Kitabın 277. sayfasındaki fotoğrafın altına “1914-15 İstanbul ligi şampiyonu Galatasaray takımı. Şild olmadan alınmış hatırası” yazıp da Fenerbahçe’nin şampiyonluk şildini gasp ettiği iddiasını dillendiren bir yazar hakkında kamuoyunun düşüneceği tek şey, ya (her şeyi okumadığı halde okudum demek suretiyle) yalan söylediği ve/veya (konuya dair belgeleri saklayacak kadar) kulüpçü olduğudur.

    Yeni Belge

    Aşağıda 5 Ocak 1915 tarihli İkdam gazetesinde yer alan spor haberlerini göreceksiniz.

    Özetle, o sezon yaşanan karışıklıktan (?) dolayı Fenerbahçe’nin yeni bir birlik kurduğu, bu birliğe katılmak isteyen takımların kulüp merkezine başvurması gerektiği yazılı…

    Bazı tabirler özellikle dikkat çekici. Mesela şunlar:

    • Grupların taksim keyfiyetinin gayritabiiliği…
    • Üç senelik şampiyonluğu hasebiyle lig teşkiline en ziyade salahiyetdar bulunan Fenerbahçe…

    “Tarih yazdığını iddia eden ve her şeyi okuyan” birinin bu haberleri ihmal etmesi (!) akıl karı değil. Ama zaten yaşanan şeyin adı da ihmal değil.

    Sayın Mehmet Yüce, Fenerbahçe’ye yarayacağını düşündüğü bilgileri kitaba almamayı bir nevi görev bilmiş. Biz de tek tek onun yazmadıklarını (yanlış yazdıklarını ve sansürlediklerini) bulup çıkartacağız. Fenerbahçe Spor Kulübü tarihi her aklına esenin istediği gibi ekleme çıkarma yapabileceği bir şey değil.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    İstanbul Şampiyonluğu Ligi

    Bu sene Kadıköyü Cuma Ligi’ne gruplara taksim keyfiyetinin gayritabiiliği muvacehesinde adem-i iştirake mecbur kalan ve üç senelik şampiyonluğu hasebiyle lig teşkiline en ziyade salahiyetdar bulunan Fenerbahçe Kulübü “İstanbul Şampiyonluğu Ligi” namıyla teşekkül eylemiştir. Bu lige Galatasaray, Türk İdman Ocağı, Darülmuallimin ve Darüşşafaka kulüplerinin de iştirak edeceği haber alınmıştır.


    Türk İdman Ocağı’ndan : İstanbul Şampiyonluğu Ligi’ne dahil olmak arzu eden idman kulüplerinin lig nizamnamesini tanzim etmek üzere önümüzdeki Cuma günü alafranga saat ikide Fenerbahçe Kulübü’nün Kadıköyü’nde vaki merkezine gelmeleri lüzumu beyan olunur.

    5 Ocak 1915 tarihli İkdam gazetesi

  • 1915 Şilt Olayı II – Karartma

    1915 Şilt Olayı II – Karartma

    Fenerbahçe tarihi, büyük bir karartma ile karşı karşıya… Yazar Mehmet Yüce’nin, İletişim yayınlarından çıkan “Osmanlı Melekleri” kitabında 1914-1915 sezonu İstanbul futbolu anlatılırken, Fenerbahçe özelinde şöyle cümleler var :

    (Galatasaray karşısında aldığı) altı gollü mağlubiyet üzerine maneviyatı kırılan Fenerliler o sene lige katılmama kararı alırlar ve bunu Ali Sami Bey’e bildirirler.

    “… önce lige girmeyen sonra kuvvetlenince lige girmek isteyen ve lig başladığı için bu isteği kabul edilemeyen Fenerbahçe…”

    “Fenerbahçe’nin tertip ettiği İstanbul Şampiyonluğu Ligi ise 1915 senesi Bahar ve Yaz mevsimlerinde icra edildi. Nihayetinde Fenerbahçe’nin şampiyon olduğu ligde müsabakalar gayet heyecanlı cereyan etti. Bu ligle ilgili gazetelerde malûmat olmasa da, Fenerbahçe’nin tekmil rakiplerini mağlup ederek şampiyon olduğu haberini İkdam’ın 26 Haziran 1331 yani 9 Temmuz 1915 tarihli nüshasından öğrendim.”

    Sorular

    Sayın Mehmet Yüce’nin bir iddiası var : 26 Ağustos 2014 tarihinde Agos gazetesinin internet sitesinde Fatih Gökhan Diler’e verdiği röportajdaNasıl başladınız, hangi kaynaklara başvurdunuz?” sorusuna “Sonuç itibarıyla bütün külliyatı taradım. Futbolla ilgili Osmanlı’da ne çıktıysa okudum.” şeklinde bir cevap vermiş.

    Şimdi sayın Mehmet Yüce’ye soruyoruz:

    1. Madem her şeyi okudunuz; neden 1915 yılını anlatırken sadece Ali Sami Yen’in yazdıklarını ve tek bir mecmuayı kaynak gösteriyorsunuz?
    2. Neden “taradığınızı belirttiğiniz” gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanan başka metinleri kitaplarınıza almadınız?
    3. Yoksa her şeyi okumadınız da ilk bulduğunuz kupürlerle mi kitaplar yazdınız?

    Bize göre, soruların cevabı belli… Sayın Mehmet Yüce külliyatı esaslı bir şekilde taramış olabilir. Fakat ne yazık ki kendisini kulüpçülüğe (diğer bir deyişle Fenerbahçe nefretine) kaptırmış ve “Neden?” başlıklı yazımızda değindiğimiz sansür hadisesiyle beraber, bilgi karartma yoluna da gitmiş.

    Sorumlu Tarihçilik

    Aşağıda 26 Ocak 1915 tarihli İkdam gazetesinden bir metin göreceksiniz. “İstanbul Şampiyonluğu Ligi ve Türk İdman Ocağı Katibi Münir” imzalı yazı, 1914-1915 sezonuna dair tartışmada Mehmet Yüce’nin göz ardı ettiği diğer tarafın bakış açısını anlatıyor.

    “Sorumlu” parantezinde “araştırmacılık, yazarlık ve tarihçilik” işimize gelen kaynağı, işimize geldiği kadar kullanıp, beğenmediğimiz kelimeleri atıp, hoşumuza gideni yazarak yapılmaz.

    Fenerbahçe, 1914-1915 sezonu şampiyonu ve şildin sahibidir.

    Ciltler dolusu “Türkiye Futbol Tarihi” yazdığını iddia ederken, belgelerde tahrifat yapmaktan çekinmeyenlerin (tarihi metinleri cımbızlayıp kırparak) aksini iddia ediyor olması gerçeği değiştirmez.

    Bitmedi… Devam edeceğiz.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Futbol Birlikleri Meselesi

    Muhterem gazetenizin 6434 numaralı ve 5 Kanunisani 330 tarihli nüshasında futbol birlikleri hakkında “Burhaneddin” imzasıyla yazılan varakaya cevaptır :

    Bundan takriben dört ay evvel Türk İdman Ocağı da dahil olduğu halde geçen sene birliğinde oynayan kulüpler, lig teşkili için davet olundular. O zaman sair kulüplerle birlikte Fenerbahçe ve Türk İdman Ocağı da bu davete icabet ettiler. Nihayet ahval-i hazıra hasebiyle oyuncuların bir çoğu asker olduğundan lig teşkili kabil olamayacağı mütalaasında bulunarak bu senenin hususi maçlar ve talimlerle geçiştirilmesi tensip olundu.

    Böyle olduğu halde pek tuhaftır ki bir müddet sonra memleketin şampiyonu olan Fenerbahçe ile ikincisi olan İdman Ocağı ve elyevm Cuma Ligi’nde oynayan timlerin bazısından pek fazla kuvvetli olan Darüşşafaka kulüplerinin nisyan ve ihmaliyle bir birlik teşkil olunmuş. On Teşrinisanide birliğe girecek iktidar ve intizamda bulunan kulüplerin Union Kulübü kitabeti tarafından daveti -Fenerbahçe ve Türk İdman Ocağı için- vaki değildir. Bunu bilhassa tekzip edebilirim.

    Birlik teşkili, birkaç kulübün içtimaında kabil olduğuna nazaran meydanda bu kulüpler mevcut değil iken, yeni lig, alakadar uzuvlarıyla bir şahsiyet-i tamme ibraz edememişken mevki-i kitabetin hodbehod “Şu kulüp muntazamdır çağırayım, şu gayrimuntazamdır gelmesin” demesi pek garip olmaz mı? Umumi olması, her kulübün murahhaslarıyla i’tâ-ı karar edebilmesi icap eden birliği teşkil için teşebbüs eden kulüp adi bir vasıtadan başka bir şey olamaz.

    Ber-vech-i bâlâ söylendiği gibi yine tekrar ederiz ki Fenerbahçe ve Türk İdman Ocağı lig teşkili için davet olunmamıştır. Maksat-ı mahsusa tahtında bir lig teşkilinden haberdar edilmeyen kulüpler müddeayamızı arzu olunuyorsa tahriren teyit edebilirler.

    Bilahare Fenerbahçe ve Türk İdman Ocağı kulüpleri meseleden haberdar olup da duhul için müracaat ettikleri zaman “Birinci grup tamam olmuştur. Arzu ederseniz ikinci gruba dahil olun” cevabını aldılar. İstanbul şampiyonluğu ve ikincisi şu cevab-ı keyfi üzerine hakk-ı sarihlerini müdafaa etmek ve lige adem-i duhulümüzle menfaatdar olan bazı kulüplerin kesr-i ümidi maksadına binaen ve şampiyonluk ve ikincilik salahiyetine istinaden malum olan birliği teşkil ettiler. Birliğe dahil olan Fenerbahçe, Türk İdman Ocağı, Darüşşafaka, Darülmuallimin, İstanbul Jimnastik, Erenköy ve Çamlıca kulüpleri arasındaki ilk müsabakada, Kanunisani’nin 16ncı Cuma günü başlayacaktır.

    Şampiyonlukların lig teşkilinde bir salahiyeti olup olamayacağı meselesine gelince :

    Biz hiç şüphe etmiyoruz ki üç senelik şampiyon olan Fenerbahçe ile geçen senenin ikincisi olan Türk İdman Ocağı; mesela Anadolu kulübünden veyahud Hisar İdman Yurdu’ndan bu gibi mesailde daha ziyade salahiyetdardır ve onun alakasıyla vücuda gelecek birlik, bir şahsiyet-i mümtazeye tesâhub eder. Bununla beraber biz; birlik teşkilini taht-ı inhisarımıza almadık ve öyle bir iddiada bulunmadık. Kendi ifadelerinden istinbat olunan şu hakikati tetebbu’ tavsiyesini zaid görürüz. Belki Cuma Birliği muteber gazetenizin “İstanbul Şampiyonluğu Ligi”nin teşkili hakkında gibi ihbarı üzerine tekziplere ve her kulübün birlik teşkil edemeyeceği iddialarına kalkışmasıyla onu; taht-ı inhisarına almak istemiştir.

    Tekrar edelim ki; İstanbul Şampiyonluğu Ligi teşkil olunmuş, nizamnamesi tanzim edilerek heyet-i idaresi intihap edilmiştir.

    Red ve tekzibine lüzum hissettiğimiz diğer bir cihet de Türk İdman Ocağı’nın lige dahil olamamasının sebebi gayrimuktedir ve gayrimuntazam olması iddiasıdır.

    Biz bu iddiayı biraz namünasip gördük. Zira : Türk İdman Ocağı altı senelik bir kulüptür. Bu seneye gelinceye kadar ligde icra-ı müsabakat etmiş ve ikinciliği ihraz eylemiştir. Hususiyle hiçbir kulüp kendisine 14 sayı yapmamıştır. Biz teşrik olunmadık değil, belki iştirak etmedik. Çünkü bize “Birinci grup tamam oldu. İkincide oynayın, aralarında hiçbir fark ve imtiyaz yoktur.” dediler fakat biz; onların şeraitini muvafık görmedik. Şu hal meydanda dururken “Onlar girmediler değil, biz onları kabul etmedik” demek de evvelki garabetlere inzimam eden diğer bir garabettir.

    Fenerbahçe’nin neşriyat-ı vakıada dahli bulunmadığı sözü de doğru değildir. Kitabetin imzasını muhatap addeylemekliğim ise bu derece aleni bedihi olan mesailde Cuma Birliği heyet-i idaresinin zühûlünü kabul etmeyerek bu zühûlü yalnız sahib-i imzaya atıf ve isnat ettiğimden ileri gelmiştir.

    Hususat-ı mesrudatın lütfen ve hakikat-i mesaileyi tavzihen ve tenviren dercini temenni eylerim efendim.

    İstanbul Şampiyonluğu Ligi ve Türk İdman Ocağı Katibi

    Münir


    Futbol Müsabakaları

    Fenerbahçe Spor Kulübü’nden : Önümüzdeki Cuma günü Kadıköyü’nde Union Kulüp’te Altınordu ve Fenerbahçe Spor Kulüpleri menfaatine bir müsamere tertip olunmuştur. Yevm-i mezkurde Altınordu, Fenerbahçe, Galatasaray, İdman Yurdu, Darülmuallimin ve Darüşşafaka kulüpleri arasında futbol müsabakaları icra olunacaktır. Müsabakalara saat on birde bide olunup dört buçukta nihayet verilecek ve müsamereye bir kıta askeri bandosu dahi iştirak edecektir. Spor hayatı ile alakadar gençlerin yevm-i mezkurde Union Kulüp’te isbat-ı vücut edecekleri tabiidir.


    26 Ocak 1915 tarihli İkdam gazetesi

  • Ali Sami Yen ve 1959 Öncesi

    Ali Sami Yen ve 1959 Öncesi

    Başlıkta “Ali Sami Yen ve 1959 Öncesi”ni okuyunca, merhumun kesin itiraz ettiğini düşüneceksiniz. Oysa bilakis, gayet açık bir şekilde bunların ulusal şampiyonluklar olduğunu kabul etmiş. Evraka ilk ulaştığımızda yazarın Ali Sami Yen olduğunu anlamamıştık. Sonra fark edince daha keyifli oldu…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Bir İstatistik Defteri

    Şehir Üniversitesi arşivinde tarihi 13.06.1948 olan (gerçi sitedeki yanlış, zira yazarı bir yerinde 28.6.941 demiş) ve “Galatasaray Spor Kulübü Kongre Başkanlığından” başlıklı beş sayfalık bir daktilo metni var. Yazının tamamına “şuradan” erişebilirsiniz.

    İsmini maalesef bilemediğimiz bir beyefendi, belli ki kongrede yapmayı planladığı bir konuşmayı metne dökmüş. Vesilesi başlangıç cümlelerinde yazılı :
    “Galatasaray’ın kuruluşundan bugüne kadar bütün idari ve sportif hareketlerini bir istatistik defterinin tevdii münasebetiyle arkadaşlarla bir hasbihal yapmamı kıymetli reisimiz Tevfik Ali münasip gördü”

    Kendi deyimiyle “idmancılık ve sporculuk mazimizde bir gezinti yaparak” başta Faik Üstünidman olmak üzere, ülkemizin birbirinden değerli spor insanlarını andıktan sonra, Türkiye’de futbolun nasıl başladığını, Black Stockings’in nasıl kurulduğunu, Kadıköyspor’un nasıl hayata geçtiğini anlatarak Galatasaray’ın kuruluşuna kadar geliyor.

    Burada ilk başta seçilen sarı-siyah formaların neden değiştiğini, “biri vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı” renklere sahip, “o zamanki para kıymetine nazaran muazzam bir yekûn tutan metrosu 32 kuruşluk” formanın nasıl diktirildiğini okuyoruz.

    Sonra beyefendi, “Kumaşları eve götürdüm, Hemşirem Samiye’ye diktirdim” dedikten sonra Fenerbahçe tarihi için de önemli olabilecek bir bilgi veriyor ve “Sarı kırmızıyı ilk defa olarak 6 İlk Kanun (Aralık) 1908 de (Barham) İngiliz harp gemisi takımına karşı yaptığımız bir müsabakada kullandık” diye ekliyor.

    Fenerbahçe’nin İlk Fotoğrafı

    Biliyorsunuz, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün “bilinen” ilk fotoğrafı (sitemizdeki şu yazıda da görebileceğiniz gibi) 31 Aralık 1908 tarihli Musavver Muhit dergisinde, HMS Barham takımının da bulunduğu bir sayfada yayınlanmıştı. Eğer Fenerbahçe de Galatasaray’a yakın bir tarihte bu gemi takımıyla maç yaptıysa, kulüpten daha evvel ayrıldığını düşündüğümüz, ilk başkanımız Nurizade Ziya (Songülen) Bey’e dair bilgileri değiştirmemiz gerekecek, zira kendisi fotoğrafta mevcut… Neyse, biz konumuza, beyefendinin konuşmasına geri dönelim…

    Ali Sami Yen ve 1959 Öncesi

    İlk Şampiyonluklar Kimin?

    Allah rahmet eylesin, ismi bize meçhul olan beyefendi, oldukça iyi bir Galatasaraylı. Zira Fenerbahçe-Galatasaray istatistikleri verirken İstanbul Şampiyonlukları hakkında “kamuoyunca kabul edilmiş” kanaatin bir güzel dışına çıkıyor.

    Evvela diyor ki;
    “1911-12 de de Futbol Birliği şampiyon olan Galatasaray’ı içine almamış ise de Galatasaray Şampiyon Fenerbahçe’yi davet ederek yenmiştir. Bu itibarla 1911-12 Şampiyonluğu daha ziyade Galatasaray’ın hakkıdır. Bunun da ilavesiyle Galatasaray 11 Şampiyonluk almış olur.”

    Gitti mi bizim (dönem gazete ve dergilerinde boy boy “Fenerbahçe şampiyon” yazılan) 1911-1912 sezonu?

    Bununla da yetinmeyip, ekliyor;
    “1914-15 Senesinde Fenerbahçe Kulübü futbol birliğine girmeyerek Darüşşafaka, Darülmuallimin, Şehremini ve Erenköy kulüpleriyle ayrı bir küme yapmış ve bunlar arasında birinciliği almıştır”

    Sonra konuşmasına devam ediyor;
    “Bu en kıdemli iki kulübümüzün müsabakaları hakkında istatistiklere istinaden yaptığım grafiği beraber tetkik edersek rekabet temevvücünün avamilinin bilhassa daha çok ihtiyat zabiti veren Galatasaray üzerindeki Balkan umumi harplerinin (Terakki) (Yıldırım) ve (Güneş) isimleri altında kurulan kulüplere güzide bazı oyuncularımızın bu rekabet esnasında ayrılmış olmalarından ileri geldiği vazıhan görülür”

    Yani diyor ki… Bu Fenerbahçe bizi yenip duruyor ama bizim futbolcular yedek subay olarak cephede olmasaydı ya da bizden bazı oyuncular içimizden çıkan kulüplere gitmeseydi, o iş öyle olmazdı.

    Şimdi gelelim, bizi en çok ilgilendiren yere…

    Türkiye Şampiyonlukları

    İlk alınan formaları hemşiresi Samiye Hanım’a diktirecek kadar kadim bir Galatasaraylı ve 1914-1915 ile birlikte toplam iki sezonu bizden alıp Galatasaray’a yazacak, hatta daha ötesinde cümleler kuracak kadar iyi bir “kulüpçü” olan (ismi bize meçhul) beyefendi konuşmasının sonlarında bir yerde, istatistik verirken şöyle diyor :

    Türkiye Şampiyonluğu : Galatasaray bu şampiyonluğu 38-39 da kazanmıştır. Fenerbahçe ise 33-34, 34-35, 35-36, 36-37 ve 39-40 da olmak üzere beş defa ihtaz etmiştir.

    Acaba bu cümleleri ettikten sonra kendisini kürsüden indirmeye kalkan oldu mu? “Türkiye Futbol Birinciliği çok amatördü” diyen? “Milli Küme yerel bir organizasyon! Sadece üç şehir katılıyor bir kere!” diyen?

    Kongre kayıtları illa ki bir yerlerde duruyordur. Belki Fenerbahçelilerin tezlerine şiddetle karşı çıkan Galatasaraylılar yayınlar da öğreniriz. Gerçi 2008 tarihli resmî bir kulüp yayınında 1939 Millî Küme şampiyonluğunu onlar da anlata anlata bitiremiyorlardı ama aynı insanları sosyal medyada 1959 öncesi şampiyonluklar için birbirinden tutarsız yazılar yazıp dururken görüyoruz. Demek bu yazıyı yazan, Galatasaray’ın belki de kurucularından biri olan beyefendiden daha iyi Galatasaraylılar!


    Not : Biz “yazarı meçhul” demiştik ama kıymetli büyüğümüz Alp Bacıoğlu arayıp “Yazıda ‘hemşirem Samiye’ şeklinde bahsettiğine göre, yazar rahmetli Ali Sami Yen olmalı” dedi. Çok haklı… Bu durumda Galatasaray’ın “1” numaralı kurucusu Fenerbahçe’nin 1959 öncesi Türkiye şampiyonluklarını kabul ediyor. O yüzden yazımızın başlığı, Ali Sami Yen ve 1959 Öncesi…

    Ali Sami Yen ve 1959 Öncesi