Etiket: Strugglers

  • 1907 Yılında İstanbul Gazetelerinde Futbol

    1907 Yılında İstanbul Gazetelerinde Futbol

    Fenerbahçe’nin kuruluş yılları üzerinde yaptığımız kaynak taramalarında karşımıza çıkan bazı haberler; İstanbul futbolunun eski çağlarına da ışık tutacak seviyeye ulaştı. Spor Tarihi yazımında Osmanlıca kaynakları ilk kez gün yüzüne çıkartırken, tespit ettiğimiz maçlarla ilgili önemli notları da sizlerle paylaşmaktan mutluyuz. Bugün Tercüman-ı Hakikat Gazetesi ile karşınızdayız. Huzurlarınızda 1907 yılında İstanbul gazetelerinde futbol! İyi Okumalar.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    4 Teşrinisani (Kasım) 1907 / Tercüman-ı Hakikat

    Bir iki haftadan beri Pazar günleri Kadıköyü’nde futbol oyunları icra edilmektedir. Dün dahi yine Kuşdili Çayırı’nda müsabakalar icra edilmiştir. Karşı gazetelerinde okunduğuna göre birkaç güne kadar Dersaadet’e Barham nam İngiliz vapuruyla İngiliz futbol oyuncuları gelecek ve şehrimiz futbol meraklılarıyla beynlerinde müsabakalar icra olunacaktır.

    1907 Yılında İstanbul Gazetelerinde Futbol

    4 Kasım 1907 tarihli bu haberde, sonraki yıllarda İstanbul futbolunun önemli bir aktörü olarak arz-ı endam edecek olan HMS Barham gemisinin şehre geleceği bildiriliyor.


    10 Teşrinisani (Kasım) 1907 / Tercüman-ı Hakikat

    Yarın Kadıköyü’nde vaki Papaz Bahçesi’nde Moda ve Kadıköy futbol oyuncuları meyanında müsabakalar icra edilecektir.

    1907 Yılında İstanbul Gazetelerinde Futbol

    3 Kanunievvel (Aralık) 1907 / Tercüman-ı Hakikat

    Dün Kadıköyü’nde Kuşdili Çayırı’nda saat onda Moda Futbol Association Kulübü ile Kadıköy Kulübü’nün ikinci kuvveti olan Strugglers Futbol Kulübü arasında bir müsabaka icra olunmuştur.

    Moda Kulübü şehrimizde mahareti meşhur olan Mösyo Kombr idaresinde, Strugglers Kulübü de Yani Efendi’nin idaresindedir. Moda ve Strugglers kulüpleri en mahir oyuncuları ile maça ibtidar etmişler, ilk üç çeyreğin müddeti zarfında Moda Kulübü yekdiğerini müteakip sekiz gol (oyun) yaparak son 45 dakikada da dört gol yapmış ve Strugglers Kulübü’ne hiçbir oyun vermeyerek bir muvaffakiyet kazanmıştır. Gollerin ekseri Mösyö Kombr ve Mösyö Haytong vasıtasıyla yapılmıştır.

    Yine Pazar günü Kadıköyü’nde Papaz Bahçesi’nde futbol mevkiinde Kadıköy Kulübü ve Elpis Futbol Kulübü meyanında da bir müsabaka yapılmıştır.

    Nikola Darmi Efendi’nin idaresindeki Kadıköy Kulübü herkesce malumdur.

    Her iki taraf da bir çok mühim roller ifa etmişlerdir. Hususuyla Elpis Kulübü’nün oyuncuları yeni oldukları halde epeyce şayan-ı dikkat hareketler icra etmişlerdir.

    Bir buçuk saat imtidad eden oyunun nihayetinde Kadıköy iki ve Elpis bir gol yapmıştır. Muvaffakiyet Kadıköy Kulübü’nde kalmıştır.

    1907 Yılında İstanbul Gazetelerinde Futbol

    Bu haberin en dikkat çekici yönü; Strugglers takımının Kadıköy Futbol Kulübü‘nün ikinci takımı olarak nitelenmesi. Bu, kaynaklarda karşımıza ilk kez çıkan bir bilgi.


    10 Kanunievvel (Aralık) 1907 / Tercüman-ı Hakikat

    Kadıköyü’nde Kuşdili’ndeki çayırda futbol için tahsis olunan mevkide dünkü Pazar günü dahi bermutad müsabakalara devam olunmuştur.

    Program mucibince dün Moda Futbol Association Kulübü ile Elpis Kulübü arasında bir maç icra olunacaktı.

    Moda Kulübü Mister Kombr’ın idaresinde olarak Mösyö Haytong, Mösyö Dikson, Mösyö Morgan, Fuat Bey gibi daimi ve iyi oyuncularıyla meydan-ı müsabakaya saat onda çıktılar. Moda Kulübü’nün muvaffakiyetini herkes ümit ediyordu.

    Bu ümit boş değil imiş ki yekdiğerini müteakip Elpis Kulübü hiçbir muvaffakiyete nail olamadığı halde Moda Kulübü yedi gol oyun yapabildi.

    1907 Yılında İstanbul Gazetelerinde Futbol

    Bu habere göre Fuat Hüsnü (Kayacan) Bey, o tarihlerde Moda takımı adına mücadele ediyor.


    17 Kanunievvel (Aralık) 1907 / Tercüman-ı Hakikat

    Geçen Pazar günü Kadıköyü’nde Kuşdili Çayırı’nda Beyoğlu Futbol Kulübü ile Elpis Futbol Kulübü arasında bir müsabaka icra edilmiştir.

    Saat dokuz buçukta müsabakaya ibtidar edilmiştir. Beyoğlu Futbol Kulübü oyuncuları meyanında Ahmet Robenson Bey golkiperlik, İsmet ve Mazhar Bey’ler, Ali Sami ve Bekir, Celal Efendi’ler ve Küçük Ali, Tevfik, Nikolof, Galip, Emin Bey’ler bulunuyorlar idi. Elpis Kulübü de Kaluyani Efendi’nin idaresinde idi. Esna-i müsabakada iki taraf oyuncuları kuvvet ve maharetlerini göstermişlerse de bir buçuk saat imtidad eden oyundan hiçbir netice hasıl olamamıştır.

    Geçen Cumartesi günü Moda Futbol Association Kulübü ile diğer futbol oyuncuları arasında Kadıköyü’nde Kuşdili Çayırı’nda saat onda bir müsabaka icra edilmiştir.

    İki taraftan da hakemliğe Şemseddin Sami Bey zade Ali Sami tayin edilmiştir. Moda Kulübü’nün oyuncularından noksan olduğu halde yine Mösyö Haytong’un idaresi altında oyuna bedi edilmiştir. Nihayet Moda oyuncuları natamam olduğuna rağmen ilk imtidad eden üç çeyreğin müddeti zarfında Fuat Bey ve Mösyö Haytong ve Mösyö Alfred tarafından iki gol yapılmış ve Moda Kulübü ihraz-ı muvaffakiyet etmiştir.

    Yepyeni Bilgiler

    İstanbul’da yayın yapan yabancı gazetelerin 1905-1906 yıllarında, Galatasaray’dan “Another Club” olarak bahsettiğini biliyoruz. Bunun nedeni İstibdat döneminin bu yıllarında futbolun gözetim altında tutulmasıydı. Galatasaray’ın kurucuları da muhtemelen gazetelerden gerçek adlarını yazmamalarını istemişlerdi. 1907 yılının sonunda, İstibdat yönetiminin geçen 2 yıla göre eski gücünde olmadığını düşünürsek, Tercüman-ı Hakikat’in, Galatasaray’dan “Beyoğlu Futbol Kulübü” diye bahsetmesinin altında başka bir neden olabilir.

    Haberin devamında, Fuat Hüsnü‘nün de kadrosunda olduğu Moda Futbol Kulübü, “Diğer Futbol Oyuncuları” ile bir maç yaptığına yer verilmiş. Diğer oyuncuların kim olduğunu bilmesek de bu ifade bize; o dönemde futbolun amatör yapısını, günümüzdeki takım-kulüp anlayışından haylice uzak olduğunu gösteriyor. Takımların “Mahalle – Okul Takımı” statüsünde olduğunu söylemek sanırız ki yanlış olmayacaktır. Haberde sözü geçen “Diğer” oyuncuların, sahanın etrafında idman yapan kişiler ve/veya kendi takımlarında forma şansı bulamayan futbolcular olduğunu da söyleyebiliriz. Gazete’nin Galatasaray’a “Beyoğlu” adıyla yer vermesini temel alırsak, “Diğer” diye bahsedilen oyuncular topluluğunun yeni kurulan Fenerbahçe takımı olması da olasılık dahilinde. Haberin bir diğer önemli noktası ise bu maçın hakeminin iki takım oyuncularının da ortak kararıyla Galatasaray kurucusu Ali Sami Bey olması.

    Haberin Fenerbahçe’yi doğrudan ilgilendiren kısmı ise Galip‘e (Kulaksızoğlu) Galatasaray kadrosunda yer verilmesi. Böylece bu haber bize Galip‘in takıma kuruluştan en az 6 ay sonra katıldığının bilgisini veriyor.


    24 Kanunievvel (Aralık) 1907 / Tercüman-ı Hakikat

    Şehrimizin meşhur futbol oyuncularından mürekkep olan Beyoğlu Futbol Kulübü ile Kadıköy Futbol Kulübü arasında geçen Pazar günü Papaz Çayırı’nda saat dokuz buçukta icrası müsemmim olan müsabaka tertip edildi.

    Bir buçuk saat devam eden zaman-ı müsabakada iki taraf oyuncuları da hakikaten mükemmel oyunlarla ibraz-ı maharet eylemişlerdir. İki tarafın kuvvet ve maharetce olan müsavatından bir netice hasıl olamamıştır. Efrenci Kanunisani’nin 12nci Pazar günü bu iki kulüp arasında müsabakaya Kadıköyü’ndeki Papaz Bahçesi’ndeki futbol çayırında yine devam edilecektir.

    Pazar günü Kuşdili Çayırı’nda da Moda Futbol Association Kulübü ile Kumkapı Kulübü arasında Moda Kulübü’nün en iyi oyuncuları bulunduğu halde icra edilen müsabakada Moda Kulübü tamam on dört (gol) oyun yaparak müsabakayı kazanmıştır. Futbol müsabakalarında on dört gol yapılması ehemmiyetli bir muvaffakiyet addolunur.

    Galatasaray, “Beyoğlu Futbol Kulübü” adıyla tekrar gazetenin sütunlarında…

  • Bir Fenerbahçeliden Kuruluş Hikayesi

    Bir Fenerbahçeliden Kuruluş Hikayesi

    17 Mayıs 1942 tarihli “Vatan” gazetesinde, “Bir Fenerbahçeli” imzasıyla 35. yılında Fenerbahçe’nin kuruluş hikayesi yer almış… Böyle yazılar, unuttuğumuz insanları hatırlamak açısından önemli. Her bulduğumuza burada yer vereceğiz. Huzurlarınızda, Bir Fenerbahçeliden kuruluş hikayesi. Keyifli okumalar.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Kadıköy’den Doğan Güneş

    1907 yılında idi. Türk spor semasında bir güneş doğdu. Kadıköy gençliği başlarında Ziya Nuri, Ayetullah, Enver, Asaf, Yahya olduğu halde Türk spor tarihinde şerefli sayfalar açan, bugün başlı başına bir tarihi olan Fenerbahçe’nin temelini attılar. Bu temiz yuvayı kurdular.

    Fenerbahçe’nin ilk kuruluş günlerinde büyük zorluklara rağmen yılmadan çalışan gençler, her türlü müşkülatı yendiler ve memleket sporuna bu eşsiz denecek yuvayı sarsılmaz bir cemiyet haline getirdiler.

    Fenerbahçe ismini Kadıköyü’nün, o tabiatın bütün güzelliklerini bir araya getirmiş Fenerbahçe’den, renklerini de o zümrüt çayırları süsleyen baharın ilk çiçeği papatyanın sarı-beyaz renginden aldılar.

    İşte bu arada merhum Galip’i, Fuat Hüsnü’yü, meşhur Hasan’ı, Hamit Hüsnü’yü, Tevfik Haccar’ı, Hasan Kamil’i, Kemal Aşki’yi, Mustafa Elkatib’i, Sait Selahattin’i, Yahya’yı Fenerbahçeliler arasına karışmış görüyoruz.

    Birinci Dünya Savaşı

    Fenerbahçe Umumi Harp’ten evvel çok sıkıntı geçirdi. Fakat azimkar gençlerin çalışmasıyla bu buhranlara göğüs gerildi. Kemal Aşkı’nın verdiği bir tek kulübede çalışmalarına devam etti. Ve Moda, Kadıköy, Strugglers’ın yanında yer aldı.

    Fenerbahçe her gün daha kuvvetli bir hale geliyor ve yeni elamanları arasına alıyordu. Elkatip Mustafa’nın geceli gündüzlü çalışmasıyla Türk futbol tarihinde birer yıldız olarak parlayan Zeki’ler, Bekir’ler, Sabih’ler, İsmet’ler, Arif’ler, merhum Sırrı’lar, Ragıp’lar, Fenerbahçe kadrosunda yer aldılar.

    Biz yine Fenerbahçe’nin o şerefli tarihine geçelim : Fenerbahçe bu sırada bir buhran devresi geçirdi. Bekir ve Otomobil Nuri de dahil olduğu halde birinci takımın sekiz dokuz kişisi ayrılarak diğer bir kulübü tesis ettiler. Fakat bu buhran Fenerbahçe’yi sarsmadı. Bilakis daha ziyade çalışamaya sevk etti. İşte bu aradadır ki Fenerbahçe takımında yeni yıldızlar parladı.

    Umumi harp sıralarında idi, gençler memleket müdafaası için vatan sınırlarına koştular. Spor faaliyeti sekteye uğradı. İşte bu buhranlı devrede merhum Sabri Toprak‘ı Fenerbahçe’nin başında görüyoruz. Bu büyük insanın himmeti ile Fenerbahçe bu arada yeni bir binaya da sahip oldu ve Kuşdili’ndeki yanan binaya yerleşti.

    Fenerbahçe asıl tarihini, o ölmez sevgisini mütareke yıllarındaki galibiyetleriyle yaptı. Sevgisini bir mezhep haline getirdi. Her önüne gelen ecnebi takımını yenerek spor tarihimizde şerefli sayfalar açtı.

    Fenerbahçe tarihinde Mustafa Elkatip’ten sonra merhum Mocuğu da unutmamak icap eder. Mocuk zamanın Mustafa’sı olmuştu. Onun çalışmasıdır ki Büyük Fikret, Muzaffer, Niyazi, Mehmet Reşat gibi futbol yıldızları parladı.

    Bütün Sporlarda Fenerbahçe

    Fenerbahçe futbolda olduğu gibi diğer spor sahalarında da başta yer aldı. Bilhassa teniste memlekete, merhum Galipleri, Suatları, Sedatları, Zekileri, Saitleri, Tevfikleri kazandırdı.

    Denizde, atletizmde de büyük muvaffakiyetler gösterdi. Fenerbahçe’ye hizmet edenler arasında merhum Sabri Toprak, sporcu Hariciye vekilimiz Şükrü Saracoğlu, eşsiz sporcu Galip, Ali Muhiddin Hacıbekir, Zeki Rıza Sporel, Hasan Kamil, Fuat Hüsnü, Hamit Hüsnü, Tevfik Taşçı, Hayri Celal, Muvaffak Menemencioğlu’nun isimlerini zikredebiliriz.

    Fenerbahçe tarihinde açılmış bir şerefli yaprak daha var. O da Ebedi Şef Atatürk’ün kulübü ziyaretinde hatıra defterine kaydettiği birkaç satırdır. Büyük kurtarıcı ihtisaslarını şöyle ifade ediyor:

    “Fenerbahçe Kulübü’nün her tarafta mazharı takdir olmuş bulunan asarı mesaisini işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbabı himmetini tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifası ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile mübahiyim”

    Fenerbahçe tarihini süsleyen şerefli sayfalar arasında Slavya, El-İttihad galibiyetleri ve daha bunun yüzlerca açılmış zafer sayfaları da vardır.

    Fenerbahçe’nin ölmez bir tarihi, şerefli bir mazisi var ve bundan sonra da daha bir çok sayfalar açılacaktır.

    Bir Fenerbahçeliden Kuruluş Hikayesi

  • 35. Senesinde Fenerbahçe’nin Kuruluş Hikayesi

    17 Mayıs 1942 tarihli “Vatan” gazetesinde, “Bir Fenerbahçeli” imzasıyla Fenerbahçe’nin kuruluş yıllarının hikayesi… Böyle yazılar, unuttuğumuz insanları hatırlamak açısından önemli. Her bulduğumuza burada yer vereceğiz. Keyifli okumalar.

    * * * * * *

    1907 yılında idi. Türk spor semasında bir güneş doğdu. Kadıköy gençliği başlarında Ziya Nuri, Ayetullah, Enver, Asaf, Yahya olduğu halde Türk spor tarihinde şerefli sayfalar açan, bugün başlı başına bir tarihi olan Fenerbahçe’nin temelini attılar. Bu temiz yuvayı kurdular.

    Fenerbahçe’nin ilk kuruluş günlerinde büyük zorluklara rağmen yılmadan çalışan gençler, her türlü müşkülatı yendiler ve memleket sporuna bu eşsiz denecek yuvayı sarsılmaz bir cemiyet haline getirdiler.

    Fenerbahçe ismini Kadıköyü’nün, o tabiatın bütün güzelliklerini bir araya getirmiş Fenerbahçe’den, renklerini de o zümrüt çayırları süsleyen baharın ilk çiçeği papatyanın sarı-beyaz renginden aldılar.

    İşte bu arada merhum Galip’i, Fuat Hüsnü’yü, meşhur Hasan’ı, Hamit Hüsnü’yü, Tevfik Haccar’ı, Hasan Kamil’i, Kemal Aşki’yi, Mustafa Elkatib’i, Sait Selahattin’i, Yahya’yı Fenerbahçeliler arasına karışmış görüyoruz.

    Fenerbahçe Umumi Harp’ten evvel çok sıkıntı geçirdi. Fakat azimkar gençlerin çalışmasıyla bu buhranlara göğüs gerildi. Kemal Aşkı’nın verdiği bir tek kulübede çalışmalarına devam etti. Ve Moda, Kadıköy, Strugglers’ın yanında yer aldı.

    Fenerbahçe her gün daha kuvvetli bir hale geliyor ve yeni elamanları arasına alıyordu. Elkatip Mustafa’nın geceli gündüzlü çalışmasıyla Türk futbol tarihinde birer yıldız olarak parlayan Zeki’ler, Bekir’ler, Sabih’ler, İsmet’ler, Arif’ler, merhum Sırrı’lar, Ragıp’lar, Fenerbahçe kadrosunda yer aldılar.

    Biz yine Fenerbahçe’nin o şerefli tarihine geçelim : Fenerbahçe bu sırada bir buhran devresi geçirdi. Bekir ve Otomobil Nuri de dahil olduğu halde birinci takımın sekiz dokuz kişisi ayrılarak diğer bir kulübü tesis ettiler. Fakat bu buhran Fenerbahçe’yi sarsmadı. Bilakis daha ziyade çalışamaya sevk etti. İşte bu aradadır ki Fenerbahçe takımında yeni yıldızlar parladı.

    Umumi harp sıralarında idi, gençler memleket müdafaası için vatan sınırlarına koştular. Spor faaliyeti sekteye uğradı. İşte bu buhranlı devrede merhum Sabri Toprak’ı Fenerbahçe’nin başında görüyoruz. Bu büyük insanın himmeti ile Fenerbahçe bu arada yeni bir binaya da sahip oldu ve Kuşdili’ndeki yanan binaya yerleşti.

    Fenerbahçe asıl tarihini, o ölmez sevgisini mütareke yıllarındaki galibiyetleriyle yaptı. Sevgisini bir mezhep haline getirdi. Her önüne gelen ecnebi takımını yenerek spor tarihimizde şerefli sayfalar açtı.

    Fenerbahçe tarihinde Mustafa Elkatip’ten sonra merhum Mocuğu da unutmamak icap eder. Mocuk zamanın Mustafa’sı olmuştu. Onun çalışmasıdır ki Büyük Fikret, Muzaffer, Niyazi, Mehmet Reşat gibi futbol yıldızları parladı.

    Fenerbahçe futbolda olduğu gibi diğer spor sahalarında da başta yer aldı. Bilhassa teniste memlekete, merhum Galipleri, Suatları, Sedatları, Zekileri, Saitleri, Tevfikleri kazandırdı.

    Denizde, atletizmde de büyük muvaffakiyetler gösterdi. Fenerbahçe’ye hizmet edenler arasında merhum Sabri Toprak, sporcu Hariciye vekilimiz Şükrü Saracoğlu, eşsiz sporcu Galip, Ali Muhiddin Hacıbekir, Zeki Rıza Sporel, Hasan Kamil, Fuat Hüsnü, Hamit Hüsnü, Tevfik Taşçı, Hayri Celal, Muvaffak Menemencioğlu’nun isimlerini zikredebiliriz.

    Fenerbahçe tarihinde açılmış bir şerefli yaprak daha var. O da Ebedi Şef Atatürk’ün kulübü ziyaretinde hatıra defterine kaydettiği birkaç satırdır. Büyük kurtarıcı ihtisaslarını şöyle ifade ediyor:

    “Fenerbahçe Kulübü’nün her tarafta mazharı takdir olmuş bulunan asarı mesaisini işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbabı himmetini tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifası ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile mübahiyim”

    Fenerbahçe tarihini süsleyen şerefli sayfalar arasında Slavya, El-İttihad galibiyetleri ve daha bunun yüzlerca açılmış zafer sayfaları da vardır.

    Fenerbahçe’nin ölmez bir tarihi, şerefli bir mazisi var ve bundan sonra da daha bir çok sayfalar açılacaktır.

    Bir Fenerbahçeli