Etiket: Göztepe

  • Halit ve Mehmet İşal Arşivi

    Halit ve Mehmet İşal Arşivi

    Fenerbahçe tarihi çalışmalarına çok büyük faydaları dokunan Erenköy Kız Lisesi’nin kıymetli rüknü Dr. Elif Sungur Hocamız bizleri Türk futbol tarihine dair birbirinden mükemmel fotoğraflarla bir araya getiriyor. Daha sonra tek tek üzerlerinde çalışabilmek temennisiyle, önce hepsini bir arada yayınlayalım istedik. Özellikle Süleymaniye kulübünü araştıracaklar için çok kıymetli görseller var… Huzurlarınızda Halit ve Mehmet İşal Arşivi.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu

    Not: Özellikle yukarıdaki fotoğrafta, ayaktakiler arasında altı müthiş Fenerbahçeli var… Zeki Rıza Sporel, Bedri Gürsoy, Cafer Çağatay, “Bombacı” Bekir Refet Teker, Sabih Arca ve Alaaddin Baydar.


    İşal Kardeşlerin Kısa Öyküsü

    Halit İşal (1908 İstanbul) ve erkek kardeşi Mehmet İşal, Bulgarıstan’ın Varna kentinden göçen bir ailenin oğulları…

    Önce Pendik’te yaşayan aile daha sonra Çubuklu’ya yerleşiyor. Varna’da varlıklı bir aile iken İstanbul’da zor günler yaşıyorlar. Babalarını çok erken kaybediyorlar. Anneleri Ayşe hanım, Beykoz Rakı Fabrikasında işçi olarak çalışıyor, ikinci kez evleniyor ve iki kızı daha oluyor.

    Halit ve Mehmet eğitimlerine zorlukla devam edebiliyor. Rüştiyeden mezun olunca Beykoz Kundura Fabrikası’na işçi olarak giriyorlar. Uzun yıllar fabrikada çalışıyorlar aynı zamanda futbola meraklılar. Değişik kulüplerde amatör sporcu olarak futbol oynuyorlar.

    1940’lı yıllarda Halit bey evleniyor, eşi Cemile hanım Küçükyalı’lı, bu semte taşınıyorlar. Halit bey de Devlet Deniz Yolları’na intisap ediyor, üç çocuğu, yedi torunu oluyor, aile hayatının sorumlulukları futbolla ilgilenmesine izin vermiyor ne yazık ki.

    Mehmet İşal ise Kundura Fabrikasından sonra polis olarak görev yapıyor, belediyeden emekli olup Beşiktaş’a yerleşiyor, iki kez evleniyor, ancak evliliklerini yürütemiyor, yalnız bir hayat sürüyor. Halit İşal 1977’de, kardeşi Mehmet İşal 2010 yılında vefat ediyorlar.

    Dr. Elif Sungur


  • Ilie Datcu Röportajı

    Ilie Datcu Röportajı

    Kıymetli büyüğümüz Sibel Kurt, yıllar boyunca Fenerbahçe resmî dergisinde yaptığı röportajları kendi web sitesinde (SibelKurt.org) topladı. Yüksek müsaadesiyle, geçmiş yıllarda Fenerbahçe Resmî Dergisi için yaptığı röportajları sitemizde yayınladığımız Sibel Kurt, yine müthiş bir Cemil Turan röportajı ile karşınızda…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Müthiş Bir Kaleci

    Fenerbahçemizin iz bırakan oyuncularındansınız, futbol hayatınız nasıl başladı?

    10 yaşında Romanya’da Dinamo Bükreş genç takıma başladım. 14 yaşına kadar genç milli takımda görevimi yaptım.

    Hemen kalecilikle başlamadım. Bir süre sol açık, sağ açık oynadım. Ondan sonra hoca beni kaleci olarak seçti.

    10 yaşında lisanslı oldum. 15 yaşında Dinamo Bükreş A takımında oynamaya başladım. Tabii ki bu dönem içinde çok şampiyonluklar yaşadım. Şampiyonluklara erken alıştığım için hep şampiyonluk istedim, başka bir şey istemedim.

    36 kez milli oldum.

    Fenerbahçe kalesine geçişiniz nasıl gerçekleşti?

    Ben bir Alman takımıyla anlaşmıştım. O yıllarda Fenerbahçe Başkanı Faruk Ilgaz da ülkemizin federasyon başkanını yakından tanıyordu. O sıralarda da bizim İsviçre’de bir maçımız vardı. O maç sonrası bizim yöneticiler “Sen Almanya’ya gidemezsin, sen Fenerbahçe’ye gideceksin, orada senin hemşerin var. Yunus var, Nunweiller var. Onların arasına katılacaksın.” dediler. Böylece diğer kontratım iptal oldu.

    En sonunda da devlet başkanımız Çavuşesku’dan izin alınarak 20 Temmuz olan doğum günümde Fenerbahçe’ye girdim. O gün bugündür Fenerbahçeliyim, şampiyonluk kazandım, iyi bir şekilde görev yaptım. 

    İlk geldiğinizdeki kadronuzda takım arkadaşlarınız: Yavuz, Numan, Şükrü, Levent, Nunweiler, Ercan, Yılmaz, Yaşar, Fuat, Abdullah, Ogün, Zeki, Can, Selim, Serkan, Ümran, Selim ve Ziya gibi unutulmaz oyuncularımız vardı…

    Evet, Fenerbahçe’de 6 sene oynadım. Efsane antrenör Didi’nin çalıştırdığı bir takımdı. Şampiyonluklar yaşadım. Faruk Ilgaz, Eşref Aydın gibi değerli yöneticilerimiz vardı. Hepsi de her zaman çok yardımcı oldular. En iyi olmamız için her zaman gerekli çabayı gösterirlerdi. Arkadaşlarımızla hep beraber yemekler düzenliyor, hep birlikte vakit geçiriyorduk.

    Derbi maçları sonrası neler yapardınız?

    Bugünkü gibi rekabet yoktu. Rakip takım futbolcularıyla hep beraber yemekler yiyorduk. Futbol ayrı, arkadaşlık ayrı… Sevgi ve saygıyı saha içinde de görebiliyorduk. Bugün bazı istenmeyen olaylar yaşanabiliyor ama dönüp baktığımda 40 sene hiç geçmemiş gibi hala bana heyecan verebiliyor…

    Vatani duygularınızı katmadan profesyonel bir şekilde gerçekleştirdiğiniz, kendi ülke takımınızla, Fenerbahçe arasında oynanan bir maçta ülkenizin UEFA kupasından elenmesine neden oldunuz. O maç sonrası artık Arges Piteşti kupadan elenmişti. Maç sonrası ülkeden çıkışınıza izin verilmedi. Nezarete alınışınız ve bir hafta hapiste kalışınız sonra diplomatik girişimler sonucunda çıkarak ve tekrar ülkemize dönerek takımdaki yerinizi alışınız… O maçı Halit Kıvanç “Gool diye diye…” isimli kitabında heyecanla şöyle anlatıyordu:

    “Maçın Romanya’daki rövanşında da mikrofon başındaydım. Yine Fenerbahçe, yine Cemil…

    Bir de Datcu vardı bu kez…

    Oyunun daha başında sudan bir penaltı çalmıştı hakem. Hani verilse de olur, verilmese de, türünden bir hareketti…

     Ve bu gol çok erken geldiği için, çekinmişti sarı-lacivertliler…

    Fakat Cemil, o büyük Cemil, bütün stadı ayağı kaldıran bir golün kahramanı olmuştu Piteşti’de…

    Topu kendi yarı alanından almış, sürmüş sürmüş sürmüştü…

    O gidiyordu sahada…

    Ben de gidiyordum Cemil’le birlikte radyoda: ‘…

    Cemil akıyor…

    Arges Piteşti yan alanında sürüyor topu…

    Bir rakibini geçti…

    Birini daha…

    Ceza alanına sokuldu. Kaleci çıkacak mı?

    Top hâlâ Cemil’de sokuldu iyice…

    Kaleci ile karşı karşıya…

    Vuruyor…

    Ve gol…

     Evet gol…

     Nefis bir gol…

    Durum 1-1… 1-1 oldu şimdi…

    Sonrasında Fenerbahçe şahlanmış, oyunu 1-1 bitirmeyi başarmıştı. Bu büyük başarının en büyük ortağı da, Cemil’le birlikte kaleci Datcu idi. Datcu, Romen’di. kendi doğduğu, büyüdüğü topraklarda bir Türk takımının kalesini, hem de bir Romen takımına karşı korurken, bir Türk heyecanını duyuyordu. Sonra da tamamen bizden olacaktı zaten…

    Tribünlerdeki Romen seyirciler, Fenerbahçe’yi alkışlıyor, fakat -öğrendiğime göre- Datcu’ya Romence hayli ‘ilginç’ sözler de söylüyorlardı. Kızıyorlardı, kendilerinden olan bir kalecinin gollerini önlemesine… Datcu da öylesine mükemmel oynuyordu ki…

    Futbolu meslek seçmiş ve işte meslek namusunu her şeyin üstünde tutuyordu. Fenerbahçe, bu güzel futbolla ikinci tura çıktı, ama Fransa’dan eski tanıdık Nice takımı ile karşılaşınca keyfi devam etmedi. Fransa’da 4-0 yenilince, burada 2-0 kazanmasının hiç bir yararı olmadı.” 

    Siz neler söylemek istersiniz?

    Çok güzel anlatmış Halit Kıvanç… Evet, o gün berabere kaldık çok fedakârlık yaptım… Hiçbir zaman kendi menfaatlerimi ön plana koymadım. Fenerbahçe’ye geçince kendi Milli takımı da bıraktım. 

    O günleri özlüyor musunuz?

    Özlemek ne kelime! Bir daha dünyaya gelsem yine kaleci olurdum… 

    Kaleciliği çok severek yapıyordunuz. Bir sezon 30 maçta sadece 6 gol yediniz ve tarihe geçtiniz… 

    Bazen dünyanın en iyi kalecileri bile kötü goller yer ama özellikle kritik bir maçta kolay kolay gol yemem.

    Yeri geldiğinde mağlup da oluruz ama çok gol yediğim bir maç olmadı. Tabii bunda takım arkadaşlarımın başarıları da söz konusuydu.

    Evet, bir sezonu sadece 6 golle kapamıştık. Bu başarı Ziya, Ercan, Şükrü, Ogün ve Can’ın, Selim’in, Nedim’in yer aldığı iyi bir takımdı… 

    Kaleci antrenörlüğü hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

    Şimdiki yıllarda futbol okulları açıldı, ben 40 sene önce geldiğimde de söyledim; “Bu kaleci antrenörlerinin farklı olması lazım” diye…

    Şimdi kaleci okulları var. Bir – iki sene önce başladı. Eskiden yoktu. 1992 itibarıyla yavaş yavaş başladı.

    Bizimle antrenörler fazla uğraşmazdı, biz kendimiz yetiştik. 2-3 saat antrenmanla çıktık.

    Şimdi kitaplar var, bilgisayarlar var. Şimdikiler şanslı, kendilerini daha fazla yetiştirmeleri için her olanak var. Ben kendi kendime bile evde takımları inceliyorum, sistemlerini anlamaya çalışıyorum, kendi kendime bir şeyler yapıyorum. Futbolu çok sevdiğim için uzaklaştığımda kahroluyorum.

    Katkılarınızla iyi kaleciler yetiştirdiniz. Bu sezon takımlarda yer alacak kalecilerle ilgili neler söyleyeceksiniz?

    Birisine iyi dediğinde rekabet yaratıyor, kötü dediğinde kızıyorlar onun için yorum yapmamayı tercih ediyorum.

    Maçlarda heyecanlanır mıydınız? Ya şimdilerde televizyondan izlerken nasılsınız?

    Top oynarken heyecanlanmadım, maç izlerken mi heyecanlanacağım? Çok soğukkanlıydım. Çünkü görevimi bilirdim. Ortak antrenmanlarımızda ayrı kapalı salona gider, kendim de ayrı hazırlanırdım, Zekâ, güç ve ayaklar birleştiğinde iyi bir şey çıkıyor.

    En zor iş kaleciliktir, en ufak şeylerde kurtarıcısın, kaleci gerektiğinde çıkış yapmalı, takım ayrı, kalecilik ayrıdır.

    Oyunculuk hayatınızı tamamladıktan sonra, tecrübe ve deneyimlerinizi ortaya koyduğunuz çalıştırıcılık döneminizi aktarır mısınız?

    1962 yılında başlayan futbol hayatım, 1978’de sona erdi. Almanya’da ve Türkiye’de antrenörlük yaptım.

    Türk Milli Takımı’nın kalecisi Rüştü Reçber’e 4 yıl boyunca kaleci antrenörlüğü yaptım. Hala arar.

    Yemeklerine kadar kontrol ederdim. Çok disiplinli çalışırdım. Disiplinsizliğe de asla tahammülüm yoktur.

    Altyapı kaleci antrenörlüğü de yaptım. 1975’de Fenerbahçe’de kısa bir dönem teknik direktörlükten sonra Göztepe, Eskişehirspor’da da görev aldım.

    Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldunuz… 

    Evet, 1980 yılında Türk vatandaşı oldum. En kısa zamanda da Türk vatandaşlığına geçen benim. Bundan da büyük bir mutluluk duyuyorum.

    Beşiktaş’ın 100. yılındaki şampiyonlukta güzel bir anekdotunuz var, onu buradan da paylaşır mısınız?

    Lucescu’ya yardımcı antrenörlük yaptığım ve 100. yılında Beşiktaş’ın şampiyon olduğu sezondu.

    O günlere dayanan ilginç anım ise şöyleydi:

    Oğlum Kerem, koyu bir Fenerbahçelidir. Aynı zamanda Fenerbahçe Genç Takımı’nda da oynamıştır. Beşiktaş 100. Yıl kutlamalarında Kerem’e de Beşiktaş forması giydirmeye çalışmışlar… Baktım, bana bir telefon geldi… Kerem telefonda bas bas bağırıyor: “Baba baba, sen ne yaptın?

    Bunlar bana Beşiktaş forması giydirmeye kalkıyorlar, gel beni kurtar.”

    Artık Bodrum’da yaşıyorsunuz, günleriniz nasıl geçiyor? 

    6 senedir Bodrum’dayım. Eşim Olga ile birlikte sık sık gelen çocuklarımız ve misafirlerimizi ağırlıyor, keyifli günler geçiriyoruz. Üç tane de köpeğimiz var. Bahçeler, çiçekler, sebzeler derken günler hızlı bir şekilde geçiyor. Evimizi çok seviyoruz. Turgut Reis çok güzel şirin bir kasaba… Tüm Fenerbahçelileri de her zaman ziyaretime bekliyorum.

    Fenerbahçe taraftarı sizi çok seviyor ve kalbimizde unutulmaz bir yeriniz var… 

    Futbol oynarken bazı oyuncular taraftarın coşkusundan etkileniyor, bazısıysa gamsız etkilenmez. Biz taraftardan çok enerji aldık…

    Takım kazandı mı taraftar çok mutlu oluyor. Olacak iş değil bazı taraftar takımını o kadar benimsiyor ki bunu özel hayatına bile yansıtıyor… Bir daha dünyaya gelsem yine kalecilik yaparım, yine Fenerbahçe’de oynarım. Fenerbahçe’nin adı da büyük kendi de büyük… Bir ara “Datcu Galatasaray yolunda” diye haberler çıkardılar, kim yazdı bilmiyorum ama hepsi yalan haberlerdi. Kim çağırdıysa gitmedim. Ben asla taraftarımı üzecek bir şey yapmadım. Fenerbahçe’yi de çok seviyorum, taraftarını da çok seviyorum, hepsini yanaklarından öpüyorum…

    Sibel Kurt – Fenerbahçe Resmî Dergisi Röportajı

  • Can Kozanoğlu’nun Datcu Röportajı

    Can Kozanoğlu’nun Datcu Röportajı

    Kıymetli büyüğümüz Can Kozanoğlu’nun Datcu röportajı, Mart 1987 tarihinde Yeni Gündem dergisinde yayınlanmış. Haluk Kılıç ağabeyin arşivinden çıkan bu değerli anıyla sizleri baş başa bırakalım…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    İlie’den İlyas’a 18 Yıl

    Eski Fenerbahçe Kalecisi Mutlu Bir Türk Oldu

    Yok, yok yanlış yazıyorlar. Benim isim hiç değişmedi. Türk tabiyetine geçmek için mecbur isim veriyorlar. Benim isim İlyas Datça oldu ama Türk tabiiyetine geçtikten bir ay sonra mahkeme kararıyla yine değiştirdim. Beni futbolcu olarak, antrenör olarak hiç kimse bilmez İlyas Datça diye. İsmim hâlâ aynı, Ilie Datcu.”

    Spor sayfalarında, Kartalspor Teknik Direktörü İlyas Datça’nın demeçlerini görenler, eğer futbolla çok fazla içli dışlı değillerse, “‘bu da kim?”‘ deyip geçiyorlar. Ama Datça’nın kim olduğunu bilenler için iş değişiyor.

    Prekazi kalsın mı, Pesiç gitsin mi? Yabancı antrenör getirelim mi, sahaları yalnızca Türklere mi bırakalım?

    Son zamanlarda Türk futbolunun gündeminden hiç çıkmayan bu sorular, İlyas Datça’ya, yani Ilie Datcu’ya özel bir konum, ayrı bir önem kazandırıyor. 60’lı yılların sonundaki yabancılar furyasıyla Türkiye’ye gelen, sonra yabancılığını kadro dışı bırakıp Türk tabiiyetine geçen Datcu, tam on sekiz yıldır futbolumuzla iç içe yaşıyor. Romanya Milli Takımı’nın eski kalecisi Türkiye’de neler gördü, neler yaptı? Şampiyon Fenerbahçe’nin kalesinden, Üçüncü Lig takımı Kartal’ın teknik direktörlüğüne uzanan güzergâhta neler yaşadı, neler kazandı, neler kaybetti?

    Futbolculuktan antrenörlüğe

    “1969’da Fenerbahçe’ye geldim. 75’te jübile yaptım, 75-76’da, Giresunspor’da futbolcu oldum. 76-78 Fenerbahçe’de görev aldım. Sonra İstanbul takımları çalıştırdım, Vefa’ya antrenör oldum. 78-81 arası Almanya’da kaldım. Hem kurs için, hem bazı aile işleri için. 81’de Göztepe’ye geldim. Sonra iki yıl Karagümrük’te çalıştım, şampiyon yaptım. 84-85 yine Göztepe, ardından bir yıl Denizli ve bu yıl da Kartal.”

    Datcu, bu uzun yol boyunca özel hayatında da önemli değişiklikler yapıyor. Türk vatandaşlığına geçiyor. Rumen eşinden boşanıyor, kızını kaybediyor, şimdiki eşi Nur’la evleniyor, yeniden baba oluyor.

    Datcu, bu on sekiz yılı anlatırken hemen hiç yakınmıyor. Bol “canım”lı cümlelerle, hafif bozuk bir Türkçeyle konuşuyor ve hep gülümsüyor. Antrenörlükte en çok önem verdiği nokta, ortam. Hayatta hiçbir takımı iki üç maçta bırakıp gitmediğini söylüyor:

    “Her iki taraf da memnun olacak biçimde çalışmak lazım. Parayı al, sonra git. Bu olmaz. Ben aldığımın karşılığını vermek isterim. İdarecilerle iyi anlaşmak lazım, sezon biterken, gelecek yeni yönetimi de düşünürüm ve hep efendi ayrılırım. ‘Bana müsaade, size teşekkür ederim. Belki yeni idareciler kendi adamlarıyla çalışmak isterler’ derim. Hep efendi, hep.”

    Peki, bir Üçüncü Lig takımında çalışmak Datcu’yu rahatsız etmiyor mu?

    Hayır: “Canım benim için bir problem olamaz.”

    Datcu’nun eşi, İstanbul’da ailesinin yakınında olmak istiyor. Sezon başında İstanbul’a geliyorlar. ”Belki bir yıl dinlenirim” derken, Kartallı yöneticilerden Mehmet Özbek kapısını çalıyor, kıramıyor. Üstelik beklediğinden daha iyi bir ortam ve iyi tesisler buluyor: ‘Bu idareciler Üçüncü Lig’te kalırlarsa günah olur. İkinci Lig’e çıkarsak, belki on yıllık sözleşme bile yaparım.”

    Elde kalanlar

    Türkiye’de geçen yıllar Datcu’ya parasal açıdan ne vermiş? En azından geleceğini garantiye alabilmiş mi? Para kazanmak zorunda olduğunu biliyor, ama parayı her zaman ön planda görmüyor. Datcu bu konuda da memnun ve iyimser:

    “Canım ben memnun. Yaşadığım aile hayatı, kazandığım para, her türlü memnunum. Öbür antrenörler gibi üç ev, beş ev istemiyorum. Şu anda kayınpederin yanındayız. Genellikle hayattan memnunum yani.”

    Datcu için parayı ikinci plana iten bir sevgi de futbol. Hayatının en kötü günlerinin, jübileyi izleyen dönem olduğunu söylüyor:

    “Futbolu bıraktıktan sonra günlerce insan değildim ben. Dolaştım dolaştım da evi bulamadım. Bana bir top verin ölünceye kadar öyle kalırım. O kadar seviyorum. Bir de yenildiğimiz zamanlar çok kötü olurum. Eve gelirim, karımla, çocuğumla konuşamam.”

    Mağlubiyetlerin Datcu’yu ne kadar üzdüğünü anlayabilmek için, oğluyla konuşamamasının ne olduğunu bilmek lazım. Üç yaşındaki Kerem’e olağanüstü bir düşkünlüğü var:

    “Bugün geldim, evi boş buldum, çıldırdım.”

    Elli yaşındaki Datcu, Türkiye’de kurduğu yuvasını, aile hayatını, futbol camiasındaki ilişkilerini korumak istiyor. On sekiz yıl içinde buraları çok ama çok benimsemiş.

    1969 yılında, “İki yıl oynarım, dönerim” düşüncesiyle terk ettiği, on altı kez milli formasını giydiği Romanya’ya sekiz yıldır gitmiyor. Vatandaşlık işlemleriyle ilgili sorunlar çözümlenirse bu yaz bir uğrayacak ama yalnızca kısa bir ziyaret için. Çünkü tekrarlamanın zararı yok, Türkiye’yi çok benimsemiş.

    “‘Ben gerçek Fenerbahçeliyim”

    Hem de ne kadar? Eğitim Dairesi’nin, kalecilik semineri için yaptığı çağrıyı, “Bu benim için milli bir görev” diye değerlendirecek kadar. Sonra Datcu’nun Fenerbahçe sevgisi var. “Ben gerçek Fenerbahçeliyim” diyor. Profesyonel çalıştırıcılığı bir yana, Fenerbahçeliliği bir yana koyunca ne oluyor?

    Hani Galatasaray’dan, ya da Beşiktaş’tan bir teklif gelse:

    “Çok düşünmek lazım ama zor, çok zor, Fenerbahçe’yi bırakabilmek çok zor.”

    Datcu, Türkiye’deki en mutlu anlarını galibiyetler ve şampiyonluklar olarak görüyor. Jübile dışındaki en kötü anları ise mağlubiyetler, yediği kötü goller. Ama öyle, en kötü bir tek gol yok, çünkü: “Hatalı gol yemek beni üzer. Ama bir tane değil ki, çok yedim. Çok mağlubiyet aldım.”

    Goller yemiş, mağlubiyetler, hezimetler görmüştü ama sonunda, nasıl başarabildiyse, mutlu bir Türkiyeli olmuştu. Eski bir yabancı futbolcu, yeni bir Türk antrenörü olarak, “Türkiye’nin yabancı antrenöre de, yabancı oyuncuya da ihtiyacı var ama kaliteli yabancılara, kolay uyum sağlayabilecek olanlara” diyor. Galiba, “benim gibi’ demek istiyor da alçakgönüllülüğünden söyleyemiyor.

    Can KOZANOĞLU – Mart 1987 – Yeni Gündem Dergisi


    Can Kozanoğlu'nun Datcu Röportajı
  • Eşref Aydın Röportajı

    Eşref Aydın Röportajı

    Kıymetli büyüğümüz Sibel Kurt, yıllar boyunca Fenerbahçe resmî dergisinde yaptığı röportajları kendi web sitesinde (SibelKurt.org) topladı. Yüksek müsaadesiyle, geçmiş yıllarda Fenerbahçe Resmî Dergisi için yaptığı röportajları sitemizde yayınladığımız Sibel Kurt, yine müthiş bir Eşref Aydın röportajı ile karşınızda…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Yorulmaz Türk

    Fenerbahçe’de bir tarih yatıyor derken, büyük isimlerden birisi olarak sizinle röportaj yapabilme olanağı bulmak bizim için büyük şeref. Tam 70 sene Fenerbahçe’ye hizmet verdiniz. Ve hala hizmet vermeye devam ediyorsunuz. Kaç doğumlusunuz Eşref Bey? 

    13 Eylül 1919, Çorum doğumluyum. 

    Geçmişe yapacağımız bu uzun yolculuktan önce, nasıl Fenerbahçeli olduğunuzu öğrenebilir miyiz? 

    1927 yıllarıydı. Samsun’da ilkokulumu okuyorum. O zamanlar Samsun’da iki takım ön plandaydı. Biri Fenerbahçe diğeri ise Samsun İdmanyurdu. Biz Fenerbahçe’ye yakındık. Ben sarı laciverdi seviyordum. O yıllarda Fenerbahçe ve Galatasaray daha fazla revaçta idi, Beşiktaş fazla ön planda değildi.

    Spor hayatınız nasıl ve ne zaman başladı? 

    Benim spor hayatım 1935-1936 yıllarında başladı. İstanbul Erkek Lisesi’nde okuyordum. O yıllarda güreş yapardım, Kadırga’da da top oynardım.

    Atletizm yarışı vardı. Tesadüfen Cem Atabeyoğlu ile yarışları izliyorduk, birbirimize laf attık “Hadi pehlivan sen de gir bunların arasına” diye, girerdin girmezdin derken girdik, 3 turluk bir yarışmaydı, birinci tur ikinci tur derken, ben koştum ve farkla birinci oldum. Herkes ayağa kalktı. Bana gelip övgüler yağdırdılar; “Sen atlet olmuşsun” dediler. Atletizm ne demek daha onu bilmiyordum o zamanlar.

    “Neden bu kadar büyüttünüz?” diye sordum.

    “Yaa sen milli atleti de geçtin” dediler.

    Meğer orada milli bir atlet varmış. Onu da geçmişim.

    Federasyon başkanı İhsan İpekçi varmış o sırada orada. İhsan Bey “Burada bir çocuk var, kapın bunu” demiş.

    Sinemaya çok merakım vardı. Beyoğlu’na gider 8 saat film izlerdim. Galatasaray bana eğer onlar için yarışırsam bedava sinema kartı vereceklerini söylemişti. Çok sevinmiştim. Fakat kulübe girdiğimde; orada monşerler, Fransızca konuşmalar falan bana çok soğuk geldi. Kendimi uzayda gibi hissettim. Üç ay dayanabildim.

    Bu arada beden hocam rahmetli Neriman Tekil’le de gidip geliyoruz, Fenerbahçe’de atletti. O dönemler Fenerbahçe’nin forma ya da papuç bile alacak parası yok.

    1939’da Neriman Tekil beni aldı, Fenerbahçe Spor Kulübü’ne getirdi, “Aman burada bir yarış var, ona da katıl” dedi.

    “Ama ben atlet değilim, şaka olsun diye koştum” dedim.

    O da “Sen burada koşarsan kazak kazanırsın” dedi.

    O zamanlar da 2. Dünya Savaşı yeni başlamış, hiçbir şey bulunmuyor, yokluk var. Pencereler ve ışıklar kapalı oturuyoruz. Hava saldırısı endişesi var.

    Lise 1 talebesiyim. Yine birinci oldum, söz verdikleri kazağı verdiler bana. Çok mutlu olmuştum. Beyazıt’ta oturuyordum.

    Hocam yine beni aldı ve Taksim Stadı’na götürdü, orada da yarış vardı. O yarıştan sonra bir sene kayboldum ortalıktan, girmedim yarışlara. Hatta o gün, Taksim Stadı’nın önünde resim çektik, “Stat yıkılacak” demişti hocam.

    Daha hiçbir kulübe kayıtlı değildim. Şehirlerarası yarışlara İstanbul’u temsilen katılıyordum.

    1940’ta İstanbul kros yarışması oldu; 4-5 tane milli atlet vardı. Orada 3000 metrede birinci oldum. O zamana kadar koştuğum en uzun mesafe 3000 metre idi. Sonra beni antrenman pistine getirdiler. Devamlı antrenmanlardaydım. 5000 ve 10000 metrede de Türkiye şampiyonu oldum.

    1941’den itibaren iyice tanınmaya başladım atletizm camiasında. O sene de yine Büyük Atatürk Koşusu’na götürdüler. İstanbul’dan Ankara’ya gitmek çok zordu o zamanlar. Ankara’ya ikinci gidişim olacaktı, daha önce bir kere izci olarak gitmiştim. Param da yok o zamanlar, ancak yol parası veriyorlar. “Trene bineceksin” dediler. Orada kalma şansı da yoktu. Yani, akşam binip gideceksin, orada yarışacaksın, sonra da akşam treniyle geri döneceksin, tabii yataklı tren değil pulman koltukların üzerinde!

    Orada Türkiye şampiyonları, Balkan şampiyonları var. Onların arasında esamem okunmuyor haliyle henüz. Aralarına girdim.1941 Büyük Atatürk Koşusu’nu kazandım. Herkes şaşırdı! Artık ondan sonra bütün 3000 m., 5000 m. koşularını kazanıyor, Türkiye rekorları kırıyordum. 

    Fenerbahçe Spor Kulübü’ne resmi olarak ne zaman başladınız?

    Yıl 1943…  Liseyi bitirdiğimde o zaman Fenerbahçe’den atlet Melih Kotanca vardı. Fenerbahçe Kulübü Başkanı ise Şükrü Saracoğlu idi. Hacı Muhittin de büyük kâtipti.

    Bahçekapı’da onun bürosuna gittik. Artık lisans da çıkarabilirdim. “Gel bakalım Eşref Fenerbahçeliymişsin, artık okul bitti bu kadar zaman bekledik. Senin başını bağlayacağız, lisansını düzeltelim” dedi.

    “Tabii efendim” dedim. Ve ilk imzayı atışım orada oldu.

    1947’ye kadar da tüm Türkiye ve Balkan rekorlarını kırdım. Hem Fenerbahçe hem de milli takım için. Her hafta yarış vardı.

    O yıllarda atletizmde de Fenerbahçe – Galatasaray rekabeti çok revaçta mıydı?

    Tabii ki o zamanlar da oluyordu Fenerbahçe – Galatasaray arasındaki yarış.

    Galatasaraylı bir Balkan şampiyonu vardı, o hep 1500 m. koşularını kazanıyordu; ben de 5000 m.-10.000 m. metre yarışlarını kazanıyordum.

    Neriman Tekil’in ağabeyi Firuzan Tekil (Genel sekreter) çok hizmeti vardır. “Sen 1500 koş hepsini geçersin” derdi. Ben de “İsterseniz 400 m.’de de koşarım, peki” dedim. 1500 m.’de koştum ve kazandım. Daha sonra 1500 m., 800m. ve 400 m. koştum.

    1945’de Mısır’da 400 m’de birinci oldum milli takım adına… 

    Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü adına düzenlenen İnönü koşularında hep birincilikleriniz vardı. 

    İnönü Stadı’nda Cumhurbaşkanı kros birincilikleri yapılıyordu, 6 sene arka arkaya birinci olmuştum.

    947’de Dolmabahçe Stadı yapılıyordu. Daha stat bitmemiş, biz bir kenarda antrenman yapıyorduk.

    Bana, “İsmet İnönü gelecek bir eşofman al ve stada gel” dediler.

    “Peki” dedim.

    Gerçekten de İnönü hayatında hiçbir spor müsabakasına gitmemiş ve hiçbir sporcuya da ödül vermemişti. Bir tek at yarışlarına gidermiş.

    1936 Olimpiyatları’nda ben güreş yapıyordum, arkadaşım, Hitler’in zamanında olimpiyat şampiyonu olmuştu.

    Mustafa Kemal Atatürk çağırmış ve O’na ev hediye etmişti; fakat İnönü 1948 olimpiyatlarıyla hiç ilgilenmemişti. Dolmabahçe Stadı’na o gün antrenman sırasında ilk defa İnönü de gelecek dediklerinde şaşırmıştım; elim ayağım titriyordu.

    Yanına gidilmiyor tabii.

    “Bekle burada” dediler bana ve sonra alıp beni İnönü’ye götürdüler.

    Aklımda kalan tek şey; “Evladım, talim mi yapıyorsun?” diye sormasıydı.

    “İşte paşam, sizin adınıza yapılan koşuları 6 senedir arka arkaya kazanan sporcumuz bu” dediler.

    Bana mükâfatlar verdi. Hediye edilen Zenith marka kol saatime herkes merakla bakıyordu o zamanlar. İnönü ile tanışmak ve konuşmak da nasip oldu bana ne mutlu ki… 

    Ve yıl 1947. 4 Temmuz Normandiya Çıkartması adına düzenlenen Enternasyonal Amerika Şampiyonasına gidişiniz… 

    1945’de Balkan rekorunu kırmıştım.

    1944’de olan “Normandiya Çıkarması” adına Amerika’da 1947’de, yani 3 sene sonra bir atletizm şampiyonası yapıldı. Ön elemeler için Balkanlardan iki kişi çağırdılar. Bizden de olimpiyat üçüncüsü Ruhi Sarıalp vardı. Son seçmelerde Ruhi 3. oldu, ben 1. oldum ve Amerika’ya beni gönderdiler.

    Amerika yolculuğumuz o kadar kolay olmadı. Uçak bekliyoruz gelmedi. Meğer uçak düşmüş ve herkes ölmüş. Uçuşumuz bir hafta sonraya kaldı. O zamanlar haftada bir uçak kalkıyordu. 30 kişilik pırpır uçaklar. Dura kalka gidiyoruz.

    Londra’ya gittiğimizde hayretler içindeydik savaş sonrası her taraf bombalanmış halde, duvarların yarısı var yarısı yok, inanılmazdı. Banklar vardı, oturduk, bekledik. Benzin ala ala devam ediyorduk.

    1945’de Atina’ya, Mısır’a gittiğimizde de aynı savaş izleri öyleydi. Ve 48 saatlik bir zorlu bir yolculuk sürecinden sonra Amerika’ya geldik.

    Oradan yarışmaların yapılacağı Nebraska’ya geçtik. Bizi çiçeklerle karşıladılar. Çelenkler taktılar. Türkiye’den geldi diye şehirde açık arabayla dolaştırdılar. Türkiye’yi bilen yok. Teksas’ın doğusunda mı güneyinde mi diye soruyorlar. Otele yerleştik. Hava 50 dereceydi; klimayı varlığından bile haberim yok. Hasta oldum, yemeklerini de yiyemiyordum. Lisanım yoktu. Çok zorlandım. Dünyanın her tarafından gelmiş atletler vardı. 10.000 metrede koşacaktım fakat rakibim yoktu. Bununla birlikte diğer derecelerde çok iyi atletler vardı. 5000 metre koştum.3. oldum.  

    Amerika’da kalmanızı teklif ettiler mi?

    Yarış bitti, tam döneceğim sırada Amerika’da okuyan bir Türk talebe yanıma geldi. Beni valiye sonra da yarışmayı düzenleyen Nebraska Üniversitesi’nin rektörüne götürdü. 

    Rektörün yanına çıktığımda Türkiye’de ne yaptığımı sordu. Sporumun dışında hukuk öğrenimi sürdürdüğümü ve Haydarpaşa Lisesi’nde beden eğitimi öğretmenliği yaptığımı söyledim.

    Ne kadar kazandığımı sordu, “100 lira alıyorum” dedim.

    Ertesi gün de döneceğimi belirttim Tam kapıdan çıkıyoruz, oturma iznimi verdiler, talebe kaydımı yaptılar.150 dolar teklif ettiler ve onların ülkesinde Nebraska eyaletini temsil etmemi istediler.

    Peki, Fenerbahçe Spor Kulübümüz kalmanıza izin verdi mi?

    O yıllarda bir sporcunun Türkiye’den Amerika’ya gitmesi kulüplerin maddi imkânsızlıkları nedeniyle çok zordu. Milli takımdan Fenerbahçeli bir atlet olarak Amerika’da yarışı kazanmak büyük bir prestijdi. Yer yerinden oynuyordu.

    Daha önce bir boksör arkadaş Amerika’ya gitti, geldiğinde statta yürütmüşlerdi, Amerika’ya gidip gelen birini görsünler diye. Öyle bir zamanda federasyondaki Galatasaraylı üyeler gazetelere düştü; para vardı, yoktu diye.

    O yıllarda Saracoğlu başkanımızdı. Bizim Fenerbahçe yönetim kurulu bastırdı ve her şey tamamlandı. Galatasaraylılar engel olmaya çalıştı ama en sonunda federasyon Fenerbahçe’ye “Paranın yarısını verin gönderelim” dedi.

    Federasyonda Galatasaraylılar çoğunluktaydı. Olimpiyat komitesi başkanı da Galatasaraylıydı. 300 Lira tutuyordu; gidişimin yarısını kulübüm karşıladı ve öyle gönderdiler. Amerika benden kalmamı istediğinde işin federasyon tarafını hiç düşünmedim. Ama Fenerbahçe’ye minnet borçluydum. Oradan bir mektup yazdım. Mektubumda bana orada sundukları tüm eğitim olanaklarından bahsettim. Ayrıca eğitimimi Amerika’da tamamlayıp Fenerbahçe’ye daha iyi hizmet edebileceğimi düşünüyordum; “Onay verirseniz kalacağım, isterseniz de arkama bakmadan dönüp geleceğim” dedim. O mektup gazetelerde çıkmış hatta mektubumun basıldığı gazeteyi bana gönderdiler. Amerika’da kalmam için kulübüm izin verdi, federasyon da istemeye istemeye kabul etti.

    5 sene Amerika’da kaldım. Orada evlendim.1947-1952 yılları arasında orada eğitimimin yanı sıra tabii ki atletizm de yaptım. Yarışmalara katıldım.

    1948’de bir akşam “Olimpiyat ön seçmelerine gidiyorsun” dediler. Okul kapanmak üzereydi, apar topar gittim.

    Kaydım yapıldı, tam başlamadan evvel “Nasıl bir yarış bu?” diye sordum. “Milli takımın olimpiyat seçmesi kazanan ilk üç kampa girecek ve 1948 olimpiyatlarına Londra’ya gidecek orada Amerika’yı milli oyuncu olarak temsil edecek” dediler.

    Şok oldum ve “Ben Türk vatandaşıyım” dedim.

    “O önemli değil, seni Amerikan vatandaşı yaparlar” dediler.

    Benim elim ayağım titredi, 5000 m. koşu için çağırmışlardı. Öylece hayalet gibi duruyorum, lisan da fazla bilmiyorum. Ben bir tur gittim, sonra yarışı bıraktım. Kafam hala ordaydı. Amerikan vatandaşı olarak Londra’ya gideceğim ve olimpiyatlarda Amerika’yı temsil edeceğim. Bu mümkün değildi.

    Tüm hayalim Türk bayrağı altında yarışmak ve başarılı bir Türk sporcusu olmaktı. Bana öl deseler ölürüm bayrağım için, o kafa yapısındaki insan kalkıp da orada Amerikan bayrağı altında yarışabilir mi, bıraktım her şeyi…

    “Çok hastalandım, kramp girdi.” dedim ve oradan kaçtım. 

    Ve Türkiye’ye dönüşünüz… 

    Nebraska sonrası bir süre New York’ta kaldım. Bir çocuk sahibi oldum. Eşim benimle birlikte Türkiye’ye dönmedi. Annem rahatsızdı dönmek zorundaydım.

    Geri geldiğimde artık yarışları bırakmıştım. Önce federasyona bağlı atletizm ajanlığına getirildim. Her gün sahalara gidiyordum. Atletizm eskiden futboldan bile önemliydi. At başı gidiyordu, en iyi atletleri toplamaya çalışırdım. Okulların levhalarına yazı yazardım. Stada toplardım onları 300-600  kişi vardı Kuleli Askeri Lisesi’nden, Deniz Lisesi’nden tüm okullardan gelirlerdi. Hepsinin hayali kazanayım da Fenerbahçe- Galatasaray maçını izleyeyim. Mükafat koymazsanız gelmezlerdi.

    1952-1956 Amerika Milli Takımını olimpiyatlardan evvel bir kuruş parasız Türkiye’ye getirdim. Bunu federasyondaki görevim icabı değil, ajan olarak düzenledim. Onları Dolmabahçe Stadı’nda yarıştırdım. Yunanistan’a da gidiyorlardı, buraya da gelsinler diye düşünmüştüm. Olimpiyatlardan evvel onları buraya getirmek ve yarıştırmak büyük bir şeydi. Oradan oyuncu da çıkardım.

    Sonra Atletizm Şube Başkanlığına getirildim. Bu arada Fenerbahçe üyesi olduğumdan kulüple bağlantımı koparmamıştım. Artık her gün kulüpteydim. 

    Şu an atletizmi Türkiye’de ne düzeyde görüyorsunuz?

    Üzülüyorum bugünkü şartlarda Türkiye’nin atletizmde gelişmesi mümkün değil.

    Atletizm ajanlığı yaptım, 6 ayda milli atletizm takımı çıkardım, yetiştirdim.

    Amerika’dan geldiğim seneler kimse anlayamadı beni; şaşırdılar, engellemeye çalışanlar bile çıktı. Hala yanlış işler yapılıyor. O yıllarda atletizm bana bırakılsaydı bugün Türkiye atletizmde çok farklı ve iyi bir yerde olabilirdi. Kısmet, bırakmadılar işte, ben de futbola döndüm.

    Hizmet verdiğim 70 sene içerisinde Fenerbahçe’nin 10 tane şampiyonluğu varsa ne mutlu ki 9’unda benim de adım vardır. 

    Bir anda kendinizi futbolun içinde buldunuz…

    Atletizm şube başkanlığı yaparken her gün Fenerbahçe sahalarındaydım. Futbol maçları da oluyordu, yakından ilgileniyordum.

    Fenerbahçe kongreleri oluyordu, kulisler yapılıyordu. Kongre üyesiydim, faaliyetler, seçimler başladı. Sokak kongreleri yapıldı, futbol takımının çalışmalarını da izliyordum,

    Amerika’dayken ilk iki sene spor tahsili yapmıştım. İki senenin sonunda ekonomi ve işletme tahsili almaya başladım. Türkiye’ye döndüğümde de sporun tüm şubelerini takip ediyordum özellikle de futbolu. Çalışmalara, antrenmanlara bakıyordum, yeniliklerden doğal olarak haberleri yoktu. Ben de Amerika’ya gittiğimde hiçbir şey bilmiyordum. Dönüp baktığımda yanlış işler yapıldığını gördüm. Ve başladım futbol kitaplarını alıp tercüme etmeye.

    O yıllarda orada koşuma engel olmasın, şişkinlik yapmasın diye su içmiyordum. “Aman tuz koymayalım” diyordum. Bana orada her gün hap veriyorlardı meğer tuz hapıymış. Bu en basitiydi. Burada bir sürü yanlış bilgiyle yetişmişiz.

    Sonrasında kulis faaliyetleri arasında öyle bir noktaya geldik ki 1960-61 yıllarında takımın başında Macar antrenör Lazslo Szekelly vardı. Takımda Canlar, Lefterler, Fikretler var. Yönetimimizde ise başkanımız H. Kamil Sporel, yönetim kurulunda Zeki Rıza Sporel, İsmet Uluğ, Niyazi Sel, Müzdat Yetkiner var. Herkes konuşuyor, üzülüyor.

    8 maçta galibiyet yok. Ligin ilk yarı sonunda bir de Galatasaray maçımızda 5-1’lik bir yenilgi var, diyorlar ki “Bu Galatasaray mağlubiyetinden sonra bizim bu kulüpte yöneticilik yapmamız haramdır.”

    Toplanıp karar veriyorlar kongre yapılacak. Aldığım eğitim sonucu bir futbolcunun en az 5000 metre koşacak nefese sahip olması gerektiğini, dünyanın değiştiğini, yeni kuralları anlatıyorum. “Çalışalım, geçelim ve şapkayı gösterelim onlara” diyordum. Yönetim kurulu karar verdi ve futbol şubesinin sorumluluğunu bana verdiler. “Al sen çalıştır.” dediler. 

    Yıl 1960-61 ve futbol şubesi sorumluluğuna getirildiniz… 

    Sorumluluğumun ilk günü sabah tüm futbol grubunu çağırdık. Herkes merak ediyor.

    O zamanlar takım kaptanı Şeref Has. Bir konuşma yapıp futbolun tüm dünyada değiştiğini, farklı yeni yöntemler olduğunu ve futbolun artık sadece top oynamak olmadığını bir de topsuz oynamak gerektiğini anlattım. Topladım herkesi koşturuyorum, ağırlık çalışmaları yaptırıyordum.

    Yazılı basın geldi. Onlar da ne yapacağımı merak ediyorlar. Bana sorular sormaya başladılar. Düşündüm, futbolcuların koşusunun zayıf olduğunu söylesem ertesi gün basında alay edecekler. Ben de fizik kondisyonundan bahsettim ve bundan sonra takımın fizik kondisyonu ile uğraşacağımı söyledim. Hatta bunları İngilizce ile karışık söyledim. Takımın kondisyonu ne demek diye soramadılar bile, öylece yazdılar söylediklerimi. (Gülüyor) 

    Daha önceki antrenman sistemi nasıldı? 

    Önceleri haftada iki gün salı-perşembe antrenman yapıyorlardı. Hafta sonu da maça geliyorlardı. Diğer günler boş günleriydi.

    Benimle birlikte haftada iki gün futbol diğer günler ise koşu ve kondisyon çalışmalarına başladılar. Ve böylelikle haftada yedi gün çalışmaya başladılar.

    Peki ya oyuncuların bu disiplinli ve yoğun tempoya alışmaları kolay oldu mu? 

    Tabii pek kolay olmadı. Hiç unutmam ikinci hafta oldu. Can Bartu askerden geldi. Ve antrenmana girdi. O aralar hepsi alışmıştı su ısıtılıyor, kazanlar ısıtılıyor ama yetişmiyor, yıkanamıyoruz bahaneleri. Mangalda su ısıttırıyorum, tenekedeki sularla yıkanıyorlar. 

    Bir gün yine Can Bartu’yu koşturuyorum 30 metre geride kalıyor. Genelde kolalı gömlek giyerdim o günde tesadüf üzerimde kolalı gömlek çekmişim, altımda da eşofman ama ben de onlarla beraber koşuyorum.

    Can’ın yanına gidip “Hasta mısın Can, sen hep geride kalıyorsun” dedim.

    “Niye bu kadar koşuyoruz Eşref Ağabey biz atlet miyiz, futbolcu muyuz? Sahada koşacak mıyız yoksa futbol mu oynayacağız?” dedi.

    Ben de “Bak oğlum, ünlü Amerikalı artist Marlyn Monroe var ve her sabah kondisyonunu muhafaza etmek için 3 km koşuyormuş, ben de sizinle beraber koşuyorum, bakın şu kolalı gömleğime terlemedim bile. Siz 90 dakika futbol oynayacaksınız, 90 dakika koşmadan mı futbol oynayacaksınız, artık koşmadan futbol yok, dünyada önde olacaksınız, daha yeni başlıyoruz” dedim.

    Bu kondisyon çalışmaları Türkiye’de ilk Fenerbahçe’de başladı. Sonrasında bir konuşma daha yaptım ve kızarak, “Can, koşamıyorsan çık arkadaşlarının arasından” dedim. Ve takımdan çıkardım onu, arkasından da “başka koşamayacak var mı ?” dedim. Baktım kimseden ses yok, biz antrenmana devam ettik bir süre sonra Can da bize katıldı.

    Ve ikinci devre ilk maçımız Kasımpaşa ile. Onları 3-0 yendik. Arkasından Altınordu, Göztepe 4-0, 3-0 sonuçlarla hepsini ezdik, geçtik. Avrupa çapında takımlardı onlar. Sonra da Beşiktaş, Galatasaray’ı süpürdük geçtik.

    Takım kazanmaya başlayınca Macar antrenörü de geri getirdiler. Birlikte çalışmaya başladık. O sene liglerdeki ilk şampiyonluğumuzdu (1960-1961). Ertesi sene Miroslav Kokotovic (1962-1964) vardı, ben çalışmayı bırakmıştım ama mağlup olunca o kaçtı ve yine beni getirdiler takımın başına. Ve o sene de beni yönetime aldılar, futbol takımımın sorumlusu olarak göreve başladım. Başkanımız İsmet Uluğ ile birlikte çalıştık.

    Yıl 1964-65 Antrenör İngiliz Oscar Hold. Yine tüm görevi beraber üstleniyorduk, benim Amerika’dan getirdiğim kronometrem vardı, onunla futbolcuları çalıştırıyorduk. Hiç unutmam; çocuklar onları koşturmayalım diye kronometreyi yok ettiler.

    Çok zor geliyordu koşmak. Aralarında bir futbolcuyu yok etmek istiyorlarsa 10 metre uzağa top atıyorlardı ki koşsun yorulsun yorulunca da bir daha oynayamasın. 

    Fenerbahçe Müzemize her geçen gün yeni bir kupa, yeni bir madalya ekleniyor. Siz Eski Sporcular Derneği Başkanımız olarak eski sporcularımıza neler öneriyorsunuz? 

    Fenerbahçe’nin büyük bir mazisi ve tarihi var. Tüm eski sporcularımızın ellerinde bulunan madalya, kupa, resim ve evraklarının müze kurulumuza iletilmesi gelecek nesillerimiz açısından çok önemlidir.

    Ailenize bırakacağınız bu objeleri sadece aileniz ve çevreniz görür; fakat müzemize devredilen bu mirası milyonlarca Fenerbahçeli müzeyi her ziyaret ettiğinde görebilir. Müze Fenerbahçe’nin tarih kitabıdır.

    1940 yıllarında kazandığım madalyaları İstanbul Erkek Lisesi’ne götürdüler. Normandiya çıkartması madalyası çok az insanda vardır. Ama bu madalyada asıl hak sahibi Fenerbahçe Spor Kulübü’dür. O Fenerbahçe’ye aittir.

    Bütün yarışlarda madalya veriyorlar ama bu madalyanın özelliği bir kereye mahsus olarak verilmesiydi.

    Bunun dışında Kral Faruk’tan aldığım madalyalar ve diğerleri hepsi şu an müzede sergilenmektedir. Bilhassa onu ve diğer madalyalarımı kulübüme verdim.

    Gördüğünüz gibi evde hiçbir şey kalmadı. Müzede muhafaza ediliyorlar. Bu da benim için ayrı bir onur ve gurur kaynağıdır.

    En beğendiğiniz futbolcular kimlerdi? 

    Ogün Altıparmak, Lefter ve Can Bartu’yu çok beğenirdim.

    Bir iki kaptan sayarsam bunun birisi Can Bartu’dur. Çünkü Can Bartu’yu futbolculuğunun dışında kaptan olarak da çok beğenirdim. Nedeni ise: O hem takıma hâkimdir hem de yurt dışında da futbol oynadığından deneyimli ve yeteneklidir. Hatta basında da çok sevilen bir insandı. Fenerbahçe’den gitmesini çok istemişlerdi. Ben karşı çıktım. 

    Nasıl karşı çıktınız, neler yaşandı? 

    Can Bartu hala bilmez ne olduğunu, o sene Can takım kaptanı ve Can’ın transfer senesiydi. Transferde komite başkanıyım, tek tek çağırıyoruz, konuşuyorum yönetim de karar veriyor. Yalnız bu toplantıdan evvel yönetimde olan Suphi Ergül, Necmi Kurtuluş, Sadun Erdemir, Kemal And benimle bir yemek yemek istediler.

    Caddebostan Yelken Kulübü’nde bir öğlen yemeği yedik. “Kadıköy grubu olarak bir toplantı yaptık, Can Bartu’nun satılmasını istiyoruz” dediler. Tabii benimle de ters düşmek istemiyorlar. Kadıköy Grup Başkanı Semih Bayülken “Eşref’le konuşun ikna edin Can Galatasaray’a gitsin ve Fenerbahçe’den uzak kalsın, ilerde bu bize sorun olacak, Can ne isterse istesin satın” demişler. Bana böyle anlattılar.

    Onlara Can’a ihtiyacımız olduğunu söyledim. Fakat başka çare olmadığını söylediler. Güldüm, antrenman sonrası Can’a “Sen Sirkeci’ye iş yerime gelebilir misin?” dedim.

    Ertesi günü Can geldi. “Gel dediniz geldim, ben ilk defa bir yöneticinin işyerine geliyorum” dedi.

    “Can senden bir şey isteyeceğim, öbür gün transfer için sizleri çağıracağız, kaç lira düşünüyorsun diye soracağız, sen kaç düşünüyorsun” dedim.

    “Öbür oyunculara 70-80 bin dediniz, herhalde bana daha fazla verirsiniz” dedi.

    “Bak sen geleceksin, ben para falan istemiyorum diyeceksin, ben Fenerbahçe’de bu kadar oynamışım seneye jübilemi yapıp futbolla ilişkimi Fenerbahçe’de bitireceğim diyeceksin” dedim.

    “Tamam, Eşref Ağabey sen öyle istiyorsan öyle derim” dedi.

    “Bana bırak” dedim.

    Ertesi gün yönetim kurulunda Rüştü Dağlaroğlu da var. Selim Soydan geldi. Şükrü Birant geldi. Ve sonra sıra Can’a geldi. Faruk Ilgaz’ın yanında oturuyorum.

    Önce ben konuşuyorum; Can’a “Bizim kafamızda var bir rakam ama herkesin fikri olsun senin kafanda ne var” dedim.

    “Ben para istemiyorum” diyerek aynen benim kendisine dediklerimi tekrarladı.

    “Tamam git” dedim, gönderdim.

    Herkes söyleniyor. “Can kalıyor çünkü hiçbir şey istemeyen adamı ben satamam” dedim.

    Dedim demesine ama yüz bini de sonradan Can’a verdim tabii. Sonra bütün mesele anlaşıldı. Semih Bayülken ile Muhittin Burgulu ilk seçimde beni sildiler. Ama o sene Can’ın sayesinde 8 puan önde şampiyon olduk. 

    Fenerbahçe’de oynayan her futbolcunun duruşu davranışları bir Fenerbahçeli gibi olmalıydı. Bunun bilinciyle, onları çalışma saatleri dışında da gözlemliyordunuz… 

    Geceleri bile futbolcuların evlerini dolaşırdım. Selim’in evine gittim. Eşi Hülya Koçyiğit çıktı, evlenmişlerdi. “Hemen Selim nerede” derdim. Hülya çok hanımefendi bir insandı; çaylar, kahveler, ikramlar.

    Hepsinin evine gidiyordum, Yılmaz Şen, Yaşar Mumcuoğlu…

    Oyuncuların özel sorunlarını da paylaşıyordunuz… 

    Tabii ki, hepsiyle ayrı ayrı ilgilenirdim.

    Kaleci Datcu vardı, bir gün kampa geldi.

    Selim Soydan dedi ki “Datcu ile konuş, morali çok bozuk.”

    “Hayrola” dedim.

    “Yok bir şey, eşimi düşünüyorum, ev sorunu hala çözülmedi” dedi.

    Ertesi gün de maçımız var. “Sen yarınki maçı düşün.” dedim.

    Pazartesi sabahı kulübe saat 10.00’da geldim. Yönetime durumu anlattım.

    “Otelde kalıyorlarmış, perişan durumdalar” dedim.

    “Hayır, evde kalıyorlar” dediler.

    Reşat Dermanver’e “Sen evi biliyorsan, beni götür” dedim.

    Beraberce gittik,  kapıyı başka insanlar açtı. Datcu haklıydı, evi başkasına vermişler. Dönüp sorunu anlattım.

    “Size yarına kadar, tam 24 saat müsaade; yoksa 25. saatte bu kulüpten içeri giremeyeceksiniz” dedim.

    O sorun da öyle çözümlenmişti. 

    5 kupayı aldığımız sene (1968), Ogün Altıparmak geldi

    “Ağabey benim bonservisimi ver, Amerika’ya gideceğim, beni istiyorlar” dedi.

    “Peki, oğlum, yalnız bir şartım var; sana ihtiyacım olursa isteyeceğim ve hemen geleceksin” dedim ve gitti.

    Bize Manchester çıktı. Ogün’ün adresini aldım. Gündeme sundum Ogün’ün çağrılması için. O toplantıda “Manchester’ı mı eleyeceğiz, Ogün’ü çağırmak çok para, boş ver” dediler.

    Ben ısrar etmedim, ama kafama da takıldı, uyuyamadım. Suat Belgin vardı, Büyük Fikret kaza geçirdiği için adresi ondan istedim.

    Ogün’e “Acele çarşamba burada ol, yönetim kurulu parayı çok buldu ama ben bu parayı öderim” dedim. Ve Ogün geldi.

    “Sen nerden çıktın?” demiş herkes.

    “Eşref Ağabey çağırdı” demiş.

    Benim için “Zengin adam, savuruyor” demişler.

    “Doğru kampa git” dedim.

    Ignace Molnar antrenördü. Ona Ogün’ü takıma koy, forvet oynatacağız dedim.

    O maçta bir golü Ogün attı ve maçı 2-1 kazandık. Ogün Amerika’ya bir daha dönmedi, burada kaldı ve hayatı değişti.  

    Amerika’da üniversitede spor, ekonomi ve işletme eğitimi aldınız. Fakat ekonomi eğitiminizde bir ders yüzünden diplomanızı alamadınız. Ve hata olduğu anlaşıldığından diplomanızı 50 sene sonra torununuzla birlikte aldınız… 

    Evet, 50 sene sonra torunum Nate ile beraber gittiğimizde diplomamı verdiler. Torunum Nate de Nebraska Üniversitesi’nde şampiyon bir atlet olarak okuyup, koşmaktaydı.

    Amerika’da iki diploma almam lazımdı. Birini eksik kredim olduğu zannedildiği için vermediler; hâlbuki yokmuş, bir hata olmuş. Durumu tekrar açıkladım kendilerine; bir ders varmış borçlu hukuk dersi, Amerikan hukuku ile ilgili olarak gerekmeyecek diye almamıştım. 50 sene sonra kabul ettiler ve ben de 50 yıllık küçük bir gecikmeyle diplomamı 18 Aralık 1998’de Nebraska Üniversitesi okul yönetiminin düzenlediği özel bir mezuniyet töreniyle aldım. 

    Yaptığım araştırma sonucu 1958 yılında verdiğiniz bir demeçte Fenerbahçe Stadı’nın 100.000 kişilik olması gerektiğini söylemiştiniz. Hâlbuki söylediğiniz yıllarda stat 7.000 kişilik olup 3000-4000 kişilik kapalı tribünü vardı. 100.000 o yıllar için çok iddialı bir sayıydı…

    O zamanlar 3000-4000 kişilik kapalı tribün vardı. Fenerbahçe’nin 100.000 kişilik stada ihtiyacı olduğu o zamanlardan görünüyordu.

    Maçlardan bir gün önce geceleri uyanır bakardım yağmur var mı diye panik yapardım. Prim ödeyeceğiz, kulübe kazanç sağlayacağız ancak böyle ayakta duruyorduk. 50 sene evvel o zaman ki gazete kupürlerinde vardır doğru.

    Taraftarlara mesajınızı alabilir miyiz? 

    70 seneye yakın sporun içindeyim, taraftarlarla da iç içeyim. O günden bugüne kadar taraftarla yakından ilgileniyorum.

    Bir kere şunu söyleyeyim; Fenerbahçe sevgisi o zaman 10 ise şimdi 100! Çok büyük saygı duyuyorum, onur duyuyorum, gururlanıyorum, iftihar ediyorum.

    Biz bu hizmeti yaparken her zaman isterdik ki Fenerbahçe’yi sevsinler, müsabakalara gelsinler, Fenerbahçe’yi alkışlasınlar, amacımız buydu. Şampiyon olalım onları mutlu edelim ve onların mutluluklarından mutluluk duyalım ama bugün çok olumlu ve çok büyük değişiklikler var.

    Ben iki sene evvel bir maç öncesi Kalamış’ta bir restoranda var, oraya gittim. Orada gördüm aynı heyecanı. Amerika’da taa o yıllarda maçlardan evvel aynı bu coşku olurdu. Hatırlıyorum 5 kupayı aldığımızda bir merasim yapmıştık. İlk defa yapılıyordu, basından Erdoğan Arıpınar kutlama organizasyonu teklifiyle Başkanımız Faruk Ilgaz’a gittiğinde Başkan “Böyle bir büyük organizasyon yaparsak camia iyi karşılamaz” demişti. Ve konuyu bana yönlendirdi. Organizasyon gerçekleştiğinde Fenerbahçe camiası Başkan Faruk Ilgaz’ a “Bu kadar sene şampiyon olduk, böyle merasim yapmadık.” demişlerdi. Ben bunu Amerika’da gördüğümden yaptım.

    Bir de kötü söz ve hakaretlere karşıyım o da kaldırılmalı. 1980’e kadar böyle bir şey yoktu taraftar yapmadı bunu. Bu sözlerim tüm Türk futbolu adına.

    Çocukluğumuzda kafamızı havaya diker dört genç havaya bakardık, gelen bakar, giden bakardı. Galata Köprüsü’nde bir yere baktı mı herkes bakıyor birisi bir şey yaptı mı herkes yapıyor. Bu yöneticiler topluluğu bu tarafa bak diyecek bunu toparlamak yine yöneticilere düşer.

    Sibel Kurt – Eşref Aydın Röportajı – Fenerbahçe Resmî Dergisi

  • Ercan Aktuna Röportajı

    Ercan Aktuna Röportajı

    Kıymetli büyüğümüz Sibel Kurt, yıllar boyunca Fenerbahçe resmî dergisinde yaptığı röportajları kendi web sitesinde (SibelKurt.org) topladı. Yüksek müsaadesiyle, geçmiş yıllarda Fenerbahçe Resmî Dergisi için yaptığı röportajları sitemizde yayınladığımız Sibel Kurt, yine müthiş bir Ercan Aktuna röportajı ile karşınızda…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Çekirdekten Fenerbahçeli

    Biz aramızda her zaman “Fenerbahçeli olunmaz Fenerbahçeli doğulur,” deriz. Siz nasıl Fenerbahçeli oldunuz Ercan Bey?

    Rahmetli amcam savcı muaviniydi. Sekiz yaşındayken beni alır, maçlara götürürdü. İlk maçımız için Dolmabahçe Stadı’nın açılışına götürdü. Protokol kısmında oturmuştuk. Unutulmaz bir gündü.

    Fenerbahçe maçlarından sonra çok mutlu olurdu. Amcam da zamanında futbol oynamış. Lakabı Pire Mehmet’ti. Bana Fenerbahçe’yi ilk sevdiren amcam oldu.

    Annem çok sert mizaçlıydı. Maçları seyretmeye gitmeme izin vermek istemezdi.

    Fenerbahçe maçları öncesi erkenden Üsküdar’a gider Canavar Burhan, Basri, Özcan, Naci Ağabeyleri beklemeye başlardım. Onlar da bizler gibi arabalı vapura binerler, üst katta çay ocağına yakın yerde otururlardı. Elimden geldiğince onlara yakın olmak için gayret gösterirdim.

    O yıllarda inanamazdım elbet gönül verdiğim Fenerbahçe’de ben de top koşturacaktım.

    Spor hayatınız profesyonel olarak nasıl başladı?

    İstanbul Erkek Lisesi’nde okuyordum. O sıralar Fenerbahçe genç takımda idmanlara çıkıyordum.

    Önceleri mektep maçları vardı. Ahmet Erol da Fenerbahçe’de menajerdi. Beni beğendiler, fakat yaşımdan dolayı daha lisansım yoktu. 17 yaşındayım, bir gün eski Fenerbahçeli kaleci Sabri Kiraz Hoca bana “Gel seni İstanbulspor’a götüreyim. Yatılı olarak yazdırayım,” dedi. 1957 yılıydı. Meseleyi amcama açtım. Ona Sabri Hoca’nın önerisini anlattım. Amcam da “Sabri Hoca’yı dinle, önce oku,” dedi

     Çok az maçlara giriyordum. O zamanlar İstanbulspor çok kuvvetli bir kulüp. Kadrosu da çok iyiydi. Senede 2-3 maç oynuyordum. İstanbulspor’un yanı sıra genç milli takımda da oynuyordum.

    1960 yılında Turkcell lig gibi bir milli lig kuruldu. O zamanlar cumartesi ve pazar olmak üzere haftada iki kere maç yapılıyordu. Deplasmanlara giderdik. 6 takım kura çekiyordu. İzmir ve Ankara’da; Altay, Göztepe, Altınordu gibi güçlü takımlar vardı.

    Hatırlıyorum o zamanlar İzmir’e deplasmanlara gittiğimizde Fenerbahçeliler Alsancak’ta iyi otellerde kalır, uçakla giderlerdi. Biz ise Basmane’deki otellerde kalır, otobüsle yolculuk ederdik. Küçük kulüplerin kaderidir bu.

    İzmir’de felaket sıcak olurdu. Fenerbahçe Karşıyaka ile oynar. Biz Altay’la oynarız. Ertesi gün de Fenerbahçe Altay’la oynar, biz de Karşıyaka ile oynarız. Günümüze baktığınızda haftanın iki günü üst üste maç yoktur. 

    İstanbulspor’da oynarken Fenerbahçe ile karşı karşıya kaldığınızdaki duygularınız?

    Bir keresinde Fenerbahçe bir mağlubiyeti İstanbulspor’dan aldı. Üzüleyim mi? Ağlayayım mı? İki arada bir derede kaldım. Bilemedim! Ama ondan sonra Allah gönlüme göre verdi. Neyse neticede Fenerli olduk, mutlu olduk.

    Fenerbahçe transferiniz nasıl gerçekleşti?

    1965 yıllarıydı. Milli takımda oynadığımdan dolayı gündeme gelmiştim. Galatasaray Beşiktaş ve Fenerbahçe beni istiyordu. Benim gönlüm Fenerbahçe’deydi. Ve Fenerbahçe kulübü beni takımda istediğini bir aracı vasıtasıyla iletti. Hayallerim gerçekleşecekti…

    Ama o zamanlar transferler bugün olduğu gibi bazı prosedürlerle yapılmıyordu. Futbolcu önce kendi onayıyla kaçırılır ve bir yerde kısa bir süre saklanırdı. Basından uzak tutulur, diğer kulüplerin futbolcuya ulaşması engellenirdi. Bana da Koyu Fenerbahçeli Hırsız Semai lakaplı ağabeyimiz eşlik etti.

    O dönem İsmet Uluğ Başkan, Faruk Ilgaz ise Genel Sekreterdi. Semai ağabey “Evladım seninle güzel bir yere gideceğiz,” dedi. Neticede enteresan bir olay, Semai ağabeye “Semai ağabey ben deniz çocuğuyum, deniz kenarı olsun, ben denizden ayrı kalamam,” dedim. Kocaeli yakınlarında Tütünçiftlik’te bir ayakkabı mağazalarının sahibinin villasında 21 gün kaldık. O zamanlar İzmit Körfezi’nden denize girilebiliyordu.

    21 günün sonunda Kadıköy Belvü Restoran’da Kadıköy grubundan Muhittin Bulgurlu ile buluştuk. Bir çantayla gelmişti.

    Muhittin Bulgurlu bana “Evladım işin en zor tarafını bitirdik. Şimdi transfer zamanı imzalar atılacak. Sen ne kadar istiyorsun?” dedi.

    Bizim dönemimizde o formayı giymek şerefti. Ona “Ne verirseniz verin takdir sizin efendim” dedim.

    Bana önce 50.000 TL sonra da 5000 TL daha verdi. Transferim 55.000 TL’ye gerçekleşti.

    Muhittin Bulgurlu sonra orada bulunan kişilere dönerek “Gördünüz mü, ne tok bir insan aldık. Tam bir Fenerbahçeli” demişti.

    Galatasaray’ın bana teklifi 160.000 TL ile 180.000 TL arasında bir rakamdı. Hepsini Fenerbahçeli olmak uğruna elimin tersiyle itmiştim.

    Aramızda Erdal Kocaçimen de vardı. O da eski kalecilerimizden. “Ağabey merak ettim sadece, çantada ne kadar vardı?” dedim.

    Bana “165.000 TL civarı vardı, isteseydin senindi” dedi. Ama ben o an onu düşünmüyordum, manevi yönü daha önemliydi.

    1965 yılında Fenerbahçe ile bağlanan hayatım 1975 yılına kadar devam etti.

    Kaç kez Milli takım formasını giydiniz?

    O formayı 29 kez giymek nasip oldu bana…

    Oynadığınız yıllardan bir anınızı anlatır mısınız?

    1965’de bir Avrupa Kupası eleme maçı vardı. İstanbulspor’da oynadığım dönemdi. Bizim oynadığımız dönem saha zemini şimdiki gibi değildi tabii. Bir milli maç için Portekiz’e gitmiştik. Onların sahası çimdi tabii.

    Sonra onlar rövanş için geldiler. Yeniköy’de otelde kamptayız. Kampa takviye olarak İtalya’dan Can Bartu, Avusturya’dan Özcan Erkoç geldi. Portekiz idman için oynanacak sahayı bir gördü. Tabii toprak saha Portekiz milli takım yetkilileri “Biz bu sahada oynamayız dönüyoruz ve FIFA’ya bildireceğiz” dediler.

    Bizi bir telaş aldı. Maç için Yeniköy’den Ankara’ya taşındık. Şimdi bakıyorum da 2008-2009 UEFA finalinin Türkiye’de ve Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nda oynanacak olması ne kadar haklı gurur bizim için…

    Savunmanın bel kemiğiydiniz. Lakabınız var mıydı?

    Benim lakabım Maldini idi. Tribün öyle takdir etmişti. Fizik olarak da Milan’da oynayan Maldini’nin babasına benzetirlerdi.

    En beğendiğiniz ve kendinizi yakın hissettiğiniz takım arkadaşlarınız kimler?

    Adada güzel günlerimiz geçti. Lefter ağabey “Hadi kros yapalım,” derdi. Koşardık. Nerdeyse 40 yaşına kadar oynadı; müthiş bir topçuydu. Böyle bir futbolcu bir daha gelmez. İki ayağı aynı. Çalım atamayacağı adam yok. Burada bir Macaristan maçı oynadılar, paramparça etti. Bir vole bir de penaltı 3-1 yendik. Macarlar o zaman sistemi öyle bir oturtmuş ki İngiltere’ye 6 atıyorlar. İki golü Lefter ağabey, bir golü Metin Oktay attı. Onu da çok severdim.

    Bir derbi maçımızda o kadar kötü oynuyoruz ki Galatasaray baskı kuruyor, biz kontra atak oynuyoruz. 3 kontra atak yaptık. Maç 0-3 oldu. Maçın bitmesine 8 dakikaya yakın bir zaman vardı. Metin Oktay “Biraz yavaş olun, zaten maç 0-3,” dedi. Yılmaz Şen de biraz kötü sözler söyledi. Bunun üzerine Metin Oktay çok kızdı, Yılmaz’ın boğazına sarıldı. Ve hakem Metin Oktay’ı maçtan çıkardı. Metin çok efendi bir insandı, onun ilk defa oyundan çıkarılmasına şahit oluyorduk. Küfrü bile olmayan bir insandı. Ve o gün soyunma odasına gittiğimiz de hepimiz 0-3 galibiyetimize sevineceğimize Metin ağabeyin oyundan çıkarılmasına üzülüyorduk. Futbolcular arasında çok büyük samimiyet vardı; kardeş gibiydik.

    Şeref Has’ı çok severdim çok âlem ve titiz bir insandı. Aynı odada kaldığımız bir dönem, “Ercan yatağın yerini değiştirelim,” der, bir o tarafa bir bu tarafa… Yastık kılıflarını evden getirirdi. Benim saatim vardı başucumda meğer onun tik tak sesinden rahatsız olurmuş. Kendine çok iyi bakardı, müthiş bir oyuncuydu. Arkadaşlarımızın hepsiyle uyum içindeydik. Herkesle iyi geçinirdim.

    Bir stoper oyuncusuydunuz. Oyun kurmadaki ustalığınız ve hava toplarındaki hâkimiyetiniz en büyük özelliğinizdi. Bir de penaltılar… Bu meziyetleri nasıl kazandınız?

    İstanbulspor’dan başlayarak zor anların adamı, Yılmaz Şen’le 14 sene birlikte oynadık.

    Bir de disiplinli, futbol sezgisi kuvvetli, Bükreş dinamosu Ion Nunweiller vardı. Dört dörtlük bir futbolcuydu o da, çok iyi anlaşırdık.

    Yılmaz’la da birbirimizi tamamlardık. Spor devamlılık ister, istikrar ister, kararlılık ister. Onlarla birbirimize baktığımızda “Keser mi keser, alır mı almaz mı” anlardık hemen.

    Molnar zamanında penaltıları ben atardım. Antrenmanda hepimizi toplar, herkese 10 penaltı attırır. Kim daha fazla atarsa onu tercih ederdi. Galatasaray’a karşı penaltılarım vardır.

    Sahaya çıkarken uğurlarınız var mıydı?

    Takımla sahaya çıkarken sağ ayağımla çıkardım, çizgiyi geçerken sağ ayağımı atardım. Çok sakin bir oyuncuydum. Hiç kırmızı kartım olmadı. Profesyonel top oynadım. Bizim zamanımızda kırmızı kart yoktu, hakem “Çık dışarı!” derdi. 

    Fenerbahçe tarihinde beş kupa aldığımız 1967-68 kadrosunda siz de vardınız…

    Türkiye Kupası, Başbakanlık Kupası, TSYD, Lig Şampiyonluğu, Cumhurbaşkanlığı ve Balkan Kupası maçlarını kazanarak beş kupayı aldığımız bir dönemdi. Çok iyi anlaşan bir kadroydu.

    1975 yılında futbolu Fenerbahçe’de bıraktıktan sonra çalışmalarınız nasıl devam etti?

    Futbolu bıraktıktan sonra İngiltere’ye menajerlik eğitimi için gittim. Eğitimimi tamamladıktan sonra kulübüme tekrar geri döndüm. Gitmeden evvel 6 senelik bir mukavele imzalamıştım. 2-3 sene menajerlik görevinde ve yönetimde bulundum. Primleri ben tespit ederdim,

    1974-1976 Emin Cankurtaran başkan olduğu dönemde başladım. 1975’de Rıdvan’ı aldım, kaçırdım. Rıdvan’ı o zamanlar Galatasaraylılar istiyordu. O da ayrı bir maceradır.

    1983-1984 Faruk Ilgaz’ın başkanlığında da görevdeydim. Faruk ağabey borçtan korkardı, “Açılmayalım” derdi. Futbolcular beni tanıdıklarından, başkanımız Faruk Bey Yüksel Bey’le beraber transfer işlerini yürütmemi istemişti. Altay’dan Erol’u aldım.

    En son 1989-1993 Metin Aşık’ın başkanlık döneminde görev yaptım.

    Fenerbahçe’de oynadığınız dönemde sizi en çok etkileyen, sizde en çok iz bırakan isim kimdi?

    Derbi maçları öncesi Moda Burnu’ndaki Mona Palas’ta kalırdık. Maça gitmeden evvelde Moda Deniz Kulübü’ne uğrardık.

    Eski efsane Fenerbahçeli futbolcu Zeki Rıza Sporel aynı zamanda Moda Deniz Kulübü’nün kurucularındandı. O müthiş bir insandı. Nur içinde yatsın.

    Fenerbahçe flamasını eline almış, Taksim Stadı’nda başlamış gümbür gümbür gollerini atmaya.

    Onun gibi biriyle tanışmış olmak bizim için bir şeref olmuştur. Başarı dileklerini kabul etmek üzere bizi kulübün başkanlık odasında ağırlardı. Çok klas bir insandı. Fazla konuşmayı sevmezdi. Bize asla “Şöyle yapın, böyle yapın” diye taktikler vermezdi.

    Zeki Rıza Sporel’in söylediği sözler bugün hala kulağımda “Fenerbahçeli gibi oynarsanız maçı kazanırsınız; oynayacaksınız ve kazanacaksınız,” derdi. Sonra odasından çıkar, maçımız için önce taksilerle Üsküdar’a, Üsküdar’dan da vapura binerek Dolmabahçe’ye giderdik. Antrenörümüz Molnar takımı soyunma odasında açıklardı.

    Derbi maçları nasıl geçerdi?

    Galatasaray- Fenerbahçe maçları çok elektrikli geçerdi. Sakin olan maçı kazanır. Sinirli olmak insanı kontrolden çıkarır. Bugün de böyle… Son maçta Galatasaray’ın hiç üstünlüğü yoktu. Bu sezon yine deplasmanda da yenecek Fener…

    Boyunuz uzun, neden basketbolu tercih etmediniz?

    Boyumun uzunluğu sanırım yüzmeden geliyor. Boğaz çocuğu olduğumdan çocukluğumdan beri yüzerim. O zamanlar boğazı geçmek Rumeli İskelesi ile Kuzguncuk arasında olurdu. Bu da bayağı uzun bir mesafe. Çok iyi yüzerdim. Kaptanların başlarının belasıydık. Gemiden atlardık. Yaramaz çocuk futbolcu olur, sakin çocuktan futbolcu olmaz. (Gülüyor)

    Bir arkadaşınızın evlenmesine vesile oldunuz… Bizimle paylaşır mısınız?

    Takım arkadaşlarımın hepsiyle çok samimiydik. Fakat Selim’le dostluğumuz biraz daha fazlaydı. Kamplarda aynı odada kalırdık. Hülya ile Selim’i ben tanıştırmıştım. Bugün baktığımda buna vesile olduğuma çok seviniyorum.

    Bir Galatasaray maçı öncesi adada kamptaydık. Hülya hanım da oraya istirahate gelmiş.

    Hülya ve ailesiyle Kuzguncuk’ta komşuyduk. Hatta ben genç takımda oynarken okul sıralarında annem derdi ki “Oğlum sen bu mahallenin ağabeyisin, kızlarda aklım kalıyor, 3 kız kardeş kalkıp gidecekler, onları tiyatroya, görevlerine sen götür getir,” derdi.

    Babaları Sedat Bey sağdı. Tiyatro Tepebaşı’ndaydı. Hülya ve kardeşleri Feryal ve Nilüfer hepsi tiyatroda oynuyordu. 00.15 ve 00.30 son vapura biniyor. 3 kuzuyu ailelerine teslim ediyordum. Hülya beni çok sever, hep Ağabey derdi.

    Kampa geldik. Selim görmüş, “Tanıştır bizi” dedi.

    Ben de dedim ki “O senin bildiğin kızlardan değil” ama ısrar etti.

    Ertesi gün oldu idmandan dönmüştük. Sabah kahvaltısını yapıyorduk Selim’e de “Sen de arkamdan gel Hülya ile tanıştırayım,” dedim.

    Tam tanıştıracağım ikisini “Günaydın” dedim Hülya’ya baktım Selim’e döndüm ki Selim yok.

    Hülya’ya “Ya seni çok cici tatlı dilli ayrıca oda arkadaşım olan biriyle tanıştıracaktım, ama utandı yok oldu galiba” dedim.

    Hülya’da Selim’i çağırarak “Gelin utanmayın” dedi.

    Sonra ada’da kaldığımız süre içinde Hülya, kızkardeşi Feryal hep beraber eşli pişpirik oynuyoruz. Tabii Selim tatlı dilli. Kamp bitti fakat Selim Hülya’yı setlerde hiç yalnız bırakmadı, çiçekler yağdırıyor, arada bir bana anlatıyordu.

    Ben 1968’ de evlendim, sanırım Selim’de 1969’ da evlendi. Şimdi torun sahibi bile oldular… Mutluyum tabii… İkisi de mükemmel insanlar.

    Peki ya sizin aileniz… Biraz aileniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

    İki evladım var Zeynep ve Ali. Zeynep grafik mezunu. Ada Mobilya’da yönetici konumunda. Oğlum çok iyi bir futbolcu olabilirdi.

    Can Bartu ile evlerimiz çok yakın. Ali’yi çocukken top oynarken gördüğünde “Ya Ercan bu aynı benim gençliğime benziyor,” derdi.

    Fakat ne yazık ki futbolcu olamadı. Biraz fazla yakışıklı bir çocuktu, kızlar peşini bırakmadılar. Şimdi reklam sektöründe çalışıyor.

    Eşim Barkın da yine Ada Mobilya’da dekorasyon üzerine çalışıyor. Boş durmayı hiç sevmeyen bir yapısı var. Çok çalışkan bir insan. 40 yıllık mutlu bir evliliğimiz var. Boş zamanlarımızda sık sık kulübe veya sosyal tesislerimize gideriz.

    Ben maçları mutlaka seyrederim. Oynamak ve seyretmek arasında çok fark var. Ama şimdi eski bir futbolcu olarak seyretmek çok farklı bir duygu oluyor.

    Sibel Kurt – Fenerbahçe Resmî Dergisi

  • 866 Maç

    866 Maç

    Fenerbahçe’nin 1959 öncesi şampiyonlukları için “Bunlar sayılamaz” diyenlerin tutunduğu en büyük safsata, “3-4 maç oynayarak şampiyon oldular” cümlesi idi… Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin 28 Türkiye şampiyonluğu için oynadığı tam 866 maç ve detayları…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    T.Maç #ŞMP #SezonTarihS.Maç #ŞehirRakipFB SkorRkp. SkorAveraj
    111932-193302.12.19321İstanbulBeykoz51G
    211932-193323.12.19322İstanbulBeşiktaş21G
    311932-193306.01.19333İstanbulSüleymaniye40G
    411932-193320.01.19334İstanbulVefa41G
    511932-193303.02.19335İstanbulİstanbulspor11B
    611932-193310.02.19336İstanbulGalatasaray51G
    711932-193310.03.19337İstanbulBeykoz21G
    811932-193321.04.19338İstanbulSüleymaniye31G
    911932-193312.05.19339İstanbulVefa21G
    1011932-193319.05.193310İstanbulİstanbulspor20G
    1111932-193302.06.193311İstanbulGalatasaray20G
    1211932-193316.06.193312İstanbulBeşiktaş00B
    1311932-193320.10.19331BursaAdapazarı Gençlerbirliği120G
    1411932-193322.10.19332BursaBursa Sanatkaran GücüHükmenHükmenG
    1511932-193324.10.19333AnkaraGençlerbirliği41G
    1611932-193327.10.19334AnkaraTrabzon İdman Ocağı30G
    1711932-193329.10.19335Ankaraİzmirspor01M
    1811932-193310.11.19336İzmirİzmirspor80G
    1921934-193519.10.19341İstanbulSüleymaniye90G
    2021934-193526.10.19342İstanbulBeykoz102G
    2121934-193509.11.19343İstanbulİstanbulspor42G
    2221934-193516.11.19344İstanbulVefa12M
    2321934-193530.11.19345İstanbulGalatasaray00B
    2421934-193514.12.19346İstanbulBeşiktaş10G
    2521934-193511.01.19357İstanbulBeşiktaş42G
    2621934-193518.01.19358İstanbulSüleymaniyeHükmenHükmenG
    2721934-193525.01.19359İstanbulBeykoz91G
    2821934-193508.02.193510İstanbulİstanbulspor51G
    2921934-193515.02.193511İstanbulVefa41G
    3021934-193501.03.193512İstanbulGalatasaray04M
    3121934-193508.03.193513İstanbulGalatasaray00B
    3221934-193515.03.193514İstanbulGalatasaray10G
    3321934-193525.08.19351BalıkesirÇanakkale Türkgücü80G
    3421934-193529.08.19352BalıkesirBalıkesir İdman Yurdu51G
    3521934-193504.09.19353İstanbulAdana Torosspor90G
    3621934-193508.09.19354İstanbulAltınordu31G
    3731936-193725.10.19361İstanbulVefa80G
    3831936-193708.11.19362İstanbulEyüp30G
    3931936-193715.11.19363İstanbulBeykoz50G
    4031936-193722.11.19364İstanbulBeşiktaş20G
    4131936-193729.11.19365İstanbulSüleymaniye20G
    4231936-193720.12.19366İstanbulHilal70G
    4331936-193727.12.19367İstanbulİstanbulspor20G
    4431936-193703.01.19378İstanbulGüneş10G
    4531936-193707.02.19379İstanbulGalatasaray41G
    4631936-193714.02.193710İstanbulAnadolu100G
    4731936-193728.02.193711İstanbulTopkapı30G
    4831936-193721.03.19371İstanbulBeşiktaş12M
    4931936-193727.03.19372AnkaraAnkaragücü41G
    5031936-193728.03.19373AnkaraGençlerbirliği21G
    5131936-193703.04.19374İstanbulÜçok10G
    5231936-193718.04.19375İstanbulGalatasaray00B
    5331936-193702.05.19376İstanbulGençlerbirliği21G
    5431936-193709.05.19377İstanbulDoğanspor60G
    5531936-193715.05.19378İzmirDoğanspor34M
    5631936-193716.05.19379İzmirÜçok33B
    5731936-193730.05.193710İstanbulGüneş42G
    5831936-193713.06.193711İstanbulAnkaragücü20G
    5931936-193727.06.193712İstanbulGalatasaray21G
    6031936-193704.07.193713İstanbulBeşiktaş10G
    6131936-193711.07.193714İstanbulGüneş31G
    6241939-194001.10.19391İstanbulGalatasaray10G
    6341939-194008.10.19392İstanbulTopkapı41G
    6441939-194015.10.19393İstanbulBeşiktaş34M
    6541939-194022.10.19394İstanbulSüleymaniye50G
    6641939-194029.10.19395İstanbulBeykoz11B
    6741939-194005.11.19396İstanbulVefa10G
    6841939-194012.11.19397İstanbulKasımpaşa10G
    6941939-194019.11.19398İstanbulİstanbulspor30G
    7041939-194026.11.19399İstanbulHilal100G
    7141939-194024.12.193910İstanbulGalatasaray13M
    7241939-194014.01.194011İstanbulSüleymaniye40G
    7341939-194028.01.194012İstanbulVefa40G
    7441939-194004.02.194013İstanbulKasımpaşa82G
    7541939-194018.02.194014İstanbulHilal80G
    7641939-194025.02.194015İstanbulTopkapı140G
    7741939-194010.03.194016İstanbulBeykoz11B
    7841939-194017.03.194017İstanbulİstanbulsporHükmenHükmenG
    7941939-194024.03.194018İstanbulBeşiktaş51G
    8041939-194031.03.19401İstanbulGalatasaray11B
    8141939-194006.04.19402İzmirAltay20G
    8241939-194007.04.19403İzmirAltınordu21G
    8341939-194020.04.19404AnkaraGençlerbirliği12M
    8441939-194021.04.19405AnkaraMuhafızgücü22B
    8541939-194027.04.19406İstanbulGençlerbirliği31G
    8641939-194028.04.19407İstanbulMuhafızgücü31G
    8741939-194025.05.19408İstanbulAltay92G
    8841939-194026.05.19409İstanbulAltınordu70G
    8941939-194009.06.194010İstanbulGalatasaray32G
    9041939-194016.06.194011İstanbulVefa52G
    9141939-194023.06.194012İstanbulBeşiktaş21G
    9241939-194030.06.194013İstanbulVefa40G
    9341939-194007.07.194014İstanbulBeşiktaş52G
    9451942-194313.09.19421İstanbulSüleymaniye40G
    9551942-194320.09.19422İstanbulTaksim80G
    9651942-194327.09.19423İstanbulGalatasarayHükmenHükmenG
    9751942-194318.10.19424İstanbulKasımpaşa30G
    9851942-194325.10.19425İstanbulVefa33B
    9951942-194308.11.19426İstanbulİstanbulspor30G
    10051942-194315.11.19427İstanbulDavutpaşa131G
    10151942-194322.11.19428İstanbulBeşiktaş12M
    10251942-194306.12.19429İstanbulBeykoz32G
    10351942-194321.12.194210İstanbulSüleymaniye31G
    10451942-194327.12.194211İstanbulTaksim20G
    10551942-194303.01.194312İstanbulGalatasarayHükmenHükmenG
    10651942-194317.01.194313İstanbulBeykoz51G
    10751942-194324.01.194314İstanbulKasımpaşa61G
    10851942-194314.02.194315İstanbulİstanbulspor31G
    10951942-194321.02.194316İstanbulDavutpaşaHükmenHükmenG
    11051942-194328.02.194317İstanbulBeşiktaş01M
    11151942-194307.03.194318İstanbulVefa32G
    11251942-194314.03.19431İstanbulGalatasaray00B
    11351942-194320.03.19432AnkaraGençlerbirliği10G
    11451942-194321.03.19433AnkaraAnkara Demirspor22B
    11551942-194304.04.19434İstanbulVefa20G
    11651942-194311.04.19435İstanbulBeşiktaş10G
    11751942-194317.04.19436İstanbulGençlerbirliği30G
    11851942-194318.04.19437İstanbulAnkara Demirspor20G
    11951942-194324.04.19438İstanbulAltınordu50G
    12051942-194325.04.19439İstanbulGöztepe20G
    12151942-194301.05.194310İzmirAltınordu21G
    12251942-194302.05.194311İzmirGöztepe12M
    12351942-194309.05.194312İstanbulGalatasaray10G
    12451942-194316.05.194313İstanbulVefa40G
    12551942-194319.05.194314İstanbulBeşiktaş41G
    12661943-194419.09.19431İstanbulSüleymaniye60G
    12761943-194426.09.19432İstanbulBeykoz50G
    12861943-194403.10.19433İstanbulKasımpaşa10G
    12961943-194410.10.19434İstanbulAnadolu Hisarı50G
    13061943-194417.10.19435İstanbulDavutpaşa40G
    13161943-194424.10.19436İstanbulBeşiktaş01M
    13261943-194431.10.19437İstanbulİstanbulspor72G
    13361943-194407.11.19438İstanbulVefa40G
    13461943-194414.11.19439İstanbulGalatasaray20G
    13561943-194405.12.194310İstanbulSüleymaniye91G
    13661943-194412.12.194311İstanbulBeykoz20G
    13761943-194426.12.194312İstanbulAnadolu Hisarı70G
    13861943-194402.01.194413İstanbulDavutpaşa70G
    13961943-194423.01.194414İstanbulİstanbulspor30G
    14061943-194430.01.194415İstanbulVefa20G
    14161943-194406.02.194416İstanbulGalatasarayHükmenHükmenG
    14261943-194413.02.194417İstanbulKasımpaşa101G
    14361943-194420.02.194418İstanbulBeşiktaş00B
    14461943-194427.05.19441AnkaraHarbiye21G
    14561943-194428.05.19442AnkaraGöztepe51G
    14661943-194430.05.19443AnkaraMersin İdman Yurdu42G
    14771944-194517.09.19441İstanbulKasımpaşa10G
    14871944-194524.09.19442İstanbulVefa30G
    14971944-194501.10.19443İstanbulGalatasaray22B
    15071944-194508.10.19444İstanbulBeykoz40G
    15171944-194522.10.19445İstanbulBeşiktaş01M
    15271944-194505.11.19446İstanbulAnadolu Hisarı10G
    15371944-194512.11.19447İstanbulİstanbulspor21G
    15471944-194519.11.19448İstanbulBeyoğluspor40G
    15571944-194503.12.19449İstanbulSüleymaniye40G
    15671944-194510.12.194410İstanbulKasımpaşa30G
    15771944-194517.12.194411İstanbulVefa41G
    15871944-194524.12.194412İstanbulGalatasaray22B
    15971944-194507.01.194513İstanbulBeykoz30G
    16071944-194514.01.194514İstanbulBeşiktaş02M
    16171944-194521.01.194515İstanbulSüleymaniye90G
    16271944-194511.02.194516İstanbulİstanbulspor71G
    16371944-194518.02.194517İstanbulBeyoğluspor40G
    16471944-194504.03.194518İstanbulAnadolu Hisarı50G
    16571944-194511.03.19451İstanbulBeykoz40G
    16671944-194517.03.19452İzmirKarşıyaka22B
    16771944-194518.03.19453İzmirAltınordu31G
    16871944-194524.03.19454İstanbulKarşıyaka21G
    16971944-194525.03.19455İstanbulAltınordu51G
    17071944-194501.04.19456İstanbulBeşiktaş33B
    17171944-194508.04.19457İstanbulGalatasaray11B
    17271944-194515.04.19458İstanbulBeykoz50G
    17371944-194521.04.19459İstanbulUçaksavar20G
    17471944-194522.04.194510İstanbulAnkara Demirspor41G
    17571944-194528.04.194511AnkaraUçaksavar41G
    17671944-194529.04.194512AnkaraAnkara Demirspor20G
    17771944-194513.05.194513İstanbulBeşiktaş34M
    17871944-194520.05.194514İstanbulGalatasaray32G
    17981945-194607.10.19451İstanbulBeşiktaş12M
    18081945-194614.10.19452İstanbulİstanbulspor21G
    18181945-194628.10.19453İstanbulBeyoğluspor11B
    18281945-194604.11.19454İstanbulSüleymaniye60G
    18381945-194611.11.19455İstanbulGalatasaray00B
    18481945-194618.11.19456İstanbulVefa31G
    18581945-194625.11.19457İstanbulBeykoz31G
    18681945-194616.12.19458İstanbulBeşiktaş11B
    18781945-194623.12.19459İstanbulİstanbulspor31G
    18881945-194630.12.194510İstanbulBeyoğluspor10G
    18981945-194606.01.194611İstanbulSüleymaniye40G
    19081945-194613.01.194612İstanbulGalatasaray10G
    19181945-194620.01.194613İstanbulVefa11B
    19281945-194627.01.194614İstanbulBeykoz11B
    19381945-194603.03.19461İstanbulVefa20G
    19481945-194609.03.19462İstanbulGalatasaray20G
    19581945-194610.03.19463İstanbulBeşiktaş01M
    19681945-194617.03.19464İstanbulBeşiktaş11B
    19781945-194624.03.19465İstanbulVefa10G
    19881945-194631.03.19466İstanbulGalatasaray11B
    19981945-194606.04.19461İstanbulGöztepe51G
    20081945-194607.04.19462İstanbulİzmir Kayagücü41G
    20181945-194613.04.19463İstanbulGençlerbirliği30G
    20281945-194614.04.19464İstanbulMuhafızgücü40G
    20381945-194620.04.19465İzmirİzmir Kayagücü20G
    20481945-194621.04.19466İzmirGöztepe21G
    20581945-194628.04.19467İstanbulBeşiktaş31G
    20681945-194605.05.19468AnkaraGençlerbirliği21G
    20781945-194606.05.19469AnkaraMuhafızgücü40G
    20881945-194612.05.194610İstanbulBeşiktaş12M
    20991949-195009.10.19491İstanbulİstanbulspor11B
    21091949-195016.10.19492İstanbulVefa00B
    21191949-195022.10.19493İstanbulBeykoz32G
    21291949-195029.10.19494İstanbulKasımpaşa31G
    21391949-195006.11.19495İstanbulGalatasaray10G
    21491949-195012.11.19496İstanbulEmniyet20G
    21591949-195027.11.19497İstanbulBeşiktaş11B
    21691949-195031.12.19498İstanbulİstanbulspor50G
    21791949-195008.01.19509İstanbulVefa31G
    21891949-195021.01.195010İstanbulBeykoz90G
    21991949-195011.02.195011İstanbulKasımpaşa20G
    22091949-195019.02.195012İstanbulGalatasaray12M
    22191949-195025.02.195013İstanbulEmniyet31G
    22291949-195005.03.195014İstanbulBeşiktaş01M
    22391949-195025.03.19501İstanbulGöztepe80G
    22491949-195026.03.19502İstanbulAltay31G
    22591949-195001.04.19503İstanbulBeşiktaş20G
    22691949-195002.04.19504İstanbulVefa12M
    22791949-195008.04.19505AnkaraGençlerbirliği10G
    22891949-195009.04.19506AnkaraAnkara Demirspor11B
    22991949-195015.04.19507İstanbulGalatasaray00B
    23091949-195016.04.19508İstanbulBeşiktaş11B
    23191949-195022.04.19509İstanbulVefa20G
    23291949-195023.04.195010İstanbulGalatasaray00B
    23391949-195029.04.195011İstanbulAnkara Demirspor22B
    23491949-195030.04.195012İstanbulGençlerbirliği60G
    23591949-195006.05.195013İzmirGöztepe42G
    23691949-195007.05.195014İzmirAltay40G
    237101958-195930.08.19581İstanbulVefa51G
    238101958-195917.09.19582İstanbulKasımpaşa60G
    239101958-195928.09.19583İstanbulGalatasaray00B
    240101958-195905.10.19584İstanbulBeşiktaş41G
    241101958-195909.10.19585İstanbulKaragümrük11B
    242101958-195912.11.19586İstanbulBeykoz20G
    243101958-195916.11.19587İstanbulBeyoğluspor41G
    244101958-195922.11.19588İstanbulAdalet10G
    245101958-195930.11.19589İstanbulİstanbulspor40G
    246101958-195921.12.195810İstanbulVefa31G
    247101958-195928.12.195811İstanbulİstanbulspor10G
    248101958-195904.01.195912İstanbulBeykoz30G
    249101958-195910.01.195913İstanbulKasımpaşa40G
    250101958-195918.01.195914İstanbulGalatasaray00B
    251101958-195925.01.195915İstanbulBeşiktaş00B
    252101958-195928.01.195916İstanbulKaragümrük40G
    253101958-195907.02.195917İstanbulBeyoğluspor10G
    254101958-195914.02.195918İstanbulAdalet41G
    255101958-195921.02.19591İstanbulAnkaragücü31G
    256101958-195922.02.19592İstanbulHacettepe21G
    257101958-195928.02.19593İzmirAltay10G
    258101958-195901.03.19594İzmirİzmirspor00B
    259101958-195915.03.19595İstanbulBeykoz21G
    260101958-195918.03.19596İstanbulBeşiktaş10G
    261101958-195928.03.19597İstanbulAltay11B
    262101958-195929.03.19598İstanbulİzmirspor10G
    263101958-195908.04.19599İstanbulİstanbulspor30G
    264101958-195918.04.195910AnkaraHacettepe41G
    265101958-195919.04.195911AnkaraAnkaragücü32G
    266101958-195913.05.195912İstanbulBeykoz10G
    267101958-195917.05.195913İstanbulBeşiktaş20G
    268101958-195907.06.195914İstanbulİstanbulspor50G
    269101958-195910.06.19591İstanbulGalatasaray01M
    270101958-195914.06.19592İstanbulGalatasaray40G
    271111960-196127.08.19601İstanbulVefa30G
    272111960-196103.09.19602AnkaraAdana Demirspor20G
    273111960-196104.09.19603AnkaraGençlerbirliği11B
    274111960-196111.09.19604İstanbulGöztepe31G
    275111960-196124.09.19605İstanbulKaragümrük20G
    276111960-196115.10.19606İzmirKarşıyaka71G
    277111960-196116.10.19607İzmirAltay10G
    278111960-196121.10.19608AnkaraAnkaragücü31G
    279111960-196122.10.19609AnkaraAnkara Demirspor22B
    280111960-196129.10.196010İstanbulBeykoz00B
    281111960-196106.11.196011İstanbulİstanbulspor22B
    282111960-196119.11.196012İzmirAltınordu00B
    283111960-196120.11.196013İzmirİzmirspor00B
    284111960-196110.12.196014İstanbulPTT21G
    285111960-196111.12.196015İstanbulŞekerhilal30G
    286111960-196117.12.196016İstanbulFeriköy10G
    287111960-196118.12.196017İstanbulGalatasaray05M
    288111960-196125.12.196018İstanbulBeşiktaş13M
    289111960-196131.12.196019İstanbulKasımpaşa30G
    290111960-196114.01.196120İstanbulİzmirspor30G
    291111960-196115.01.196121İstanbulAltınordu40G
    292111960-196128.01.196122İstanbulAnkara Demirspor20G
    293111960-196129.01.196123İstanbulAnkaragücü10G
    294111960-196111.02.196124AnkaraŞekerhilal20G
    295111960-196112.02.196125AnkaraPTT10G
    296111960-196118.02.196126İstanbulFeriköy10G
    297111960-196104.03.196127İstanbulAdana Demirspor50G
    298111960-196105.03.196128İstanbulGençlerbirliği33B
    299111960-196118.03.196129İstanbulKaragümrük10G
    300111960-196119.03.196130İstanbulKasımpaşa30G
    301111960-196126.03.196131İzmirGöztepe10G
    302111960-196116.04.196132İstanbulİstanbulspor62G
    303111960-196103.05.196133İstanbulBeşiktaş10G
    304111960-196106.05.196134İstanbulKarşıyaka31G
    305111960-196107.05.196135İstanbulAltay11B
    306111960-196119.05.196136İstanbulVefa11B
    307111960-196124.06.196137İstanbulBeykoz52G
    308111960-196125.06.196138İstanbulGalatasaray12M
    309121963-196424.08.19631İstanbulBeyoğluspor20G
    310121963-196428.08.19632İstanbulBeykoz41G
    311121963-196401.09.19633İstanbulFeriköy11B
    312121963-196414.09.19634AnkaraPTT02M
    313121963-196415.09.19635AnkaraHacettepe41G
    314121963-196419.10.19636İstanbulAnkaragücü20G
    315121963-196420.10.19637İstanbulAnkara Demirspor52G
    316121963-196426.10.19638İstanbulAltay00B
    317121963-196427.10.19639İstanbulAltınordu40G
    318121963-196416.11.196310İstanbulİstanbulspor10G
    319121963-196417.11.196311İstanbulKasımpaşa30G
    320121963-196423.11.196312İzmirGöztepe11B
    321121963-196424.11.196313İzmirKarşıyaka00B
    322121963-196401.12.196314İstanbulGalatasaray00B
    323121963-196421.12.196315İstanbulİzmirspor00B
    324121963-196422.12.196316İstanbulGençlerbirliği11B
    325121963-196412.01.196417İstanbulBeşiktaş00B
    326121963-196419.01.196418İstanbulBeyoğluspor20G
    327121963-196426.01.196419İstanbulFeriköy10G
    328121963-196409.02.196420İstanbulKasımpaşa20G
    329121963-196417.02.196421İstanbulBeşiktaş10G
    330121963-196414.03.196422İzmirAltınordu12M
    331121963-196421.03.196423İstanbulKarşıyaka20G
    332121963-196404.04.196424İstanbulHacettepe40G
    333121963-196405.04.196425İstanbulGöztepe32G
    334121963-196412.04.196426İzmirİzmirspor21G
    335121963-196418.04.196427AnkaraGençlerbirliği00B
    336121963-196419.04.196428AnkaraAnkaragücü00B
    337121963-196426.04.196429AnkaraAnkara Demirspor10G
    338121963-196403.05.196430İstanbulİstanbulspor10G
    339121963-196409.05.196431İstanbulBeykoz20G
    340121963-196416.05.196432İstanbulPTT20G
    341121963-196424.05.196433İstanbulGalatasaray00B
    342121963-196431.05.196434İzmirAltay30G
    343131964-196503.10.19641İstanbulBeykoz41G
    344131964-196511.10.19642İstanbulFeriköy50G
    345131964-196524.10.19643İstanbulAltınordu30G
    346131964-196525.10.19644İstanbulİzmirspor30G
    347131964-196515.11.19645İstanbulİstanbulspor20G
    348131964-196521.11.19646İstanbulHacettepe10G
    349131964-196522.11.19647İstanbulŞekerspor20G
    350131964-196529.11.19648İstanbulBeşiktaş11B
    351131964-196505.12.19649İzmirAltay11B
    352131964-196506.12.196410İzmirGöztepe20G
    353131964-196512.12.196411İstanbulAnkaragücü20G
    354131964-196513.12.196412İstanbulAnkara Demirspor00B
    355131964-196526.12.196413AnkaraPTT10G
    356131964-196527.12.196414AnkaraGençlerbirliği11B
    357131964-196503.01.196515İstanbulGalatasaray11B
    358131964-196507.02.196516İstanbulBeykoz51G
    359131964-196513.02.196517İstanbulFeriköy10G
    360131964-196520.02.196518İzmirİzmirspor00B
    361131964-196521.02.196519İzmirAltınordu00B
    362131964-196528.02.196520İstanbulİstanbulspor01M
    363131964-196513.03.196521AnkaraAnkara Demirspor11B
    364131964-196514.03.196522AnkaraAnkaragücü00B
    365131964-196521.03.196523İstanbulGalatasaray11B
    366131964-196503.04.196524İstanbulGençlerbirliği20G
    367131964-196504.04.196525İstanbulPTT30G
    368131964-196515.05.196526İstanbulGöztepe31G
    369131964-196516.05.196527İstanbulAltay11B
    370131964-196529.05.196528AnkaraŞekerspor32G
    371131964-196530.05.196529AnkaraHacettepe20G
    372131964-196513.06.196530İstanbulBeşiktaş10G
    373141967-196810.09.19671İstanbulFeriköy30G
    374141967-196816.09.19672İstanbulVefa11B
    375141967-196824.09.19673EskişehirEskişehirspor03M
    376141967-196830.09.19674İstanbulAnkaragücü10G
    377141967-196808.10.19675İstanbulGalatasaray20G
    378141967-196815.10.19676İzmirAltay00B
    379141967-196821.10.19677İstanbulAnkara Demirspor21G
    380141967-196829.10.19678AnkaraGençlerbirliği00B
    381141967-196805.11.19679İstanbulBursaspor10G
    382141967-196819.11.196710AnkaraPTT10G
    383141967-196803.12.196711İstanbulGöztepe10G
    384141967-196810.12.196712İstanbulBeşiktaş32G
    385141967-196817.12.196713İstanbulHacettepe11B
    386141967-196824.12.196714İzmirAltınordu11B
    387141967-196831.12.196715İstanbulMersin İdman Yurdu10G
    388141967-196807.01.196816AnkaraŞekerspor00B
    389141967-196803.02.196817İstanbulFeriköy10G
    390141967-196811.02.196818İstanbulVefa00B
    391141967-196818.02.196819İstanbulEskişehirspor30G
    392141967-196825.02.196820AnkaraAnkaragücü20G
    393141967-196803.03.196821İstanbulGalatasaray30G
    394141967-196809.03.196822İstanbulAltay10G
    395141967-196817.03.196823AnkaraAnkara Demirspor00B
    396141967-196824.03.196824İstanbulGençlerbirliği00B
    397141967-196831.03.196825BursaBursaspor10G
    398141967-196814.04.196826İstanbulPTT20G
    399141967-196821.04.196827İzmirGöztepe01M
    400141967-196828.04.196828İstanbulBeşiktaş00B
    401141967-196805.05.196829AnkaraHacettepe30G
    402141967-196812.05.196830İstanbulAltınordu10G
    403141967-196819.05.196831MersinMersin İdman Yurdu21G
    404141967-196825.05.196832İstanbulŞekerspor11B
    405151969-197021.09.19691İstanbulVefa10G
    406151969-197028.09.19692İzmirAltay00B
    407151969-197004.10.19693İstanbulİstanbulspor20G
    408151969-197019.10.19694AnkaraAnkara Demirspor11B
    409151969-197026.10.19695İstanbulEskişehirspor21G
    410151969-197001.11.19696İstanbulMersin İdman Yurdu11B
    411151969-197009.11.19697İzmirGöztepe10G
    412151969-197023.11.19698İstanbulAnkaragücü10G
    413151969-197029.11.19699İstanbulAltınordu20G
    414151969-197007.12.196910İstanbulGalatasaray01M
    415151969-197014.12.196911AnkaraGençlerbirliği10G
    416151969-197020.12.196912İstanbulBursaspor20G
    417151969-197028.12.196913AnkaraPTT00B
    418151969-197004.01.197014İstanbulSamsunspor20G
    419151969-197011.01.197015İstanbulBeşiktaş10G
    420151969-197022.02.197016İstanbulVefa20G
    421151969-197001.03.197017İstanbulAltay20G
    422151969-197007.03.197018İstanbulİstanbulspor20G
    423151969-197022.03.197019EskişehirEskişehirspor01M
    424151969-197029.03.197020MersinMersin İdman Yurdu00B
    425151969-197005.04.197021İstanbulGöztepe40G
    426151969-197012.04.197022AnkaraAnkaragücü10G
    427151969-197019.04.197023İzmirAltınordu00B
    428151969-197026.04.197024İstanbulGalatasaray10G
    429151969-197002.05.197025İstanbulGençlerbirliği00B
    430151969-197010.05.197026BursaBursaspor00B
    431151969-197017.05.197027İstanbulPTT20G
    432151969-197024.05.197028SamsunSamsunspor00B
    433151969-197031.05.197029İstanbulBeşiktaş01M
    434151969-197006.06.197030İstanbulAnkara Demirspor00B
    435161973-197409.09.19731SamsunSamsunspor01M
    436161973-197415.09.19732İstanbulAdana Demirspor10G
    437161973-197423.09.19733BoluBoluspor11B
    438161973-197430.09.19734İstanbulGalatasaray00B
    439161973-197407.10.19735İstanbulAltay21G
    440161973-197427.10.19736İstanbulBursaspor31G
    441161973-197403.11.19737İstanbulVefa00B
    442161973-197411.11.19738KayseriKayserispor00B
    443161973-197425.11.19739İstanbulMersin İdman Yurdu00B
    444161973-197402.12.197310AdanaAdanaspor11B
    445161973-197408.12.197311GiresunGiresunspor11B
    446161973-197416.12.197312İstanbulBeşiktaş00B
    447161973-197422.12.197313İstanbulGöztepe40G
    448161973-197430.12.197314AnkaraAnkaragücü10G
    449161973-197406.01.197415İstanbulEskişehirspor31G
    450161973-197409.02.197416İstanbulSamsunspor20G
    451161973-197417.02.197417AdanaAdana Demirspor00B
    452161973-197424.02.197418İstanbulBoluspor00B
    453161973-197403.03.197419İstanbulGalatasaray21G
    454161973-197410.03.197420İzmirAltay10G
    455161973-197416.03.197421İstanbulGiresunspor11B
    456161973-197424.03.197422BursaBursaspor11B
    457161973-197430.03.197423İstanbulVefa21G
    458161973-197407.04.197424İstanbulKayserispor20G
    459161973-197414.04.197425MersinMersin İdman Yurdu10G
    460161973-197420.04.197426İstanbulAdanaspor51G
    461161973-197428.04.197427İstanbulBeşiktaş11B
    462161973-197412.05.197428İzmirGöztepe20G
    463161973-197419.05.197429İstanbulAnkaragücü10G
    464161973-197426.05.197430EskişehirEskişehirspor12M
    465171974-197508.09.19741TrabzonTrabzonspor10G
    466171974-197514.09.19742İstanbulSamsunspor32G
    467171974-197522.09.19743İstanbulZonguldakspor40G
    468171974-197529.09.19744İzmirAltay21G
    469171974-197506.10.19745İstanbulAdana Demirspor11B
    470171974-197513.10.19746KayseriKayserispor30G
    471171974-197519.10.19747İstanbulBoluspor22B
    472171974-197527.10.19748İstanbulGalatasaray00B
    473171974-197524.11.19749AdanaAdanaspor00B
    474171974-197507.12.197410İstanbulBursaspor22B
    475171974-197515.12.197411İstanbulBeşiktaş12M
    476171974-197522.12.197412İstanbulGöztepe71G
    477171974-197529.12.197413GiresunGiresunspor20G
    478171974-197505.01.197514İstanbulEskişehirspor11B
    479171974-197512.01.197515AnkaraAnkaragücü00B
    480171974-197502.02.197516İstanbulTrabzonspor10G
    481171974-197516.02.197517ZonguldakZonguldakspor10G
    482171974-197522.02.197518İstanbulAltay10G
    483171974-197502.03.197519AdanaAdana Demirspor11B
    484171974-197509.03.197520İstanbulKayserispor21G
    485171974-197516.03.197521BoluBoluspor11B
    486171974-197523.03.197522İstanbulGalatasaray10G
    487171974-197506.04.197523SamsunSamsunspor20G
    488171974-197513.04.197524İstanbulAnkaragücü11B
    489171974-197520.04.197525İstanbulAdanaspor01M
    490171974-197504.05.197526BursaBursaspor10G
    491171974-197511.05.197527İstanbulBeşiktaş00B
    492171974-197518.05.197528İzmirGöztepe11B
    493171974-197525.05.197529İstanbulGiresunspor10G
    494171974-197501.06.197530EskişehirEskişehirspor00B
    495181977-197827.08.19771İstanbulSamsunspor21G
    496181977-197803.09.19772İstanbulMersin İdman Yurdu52G
    497181977-197810.09.19773AnkaraAnkaragücü12M
    498181977-197825.09.19774İstanbulOrduspor20G
    499181977-197802.10.19775İstanbulGalatasaray20G
    500181977-197808.10.19776İstanbulAltay11B
    501181977-197817.10.19777AdanaAdanaspor30G
    502181977-197806.11.19778İstanbulBeşiktaş10G
    503181977-197820.11.19779DiyarbakırDiyarbakırspor22B
    504181977-197803.12.197710AnkaraBursaspor10G
    505181977-197810.12.197711AdanaAdana Demirspor31G
    506181977-197818.12.197712ZonguldakZonguldakspor10G
    507181977-197824.12.197713AnkaraEskişehirspor20G
    508181977-197801.01.197814BoluBoluspor01M
    509181977-197808.01.197815TrabzonTrabzonspor00B
    510181977-197819.02.197816SamsunSamsunspor23M
    511181977-197826.02.197817MersinMersin İdman Yurdu22B
    512181977-197805.03.197818İstanbulAnkaragücü20G
    513181977-197812.03.197819OrduOrduspor11B
    514181977-197819.03.197820İstanbulGalatasaray22B
    515181977-197826.03.197821İzmirAltay10G
    516181977-197802.04.197822İstanbulAdanaspor12M
    517181977-197809.04.197823İstanbulBeşiktaş10G
    518181977-197816.04.197824İstanbulDiyarbakırspor21G
    519181977-197823.04.197825BursaBursaspor10G
    520181977-197830.04.197826İstanbulAdana Demirspor10G
    521181977-197806.05.197827İstanbulZonguldakspor40G
    522181977-197814.05.197828EskişehirEskişehirspor11B
    523181977-197821.05.197829İstanbulBoluspor11B
    524181977-197828.05.197830İstanbulTrabzonspor01M
    525191982-198329.08.19821İstanbulAntalyaspor11B
    526191982-198312.09.19822İstanbulAdanaspor01M
    527191982-198319.09.19823İstanbulAltay20G
    528191982-198326.09.19824SamsunSamsunspor21G
    529191982-198303.10.19825İstanbulKocaelispor20G
    530191982-198310.10.19826İstanbulBeşiktaş10G
    531191982-198317.10.19827AnkaraAnkaragücü10G
    532191982-198323.10.19828İstanbulGaziantepspor10G
    533191982-198331.10.19829İstanbulSarıyer21G
    534191982-198321.11.198210AdanaAdana Demirspor10G
    535191982-198327.11.198211İstanbulTrabzonspor42G
    536191982-198305.12.198212SakaryaSakaryaspor11B
    537191982-198311.12.198213İstanbulZonguldakspor21G
    538191982-198319.12.198214MersinMersin İdman Yurdu00B
    539191982-198326.12.198215İstanbulGalatasaray10G
    540191982-198305.01.198316İstanbulBursaspor11B
    541191982-198309.01.198317BoluBoluspor00B
    542191982-198320.02.198318AntalyaAntalyaspor11B
    543191982-198306.03.198319İzmirAltay01M
    544191982-198313.03.198320İstanbulSamsunspor10G
    545191982-198320.03.198321KocaeliKocaelispor11B
    546191982-198326.03.198322İstanbulBeşiktaş11B
    547191982-198303.04.198323İstanbulAnkaragücü01M
    548191982-198310.04.198324GaziantepGaziantepspor10G
    549191982-198316.04.198325İstanbulSarıyer00B
    550191982-198327.04.198326İstanbulAdana Demirspor20G
    551191982-198301.05.198327AdanaAdanaspor00B
    552191982-198307.05.198328TrabzonTrabzonspor10G
    553191982-198315.05.198329İstanbulSakaryaspor30G
    554191982-198322.05.198330ZonguldakZonguldakspor00B
    555191982-198329.05.198331İstanbulMersin İdman Yurdu30G
    556191982-198305.06.198332İstanbulGalatasaray44B
    557191982-198312.06.198333BursaBursaspor21G
    558191982-198318.06.198334İstanbulBoluspor11B
    562201984-198526.08.19844ZonguldakZonguldakspor10G
    559201984-198502.09.19841MalatyaMalatyaspor00B
    560201984-198508.09.19842İstanbulAnkaragücü20G
    561201984-198515.09.19843İstanbulKocaelispor00B
    563201984-198523.09.19845İstanbulBursaspor10G
    564201984-198530.09.19846İstanbulGalatasaray11B
    565201984-198507.10.19847İstanbulDenizlispor70G
    566201984-198513.10.19848İstanbulAltay10G
    567201984-198520.10.19849İstanbulSarıyer33B
    568201984-198504.11.198410AnkaraGençlerbirliği11B
    569201984-198518.11.198411İstanbulTrabzonspor00B
    570201984-198525.11.198412SakaryaSakaryaspor02M
    571201984-198501.12.198413İstanbulEskişehirspor40G
    572201984-198509.12.198414BoluBoluspor10G
    573201984-198516.12.198415İstanbulBeşiktaş00B
    574201984-198523.12.198416İstanbulOrduspor22B
    575201984-198530.12.198417AntalyaAntalyaspor43G
    576201984-198520.01.198518İstanbulMalatyaspor61G
    577201984-198527.01.198519AnkaraAnkaragücü00B
    578201984-198503.02.198520BursaKocaelispor10G
    579201984-198509.02.198521İstanbulZonguldakspor50G
    580201984-198517.02.198522BursaBursaspor01M
    581201984-198503.03.198523İstanbulGalatasaray22B
    582201984-198510.03.198524DenizliDenizlispor00B
    583201984-198517.03.198525İzmirAltay22B
    584201984-198523.03.198526İstanbulSarıyer42G
    585201984-198507.04.198527İstanbulGençlerbirliği41G
    586201984-198514.04.198528TrabzonTrabzonspor11B
    587201984-198520.04.198529İstanbulSakaryaspor10G
    588201984-198505.05.198530EskişehirEskişehirspor10G
    589201984-198512.05.198531İstanbulBoluspor30G
    590201984-198520.05.198532İstanbulBeşiktaş22B
    591201984-198526.05.198533OrduOrduspor20G
    592201984-198502.06.198534İstanbulAntalyaspor31G
    593211988-198921.08.19881RizeRizespor50G
    594211988-198928.08.19882İstanbulAltay40G
    595211988-198904.09.19883KahramanmaraşKahramanmaraşspor00B
    596211988-198910.09.19884İstanbulSamsunspor00B
    597211988-198917.09.19885AdanaAdana Demirspor31G
    598211988-198924.09.19886İstanbulGalatasaray10G
    599211988-198902.10.19887TrabzonTrabzonspor00B
    600211988-198908.10.19888İstanbulAnkaragücü51G
    601211988-198916.10.19889İstanbulBeşiktaş02M
    602211988-198922.10.198810İstanbulEskişehirspor31G
    603211988-198929.10.198811İzmirKarşıyaka21G
    604211988-198905.11.198812İstanbulSakaryaspor20G
    605211988-198913.11.198813MalatyaMalatyaspor11B
    606211988-198920.11.198814İstanbulBoluspor42G
    607211988-198926.11.198815AdanaAdanaspor31G
    608211988-198911.12.198816İstanbulBursaspor31G
    609211988-198918.12.198817KonyaKonyaspor51G
    610211988-198925.12.198818İstanbulSarıyer32G
    611211988-198921.01.198919İstanbulRizespor30G
    612211988-198929.01.198920İzmirAltay30G
    613211988-198905.02.198921İstanbulKahramanmaraşspor41G
    614211988-198912.02.198922SamsunSamsunsporHükmenHükmenG
    615211988-198919.02.198923İstanbulAdana Demirspor60G
    616211988-198905.03.198924İstanbulTrabzonspor51G
    617211988-198912.03.198925AnkaraAnkaragücü11B
    618211988-198918.03.198926İstanbulBeşiktaş21G
    619211988-198925.03.198927EskişehirEskişehirspor72G
    620211988-198902.04.198928İstanbulKarşıyaka20G
    621211988-198916.04.198929SakaryaSakaryaspor41G
    622211988-198923.04.198930İstanbulMalatyaspor61G
    623211988-198930.04.198931BoluBoluspor20G
    624211988-198913.05.198932İstanbulAdanaspor10G
    625211988-198917.05.198933İstanbulGalatasaray11B
    626211988-198928.05.198934BursaBursaspor10G
    627211988-198903.06.198935İstanbulKonyaspor41G
    628211988-198911.06.198936İstanbulSarıyer43G
    629221995-199612.08.19951İstanbulKarşıyaka40G
    630221995-199619.08.19952EskişehirEskişehirspor21G
    631221995-199627.08.19953İstanbulAnkaragücü20G
    632221995-199609.09.19954GaziantepGaziantepspor22B
    633221995-199616.09.19955İstanbulBursaspor11B
    634221995-199623.09.19956KocaeliKocaelispor10G
    635221995-199630.09.19957İstanbulBeşiktaş20G
    636221995-199614.10.19958İstanbulDenizlispor00B
    637221995-199622.10.19959İstanbulGalatasaray31G
    638221995-199627.10.199510İzmirAltay10G
    639221995-199604.11.199511İstanbulKayserispor21G
    640221995-199618.11.199512AnkaraGençlerbirliği13M
    641221995-199625.11.199513İstanbulAntalyaspor31G
    642221995-199603.12.199514SamsunSamsunspor30G
    643221995-199609.12.199515İstanbulTrabzonspor31G
    644221995-199616.12.199516İstanbulİstanbulspor21G
    645221995-199623.12.199517İstanbulVanspor30G
    646221995-199627.01.199618İzmirKarşıyaka10G
    647221995-199604.02.199619İstanbulEskişehirspor60G
    648221995-199610.02.199620AnkaraAnkaragücü30G
    649221995-199617.02.199621İstanbulGaziantepspor10G
    650221995-199623.02.199622BursaBursaspor00B
    651221995-199603.03.199623İstanbulKocaelispor40G
    652221995-199610.03.199624İstanbulBeşiktaş21G
    653221995-199617.03.199625DenizliDenizlispor20G
    654221995-199622.03.199626İstanbulGalatasaray02M
    655221995-199630.03.199627İstanbulAltay22B
    656221995-199607.04.199628KayseriKayserispor31G
    657221995-199614.04.199629İstanbulGençlerbirliği00B
    658221995-199621.04.199630AntalyaAntalyaspor10G
    659221995-199628.04.199631İstanbulSamsunspor10G
    660221995-199605.05.199632TrabzonTrabzonspor21G
    661221995-199612.05.199633İstanbulİstanbulspor20G
    662221995-199619.05.199634VanVanspor30G
    663232000-200111.08.20001KocaeliKocaelispor40G
    664232000-200120.08.20002İstanbulİstanbulspor20G
    665232000-200126.08.20003AnkaraGençlerbirliği13M
    666232000-200110.09.20004İstanbulSiirtspor42G
    667232000-200116.09.20005İstanbulBeşiktaş03M
    668232000-200124.09.20006İstanbulYozgatspor31G
    669232000-200101.10.20007AntalyaAntalyaspor10G
    670232000-200115.10.20008İstanbulRizespor10G
    671232000-200120.10.20009AdanaAdanaspor11B
    672232000-200127.10.200010İstanbulDenizlispor52G
    673232000-200105.11.200011İstanbulAnkaragücü51G
    674232000-200110.11.200012GaziantepGaziantepspor12M
    675232000-200119.11.200013İstanbulTrabzonspor52G
    676232000-200126.11.200014İstanbulGalatasaray00B
    677232000-200103.12.200015İstanbulErzurumspor42G
    678232000-200109.12.200016BursaBursaspor22B
    679232000-200115.12.200017İstanbulSamsunspor21G
    680232000-200122.12.200018İstanbulKocaelispor40G
    681232000-200104.02.200119İstanbulİstanbulspor21G
    682232000-200111.02.200120İstanbulGençlerbirliği30G
    683232000-200117.02.200121SiirtSiirtspor40G
    684232000-200124.02.200122İstanbulBeşiktaş31G
    685232000-200103.03.200123YozgatYozgatspor32G
    686232000-200111.03.200124İstanbulAntalyaspor21G
    687232000-200117.03.200125RizeRizespor11B
    688232000-200101.04.200126İstanbulAdanaspor40G
    689232000-200107.04.200127DenizliDenizlispor12M
    690232000-200115.04.200128AnkaraAnkaragücü12M
    691232000-200121.04.200129İstanbulGaziantepspor43G
    692232000-200129.04.200130TrabzonTrabzonspor01M
    693232000-200106.05.200131İstanbulGalatasaray21G
    694232000-200113.05.200132ErzurumErzurumspor21G
    695232000-200120.05.200133İstanbulBursaspor20G
    696232000-200126.05.200134SamsunSamsunspor31G
    697242003-200410.08.20031İstanbulİstanbulspor03M
    698242003-200415.08.20032TrabzonTrabzonspor10G
    699242003-200423.08.20033İstanbulElazığspor71G
    700242003-200430.08.20034DiyarbakırDiyarbakırspor21G
    701242003-200414.09.20035İstanbulGaziantepspor31G
    702242003-200421.09.20036İstanbulGalatasaray22B
    703242003-200427.09.20037İstanbulGençlerbirliği10G
    704242003-200403.10.20038KonyaKonyaspor42G
    705242003-200419.10.20039BursaBursaspor22B
    706242003-200424.10.200310İstanbulAdanaspor30G
    707242003-200402.11.200311TrabzonAkçeabat Sebatspor11B
    708242003-200423.11.200312SamsunSamsunspor03M
    709242003-200430.11.200313İstanbulBeşiktaş22B
    710242003-200407.12.200314AnkaraAnkaragücü41G
    711242003-200413.12.200315İstanbulDenizlispor20G
    712242003-200421.12.200316MalatyaMalatyaspor22B
    713242003-200418.01.200417İstanbulRizespor41G
    714242003-200425.01.200418İstanbulİstanbulspor10G
    715242003-200401.02.200419İstanbulTrabzonspor31G
    716242003-200407.02.200420ElazığElazığspor10G
    717242003-200415.02.200421İstanbulDiyarbakırspor22B
    718242003-200422.02.200422GaziantepGaziantepspor51G
    719242003-200429.02.200423İstanbulGalatasaray21G
    720242003-200406.03.200424AnkaraGençlerbirliği10G
    721242003-200413.03.200425İstanbulKonyaspor52G
    722242003-200421.03.200426İstanbulBursaspor31G
    723242003-200427.03.200427AdanaAdanaspor21G
    724242003-200403.04.200428İstanbulAkçeabat Sebatspor42G
    725242003-200409.04.200429RizeRizespor01M
    726242003-200418.04.200430İstanbulSamsunspor11B
    727242003-200425.04.200431İstanbulBeşiktaş31G
    728242003-200401.05.200432İstanbulAnkaragücü31G
    729242003-200409.05.200433DenizliDenizlispor40G
    730242003-200414.05.200434İstanbulMalatyaspor24M
    731252004-200506.08.20041RizeRizespor22B
    732252004-200514.08.20042İstanbulSamsunspor21G
    733252004-200521.08.20043İstanbulİstanbulspor30G
    734252004-200528.08.20044KayseriKayserispor20G
    735252004-200511.09.20045TrabzonAkçeabat Sebatspor41G
    736252004-200518.09.20046İstanbulMalatyaspor31G
    737252004-200524.09.20047AnkaraGençlerbirliği21G
    738252004-200502.10.20048İstanbulDenizlispor20G
    739252004-200516.10.20049GaziantepGaziantepspor10G
    740252004-200524.10.200410İstanbulSakaryaspor60G
    741252004-200530.10.200411İstanbulBeşiktaş12M
    742252004-200506.11.200412İstanbulAnkaraspor10G
    743252004-200520.11.200413TrabzonTrabzonspor20G
    744252004-200527.11.200414İstanbulDiyarbakırspor30G
    745252004-200503.12.200415İstanbulAnkaragücü50G
    746252004-200512.12.200416İstanbulGalatasaray01M
    747252004-200518.12.200417İstanbulKonyaspor30G
    748252004-200530.01.200518İstanbulRizespor20G
    749252004-200505.02.200519SamsunSamsunspor11B
    750252004-200513.02.200520İstanbulİstanbulspor40G
    751252004-200520.02.200521İstanbulKayserispor70G
    752252004-200527.02.200522İstanbulAkçeabat Sebatspor20G
    753252004-200506.03.200523MalatyaMalatyaspor20G
    754252004-200513.03.200524İstanbulGençlerbirliği32G
    755252004-200518.03.200525DenizliDenizlispor02M
    756252004-200502.04.200526İstanbulGaziantepspor20G
    757252004-200509.04.200527SakaryaSakaryaspor10G
    758252004-200517.04.200528İstanbulBeşiktaş34M
    759252004-200524.04.200529AnkaraAnkaraspor10G
    760252004-200530.04.200530İstanbulTrabzonspor21G
    761252004-200507.05.200531DiyarbakırDiyarbakırspor20G
    762252004-200515.05.200532AnkaraAnkaragücü01M
    763252004-200522.05.200533İstanbulGalatasaray10G
    764252004-200527.05.200534KonyaKonyaspor24M
    765262006-200705.08.20061İstanbulErciyesspor60G
    766262006-200712.08.20062AnkaraGençlerbirliği20G
    767262006-200719.08.20063İstanbulRizespor21G
    768262006-200727.08.20064SakaryaSakaryaspor12M
    769262006-200709.09.20065İstanbulAntalyaspor42G
    770262006-200717.09.20066SivasSivasspor11B
    771262006-200722.09.20067KonyaKonyaspor10G
    772262006-200701.10.20068İstanbulBursaspor01M
    773262006-200715.10.20069AnkaraAnkaraspor22B
    774262006-200722.10.200610İstanbulKayserispor41G
    775262006-200729.10.200611ManisaManisaspor32G
    776262006-200703.11.200612İstanbulGaziantepspor41G
    777262006-200710.11.200613DenizliDenizlispor00B
    778262006-200719.11.200614İstanbulBeşiktaş00B
    779262006-200726.11.200615TrabzonTrabzonspor21G
    780262006-200703.12.200616İstanbulGalatasaray21G
    781262006-200708.12.200617AnkaraAnkaragücü10G
    782262006-200726.01.200718KayseriErciyesspor11B
    783262006-200702.02.200719İstanbulGençlerbirliği21G
    784262006-200710.02.200720RizeRizespor12M
    785262006-200718.02.200721İstanbulSakaryaspor10G
    786262006-200725.02.200722AntalyaAntalyaspor01M
    787262006-200704.03.200723İstanbulSivasspor22B
    788262006-200710.03.200724İstanbulKonyaspor30G
    789262006-200717.03.200725BursaBursaspor40G
    790262006-200701.04.200726İstanbulAnkaraspor21G
    791262006-200707.04.200727KayseriKayserispor22B
    792262006-200715.04.200728İstanbulManisaspor00B
    793262006-200720.04.200729GaziantepGaziantepspor20G
    794262006-200729.04.200730İstanbulDenizlispor22B
    795262006-200705.05.200731İstanbulBeşiktaş10G
    796262006-200713.05.200732İstanbulTrabzonspor22B
    797262006-200719.05.200733İstanbulGalatasaray21G
    798262006-200726.05.200734İstanbulAnkaragücü31G
    799272010-201115.08.20101İstanbulAntalyaspor40G
    800272010-201123.08.20102TrabzonTrabzonspor23M
    801272010-201129.08.20103İstanbulManisaspor42G
    802272010-201111.09.20104KayseriKayserispor02M
    803272010-201119.09.20105İstanbulBeşiktaş11B
    804272010-201127.09.20106İstanbulKasımpaşa62G
    805272010-201102.10.20107İstanbulGençlerbirliği30G
    806272010-201118.10.20108KonyaKonyaspor41G
    807272010-201124.10.20109İstanbulGalatasaray00B
    808272010-201129.10.201010BursaBursaspor11B
    809272010-201106.11.201011İstanbulEskişehirspor42G
    810272010-201113.11.201012GaziantepGaziantepspor12M
    811272010-201122.11.201013İstanbulBucaspor52G
    812272010-201127.11.201014İstanbulBaşakşehir10G
    813272010-201105.12.201015İstanbulKarabükspor21G
    814272010-201112.12.201016AnkaraAnkaragücü12M
    815272010-201118.12.201017İstanbulSivasspor10G
    816272010-201122.01.201118AntalyaAntalyaspor10G
    817272010-201130.01.201119İstanbulTrabzonspor20G
    818272010-201105.02.201120ManisaManisaspor31G
    819272010-201114.02.201121İstanbulKayserispor20G
    820272010-201120.02.201122İstanbulBeşiktaş42G
    821272010-201126.02.201123İstanbulKasımpaşa20G
    822272010-201107.03.201124AnkaraGençlerbirliği42G
    823272010-201113.03.201125İstanbulKonyaspor20G
    824272010-201118.03.201126İstanbulGalatasaray21G
    825272010-201103.04.201127İstanbulBursaspor00B
    826272010-201109.04.201128EskişehirEskişehirspor31G
    827272010-201116.04.201129İstanbulGaziantepspor10G
    828272010-201124.04.201130İzmirBucaspor53G
    829272010-201101.05.201131İstanbulBaşakşehir20G
    830272010-201108.05.201132KarabükKarabükspor10G
    831272010-201115.05.201133İstanbulAnkaragücü60G
    832272010-201122.05.201134SivasSivasspor43G
    833282013-201417.08.20131KonyaKonyaspor23M
    834282013-201424.08.20132İstanbulEskişehirspor10G
    835282013-201431.08.20133İstanbulSivasspor52G
    836282013-201416.09.20134İstanbulKasımpaşa32G
    837282013-201421.09.20135İstanbulElazığspor40G
    838282013-201429.09.20136AnkaraGençlerbirliği10G
    839282013-201406.10.20137İstanbulTrabzonspor00B
    840282013-201420.10.20138KayseriErciyesspor21G
    841282013-201425.10.20139İstanbulGaziantepspor31G
    842282013-201402.11.201310BursaBursaspor32G
    843282013-201410.11.201311İstanbulGalatasaray20G
    844282013-201424.11.201312AntalyaAntalyaspor21G
    845282013-201430.11.201313İstanbulBeşiktaş33B
    846282013-201407.12.201314RizeRizespor21G
    847282013-201413.12.201315İstanbulAkhisarspor40G
    848282013-201422.12.201316KarabükKarabükspor12M
    849282013-201429.12.201317İstanbulKayserispor51G
    850282013-201427.01.201418İstanbulKonyaspor21G
    851282013-201401.02.201419EskişehirEskişehirspor12M
    852282013-201409.02.201420SivasSivasspor02M
    853282013-201416.02.201421İstanbulKasımpaşa21G
    854282013-201424.02.201422ElazığElazığspor11B
    855282013-201401.03.201423İstanbulGençlerbirliği20G
    856282013-201410.03.201424TrabzonTrabzonsporHükmenHükmenG
    857282013-201416.03.201425İstanbulErciyesspor21G
    858282013-201424.03.201426GaziantepGaziantepspor30G
    859282013-201431.03.201427İstanbulBursaspor30G
    860282013-201406.04.201428İstanbulGalatasaray01M
    861282013-201413.04.201429İstanbulAntalyaspor41G
    862282013-201420.04.201430İstanbulBeşiktaş11B
    863282013-201427.04.201431İstanbulRizespor00B
    864282013-201404.05.201432ManisaAkhisarspor13M
    865282013-201409.05.201433İstanbulKarabükspor40G
    866282013-201416.05.201434KayseriKayserispor20G
  • Türk Futbolunun İdari Tarihçesi

    Türk Futbolunun İdari Tarihçesi

    “1959 Öncesi Şampiyonluklar” konusunda, en başından beri “1959 Öncesini İnkar, Devleti İnkardır” noktasında duruyoruz. Aşağıda okuyacağınız Türk Futbolunun İdari Tarihçesi, bu tezimizi kanıtlayan bir derleme olarak tarihe geçiyor.

    Gerek Türkiye Futbol Federasyonu’nun kuracağı komisyon, gerek kulüplerimiz ve gerekse araştırmacılar; bu derlemeden istifade ederek, Fenerbahçe Spor Kulübü tarihçilerine dair tezlerin ne denli isabetli olduğunu tahlil etme imkanı bulacaktır.

    Şimdi tarihe bırakalım…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    1959 Öncesini İnkar, Devleti İnkardır

    Türk Futbolunun İdari Tarihçesi

    15 Nisan 1921

    “İdman İttifakı Heyet-i Muvakkatesi” 269 maddelik son nizamname taslağı üzerinde çalışmaya başladı.

    “İşte, bu tarihlerde İsviçre’den tahsilden dönen Galatasaray’ın eski futbolcularından Yusuf Ziya Öniş, beraberinde getirdiği İsviçre Spor Teşkilatı nizamnamesini Galatasaray kulübünün 1 numaralı kurucusu Ali Sami Yen, Anadolu kulübünden Burhanettin Felek ve Fenerbahçe kulübü kurucularından Nasuhi Baydar ile beraber tercüme ederek 20 maddelik bir tüzük meydana getirmişlerdir” (San, Ünsi ve Var) “…

    “20 maddelik yönetmeliğin yetmeyeceği, “ayrıca kurulması düşünülen teşkilatın yalnız futbol değil, yapılan bütün spor dallarını kapsamasının da ön plana alınmasının zorunlu olduğu anlaşılmıştır.” (Ertuğ)

    20 Haziran 1921

    Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Baron Pierre de Coubertin, Lozan’dan Selim Sırrı Tarcan’a yazdığı mektubunda şöyle diyordu:

    “Aziz meslektaşım; Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin son toplantısında Türkiye temsilcisi olarak yeniden aramıza katılmanızı rica etmekle görevlendirildim. Koşullar, görevinizi bir süre kesintiye uğratmış olsa da herkesin belleğinde yer etmiş bulunan kişisel dostluk duygularında hiçbir eksilme olmamıştır. Bu mektubu en içten duygularımla birlikte bunun güvencesi olarak kabul etmenizi rica ederim.”

    27 Kasım 1921

    İdman İttifakı Heyet-i Muvakkatesi’nin Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı tüzel kişiliğine esas olacak nizamnamesi Dâhiliye Nezareti (İçişleri Bakanlığı) onayına sunuldu.

    İİHM’nin kuruluş amaçları, kısaca, “Türkiye’deki beden eğitimi ve spor işleriyle spor kulüplerine yardım etmek, üye kulüpler arasındaki ilişkileri kurala bağlayıp düzenli-dostça yürümesini sağlamak, yeni sporcuların yetişip yeni kulüplerin kurulmasına önayak olmak, her türlü spor, beden terbiyesi ve idman faaliyetini idare, teşvik, himaye ve tensip ve Türk idmancılığını dâhilde ve hariçte tam salahiyetle temsil etmektir.”

    22 Mayıs 1922

    İdman İttifakı Heyet-i Muvakkatesi, Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı adıyla tüzel kişilik kazandı.

    İİHM, doğal gelişme süreçleri içinde, tescil işlemlerinin bittiği 22 Mayıs 1922 tarihinde, yerini, Cemiyetler Kanunu’na göre kendisi de tüzel kişi olan ve bu yönüyle Türkiye’nin ilk biçimsel spor yönetimi olarak beliren “federatif” nitelikteki TİCİ’ye bırakmıştır.

    25 Haziran 1922

    ‘Milli Olimpiyat Cemiyeti’ yerine ‘Kaim Cihan Müsabakalarına İştirak Cemiyeti’ kuruldu.

    Gerçek anlamda Türkiye’nin ilk ulusal olimpiyat komaitesi olan ve yürürlükteki dernekler hukuku hükümlerine göre özel hukuk tüzel kişisi olarak kurulan örgütün Reis-i Fahrîsi Şehzade Abdurrahim Efendi, Reis-i Hamîsi Şehzade Ömer Faruk Efendi, Reis-i Aslîsi Ziraat Müdür-ü Umumîsi Hasip Bey, Reis Vekiller Pertev Paşa ve Kemal Paşa, üyeleri Celal ve Dr. Server Kamil Beyler, saymanı Abidin Bey, veznedarı Ahmet Vefik Bey, merkezi İstanbul, faaliyet sahası ise bütün Türkiye olarak belirlendi.

    Türkiye’nin 1924 Olimpiyatları’na katılabilmesi için hükümetten istenen yardımın tutar ve gerekçelerini açıklayan ve Ali Sami Yen ile Selim Sırrı Tarcan’ın ortak imzalarını taşıyan mektup için:

    “14 Teşrinisani ve 613/110 Numaralı Lütufnameleri ile Talep Olunan Malumatın Berveçh-i Zir Arzı” (TMOK Arşivi)

    14 Temmuz 1922

    Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı, Fenerbahçe kulübü binasında ilk toplantısını yaptı. Bu toplantıda ilk heyet-i merkeziye oluşturuldu.

    31 Temmuz 1922

    Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’nın genel merkez toplantısında cemiyetin ilk başkanı olarak Ali Sami Yen ve öteki Meclis-i İdare üyeleri seçildi.

    24 Ağustos 1922

    TİCİ Meclis-i İdaresi, geçici atletizm, güreş ve futbol encümenleri (federasyon) oluşturmuş, başkanlıklarına ise sırayla kendi başkan yardımcıları Burhan Felek ve Ali Seyfi’yle, üye Yusuf Ziya Öniş’i getirmiş, encümen üyelerinin de encümen başkanlarınca TİCİ Meclis-i İdare üyeleri arasından seçilmelerini öngörmüştür.

    1 Kasım 1922

    Türkiye İdman Mecmuası dergisinde yayınlanan bir yazıdan:

    “Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesiyle, yalnız İstanbul’da yapılmakta olan spor türlerinin bütün Anadolu’ya yayıldığını, sırasıyla Ankara, İzmir, Rize, Trabzon, Konya, Mersin, Adana, Zonguldak, Sivas, Erzurum, Samsun, Bursa, Balıkesir, Eskişehir, Edirne’de 1922 yılı sonlarında yapılmaya başlandığını öğrenmekteyiz. Bu suretle spor türleri bütün yurtta yayılmakta ve dolayısıyla yalnız İstanbul’un dar bir bölgesi içinde sıkışıp kalarak örgütlenmiş TİCİ’nin genişletilmesi ve bölgeleri içine alacak duruma getirilmesi görüşü çoğunluk kazanmaktadır.” (Çeki – 1 Kasım 1922)

    10 Kasım 1922

    TİCİ Genel Merkezi, Ekim ayının başında yapması gereken üçüncü toplantısını yaptı.

    “Cuma günü Fenerbahçe kulübünde yapılan toplantı beş saatten fazla sürmüştür. Bu toplantının yalnız futbol federasyonunun çalışması konusundaki tartışma ile geçtiğini öğrenmekteyiz. Bu suretle de yalnız bir Futbol Federasyonu kimliği altında çalışmalarını sürdürmektedir.” (Çeki – 1 Kasım 1922)

    15 Ocak 1923

    FIFA, Türkiye’nin “nizamname-i dahilisine tevfikan” Türkiye’nin muvakkaten kabul olunduğunu kongrede keyfiyet-i kabulün mevki-i müzakereye konulacağını bildirdi.

    16 Şubat 1923

    TİCİ’nin 1923 Nizamnamesi düzenlendi.

    “İşbu teşkilat-ı umumiyeyi ihzar, ikmal ve tatbik eylemek üzere, en eski idman cemiyetleri murahhasları ve en maruf Türk idman mütehassıs ve muallimlerinin iştirakiyle 1340 (1924) senesi umumi kongresi toplanana kadar umumi kongre salahiyetini haiz” bir Heyet-i İhzariye kuruldu ve eski yönetim kurulunun bu geçici heyet olarak görevde kalması kararlaştırıldı.

    Nizamname “Türkiye’nin aksam-ı memalikinde” (Madde 1) örgütlenilmesini öneriyor ve idman mıntıkalarını “memleketin vaziyet-i coğrafiye ve iklimiye, vesait-i nakliye ve teşkilat-ı mülkiyeye göre tefrik edilen hudutlar dahilinde (Madde 4) kuruyordu.

    16 Mart 1923

    Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı yeniden örgütlendi.

    13 Nisan 1923

    Şehzadebaşı’nda Letafet Apartmanı’nda Kumkapı kulübünde yapılan toplantıda Türkiye Futbol Federasyonu kuruldu.

    21 Mayıs 1923

    Cenevre’de yapılan toplantıda Türkiye Futbol Federasyonu’nın FIFA üyeliği onaylandı.

    2 Ocak 1924

    Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı, İcra Vekilleri Heyeti (Bakanlar Kurulu) kararnameleriyle hem “kamu yararı gözeten dernek” statüsü edindi, hem de Türkiye’yi dışarıda temsil etmeye hükümetçe yetkili kılındı.

    4 – 12 Eylül 1924

    Birinci Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Harbiye şampiyon oldu.

    5 – 12 Eylül 1924

    TİCİ 1. Kongresi, Ankara’da Türk Ocağı’nda toplandı.

    Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk “Hamî” Başkanlığı, Başbakan İsmet İnönü ise “Fahrî” Başkanlığı kabul ettiler.

    TİCİ Başkanlığına Ali Sami Yen seçildi.

    Kongreye Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Canik (Samsun), Edirne, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Karesi (Balıkesir), Kocaeli, Konya ve Trabzon “şehir” mıntıkaları katılırken, ordu mıntıkalarından Harbiye ve Bahriye de temsilci göndermişti.

    Federasyonların kuruluş ve ikamet kararları alındı. İşbu Federasyonların 1928 Olimpiyatları hazırlığına şimdiden başlaması kararlaştırıldı. Yeni bölgeler kuruldu ve her sene Türkiye birincilik müsabakalarının farklı yerlerde düzenlenmesi kararı verildi.

    18 – 20 Eylül 1925

    TİCİ 2. Kongresi, Ankara’da Belediye Salonu’nda toplandı.

    Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk “Hamî” Başkanlığı, Başbakan İsmet İnönü ise “Fahrî” Başkanlığı kabul ettiler.

    TİCİ Başkanlığına Ali Sami Yen seçildi.

    Açılış konuşmasını yapan Başbakan İsmet Paşa “Memleketimizde spor teşebbüsü henüz sizin idare etmekte olduğunuz son şekliyle birkaç senelik teşebbüs olmakla beraber az zamanda kat ettiğimiz mesafeler bu işi hususi teşebbüslerin hevesleri için vücuda getirdikleri ve mesul oldukları bir teşkilat haricine çıkarmış, memleketin hayat-ı umumiyesinde bütün mücadelâtında onu bir mevki sahibi etmiştir.” dedi.

    Türkiye birinciliklerinin bir arada olmayıp spor mevsimine göre yapılması kabul edildi.

    28 Eylül – 1 Ekim 1926

    TİCİ 3. Kongresi, Ankara’da toplandı.

    TİCİ Başkanlığına Ali Sami Yen seçildi.

    Kongrenin açış konuşmasını yapan İsmet Paşa, TİCİ “yöneticileri ve kongre üyelerine, mıntıkaların ve federasyonların şikâyetlerinin yersiz olduğunu, her şeyin hükümetten beklenmemesi gerektiğini, hükümetin spora maddi-manevi desteğini verdiğini, hükümetin spor teşkilatına verdiği önem ve saygı derecesini kendilerinin de gösterdiği zaman daha iyi neticeler elde edileceğini, çünkü gençliğin Türk milletinin istikbali olduğunu bunun için çalışmalarda ciddi ve disiplinli olunması gerektiğini” belirtti.

    TİCİ’nin kongre temsilci heyetini kabul eden ve onlara oldukça uzun bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ise sözlerini şöyle bitiriyordu:

    “Sizi bana gönderen hassas insanlardan mürekkep gençlik cevvaliyetiyle vatan ve milliyet aşkıyla hal-i feveranda bulunan kongrenize teşekkür ederim. Sizi avdet ederken Türkiye İdman Cemiyetleri İttihadı’nın teşkiline badi bütün insanların güzel niyetlerine ve baria muvaffakiyetlerine müteşekkir olarak selamlarım. Sözlerimde işaret ettiğim ciddi muvaffakiyatı bana, hükümet-i cumhuriye ve cumhuriyetin sahib-i aslisi ve murakıbı olan büyük Türk milletine fiilen gösterebileceğiniz zamana büyük Türk milleti namına muntazır olduğum sözlerini son sözlerim olarak söylerim.”

    2 – 10 Eylül 1927

    İkinci Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Muhafızgücü şampiyon oldu.

    6 – 9 Eylül 1927

    TİCİ 4. Kongresi, Ankara’da Halk Fırkası merkezinde toplandı.

    TİCİ Başkanlığına Ali Sami Yen seçildi.

    Kongrenin açılış konuşmasını yapan Millî Eğitim Bakanı Mustafa Necati Bey; “spor faaliyetlerinin federasyon suretiyle teşekkülünü ve bir program dâhilinde faaliyet yapılmasını arzu ettiklerini, sporun memleketin hayati mesele olduğunu, Türk sporculuğunun diğer yıllara nazaran çok ilerleme gösterdiğini ve bu kongrenin eğitim, ordu, bahriye ve spor teşkilatlarıyla meşgul olacağı için diğer kongrelerden daha büyük önem arz ettiğini” belirtti.

    Bu kongrede nizamname değişikliğiyle, umumî kongrelerin bir yerine iki yılda bir toplanması, mahallî ve millî şampiyonlarla, heyet reislerinin müsabakaları ücretsiz izlemeleri hükme bağlandı.

    21 Mayıs 1928

    1246 sayılı “Türkiye’de Gençlik Teşkilatlarının Türk Vatandaşlarına Hasrı Hakkında Kanun” Resmî Gazete’de yayınlandı.

    Kanun metni şu şekildeydi:

    Madde 1) Türkiye Cumhuriyeti dâhilinde gerek mekteplerde ve gerek mektep haricinde izcilik, keşşaflık, boyskotluk veya diğer nam ve unvan altında izcilik teşkilatı vücuda getirmek hakkı münhasıran Türk vatandaşlarına aittir.

    Madde 2) Birinci maddede zikredilen teşkilatı ecnebiler vücuda getiremeyeceği gibi bu kabil teşkilata ecnebi gençler dâhil olamazlar.

    Madde 3) Türk vatandaşlarından olanlar dahi birinci maddede zikredilen teşkilatı ancak Maarif Vekaleti’nin müsaadesiyle ve o vekaletin emir ve murakabesine tabi olmak vücuda getirebilirler.

    Madde 4) Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 5) Bu kanunun ahkâmını icraya Dahiliye ve Maarif Vekilleri memurdur.

    2 – 8 Ocak 1931

    TİCİ 5. Kongresi, bir önceki kongreden 4 yıl sonra, Ankara’da Halk Fırkası merkezinde toplandı.

    TİCİ Başkanlığına Ali Sami Yen seçildi.

    Bu kongrede alınan kararlardan bazıları;

    Genelkurmay, Maarif, Sağlık ve Harici Vekilliklerinden genel merkeze oy hakkı olmayan birer delege gönderilmesi ve bunların müşavir üye olarak alınması;

    Hokey, Boks, ve Tenis federasyonları iptal edilerek bu sporların şimdilik tatbik edilmekte oldukları bölge idman heyetlerine bırakılması;

    futbol, güreş, atletizm, denizcilik ve eskrimin birer federasyon olarak muhafaza edilmesi;

    Binicilik, atıcılık, uçuculuk, kızakçılık ve dalgıçlık gibi ordu sporları için, ordu sporları federasyonu namı altında bir federasyon kurulması ve sporcuların, spor turnelerinde gazete muhabirliği yapmamaları idi.

    20 – 25 Haziran 1932

    TİCİ 6. Kongresi, Ankara’da Halkevi’nde toplandı.

    Merkezi umumî, bu toplanışında İstanbul mıntıkası ile Futbol Federasyonu arasındaki ihtilafı da inceledi ve kongrede bulunan müfettişlerin raporunu, Futbol Federasyonu başkanının izahatını ve İstanbul mıntıkası merkez heyeti reisi Orhan Beyin konuya ilişkin raporunu dinledi.

    Meselenin incelenip karar verildiği son toplantıda, kendisiyle alakalı olduğu için hakem durumunda bulunmasının uygun olmayacağından Futbol Federasyonu Başkanı Hamdi Beye toplantıdan çıkması rica edilmiş, o da bunun üzerine salondan çıkmıştır.

    Kongrede bir konuşma yapan Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Sekreteri Recep Peker; “Partinin spor işleriyle ve sporculukla fevkalâde alakadar olduğunu, spora maddi-manevi her türlü desteği verdiğini, sporculuğun esaslı bir şekilde tanzim ve teşkilinin zaruri olduğunu, hükümetin spora bu sene önceki senelerden daha fazla para tahsis ettiğini, profesyonelliğe karşı olduklarını ve bunun için her türlü girişmeleri reddettiklerini, Türkiye birinciliklerini önümüzdeki sene yapacaklarını, kulüplerin, sporcuları kendi menfaatleri için değil millet için yetiştirmesi gerektiğini” belirtti.

    Bu kongrede federasyon seçimleri de tartışmalı geçti. Eski federasyon başkanları ve erkanından hiç biri vazife kabul etmek istememiş, bütün ısrarlara rağmen şiddetle reddetmişlerdi. Fakat neticede gene onlar seçilerek bir emrivaki karşısında bırakıldılar.

    7 – 10 Ekim 1932

    Üçüncü Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. İstanbulspor şampiyon oldu.

    13 Ekim – 10 Kasım 1933

    Dördüncü Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Fenerbahçe şampiyon oldu.

    25 – 28 Ekim 1933

    TİCİ 7. Kongresi, Ankara Spor Salonu’nda toplandı.

    Kongre heyeti umumiyesi; Cumhuriyetin 10uncu yıl dönümü nedeniyle Bursa’da yapılamayan Türkiye futbol birinciliğinin gelecek sene Bursa’da yapılması kararlaştırıldı. Federasyonların raporlarını inceleyen komisyonun “beş sene müddetle Türkiye birinciliği yapmayarak bu paranın mıntaka sahalarına tahsisi” hakkındaki teklifi kabul etmedi.

    12 – 29 Ekim 1934

    Beşinci Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Beşiktaş şampiyon oldu.

    24 Ağustos – 8 Eylül 1935

    Altıncı Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Fenerbahçe şampiyon oldu.

    13 – 18 Nisan 1936

    TİCİ 6. Kongresi, Ankara’da Halkevi’nde toplandı. Kongrenin son gününde, voleybol ve basketbol federasyonlarının kurulmasına ve cezaların affına, Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı namı altında 14 yıl faaliyet gösteren bu teşkilatın nizamnamesinin maksadı temine kâfi gelmediği için yeni icaplara göre hükümler taşıyan bir nizamname ile teşkilat 18 Nisan 1936 tarihinden itibaren adının “Türk Spor Kurumu” olarak değiştirilmesine karar verildi.

    “Türk Spor Kurumu, ‘yarı-resmî niteliğine ve CHP parti örgütünün parçası olmasına karşın, dernekler hukuku hükümlerine göre son kurultayında adını Türk Spor Kurumu olarak değiştirmiş bir ‘özel hukuk tüzel kişisi’, bu yönüyle de Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’nın yasal devamıdır.” (Kurthan Fişek)

    29 Haziran 1936

    Türk Spor Kurumu Dergisi yayın hayatına başladı.

    İlk sayıda yayınlanan “Maksadımız” başlıklı yazıda şöyle deniyordu:

    “Bu sene sekizinci kongresini akdeden “Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı,,, nizamnamesini yeni esaslara göre değiştirerek ismini de [Türk Spor Kurumu] na tahvil etmiştir.Bu yeni esaslara göre Türk Spor Kurumu; Yurdu kurtaran Ulu Önder Kamâl Atatürk’ün cumuriyet ve istiklalimizi kendisine tevdi etmiş olduğu Türk Gençliğini, ruhi ve manevi bakımdan olduğu kadar bedeni ve maddi bakımdan da bu değeri ölçülmez vediayı koruyabilecek iktidara sahip, şuurlu, canlı, bir düşünceli ve bir hareketli [bir sporcu gençlik birliği] halinde ilerletip geliştirmek vazifesini üzerine almıştır.Türk Spor Kurumu; bu vazifesini yaparken gençlerin sıhhat şartlarını göz önünde tutarak memlekette teknik icaplara uygun zevkli bir spor faaliyeti uyandırmıya çalışacak ve bu faaliyetin, ahlâklı ve vatansever Türk Gençliği için millî vasıfları hâiz ve o gayelere müteveccih olmasını temine dikkat ve ehemmiyetle uğraşacaktır.Bugün ilk sayısı çıkan Türk Spor Kurumu Dergisi Türk Spor Kurumunun bu yoldaki çalışmalarında, fikirlerinin yayım organı olacaktır.”

    21 Mart – 11 Temmuz 1937

    Birinci Millî Küme düzenlendi. Fenerbahçe şampiyon oldu.

    13 Şubat – 5 Haziran 1938

    İkinci Millî Küme düzenlendi. Güneş şampiyon oldu.

    23 Haziran 1938

    İcra Vekilleri Heyetince 6 Haziran 1938 tarihinde Yüksek Meclise arzı kararlaştırılan (Spor Teşkilatı) hakkındaki kanun lâyihası esbabı mucibesi ile birlikte 23 Haziran 1938’de Büyük Millet Meclisi Yüksek Reisliğine sunuldu..

    29 Haziran 1938

    3530 sayılı Beden Terbiyesi Kanunu ile “Başbakanlığa bağlı” Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü kuruldu.

    Gençlik Spor Bakanlığı’nın onayıyla federasyon kurmak, ülke çapında spor tesisi yapımıyla ilgili çalışmaları yürütmek, sporcu ve kulüplerin tescil, vize ve transfer işlemlerini izleyip kayıtlarını tutmak, Spor-Toto uygulamalarını düzenlemek ve yurttaşın spordaki bilgi ve ilgi düzeyini yükseltmekti.

    Kanun Maddesi 6) Beden terbiyesi genel direktörü Başvekil tarafından intihab ve Cumhur Reisinin tasdiki ile tayin olunur. Genel direktör bu kanunun hükümleri dairesinde kurulan teşekküllerin merci ve âmiri olup bu teşekküllerin çalışmalarından mesuldür.

    1939

    Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü’nce çıkarılan bir talimatnameyle TİCİ’den TSK’ya devredilen Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi, BTGM’ye bağlandı.  

    19 Mart – 9 Temmuz 1939

    Üçüncü Millî Küme düzenlendi. Galatasaray şampiyon oldu.

    31 Mart – 7 Temmuz 1940

    Dördüncü Millî Küme düzenlendi. Fenerbahçe şampiyon oldu.

    21 – 22 Eylül 1940

    Yedinci Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Eskişehir Demirspor şampiyon oldu.

    12 Mart 1941

    Resmî Gazete’de 15309 numaralı kararname yayınlandı.

    “İlişik (1) sayılı listede yazılı kulüplerin hizalarında gösterilen adlar altında birleştirilmeleri ve (2) sayılı listede yazılı olanların da kapatılmaları; Beden Terbiyesi Genel Direktörlüğünün 15/2/1941 tarih ve 1320 sayılı tezkeresile yapılan teklifi üzerine 3530 sayılı kanunun 13 üncü maddesinin son fıkrasına tevfikan İcra Vekilleri Heyetince 1/3/1941 tarihinde kabul olunmuştur.”

    30 Mart – 6 Temmuz 1941

    Beşinci Millî Küme düzenlendi. Beşiktaş şampiyon oldu.

    12 – 15 Temmuz 1941

    Sekizinci Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Gençlerbirliği şampiyon oldu.

    23 – 25 Mayıs 1942

    Dokuzuncu Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Harbiye şampiyon oldu.

    3 Haziran 1942

    Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü, 4235 sayılı yasayla Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlandı.

    14 Mart – 19 Mayıs 1943

    Altıncı Millî Küme düzenlendi. Fenerbahçe şampiyon oldu.

    12 Mart – 19 Mayıs 1944

    Yedinci Millî Küme düzenlendi. Beşiktaş şampiyon oldu.

    27 – 30 Mayıs 1944

    Onuncu Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Fenerbahçe şampiyon oldu.

    11 Mart – 20 Mayıs 1945

    Sekizinci Millî Küme düzenlendi. Fenerbahçe şampiyon oldu.

    12 – 29 Mayıs 1945

    On birinci Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Harbiye şampiyon oldu.

    6 Nisan – 12 Mayıs 1946

    Dokuzuncu Millî Küme düzenlendi. Fenerbahçe şampiyon oldu.

    25 – 28 Mayıs 1946

    On ikinci Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Gençlerbirliği şampiyon oldu.

    22 Mart – 25 Mayıs 1947

    Onuncu Millî Küme düzenlendi. Beşiktaş şampiyon oldu.

    24 – 26 Mayıs 1947

    On üçüncü Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Ankara Demirspor şampiyon oldu.

    21 Mayıs – 5 Haziran 1949

    On dördüncü Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Ankaragücü şampiyon oldu.

    18 Mart – 21 Mayıs 1950

    On birinci Millî Küme düzenlendi. Fenerbahçe şampiyon oldu.

    1 – 11 Haziran 1950

    On beşinci Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Göztepe şampiyon oldu.

    17 – 27 Mayıs 1951

    On altıncı Türkiye Futbol Birinciliği düzenlendi. Beşiktaş şampiyon oldu.

    13 Mayıs 1960

    Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü, 7474 sayılı yasayla Başbakanlık makamına bağlandı.

    29 Ağustos 1962

    Profesyonel Futbol Yönetmeliği, Resmî Gazete’de yayınlandı.

    Madde 1) Bu Yönetmelik, profesyonel takım kuran kulüplerle profesyonel futbolcular ve bu teşekkül ve şahıslarla Futbol Federasyonu arasındaki münasebetlerde tatbik olunur.

    85. maddede “Bu yönetmelik hükümlerini Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü yürütür” deniyordu.

    11 Şubat 1970

    Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü, 1-21/1156 sayılı kararname ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlandı.

    1977

    Devlet Planlama Teşkilatı’nın “Beden Eğitimi ve Spor Özel İhtisas Komisyonu Ön Raporu” yayınlandı.

    “Federasyon birçok kulübün bir araya gelerek aynı amaç için birleştikleri bir topluluktur. Spor kulüpleri aynı amaç için birleşerek Federasyon’u kurarlar ve bunların yöneticilerini kendi aralarından seçerler. Anayasamızın 29’uncu maddesi gereğince herkes dernek kurrar. Spor kulüpleri de birer dernek olduğuna göre 1630 sayılı Dernekler Kanunu derneklerin federasyon ve konfederasyonlar halinde birleşebileceklerini belirlemektedir ve aynı kanun gereğince de uluslararası beraberlik ve işbirliği sağlayabilirler. Bu durum yurdumuzda ilk federasyonların kurulduğu 1922 yılından 1936’ya kadar Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı zamanında uygulanmıştır.”

    7 Kasım 1982

    Yeni Anayasa’da ilk spora yer verildi. Böylece ülkemizde ilk kez spor ve sporcu Anayasa’nın teminatı altına alındı.

    14 Aralık 1983

    Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü 179 sayılı kanun hükmünde kararnameyle Milli Eğitim ve Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde yer aldı.

    21 Mayıs 1986

    T.B.M.M.’de kabul edilen 3289 sayılı “Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu” ile Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü adı, Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğü olarak değiştirildi.

    5 Mayıs 1988

    T.C. Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü’nün “Türkiye Futbol Federasyonunun Kuruluş ve Görevleri “Hakkında Kanun Tasarısı ve Millî Eğitim Komisyonu Raporu’ndan:

    Ülkemizde de her geçen gün gelişen profesyonel futbolun, Batıda olduğu gibi profesyonelce yönetilmesi zaruret haline gelmiştir. Profesyonel futbolun, amatör futbol şartlarına göre düzenlenmiş teşkilat ve kaidelerle yönetilmesi çeşitli aksamalara yol açmaktadır. Bu nedenlerle, profesyonel futbolun, profesyonelce yönetilmesi ve böylece futbolumuzun daha ileriye götürülebilmesi maksadıyla, özel hukuk hükümlerine tabi ve tüzelkişiliği haiz Türkiye Futbol Federasyonunun kuruluş ve görevleri hakkındaki bu Kanunun hazırlanması gerekmiştir.”

    27 Mayıs 1988

    T.B.M.M.’de “Türkiye Futbol Federasyonunun Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” kabul edildi.

    2 Mart 1989

    T.B.M.M.’de “Türkiye Futbol Federasyonunun Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesine Dair Kanun” kabul edildi.

    1989

    Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü’nün Başbakanlık Devlet Bakanlığı’na bağlanması nedeniyle adı “Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü” oldu.

    10 Nisan 1992

    Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı ve İstanbul Milletvekili Yusuf Namoğlu ve 33 Arkadaşının, 27.5.1988 Tarih ve 3461 Sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ve Millî Eğitim Komisyonu Raporu’ndan:

    “Ülkemizde futbol faaliyetleri uzun yıllar Beden Terbiyesi ve Gençlik Spor Genel Müdürlüğü çatısı altında ve ona bağlı Futbol Federasyonu eliyle yönetilmiştir. Futbolun ülke sporu içindeki yeri ve önemi dikkate alınarak, özerkleştirilmesi düşüncesi gündeme gelmiştir. Bu amaçla 3461 sayılı Kanun çıkarılmış, futbolun, içinde yer alan birimler ile kurum ve kuruluşlar eliyle kendilerinin seçtikleri kişiler tarafından yönetilmesi amaçlanmıştır. Ancak, bilahara 3461 sayılı Kanunun seçime ilişkin hükümleri 3524 sayılı Kanunla değiştirilerek, Federasyonun organlarının atama yoluyla görevlendirilmesi uygun görülmüştür.”

    17 Haziran 1992

    T.B.M.M.’de “Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” kabul edildi.

    18 Şubat 2000

    Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu’ndan:

    3.7.1992 tarihinde yürürlüğe konulan 3813 sayılı “Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” ile profesyonel futbolun gelişmesine engel teşkil eden hususların ortadan kaldırılması, futbolun idarî, malî ve hukukî yönden özerk bir yapıya kavuşturularak uluslararası norm ve standartlara uygun bir yapının oluşturulması hedef alınmıştır. Özel hukuk hükümlerine tâbi, tüzelkişiliğe haiz özerk bir federasyonu öngören bu Kanun kapsamında, futbol adına çağdaş bir çalışma ve gelişme ortamının tesis edildiğine ve bu suretle futbolla ilgili tüm sorunların giderileceğine dair kamuoyunda beklentiler yaratılmıştır. Ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği 1992 tarihinden itibaren hâsıl olan gelişmeler kamuoyunda yaratılan bu olumlu beklentilere cevap vermede yetersiz kalmıştır.

    14 Nisan 2000

    T.B.M.M.’de “Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” kabul edildi.

    12 Mayıs 2004

    Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu’ndan:

    “Ülkemizde profesyonel futbol faaliyetleri 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca kurulmuş bulunan Türkiye Futbol Federasyonu tarafından yürütülmektedir. Kanunun 1 inci maddesine göre futbol faaliyetleri millî ve milletlerarası kurallara göre yürütülür, teşkilâtlandırılır ve geliştirilir. Futbolun sürekli gelişmesi ve uluslararası niteliği nedeniyle süratle değişen şartlara uyumun sağlanabilmesi için anılan Kanunda değişiklikler yapılması zorunlu hale gelmiştir.”

    25 Mayıs 2004

    T.B.M.M.’de “Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” kabul edildi.

    29 Kasım 2007

    T.B.M.M.’de “Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” kabul edildi.

    5 Mayıs 2009

    T.B.M.M.’de “Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” kabul edildi.

    2011

    Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın kurulması; 6/4/2011 tarihli ve 6223 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak, Bakanlar Kurulu’nca 3/6/2011 tarihinde kararlaştırıldı.

    Kanun Hükmünde Kararname ile teşkilat yapısında değişikliğe gidilen Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün 3289 sayılı kanunda yer alan “Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü” ibaresi “Spor Genel Müdürlüğü” olarak değiştirildi.

    2018

    10/07/2018 tarihli 1 Nolu Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde “Spor Genel Müdürlüğü” olan adı “Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü” olarak değiştirildi.

  • Milli Lig Talimatı

    Milli Lig Talimatı

    Aşağıda Milli Lig Talimatı var. Yani 1959 sonrası, “sayılan” liglerin ilk talimatnamesi.

    Adı Millî Lig;

    Takımlar iki gruba ayrılmış.

    Şampiyon, iki final maçından sonra belirleniyor.

    Bugünle bir benzerliği var mı? Yok!

    Sadece üç şehrin takımlarına açık.

    Millî Küme’den farkı var mı? Yok!

    Belge konuşur…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Milli Lig Fikstürü ve Talimatı

    Kaleci ve 1 oyuncu değiştirilebilecek

    Futbol Federasyonu Milli Lig fikstürünü dün ilân etmiştir.

    21 Şubat’ta başlayarak 7 Haziran’da sona erecek olan Milli Lig’de 112 maç oynanacaktır. Bunlardan 56’sı İstanbul’da, 28’i İzmir’de ve 28’i de Ankara’da yapılacaktır.

    Müsabakalarda Beynelmilel Federasyonun son toplantısında aldığı karara sadık kalınarak ilk devrenin sonuna kadar biri kaleci olmak üzere iki oyuncu değiştirilebilecektir.

    Milli Ligin ilk haftasında İstanbul’dan Galatasaray, Adalet Ankara’ya, Beşiktaş’la Beykoz ise İzmir’e deplâse olacak, Fenerbahçe ve İstanbulspor da İstanbul’da iki Ankara takımıyla karşılaşacaklardır.

    Milli Lig talimatının metni aşağıdadır:

    Milli Lig Talimatı

    Ankara, Hususi

    1. Türkiye milli ligi Ankara, İzmir ve İstanbul bölgeleri profesyonel takımları arasında deplasmanlı lig usulü ile tertiplenmiştir.
    2. Müsabakalar, milletlerarası futbol kaideleri ve futbol müsabaka talimatnamesi hükümleri dairesinde oynanır.
    3. Bu lige İstanbul’dan 8, Ankara ve İzmir’den 4’er takım olmak üzere 16 kulüp iştirak edecektir.
    4. Bu seneye mahsus olmak üzere Türkiye milli ligi iki gruba ayrılmıştır.
    5. Gruplar kırmızı ve beyaz olarak isimlendirilmiş olup kur’a ile tespit edilmiştir. Kırmızı Grup: Galatasaray, Karagümrük, Adalet, Vefa, Demirspor, Gençlerbirliği, Karşıyaka, Göztepe. Beyaz Grup: Fenerbahçe, İstanbulspor, Beşiktaş, Beykoz, Hacettepe, Ankaragücü, Altay, İzmirspor takımlarından teşekkül eder.
    6. Kırmızı ve beyaz grup maçlarının sonunda en çok puan alan iki takım kendi gruplarının birincisi olurlar.
    7. Kırmızı ve beyaz grup birincileri iki maç yaparak Türkiye milli lig şampiyonunu tayin ederler.
    8. Bu maçlardan biri kırmızı grup şampiyonu olan takımın bölgesinde, diğeri beyaz grup şampiyonu olan takımın bölgesinde yapılır. Bu iki maçın sonunda en çok puan alan takım, Türkiye milli ligi şampiyonu olur. Puanların müsavatı halinde averaj esastır. Averajların müsavatı hâlinde bitaraf bir bölgede üçüncü bir maç yapılır.
    9. Türkiye milli ligi şampiyonu olan takım, Avrupa Şampiyon Kulüpler Turnuvasında Türkiye’yi temsil etmek hakkını kazanır ve kendisine gümüş bir kupa verilir.
    10. Oyuncu değiştirme hali: Müsabakalarda maç devamınca kaleci her an değiştirilebilir. Değiştirilen kaleci yerine başka bir kaleci alınamaz. Maç devamınca kaleci haricinde yalnız birinci devre nihayetine kadar bir oyuncu değişebilir.
  • Küme Düşenlere Karşı

    Küme Düşenlere Karşı

    “Fenerbahçe en çok küme düşenlere karşı puan kaybediyor” tespitini çok duyuyoruz. Şampiyonluğun kaybedildiği son 10 sezona bakınca nasıl bir tablo ortaya çıkacak diye bir göz atalım istedik ve şöyle bir durumla karşılaştık:

    Küme Düşenlere Karşı

    Sadece 2012 sezonunda %21’i küme düşen takımlara karşı kaybettiğimiz puanların, bu on sezondaki ortalaması %11 civarında. Tek başına çok fazla bir şey ifade etmeyebilir ama yine de bir bakacak olursak özetle;

    2012: 7/34 (%21)

    2013: 3/41 (%7)

    2015: 2/28 (%7)

    2016: 2/28 (%7)

    2017: 4/38 (%11)

    2018: 4/30 (%13)

    2019: 7/56 (%13)

    2020: 8/49 (%16)

    2021: 3/38 (%8)

    2022: 2/1 (%5)


    2011-2012: Samsunspor, Manisaspor, Ankaragücü

    20.09.2011: Fenerbahçe 1 – 1 Manisaspor

    23.10.2011: Fenerbahçe 0 – 0 Samsunspor

    03.12.2011: Fenerbahçe 4 – 2 Ankaragücü

    16.01.2012: Manisaspor 1 – 2 Fenerbahçe

    02.02.2012: Samsunspor 3 – 1 Fenerbahçe

    09.03.2012: Ankaragücü 0 – 2 Fenerbahçe

    Toplam 34 puanın 7’sini küme düşen takımlara vermişiz.


    2012-2013: Başakşehir, Orduspor, Mersin İdman Yurdu

    16.09.2012: Fenerbahçe 2 – 1 Mersin İdman Yurdu

    11.11.2012: Fenerbahçe 2 – 1 Orduspor

    09.12.2012: Fenerbahçe 2 – 1 Başakşehir

    10.02.2013: Mersin İdman Yurdu 0 – 1 Fenerbahçe

    07.04.2013: Orduspor 0 – 2 Fenerbahçe

    05.05.2013: Başakşehir 2 – 0 Fenerbahçe

    Toplam 41 puanın 3’ünü küme düşen takımlara vermişiz.


    2014-2015: Karabükspor, Kayseri Erciyes, Balıkesirspor

    31.08.2014: Fenerbahçe 3 – 2 Karabükspor

    06.12.2014: Balıkesirspor 0 – 1 Fenerbahçe

    19.12.2014: Kayseri Erciyes 0 – 1 Fenerbahçe

    31.01.2015: Karabükspor 0 – 1 Fenerbahçe

    02.05.2015: Fenerbahçe 4 – 3 Balıkesirspor

    13.05.2015: Fenerbahçe 1 – 1 Kayseri Erciyes

    Toplam 28 puanın 2’sini küme düşen takımlara vermişiz.


    2015-2016: Sivasspor, Eskişehirspor, Mersin İdman Yurdu

    14.08.2015: Fenerbahçe 2 – 0 Eskişehirspor

    21.11.2015: Mersin İdman Yurdu 1 – 3 Fenerbahçe

    28.12.2015: Fenerbahçe 2 – 1 Sivasspor

    18.01.2016: Eskişehirspor 0 – 3 Fenerbahçe

    17.04.2016: Fenerbahçe 4 – 1 Mersin İdman Yurdu

    19.05.2016: Sivasspor 2 – 2 Fenerbahçe

    Toplam 28 puanın 2’sini küme düşen takımlara vermişiz.


    2016-2017: Çaykur Rizespor, Gaziantepspor, Adanaspor

    25.09.2016: Fenerbahçe 2 – 1 Gaziantepspor

    27.11.2016: Çaykur Rizespor 1 – 5 Fenerbahçe

    15.01.2017: Fenerbahçe 2 – 2 Adanaspor

    26.02.2017: Gaziantepspor 1 – 1 Fenerbahçe

    30.04.2017: Fenerbahçe 2 – 1 Çaykur Rizespor

    03.06.2017: Adanaspor 1 – 3 Fenerbahçe

    Toplam 38 puanın 4’ünü küme düşen takımlara vermişiz.


    2017-2018: Ankaraspor, Gençlerbirliği, Karabükspor

    27.08.2017: Gençlerbirliği 1 – 2 Fenerbahçe

    04.11.2017: Ankaraspor 1 – 1 Fenerbahçe

    18.12.2017: Fenerbahçe 2 – 0 Karabükspor

    03.02.2018: Fenerbahçe 2 – 2 Gençlerbirliği

    08.04.2018: Fenerbahçe 2 – 0 Ankaraspor

    14.05.2018: Karabükspor 0 – 7 Fenerbahçe

    Toplam 30 puanın 4’ünü küme düşen takımlara vermişiz.


    2018-2019: Bursaspor, BB Erzurumspor, Akhisarspor

    11.08.2018: Fenerbahçe 2 – 1 Bursaspor

    09.12.2018: Akhisarspor 3 – 0 Fenerbahçe

    17.12.2018: Fenerbahçe 2 – 2 BB Erzurumspor

    21.01.2019: Bursaspor 1 – 1 Fenerbahçe

    11.05.2019: Fenerbahçe 2 – 1 Akhisarspor

    20.05.2019: BB Erzurumspor 0 – 1 Fenerbahçe

    Toplam 56 puanın 7’sini küme düşen takımlara vermişiz.


    2019-2020: Yeni Malatya, Kayserispor, Ankaragücü

    21.09.2019: Fenerbahçe 2 – 1 Ankaragücü

    03.11.2019: Kayserispor 1 – 0 Fenerbahçe

    24.11.2019: Yeni Malatya 0 – 0 Fenerbahçe

    15.02.2020: Ankaragücü 2 – 1 Fenerbahçe

    12.06.2020: Fenerbahçe 2 – 1 Kayserispor

    27.06.2020: Fenerbahçe 3 – 2 Yeni Malatya

    Toplam 49 puanın 8’ini küme düşen takımlara vermişiz.


    2020-2021: BB Erzurum, Ankaragücü, Gençlerbirliği, Denizlispor

    21.11.2020: Gençlerbirliği 1 – 5 Fenerbahçe

    06.12.2020: Denizlispor 0 – 2 Fenerbahçe

    11.01.2021: BB Erzurum 0 – 3 Fenerbahçe

    18.01.2021: Fenerbahçe 3 – 1 Ankaragücü

    14.03.2021: Fenerbahçe 1 – 2 Gençlerbirliği

    05.04.2021: Fenerbahçe 1 – 0 Denizlispor

    03.05.2021: Fenerbahçe 3 – 1 BB Erzurum

    08.05.2021: Ankaragücü 1 – 2 Fenerbahçe

    Toplam 38 puanın 3’ünü küme düşen takımlara vermişiz.


    2021-2022: Çaykur Rizespor, Altay, Göztepe, Yeni Malatya

    29.08.2021: Altay 0 – 2 Fenerbahçe

    29.11.2021: Göztepe 1 – 1 Fenerbahçe

    05.12.2021: Fenerbahçe 4 – 0 Çaykur Rizespor

    26.12.2021: Fenerbahçe 2 – 0 Yeni Malatya

    19.01.2022: Fenerbahçe 2 – 0 Altay

    16.04.2022: Fenerbahçe 2 – 0 Göztepe

    22.04.2022: Çaykur Rizespor 0 – 6 Fenerbahçe

    21.05.2022: Yeni Malatya 0 – 5 Fenerbahçe

    Toplam 41 puanın 2’sini küme düşen takımlara vermişiz.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu

  • 1953 Yılında Millî Takım

    1953 Yılında Millî Takım

    5 Haziran 1953 tarihinde Yugoslavya ile 2-2 berabere kaldığımız millî maçtan önce Nejat Altay futbolcuları anlatan bir yazı yazmış. 1953 yılında millî takım kadrosunda Fenerbahçelilerin çokluğu göz çarpıyor. Bu Türk futbolunda kadim bir gelenektir… Keyifli okumalar.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    1953 Yılında Millî Takım

    Bugün Yugoslavlar karşısında çetin bir imtihan geçirecek olan millî futbol takımımız oyuncularının kısa biyografileri:

    Şükrü Ersoy (Kaleci)

    1929 İstanbul doğumlu. Küçük yaşta futbola başlamış. 16 yaşında Fenerbahçe’ye intisap ederek genç takımda oynamıştır. Bilahare Vefa’ya geçen Şükrü halen vatani vazifesini yapmakta ve Karagücü’nde oynamaktadır. Bir defa (A), bir defa (B) millî takımında yer almıştır.

    Form düşüklüğü gösterdiğinden kampa çağrılmayan Turgay’dan sonra son senelerin yetiştirdiği en iyi kalecidir. Blokajları emniyetlidir. Topu iyi takip eder. Fedakarca plonjonlariyle takımını mutlak gollerden kurtarmaktadır.

    Erdoğan Akın

    1930 İzmir doğumlu. Futbola forvet olarak başlamış, esas mevkini bilahare 1949’da Göztepe kulübünde iken bulmuştur.

    952’de Adalet’e geçmiştir. İki defa (A), iki defa (B) millî takımlarında oynamıştır.

    Gayet çevik ve iyi top takip eder. Kaleci Şükrü’nün yedeği idi. Ancak son dakikada ayağındaki arızası nüksettiğinden yerine Selahattin çağrılmış bulunmaktadır.

    Müzdat Yetkiner (Bek)

    1924’te İstanbul’da doğmuştur. Meşin topa forvet olarak başlamıştır. Fenerbahçe takımının hemen her tarafında oynamıştır. 12 defa millî.

    Futbolu tam olarak hazmetmiştir. Her iki ayağına hakimdir. Mükemmel bir (WM) oyuncusu. Ayağındaki arızası bizim için büyük talihsizliktir. Yerine Ankaralı Rıdvan çağırılmıştır.

    Basri Dirimlili (Sol Bek)

    1930’da Silistre’de doğmuştur. Futbola Eskişehir Demirspor’da başlamıştır. Vatanî vazifesi dolayısıyla Ankara’ya gitmiştir. Halen Havagücü’nde tescillidir. 3 defa millî olmuştur.

    Havadan hakimiyeti ve rakip takımın oyununu bozuşu başlıca meziyetidir. Sol ayağı daha kuvvetlidir. Takımında orta haf oynamaktadır.

    Gökçen Dinçer (Yedek Bek)

    1935 İstanbul doğumlu. Futbola Çengelköyü’nde başlamıştır. Bir sezon Beylerbeyi’nde oynadıktan sonra 952’de Adalet’e geçmiştir. 4 defa genç, 1 defa B millîdir.

    Genç yaşına rağmen futbolda gösterdiği yüksek kabiliyeti dolayısıyle millî kadroya alınmıştır. Kulübünde orta haf oynamakta, millî takımda bek yedeği.

    Mustafa Ertan (Sağ Haf)

    1928’de Bursa’da doğmuş ve futbola orada başlamıştır. Bilahare Adana Millî Mensucat takımında yer almış, askerliğe Ankara’ya gelmiştir. Halen Karagücü’nün kaptanlığını ifa etmektedir. 8 defa millî formayı giymiştir.

    Millî takımın en teknik oyuncularıdan. Müstakar oyunu ile Ay-Yıldızlı formada hakkı olan yerini almıştır ve uzun zaman da muhafaza edeceği umulmaktadır.

    Ali İhsan Karayiğit (Sol Haf)

    1927’de Manisa’da doğmuştur. Futbola olan yüksek kabiliyetini hemen belli etmiş ve Beşiktaş’a geçtiği günden beri orta haf mevkiinin rakipsiz adamı olmuştur. 13 defa (A), 1 defa (B) millî takımda oynamıştır.

    Ayağına hakimiyeti, akın kesme ve hücum hattını beslemesiyle Beşiktaş’ın ve millî takımın en esaslı unsuru. Havadan üstünlüğünü ve bilgili oyununu da zikretmek icap eder.

    Rober Eryol (Sol Haf)

    1930’da Mersin’de doğmuştur. Futbola İstanbul’da Talimhane’de başlamıştır. 1947’de Galatasaray’a girmiş, genç, (B) ve (A) takımlarında oynamış ve üç sezondur devamlı olarak birinci kadroda yer almaktadır. Bir defa (A), iki defa (B) millî takım formasını giymiştir.

    İleri geri çalışması, forvet hattını layıkiyle desteklemesi, maç esnasında aklını ve dikkatini sadece topa ve oyuna hasretmesi başlıca meziyetleridir.

    Akgün Kaçmaz (Yedek Haf)

    1935 Ankara doğumlu. Futbola Doğanspor’da başlamış, bir mevsim sonra Hacettepe’ye, oradan da Fenerbahçe’ye geçmiştir. Dört defa genç, bir defa (B) millîsi.

    Müthiş enerjik, topu ayağından bırakmak istemez. İlerde daha “teknikleşeceği” muhakkak. Millî takımın haf yedeği.

    Fikret Kırcan (Sağ Açık)

    1920’de İstanbul’da doğmuştur. Feneryolu’nda futbola başlamış, 1933’de Fenerbahçe’ye  girmiş ve günden beri Sar-Lacivert takımda oynamaktadır. 7 defa millî formayı giymiştir.

    Türk futbolunun yetiştirdiği nadir kıymetlerden biridir. Millî takım ve Fenerbahçe kaptanı. Ayağını aklıyla idare etmesi en büyük hususiyetlerinden. Top sürüşleri, ortaları ve isabetli frikikleriyle karşı taraf için en tehlikeli oyuncudur.

    Mehmet Ali Has (Sağ İç)

    1927’de İstanbul’da doğmuş ve meşin topa Beykoz çayırında başlamıştır. Beş sene Beykoz birinci takımında oynadıktan sonra 1948’de Fenerbahçe’ye geçmiştir. 13 defa millî. 11 defa (A), iki defa  genç millî takımda yer almıştır.

    Top olan hakimiyeti… Fizik yapısı futbola elverişlidir. Fazla dripling yaptığı ve ayağında top tuttuğu zamanlar takımına zararlı olmaktadır. Sağ iç oynayacaktır.

    Garbis İstanbulluoğlu (Santrfor)

    1927’de İstanbul’da Kumkapı’da doğmuştur. Futbola Kadırga’da başlamış, gayri federe kulüplerde yer aldıktan sonra Taksim’e geçmiş, vatanî vazifesini müteakip 1949’da Taksim’den Vefa’ya girmiştir. 3 defa millî olmuştur.

    Fevkalade cevval, son senelerin en iyi santrforlarından. Her iki ayağına ve kafasına hakim. 90 dakika rakip müdafaayı karıştırabilecek enerjiye sahip. Topla fazla oynamadığı zamanlar daha randımanı olduğu muhakkak.

    Burhan Sargın (Sol İç)

    1929 Ankara doğumlu. İlk kulübü Hacettepe. 947den 951’e kadar Hacettepe’de oynamış, bilahare Fenerbahçe’ye intisap etmiştir. 3 defa millî olmuştur.

    Top sürüşleri fevkalade. Son derece fırsatçı. Gayet girgin ve kıvrak oyun tarzı var. Bir ismi de “Ankara Canavarı” geçen yılın Ankara gol kralı ve bu senenin İstanbul ikincisi.

    İsmet Yamanoğlu (Sol Açık)

    1925’de İzmir’de doğmuş ve futbola orada başlamıştır. 944’de Beşiktaş’a, 947’de Elektriğe geçmiş, bir sezon sonra da Vefa’ya intisap etmiştir. 8 defa (A), bir defa da (B) millî takımında yer almıştır.

    Gayet sıkı sol şutlara malik. Top söküş ve pas tevziatı ile for hattını işletmektedir. Futbolda ciddi çalışması hakkı olduğu yeri kendine verdirmiştir.

    Ali Erener (Yedek Sağ Açık)

    1930’da İzmir’de doğmuştur. 945’de Karşıyaka birinci takımında yer almış, 950’de Vefa’ya girmiştir. Millî takımın sağ açık yedeği.

    Feridun Bugeker (Yedek Santrfor)

    1933 İstanbul doğumlu. Küçük yaşta meşin topun peşinde koşmaya başlamış, mahallî kulüplerde oynadıktan sonra 949’da Beyoğluspor’a girmiş ve derhal birinci takımda yer almıştır. 952’de Fenerbahçe’ye geçmiştir. Aynı zamanda atletizmle de meşgul olur. 100 metreyi 11.3 ve 200 metreyi de 24 saniyede katetmektedir. Bir defa (A), bir defa (B) millî takımında oynamıştır. Bu maçta santrfor yedeği.

    Garbis Baklaoğlu (Sol Açık Yedeği)

    1930 İstanbul doğumlu. Futbola Şişli’de başlamıştır. İlk tescilli kulübü Taksim’dir. Fenerbahçe ve Galatasaray’da oynadıktan sonra 952’de Vefa’ya geçmiştir. Bir defa (B) millîsi. Bu maçın sol açık yedeği.

    Nejat Altay | 5 Haziran 1953 – Milliyet Gazetesi (1953 Yılında Millî Takım)