Etiket: Sait Selahattin Cihanoğlu

  • Fenerbahçe’nin Savaşçıları

    Fenerbahçe’nin Savaşçıları

    Birinci Dünya Savaşı yıllarında cepheye gidenlerin arasında tabii ki sporcular ve kulüp üyeleri de vardı. Kasım 1915 tarihli Donanma mecmuasında yayınlanan “Şehit ya da Silah Altında Bulunan Sporcular” listelerinde Fenerbahçe Spor Kulübü’nün azaları da bulunuyor. Galip Kulaksızoğlu, Yahya Berki Karagözoğlu, Sait Selahattin Cihanoğlu, Wilhelm Kohlhammer vb. belli başlı isimler dışında 1932 yangını bu isimlerin kim olduğunun bilinmemesine bahane olmamalıydı. Gerçekten çok yazık. Onlar kelimenin tam anlamıyla, Fenerbahçe’nin savaşçıları…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Fenerbahçe Kulübü’nün Elyevm Şehit Yahut Silah Altında Bulunan Azaları

    Galip Bey                                     Birinci Futbol Takımı Kaptanı

    Yahya Bey                                   Mecruh ve Taht-ı Tedavide

    Kemal Bey                                   Şehit

    Nüzhet Bey                                 Birinci Futbol Timi Azasından (Mecruh)

    Sait Bey                                       Birinci Futbol Timi Azasından

    Zeki Bey                                       İhtiyat Zabitlerinden

    Safi Bey                                       İhtiyat Zabitlerinden

    Hafid Bey                                    Zabit Namzedi

    Cemi Bey

    Nuri Bey                                      Birinci Futbol Azasından

    Sadık Bey                                    Birinci Futbol Azasından

    Rüştü Bey                                    Kotra ve Denizcilik Şubesinden

    Osman Bey                                 Futbol İkinci Tim Azasından

    Fahri Bey                                     Sandal ve Deniz Şubesinden

    Sezai Bey                                    

    Burhaneddin Bey

    Hulki Bey                                     Deniz ve Sandal Şubesinden

    Ömer Bey                                    Süvari Mülazım-ı Sani (İhtiyat)

    Garî Bey                                      Futbol Birinci Timi Azasından

    Afif Bey                                        Zabit Namzedi

    Bedri Bey                                    Zabit Namzedi

    Hafid Bey                                    Zabit Namzedi

    Ferit Bey                                      Zabit Namzedi

    Kemal Bey                                   Zabit Namzedi

    Emin Bey                                     Zabit Namzedi

    Zeki Bey                                       Mecruh ve Taht-ı Tedavide

    Nebil Bey

    Vasıf Bey

    Şevki Bey

    Servet Bey

    Kenan Bey

    Sabri Bey                                     Birinci Futbol Timi Azasından

    İsmail Bey

    Atâ Bey

    Rauf Bey

    Şakir Bey                                     İhtiyat Zabit Vekili

    Vehbi Bey                                    Müftüzade – Futbol Birinci Tim Azasından

    Arif Bey                                       Futbol Birinci Tim Azasından (Askeri Mühendis)

    Nurettin Bey                               Şehit

    Mehmet Bey                              Mülazım-ı Sani

    Nurettin Bey

    Cemal Bey

    Wilhelm Kolhammer                 Birinci Tim Azasından (Almanya’da Asker)

    Mehmet Nasuhi Bey                 İkinci Tim Azasından ve İhtiyat Zabitlerinden

    Ethem Bey                                  İkinci Tim Azasından

    Manço Selahattin Bey

    Süreyya Mithat Bey                  Birinci Tim Azasından

    Mustafa Behçet Bey                 Mecruh ve Taht-ı Tedavide

    Müfit Bey                                    İhtiyat Zabit Namzedi

    Sami Bey                                     İhtiyat Zabit Namzedi

    Mithat Bey

    Donanma Dergisi / Fenerbahçe’nin Savaşçıları

  • Fenerbahçe’nin İlk Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin İlk Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin ilk şampiyonluğu 1911-1912 sezonunda geldi. Bu ilk şampiyonluğun poster çekimi ise 28 Eylül 1912 tarihli Şehbal dergisinde yayınlanmıştı. Sizi bu fotoğrafla baş başa bırakıyoruz.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    “İstanbul’un 1911 – 1912 Futbol Şampiyonluğu” başlığının altında şöyle bir de detay verilmiş:

    Şehzade Selahaddin Efendi’nin mahdumları Osman Fuat Efendi’nin himayeleri altında mütessis Fenerbahçe Sporting Kulüp Heyeti :

    Ön Sıra Sağdan İtibaren :

    Kamil Bey (Kaptan), Said Bey, Galip Bey, Nuri Bey, Kemal Bey.

    Sandalyede Oturanlar Sağdan İtibaren :

    Azmi Bey, Sabri Bey, Hüseyin Bey, Yahya Bey (Fesli).

    Arkada Ayakta Duranlar Sağdan İtibaren :

    Hulki Bey, Emirzade Arif Bey (Reis-i Evvel), Zeki Bey (Reis-i Sani), Elkatipzade Abbas Bey.

    Türk sporunun bir çok ünlü simasını gördüğümüz bu fotoğrafta, ilerleyen yıllarda Beşiktaş’ın kurucuları listesinde de ismine rastlayacağımız Elkatipzade Abbas’ın olması enteresan tabii. Çok fazla forma giyme şansı bulamadığı kulüpten ayrılarak Beşiktaş’a gitmiş olsa gerek… Bununla beraber kardeşi (ya da ağabeyi mi acaba?) Elkatipzade Mustafa Bey, Fenerbahçe efsanesini yaratan isimlerin en önemlilerinden olacaktı.

    Fenerbahçe'nin İlk Şampiyonluğu

    Bir de bu fotoğraf var. Görebildiğimiz kadarıyla…

    Arka Sıra, Soldan Sağa :
    Zeki Mazlum, Karnik Arslanyan, Elkatipzade Abbas Bey, Elkatipzade Mustafa Bey, Yahya Berki Karagözoğlu

    Ortadakiler, Soldan Sağa :
    Hüseyin Bey, Emirzade “Şehit” Arif Bey, Kemal Aşki

    Oturanlar, Soldan Sağa :
    Tevfik Haccar Taşçı, Otomobil Nuri, Galip Kulaksızoğlu, Nasuhi Esat Baydar, Hasan Kamil Sporel


    İşte Fenerbahçe’nin ilk şampiyonluğu ve ilk şampiyon futbolcuları… Hepsi nur içinde yatsın…

  • 1913 Fenerbahçe Mucizesi

    1913 Fenerbahçe Mucizesi

    Aşağıdaki üç fotoğrafta da ortak olarak yer alan tek bir kişi var: 1913 Fenerbahçe mucizesi yaratıcısı, Elkatipzade Mustafa Bey.

    1913 yılı İdman dergisinde yayınlanan bu üç resimde Fenerbahçe’nin birinci, ikinci ve üçüncü-dördüncü futbol takımlarını göreceksiniz. Özellikle 3. ve 4. takımlar, Fenerbahçe’nin 1920’li yıllarda başarıdan başarıya koşan kadrolarını oluşturdu.

    İsim listelerini (okuyamadığımız birkaç eksikle beraber) göreceksiniz ama resimlerin de tek tek üzerinden geçelim kısaca.

    Birinci fotoğraf bir yıldızlar geçidi… İlerleyen yıllarda Türk sporunun önemli isimlerinden biri olarak teşkilatta mühim görevler alacak olan Nasuhi Esat Baydar, sıkı İttihatçı Doktor Hamit Hüsnü Kayacan, Fenerbahçe ambleminin çizeri Topuz Hikmet, ilk Galatasaray galibiyetinin hat-trickçisi Hasan Kamil Sporel, Otomobil Nuri, Türkiye’nin ilk komple sporcularından (ve uzun süreli hakemlerinden) Sait Selahattin Cihanoğlu, Bakan ve Devlet adamı Hulusi Bey, Askeri Mühendis Şehit Arif, efsane ötesi sporcumuz, kaptanımız ve başkanımız Galip Kulaksızoğlu, Yahya Berki Karagözoğlu, Zeki Mazlum ve Elkatipzade Mustafa…

    İkinci takım belki çok fazla sayıda “Aa bu o mu?” denecek kişiyi barındırmıyor belki ama üçüncü ve dördüncü takım olarak geçen fotoğrafta gelecekte başarıları nesilden nesile anlatılacak olan iki kişi var. Müthiş golcü Alaaddin Baydar ve kaleci Şekip Kulaksızoğlu… Ve tabii onların Fenerbahçeli olmasını sağlayan kişi. Elkatipzade Mustafa.

    İnşallah günün birinde bu fotoğraflara dair daha derinlikli hikayelere kavuşuruz.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Fenerbahçe Birinci Futbol Takımı

    Sağdan ve Önden Birinci:
    Nasuhi Bey (Katib-i Umumi ve Murahhas)
    Doktor Hamit Bey
    Hikmet Bey
    Nüzhet Bey
    Kamil Bey (Kaptan)
    Nuri Bey
    Sait Bey
    Reis Hulusi Beyefendi
    Hulki Bey

    İkinci Sıra:
    Mateosyan Efendi
    Sabri Bey
    Arif Bey
    Mösyö Wilhelm
    Galip Bey (Heyet-i İdare Reisi)
    Kemal Bey
    Sait Bey

    Üçüncü Sıra:
    Yahya Bey (Kasadar)
    Zeki Bey
    Elkatip Mustafa Bey (İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Takım Kaptanı)

    Fenerbahçe İkinci Futbol Takımı

    Sağdan ve Önden:
    Adil Bey (İkinci Takım Katibi ve Hokey Kaptanı)
    Vecdi Bey 
    Ethem Bey
    Şinork Efendi
    Süreyya Bey

    İkinci Sıra:
    Nuri Bey
    Hasan Bey
    Reşat Bey
    Arslanyan Efendi
    Mustafa  Bey(Kaptan)
    Kenan Bey
    Ömer Bey
    Selahattin Bey
    Nurettin Bey

    Üçüncü Sıra:
    Servet Bey
    Kamil Bey
    Orhan Bey
    Şakir Bey
    Devletyan Efendi
    Abdülselam Bey
    Müfit Bey
    Ekrem Bey

    Fenerbahçe Üçüncü ve Dördüncü Futbol Takımı

    Sağdan ve Önden:
    Mualla Bey
    Ahmet Cemal Bey
    Mehmet Cemal Bey
    Alaaddin Bey
    Müfit Bey
    Şekip Bey
    Haydar Bey
    Cafer Bey

    İkinci Sıra:
    Elkatip Mustafa Bey (Kaptan)
    Celal Bey
    Vedat Bey
    Hayrettin Bey
    Hakim Bey
    Fahri Bey
    Senai Bey
    Burhanettin Bey
    Orhan Bey
    Suat Bey

    Üçüncü Sıra:
    Rıfat Bey
    Nizamettin Bey
    Süleyman Bey
    Kamil Bey
    Enver Bey
    Lütfi Bey
    Arslanyan Efendi
    Rıza Bey
    Fındıkyan Efendi
    Nihat Bey

    Dördüncü Sıra:
    Necip Bey


    İşte 1913 Fenerbahçe Mucizesi… Nur içinde yat, büyük Fenerbahçeli..

  • Fenerbahçe’nin İlk Galatasaray Galibiyeti

    Fenerbahçe’nin İlk Galatasaray Galibiyeti

    Fenerbahçe ile Galatasaray arasında 4 Ocak 1914 tarihinde oynanan ve Fenerbahçe’nin İlk Galatasaray galibiyeti ile (4-2) sonuçlanan maç, İdman mecmuasının 9 Ocak 1914 tarihli sayısında A.D. (muhtemelen Abidin Daver) imzalı bir yazar tarafından anlatılmış. Keyifle okumanız dileğiyle…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Başlamadan önce oyuncuların isimlerini aktaran Alican Küçükçan ağabeyimize teşekkür etmeyi unutmayalım.

    Ayaktakiler, Soldan:

    Muzaffer (Galatasaray) – elini güneşe siper eden Ahmet Robenson (Galatasaray) – Otomobil Nuri (Fenerbahçe) – Miço(Fenerbahçe) – General Ahmet Cevat (Galatasaray) – Hafız Hayri(Galatasaray) – ilk milli maçımıza kolunda kaptanlık pazubantıyla çıkan Hasan Kamil Sporel (Fenerbahçe) – Galip Kulaksızoğlu (Fenerbahçe) – Şehit Hasnun Galip (Galatasaray) – Sabri (Fenerbahçe) -Nasır (Galatasaray) – Süreyya (Fenerbahçe) – Şehit Celal (Galatasaray) – Avcı Sait Selahattin Cihanoğlu (Fenerbahçe) – Hikmet (Fenerbahçe) – Usturumcalı Hüseyin Eden (Galatasaray) – Mateosyan (Fenerbahçe)

    Oturanlar :

    Şehit Arif (Fenerbahçe) – K. Oberle (Galatasaray) – Wilhelm Kohlhammer (Fenerbahçe) – B.Oberle (Galatasaray)


    Fenerbahçe’nin İlk Galatasaray Galibiyeti

    Üç sene birbirini müteakiben İstanbul Şampiyonu unvanını ihraz eden, geçen senenin baharından beri daima muzaffer olan namağlup Galatasaray, nihayet dün ilk olarak mağlup oldu.  Galatasaray’a galebe etmek şerefine nail olan kulüp, geçen seneden beri hem de hiçbir gol bile yapmadan üç defa Galatasaray’a mağlup olan Fenerbahçe’dir.

    Fenerbahçe bu defa eski mağlubiyetlerin intikamını aldı, iki gole karşı dört gol ile muzaffer oldu. Bu suretle nihayet en büyük emeline de kavuştu. Galatasaray’ın bu seneki müsabakalarda Fenerbahçe’nin yendiği kulüplerle kalması, zaten neticenin böyle olacağını biraz ihsas etmekle beraber, bizim futbolculuk aleminde epey büyük olan bu vaka herhalde biraz tetkike layıktır.

    Galatasaray’ın mağlubiyetindeki esbab iki mühim kısma ayrılır ki biri Fener’e diğeri Galatasaray’a taalluk eder. Evvela neşe-i zaferle şadan olanların esbab-ı galibiyetini tetkik edelim.

    Fenerliler tekrar eden mağlubiyetleri üzerine Galatasaray’a galebe etmek için çalışmak lazım geldiğini takdir ettiklerinden, sezavar-ı tahsin bir sai mütemadi ve muntazamla idman etmeye ve müzaheretlerini arttırmaya hasr-ı himmet ettiler. Aynı zamanda sağ açıkta gayet iyi oynayan bir oyuncuyu da kendilerine ilhak eylediler. Müsabaka günü de en mükemmel oyuncularından mürekkep bir takım çıkardılar ve muvaffak da oldular. Fener bu hal-i tekmile girerken Galatasaray ise bir buhran geçiriyordu.

    Galatasaray’da Buhran

    Evvela, bazı oyuncular galibiyetlerle sermest ve daima muvaffakıyetten emin oldukları için hemen hemen hiç idman etmeye lüzum görmüyorlardı. Saniyen, futbol mevsiminin en mühim zamanından en iyi oyuncuların kimi Avrupa’ya tahsile, kimi memleketine gidiyor, kimi de hastalıktan müsabakalara iştirak edemiyordu. Esasen Galatasaray’ın asıl menba-ı kuvvasını mektep talebesinin teşkil etmesi -geçenlerde idmanda yazıldığının aksine olarak- kulübün en zayıf cehdi idi. Çünkü bir defa mektepte böyle mühim müsabakalara girecek vücut ve kıymette talebe pek az olduğu gibi, senelerce emek ve idman neticesinde bu miktar-ı mahdut meyanında yetişen oyuncuların ekserisi ya dışarıya memuriyete yahut Avrupa’ya tahsile gitmekte, bu suretle kulüp defaten, yerine konması mümkün olamayan mahir futbolculardan birdenbire mahrum kalmaktadır.

    Şimdiye kadar Galatasaray’da mükemmelen yetişip de mahal-i muhtelifeye giden gençlerin adedini futbol meraklıları şöyle bir hesap etseler, bu cihetin Galatasaray’ın en zayıf noktası olduğunu tasdik ederler. Galatasaray işte bu defa, Fenerin o mükemmel ve güzide takımına karşı böyle bazı yerleri yamalı bir heyetle çıkıyordu. Sanki Bekir, Muhsin ve Neşet Bey’lerin eksikliği yetişmiyormuş gibi bir de kulübün en iyi müdafii olan Adnan Bey de -her nedense- gelemeyerek arkadaşlarının mağlubiyetine yardım etti. Bu dört iyi futbolcunun yerine konulan oyuncuların ikisi, oldukça oynuyorlardı. Fakat diğer ikisi daha böyle büyük bir müsabakaya ilk defa dahil olan müptediler idi. Ve bu müptedileri en zararsız yerlere koyabilmek için ekseri iyi oyuncular yerlerini değiştirmeye mecbur oldular. Bittabi böyle perişan bir takım için Fenerin çevik, seri, mahir oyuncularının hücumlarını defi etmek, hatta müdafaalarını bozmak mümkünsüz bir hale girdi. Ve Galatasaray mağlup oldu.  Bu suretle de intizamsızlığının, mübalatsızlığının ceza-i sezasını gördü.

    Birinci Devre

    Müsabakanın iptidasında top bir müddet ortalarda dolaştı, her iki taraf aynı iktidar ve maharetle oynuyorlardı. Fener’in hücumlarını, Galatasaray’ın muhacimeleri takip etti. Nihayet Fener birinci sayıyı yaptı.

    Bir müddet sonra Galatasaray merkez muhacimi Mösyö Oberle herkesin, her futbol meraklısının mazhar-ı takdiri olan dehşetli bir darbe ile topu kaleye soktu. Bu muvafakiyetten kuvve-i maneviyeleri artan Galatasaraylılar muhacimelerini tezyid ettiler, Fenerliler de aynı surette teşdid-i harekat eylediler. Her iki kalenin önünde epey heyecanlı dakikalar geçti.

    Bir defasında Mösyö Oberle Fener’in kalesine doğru topu getirdi, müdafileri geride bıraktı. Yakın bir mesafeden sol darbeyi  vuracağı sırada Fenerin müdafileri yetiştiler,  doğrusunu söylemek lazım gelirse, pek de futbol kavaidine muvafık olmayarak Galatasaray’ın bu bi-misal oyuncusunu yere yuvarladılar. Fakat hakem aldırmadı.

    Birinci parti bittiği vakit her iki tarafın da birer sayısı vardı. Galatasaray hasmını biraz daha fazla sıkıştırmıştı.

    İkinci Devre

    İkinci parti başladıktan biraz sonra Fenerin gayet şiddetli hücumları topu mütemadiyen Galatasaray’ın kalesi önünde dolaştırmaya başlamıştı. Galatasaray vakfe-i istirahat esnasında oyuncularının mevkilerini değiştirmiş, bütün ehemmiyeti muhacimlere vermişti. Bu yüzden pek ziyade koşan muavinler hattı, Fenerlilerin muhacimatını kesr-ü sebat edemiyor, oyunun bütün sikleti müdafiiler ile kaleciye yükleniyordu.

    Bu esnada mütemadi hücumlar neticesinde Fener, az bir ara ile iki sayı daha yapmaya muvaffak olmuştu. Merkez muhacimi Kamil Bey ile sağ açık muhacimi Mösyö Miço gayet iyi oynuyorlar, diğer refiklerinin muavenetiyle Galatasaraylıları fena halde sıkıştırıyorlardı.

    Bu esnada Mösyö Oberle hemen hemen yalnız başına topu Fenerin hudut müdafaasından geçirerek bir sayı daha yapmaya muvafık oldu. Biraz sonra bir defa daha top ile Fener’in kalesi önüne kadar sokulabildi. Tehlike azim idi. Hakemin birinci partideki kaidesizliğinden cesaret alan Fener müdafileri Mösyö Oberle’yi bir defa daha yuvarladılar. Hakem bu defa da igmaz-ı ayn etti. Müsabakanın ehemmiyetine mebni on adımdan topu kaleye havale cezası vermek istemeyişi muvafık olmakla beraber, herhalde tekrara meydan vermemek için oyunculara tenbihatta bulunabilirdi.

    Oyunun hitamına on beş dakika kala Fenerliler bir sayı daha kazandılar. Galatasaray muhacimleri de bir iki akın yaptılarsa da kendi muavin oyuncularının yardımından mahrum kaldıkları için semere bahşolmadı. Nihayet bu güzel ve mühim müsabaka iki sayıya karşı dört sayı ile Fenerliler lehine hitam buldu.

    Tebrikler

    Daimi sai ve gayretle elde ettikleri intizam ve terakkinin netice-i meşkuresi olan muvaffakıyetlerinden dolayı Fenerbahçeliler ne kadar şayan-ı takdir ise, bazı oyuncularının lakaydisi ve adem-i intizamı yüzünden Galatasaraylıların da duçar olduğu mağlubiyet o derece seza-i esefdir.

    A.D. (Abidin Daver) / Fenerbahçe’nin İlk Galatasaray Galibiyeti

  • Fenerbahçe’yi Onlar Kurdu

    1913 yılında yazılan “Fenerbahçe’nin İlk Tarihçesi” şöyle başlıyordu:

    “1323 senesinde Frerler (Saint Joseph) mektebi Türkçe muallimi ve elyevm rüsumat müfettişi bulunan Enver (Yetiker) Bey, talebe-i kadimesinden beş altı futbolcu genci bir araya toplayarak bir kulüp tesis etmek arzusunda bulunduğunu bildirmişti. Bu fikre bütün arkadaşları iştirak ederek akşamları Moda çayırında idman yapmaya başlamışlardı.”

    Bu fotoğraflar, kıymetli büyüğümüz, Fenerbahçeli koleksiyoner Seyhun Binzet’in arşivinden…

    1907 yılında “Neden biz de yabancılar gibi futbol oynamayalım? Burası bizim vatanımız!” diyerek Fenerbahçe’yi kuranlardan biri, belki de birincisi olan Frerler (St. Joseph) Mektebi Türkçe Hocası Enver Yetiker ve (birkaçı kesin ilk kadrolarımızda oynamış) öğrencileri.

    Fenerbahçe, 1907 yılında bir futbol kulübü olarak kurulduğunda, futbolcuların hemen hepsi St. Joseph Lisesi’ndeki Türk öğrencilerdi. Sait Selahattin Cihanoğlu ve Nasuhi Esat Baydar gibi dönemin tanıkları, Fenerbahçe isminin de Enver Bey’in fikri olduğunu söylerler.

    Sonraki yıllarda (aşağıdaki belgelerde göreceğiniz üzere) Kurtuluş Savaşı’nda verdiği hizmetler dolayısıyla İstiklal Madalyası ile ödüllendirilen, Fenerbahçe’nin kurucusu ve isim babası Enver Yetiker’in ve öğrencilerinin hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz. Nur içinde yatsınlar.