Etiket: Şekip Kulaksızoğlu

  • Milli Mücadele’de Fenerbahçe Zaferleri

    Milli Mücadele’de Fenerbahçe Zaferleri

    Aşağıdaki cümleler, 29 Eylül 1927 tarihli Büyük Gazete’den… Kulüp tarihçesinin konu edildiği yazı dizisinin ikinci bölümünde Milli Mücadele’de Fenerbahçe zaferleri anlatılmış.

    Hani oluyor ya bazen, birileri “Fenerbahçe’nin işgal maçlarının ne önemi var?” diye soruyor, başka birileri de “Siz maç yaptıysanız, biz de yaptık!” falan diyor. Okurken aklınıza o tipler gelecek, gülümseyeceksiniz…


    Fenerbahçe’nin En Kuvvetli Devresi

    Fenerbahçe Kulübü mütareke senelerine kadar İstanbul’daki kulüpler arasında temayüz etmiş bir vaziyette idi. Fakat mütareke senelerinde, o kara günlerde ecnebi takımlarına karşı elde ettiği muvaffakıyetlerle çok büyük bir şöhret kazanmıştır. Diyebilir ki Fenerbahçe Kulübü’nün en kuvvetli devresi mütareke seneleri olmuştur.

    Fenerbahçe’nin mütareke senelerinde ekseriyetle Taksim Stadyumu’nda ecnebi takımlarla ve buradaki işgal kuvvetleri takımlarıyla yaptığı müsabakalar ve elde ettiği muvaffakıyetler spor tarihimize şeref verecek mahiyettedir.

    Mütareke senelerinin bidayetinde futbol, şimdiki kadar teşekkül etmemiş, diğer kulüplerimizdeki yeni oyuncular bugünkü kadar taazzuv etmemişlerdi. O tarihte göze çarpan kulüpler, Fenerbahçe, Galatasaray, Altınordu’dan ibaretti. Galatasaray, Altınordu da ekseriyetle ecnebi takımlarına mağlup olmakta idi.

    Futbol müsabakaları yavaş yavaş milli renk alıyor, spor sahasında kazanılan galebe adeta cephede kazanılmış bir zafer kadar efkâr-ı umumiyeye tesir ediyordu.

    Bilhassa İngiliz işgal kuvvetlerinin futbol takımlarıyla yapılan müsabakalar çok heyecanlı olmakta, her hafta Taksim Stadyumu’na binlerce meraklılar toplanmakta idi. Diğer takımlarımızın mağlubiyetleri sırasında Fenerlilerin hemen daima galip gelmeleri efkâr-ı umumiyenin mühim bir kısmını Fenerbahçe’ye mânen rabt etmişti. Sonra buradaki Rum, Ermeni, Yahudi takımlarıyla yapılan müsabakaları da Fenerliler kazanıyordu.

    Fenerbahçeliler bu galibiyetleri dolayısıyla İngilizlerden bile müteaddit kupalar almışlardı. Şurasını da itiraf etmek lazımdır ki Fenerliler mütareke senelerinde ecnebi takımlarla müsabaka yapmalarından çok istifade etmişlerdir. Takımın o zaman hiç değişmeyen on bir oyuncusu bu temaslardan azami şekilde müstefit olmuş, futbol tarzı üzerinde büyük inkılap vücuda getirmiştir.

    Fenerlilerin maruz olan ahenk ve tesanüdü İngilizlerle yapılan müsabakalardan tahassül etmiş ve Slavya müsabakaları hazırlanan bu esası inkişafı tam haline getirmiştir.

    Büyük Gazete – 29 Eylül 1927
    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    İlgili bölümün orijinalini de şöyle şuraya koyalım istedik… Meraklısına “Milli Mücadele’de Fenerbahçe Zaferleri”

    Fenerbahçe tarihçesinin anlatıldığı yazı dizisinden "Milli Mücadele'de Fenerbahçe'yi" anlatan bir bölüm.
  • Türk Futbolunda Kaleciler

    Türk Futbolunda Kaleciler

    Türk basınının usta ismi ve Fenerbahçe erkek basketbol takımının (Muhtar Sencer ile beraber) iki kurucusundan biri olan Cem Atabeyoğlu, 1949 yılında Öz Fenerbahçe dergisine yazdığı bir yazıda, Türk futbolunda kaleciler konusunu ele almış. Çok güzel bir kaynak olmuş. Rahmetli üstadımızın ellerine sağlık diyor, keyifli okumalar diliyoruz.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Arslanyan

    Türk futbolunda kaleciliğin başlama noktası olarak; Fenerbahçe’nin bu yağız çehreli ve tıknaz çocuğu kabul edilir. 1912 senesinden 1919 yılına kadar tam 7 sene Sarı-Lâcivertli kaleyi canla başla korumuştur. Kalecilikte plonjonun mucididir. Hayatının en parlak oyunlarını da Fenerbahçe’nin Rusya seyahatinde çıkartmıştır. Halen Romanya’da olduğunu zannediyorum.

    Ahmet Robenson

    Galatasaray’ın ilk kalecilerinden olup; Türkiye’de izciliğin ilk temelini atanlardandır. Fedakâr oyunu ile 8 yıl kadar Sarı-Kırmızılı kaleyi muhafaza etmiştir.

    Şekip Kulaksızoğlu

    Fenerbahçe’nin genç takımlarından yetişti. Merhum Galip’in kardeşidir. Sarı-Lâcivertli kalede çok kalmamasına rağmen; takımın birçok yerlerinde de muvaffakiyetli maçlar çıkarmıştır. Forvet oynayıp; gol atan ilk kalecimiz de aşağı yukarı Şekip olmuştur. Uzun bir müddetten beri Zonguldak’ta bulunmaktadır. Gol yemeden şampiyon olmuş (1923) Fenerbahçe’nin kalesini korumuştur.

    Nedim Kaleci

    Kelimenin tam manasıyla kalecilerin üstadıdır. Altınordu’da yetiştikten sonra, en parlak devirlerini Fenerbahçe’de yaşamıştır. Galatasaray’ın Almanya seyahatiyle Avrupa’ya yayılmaya başlayan şöhreti, Paris Olimpiyatları’nda Çeklere karşı çıkardığı şahane oyunu ile ayyuka çıkmıştır. Müteaddit temsili maçlarda yer almış olup 5 defa millî takımda oynamıştır. Milli takımın ilk kalecisi olan Nedim, senelerce Fenerbahçe idare heyetinde vazife görmüş ve Futbol Federasyonu Asbaşkanlığını yapmıştır. Halen ticaretle meşgul bulunmaktadır.

    Hamit Akbay

    Süleymaniye’de parladı. Bilahare; vatani vazifesini yaptığı Muhafızgücü’nün kalesini korudu ve uzun bir müddet Fenerbahçe kalesinde durduktan sonra en parlak bir devrinde futbolu bıraktı. Müteaddit defalar temsili takımlarda yer aldı ve 6 defa milli oldu. Türk futbol tarihinin eşsiz kalecilerinden biri olan Hamit, eski bir idarecimizin dediği gibi “Nedim ve Ulvi gibi iki büyük şöhretin arasında ezilen bir kıymet” olmuştur. Hamit’ten bahsederken onun Galatasaray’ın meşhur kalecisi Büyük Nedim’in kardeşi olduğunu da ilave edelim.

    Ulvi Yenal

    İşte büyük bir şöhret daha… Uzun seneler Galatasaray kalesini korudu ve tam 7 defa Ay-Yıldızlı formayı giydi. Galatasaray’da doğdu ve yine aynı renkler altında futbolu bıraktı. Güzel oyunları saymakla tükenmez. En büyük hususiyeti, miyop gözlerle kalecilik etmesi olmuştur. Senelerce Galatasaray ve Güneş kulüplerinde idarecilik etmiş, ayrıca Milli takım seçiciliği yapmıştır. Halen Tekel’de müsavirdir.

    Osman Kaptan

    Beşiktaş’ın en şöhretli kalecisi lakabını kendisine versek hakkıdır. Uzun müddet Siyah-Beyazlı kaleyi fevkalade oyunlar çıkararak müdafaa ettikten sonra denizdeki vazifesi onu futboldan ayırmak zorunda kaldı. Onu birkaç sene evvel kısa bir hastalığı müteakip kaybettik. Allah rahmet eylesin.

    Avni Kurgan

    Kalecilikte fedakarlığın timsalidir. Galatasaray’da yetişti, parladı ve yine orada futbolu bıraktı. Futbol hayatı 10 sene kadar devam etti. Bu zaman zarfında müteaddit temsili maçlar ve 3 de milli maç oynadı. Halen yataklı vagonlarda çalışmaktadır.

    Bedii Yazıcı

    Tek kelimesiyle yazık olan büyük bir kıymet. Futbol hayatı hiç de uzun sürmedi. Tahsil dolayısıyla Amerika’ya gitti ve gerek Fenerbahçe’yi, gerekse Türk futbolunu kendisinden çok şeyler beklenilen bir zamanında mahrum bıraktı. Amerika dönüşünde; bir müddet Fenerbahçe idare heyetinde de yer aldı.

    Necdet Erdem

    Doğması ve parlaması Fenerbahçe’de olmuştur. Ender yetişir bir kabiliyet olarak daima takdirle anılacaktır. Bilahare Demirspor’a girdi. Futbolu Galatasaray’da (en son Fenerbahçe’ye karşı oynayarak) bıraktı. Halen Sarı-Kırmızılı takımda idarecilik yapmakta olup avukat stajyeridir.

    Mehmet Ali Tanman

    Karagümrük’te doğan ve Beşiktaş’ta parlayan bir yıldızdır. Futbol hayatı en uzun süren fedakar bir kaleci olup halen Elektrik takımının kalesini korumaktadır.

    Sacit Öget

    Çok kısa fakat şerefli bir futbol hayatına sahiptir. Hayatının en parlak oyunlarını Galatasaray’ın Yugoslavya seyahatinde çıkarmıştır. Galatasaray Lisesi’nden mezun olurken futbol hayatını kapadı. Halen Son Saat gazetesinin sekreteridir.

    Safa Özyurt

    Türk futbolunun yine kısa ömürlü parlak bir yıldızı daha… Fenerbahçe’de yetişti. Güneş takımının kalesinde çok güzel oyunlar çıkardı. Mektepteki imtihanları yüzünden; Milli Takım kalesi kendine emanet edileceği bir anda, bu şerefe nail olamadı. Futbolu Vefa’da bıraktı. Kendini her zaman takdirle anarız.

    Cihat Arman

    Müsaadenizle ona “Türk futbolunda kaleciler şahı” diyelim. 20 seneye yaklaşan; bin bir şerefle dolu futbol hayatında çıkardığı şahane oyunlarla ismini unutulmaz bir zirveye eriştirdi. Gençlerbirliği ve Güneş’ten sonra Fenerbahçe’ye intisap etti. On yıldır Sarı-Lâcivert forma altında bulunmaktadır. 8 defa Milli formayı giydi ve 5 defa kaptanlık yaptı. Uçuşlarıyla dillere destan olmuştur. Halen Fenerbahçe’nin kaptanı ve mecmuamızın sahibi olduğunu söylemeye bilmem hacet var mı?

    Osman İncili

    Sahalarımızın en popüler bir simasıdır. İstanbulspor ve Ankaragücü’nde oynadıktan sonra Galatasaray’da hayatının en iyi maçlarını çıkardı. Fedakar bir kalecidir. Arada sırada fırsat düştükçe yine Sarı-Kırmızılı kalede canını dişine takarak oynar. Halen Galatasaray’ın stad müdürüdür.

    Abdülkadir Arun

    Cidden büyük bir istidat ve parlak bir yıldız. Topkapı, Eskişehir ve Ankara Demirspor ve Vefa’da bir çok güzel maçlarını seyrettik. Aşırı fedakar ve lastik top gibi bir kalecidir.

    Erdoğan Atlıoğlu

    Galatasaray’ın genç kıymeti. Birçok temsili maçlarda yer aldı. Henüz pek genç olduğundan parlak bir istikbal vadetmektedir. Meşhur Hidenin tebriklerine mazhar olmuştur. Halen İktisat Fakültesi’nde talebedir.

    Ethem Karpat

    Ankaragücü’nden Beşiktaş’a girdi ve Siyah-Beyaz forma altında parladı. İyi bir gününde olduğu takdirde, klas bir kalecidir.

    Erdal Kocaçimen

    Genç ve büyük bir istidat. Aynı zamanda 400 metre Ankara şampiyonu ve iyi bir santrfor. (Hatta Fenerbahçe Stadı’nda yapılan Gençlerbirliği-Galatasaray maçında Erdoğan’a bir de golü vardır). Gençlerbirliği’nde parladı. Temsili maçlarda yer almış, soğukkanlı ve fedakar bir golkip.

    Cem Atabeyoğlu / Türk Futbolunda Kaleciler (Öz Fenerbahçe)

  • Fenerbahçe’den İşgalcilere 5 Gol Daha

    Fenerbahçe’den İşgalcilere 5 Gol Daha

    29 Haziran 1923’ün yıldönümü yaklaşıyor. Ama bugün Fenerbahçe’nin işgalde oynadığı maçların bir diğerinin yıldönümü.

    Yukarıda gördüğünüz kupürler, 4 Haziran 1923 tarihli Vakit ve Vatan gazetelerine ait.

    Fenerbahçe, 3 Haziran 1923 tarihinde (Rüştü Dağlaroğlu’nun kayıtlarına göre) “İngiliz Kara Karması”nın karşısına çıktı.

    Cem Ertuğrul’un “Şekip, Osman Nuri (Süleymaniye’den), Cafer, Fahir, İsmet, Kadri, Bedri, Ömer, Zeki Rıza, Alaeddin, Sabih” şeklinde verdiği Fenerbahçe on biri maçı 5-1 kazanmayı başardı.

    İngiliz Takımı 1 – 5 Fenerbahçe

    Dün Kadıköyü’nde İttihat Spor Kulübü’nde Fenerbahçe Kulübümüz geçen hafta mağlup olduğu İngiliz takımıyla çarpışmış ve (1)e mukabil (5) gol ile galip gelmiştir. Fenerbahçe’yi bu muvaffakiyetinden dolayı tebrik ederiz. Tafsilat yarınki nüshamızdadır.

    4 Haziran 1923 – Vakit Gazetesi

    Fenerbahçe’nin Galibiyeti

    İngiliz Muhtelit Takımı Bire Karşı Beş Golle Mağlup Olmuştur

    Dün Fenerbahçe muhtelit İngiliz takımını bir gole karşı beş golle yendi. Oyun çok heyecanlı oldu. Müsabakanın ilk kısmında Fenerbahçe’den Ömer Bey’in ayağı sakatlandı. Buna rağmen Fenerbahçeliler yine aynı şiddetle oyuna devam ederek birinci haftaymda bir ve ikincide de dört gol daha yaptılar. Şu suretle geçen haftaki mağlubiyetin acısını şanlı bir surette çıkarmış oldular.

    4 Haziran 1923 – Vatan Gazetesi

    Vakit gazetesinin bahsettiği tafsilatı, yanı detayları da bir başka gün veririz. Fenerbahçe’nin işgalde yaptığı maçları küçümseyenlere yazacak daha çok şeyimiz var. Tarih belgeyle yapılır…

  • Esir Şehrin Moral Kaynağı

    Esir Şehrin Moral Kaynağı

    Bugün sizlerle “Türk futbolunun ilk yıllarında hiçbir maç gazetelerde yer almadı” şeklinde göz göre göre yalan söyleyenlere ders verecek bir şey paylaşacağız. Fenerbahçe nasıl esir şehrin moral kaynağı olmuş, bunu göreceksiniz.

    Harington Kupası’nın fotoğrafını ve detaylarını araştırmak için açtığımız sayfada, dönemin Tevhid-i Efkar ve Vatan gazetelerinin birinci sayfalarında bu maça yer verildiğini görmüştük. Şimdi bunlara biri daha eklendi. Vakit gazetesi…

    Tarih, belgeyle yapılır. Birkaç tane ergeni etkileyip vatana hizmeti geçmiş insanları karalamanın adı çok başka bir şey…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    İngilizler Yenildi

    Fenerbahçe 2, İngiliz Muhtelit Takımı 1 Gol Yaptılar

    Dün Taksim Stadyumu’nda heyecanlı ve mühim futbol maçları icra edilmiştir. Stadyum kesif bir temaşakar ile dolmuştu.

    Günün mühim müsabakası Fenerbahçe ve İngiliz muhtelit takımı arasında olan idi. Müsabakaya Fenerliler sağlam takımlarıyla gelmişlerdi. Hasım taraf da kuvvetliydi. Hakem bir İngiliz intihap edilerek maça saat altıya doğru başlandı. İlk 15 dakika tamamen İngilizlerin hâkimiyetini gösteriyordu. Bu faikıyet İngilizlere bir sayı kazandırdı. Bundan sonra netice değişmeyerek parti nihayetlendi.

    İkincinin başlangıcında Ömer Bey’in iyi bir pasından istifade eden merkez muhacim Zeki Bey vaktinden evvel kaleden çıkan İngiliz kalecisinin ayakları yanından mahirane bir şutla sayıyı yaptı.Bu sayıdan sonra Fenerliler hasmı fazla sıkıştırmaya başladılar ve oyunun nihayetine 10 dakika kala yine Zeki Bey tarafından ikinci sayıyı yaparak müsabakayı kendi galibiyetleri ile neticelendirdiller.

    Müsabakada İngilizlerden kaleci, merkez muavin, merkez muhacim, sol açık güzel oynamışlardır. Fenerlilerden İsmet, Kadri, Zeki, Şekip Beyler galibiyete yegâne âmil olmuşlardır. Fenerbahçe’nin bu muvaffakiyeti şahane addedilmeye şayandır. Maçın hitamında günün en kıymetli oyuncusu Zeki Bey ahalinin omuzların üstünde taşınarak şiddetle alkışlarnmıştır. Gençlerimizi hararetle tebrik ederiz.

    Aynı günde Fenerbahçe ikinci takımı 3 golle Galatasaray’ın ikinci takımına galip gelmiş ve üçüncü takımı da Darüşşafaka üçüncü takımına 2 sayı ile mağlup olmuştur.

    30 Haziran 1923 tarihli Vatan gazetesinden…


    Merak edenler inceleyebilsin diye, gazetelerin yüksek çözünürlüklü resimlerini de aşağıya ekledik.

    Fenerbahçe… Esir Şehrin Moral Kaynağı

    30 Haziran 1923 tarihli Tevhid-i Efkâr gazetesinin 1. sayfası

    30 Haziran 1923 tarihli Vakit gazetesinin 1. sayfası

    30 Haziran 1923 tarihli Vatan gazetesinin 1. sayfası

  • Fahir Yeniçay

    Fahir Yeniçay

    Türk Halkını Fenerbahçe’ye Aşık Eden Takım‘ın futbolcusuydu, Fahir Yeniçay.

    41 yıl sonra bir araya geldikleri akşam, arkadaşları “Onun kadar sinirsiz, sakin oynayana rastlamadık” demişler, Yeniçay da asla sert oynamamış olmasını şöyle açıklamıştı : 
    “Ben sahada 22 arkadaş birlikte spor yapıyoruz, diye düşünür ve hiç kimseyi rakip görmezdim”

    Cem Ertuğrul’un kayıtlarına göre 1921-1924 arası 24 resmî maçta forma giydi.

    Sözü biraz da fizikciler.info.tr” sitesine bırakalım.

    Hayatı

    Fahir Yeniçay 1902 yılında İstanbul’da doğdu.

    Orta öğrenimini İstanbul Kadıköy’deki Saint Joseph Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1922 yılında İstanbul Darülfünunu’nun (1925 yılında yapılan değişiklikle bugünkü Fen Fakültesi’ne dönüşen) Fen Medresesi’nde fizik ve kimya öğrenimine başladı.

    Yüksek öğrenimini 1925 yılında tamamlayan Yeniçay 1927 yılında Fransa’ya gitti ve Paris’teki Sorbonne Üniversitesinde, Fransız Fizikçisi Nobel ödüllü J. B. Perrin’in yönetiminde doktora çalışmalarına başladı. Bu çalışmalarını 1930 yılında tamamlayarak Su ve Cıva Üzerinde Tek Moleküllü Filmler adlı teziyle doktor ünvanını aldı. Bu, bir Türk bilim adamı tarafından yapılan ilk fizik doktorasıdır.

    Ankara’daki Gazi Enstitüsü’nde, lise öğretmenlerine verdiği kurslar sırasında, 31 Mayıs 1933’de kurulan yeni İstanbul Üniversitesi’nin öğretim kadrosunda yer aldı. Böylece Prof. Dr. Yeniçay, İstanbul Darülfünu’nun öğretim kadrosundan olup, İÜ Fen Fakültesi’nde Ali Yar (Matematik) ve Hamit Nafiz Pamir (Jeoloji) ile birlikte görevde kalan üç öğretim üyesi arasında yer aldı.

    Profesör Oluyor

    Prof. Dr. Yeniçay, 21 Ekim 1938 tarihinde de profesör unvanını aldı ve aynı yıl Feride Hanım ile evlendi. Bu evliliklerinden Hamit Yeniçay dünyaya geldi. 1939 – 48 yılları arasında Fen Fakültesi Dekanlığı, 1953 – 55 yılları arasında da İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü yaptı.

    Bilime ve fizik eğitimine olan katkıları, TÜBİTAK’ın 1972 yılında verdiği Hizmet Ödülü’yle değerlendirilen Prof. Dr. Yeniçay’ın sporcu kimliği ve sanata verdiği önem de vurgulanmalıdır. Uzun yıllar, Fenerbahçe ve Türk Milli Futbol takımının formasını taşıyan Prof. Dr. Yeniçay bu özelliğini çalışma yaşamına da taşımıştır. İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt’taki Merkez Kampüsü’nde bulunan spor alanlarını Rektörlük görevi sırasında yaptırmıştır. Kürsüye geliş gidişlerinde, Eminönü – Fakülte arasını yürüyerek kateden Fahir Bey’in kürsüye geldiğinde ilk işi, sporcu kimliğinden gelen bir alışkanlıkla, soluk lacivert renkli eşofmanlarını giymekti. Onu tanımayanlar zaman zaman görevi konusunda yanılgıya düşmüş, bu giysileri içindeki Prof. Dr. Yeniçay’ı, kürsünün temizlik ve bakım işleriyle ilgilenen bir görevli sanmışlardır! Oysa bu eşofmanla sadece çalışma odasında ve laboratuarda çalışır; derslere ve resmi toplantılara ise, takım elbisesiyle katılırdı.

    Prof. Dr. Yeniçay 11 Mayıs 1988 Çarşamba günü aramızdan ayrıldı.

    http://fizikciler.info.tr/index.php/13-fizikciler/134-prof-dr-mustafa-fahir-yenicay-1902-1988


    Fahir Yeniçay’ın vefatından sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Şehsuvar Zebitay’ın (şuradan ulaşabileceğiniz) bir yazısı yayınlandı. Burada Fahir Yeniçay’dan “İlmî Haysiyet Abidesi” olarak söz ediliyordu.

    Son sözleri Ahmet Yüksel Özemre’ye bırakalım…

    Kahraman Bilim Adamı

    Fahir Hoca, Fransızca, Almanca ve İngilizce’ye de bu dillerin edebiyatlarına da bihakkın vâkıftı. Tek çocuğu olan Hamit Yeniçay da kendisi gibi fizikçi olup Kanada’ya göç etmiş ve orada vefat etmiştir.

    Fahir Hoca fevkalade disiplinli, dakik, çalışkan ve titiz bir zattı. Çok belirgin ve objektif bir akademik zihniyet sahibiydi. Bundan asla taviz vermemiştir. Hiç tahammül edemediği şey ilmî objektifliğin şahsî çıkarlar uğruna feda edilmesi ve ilim kisvesi altında üçkağıtçılığa tevessül edilmesiydi. Bu ve buna benzer durumlarla karşılaştığı zaman çok öfkelendirdi; fakat kimseye kin beslediği görülmemiştir.

    Gençliğinde Fenerbahçe futbol takımında uzun süre oynamış olmasının kendisine kazandırmış olduğu atletik bir yapıya sahipti. Uzun boylu ve tezcanlı olmasının verdiği avantajla hızlıca yürür ve merdivenleri bir solukta çıkardı. Az yemek yer; içki ve sigara kullanmaz; bol bol yürürdü. Türk mûsıkisinden de klasik batı müziğinden de hoşlanırdı.

    Matmazel Mazmanyan

    Bu arada Hoca ile 30 yıldan fazla bir zaman çalışmış olan sekreteri Matmazel Makruhi Mazmanyan’ı (1913-2003) da unutmamak gerekir. Matmazel Makruhi, Hoca’nın eşref saatini çok iyi bilen, fevkalade dürüst, gıybetsiz, dedikodusuz, sadık, çalışkan, dirayetli, muhabbetli ve süratli daktilo yazan etkin bir sekreter olarak Hoca’nın eli ayağı mesabesindeydi. Fizik Kütüphanesi’nin 20.000 kadar cildinden o sorumluydu. İyi Fransızca bilirdi. Türkçe diksiyonu ve sesinin edası harikulade güzeldi. Matmazel hepimizin sevgili ablası idi. Allah razı olsun, o yoğun işleri arasında, benim 144 sayfalık doktora tezimi de bir haftada daktilo edivermişti.

    Hoca, tatil günleri hariç, her gün saat 08:30’dan akşam 17:00’ye kadar sırtında kendisine alem olmuş olan lacivert eşofmanı ile laboratuvardan laboratuvara koşar, deney hazırlar, alet imâl veya tamir eder, araştırma yapar veya yönetir, misafirlerini kabul ederdi. İkinci vakti ise mutlaka bir duş alır, çayını içer ve kostümünü giyerdi. Derslerine daima kostüm ve kravatla girerdi. Emekli olduktan sonra fakültedeki odalarını muhafaza eden Fahir Hoca, Salı ve Cuma günleri Teşvikiye’de Kalıpsız Sokağı’ndaki evinden Vezneciler’e kadar, eskiden yaptığı gibi, çoğu sefer yürüyerek gelmiş ve saat 08:30’dan itibaren odasında ya da laboratuvarında çalışmaya koyulmuştur. Bu, vefatına kadar hep bu minval üzere devam etmiştir. (Ahmet Yüksel Özemre, Portreler Hatıralar)

    Tarihe saygı duyan her Fenerbahçelinin ezbere bilmesi gereken o işgal yılları Fenerbahçe on birinin; yani Şekip Kulaksızoğlu, Cafer Çağatay, Hasan Kamil Sporel, Fahir Yeniçay, İsmet Uluğ, Kadri Göktulga, Alaaddin Baydar, Bedri Gürsoy, Ömer Tanyeri, Sabih Arca, Zeki Rıza Sporel on birinin bu müthiş üyesine, Harington Kupası kahramanı bu sporcu bilim adamına saygılarımızla…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu

  • Fenerbahçe’nin Kalecileri

    Fenerbahçe’nin Kalecileri

    Geçenlerde Facebook grubumuzun takipçilerinden İhsan Pekcan beyefendi, Fenerbahçe’nin tarihte forma giyen bütün kalecilerinin bir listesini sormuş. Hazırda yoktu ama kıymetli büyüğümüz Cem Ertuğrul’un 2007 basımı kitabından bu bilgiyi derledik. Haliyle 2007 sonrası yok ama onun haricinde kalan liste aşağıda… İzzet İsrael Benyakar ağabeyimizin uyarısıyla bunların “resmî” maçlar olduğunu da belirtelim. “Fenerbahçe futbol takımı en şanlı yıllarını, muhteşem kalecileri sayesinde yaşadı” desek, yeridir. İşte Fenerbahçe’nin kalecileri…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Tarih Boyunca Fenerbahçe’nin Kalecileri

    Adı SoyadıTarih AralığıMaç
    Nuri Bey1909-19105
    Ali Sait Bey1910-191211
    Hulki Kutluk1911-19121
    Vahram Mateosyan1913-19142
    Karnik Arslanyan1913-191841
    Mr. Körner1917-19183
    Suat Keskin1919-192322
    Kenan Or1920-19225
    Şekip Kulaksızoğlu1921-192632
    Fevzi Bey19231
    Hamit Akbay1925-19272
    Fehmi Eriş1926-19273
    Nedim Kaleci1926-19315
    Hüsnü Teoman1928-19307
    Rıza Nemlioğlu1928-193127
    Natık As19312
    Hüsamettin Böke1932-1939105
    Safa Özyurt19332
    Bedii Yazıcı1934-193619
    Necdet Erdem1935-193825
    Mr. Manoleas19391
    Müfit Bey19391
    İrfan Denever1939-19402
    Cihat Arman1939-1951227
    Nuri Pekesen1940-194636
    Kadri Bey19411
    Murat Yağızer1941-19424
    Sabri Kiraz1943-194723
    Hüsnü Terzioğlu1946-194916
    Erdal Kocaçimen1947-195123
    Şalabi Levi1950-19515
    Selahattin Ünlü1952-195774
    Vural Akar19532
    Şükrü Ersoy1954-1962109
    Mehmet Çeçik1957-19585
    Özcan Arkoç1958-196290
    Turgut Yelmen19591
    Mehmet Ali Çiçek1961-19626
    Üner Zonguralp1961-196210
    Hazım Canıtez1962-1968154
    Ali Filibeli1962-196950
    Yılmaz Urul19666
    Vasile Radoviç1966-196724
    Yavuz Şimşek1967-1977161
    Rasim Erten19691
    Ilie Datcu1969-1974158
    Adil Eriç1973-197784
    Fuat Güngör1977-19799
    Radmilo Ivançeviç1977-197973
    Adem İbrahimoğlu1979-198176
    Fikret Karakadıoğlu1980-19813
    Nurettin Yıldız1981-199065
    Yaşar Duran1981-1991163
    Jivan Lukovcan1986-198867
    Murat Aydın1986-19884
    Can Barhan1987-198915
    Toni Schumacher1988-1991106
    Neşet Muharrem1989-19926
    Engin İpekoğlu1991-2000141
    Altay Dağdelen1992-19938
    Can Okuyucu1992-19932
    Kazım Konak19943
    Rüştü Reçber1994-2006371
    Murat Şahin1995-19998
    Fevzi Layiç1996-19979
    Oğuz Dağlaroğlu1999-200319
    Recep Biler2000-200420
    Robert Enke20031
    Cem Ertuğrul’un “Fenerbahçe’nin Tüm Maçları – 100 Yılda 4667 Maç” kitabından…
  • Onları Tanımak Fenerbahçe Tarihini Bilmek Demek : Müessisler

    1932 yılında Fenerbahçe Spor Kulübü tarafından yayınlanan bir kitapçıkta Fenerbahçe’nin müessisleri, yani kurucuları tanıtılmış. O yıllarda toplam 62 kişi olan bu isimler alfabetik sırayla yazılmış. Çok önemli bir belge…

    * * * * * *

    1) Ahmet Nuri Bey (İbnirefik)
    Kulübe ilk senelerinde intisap etmiş ve hizmetlerde bulunmuştur. Muharrir ve müelliftir.

    2) Alaattin Esat Bey
    Ankara’da Yün-İş muhasebesinde memurdur. Küçük takımlarda yetişmiş, birinci takımlarda yetişmiş, birinci takımda senelerce oynamıştır. “Futbol Artisti” olmakla maruftur. Buraya gelen ecnebi takımlarının ve Avrupa turnesinde kendisini seyreden bütün halkın derhal nazarı dikkatini celbeden bir avcı hakimiyetine maliktir. On dört defa beynelmileldir.

    3) Ali Muhiddin Bey (Hacı Bekir Zade)
    Müessis âzâdan olan Ali Muhiddin Bey kulübün mâlî işlerinde çok çalışan ve kulübe büyük yardımlarda bulunanlardandır.

    4) Ali Naci Bey;
    Senelerce Türk matbuatında gazete sahipliği, başmuharrir sıfatıyla hizmet etmiş, Fenerbahçe’nin lehinde yaptığı neşriyatla esasen halk kütleleri arasında çok sevilen Sarı-Lacivertlilerin muhabbetlerini kalplerde kökleştirmiştir. Şimdi Anadolu Ajansı’nın Balkan mümessilidir.

    5) Arif Rıza Bey
    Küçük takımlarda futbola başlamış, sırasıyla birinci takıma kadar geçmiştir. Geçirdiği bir hastalık yüzünden istifade edilecek bir yaşta futbolu terk etmiştir. Liman şirketinde memurdur.

    6) Asaf Bey
    Deniz inşaat mühendislerinden olan bu zat kulübü ilk kuranlardan biridir.

    7) Bedri Hakkı Bey
    Küçük takımlardan başlayarak birinci takımda ve milli futbol ekibimizde oynamıştır. Kadıköyü’nde Altıyolağzı’nda diş doktoru.

    8) Cafer Ali Bey
    Senelerce birinci takım müdafaasında sarı lacivert forma için çok çalışmıştır. Milli takımda yer almış kıymetli futbolcularımızdandır. Eczacıdır.

    9) Celal Bey
    Kulübe bilahare intisap etmiş olmakla beraber çok hizmetleri görülmüştür. Elektrik şirketi memurin müdürüdür.

    10) Emin Ahmet Bey
    Seyrisefain sabık memurlarından

    11) Enver Bey
    Kulübü ilk kuranlardandır. Senelerce ecnebi mekteplerde Türkçe okutmuş, rüsumat müfettişliği yapmıştır.

    12) Enver Cemal Bey
    Büyükdere belediye muhasebecisidir.

    13) Fahir Bey
    Darülfünun kimya şubesinde asistandır. Üçüncü takımdan başlamış, birinci futbol takımında beş sene sol muavin oynamıştır.

    14) Fuat Hüsnü Bey
    Mütekait bahriye kaymakamı ve sabık üssübahri kumandanı. İlk Türk futbolcusu olmakla maruftur.

    15) Galip Bey
    Senelerce Fenerbahçe’de oynamış, emektar bir futbolcudur. Bütün gençler için numune olmaya layık bir spor adamıdır. Şimdi Fenerbahçe Stadı’nın müdürlüğü vazifesini kabul etmiştir.

    16) Hakkı Saffet Bey
    Kulübü ilk kuranlardan biridir. Emlak ve Eytam Bankası umumi müdürüdür.

    17) Hakkı Şinasi Paşa
    İstanbul mebusu. Kulübe çok hizmet etmiştir.

    18) Hamdi “Nebizade” Bey
    Kulübe değerli himmetleri dokunmuştur. Trabzon mebusudur.

    19) Hamit Hüsnü Bey
    Kulübün ilk inkişaf devrelerinde senelerce başta bulunmuştur. Doktordur.

    20) Hasan Kamil Bey
    Fenerbahçe’nin ilk takımlarında oynamıştır. Amerika’dan dönüşte uzun müddet Fenerbahçe’nin ve milli takımın kaptanlığını yapmış. “Dalgakıran” lakabıyla şöhret kazanmıştır. Standart Oil şirketinde memurdur.

    21) Hayri Celal Bey
    İdare heyetinde senelerce çalışmıştır ve umumi katiptir. Muhtelit mübadele komisyonunda memurdur.

    22) Hikmet Agah Bey
    İlk takımlarda sol açık oynamış ve bu mevkide senelerce rakipsiz kalmıştır. Rıhtım şirketinde memurdur.

    23) Hulki Bey
    Kulübün futbol ve hokey takımlarında uzun müddet çalışmış, denizcilikte himmeti görülmüştür. Emlak sahiplerindendir.

    24) Hulki Bey
    Ticaretle meşguldür.

    25) Hüseyin Hüsnü Bey
    Kulübe ilk intisap edenlerden olup şimdi Girit’tedir.

    26) Hüseyin Sami Bey
    Küçük takımları çalıştırmak suretiyle kulübün son yıldızlarını bizzat yetiştirenlerden ve kulübe büyük hizmetleri dokunanlardan biridir. İş bankası umumi müfettişidir.

    27) Hüsnü Bey
    Çok eski bir sporcu olan Hüsnü Bey kulübe cidden değerli hizmetler ifa etmiştir. Geyve kaymakamıdır.

    28) İsmet Salih Bey
    Futbol, teniz, denizcilik ve boks şubelerinde çalışmıştır. Zamanının en iyi futbolcularındandı. Senelerce Fenerbahçe’de ve milli takımda merkez muavin oynamıştır. Adana askeri hastanesi göz mütehassisidir.

    29) Kadri Celal Bey
    Küçük takımlardan başlayarak birinci takımda senelerce muavin ve müdafi oynamıştır. On bir defa beynelmileldir. Tütün inhisarı memurlarındandır.

    30) Kemal Aşkı Bey
    Kulübe ilk senelerinde girmiştir. İlk kulüp binasını Fenerbahçelilere tahsis etmiştir. Mühendistir.

    31) Kemal Cenap Bey
    Yeni, fakat çok yardım etmiş müessislerdendir. Memleketin en kıymetli profesör ve doktorlarındandır.

    32) Kenan Hasan Bey
    Çok çalışkan bir Fenerbahçelidir. Mütehassis röntgencidir. Yalnız Fenerbahçelilere değil, bütün sporculara yaptığı tıbbi yardımlar minnetle kaydedilecek kadar büyüktür.

    33) Lütfü Cemal Bey
    Futbol ve hokey takımlarında uzun müddet muvaffakiyetle oynamıştır. Devlet Demiryolları şeflerindendir.

    34) Mahmut Celalettin Bey
    Kulübe hizmeti çok dokunanlardandır. Sigorta işleriyle meşguldür. Neşe verici sohbetleri maruftur.

    35) Mazhar Bey
    Eski Fenerbahçelilerdendir. Bankacıdır.

    36) Mehmet Reşat Bey
    Futbol ve teniste çok çalışmıştır. İdare heyetinde muhasebecidir. Devlet Demiryolları şeflerindendir.

    37) Muhsin Yeğen Bey
    Mısır prenslerindendir. Futbol ve tenis şubesinde çalışmış, her sporda muvaffakiyet gösterenlerdendir.

    38) Mustafa Bey (Elkatipzade)
    Kulübün ilk kuruluş devirlerinde en fazla çalışanlardan biridir. Yalnız Fener’in değil, belki bütün Türkiye’nin en maruf futbolcularını yetiştirmiştir. Zeki, Bekir, Alaattin, Cemil, Haydar ve daha yüzlerce futbolcu onun teşvik ve himmetiyle yükselmiştir.

    39) Muvaffak Rıfat Bey
    Kulübe bir çok değerli hizmetler yapmıştır. Senelerce futbol ve bisiklet federasyonlarının başında çalışmış, halis ve eski bir sporcudur. Anadolu Ajansı Umumi Müdürüdür.

    40) Müfit Şevket Bey
    Bursa’da Doç otomobil şirketi acentasıdır.

    41) Nasuhi Esat Bey
    Kulübü ilk kuranlar meyanındadır. Senelerce İstanbul mıntıkasının başında ve futbol federasyonunda çalışmıştır. Ankara’da Emlak Bankası umumi katip muavinidir.

    42) Necip Bey
    Kulübü ilk kuranlar arasındadır.

    43) Ömer Nazıma Bey
    Almanya’da ticaretle meşguldür.

    44) Ragıp Bey
    Fenerbahçe’nin üçüncü, ikinci ve birinci takımlarında uzun müddet oynamıştır. Adana’da Ziraat mektebi mütehassıslarındandır.

    45) Sabih Fani Bey
    Hokey, birinci futbol takımlarında ve tenis ekibinde çalışmış eski bir sporcudur. Teknik bilgisiyle maruftur. Dört defa beynelmileldir. Milas Osmanlı Bankası muhasebecisidir.

    46) Sabri Bey
    Sabık Ziraat Vekili. Mebus. Kulübe en çok hizmeti dokunanlardan biridir. İlk teşekkül devirlerinde ve en müşkül zamanlarında kulübe yardım etmiş. Fenerbahçe’nin bugünkü kuvvetli halinde fiilen en büyük amil olmuştur. Her Fenerbahçeli onu daima minnetle yad eder. Bunun içindir ki Sabri Bey daima kulübün umumi reisidir.

    47) Saip Şevket Bey
    Sporda nazari ihtisasıyla tanınmıştır. Selanik Bankası hukuk müşaviridir.

    48) Sadi Hayri Bey
    Birinci futbol takımının orta muavinliğinde senelerce çalışmıştır. Müteahhittir.

    49) Sait Selahattin Bey
    Kulübün ilk takımlarından itibaren senelerce sol iç ve orta muhacim oynamıştır. Tenis ve avcılıkta şöhreti vardır. Orta Afrika’da avlanan yegane Türk sporcusudur. Deniz Ticaret Mektebi idman muallimidir.

    50) Sait Tevfik Bey (Çelebizade)
    Kulübe büyük hizmetleri dokunan, umumi harp senelerinde herkesin ümitsizliğe düştüğü fena şerait içinde en çok çalışan bir idarecidir. Otomobil ve radyo komisyonculuk ve ticaretle meşguldür.

    51) Selahattin Manço Bey
    İzmir’de memuriyetle iştigal etmektedir.

    52) Servet Bey
    İstanbul belediye mühendislerindendir.

    53) Süreyya Salih Bey
    İş Bankası levazım şefidir.

    54) Şakir Bey (Beşe Zade)
    Eski futbolculardandır. Kulübe fiilen hizmet edenlerdendir. Ticaretle meşguldür.

    55) Şefkati Bey
    Kulübü ilk kuranlardandır. İzmir’de emlak sahibidir.

    56) Şekip Mustafa Bey
    Kulübün küçük takımlarından yetişmiş bir futbolcusu ve birinci takımın eski kalecisidir. Zonguldak Madem Mühendis Mektebi muallimlerindendir.

    57) Tevfik Haccar Bey
    Eski ve kıymetli bir sporcudur. Tenis, futbol ve hokey şubelerinde, denizcilikte çalışmıştır. Atletizm federasyonu tenis komitesi reisidir. Kibrit şirketi emtia şefidir.

    58) Vasıf Bey
    Kulübe çok hizmeti görülen müessislerdendir. Roma sefirimizdir.

    59) Yahya Berki Bey
    İlk intisap edenlerden biridir. İdare işlerinde hizmeti görülmüştür. Ticaret ve zahire borsası memurudur.

    60) Zeki Rıza Bey
    Fenerbahçe’nin ve milli takımın senelerden beri kaptanıdır. En maruf futbolcularımızdandır. İyi bir tenisçidir. Milli Spor Mağazası’nın sahibidir.

    61) Zeki Mazlum Bey
    Sanayi Maden Bankası memuru.

    62) Ziya Bey
    Kulübün bir numaralı âzâsı ve ilk kuranların başında bulunan müessisidir. Böyle olduğu halde alfabe sırasıyla yazılan müessislerin en sonuna düşüyor.

  • Fenerbahçe Müessisleri

    Fenerbahçe Müessisleri

    1932 yılında Fenerbahçe Spor Kulübü tarafından yayınlanan bir kitapçıkta Fenerbahçe’nin müessisleri, yani kurucuları tanıtılmış. Farklı tarihlerde, farklı sayılarla yayınlanan bu liste, o yıllarda toplam 62 kişiden ibaretmiş. Bu isimler alfabetik sırayla yazılmış. Çok önemli bir belge…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    A-E Arası

    1) Ahmet Nuri Bey (İbnirefik)
    Kulübe ilk senelerinde intisap etmiş ve hizmetlerde bulunmuştur. Muharrir ve müelliftir.

    2) Alaattin Esat Bey
    Ankara’da Yün-İş muhasebesinde memurdur. Küçük takımlarda yetişmiş, birinci takımlarda yetişmiş, birinci takımda senelerce oynamıştır. “Futbol Artisti” olmakla maruftur. Buraya gelen ecnebi takımlarının ve Avrupa turnesinde kendisini seyreden bütün halkın derhal nazarı dikkatini celbeden bir avcı hakimiyetine maliktir. On dört defa beynelmileldir.

    3) Ali Muhiddin Bey (Hacı Bekir Zade)
    Müessis âzâdan olan Ali Muhiddin Bey kulübün mâlî işlerinde çok çalışan ve kulübe büyük yardımlarda bulunanlardandır.

    4) Ali Naci Bey;
    Senelerce Türk matbuatında gazete sahipliği, başmuharrir sıfatıyla hizmet etmiş, Fenerbahçe’nin lehinde yaptığı neşriyatla esasen halk kütleleri arasında çok sevilen Sarı-Lacivertlilerin muhabbetlerini kalplerde kökleştirmiştir. Şimdi Anadolu Ajansı’nın Balkan mümessilidir.

    5) Arif Rıza Bey
    Küçük takımlarda futbola başlamış, sırasıyla birinci takıma kadar geçmiştir. Geçirdiği bir hastalık yüzünden istifade edilecek bir yaşta futbolu terk etmiştir. Liman şirketinde memurdur.

    6) Asaf Bey
    Deniz inşaat mühendislerinden olan bu zat kulübü ilk kuranlardan biridir.

    7) Bedri Hakkı Bey
    Küçük takımlardan başlayarak birinci takımda ve milli futbol ekibimizde oynamıştır. Kadıköyü’nde Altıyolağzı’nda diş doktoru.

    8) Cafer Ali Bey
    Senelerce birinci takım müdafaasında sarı lacivert forma için çok çalışmıştır. Milli takımda yer almış kıymetli futbolcularımızdandır. Eczacıdır.

    9) Celal Bey
    Kulübe bilahare intisap etmiş olmakla beraber çok hizmetleri görülmüştür. Elektrik şirketi memurin müdürüdür.

    10) Emin Ahmet Bey
    Seyrisefain sabık memurlarından

    11) Enver Bey
    Kulübü ilk kuranlardandır. Senelerce ecnebi mekteplerde Türkçe okutmuş, rüsumat müfettişliği yapmıştır.

    12) Enver Cemal Bey
    Büyükdere belediye muhasebecisidir.

    F-H Arası

    13) Fahir Bey
    Darülfünun kimya şubesinde asistandır. Üçüncü takımdan başlamış, birinci futbol takımında beş sene sol muavin oynamıştır.

    14) Fuat Hüsnü Bey
    Mütekait bahriye kaymakamı ve sabık üssübahri kumandanı. İlk Türk futbolcusu olmakla maruftur.

    15) Galip Bey
    Senelerce Fenerbahçe’de oynamış, emektar bir futbolcudur. Bütün gençler için numune olmaya layık bir spor adamıdır. Şimdi Fenerbahçe Stadı’nın müdürlüğü vazifesini kabul etmiştir.

    16) Hakkı Saffet Bey
    Kulübü ilk kuranlardan biridir. Emlak ve Eytam Bankası umumi müdürüdür.

    17) Hakkı Şinasi Paşa
    İstanbul mebusu. Kulübe çok hizmet etmiştir.

    18) Hamdi “Nebizade” Bey
    Kulübe değerli himmetleri dokunmuştur. Trabzon mebusudur.

    19) Hamit Hüsnü Bey
    Kulübün ilk inkişaf devrelerinde senelerce başta bulunmuştur. Doktordur.

    20) Hasan Kamil Bey
    Fenerbahçe’nin ilk takımlarında oynamıştır. Amerika’dan dönüşte uzun müddet Fenerbahçe’nin ve milli takımın kaptanlığını yapmış. “Dalgakıran” lakabıyla şöhret kazanmıştır. Standart Oil şirketinde memurdur.

    21) Hayri Celal Bey
    İdare heyetinde senelerce çalışmıştır ve umumi katiptir. Muhtelit mübadele komisyonunda memurdur.

    22) Hikmet Agah Bey
    İlk takımlarda sol açık oynamış ve bu mevkide senelerce rakipsiz kalmıştır. Rıhtım şirketinde memurdur.

    23) Hulki Bey
    Kulübün futbol ve hokey takımlarında uzun müddet çalışmış, denizcilikte himmeti görülmüştür. Emlak sahiplerindendir.

    24) Hulki Bey
    Ticaretle meşguldür.

    25) Hüseyin Hüsnü Bey
    Kulübe ilk intisap edenlerden olup şimdi Girit’tedir.

    26) Hüseyin Sami Bey
    Küçük takımları çalıştırmak suretiyle kulübün son yıldızlarını bizzat yetiştirenlerden ve kulübe büyük hizmetleri dokunanlardan biridir. İş bankası umumi müfettişidir.

    27) Hüsnü Bey
    Çok eski bir sporcu olan Hüsnü Bey kulübe cidden değerli hizmetler ifa etmiştir. Geyve kaymakamıdır.

    İ-N Arası

    28) İsmet Salih Bey
    Futbol, teniz, denizcilik ve boks şubelerinde çalışmıştır. Zamanının en iyi futbolcularındandı. Senelerce Fenerbahçe’de ve milli takımda merkez muavin oynamıştır. Adana askeri hastanesi göz mütehassisidir.

    29) Kadri Celal Bey
    Küçük takımlardan başlayarak birinci takımda senelerce muavin ve müdafi oynamıştır. On bir defa beynelmileldir. Tütün inhisarı memurlarındandır.

    30) Kemal Aşkı Bey
    Kulübe ilk senelerinde girmiştir. İlk kulüp binasını Fenerbahçelilere tahsis etmiştir. Mühendistir.

    31) Kemal Cenap Bey
    Yeni, fakat çok yardım etmiş müessislerdendir. Memleketin en kıymetli profesör ve doktorlarındandır.

    32) Kenan Hasan Bey
    Çok çalışkan bir Fenerbahçelidir. Mütehassis röntgencidir. Yalnız Fenerbahçelilere değil, bütün sporculara yaptığı tıbbi yardımlar minnetle kaydedilecek kadar büyüktür.

    33) Lütfü Cemal Bey
    Futbol ve hokey takımlarında uzun müddet muvaffakiyetle oynamıştır. Devlet Demiryolları şeflerindendir.

    34) Mahmut Celalettin Bey
    Kulübe hizmeti çok dokunanlardandır. Sigorta işleriyle meşguldür. Neşe verici sohbetleri maruftur.

    35) Mazhar Bey
    Eski Fenerbahçelilerdendir. Bankacıdır.

    36) Mehmet Reşat Bey
    Futbol ve teniste çok çalışmıştır. İdare heyetinde muhasebecidir. Devlet Demiryolları şeflerindendir.

    37) Muhsin Yeğen Bey
    Mısır prenslerindendir. Futbol ve tenis şubesinde çalışmış, her sporda muvaffakiyet gösterenlerdendir.

    38) Mustafa Bey (Elkatipzade)
    Kulübün ilk kuruluş devirlerinde en fazla çalışanlardan biridir. Yalnız Fener’in değil, belki bütün Türkiye’nin en maruf futbolcularını yetiştirmiştir. Zeki, Bekir, Alaattin, Cemil, Haydar ve daha yüzlerce futbolcu onun teşvik ve himmetiyle yükselmiştir.

    39) Muvaffak Rıfat Bey
    Kulübe bir çok değerli hizmetler yapmıştır. Senelerce futbol ve bisiklet federasyonlarının başında çalışmış, halis ve eski bir sporcudur. Anadolu Ajansı Umumi Müdürüdür.

    40) Müfit Şevket Bey
    Bursa’da Doç otomobil şirketi acentasıdır.

    N-Ş Arası

    41) Nasuhi Esat Bey
    Kulübü ilk kuranlar meyanındadır. Senelerce İstanbul mıntıkasının başında ve futbol federasyonunda çalışmıştır. Ankara’da Emlak Bankası umumi katip muavinidir.

    42) Necip Bey
    Kulübü ilk kuranlar arasındadır.

    43) Ömer Nazıma Bey
    Almanya’da ticaretle meşguldür.

    44) Ragıp Bey
    Fenerbahçe’nin üçüncü, ikinci ve birinci takımlarında uzun müddet oynamıştır. Adana’da Ziraat mektebi mütehassıslarındandır.

    45) Sabih Fani Bey
    Hokey, birinci futbol takımlarında ve tenis ekibinde çalışmış eski bir sporcudur. Teknik bilgisiyle maruftur. Dört defa beynelmileldir. Milas Osmanlı Bankası muhasebecisidir.

    46) Sabri Bey
    Sabık Ziraat Vekili. Mebus. Kulübe en çok hizmeti dokunanlardan biridir. İlk teşekkül devirlerinde ve en müşkül zamanlarında kulübe yardım etmiş. Fenerbahçe’nin bugünkü kuvvetli halinde fiilen en büyük amil olmuştur. Her Fenerbahçeli onu daima minnetle yad eder. Bunun içindir ki Sabri Bey daima kulübün umumi reisidir.

    47) Saip Şevket Bey
    Sporda nazari ihtisasıyla tanınmıştır. Selanik Bankası hukuk müşaviridir.

    48) Sadi Hayri Bey
    Birinci futbol takımının orta muavinliğinde senelerce çalışmıştır. Müteahhittir.

    49) Sait Selahattin Bey
    Kulübün ilk takımlarından itibaren senelerce sol iç ve orta muhacim oynamıştır. Tenis ve avcılıkta şöhreti vardır. Orta Afrika’da avlanan yegane Türk sporcusudur. Deniz Ticaret Mektebi idman muallimidir.

    50) Sait Tevfik Bey (Çelebizade)
    Kulübe büyük hizmetleri dokunan, umumi harp senelerinde herkesin ümitsizliğe düştüğü fena şerait içinde en çok çalışan bir idarecidir. Otomobil ve radyo komisyonculuk ve ticaretle meşguldür.

    51) Selahattin Manço Bey
    İzmir’de memuriyetle iştigal etmektedir.

    52) Servet Bey
    İstanbul belediye mühendislerindendir.

    53) Süreyya Salih Bey
    İş Bankası levazım şefidir.

    Ş-Z Arası

    54) Şakir Bey (Beşe Zade)
    Eski futbolculardandır. Kulübe fiilen hizmet edenlerdendir. Ticaretle meşguldür.

    55) Şefkati Bey
    Kulübü ilk kuranlardandır. İzmir’de emlak sahibidir.

    56) Şekip Mustafa Bey
    Kulübün küçük takımlarından yetişmiş bir futbolcusu ve birinci takımın eski kalecisidir. Zonguldak Madem Mühendis Mektebi muallimlerindendir.

    57) Tevfik Haccar Bey
    Eski ve kıymetli bir sporcudur. Tenis, futbol ve hokey şubelerinde, denizcilikte çalışmıştır. Atletizm federasyonu tenis komitesi reisidir. Kibrit şirketi emtia şefidir.

    58) Vasıf Bey
    Kulübe çok hizmeti görülen müessislerdendir. Roma sefirimizdir.

    59) Yahya Berki Bey
    İlk intisap edenlerden biridir. İdare işlerinde hizmeti görülmüştür. Ticaret ve zahire borsası memurudur.

    60) Zeki Rıza Bey
    Fenerbahçe’nin ve milli takımın senelerden beri kaptanıdır. En maruf futbolcularımızdandır. İyi bir tenisçidir. Milli Spor Mağazası’nın sahibidir.

    61) Zeki Mazlum Bey
    Sanayi Maden Bankası memuru.

    62) Ziya Bey
    Kulübün bir numaralı âzâsı ve ilk kuranların başında bulunan müessisidir. Böyle olduğu halde alfabe sırasıyla yazılan müessislerin en sonuna düşüyor.

  • Türk Halkını Fenerbahçe’ye Aşık Eden Takım

    Türk Halkını Fenerbahçe’ye Aşık Eden Takım

    İşgal yıllarında başarıdan başarıya koşarak “Türk’ün kalbi sende atar” cümlesini gerçek kılan ve Harington Kupası‘nı da kazanan meşhur Fenerbahçe takımı, 41 yıl sonra bir araya gelmiş ve bu güzel buluşmanın detayları 19 Nisan 1964 tarihli Milliyet gazetesinde yayınlanmış. O birbirinden müthiş Fenerbahçelileri okumak büyük keyif… Huzurlarınızda Türk halkını Fenerbahçe’ye aşık eden takım…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Namağlup Şampiyon

    Şampiyonluk güzel şey… Yenilmeden şampiyonluk, daha da güzel… Ama hiç gol yemeden şampiyon olmak, hepsinden güzel…

    İşte bu “en güzel”e 41 yıl önce ulaşmış 10 bahtlı kişi, geçen hafta bir araya geldiler ve 41 yıl önceyi yeniden yaşadılar. Bunlar 1922-1923 mevsiminde İstanbul Şampiyonluğu’nu hiç yenilmeden, hiç gol yemeden kazanan, o günlerin “Harika Takım”ı Fenerbahçe’nin futbolcuları idiler.

    Evet, o günlerin gazeteleri bu takımı yazarken “mutad kadro” demekle yetinirler, teker teker isim yazmazlardı. Çünkü herkes bu “Harika On Bir”in değişmediğini bilirdi. Kalede Şekip, beklerde Hasan Kamil, Cafer, haflarda Kadri, İsmet, Fahir forvette de Sabih, Alaaddin, Zeki Rıza, Ömer, Bedri…

    Bu “on bir”den sadece biri rahatsızdı kutlama gecesinde… Böylece takım sahay sağ beki Hasan Kamil’den mahrum çıkmak zorunda kaldı.

    Fenerbahçeliler Cemiyeti’nin yıllık yemeğinde bir araya gelmek imkanını bulan 41 yıl öncenin şampiyonları Türk sporuna unutulmaz başarılarını armağan etmiş ama 41 yıl sonra kalpten gelen takdirle hatırlandıklarını görmek de onlar için gerçek armağan olmuştu.

    Fenerbahçeliler Cemiyeti’nin organizasyonu ile bir araya gelen bu “Harika Takım” elemanları, 41 yıl önce bir maça çıkıyormuşçasına heyecanlıydılar. Gecenin spikeri Halit Kıvanç, onları takdimden sonra mikrofona çağırmış ve 41 yıl önceyi anmalarına vesile yaratan sorular sormuştu.

    Harika Takım

    İşte Şekip Kulaksızoğlu “Gol yemeyen kaleci olmanın sırrı?” sorusuna verdiği cevapla herkesi hayrette bırakıyordu : “Ben aslında kaleci değildim ki… Takımın esas kalecisi Almanya’ya gidince, kaleye geç, dediler, geçtim. Tesadüf olacak, gol yemedim. Zaten topların çoğunu da elle değil, ayakla karşılardım”

    Sağ bek Hasan Kamil’e acil şifalar dilenirken, mikrofonda sol bel Cafer Çağatay görünüyordu : “Ben mi sert oynarmışım? Doğru… Biraz serttim. Ama ne yapabilirdim ki? Duydunuz. Kalecimiz tesadüfen kaleyi koruyordu. Rakipler bir de beni geçerse, ne olurdu halimiz?”

    Hepsi “Harika Takım” olmak başarısını “basit bir tesadüf”müş gibi, büyük bir tevazu ile anlatıyordu.

    Sağ haf Kadri Göktulga da “Yalnız sert değil kuvvetli imişsiniz de… Bir kavgada siz göründünüz mü, herkes dağılırmış” diyen Kıvanç’ın sorusuna “Bilmem” cevabını veriyordu, “Öyleydim herhalde…”

    Santrhaf İsmet Uluğ’un takımın en arkasında çıkış sebebinin “en çok alkış toplamak” amacına dayandığı o gece açıklanıyor Uluğ’un bokstaki başarıları da dinleniyordu.

    Sol haf Fahir Yeniçay ise, 41 yıl önceki gibi sakindi. Arkadaşları “Onun kadar sinirsiz, sakin oynayana rastlamadık” diyorlar, Yeniçay da asla sert oynamamış olmasını şöyle açıklıyordu : “Ben sahada 22 arkadaş birlikte spor yapıyoruz, diye düşünür ve hiç kimseyi rakip görmezdim”

    Golcüler

    Forvettekilerin bazısı 41 yıl önceden şikayet ediyordu. Mesela sağ açık Sabih Arca “Bütün topları Kaptan Zeki’ye verirdi. Biz gol atamazdık” diyordu. En büyük zevkinin de rakibin bacakları arasından top geçirmek olduğunu söylüyordu.

    Sağ iç meşhur Alâ (Alâaddin Baydar), bilhassa Galatasaray’a attığı golleri unutamadığını belirtiyordu. Önceleri zayıf olan sol ayağını da antrenör Billy Hunter sayesinde kuvvetlendirdiğini sözlerine ekliyordu.

    Zeki Rıza “Kaptan” olduğu için, arkadaşlarının sevgisiyle pasları ekseriya kendisine verdiklerini söylemiş ve Kıvanç’ın “Hiç gol fırsatı kaçırdınız mı?” sorusuna gülerek şöyle demişti : “Hayatta çok fırsat kaçırdım ama sahada hiç gol fırsatı kaçırmadım”

    Sol iç Ömer Tanyeri, kendisine “Beleşçi” denmesinin, beklenmez golleri atışından doğduğunu ifade ediyordu : “Koşarken top hep benim ayağıma çarpar, kaleye giriverirdi. Bir defa da top kafama çarpıp Galatasaray kalesine girmiş ve bu golle Kupa’yı kazanmıştık. Ne bileyim, top beni seviyordu işte..”

    Sol açık Bedri Gürsoy’un saha kenarındaki hanımlara bakmaktan ayağındaki topu kaçırdığı da, gene 41 yıl sonra ortaya çıkıyordu. Gürsoy : “Vallahi” diyordu “Şimdi Zeki Bey’i seyre gelirlerdi, ben de ondan faydalanırdım”

    Büyük Şampiyonlar

    41 yıl öncenin “Harika Takım” futbolcularına Muvaffak Menemencioğlu, Tevfik Taşçı, Sait Selahattin Cihanoğlu ve Doğan Aka madalya takıyorlar. “Kaptan” Zeki Rıza Sporel de takımı adına o günkü idareci ağabeylerine mukabil madalya veriyordu.

    Ve “Büyük Şampiyonlar” ortadan çekilirken, 41 yıl öncekinden de çok alkışlanıyorlardı. Türk futbol tarihinin altın sayfasında yer alan bu isimler, daha nice 41 yıllar unutulmayacaklardı.

    19 Nisan 1964 – Milliyet / Türk Halkını Fenerbahçe’ye Aşık Eden Takım

  • Şaheserler Yaratan Fenerbahçeli, Münir Nurettin Selçuk

    Bugün 27 Nisan, bir müthiş Fenerbahçelinin, Münir Nurettin Selçuk’un vefat yıl dönümü… Mustafa Kemal Paşa’nın Fenerbahçe’yi ziyaretinde bizzat orada olan ve bu hatırasına sitemizde yer verdiğimiz o olağanüstü insanı, fotoğraflar ve anılar eşliğinde yâdedelim istedik.

    Yukarıdaki evrak kendisinin Fenerbahçe üye kaydını gösteren kimlik belgesi. Sevgili Barış Kenaroğlu transkripsiyonu yaptı. Yoğurtçu Caddesi’nde oturan, 15 yaşındaki talebenin fotoğrafının altında “Hüviyeti balada muharrer Münir Bey’in kulübümüz azasından olduğu tasdik olunur” yazıyor.

    Kısa bir süre sonra Münir Nurettin’i Fenerbahçe ikinci takımında görüyoruz. Alaaddin Baydar, Şekip Kulaksızoğlu ve Çelebizade Sait Tevfik gibi meşhur isimlerin de bulunduğu bu fotoğrafta en alt sırada soldan ikinci kendisi.

    Aşağıda ise önce Bedri Gürsoy’un kendisi hakkında yazdıkları, son olarak da Sait Selahattin Cihanoğlu ile beraber meşhur Kuşdili Lokali’nde çekilmiş bir fotoğrafları göreceksiniz.

    “Fenerbahçe’yi sevmezse gönül, aşkı ne anlar?” diyerek bir kez daha, nur içinde yat üstat…

    Söz Bedri Gürsoy’da…

    “Maçlarda pek enerjik değildi. Sol ayağı zayıftı. Deplasmanı yoktu. Kafa vuruşları noksandı. Hele sıkı gelen toplara kabil değil kafa ile vurmazdı. Bunun sebebini soranlara şu esprili cevabı verirdi :

    “Sert gelen toplara kafa vurmanın iki mahzuru ve benim için tehlikesi vardır. Bir kere tabiidir ki, sıkı sademe ile dimağ sarsılır, dolayısıyla hançerem titrer, oradaki ses tellerim bozulabilir. Sonra da sıkı gelen şutlara kafa vuruşu yapılırsa insanın saçları çabuk dökülürmüş”

    Bugün Münir Nurettin’in sesinin hiç bozulmadığına ve hâlâ başında parlak siyah saçlarının mevcut olduğuna bakılırsa bu kanaatinde, bu eski sporcumuzun tamamıyla hakkı varmış.

    Münir Nurettin kulübünü çok severdi ve bugün de çok sever. Koyu ve candan bir Fenerbahçelidir. Eski kulüp arkadaşlarına karşı sarsılmaz bir samimiyet ve muhabbet gösterir.

    Münir Nurettin Fenerbahçeli olduğu için daima iftihar eder. Fenerbahçeliler Münir Nurettin Fenerbahçeli olduğu için övünürler. Halk da bu kıymetli musiki sanatkarımızın aynı zamanda sporcu olduğunu öğrenerek onu bir kat daha takdir etsin.”