Etiket: Osman Arpacıoğlu

  • Fenerbahçe’nin On Altıncı Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin On Altıncı Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 9 Eylül 1973 tarihinde başlayıp 26 Mayıs 1974’de biten Türkiye Ligi’nde, 30 maçta 15 galibiyet, 13 beraberlik ve 2 yenilgi alarak on altıncı Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Sezonun gol kralı, 30 maçta attığı 15 golle Cemil Turan oldu. Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin on altıncı Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Türkiye Ligi Maçları

    09.09.1973 / Samsunspor 1 – 0 Fenerbahçe

    15.09.1973 / Fenerbahçe 1 – 0 Adana Demirspor

    23.09.1973 / Boluspor 1 – 1 Fenerbahçe

    30.09.1973 / Fenerbahçe 0 – 0 Galatasaray

    07.10.1973 / Fenerbahçe 2 – 1 Altay

    27.10.1973 / Fenerbahçe 3 – 1 Bursaspor

    03.11.1973 / Fenerbahçe 0 – 0 Vefa

    11.11.1973 / Kayserispor 0 – 0 Fenerbahçe

    25.11.1973 / Fenerbahçe 0 – 0 Mersin İdman Yurdu

    02.12.1973 / Adanaspor 1 – 1 Fenerbahçe

    08.12.1973 / Giresunspor 1 – 1 Fenerbahçe

    16.12.1973 / Fenerbahçe 0 – 0 Beşiktaş

    22.12.1973 / Fenerbahçe 4 – 0 Göztepe

    30.12.1973 / Ankaragücü 0 – 1 Fenerbahçe

    06.01.1974 / Fenerbahçe 3 – 1 Eskişehirspor

    09.02.1974 / Fenerbahçe 2 – 0 Samsunspor

    17.02.1974 / Adana Demirspor 0 – 0 Fenerbahçe

    24.02.1974 / Fenerbahçe 0 – 0 Boluspor

    03.03.1974 / Fenerbahçe 2 – 1 Galatasaray

    10.03.1974 / Altay 0 – 1 Fenerbahçe

    16.03.1974 / Fenerbahçe 1 – 1 Giresunspor

    24.03.1974 / Bursaspor 1 – 1 Fenerbahçe

    30.03.1974 / Fenerbahçe 2 – 1 Vefa

    07.04.1974 / Fenerbahçe 2 – 0 Kayserispor

    14.04.1974 / Mersin İdman Yurdu 0 – 1 Fenerbahçe

    20.04.1974 / Fenerbahçe 5 – 1 Adanaspor

    28.04.1974 / Fenerbahçe 1 – 1 Beşiktaş

    12.05.1974 / Göztepe 0 – 2 Fenerbahçe

    19.05.1974 / Fenerbahçe 1 – 0 Ankaragücü

    26.05.1974 / Eskişehirspor 2 – 1 Fenerbahçe


    En Çok Forma Giyenler

    30 Maç : Cemil Turan, Osman Arpacıoğlu

    27 Maç : Alpaslan Eratlı, Ziya Şengül

    25 Maç : Mustafa Kaplakaslan, Yılmaz Şen

    23 Maç : Ersoy Sandalcı, Niyazi Gülseven, Selahattin Karasu

    22 Maç : Timuçin Çuğ

    21 Maç : Ilie Datcu

    18 Maç : Önder Mustafaoğlu

    17 Maç : Ender Konca

    15 Maç : Serkan Acar

    11 Maç : Kamil Güvenal

    10 Maç : Adil Eriç

    5 Maç : İbrahim Ejder

    2 Maç : Ercan Aktuna, İhsan Kavak, Şükrü Birand

    1 Maç : Fuat Saner, İsmet Saral, Yavuz Şimşek


    En Çok Gol Atanlar

    15 Gol : Cemil Turan

    13 Gol : Osman Arpacıoğlu

    2 Gol : Ender Konca, Mustafa Kaplakaslan, Ziya Şengül

    1 Gol : Alpaslan Eratlı, Ersoy Sandalcı, Kamil Güvenal, Selahattin Karasu, Timuçin Çuğ

    Fenerbahçe'nin On Altıncı Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin On Altıncı Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin 1. Türkiye Şampiyonluğu (1933)

    Fenerbahçe’nin 2. Türkiye Şampiyonluğu (1935)

    Fenerbahçe’nin 3. Türkiye Şampiyonluğu (1937)

    Fenerbahçe’nin 4. Türkiye Şampiyonluğu (1940)

    Fenerbahçe’nin 5. Türkiye Şampiyonluğu (1943)

    Fenerbahçe’nin 6. Türkiye Şampiyonluğu (1944)

    Fenerbahçe’nin 7. Türkiye Şampiyonluğu (1945)

    Fenerbahçe’nin 8. Türkiye Şampiyonluğu (1946)

    Fenerbahçe’nin 9. Türkiye Şampiyonluğu (1950)

    Fenerbahçe’nin 10. Türkiye Şampiyonluğu (1959)

    Fenerbahçe’nin 11. Türkiye Şampiyonluğu (1961)

    Fenerbahçe’nin 12. Türkiye Şampiyonluğu (1964)

    Fenerbahçe’nin 13. Türkiye Şampiyonluğu (1965)

    Fenerbahçe’nin 14. Türkiye Şampiyonluğu (1968)

    Fenerbahçe’nin 15. Türkiye Şampiyonluğu (1970)

  • Sadri Alışık

    Sadri Alışık

    1975 tarihli “Sarı Kanaryalar” gazetesinde, hemen her sayıda bir Fenerbahçeli ünlü yer almış. Tabii o zamanlar denizde kum, Yeşilçam’da ve tiyatroda Fenerbahçeliler! İşte onlardan biri, “Turist Ömer” Sadri Alışık ve oğlu Kerem Alışık… Kazım Kanat’ın röportajı ve Cem Etabek’in fotoğraflarıyla; keyifli okumalar… Hazır gelmişken ve Yeşilçam da demişken, “Aslan Fenerbahçe” yazısını bir kez daha okumadan geçmemenizi öneririz.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Sadri Alışık ve Turist Ömer

    Abilerim, ablalarım, kardeşlerim,bacılarım ve bilumum gariban arkadaşlarım. Şampiyon Fenerbahçe’mize selam, kupaları toplamaya devam…

    Sadri Alışık söylüyordu bu sözleri. Bir başka deyişle beyaz perdemizin ünlü Turist Ömer’i, Sadri Alışık’ın Fenerbahçe’miz için söyledikleri hep şampiyonluk ve kupalar üstüne. Bu sezonki başarının mutluluğun bir başka yorumluyor Alışık.

    “Zira 3 yılın özlemi var ve bu hırsla en büyük biz olduğumuzu ispat ettik” diyor.

    Alışık’ın bir başka yönü daha var. Hani şaka ile karışık, Sadri Alışık’ın söyledikleri. Biz sözü uzatmadan yazımızın başına dönelim ve şampiyonluğu Turist Ömer’imizden dinleyelim:

    “Abilerim, ablalarım, kardeşlerim, bacılarım ve bilumum gariban kardeşlerim şampiyonluğumuz kutlu olsun. Böylesine güzel bir yılda göğsümüzü gere gere sokakta yürüyoruz. Bunda Allah’ı var Didi’nin hakkı büyük. Hele bizim çocuklar bu sezon çok iyi top oynadılar. Ve en yücesi karda kışta tribünlerimizi destekleyen tüm gariban Sarı Kanaryalar var ya onların hakkı ödenmez. Altın yılımızın gelecek sezonlarda da devam edeceğine inanıyorum. Her şey Fenerbahçe’miz için.

    Çolpan İlhan ve Kerem

    Turist Ömer’imizin bu denli ateşli Fenerbahçeliliğine karşılık, hanımı Çolpan İlhan ve oğlu Kerem Alışık bir başka Fenerbahçeli. Evet Kerem için baba Alışık’ın bir çift sözü var :

    “Bizim kaptan, hasta Fenerbahçeli. Evelallah iyi de futbolcu hani. Kendisini Fenerbahçe Genç Takımı’na yazdıracağım. Böylece Fenerbahçe’ye olan aşkımızı oğlum devam ettirecektir…”

    Sadri Alışık’ın “kaptanım” dediği Kerem, Sarı Kanaryalar’a olan aşırı tutkusu yüzünden derslerini ihmal ediyor. Bunu makul mazeret olarak kabul eden Alışık, “Ne yapalım Fenerbahçe’mizin sevgisinden olur böyle şeyler” diyor. Küçük Alışık’ın Mithatpaşa tünelinden sahaya çıkarken babasına fısıldadığı bir sözü de hemen söyleyelim. “Babacığım sana söz veriyorum. Gelecekte bu tünelden gerçek Fenerbahçe forması ile çıkacağım”

    Seyrine Doyamadıkları

    Turist Ömer’imizin Sarı Lacivertli renklere olan bağlılığı ta 40 sene öncesine dayanıyor. O zamanlarda gönlünde taht kuran Büyük ve Küçük Fikret’ler, Cihat’lar, Mehmet Reşat’lar, Lefter’ler, Can’lar ve günümüzde Cemil, Ziya ve Osman’lar hep Fenerbahçe’ye olan aşkını körükleyen futbolcular. Geçmişteki ünlü kramponlar için seyrine doyamadığım futbolcular diyen Alışık’ın bir başka tutkusu bahse girmesi. Fenerbahçe ile ilgili olan bir bahsini bakın nasıl anlatıyor :

    “1959 yılları idi. Takımımız çok kötü idi. Galatasaray ile lig maçı yapacaktık. Galatasaray beraberlikte bile şampiyon olacaktı. Arkadaşımla 500 Lira bahse girdim. Ne yazık ki Galatasaray kazanır diyordum. Sonucunda 4-0 galip geldik. Ben de bir kez daha kulübümüzün en büyük olduğunu anladım.

    Sadri Alışık ve oğlu Kerem Alışık
  • Fenerbahçe’nin 21’inci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin 21’inci Türkiye Şampiyonluğu

    Bu güzel yıldönümünün açılışı Tapfereritter‘in yazısıyla yapıyoruz. Fenerbahçe’nin 21’inci Türkiye Şampiyonluğu ile sevince boğduğu 1989 yılının son maçını, sıkı bir taraftarın gözüyle okuyalım.


    100… 101… 102 ve 103!

    Rıdvan Dilmen sol kanatta topu aldığında, herkes onun bir anda birinci vitesten beşinci vitese takacağını ve kaleye yöneleceğini biliyordu ama akıl ve mantık beş kişinin içinden geçerek bunu yapacağına ikna olmuyordu. “Şeytan”lık buradaydı.. 

    Bir başka gariplik, normalde orta sahada takımın üçüncü ciğeri olarak görev yapan Turhan Sofuoğlu’nun, Rıdvan Dilmen’in geçmeyi deneyeceği deliği kapatmaya çalışan Sarıyer savunmasının göbekte bıraktığı boşluğu burnu gol koklayan santrafor edasıyla farkedip, penaltı noktasına doğru yönelip elini kaldırarak gollük pas istemesiydi. “Rambo” olmak kolay değildi.

    Oğuz Çetin’in, Rıdvan Dilmen’in geçebileceği tek deliği görüp, o deliği aydınlatan topuk pası da alelade bir hareket değildi. Bir mühendislik harikasıydı. “İmparator” lakabı oynadığın futbolla kazanılırdı. Franz Beckenbauer gibi..

    Pozisyonun gelişimi, o sezon formunun zirvesine çıkmış Rıdvan Dilmen’in golü atacağına işaret ediyordu. Ama bir engel vardı: O dönemin refleksleri en müthiş ve karşı karşıya pozisyonlarda son derece başarılı kalecisi Yaşar Duran Sarıyer’deydi. “Şeytan”a “dur” dedi.

    Ama o sezon Fenerbahçe karşısındaki rakip kaleciler, son viteste çalışan bir tenis topu atma makinesi karşısındaki tenisçiler gibiydi. Türk futbolunda görülmedik bir “bütün hatlarıyla hücum” performansı sergileyen Fenerbahçe’de dönen topu gol yapacak en az bir futbolcu illa ki vardı.

    Çünkü takım zaten 2 yese 3 gol, 3 yese 4 gol atan bir takımdı. 100. gol Turhan Sofuoğlu’na nasip oldu. 100. golü atacak oyuncuya verilecek otomobil hediyesini de o sezon ölümcül kazaya uğramış Samsunspor’a hibe etmişti “Rambo”..

    Fenerbahçe’nin 21’inci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin 21. Türkiye şampiyonluğunu ilan ettiği 4-3’lük Sarıyer maçı iddiasız bir karşılaşma değildi. “Son hafta beraber seyircilere bol gol izletelim” türünden bir maç değildi. Sarıyer kazansa bir sonraki sezon Galatasaray yerine Boğaz’ın “Beyaz Martıları” gidecekti UEFA Kupası’na. Ama Sarı Kanaryalar “gelin gibi süslenmiş” stadyumunda taraftarına zehir etmemişti şampiyonluk gününü. Sarıyer maça asıldıkça asılmış ve “eski Fenerli” Selçuk Yula’nın 1, “müstakbel Fenerli” Sercan Görgülü’nün iki golüyle 3-3’ü bile yakalamıştı. Ama Fenerbahçe işine bakardı. Galibiyetine bakardı. Yendi ve ezeli rakibini yolladı Avrupa Kupalarına.

    Zaten onun için Milliyet gazetesinin ertesi gün manşeti “Şikesiz.. Lekesiz.. Tertemiz” idi.

    Sarı-Lacivert Bir Mutluluk Günü

    Bu mutlu sonda “Şeytan” vardı.. “Rambo” vardı.. “İmparator” vardı.. Bir de “Kral” olmalıydı. Aykut Kocaman da bu lakabı o maçta aldı, tacını bu maçta taktı. O, Fenerbahçe’nin Zeki Rıza Sporel (1933), Ali Rıza Tansı ve Naci Bastoncu (1935), Melih Kotanca (1940, 1945 ve 1946), Lefter Küçükandoniadis (1950), Ogün Altıparmak (1970-71), Osman Arpacıoğlu (1972-73), Cemil Turan (1973-74, 1975-76 ve 1977-78) ve Selçuk Yula’dan (1981-82 ve 1982-83) sonra çıkardığı 10. “Türkiye Gol Kralı”ydı. Her şeyden öte, benzersiz bir şampiyonluktu bu. En fazla gol*, en yüksek gol ortalaması, en fazla galibiyet, en yüksek puan, en iyi averaj.. Bütün rekorlar Fenerbahçe’nindi. Kırılacağı da yoktu..

    11 Haziran 1989.. Sarı-lacivertli ve mutlu bir gündü.

    * Sonradan, bazı takımlarla dört maç yapılan ve iki etaplı ligde atılan golleri dikkate alıp yapay rekorlar icat edilmeye çalışılsa da, bu rekor da “şikesiz, lekesiz ve tertemiz” Fenerbahçe’nindi..   

    Tapfereritter

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu

    Fenerbahçe'nin 21'inci Türkiye Şampiyonluğu... 11 Haziran 1989 tarihli Şampiyonluk Turundan
  • Fenerbahçeli Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk

    Fenerbahçeli Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk

    9 Haziran 1973 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı konu alan yazıyı hatırlarsınız. Bir gün sonra Milliyet gazetesinin başlığı şöyle idi : Cumhurbaşkanlığı Kupası da Fenerbahçe’nin… İki sene sonra, 11 Haziran 1975’de, yani bundan 45 sene önce bugün, yine Cumhurbaşkanlığı Kupası maçı oynandı. Ertesi gün Milliyet gazetesi spor sayfasında başlık yine aynıydı : Cumhurbaşkanlığı Kupası da Fenerbahçe’nin! Yalnız burada bir fark vardı; “Fenerbahçeli Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk” vurgusu…

    Yavuz Bayraktar maç sonrasını anlatıyor. Keyifle okuyacaksınız…


    Büyük maç bitmişti.

    Sahadaki tüm gözler Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün bulunduğu şeref tribününe çevrildi…

    Ve o sırada da Fenerbahçe Kaptanı Ziya ile Beşiktaş Kaptanı Sanlı, yavaş yavaş şeref tribününe doğru yürümeye başladılar…

    Futbolcular, tribüne giden koridora saptıkları anda Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Polat, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Emin Cankurtaran ile Beşiktaş Kulübü Başkanı Mehmet Üstünkaya’yı, Cumhurbaşkanı’na takdim etti.

    Cumhurbaşkanı Korutürk, iki başkanın da elini sıktıktan sonra, Cankurtaran’a şunları söyledi:

    “Ben şu anda çok mutluyum. Türkiye’de hem Fenerbahçe, hem de Beşiktaş’ın Türk futboluna katkıları büyük. Tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerim.”

    Sonra Üstünkaya’ya döndü:

    “Sporda kaybetmek de kazanmak da var” dedi.

    Cankurtaran’ın, Korutürk’e cevabı şöyle idi:

    “Bizler de Türk futboluna lâyık olmaya çalışıyoruz. Daha da çok çalışacağız ve sizi mutlu edeceğiz.”

    Fenerbahçeli Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk

    Biraz sonra Ziya ve Sanlı da Cumhurbaşkanı’nın yanında idiler.

    Korutürk önce Ziya’nın sonra Sanlı’nın ellerini sıktı.

    Kupayı, Ziya’ya vermeden önce aralarında şöyle bir konuşma geçti:

    Korutürk : Ben de Fenerbahçeliyim. Moda’da otururdum. Reisicumhur olarak, Fenerbahçeli olarak seni tebrik ederim.

    Ziya : Çok teşekkür ederim efendim.

    Korutürk : Başarılı bir şekilde futbola veda ediyorsun. İnşallah, futboldaki bu başarını bundan sonra iş hayatında da sürdürürsün.

    Ziya : Sağ olun efendim…

    Korutürk, daha sonra kupayı istedi. Ziya’ya kupayı verdi.. Ayrıca bir de plaket hediye etti kendisine.. En sonunda da Cumhurbaşkanı eşi ve Ziya ile birlikte hatıra resmi çekilmesine müsaade etti.

    Yavuz Bayraktar / Milliyet Gazetesi – 12 Haziran 1973


    Kadrolar ve Goller

    Fenerbahçe : Yavuz Şimşek, Ender Konca, Emin İlhan, Ziya Şengül, Alpaslan Eratlı (Serkan Acar), Ersoy Sandalcı, Selahattin Karasu, Zafer Göncüler, Osman Arpacıoğlu, Cemil Turan, Aydın Çelik

    Beşiktaş : Mete, Ahmet I, Lütfü, Vedat, Zekeriya (Suat), Niko (Haluk), Ahmet II, Sanlı, Tuğrul, Sinan, Kahraman

    Hakemler : Ertuğrul Dilek, Sait Acarbay, Sait Yaşar

    Fenerbahçe’nin Golleri : Osman Arpacıoğlu ve Cemil Turan

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu

  • İstanbul’da Sarı Lacivert Kumaşın Bittiği Gün

    İstanbul’da Sarı Lacivert Kumaşın Bittiği Gün

    Fenerbahçe, 17. Türkiye şampiyonluğunu üç sezonluk bir aradan sonra, 1973-1974 sezonunda kazandı. O yılın sonunda şampiyonluk turu günü, biraz da “Sarı Kanarya” Cihat Arman’ın yazısı sayesinde insanların hafızasına İstanbul’da sarı lacivert kumaşın bittiği gün olarak geçti. Tapfereritter yazıyor.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Salkım Saçak Kanarya

    Stat Fenerbahçe’nin şampiyonluk kutlamasını görmek isteyenlerle hıncahınç dolu vaziyette. Nihayet maç başlıyor. İlk yarı fazla gol pozisyonu yaşanmıyor, Fenerbahçe’nin etkili isimlerine sıkı bir adam markajı uygulanıyor.

    İkinci yarı da bu seyirde devam ediyor, Ankaragücü direniyor. Maçın bitmesine artık yirmi dakika kadar kalmış. Derken Cemil orta sahada bir top kapıyor, soldan kaçan Mustafa’yı görüyor. Mustafa hızla ilerleyip avut çizgisine yaklaştığı sırada ortayı yapıyor. Ankaragücü savunma oyuncuları bu ortayı kesmek için yükseliyorlar. Fakat Osman onlardan daha yükseğe sıçramış, bir an havada asılı kalıyor sanki ve topa kafayı yapıştırıyor. Ankaragücü kalecisi Aydın’ın  uçuşu nafile, top doksandan filelerle buluşuyor. Maç bu golle sona eriyor.

    Sonrası tam bir şölen; soyunma odasına giren futbolcular stadı terk etmeyen seyircilerin tezahüratıyla sahaya çıkıp tur atıyorlar. Onlar turunu tamamlarken seyirci bu kez “Didi, Didi!” diye bağırıyor. Sempatik Brezilyalı hoca da onları kırmıyor, atletizm pistini yürüyerek dolaşıyor ve bütün tribünlere el sallıyor.”

    Spor tarihçilerimizden Fethi Aytuna’nın “Dinyakos” adlı blogunda Fenerbahçe’nin 19 Mayıs 1974’te “Bay Gol” Osman Arpacıoğlu’nun golüyle Ankaragücü’nü 1-0 yenerek 1973-74 sezonunda bitime bir hafta kala garantilediği 16. Türkiye şampiyonluğunun tasviri böyle.. Hep bir şölendir Fenerbahçe şampiyonlukları..

    Başkanların Totemi

    Totemsiz de olmaz.. Gol geciktikçe huzursuzluğu artan Başkan Emin Cankurtaran’ın imdadına eski Başkan Faruk Ilgaz yetişiyor. Şeref tribününde yer değişikliği.. Ilgaz, Cankurtaran’ın yanına oturuyor. Birkaç dakika sonra da gol oluyor.

    Maçtan önce de Fenerbahçeli taraftarlar Kaptan Ziya’ya bir hindi hediye ediyorlar. Maç başlayınca da Şengül hindiyi koyacak yer bulamayınca Teknik Direktör Didi’ye veriyor. Didi de hindiyi yedek kulübesine alıyor. Maç boyunca ilgileniyor ve gol olunca okşuyor.

    Renktaş Ankaragücü de müstakbel şampiyona jest yapmış: Aynı renge sahip takımlar karşılaştığında evsahibi takımın açık renkli forma giymesi gerekirken, Ankaragücü beyaz formayla çıkmış ve Fenerbahçe’ye klasik çubukluyu bırakmış.

    Maça çıkan kadro 90 dakikayı olduğu gibi bitirmiş: İlie Datcu-Niyazi Gülseven, Alpaslan Eradlı, Ziya Şengül, Serkan Acar, Selahattin Karasu, Kamil Güvenal, Önder Mustafaoğlu, Mustafa Kaplakaslan, Osman Arpacıoğlu, Cemil Turan.

    Türkiye Ligi başladığından beri ilk kez şampiyonluğa üç yıl hasret kalmış Fenerbahçeliler bu susuzluklarını giderirken dakikalarca “Dağ başını duman almış”ı söylüyor; 44 bin kişi havai fişeklerin patırtısını bastırırcasına “Şampiyon.. Şampiyon” diye inletiyor İnönü Stadı’nı..

    Son söz Cihat Arman’ın:

    “Koca İstanbul’u dolaşsanız milimetresini bulamazdınız Sarı-lâcivertli renklerden. Hepsi bayrak olup gelmişti sahaya..”

    Tapfereritter / İstanbul’da Sarı Lacivert Kumaşın Bittiği Gün