Etiket: Şükrü Saracoğlu

  • Büyük Fikret Bölüm XII

    Büyük Fikret Bölüm XII

    Fenerbahçe tarihinin en çok Türkiye şampiyonluğu kazanan beş isminden birisi olan ve Fenerbahçe’ye hem futbolcu, hem teknik direktör, hem de Başkan olarak hizmet eden “Büyük” Fikret Arıcan‘ın kitabından pasajlar ile karşınızdayız. Huzurlarınızda: Büyük Fikret Bölüm XII

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Büyük Fikret

    Büyük Fikret Bölüm XII

    Romanya’da Oynadığımız Maçtan Edindiğim Faydalar

    Romanya’da Romenlere oynadığımız maçın bana büyük faydası olmuştur. Güneş takımının antrenörü olan İngiliz asıllı Donelli bizim sahada yaptıkları her idmanda beni de çalıştırırdı. Çalışmalarda kendisinden büyük faydalar sağladım. O zaman bana uyguladığı tarzını daha sonra antrenörlük devrimde futbolcularımıza uyguladım. Onlarda benim gibi büyük fayda sağladılar sanırım…

    Askerlik ve Futbol Hayatım

    Futbol hayatımın en formda zamanı bu yıla rastlar. Rahmetli Şükrü Saraçoğlu kulüp başkanımızdı. Bana, “Fikret askerken çok formda görünüyorsun. Seni her zaman asker yapalım…” diye iltifat etmişti. Bunu hiç unutamam.

    O yıl Galatasaray’ı benim zamanımda oynanan maçların en yüksek skoru olan 6-2 gibi açık farkla yenmiştik. Sanırım bu karşılaşma Galatasaraylı Aslan Nihat’ın son maçıydı.

    Benim için üzüntü kaynağı olan iki Galatasaray maçını anlatmadan geçemeyeceğim. Galatasaray’la lig maçlarının sonuncusunu yapıyorduk. Takımımız kesin favoriydi. Hatta forvet arkadaşlarım, “İlk golü sen atacaksın… Hayır, ben atacağım…” diye iddialara giriyorlardı… Maçın sonucunu söylemek biraz üzücü… 4-0 kaybetmiştik. O devirde averaj olmadığı için bir karşılaşma daha yapılacaktı.

    İkinci maçı Taksim Stadı’nda çok rüzgarlı bir havada oynadık. Bir penaltı kaçırarak hayatımın üzgün günlerinden birini yaşadım.

    Üçüncü maç bizim sahamızda Kadıköy’de oynanıyordu. Kar fırtına altında başladık ve maç 0-0 berabere bitti oyun… On beşer dakikalık iki uzatma devresi açıldı. İlk devrede biz fırtınanın altına düşmüştük. Niyazi’ye uzun bir top geldi. O da orta mı yaptı, şut mu attı, rüzgârdan anlayamadık. Kaleci Avni kazağını değiştirirken meşin yuvarlak Galatasaray ağlarına gitti. İkinci devrede rüzgârın altında oynadı Galatasaray ve bizim işimiz kolaylaştı. Şampiyonluğu aldık. Büyük bir yükten kurtulmuş oldum…

    Büyük Fikret Bölüm XII

    Askerlik Hayatımda Başımdan Geçen Bir Olay

    Şimdi yeniden tatbik edilen bedelli askerlik bizim zamanımızda da vardı. Ben, Fadıl, Hüsamettin ve Galatasaray kaptanı Avni ile 16 ve 86. piyade alaylarında bedelli olarak askerlik yapıyorduk. Bu alayların 33. tümene bağlı komutanlıkları Selimiye’deydi. Tümen komutanı bütün orduda disipliniyle tanınan Muzaffer Ergüder Paşa’ydı. Askerliğimizin ilk günleri Halkevi takımının Ankara, İstanbul ve İzmir’de Sovyetler’le yaptığı maçlarla kendi liglerimiz nedeniyle çoğu zaman izinli geçiyordu.

    Fakat karakterim icabı öğrenilmesi gereken şeyleri öğrenmek isterdim. Bu nedenle izinden sonra kışlaya geldiğimizde, öğretilen her şeyi öğrenmeye çalışırdım. Bunun da bana ne kadar yararlı olduğunu sonradan anladım.

    Askerliğimizin ilk üç ayı geçmiş sıra acemi teftişine gelmişti… Bölük komutanımız bir jandarma yüzbaşısıydı. Bu teftişte terfi notu alacağından bölüğü çok iyi hazırlamak istiyordu. Bu sebeple bizim yerimize muvazzaf askerleri teftişe sokmak hevesindeydi. Ancak teftiş günü muvazzafların ayrı bir manevraları çıkınca bizim acemileri de teftişe soktular. Ben de bölüğe katılmıştım. Taşımamakla beraber tüfeğimin numarasını biliyordum. 5485 idi… Atış durumum iyiydi. İki defa l’e vurmuştum.

    Bölük komutanı yanıma geldi, “Fikret…” dedi. “Bir daha l’e vur alayda birinci olacaksın. Sana 15 gün izin…” Sanki hiç izinli çıkmıyordum ve heyecanlandım… Tabii ancak 10 vurabildim… Bu parlak bir durum değildi. Düşüş kaydetmek de aleyhime bir nottu…

    Teftişe çıktık. Adamcağızın yüzü hiç gülmüyordu… Paşa da geldi ve teftiş başladı. O zaman takımlar 8 er ve 1 onbaşından kuruluydu. Tümen komutanı bizim takımın önünden geçerken durdu ve takımı bir adım öne çıkardı. Sonra sağa çark ederek yürüttü… Hemen arkasından “Karşıda düşman… Yere yat menzil al…” diye seslendi… Ben ani olarak bir adım sola atarak yere yattım. Derslerde görmüştük… Ağır makineli tüfek ateşine hedef olmamak için bir hat üzerinden mevzi almak doğru değildi. Diğer çocuklar birbirlerinin üzerine yığıldılar… Paşa onlara dönerek bir marş marş çekti… Onlarda kalkıp koştular ve onları bir daha gören olmadı…

    Paşa benim başıma dikilmişti… İçimden başıma basacak gibi geliyordu. “Mesafe 600 nişangâhı ayarla ve araziyi oku…” dedi. Ben futbol sahasından hesaplayarak 600 metreyi ayarladım ve oradaki bir kulübeyi okudum. Yere yatıyordum ki, “Süngü tak…” emrini verdi. Ben solak olduğum için biraz müşküldü. Zorlukla kolumu kaldırmadan süngüyü taktım. Beni ayağa kaldırdı. Çökerterek hafif makineli tüfeği söküp taktırdı… Ben bunları yaparken bölük komutanı sıkıntıdan dudağını ısırmış kanatmıştı. Komutan künyeme de bir göz attıktan sonra yüzbaşıya döndü, “Bu adam askerlik yapamaz. Ama sen bir şeyler öğretmişin…” dedi ve oradan ayrıldı. Bölük komutanı askerliği unutarak bana koştu ve havaya kaldırdı. Terfi edeceğini anlamıştı. “Bundan sonra istersen kışlaya hiç gelme…” diye bağırıyordu… Böylece 1935 yılının benim için başarılı geçtiğini söyleyebilirim…

    (DEVAM EDECEK)

    Büyük Fikret Bölüm XII

    Fotoğraf-1) Zeki’nin veda maçında Avusturya kaptanı Sesta ve Fikret Arıcan maç öncesinde.

    Fotoğraf-2) İstanbul muhtelitinin Eintracht Frankfurt ile yaptığı ve 3-1 kazandığı maçta Fikret Arıcan takımına bir gol kazandırırken.

    Fotoğraf-3) 1932’de Bulgaristan ile yaptığımız ve 3-2 yenildiğimiz maçta milli on birimiz karşılaşmadan evvel…

    Fotoğraf-4) 1936’daki Yugoslav milli takımı ile 3-3 berabere kaldığımız maç öncesinde iki açık Fikret Arıcan ve Niyazi Sel… Bu karşılaşmada üçüncü golü Fikret Arıcan atmıştı.

  • Wacker’e Karşı

    Wacker’e Karşı

    1949 yılında Fenerbahçe’nin kuruluş yıldönümü / bayramı, Şubat ayında gerçekleştirildi. Wacker’e karşı yaptığı maçı 4-2 kazanan Fenerbahçe, 1965’e kadar maçlarını yeniden açılan Fenerbahçe Stadyumu’nda yapacaktı… Maçın detaylarını Eşref Şefik Bey’in kaleminden okuyalım.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Fenerbahçe Vaker’i Dün 4-2 Mağlup Etti

    Her tarafı tamamlanmamış olduğu halde, Avrupa’daki kulüp statlarının çoğundan daha derli toplu bir tesir bırakan Fenerbahçe’nin yeni ve eski tribünleri dün hıncahınç dolmuştu. Açılma merasiminin spor sahalarına uyacak bir tarzda kısa ve samimi tertip edilmiş olmasını, Fener idarecilerinin bundan sonra da ağırbaşlı ve mütevazı çalışmak istediklerinin hayırlı bir alâmeti olarak kabul etmeliyiz.

    Saracoğlu’ndan, Milli Eğitim Bakanı’ndan, Celâl Bayar’dan, Nizameddin Kırşan’dan gelen tebrik telgraflarının okunmasını ve kulüp namına halka söylenen teşekkür nutkunun devre arasına bırakılmasını da takdirle karşıladık. Bir spor sahasında halkın en fazla ehemmiyet verdiği şeyin müsabaka olduğunu kavramış olan Fenerliler, merasimi lâfzenlikle, sıkıcı nutuklarla uzatmamak dirayetini göstermek suretiyle, yeni statlarıyla beraber yeni bir idare çığırı açmak istediklerini hissettirmiş oldular.

    Maçın ilk top vuruşunu, İstanbul Vali ve Belediye Reisi Doktor Lütfi Kırdar yaptı.

    Yunanistan maçlarında çok hırpalandıkları ve yıprandıkları, oyuncularının topallamalarından ve mecalsiz hareketlerinden hemen belli olan Vaker’e karşı Fenerliler oyuna şu tertipte başladılar:

    Cihad,  Erdoğan, Ahmed, Salâhaddin, Samim, Müjdad, Fikret, Erol, Suphi, Lefter, Halid.

    Hakem Feridun Kılıç’ın idare ettiği maçın ilk dakikalarında Fenerbahçeliler sıkı hücumlara giriştikleri için üstünlüğü temin etmekte gecikmediler.

    Bazılarının futbol oyununu iyice kavradıkları hareketlerinden, yer tutuşlarından belli olan Vakerliler sakatlıkları ve mecalsizlikleri yüzünden bir türlü kalkınamıyorlardı.

    Dünkü Vaker oyuncularının pek yıpranmış oldukları halde, tereddütsüzce çıkışlarını ve canlarını dişlerine takarak çalıştıklarını gördük de profesyonel futbolculuğun zannedildiğinden ne kadar ağır ve acı bir meslek olduğunu bir daha düşündük. Kendi lig maçları devamınca, «hafta sekiz, gün on dokuz» çalışan profesyonellerin kulübün masraflarını, dolayısile kendi ücretlerini çıkarabilmek için turnelerde icabında sakatlığa filân bakmadan da oyun oynamağa mecbur kaldıklarına dün bir daha şahit olduk. Topallayarak koşan, bacaklarına kramp girdiği halde sahadan çıkmamağa çabalayan Vaker oyuncularının profesyonellik gayretiyle de olsa, kulüplerine gösterdikleri bağlılığın, çıtkırıldım, keyifleri kekâh ve amatör sınıfından sayılan nice futbolcudan daha kuvvetli olduğunu acı acı seyrettik.

    On dördüncü dakikaya kadar Fener baskısı altında kalan Vaker’in sağ içi bacağına giren krampın ıstırabına dayanamayarak oyundan çıktı. Oyundan çıkanı sedye ile içeri getirirlerken, yerine ondan üç gömlek eksik bir ihtiyat oyuncuyu soktular.

    Fenerliler müsait vaziyetlerde üç fırsat kaçırdıktan sonra, yirmi üçüncü dakikada soldan çekilen bir korneri müteakip sağ açık Fikret’in, bazılarınca şüpheli görülen bir dalışile ilk gollerini yaptılar. Bu golde şüpheli görülen vaziyeti oturduğum yere nazaran şöyle tespit edebildim:

    Soldan korner çekildi. Top kalenin köşesine kadar düzgün geldi. Vaker kalecisi sıkışık vaziyette yumruklayarak topu sola aktardı. Avt çizgisi üstünde yarı yolda topu tekrar kapan Lefter içeri doldurduğu sırada, Fikret de sağdan kaleye daldı. Topun kale çizgisini geçerken, hızına hâkim olamayan Fikret’in ellerinden sektiğini fark ettik. Fakat yan hakemleriyle orta hakemi, topun ele dokunuşunun kale çizgisini geçtikten sonra vaki olduğuna hükmettikleri için tabiatile gol saydılar. Kanaatimce, o gol verilebilirdi ve hakem golü tarafgirlik kasdile vermedi.

    Bir dakika sonra Fenerin ofsayd vaziyetinde akışını vaktinde durdurmadığı halde sonradan kesmek suretiyle taraf tutmadığını ispat etmek isteyen hakeme seyircilerden bir kısmı itiraz ettiler. Fakat hakem aldırış etmedi.

    Yorgunlukları ve Yunanistan maçlarından kalan sakatlıkları gittikçe artan misafirlere karşı, Fenerbahçe hâkim oynamakta devam etmekle beraber düzgün kombinezonlu ve güzel akışlı bir oyun çıkaramıyordu.

    Otuzuncu dakikada çabuk inkişaf eden bir Fener akınında, Fikret’in çektiği sıkı şut kale önünde bir oyuncunun başından sekerek seyrini değiştirdiği için Vaker kalecisi yetişemedi. İkinci golü de Fenerliler bu suretle kazanmış oldular.

    Otuz ikinci dakikada soldan ilerlemeğe başlayan Fenerin merkez muhacim ofsayd vaziyetinde akını takip ederken Vakerliler hakemin ofsayd çalacağı zannına kapılarak bir an durakladılar. Hakem ofsayd çalmayınca tekrar yer tutmağa koştular, fakat gecikmişlerdi. Erol yetişip yerden bir şutla üçüncü golü yaptı. İlk devre bu şekilde 3-0 Fenerin lehine nihayetlendi.

    İkinci devrenin başlarında, Fener merkez muhacimi iki kere gol pozisyonuna girdi. Fakat topu müsait zaviyelerde kullanmağa imkân bulamadığından fırsatları neticelendiremedi.

    Vakerliler biraz daha gayretli oynamak azmiyle mukabil hücumlara başladıkları sırada, sol için pek güzel sürüp çektiği şutu Cihad yerinde kurtardı.

    Evvelce sağ açığı sakatlanarak çıkan Vaker takımının boş kalan sağ açık mevkiini ihtiyar Zişek topallayarak doldurmağa çalışıyordu. Sekizinci dakikada Fener kalesi önüne kadar gelen bir hücum esnasında, «ummadık taş bas yarar» kabilinden o ihtiyar ve topallayan oyuncu düzgün bir şutla ilk golü yaptı.

    On üçüncü dakikada, Fener sol açığının iyi sürüp çektiği şut kaleyi aştı.

    On sekizinci dakikada Suphi’nin ofsayd vaziyetinde attığı golü hakem haklı olarak saymadı.

    Yirmi birinci dakikada sağdan uzun ortalanan topa yetişen Suphi Fener’in dördüncü golünü atmağa muvaffak oldu. Bu dördüncü golden sonra Fenerliler gevşediler. Vaker de biraz açıldı.

    Yirmi altıncı dakikada, sahalarımızda az görülen ustaca bir top alış ve vücut çalımları ile Fener kalesine süzülen Vaker merkez muhacimi ikinci golü yaptı.

    Vaker’in bu golünden evvel, midesine top gelip baygınlık geçiren Ahmet çıkmış, yerine Hilmi girmişti. Biraz sonra da Samim hastalandığından yerine Saraceddin girmişti.

    Otuz ikinci dakikada soldan ortalanan topa çıkış yapan Suphi hızını alamayarak topu geçtiği için gol atamadı.

    Bu fırsattan sonra Vakerliler oyunu bitirmeğe başladılar. Fenerbahçe gol farkını muhafaza edebilmek üzere hayli yoruldu. Fakat dünkü çok kalabalık maçı 4-2 kazanmış oldu.

    Eşref Şefik – 14 Şubat 1949 – Cumhuriyet Gazetesi

  • Saracoğlu Şükrü

    Saracoğlu Şükrü

    Galatasaray Müzesi Müdürü ve Fenerbahçe Başkanı Şükrü Saracoğlu’nun kayınbiraderi Ali Oraloğlu’nun 3 Şubat 1954 tarihinde kaleme aldığı yazı eşliğinde Fenerbahçe tarihinin büyük ismini bir kez daha saygıyla anıyoruz. Fenerbahçe Stadyumu’na “Atatürk” ismi verilmesine en çok Saracoğlu Şükrü sevinirdi. Onun adının unutulmamasını da en çok Atatürk isterdi. Nur içinde yatsınlar

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Şükrü Saracoğlu

    1953 senesinin son günlerinde Cumhuriyet Türkiye’si tarihinde ismi daima şeref ve minnetle anılacak olan Şükrü Saracoğlu’nu da toprağa vermiş bulunuyoruz.

    Ödemişte mütevazı bir sanatkârın (Sarac Mehmet Usta)nın oğlu olarak 1887’de dünyaya gelen küçük Şükrü akranları arasında zekâsı, yaramazlığı, cesareti ve doğruluğu ile nazarı dikkati celp ederdi.

    Efeler diyarı Ödemiş’te Efe terbiyesi alarak yetişen Şükrü orta tahsilini ikmal ettikten sonra bir daha devamlı dönemeyeceği çok sevdiği evinden ve memleketinden ayrılarak İzmir’e gönderilmişti.

    Bilhassa riyazi ilimlerle edebiyata karşı büyük bir istidadı olan küçük Ödemişli üç sene sonra bu sefer tamamen baba yuvasından daha uzağa İstanbul’a gelmiş Mekteb-i Mülkiyeye kaydolmuştu. Oradan da muvaffakiyetle diplomasını alan Sarac Mehmet Usta’nın oğlu ilk memuriyetine tayin edilmişti. Kim bilir nereye gönderilecekti? İmparatorluğun Türklerle meskûn olmayan yerlerinde vazife almaya gönlü bir türlü razı olmuyor, vatandaşları arasında vatandaşlarına hizmet etmeyi istiyordu. Bu maksatla kendisi gibi Mülkiyeyi pekiyi derece ile bitiren iki arkadaşı ile birlikte Talat Paşa’nın huzuruna çıktı. Ve arzusu makul karşılanarak isteği üzerine İzmir’e tayin edildi.

    Talat Paşa ile Şükrü Saracoğlu’nun karşılaşmaları çok garip bir tesadüftür. Kim bilir Osmanlı Devleti Sadrazamı kendisinden yirmi altı sene kadar sonra Türkiye Cumhuriyetinin Başvekili olacak gencin gözlerinden istikbali görmüş ve Üniversite mezununun hayata sevdiği bir yerde atılmasına önayak olarak onu teşvik etmişti.

    İzmir’de yavaş yavaş kendine bir muhit yapmaya başlayan Saracoğlu, İttihat ve Terakki Lisesi’nde riyaziye öğretmenliğini, aynı liseden müdürlüğünü yapmış ve o esnada Yeni Asır gazetesinde başmakaleler de yazmıştır. Olgunlaşmaya doğru her gün bir adım daha atan genç Lise Müdürü nihayet memleketinde aldığı terbiye ve kültürü Garp Kültürü ile mezcetmek üzere Belçika’ya tahsile gitti. Birinci Cihan Harbi esnasında da Demokrasi kalesi İsviçre’nin Cenevre şehri Üniversitesine kaydolarak Siyasi ve İktisadi İlimler Fakültesi’nden parlak bir şekilde mezun oldu.

    Şark terbiye ve kültürünü Garbınki ile gayet iyi bir şekilde bağdaştırmaya muvaffak olan Saracoğlu’nun bundan sonraki hayatı bütün Türk milletinin malumudur. İhtiyat zabitliğini yaptıktan sonra onu ilk defa olarak son Osmanlı Meclisi Mebusanı’nda aza görürüz. Sonra İstanbul Meclisi’ne Anadolu mümessili olarak seçilen fakat o esnada işgal altında olan Ege’de, sonradan Adliye Vekili olup İsviçre Kanunu Medeniyesi’ni memleketimize kabul ettiren, arkadaşı Esat Mahmut Bozkurt’la birlikte bir çete kurup düşmanlara karşı savaştığından Fındık’taki Meclise dahil olamaz.

    Cumhuriyet ilan edildikten sonra Saracoğlu’nu siyasi şu vekaletlerin başında görürüz:

    Maarif, Maliye, Adliye, Hariciye ve Başvekillik.

    Siyasi hayatının son iki senesinde de Türkiye Millet Meclisi Reisliği.

    1887’de doğup 27 Aralık 1953 Pazar günü saat 11.05 de ebediyete intikal eden Şükrü Saracoğlu tam manasile Türkçü ve demokrat bir devlet adamı idi. Sıhhatini hiçe sayacak kadar memleketine bağlı idi.

    Hayatında üç kere ölüm tehlikesi geçirmiştir.

    Bunun ilki İzmir Lisesi’nde jimnastik yaparken düşmesi neticesi başına gelmişti. Ele avuca sığmaz bir sporcu olan küçük jimnastik aletinden baş aşağı yere düşmüş ve hayatından ümit kesildiğinden mektepten alınsın diye babasına haber gönderilmişti. Uzun bir istirahat devresinden sonra mucize kabilinden birdenbire iyileşivermişti.

    1930 senesinde Maliye Vekili bulunduğu esnada ağır bir hastalığa tutulmuştu. Atatürk’ün emriyle tedavi ile meşgul olan doktorlar hastalığı bir türlü yenemiyorlar, hatta ne olduğunu bile bilemiyorlardı. O esnada gözleri de pek hafif görmeye başlamıştı. Hayatından bir kere daha ümit kesilmişti. Nihayet Başvekili İsmet Paşanın ısrarı üzerine Viyana’ya gitmeye razı oldu. Ve bu sefer bir tesadüf yüzünden bir ay gibi kısa bir zaman içinde tamamen iyileşerek yurda döndü. Umumi muayenesi yapılırken bir diş mütehassısına müracaat etmesi söylenmişti. Dişlerinin röntgeni alınınca dişetleri altında birikmiş bir kist tabakasına rastlandı ve onların hemen temizlenmesi ile mucize kendini gösterdi.

    Saracoğlu ikinci Cihan Harbi esnasında Başvekil iken de ağır şekilde hastalanmış fakat memleketine hizmet etmek azmi ile bir gün bile işinin başından ayrılmamış ve birçok ecnebi devlet adamlarını 39’un üstünde ateşle kabul etmiştir. Adana’da Churchill’le tarihi buluşmaya giderken yine gayet ağır hasta bulunuyordu. Ve o esnada yatakta yatması sıhhati için pek elzemdi. Nitekim kendisini ölüm döşeğine düşüren hastalığı o zaman başlamıştı. Eğer memleketine hizmet etme aşkından evvel sıhhatine düşkün olsaydı her halde daha birçok yıllar o büyük devlet adamını aramızda görebilirdik.

    Babası ile babasının mesleği ile iftihar ederdi. Sarac Mehmet Usta’nın oğlu olduğunu, küçükken nasıl yaşadığını, evinin halini herkese anlatırdı. Eylül 1943’de T.B.M. Meclisinde verdiği bir nutukta o gürleyen sesiyle: “Ey Şükrü! Sen bir Sarac ustanın oğlu idin. Bu millet seni büyüttü, okuttu. Avrupalara gönderdi, adam etti ve birçok mesuliyetleri vazifelerin başına getirdi. Şimdi de Başvekil seçti. Sen ona layık olduğunu gösterip bu iyiliklere karşı cevap verebilecek misin?” kendi kendisi ile bir vicdan muhasebesi yapmış ve buna “Evet” diye cevap vermişti.

    İsviçre’de tahsilde iken bütün Egeli talebelerin hamisi ve ağabeysi vaziyetinde idi. Hepsine yardım eder, nasihat verirdi. Hatta bu yüzden o zaman Cenevre’de tahsilde bulunan bazı Türkler Saracoğlu’nu arkadaşları çok sayarlardı. Mesela hala Büyük Elçilerimizden biri olan bir zat o esnada yine Cenevre’de bulunan bir Türk kızı ile sevişmekte olup evlenmek istemektedir. Saracoğlu arkadaşının tahsilinin yarım kalmasından endişelenerek genç kızı Türkiye ye gönderdi. Mevzuu bahis o an bu genç çift sonradan Türkiye de evlenmişlerdir.

    Otuz senelik Cumhuriyet tarihimizde devlet yükünü en fazla taşıyan siyaset adamlarımızdan birisi hiç şüphesiz Şükrü Saracoğlu’dur. Türk ve Avrupa Üniversitelerinden mezun ilk Başvekilimiz olan Şükrü Saracoğlu aynı zamanda Cumhuriyet tarihinde en çok Vekalet başında kalan devlet adamımızdır. İşte hesabı:

    6 ay Maarif,

    5 sene Maliye,

    7 sene Adliye,

    5 sene de Hariciye Vekilliği.

    Ayrıca 4 sene Başvekillik ve 2 sene de Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisliği ki cem’an 23 sene eder. Saracoğlu hiç bir müspet iş yapmamış olsa dahi Türk İnkılabını kurup perçinleştiren hükümetlerde çeyrek asır vazife almakla İnkılap Tarihimizde haklı olarak kendine bir yer verilecektir.

    Bazı politikacılar sade yaptıkları bir hareket veya söyledikleri bir sözle tarihe geçmişler, isimleri nesiller boyunca esatiri bir kahraman olarak dillerde dolaşmıştır. Saracoğlu hiç şüphesiz ki bugünkü siyasi bulanıklık geçip de dahili politika kavgalarına nihayet verilince kıymeti daha fazla takdir edilecek bir Türk Büyüğü olarak ismi nesiller boyunca bir kahraman, bir idealist, müspet bir devlet ve millet adamı olarak minnetle anılacaktır.

    Türk milletinin yükselmesi ve bekası için İkinci Cihan Harbi esnasında da bütün sıhhatini kaybeden Şükrü Saracoğlu’nun burada siyasi hayatını nakledecek değiliz. Okuyucularımıza bu Büyük Ölünün siyasi hayatında geçmiş, bilinmesi gerekmekle beraber, daha açıklanmayan bazı hatıraları nakledeceğiz.

    – Ben bu adamla, bu deli Türkle müzakere devam edemem…

    Hariciye Komiseri Molotof’a “Pekiyi öyleyse, işi bana bırak” diyen Stalin, ondan sonra Türkiye Hariciye Vekili Şükrü Saracoğlu ile müzakerelere bizzat kendisi devama karar vermiştir.

    Sene 1939’dur. Türk-İngiliz-Fransız ittifakına muvazi olarak bir Türk – Rus Antlaşmasına karar verilmiştir. Ankara’ya gelen Rus Hariciye Komiser Vekili Potemkin’le anlaşma en ince teferruatına kadar hazırlanmış olup sade imza merasimi için Saracoğlu’nun Moskova’ya gitmesine karar verilmiştir.

    Türk Hariciye Vekilinin Rusya’da bir vazifesi daha vardır. Bükreş’te toplanan Balkan Antantı Konseyinin ricası üzerine Rusların Balkan siyasetini öğrenecektir. (O zamanki Rumen Hariciye Vekili G. Gafenconun, “Preliminaires de la Guerra a l’Est” adlı kitabından)

    Bir Türk ticaret gemisi ile Odesa’ya vasıl olan Saracoğlu, Moskova’da 23 Eylül 1939’dan 18 Ekim 1939’a kadar hiçbir diplomatik ziyarette rastlanmadığı gibi tam 28 gün ikamete mecbur bırakılmıştır. Bu esnada Alman Hariciye Nazırı Von Ribbentrop da komünizmin beşiğine gelip bir anlaşma yaptıktan sonra Berlin’e dönmüştür.

    Ankara’da hazırlanan anlaşmanın tamamen haricine çıkan, bir sürü metalibatta bulunan Molotof yukarda yazıldığı gibi Saracoğlu ile başa çıkamayacağını ve 14 Mart 1939’da Berlin’de ufak bir tazyik sonunda memleketini Almanlara teslim eden Çekoslovak Reisi cumhuru Hacha’ya benzemediğini anlamıştır.

    Şimdi Kremlin’in mükellef salonlarından birindeyiz. Stalin, Molotof bir tarafta, Saracoğlu ve Türkiye Büyük Elçisi diğer tarafta… Stalin mağrur bir şekilde oturuyor ve tercümanı vasıtasile Türkiye’den metalibatta bulunuyor…

    Kars uğruna haftalardır bekleyen, mukavemeti kırılmayan Bozdağı’nın hürriyet aşığı Efesi dayanamıyor artık… Masaya bir yumruk atıyor ve hemen arkasından:

    – Hayır, diyor…

    Müzakereler sonuçlanmadan nihayete ermiş ve Saracoğlu İstanbul’a müteveccihen yola çıkmıştır. Dünyayı esarete boğmak, komünizmin pençesinde ezmek isteyen Kızıl Lider bile Türk Hariciye Vekiline hayrandır. Vatanını satmayana, vatan yağma etmekte mahir olanlar bile hürmet edecekler, Türk Hariciye Vekilini Odesa’dan İstanbul’a iki Rus destroyerinin refakatinde bir kruvazörle yollayacaklardır. Saracoğlu, Türkiye’de muzaffer bir kumandan gibi karşılanacak, Avrupa ve Amerika’da “Rusya’ya ilk defa hayır diyen Adam” lakabıyla Hür Milletlerin mümessili olarak sevgiyle selamlanacaktır.

    İkinci Dünya Harbi içindeyiz… Alman orduları önünde bütün kuvvetler eriyor… Müttefiklerimizden Fransa yenilmiş, İngiltere kıtada mağlup olarak Adasına çekilmiş, oradan mukavemete çatışmaktadır. Önüne çıkan manileri teker teker, türlü şekillerde yok eden Hitler, Avrupa’nın hakim-i mutlakı vaziyetindedir. Türkiye’de hoşlanmadığı bir veya birçok adam vardır. Bunu bilmiyoruz. Fakat içlerinden birine tahammül edemiyor. Sanki o iş başından uzaklaşsa emellerine erişecek? Ne yapsın da bu adamı vazifesinden uzaklaştırsın? Nihayet çaresini buluyor. Hemen Roma vasıtasıyla İtalya’nın Ankara Büyükelçisine bir şifre gönderiyor… Elçi ertesi günü Reisicumhur, İnönü ile hususi bir mülakat yapıyor ve Alman Orduları Başkumandanı, Almanya Devleti Reisi Führer’in Türk Hariciye Vekilinden pek hoşlanmadığını, Hariciye Vekâletinden uzaklaştırılırsa pek memnun kalacağını ima ediyor… Aradan bir kaç gün geçmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi fevkalade bir içtima yaparak Hariciye Vekili’nin “Türk oğlu Türk ve deruhte ettiği vazifeye layık olduğunu dünyaya ilan ederek ona itimat beyan ediyor. Meclisi, Hükümeti ile birlikte Türk milletinin etrafında birleştiği Hariciye Vekili kimdir? Stalin’le Molotof’a boyun eğmeyen, “Hayır” diyen Saracoğlu! Hitleri de mağlup etmiş ve ona II. Cihan Harbi’nde ilk şamarı atmıştır. Aynı Hitler aradan çok zaman geçmeden Saracoğlu’nun reisliğindeki hükümetle bir dostluk muahedesi imzalamak arzusunu izhar edecektir.

    İran Şahı Pehlevi’nin Türkiye’yi ziyareti günlerindeyiz. Misafir devlet reisi şerefine verilen balonda Ebedi Şef Atatürk bir salonda Şahla hasbıhal ediyor. En yakın ve inkılap arkadaşı Başvekil İnönü diğer bir salonda Vekillerle konuşuyor. Saracoğlu ise genç hariciye memurları ile ciddi bir mevzua dalmış. Atatürk bir aralık Adliye Vekilini fark ederek yanına çağırıyor.

    – Şahın elini öp bakalım, diye gürlüyor.

    Gürleyen büyüktür. Arzuları seve seve yapılabilir. Türk adetlerince bir ihtiyarın, hürmet edilen bir insanın veya Vatan Kurtarıcısının eli öpülebilir. Fakat bir Türk Adliye Vekili bir yabancının elini nasıl öpebilir?

    – Öpemem, diye bir ses çıkıyor.

    – Öp diyorum sana!

    Yapılacak şey kalmamıştır. Fakat Saracoğlu çaresini bulacak, hem şenlendirecek, hem de teklifini kabul etmediği Atanın gönlünü alacaktır.

    – Öpemem, dedim. Fakat sebebini sormadınız?

    Salonda ses yoktur. Sual bir kere daha tekrar ediliyor.

    – Öpemem, dedim, Fakat sebebini sormadınız?

    – Söyle öyleyse!

    – Ben bir kişinin elini öptüm, adı Atatürk’tür Ondan başka kimsenin elini öpemem…

    Bir kahkaha yükseliyor…

    – Ben zaten Sarac’ın ne kadar mert, ne kadar zeki olduğunu söylemez miydim? Haydi, öyleyse Şahla bir kadeh tokuştur.

    Büyük Kurtarıcı bu hareketiyle belki de Şehinşah’a bir ders vermek istemişti…

    Saracoğlu birçok vekâletin başında bulunduktan ve hepsinde müspet işler gördükten sonra nihayet çok sevdiği Hariciye Vekaleti’ne tayin edilmiştir. İkinci Cihan Harbi’nin ilk senelerine rastlamasına rağmen Saracoğlu işinden ziyadesiyle memnundur. Çünkü artık asıl mesleğine kavuşmuştur. Fakat bu arada kendisine birkaç kere teklif edilen Başvekilliği münasip bir şekilde reddetmenin yolunu bulmuştur.

    Haris olmayan ve haris insanlardan nefret eden Saracoğlu’nun, Refik Saydam’ın vefatı münasebetiyle Florya’dan ayrılırken eşine şöyle söylediği rivayet olunur:

    “Bu sefer Başvekilliği kabul etmeğe mecburum. Artık atlatamayacağım.”

    Saracoğlu tam manasile halk idaresine inanmış bir devlet adamıydı. Anglo – Sakson ve İsviçre demokrasilerini fazlasıyla beğenirdi. Başvekâlet esnasında diğer siyasi partilerin kurulmasına müsaade etmişti. Memleketimizde inandığı garp demokrasilerinin kurulmasını samimi bir şekilde istemiş ve kendi arzusuyla Başvekâletten çekildikten sonra hastalığına rağmen bazı mesuliyetli vazifeler alarak Mecliste Halkçılarla Demokratlar arasında cereyan eden vahim hadiseleri tek başına yatıştırmıştır.

    Siyasi hayattan tamamıyla çekildikten sonra da kin ve garazdan uzak, hür memleketimizde demokrasinin tam bir anlaşma ve kardeşlik havası içinde ilerlemesini temenni ederdi. Bu yüzden zaman zaman şerefli ismine sürülmek istenen lekelere cevap vermez, her şeyin zamanla düzeleceğini ve kıymetlerin zamanla belli olacağına inanırdı.

    İkinci Cihan Harbi’nin sonuna doğru Almanya ya ilanı harp edeceğimiz zaman bütün ömrü boyunca kutsiyetine inandığı Türkiye Büyük Millet Meclisine tam dokuz saat izahat vermiş ve Meclis’in ittifakı ile karara varılmıştı. O gün Meclis’te dokuz saat konuşmak mecburiyetini duyan Başvekil Saracoğlu’nun bir gün evvel altı dişini söktürüp sırf toplantı münasebetiyle yerine yenilerini taktırdığını hala pek az kimse bilmektedir.

    Geçen senenin son yıllarında toprağa verdiğimiz Saracoğlu 1942’de verdiği bir nutku şöyle bitirmişti:

    “Vatanımızın bugünkü çocukları yalnız büyük bir neslin evlatları değildir. Aynı zamanda ölçüsüz bir neslin ta kendisidir”

    Evet, Şükrü Saracoğlu da bu büyük neslin bir önderi idi. Almanya Başvekilliğini yapmış Von Papen’in, eşinin vefatı üzerine Bayan Saadet Saracoğlu’na yazdığı mektuptaki cümle gibi:

    “Milletin saadeti olan sulhu Türk vatanına temin ettiği ve milletinize çeşitli hizmetlerde bulunduğu için Türklerin bu Büyük Evladını hiç bir zaman unutamayacağı düşüncesi kederinizi biraz olsun teselli edebilecektir.”

    Şimalden gelmeyi düşünebilecek her hangi bir düşman karşısında evvela Karadeniz’in sert rüzgârlarına hedef olan Boğazın sırtlarındaki kabrinde Şükrü Saracoğlu’nun ruhunu bularak irkilecektir. Nur içinde yatsın!

    Ali Oraloğlu – 3 Şubat 1954

  • Başımız Sağ Olsun

    Başımız Sağ Olsun

    Ülkemizin yaşadığı büyük deprem felaketinde Fenerbahçe Spor Kulübü‘nün ülkenin geri kalanıyla beraber giriştiği muazzam dayanışmayı, resmî sitedeki haberlerden faydalanarak burada derlemeye çalışıyoruz… Kulübümüzün canla başla çalışan personeli yanında, organizasyonu sağlayan Başkanımız Ali Y. Koç ve Yönetim kurulu üyelerimiz başta olmak üzere gecesini gündüzüne katan iletişim departmanına sonsuz teşekkürlerimizle… Başımız sağ olsun.

    Bu ülkenin vicdanlı insanları, gelecekte benzer acıların yaşanmaması için üzerlerine düşen her türlü vazifeyi yapacaktır.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Acımız Büyük

    6 Şubat 2023 Pazartesi 10:29

    Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve birçok ilimizde hissedilen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz.

    Fenerbahçe Spor Kulübü


    Ülkemizdeki Tüm Spor Organizasyonları Durduruldu

    6 Şubat 2023 Pazartesi 12:01

    Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen ve ülkemizi yasa boğan deprem sonrasında ülkemizdeki tüm spor organizasyonlarının durdurulduğu açıklandı. Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Kasapoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; “Ülkemizde yapılacak tüm ulusal spor organizasyonları ikinci bir açıklamaya kadar durdurulmuştur.  İlgili tüm birimlerimiz AFAD koordinasyonunda teyakkuz halindedir. Aziz milletimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bir kez daha Türkiye’mize başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar, deprem bölgelerindeki tüm arama kurtarma ekiplerine güç ve kuvvet diliyoruz.


    Ülkemizin Yanındayız

    KULÜBÜMÜZ, DEPREM İÇİN ÇALIŞMALARA BAŞLADI

    6 Şubat 2023 Pazartesi 13.01

    Kahramanmaraş başta olmak üzere Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa ile birlikte birçok ilimizde hissedilen ve tüm Türkiye’yi hüzne boğan deprem felaketi sonrasında Kulübümüz adımlar atmak için hazırlanıyor.

    Bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak bugüne kadar ülkesinin, vatandaşının yanında olan Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bugün yaşanan milli felaket karşısında en faydalı adımı atmak için çalışmalara ivedilikle başladık.

    Yapılacak görüşmeler neticesinde belirleyeceğimiz eylem planıyla afet bölgelerindeki vatandaşlarımızın yanında olacağımızı belirtiyoruz.


    Yöneticimiz Can Gebetaş

    Şu anda Fenerbahçe Spor Kulübü’nde bir kriz masası oluşturduk

    6 Şubat 2023 Pazartesi 15:54

    Yönetim Kurulu Üyemiz Can Gebetaş, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere pek çok ilimizde hissedilen deprem felaketinin ardından deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın yanından olmak amacıyla Kulübümüzün atacağı adımları değerlendirmek üzere beIN SPORTS yayınına katıldı.

    Ülke tarihimizin en kritik, en acı dönemlerinden birinin yaşandığını ifade eden Yönetim Kurulu Üyemiz Can Gebetaş, “Bahsettiğiniz gibi bu sabah çok büyük bir acıya uyandık. Ülke tarihimizin en kritik, en acılı dönemlerinden birini yaşıyoruz. Ben de sizler aracılığı ile ölenlere Allah’tan rahmet, deprem bölgesinde etkilenen tüm yurttaşlarımıza, vatandaşlarımıza da Fenerbahçe Spor Kulübü olarak geçmiş olsun mesajlarımızı bir kez daha iletmiş olayım.” dedi.

    Kulübümüzün titizlikle ve ivedilikle çalıştığını ifade eden Yöneticimizi Can Gebetaş, “Bizler de sabah bu acı haberleri alır almaz ciddi derecede sarsıldık. Bununla birlikte de hemen Yönetim Kurulumuz nezdinde Genel Sekreterimiz Sayın Burak Çağlan Kızılhan liderliğinde bir kriz masası oluşturduk. Şu anda Fenerbahçe Spor Kulübü’nde kriz masası toplantısı da devam etmektedir. Neler yapılabilir? Bölgeye nasıl yardımcı olabiliriz? Tüm bunları tek tek detaylar üzerinden konuşarak tartışıyoruz. Aynı zamanda devletimizin yetkilileriyle de irtibat halindeyiz. İhtiyaçlar listesinde bizler de Fenerbahçe Spor Kulübü olarak ne yapabiliriz, çalışmalara nasıl katkıda buluna biliriz tek tek, madde madde üzerinden gidiyoruz. Gerek bölgede bulunan derneklerimiz gerekse bölgede yer alan Fenerium’lar aracılığıyla, Devletimiz aracılığıyla, belediyelerimiz ve valiliklerimiz aracılığıyla, Kızılay, AFAD ve benzeri kuruluşlarla neler yapabiliriz hepsini tek tek ve büyük bir titizlikle inceliyoruz. Toplumsal olarak dayanışmanın en güçlü olması gereken günlerimizin birini yaşıyoruz. Umuyorum ki dayanışmayla bu acıları hızlı bir şekilde hafifletebiliriz.” diyerek sözlerini noktaladı.


    Afet Bölgesi Yardım Kampanyası Hakkında

    06 Şubat 2023 Pazartesi 17:17

    Ülkemizi hüzne boğan deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için halkımızın AFAD ihtiyaç listesi kapsamında deprem bölgesine yapmak istedikleri malzeme destekleri için Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’ni kullanıma açtığımızı, toplanacak tüm malzemeleri Kadıköy Belediyesi ile koordineli olarak afet bölgesine göndereceğimizi halkımızın bilgisine sunuyoruz.

    Fenerium’dan battaniye, kazak, atkı, bere gibi kışlık malzemeleri afet bölgesine gönderim için hazırlığımızı tamamladığımızı paylaşmak istiyoruz.

    Bir kez daha Türkiyemize başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar, deprem bölgelerindeki tüm arama kurtarma ekiplerine güç ve kuvvet diliyoruz.

    AFAD İhtiyaç Listesi: Isıtıcı, Battaniye, Nevresim Takımı, Yastık, Gıda Kolisi, Kuru Gıda, Hijyen Seti, Kadın Hijyen Seti, Temiz Kıyafet, Temiz Bebek Kıyafeti, Uyku Tulumu, Bebek Maması, Powerbank, Atkı, Bere, Eldiven, Biberon.

    Malzemelerin Stadımızda Bırakılacağı Adres: Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi, Şefikbey Sokak, Kuzey Tribünü Girişi, Kadıköy-İstanbul


    Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan

    Milletimizin başı sağ olsun. Vatanımızın, milletimizin, devletimizin yanındayız

    06 Şubat 2023 Pazartesi 19:07

    Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen deprem felaketi sonrasında Kulübümüzün attığı adımlara ilişkin Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulundu.
     
    Kulübümüzün Kadıköy Belediyesi ile koordineli olarak sürdürdüğü Afet Bölgesi Yardım Kampanyası hakkındaki süreçle ilgili taraftarlarımıza bilgiler veren Kızılhan, AFAD’ın ve Kızılay’ın yönlendirmelerine göre ilerlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Genel Sekreterimizin açıklamaları şu şekilde: 
     
    “Çok üzgünüz. Milletimizin başı sağ olsun. Hepimize geçmiş olsun. Sabah saatlerinde kriz masasını oluşturduk.
     
    Üyelerimizle, derneklerimizle çalışanlarımızla, sporcularımızla irtibata geçmeye çalıştık. Hep kendileri hem de ailelerinin hakkında son durumu öğrendik.
     
    Bölgedeki spor kulüpleriyle de irtibata geçmeye çalışıyoruz. Ulaşabildiklerimizin başkanları ve yöneticileriyle görüştük, her zaman yanlarında olduğumuzun bilgisini kendileriyle paylaştık.
     
    Destek kampanyası başladı. Sosyal medya hesaplarımızdan bu konu hakkında detayları kısa bir süre önce paylaştık.
     
    AFAD’ın ihtiyaç listesine göre oluşturulacak tüm desteklerin Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde belirlenen lokasyona getirilmesini rica ediyoruz.
    (Afet Bölgesi Yardım Kampanyası Hakkında bilgi almak için tıklayınız.) Ondan sonra toplu bir halde deprem bölgesine bu desteği ulaştırmış olacağız.
     
    Taraftarlarımızdan, üyelerimizden maddi destek için çok sayıda mesaj alıyoruz. Hepsinden rica ediyorum AFAD’ın yönlendirmesine göre ilerlememiz en uygun olanıdır. AFAD’ın resmi olarak bizlere göstermiş olduğu yolda ilerlememiz bizler için en uygun olanıdır. Kan bağışı şeklinde destekler hakkında da çok sayıda mesaj alıyoruz.
     
    Bu konuda da Kızılay’ın resmi açıklamalarını hep birlikte takip edelim ve hep birlikte Kızılay’ın açıklamalarına göre hareket edelim.
     
    Çok üzgünüz. Milletimizin başı sağ olsun.
     
    Vatanımızın, milletimizin, devletimizin yanındayız. Her konuda desteğe hazırız. Tekrardan hepimizin başı sağ olsun.”


    Deprem Yardım Malzemeleri Stadımızda Toplanmaya Başladı

    Altay Bayındır: Tüm camiamızı yardım etmeye davet ediyoruz. Yapacağımız yardımlar çok önemli çünkü depremin yanı sıra soğuk hava da var. Dışarıda kalan halkımız soğuk havayla da mücadele ediyor

    06 Şubat 2023 Pazartesi 20:02

    Kulübümüz, ülkemizi büyük hüzne boğan deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için yardım kampanyası başlattı.
     
    Kaptanımız Altay Bayındır da stadımıza gelerek Afet Bölgesi Yardım Kampanyasına destek oldu.
     
    Vatandaşlarımız AFAD ihtiyaç listesinde bulunan; ısıtıcı, battaniye, nevresim takımı, yastık, gıda kolisi, kuru gıda, hijyen seti, kadın hijyen seti, temiz kıyafet, temiz bebek kıyafeti, uyku tulumu, bebek maması, powerbank, atkı, bere, eldiven gibi malzemeleri stadımıza bırakmaya başladı.
     
    Kaptanımız Altay Bayındır da stadımıza gelerek yardım edenler arasındaydı.
     
    Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulunan Altay Bayındır; tüm camiamızı ve halkımızı yardım etmeye çağırdı.
     
    Kaptanımız Altay Bayındır, “Çok üzgünüz. Çok acı bir durumla karşı karşıyayız. Çok kötü bir sabaha uyandık.
     
    Kamptaydık, bu akşam maçımız vardı, ertelendi. Volkan ağabeyin videosunu izledim, kendimi çok kötü hissettim. O duyguları yaşayan anlar. Bizler dışarıdan takip ediyoruz haberleri.
     
    Tanıdığımız insanlar var orada, göçük altından çıkanlar oldu. Çok zor bir durumun içerisindeyiz. Böyle durumlarda ülke olarak, millet olarak birlikte olmamız gerekiyor.
     
    Zaten bugün gerekli paylaşımları da sosyal medya üzerinden camiamız yaptı. Yardımlar toplanıyor. Ufak bir yardımımız da olsa mutlu edici.
    O yüzden tüm camiamızı buraya davet ediyoruz.
     
    Yapacağımız yardımlar çok önemli çünkü depremin yanı sıra soğuk hava da var.
     
    Dışarıda kalan halkımız soğuk havayla da mücadele ediyor.
     
    Bizler de elimizden geleni yapacağız. Ne gerekiyorsa.
     
    Vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun.” dedi.
     
    NOT: Deprem bölgesine gönderilecek malzemeleri stadımıza getirmek isteyen taraftarlarımız ve halkımız Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi Şefikbey Sokak’taki Kuzey Tribünü girişine gelerek malzemeleri görevlilerimize teslim edebilirler.
     
    Toplanacak tüm malzemeler en kısa sürede afet bölgesine gönderilecektir.


    Depremden etkilenen vatandaşlarımız için stadımızda toplanan yardım malzemelerinin ilk bölümü yola çıkarıldı

    07 Şubat 2023 Salı 13:33

    Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve bölgedeki birçok şehri etkileyerek hepimizi derin bir yasa boğan deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Kulübümüz tarafından başlatılan Afet Bölgesi Yardım Kampanyası kapsamında toplanan yardım malzemelerinin ilk bölümü deprem bölgesine doğru yola çıkarıldı.
     
    Aynı zamanda Fenerium’dan battaniye, kazak, atkı, bere gibi kışlık malzemeler de afet bölgesine gönderiliyor. Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Fethi Pekin, Sertaç Komsuoğlu, Mustafa Kemal Danabaş, İlker Dinçay, Bekir İrdem, Ruşen Çetin, Özgür Özaktaç ve Can Gebetaş ile Yönetim Kurulu ve Başkan Başdanışmanı Mümtaz Karakaya ve Fenerium Genel Müdürü Bahadır Tüzel de süreci yakından takip etti.
     
    Depremin neden olduğu yaraları sarmak için Kulübümüzün Kadıköy Belediyesi ile koordineli olarak sürdürdüğü Afet Bölgesi Yardım Kampanyası için çok sayıda vatandaşımız dün akşam saatlerinden itibaren AFAD ihtiyaç listesindeki malzemeleri Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi Şefikbey Sokak’taki Kuzey Tribünü girişine getirerek yardımda bulundu.
     
    İstiflenerek deprem bölgesine götürülmek üzere hazırlanan 750 kolilik malzemeleri taşıyan Fenerium tırı Kahramanmaraş/Pazarcık’a doğru yola çıktı.
     
    Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bir kez daha Türkiyemize başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar, deprem bölgelerindeki tüm arama kurtarma ekiplerine güç ve kuvvet diliyoruz.
     
    Dualarımız sizinle…
     
    Not: Yardım kabulü stadımızda devam etmektedir. Deprem bölgesine gönderilecek malzemeleri stadımıza getirmek isteyen taraftarlarımız ve halkımız Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi Şefikbey Sokak’taki Kuzey Tribünü girişine gelerek malzemeleri görevlilerimize teslim edebilirler.

    Fotoğraflar: Altan Göçer


    Milli Yas nedeniyle tüm tesislerimizdeki bayraklar yarıya indirildi

    07 Şubat 2023 Salı 13:45

    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ili etkileyen depremler sebebiyle yedi gün süreyle milli yas ilan edilmesi üzerine Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tüm tesislerinde bayraklar yarıya indirildi.

    İlan edilen ‘Milli Yas’ nedeniyle, başta stadımız, Samandıra Fenerbahçe Can Bartu ve Dereağzı Fenerbahçe Lefter Küçükandonyadis Tesisleri olmak üzere tüm tesislerimizdeki Türk ve Fenerbahçe Bayrakları yarıya indirildi.

    Fotoğraflar: Burak Saltık, Semih Bahadır


    Yöneticimiz Mustafa Kemal Danabaş

    Herkes gönül verdiği renkleri düşünmeden dayanışma içinde. Yardımlar yağıyor

    07 Şubat 2023 Salı 15:03

    Yönetim Kurulu Üyemiz Mustafa Kemal Danabaş, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili etkileyen depremler sebebiyle depremzede vatandaşlarımızın yanından olmak amacıyla Kulübümüzün tarafından başlatılan yardım kampanyasına ilişkin Fenerbahçe TV’ye konuştu.

    Büyük bir dayanışma örneğinin gösterildiğini belirten Yöneticimiz, “Milletimizin başı sağ olsun. Korkunç bir facia yaşıyoruz. Kaybettiklerimize Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Göçük atına olanların en kısa sürede kurtarılmalarını diliyorum. Arada güzel haberler geliyor ama ölü sayısı da artıyor. Türk milleti büyük bir dayanışma gösteriyor. Burada da görüyorsunuz gönül verdiği renkleri düşünmeden herkes dayanışma içinde. Yardımlar yağıyor. Stada gelirken korkunç bir trafik vardı. Araç trafiği ve insanlar ellerinde ellerinden paketlerle buraya geliyordu. Tüyleri diken diken yapan bir görüntü. İnşallah bu yardımlar en kısa zamanda deprem bölgesine ulaşır. Tekrar milletimizin başı sağ olsun yaralılara da geçmiş olsun.” dedi.


    Yönetim Kurulu Üyemiz Sertaç Komsuoğlu

    Üzerimize ne düşüyorsa yapmaya çalışıyoruz

    07 Şubat 2023 Salı 17:35

    Yönetim Kurulu Üyemiz Sertaç Komsuoğlu, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili etkileyen depremler sebebiyle depremzede vatandaşlarımızın yanından olmak amacıyla Kulübümüzün tarafından başlatılan yardım kampanyasına ilişkin Fenerbahçe TV’ye konuştu.

    Yöneticimiz Sertaç Komsuoğlu, “Öncelikle depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza ve ailelerine başsağlığı, yarılılara acil şifalar diliyorum. Çok büyük felaket. Çok üzgünüz. Depremden sonra Fenerbahçe ailesi olarak, elimizden ne gelir, o bölgeye nasıl çare olabiliriz, bir nebze de olsa katkı yapmanın peşindeyiz. Her renkten taraftar elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyor. Yardım tırlarımız da art arda yola çıkıyor. Çok üzgünüz. Kelimeler bulamıyorum. İnşallah göçük altında olan vatandaşlarımız bir an önce kurtulurlar. İnşallah vatandaşlarımıza gönderdiklerimiz yardımlar bir nebze olsa da çare olur. Bölgeye de gideceğiz. Şuan da orada büyük bir hareketlilik var. O bölgedeki insanlardan kurtarma faaliyetinde olan insanlara yardımcı olmalarını özellikle rica ediyorum. İnşallah en az kayıpla bunu atlatırız. Allah yardımcıları olsun. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Allah yardımcıları olsun. Üzerimize ne düşüyorsa yapmaya çalışıyoruz.” dedi.


    Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan

    Ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz

    08 Şubat 2023 Çarşamba 13:20

    Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen deprem felaketi sonrasında Kulübümüzün attığı adımlara ilişkin Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulundu.

    Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, “İki gün önce kriz masasını oluşturduk. Destek kampanyamız dün itibariyle başladı. Burada inanılmaz bir çalışma var. Renklerden bağımsız herkes, taraftarlarımız, üyelerimiz, vatandaşlarımız dün gece saat 04:00’e kadar çalıştı. Vatandaşlarımız AFAD’ın vermiş olduğu liste doğrultusunda malzemeleri stat otoparkına bırakıyor. Burası iki gündür lojistik merkezi gibi çalışıyor. Tamamen insan gücüne ve maneviyatı dayalı bir çalışma var. Otoparkta ürünleri ayırıyoruz, kolilere yerleştiriyoruz.  Bu malzemeler tırlara yüklenip, AFAD’ın bize gönderdiği bölgelere doğru yola çıkıyor. Dün yola çıkan ilk tırımız iki saat önce Kahramanmaraş Pazarcık’a ulaştı. Dün 6500’e yakın koli gönderildi. Bugün de ilk tırımız çıktı. Kahramanmaraş merkeze gönderdik. Allah hepsinin yardımcısı olsun. Çok üzgünüz. Hepimizin başı sağ olsun.  Uzaktan yapabildiğimiz destek vermek ve dua etmek. Ülkemizin, devletimizin yanındayız. Ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.  Bugün de hummalı çalışmamız devam ediyor. Yardım kolileri gelmeye devam ediyor. Yardımcı olan, destek olan herkese teşekkür ediyorum. İlave olarak, tırla ilgili destek veren herkese, tüm kurumlara ve şahıslara da ayrı ayrı sosyal medya hesaplarımızdan teşekkür edeceğiz.  Herkese çok teşekkür ediyorum. Şu an tır desteği de yağıyor. Onları da sıraya koymak durumunda kaldık. Desteğimiz sonuna kadar sürecek.” dedi.


    Yöneticimiz Simla Türker Bayazıt

    Fenerbahçe Spor Kulübü olarak elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz

    08 Şubat 2023 Çarşamba 13:55

    Yönetim Kurulu Üyemiz Simla Türker Bayazıt, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen deprem felaketi sonrasında Kulübümüzün yaptığı çalışmalara ilişkin Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulundu.

    Yöneticimiz Simla Türker Bayazıt, “Tarihimizdeki en acı, en üzüntülü süreçten birini yaşıyoruz. Ülkemizin başı sağ olsun. Hepimize geçmiş olsun. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Yardım etmek ve destek olmak isteyen vatandaşlarımız, deprem bölgesine göndermek üzere stadımıza eşyalarını getiriyor.  9 tırımız yola çıktı, 10’uncu tırımız da dolmak üzere. Yaklaşım 8 bin koli gitti şu ana kadar. Herkese teşekkür ediyoruz. Bu yaraları birlikte sarabiliriz. Çok zor bir süreç. Bu  yaralar çok da kolay kapanmayacak. Herkesin başı sağ olsun. Destekleri, yardımları bekliyoruz. Burada büyük bir ekip var. Tüm yardım malzemelerini gerekli yerlere ulaştıracağız. Herkese destekleri için teşekkürler.” dedi.  


    Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan

    Sadece taraftarlarımız, kongre üyelerimiz değil renklerden bağımsız tüm vatandaşlarımız destek vermeye devam ediyor

    08 Şubat 2023 Çarşamba 23:31

    Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan, 10 ili etkileyen deprem felaketinin ardından Kulübümüzün afet bölgelerine gönderilmek üzere yapmış olduğu yardım çağrısı sonrasında bölgeye sevk edilen yardım tırları ve hazırlık sürecine dair Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulundu.

    Gün boyunca belirli periyotlarla deprem bölgesine sevk edilen yardım tırlarımız ile ilgili bir değerlendirmede bulunan Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, “Her şeyden önce tekrardan hepimizin başı sağ olsun. Burada iki gündür bizlere destek veren herkese çok teşekkür ederim. Sadece taraftarlarımız, kongre üyelerimiz değil renklerden bağımsız tüm vatandaşlarımız sabahın erken saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar destek veriyorlar, vermeye devam ediyorlar. Dün 7 tane tırımızı göndermiştik, bugün de 11. tırımızı gönderdik. Toplamda inşallah 18 tırı göndermiş olduk. Aşağı yukarı da 16,500-17,000 koliye de ulaşmış durumdayız. Dün gönderdiğimiz 7 tırımızdan göndermiş olduğumuz yerlere ulaştığının bilgilerini de aldık. O konular da bizi mutlu ediyor. Tamamen AFAD ile doğru orantılı, onlarla birlikte çalışıyoruz. Onların göndermiş, söylemiş olduğu lokasyonlara tırlarımızı gönderiyoruz. Yarın da tüm vatandaşlarımızdan desteklerinin devam etmesini rica ediyoruz.” dedi.

    Bugün sosyal medyada bir tırımızın yağmalandığına dair çıkan haberlere ilişkin de bir açıklama yapan Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, “Bu konunun, bu çıkan haberin hiçbir şekilde doğruyu yansıtmadığını söylemek istiyorum. Biz, hem tır şoförüyle görüştük hem oradaki kontak kurduğumuz kişimizle görüştük. Zaten dağıtımın yapıldığına dair bir video da paylaşmış olduk. Bu haber kesinlikle doğru değildir. Böyle zamanlarda bile bu tarz haberler sosyal medyada bir şekilde yayılabiliyor. Lütfen itibar etmeyelim.” ifadelerini kullandı.

    Afet bölgesi için tırların hazırlanmaya devam edeceğini belirten ve bu noktada vatandaşlarımıza yardımlarını devam ettirmeleri çağrısında bulanan Burak Çağlan Kızılhan, “Sosyal medya hesaplarımızdan, TV’mizden belirtmiş olduğumuz gibi AFAD’ın listesine uygun şekilde tüm vatandaşlarımızdan desteklerini bu gece de yarın da devam ettirmelerini rica ediyoruz. Yarınki bütün tır organizasyonlarımızı da yaptık. Bu arada tırları da bilabedel bu konu için, destek için kullandıran tüm şahıslara, kurumlara buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bunların detaylarını da teşekkürlerimizi de ilerleyen günlerde paylaşmış olacağız. Tekrardan hepimizin başı sağ olsun.” diyerek sözlerini noktaladı.


    Yönetim Kurulu Üyemiz Fethi Pekin

    Türkiye için biz buradayız

    09 Şubat 2023 Perşembe 11:32

    Kahramanmaraş başta olmak üzere 10 ilimizi etkileyen ve her birimizi hüzne boğan deprem felaketi sonrasında AFAD ile ortaklaşa hareket ederek yardım çağrısında bulunan Kulübümüzde adeta bir koordinasyon merkezi haline gelen Stadımızda devam eden hazırlıkları yerinde takip eden Yönetim Kurulu Üyemiz Fethi Pekin, Fenerbahçe Televizyonu’na açıklamalarda bulundu.

    Bugün 10 yardım tırının daha deprem bölgesine gönderilmek üzere yola çıkacağını paylaşan Yöneticimiz Fethi Pekin, “Öncelikle milletimizin başı sağ olsun. Bu, bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felaketlerden birisidir. Biliyorsunuz karada olan tarihteki en büyük depremlerden biri de Türkiye’mizin başına geldi. O kötü günün sabahından itibaren bir acil müdahale kurulu oluşturmak suretiyle Genel Sekreterimiz Sayın Burak Çağlan Kızılhan liderliğinde biz de Fenerbahçe olarak elimizden ne gelirse yapmak üzere planlarımızı yaptık. Bu planlarımızı da doğrudan halkımıza duyurular yaptık ve sadece Fenerbahçemiz değil tüm vatandaşlarımız stadımıza deprem gününün ertesi gününden beri AFAD’ın belirlediği ihtiyaç malzemelerini getiriyorlar. Burada bir tasnif alanımız var. Tasnif alanımızda da hem çalışanlarımız hem gönüllülerimiz sürekli çalışıyorlar. Sağ olsunlar, var olsunlar. Tır sahipleri, tır şirketleri gönüllü olarak buna destek oluyorlar. An itibarıyla 18 tırımız ve yaklaşık 18 bin koli yardım yola çıktı, yerlerine ulaşanlar var, yolda olanlar var. Malumunuz yollar hem depremin tahribatında hem de kış şartlarından dolayı zor durumda, ulaşılması zor yerler ama elimizden geleni yapıyoruz. Bugün 10 tane daha tırın çıkması planlandı. Renge bakmazsınız bunun sarısı, laciverti, kırmızısı yok, Türkiye için biz buradayız. Herkes elinden geldiği kadar destek olsun lütfen. Biz burada koordine ediyoruz. Ulaşılması gereken yerlere ulaştırıyoruz. Bugüne kadar yardımcı olan herkese şükranlarımı iletiyorum.” dedi.


    Yöneticimiz Ömer Okan

    Elimizden geldiği kadarıyla taraftarlarımızın ve halkımızın desteğiyle ihtiyaç olan malzemeleri bir an önce deprem bölgesine ulaştırmaya çalışıyoruz

    09 Şubat 2023 Perşembe 11:37

    Yönetim Kurulu Üyemiz Ömer Okan, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen deprem felaketi sonrasında Kulübümüzün yaptığı çalışmalara ilişkin Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulundu.

    Yöneticimiz Ömer Okan, “Tüm milletimizin başı sağ olsun. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, enkaz altında kalanlara da bir an önce ulaşılmasını diliyorum. Yardım organizasyonunda üçüncü gün. Şu ana kadar 18 tır gönderdik. Bugün de hedefimiz 10 tır daha bölgeye göndermek. Elimizden geldiği kadarıyla taraftarlarımızın ve bütün halkımızın desteğiyle ihtiyaç olan malzemeleri bir an önce oraya ulaştırmaya çalışıyoruz. Yardımcı oldukları için herkese teşekkür ediyoruz. Tekrardan milletimizin başı sağ olsun.

    Stadımızda lojistik merkez oluşturduk. Her türlü malzemeye ihtiyaç var. Battaniye ve bilhassa çocuk battaniyesine çok ihtiyaç olduğu söyleniyor. Aslında her şeye ihtiyaç var. Kim ne getirebiliyorsa lütfen buraya getirsin. Bir tane malzeme bile çok önemli. Desteklerin devam etmesini umuyoruz. ” dedi.


    Yöneticimiz Selma Altay Rodopman

    Fenerbahçe personeli, gönüllüler, gençler, başka takım taraftarları, birçok insan burada bir birlik içerisinde

    09 Şubat 2023 Perşembe 19:18

    Yönetim Kurulu Üyemiz Selma Altay Rodopman, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen deprem felaketi sonrasında Kulübümüzün yaptığı çalışmalara ilişkin Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulundu.

    Selma Altay Rodopman, “Çok üzücü. Yaraların sarılmasında bir katkıda bulunabilmek adına biz bu kampanyayı başlattık. Fenerbahçe personeli, gönüllüler, gençler, başka takım taraftarları, birçok insan burada bir birlik içerisinde. Bu tırların hazırlanmasında destekçilerimiz oldular. Hala çeşitli malzemeler geliyor. Kolilemede çalışan üyelerimiz, dostlarımız, arkadaşlarımız oldu. Hepsine teşekkür ediyoruz. Bu depremde kaybetmiş olduğumuz yakınlarımız ve tüm ülkemize başsağlığı diliyorum. Yaralılara da acil şifalar diliyorum. Depremde evsiz kalmış vatandaşlarımızın da inşallah en kısa sürede toparlanmalarını temenni ediyoruz.” dedi.


    Yöneticimiz Bekir İrdem

    Daha yapılacak binlerce işimiz var

    09 Şubat 2023 Perşembe 19:19

    Yönetim Kurulu Üyemiz Bekir İrdem, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ili etkileyen depremler sebebiyle Kulübümüzün yaptığı çalışmalarla ilgili Fenerbahçe TV’ye açıklamalarda bulundu.

    Deprem felaketinin ülkemizin yaşadığı en büyük felaketlerden biri olduğunu belirten İrdem, “300 km’lik bir fay hattının kırılması, on binlerce insanın ölmesi hakikaten insanın yüreğini dağlıyor. Ne kadar büyük bir ülke olduğumuzu ve insanların dayanışmasını görüyorsunuz. Herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor. Devletimizin önderliğinde, koordinatörlüğünde sivil toplum kuruluşları olarak Fenerbahçe Spor Kulübü başta olmak üzere tüm bu yardımlar gerekli yerlere gönderiliyor. Bu aşama burada bitmeyecek. Daha yapılacak binlerce işimiz var. İşimiz büyük ve önemli. Türk halkı bu dayanışmayla, iş birliğiyle üstesinden geleceğiz. Acımız çok büyük. Allah bir daha böyle bir acıyı bizlere göstermesin. Aklımız ve kalbimiz Güneydoğu ile birlikte.” diye konuştu.


    Bu yolculukta birlikteyiz…

    10 Şubat 2023 Cuma 18:30

    6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve tüm ülkemizi etkileyen deprem felaketinde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyoruz.

    Ülkemizi yasa boğan bu felaketin ilk gününden itibaren depremden etkilenen vatandaşlarımızın yanında olmaya çalıştık. İhtiyaç duyulduğu her an üzerimize düşeni yapmaya, onların yanında olmaya da devam edeceğiz.

    Bu zor günlerde, hepimizin birlik beraberlik içinde yaralarımızı sarmaya ve birbirimizle kucaklaşmaya ihtiyacımız var.

    Bugün, bu birlikteliğin göstergesi olması adına kulüplerimizin logolarının birlikte yer aldığı 3 yardım tırını yardım merkezlerimizden afet bölgesine doğru yola çıkardık.

    Kulüplerimizin birlik ve beraberlik içinde, vatandaşlarımızın yanında ve ülkemizin emrinde olduğunu gösteren bu yolculuğun, afet bölgesindeki vatandaşlarımıza şifa getirmesini,

    Türk Futbolu için birlik ve beraberlik miladı olmasını diliyoruz…


    Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan

    Tırlarımızı üç kulübün armasıyla birlikte yola çıkardık. Çok güzel bir dayanışma örneği oldu

    10 Şubat 2023 Cuma 18:55

    Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan; Fenerbahçemiz ile birlikte Beşiktaş ve Galatasaray’ın da armalarını taşıyan üç tırın afet bölgesine ulaştırılmak üzere yola çıkmasını Fenerbahçe TV’ye değerlendirdi.

    Çok güzel bir dayanışma örneği olduğuna değinen Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, “Her konuşmamızda olduğu gibi tekrardan başımız sağ olsun demek istiyorum. Ben, herkese teşekkür ediyorum. Burada renklerden bağımsız dört gündür inanılmaz bir koordinasyon çalışması var. Bütün tırlarımızı doldurduk. Taraftarlarımıza, çalışanlarımıza, vatandaşlarımıza, üyelerimize…herkese çok teşekkür ediyorum. Bugün güzel bir olaya şahitlik ettik. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş olarak tırlarımızı üç kulübün armasıyla birlikte yola çıkardık. Çok güzel bir dayanışma örneği oldu. Üç tır da artık yolda, Allah yollarını açık etsin.” dedi.

    Bugüne kadar bölgeye 30 tır gönderildiğine ve bundan sonraki süreçte AFAD’tan gelecek bilgilendirmelere göre tır çıkışlarının yapılacağını ifade eden Burak Çağlan Kızılhan, “Dört günde 30 tane tırımızı göndermiş olduk. Yaklaşık 28-29 bin koliyi gönderdik. Tabii bu göndermekle kalmıyor oradaki varış noktalarını takip etmemiz ve oradaki dağıtımların da organizasyonlarını bir fiil bilmemiz gerekiyor. 30 tırımızdan yaklaşık 15 tanesinin vardığını ve dağıtımlarının yapıldığını biliyoruz. Bugün çıkanlar hariç diğerlerinin de takibini yapıyoruz. Şu ana kadar her şey sıkıntı olmadan yolunda gidiyor. Bugün itibarıyla 30. tırımızı gönderdik. Birkaç gün lojistik desteğe yani tır gönderimize ara vereceğiz. Ama vatandaşlarımızdan AFAD’ın listesindeki malzemelere göre desteklerini bekliyoruz. Biz bu gece de çalışacağız, yarın da çalışacağız, pazar günü de çalışacağız. Burada kolileri ayırdıktan sonra istifleyeceğiz, AFAD yetkilileriyle de konuşup koordine olarak önümüzdeki haftadan itibaren tır sevkiyatlarımıza devam edeceğiz. Sadece birkaç gün tır çıkmayacak, bu önemli ama destekleri tabii ki kabul ediyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı.


    Başkanımız Ali Y. Koç

    Zor olacak ama omuz omuza hep beraber bu sıkıntılı süreci de aşacağız

    10 Şubat 2023 Cuma 18:58

    Başta Kahramanmaraş olmak üzere beraberinde 10 ili etkileyen deprem felaketinin ardından Stadımızdaki yardım çalışmaları devam ederken, bugün üç büyük kulübün stadyumlarından afet bölgesine aynı anda uğurladığı yardım tırları yola çıktı. 

    Başkanımız Ali Y. Koç da depremzedeler için tek yürek olan üç büyük İstanbul kulübünün bu adımı öncesinde basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı. 

    Sadece futbol kulüplerinin değil Türk sporunun bu afet ortamında takdire şayan bir iş çıkardığını dile getiren Başkanımızın açıklamaları şu şekilde:

    “Hepinize sevgiler ve saygılar. Bu bizim 30. tırımız. Bugün 3 büyük İstanbul kulübü ortak bir çalışma yaptık. Zaten hâlihazırda taraftarlar ortak çalışma yapıyorlar. Her üç kulübün stadında da diğer taraftarları görmek mümkün. İşte bu da Türk milletinin güzelliği, yüceliği… Bıçak kemiğe dayandığı zaman omuz omuza verip bu ülke ve millet için nasıl çalışabileceğimizi de gösteriyoruz. Keşke rekabet ortamı da öyle olsa ama önemli olan sadece büyük kulüpler değil, biz milletçe afet değil kıyamet yaşadığımız bir ortamda herkes elinden ne geliyorsa fazlasını da yaparak orada etkilenen insanlara destek olmak için buralardan çalışıyoruz. Evet, mesafe olarak uzağız, son dönemlerde çok deprem yaşadık ama bu olay herkesi, 7’den 70’e ülkenin neresinde olursa olsun çok derinden yaraladı. 10 ilimizin toparlanması çok uzun sürecek ama bütün ülkenin ruhunun, duygularının düzelmesi, ruh sağlığına kavuşması da uzun süre alacak. Ama bu çalışmaları yaparak taraftarlar, sporcular, yöneticiler yani bütün camialar el ele, omuz omuza vermiş vaziyette. Bu tırımız Osmaniye’ye gidiyor. Şu ana kadar 29-30 bin koli eşya yolladık. Çok dikkatli bir şekilde tırlarımızı yüklüyoruz. Her ihtiyaçtan parça parça tırlara koyuyoruz. Yani bir tır sadece giyim, bir tır sadece hijyen malzemesi değil. Her tırımıza duyulan ihtiyaçları parça parça koyuyoruz. Bu tırdan sonra çalışmaları durdurmak durumundayız. Şu an hala yüzlerce, binlerce koli bekliyor. Ancak AFAD’tan bize gelen rica, talimat, direktif ‘biraz frene basın, dağıtımda zorluk çekiyoruz’ diyorlar. O nedenle çalışmaları şu an için durduruyoruz, onlardan yeşil ışık gelene kadar ki inşallah yarın sabah o da olur, çalışmalara devam edeceğiz. Burada çalışan herkese şahsım, yönetim kurulum, camiam ve yönetim kurulum adına teşekkür ediyorum. 

    Sadece çalışanlara değil 7/24 buraya evlerinden, dükkanlardan, mağazalardan, süpermarketlerden eşya alarak gelip bırakan, ‘çorbada benim de tuzum olsun’ diyen insanlara da çok çok teşekkür ediyorum. Allah bize değil, kimseye böyle bir acı göstermesin. Felaket bir tablo olduğunu gün geçtikte daha da fazla görüyoruz. Ama bizleri en çok mutlu eden de bu saatten sonra mucize dediğimiz ama bugüne kadar kurtarılan insanlar, analar, babalar, yavrularımız… bize moral, motivasyon ve güç kaynağı oluyor. 

    Dün de Kulüpler Birliği’nden çıkarken söylediğim gibi Allah ülkemize, afetzedelere, vefatı olanlara, yaralı dostları ve aile fertleri olanlara sabır, kuvvet, kudret ve metanet versin. Zor olacak ama omuz omuza hep beraber bu sıkıntılı süreci de aşacağız, aşmak zorundayız. Çünkü hayat devam ediyor, Allah da insanlara mücadele etmek için bir güç veriyor. İnşallah tez zamanda normal günlere dönebiliriz.

    Beşiktaş Kulübü’ne, Sevgili Başkan Ahmet Nur Çebi’ye; Galatasaray Spor Kulübü’ne, Sayın Başkan Dursun Özbek’e bu iş birliği için çok çok teşekkür ediyorum. 

    Dün de söyledim ama haksızlık etmeyelim, tüm futbol paydaşları bir şeyler yapmaya çalışıyor. Sizler medyamız doğal olarak dört büyük kulüp üzerine odaklanıyorsunuz ama inanın bütün Süper Lig takımları ve diğer spor kulüpleri ellerinden ne geliyorsa fazlasıyla yapıyorlar, yapmaya da çalışıyorlar. Onu da lütfen göz ardı etmeyelim. 

    Bugün bu kıyamette, bu felakette, bu afet durumunda Türk sporu ki sadece futbol kulüpleri değil, takdire şayan bir iş çıkarmıştır. İnşallah bir daha böyle bir iş çıkarmak durumunda kalmayız. Ama daha evvel de olduğu gibi Türk spor dünyası ülkesi, vatanı için ne kadar hassas olduğunu bir kez daha göstermiş oluyor.

    Bütün nakliyat firmalarına da teşekkür ediyorum. Onlar da kendi alanlarında ellerinde ne güç varsa bize tahsis ettiler. Şoförlerimiz 14-15 saat yol gidiyorlar. Malzemeleri teslim ettikleri kurum ve kişileri bize iletiyorlar. Video çekip bizimle paylaşıyorlar. Onun için de bizim tırımızın yağmalanmadığından yüzde yüz eminiz. “


    Afet Bölgesi Yardım Kampanyası Hakkında Bilgilendirme

    10 Şubat 2023 Cuma 21:22

    Ülkemizi yasa boğan deprem felaketinin ardından başlattığımız Afet Bölgesi Yardım Kampanyası kapsamında yaraları bir nebze olsun sarmak amacıyla bugün itibarıyla 30 tır yardım malzemesi deprem bölgesine gönderilmiştir.

    Kulübümüzün yetkililerle yaptığı görüşme doğrultusunda, deprem bölgesinde yaşanan tır ve malzeme yoğunluğu sebebiyle sevkiyatlar bir süreliğine durdurulmuştur.

    Yardım malzemesi toplama işlemleri ise her gün 09.00-20.00 saatleri arasında Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi, Recep Peker Caddesi, Fenerium Tribünü Otopark Girişinden devam edecektir.

    Yetkililerden alınacak bilgi sonrasında gönderimler tekrar başlayacaktır.

    Kulübümüz, ülke tarihimizin en zor günlerinde vatandaşlarımızın yanında olmak adına atacağı yeni adımlarla ilgili bilgilendirmeyi önümüzdeki süreçte yapacaktır.

    Yaralarımızı hep birlikte saracağız.


    Haydi Türkiye

    Afet Bölgelerimizdeki Vatandaşlarımız Çadır Bekliyor!

    11 Şubat 2023 Cumartesi 12:39

    Ülkemizi yasa boğan deprem felaketinde yetkililerle yaptığımız görüşme doğrultusunda bölgede yaşanan malzeme yoğunluğu sebebiyle 30 tırlık gönderimin ardından malzeme sevkiyatlarını bir süreliğine durdurduğumuzu açıklamıştık.

    Yola çıkan tırlarımızın bölgelere ulaşma haberlerini yakınen takip ediyoruz.

    Bugün yaptığımız görüşmelerde afet bölgesindeki vatandaşlarımızın soğuk hava koşullarından korunabilmeleri için ana ihtiyacının çadır olduğu bilgisini aldık.

    Bu ihtiyaca bir nebze olsun destek olmak adına an itibarıyla bir tırımız sadece çadırla doldurmak ve hemen yola çıkmak üzere stadımızda hazır bulunmaktadır.

    Çadır tedarikinde destek olabilecek vatandaşlarımızı, evlerinde çadırları bulunan tüm halkımızı Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi, Recep Peker Caddesi, Fenerium Tribünü Otopark Girişine bekliyoruz.

    Bir kez daha tüm inancımızla vurguluyoruz: Yaralarımızı hep birlikte saracağız!


    Şube Sorumlularımız, antrenörlerimiz ve sporcularımızdan Afet Bölgesi Yardım Kampanyasına destek

    11 Şubat 2023 Cumartesi 14:16

    Ülkemizi büyük hüzne boğan deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımıza yardım için Kulübümüzün başlattığı Afet Bölgesi Yardım Kampanyasına Şubelerimiz, antrenörlerimiz ve sporcularımız da destek oluyor.
     
    Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve bölgedeki birçok şehri etkileyerek hepimizi derin bir yasa boğan deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Kulübümüz tarafından Kadıköy Belediyesi ile koordineli olarak başlattığı Afet Bölgesi Yardım Kampanyasına için çok sayıda vatandaşımız yardımda bulundu.
     
    Futbolcularımız, basketbolcularımız, voleybolcularımız, amatör şubemizin sporcuları ve teknik-idari kadroları, genç sporcularımız stadımıza gelerek depremin neden olduğu yaraları sarmak için yardımda bulundu. Ayrıca şubelerimiz, topladıkları yardım malzemelerini stadımıza getirdi.
     
    Fenerbahçe TV’ye yapılan açıklamalar şu şekilde:

    Altay Bayındır: Mevcut durumda elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz, çalışacağız da

    Futbol A Takımımızın kaptanı Altay Bayındır, “Zor bir durumdayız. Aslında konuşacak çok fazla bir şey de yok. Vefat eden tüm vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar. Sürekli takipteyiz ve görüyoruz. Birçok futbolcu arkadaşımız da sürekli geliyor, buradayız ve yardım ediyoruz. Aynı şekilde vatandaşlarımız da yardımlarını getiriyor. Kulübümüz zaten nelerin lazım olduğunu paylaştı. Mevcut durumda elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz, çalışacağız da. İnşallah bundan sonraki süreci en az hasarla atlatırız ama biz ne söylersek söyleyelim yaşananlar farklı duygular. Ülkece zor bir durumun içindeyiz. Birlik olacağız. Hep birlikte elimizden geleni yapıp bu süreci atlatacağız. Çok üzgünüz. İnsanın kalbini çok acıtan bir durum. İnşallah en kısa sürede bu durumdan çıkarız.” dedi.

    Ferdi Kadıoğlu: Bizler kulüp, takım, futbolcular, camia ve vatandaşlar olarak elimizden gelenin en iyisini ortaya koymaya çalışıyoruz

    Ferdi Kadıoğlu, “Bizler kulüp, takım, futbolcular, camia ve vatandaşlar olarak elimizden gelenin en iyisini ortaya koymaya çalışıyoruz. Aynı zamanda diğer büyük camiaların taraftarları da burada ve birlikte hareket ediyoruz. Şu anda orada birçok insan birçok şeye ihtiyaç duyuyor. Aynı zamanda orada bir soğuk hava ve kış şartları da söz konusu. Şu anda bizler de onlara yardım etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Avrupa’da da birçok ülke şu anda Türkiye’ye yardım ediyor. Benim de Hollanda’da arkadaşlarım var, onlar da yardımcı olmak için ellerinden geleni yapmaya çalışıyor. Tüm dünyadaki ülkeler buraya yardımcı olmak için seferber olmuş durumda ve bu bana göre çok çok önemli bir şey. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.” diye konuştu.

    İsmail Yüksek: Tüm kalbimiz Hatay’la, Kahramanmaraş’la… depremi yaşayan tüm illerle

    İsmail Yüksek, “Çok zor bir süreçten geçiyoruz. Burada depremi yaşayanları içten hissediyoruz. Tüm kalbimiz Hatay’la, Kahramanmaraş’la, o illerle, depremi yaşayan tüm illerle.. Hakikaten çok üzgünüz. Söylenecek bir söz de yok aslında. Ben bu havada buraya gelen milletimize, taraftarlarımıza, herkese çok teşekkür ediyorum. Buraya geldikten sonra buradaki ortamı gördükten sonra aynı zamanda çok da gururlandım. Depremi yaşayan tüm illerimize çok geçmiş olsun. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Enkaz altında kalanların Allah yardımcısı olsun. Yaralılara acil şifalar diliyorum. İnşallah en sağlıklı şekilde hayatlarına devam ederler. Bizler de futbolcular olarak maddi ve manevi elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz. En önemlisi de dualarımızla destek olmaya çalışıyoruz. Tüm kalbimiz orayla.” ifadelerini kullandı.

    Mert Hakan Yandaş: Elimizden gelen ne varsa yapmaya her zaman hazırız
     
    Futbolcumuz Mert Hakan Yandaş, “Vatanımıza, milletimize başsağlığı diliyorum. Yakınlarını kaybedenlere sabır, enkaz altında olanlara, yakınlarını enkaz altından çıkarmaya çalışanlara da Allah yardım etsin. Dualarımız onlarla, elimizden hiçbir şey gelmiyor. Canımız çok sıkkın. Elimizden bir şey gelmemesi daha üzücü. Ne yapabiliyorsak yapmaya çalışıyoruz ama orada bulunan yakınlarımızla konuşuyoruz, durum gerçekten çok vahim. Allah milletimizin yardımcısı olsun. Elimizden gelen ne varsa yapmaya her zaman hazırız. Keşke onlara sahada yardımcı olabilsek. Bu mümkün olursa gitmeyi de düşünüyorum. Çok üzgünüz.” dedi.

    Nazım Sangare: Herkes çok iyi niyetli bir şekilde buraya geldi

    Futbolcumuz Nazım Sangare, “Hayatını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Herkes yardım etmeye çalışıyor. Herkes çok iyi niyetli bir şekilde buraya geldi. İnşallah her şeyi daha hızlı yapıp arkadaşlarımıza yardımcı olabileceğiz.” dedi.

    Dorukhan Toköz: Elimizden geldiğince depremzedeler için en iyisini yapacağız

    Trabzonsporlu futbolcu Dorukhan Toköz, “Hepimiz aynı takımdayız. Onlar için dua diyoruz. Elimizden geldiğince hep beraber onlar için en iyisini yapacağız” diye konuştu.

    İrfan Can Kahveci: Bağışlara, yardımlara devam edelim

    Futbolcumuz İrfan Can Kahveci, “Dorukhan’ın dediği gibi böyle zamanlarda millet olarak birlik olmayı başarabiliyoruz. Oradaki insanların Allah yardımcıları olsun. Dualarımız onlarla. Bağışlara, yardımlara devam edelim. İnşallah her şey güzel olur. Hepimiz aynı takımdayız. Dorukhan benim yakın arkadaşım. Gönüllü olarak buraya gelmek istedi. Bize yardımcı oldu. Herkese teşekkür ederim.” dedi.

    Melih Mahmutoğlu: Bir ihtiyaç varsa sonuna kadar yapacağız
     
    Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın kaptanı Melih Mahmutoğlu, “Kelimeler kifayetsiz kalıyor. Çok büyük bir acı yaşıyoruz ülkece. Çok yakın arkadaşlarım dostlarım orada. Elimizden geldiğince yardım etmeye geldik. Bir ihtiyaç varsa sonuna kadar yapacağız. Maalesef kötü haberler alıyoruz ama inşallah bu haberler bir an önce son bulur. Oralara yardım etmek gerekiyor. Özellikle Hatay maalesef çok kötü durumdaymış. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum, geride kalanlara da sabır. Enkaz altında olan insanlar için de dua ediyoruz. Bir an önce yardımın oraya gitmesi gerekiyor. Tabii ki kolay değil. Çok acı. Allah bizlere sabır versin.  Halkımız buraya büyük yardım getiriyor. Hepsinden Allah razı olsun. Elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız.” dedi.
     
    Samet Geyik: Bir an önce oradaki insanlara yardım yetişmesi lazım
     
    Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın oyuncusu Samet Geyik, “Haberleri üzülerek takip ediyoruz. Bir an önce oradaki insanlara yardım yetişmesi lazım. Burada da bir sürü yardım toplanıyor. Bugün antrenmanı iptal ettik. Elimizdekileri buraya getirdik. Daha da yapacağız. Türkiye’de bu yardımların olması gerekiyor ve bu yardımların oraya ulaşması lazım. Umarım enkaz altındaki insanlar bir an önce çıkarılır. Çok acı.” diye konuştu.

    Metecan Birsen: Maddi manevi elimizden geleni yapıp destek olmaya çalışıyoruz

    Fenerbahçe Beko Basketbol Takımımızın oyuncusu Metecan Birsen, “Milletimizin başı sağ olsun. Burada kulüp olarak maddi manevi elimizden geleni yapıp destek olmaya çalışıyoruz. Elimizden pek bir şey gelmiyor ama mümkün olduğunca onların yanında olmaya çalışıyoruz. Sabır diliyoruz.” dedi.
     
    Cenk Renda: İnşallah bir an evvel atlatır ve yaralarımızı sararız
     
    Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın Menajeri Cenk Renda, “Milletimizin başı sağ olsun. Yastayız. Enkaz altındaki vatandaşlarımızın bir an evvel kurtulması için dua ediyoruz. Milletimize takımım adına başsağlığı diliyorum. Hepimiz buradayız. Kulübümüz her şeye önderlik yapıyor. Burada da önderlik yapıyoruz. İnşallah bunları bir an evvel deprem bölgesine ulaştırırız. Çok üzgünüz. İnşallah bir an evvel atlatır ve yaralarımızı sararız.” açıklamasında bulundu.

    Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın Başantrenörü Dimitris Itoudis: Bütün dünya Türkiye’nin Türk ulusunun yanında

    Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın Başantrenörü Dimitris Itoudis, “Öncelikle en derin üzüntülerimi, başsağlığı mesajlarımı iletmek istiyorum. Hepimiz bu olaydan çok etkilendik. Gözümüz de yaşlarla süreci takip etmek zorunda kaldık ama bir yandan da bunun yaralarını sarmak için hem ülke insanının çok uğraştığını, hem Kulübümüzün çok çalıştığını biliyorum. Biz de takım olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Dün ve bugün buraya yardım malzemesi getirdik. Bilhassa buraya gelerek bu süreci görmek ve buradaki insanlara destek olmak da istedik. Çok yoğun bir çalışma var. Sadece Fenerbahçe taraftarları değil, Galatasaray, Beşiktaş, bütün farklı takımlardan burada yer alıp dayanışmaya katkı sağlıyorlar. Kulübün çok özel çalışma yürüttüğünü biliyorum. Sertaç bey süreci anlattı. 11. tır yola çıkıyor.  Çok büyük çaba ve dayanışma var. Zor zamanlar. Biz de destek amaçlı burada olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu sabah 5 yaşında bir çocuğun kurtarılma anını gördük. Her saniyenin önemi var. Türkiye’den, Yunanistan’dan, Sırbistan’dan sahada bu insanları kurtarmak için çalışan insanlar var. Bütün dünya Türkiye’nin Türk ulusunun yanında. Daha fazla insanın kurtulması için dualarımızı gönderiyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Basketbol Operasyonları Genel Direktörümüz Maurizio Gherardini: Kolay olmayacak ama adım adım yaraların sarılmasını dileyeceğiz.

    Basketbol Operasyonları Genel Direktörü Maurizio Gherardini, “Çok büyük bir trajediden geçiyoruz. İnsanların dayanışmasını da görüp, duygulanıyorsunuz. Burada olup bu dayanışmaya destek olmaya çalışıyoruz ama bizim yaptıklarımız bu dayanışmanın çok ufak bir parçası. Kolay olmayacak ama adım adım yaraların sarılmasını dileyeceğiz.” dedi.

    Genel Menajerimiz Derya Yannier: Elimizden geldiği kadar bir şeyler yapmaya çalışıyoruz

    Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın Genel Menajeri Derya Yannier, “Maalesef diyecek çok fazla bir şey yok. Elimizden geldiği kadar bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Oyuncular da elinden geleni yapıp, bütün şartlarımızı seferber edip bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Süreci takip ettikçe insanın içi parçalanıyor, söylenecek söz yok. Başımıza bir şey geldiğinde Türk halkı olarak kenetlenmede dünyada örneği yok. Burayı görünce insan duygulanıyor. Herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor. Orada olan herkesin Allah yardımcısı olsun.” temennisinde bulundu.

    Olcay Çakır Turgut: Birlik olma günü ve burada herkes birlik olmuş durumda. Kalbimiz, dualarımız deprem bölgesindeki vatandaşlarımızla birlikte

    Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Voleybol Takımımızın kaptanı Olcay Çakır Turgut, “Acımız çok derin. Söylenebilecek çok fazla bir şey yok. Birlik olma günü ve burada herkes birlik olmuş durumda. Elimizde geldiğince yardımcı olmak için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Kalbimiz, dualarımız deprem bölgesindeki vatandaşlarımızla birlikte. Herkese çok geçmiş olsun. Milletimizin başı sağ olsun.” ifadelerini kullandı.

    Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın Menajeri Pelin Çelik: Herkes birlik olmuş durumda ve burada, oradaki yaralarımızı sarmak için harika bir çalışma var

    Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın Menajeri Pelin Çelik, “Çok üzgünüz. Duyguları kelimeler dökmek çok çok zor. Aynı zamanda umudumuzu yitirmememizin gerektiği, yardımlaşmamızın gerektiği, daha çok birlik olmamızın gerektirdiği bir dönemdeyiz. Hepimizin başı sağ olsun. Hepimizin yüreği orada. Yaralıların bir an önce iyileşmesini diliyoruz. Yaralarımızı sarmamız gerekiyor. Burada çok büyük bir yardımlaşma var. Kulübümüz bu konuda zaten öncü olmuştur.  Biz de takım olarak, şube olarak, kişisel olarak çorbada tuzumuz olsun diye çabalıyoruz. Çok zor bir süreç. Bir anne, bir sporcu, bir vatandaş olarak hislerimizin karıştığı bir durum aslında. Evde olduğumuza, yaşadığımıza, bu durumda olduğumuza şükrettiğimiz ama aslında bundan da utandığımız, yavrumuza sarılırken diğer anneleri düşündüğümüz, yemek yerken orada insanların aç durduğunu düşündüğümüz, boğazlarımızda lokmaların düğümlendiği bir dönem. Ancak burada mükemmel bir organizasyon var. Türk halkı, Fenerbahçe camiası, herkes birlik olmuş durumda ve burada, oradaki yaralarımızı sarmak için harika bir çalışma var. Herkesten Allah’tan razı olsun. Hem buraya hem de depremzedelere yardımını ulaştıran herkese çok çok teşekkür ediyoruz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.  Nefes almaya devam ettikçe umudumuz da devam ediyor. Umarım bu yaşananlar gelecek için hepimize ders olur, daha büyük felaketler yaşamayız. Yardım eden herkese de çok çok teşekkür ederim.” dedi.

    Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın Başantrenörü Zoran Terzic: Çok üzgünüz, lütfen herkes destek versin

    Fenerbahçe Opet’in Başantrenörü Zoran Terzic, “Böyle bir durumda bir şey söylemek çok zor, herhangi bir kelime bulamıyorum. Sadece burası için değil dünyanın her yerindeki insanların bununla ilgili paylaşımlar yaptığını, yardım topladığını görüyorum. Üzgünüm, bu olay karşısında sadece Türkiye’deki insanlar değil bütün insanlar çok üzgün ve mutsuz. Böyle organizasyonları görmekten dolayı mutlu ve gururluyum. Kulübümüz bununla ilgili çok güzel bir organizasyon yapmış ve yardım ediyorlar. Bunu görmek bir nebze de olsa beni mutlu ediyor. Buradan sadece Türkiye’de yaşayan insanlara değil tüm dünyadaki insanlara seslenmek istiyorum: lütfen yardım edin, sizin için ufak olan bir şey buradaki insanlar için çok önemli bir şey haline gelebiliyor. Lütfen destek verin. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş taraftarlarını bir arada, ortak bir şeyler yaparken görmek kalbime dokunuyor. Sırbistan’da haberleri takip ediyorum. Küçük bir yerde yaşayan yaşlı bir adam 5 – 6 bin Türk lirası toplamış ve yardım için Türkiye’ye göndermiş. Bunlar önemli. Bizim için küçük gelen bir şey başkası için çok büyük anlam ifade edebilir. Böyle bir felaket karşısında sadece Türk halkı değil, tüm dünya yardım edecektir.” dedi.

    Eda Erdem Dündar: Biz de elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Kulübümüze de bu imkanı bize sağladığı için çok teşekkür ediyoruz.   Burada inanılmaz bir seferberlik var

    Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın kaptanı Eda Erdem Dündar, “Derin bir üzüntü içerisindeyiz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve enkaz altında kalan vatandaşlarımızın da bir an önce kurtulmasını diliyoruz. Hava şartları da çok kötü ne yazık ki. İnşallah en kısa sürede enkaz altında çıkarılabilirler. Hepimizin önceliği depremin yaralarını sarmak. Biz de elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Kulübümüze de bu imkanı bize sağladığı için çok teşekkür ediyoruz.   Burada inanılmaz bir seferberlik var. Gözlerim doldu. Üzüntülü bir süreç yaşıyoruz ama inşallah bunu da atlatacağız. Sahada çalışan tüm kurtarma ekiplerine teşekkür ediyoruz. Umarım bir an önce enkaz altındaki vatandaşlarımızı da kurtarabilirler ve yaraları sarmaya başlayabiliriz. Türkiye olarak eminim herkes yardım için elinden geleni yapıyor. İnşallah en kısa sürede süreci atlatmaya çalışacağız.” diye konuştu.

    Arina Fedorovtseva: Depremden etkilenen herkes için çok üzgünüm. Herkesi yardımda bulunmaya davet ediyorum

    Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın Rus oyuncusu Arina Fedorovtseva, “Yaşananlar gerçekten felaket ve korkunç. Depremden etkilenen herkes için çok üzgünüm. Şu anda en önemli olan şey yardım. Birbirimize yardımcı olmalıyız. Bu malzeme getirerek olur, para göndererek olur.  Herkesi elinden gelen yardımda bulunmaya davet ediyorum. Deprem bölgelerinde yardıma çok ihtiyaç var.  Şu anda en önemli şey bu.” dedi.

    Meliha Diken: Burada kulübümüzün çok güzel bir organizasyonu var

    Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın oyuncusu Meliha Diken, “Öncelikle ülkemizin başı sağ olsun. Büyük bir üzüntüyle haberleri takipteyiz. Mümkün olduğu kadar, elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Fiziki olarak yardım edemeyen varsa da internet üzerinden bağış yapabilecek çokça yer var. Az çok demeden yardım edilirse çok çok iyi olur. Burada da kulübümüzün çok güzel bir organizasyonu var. Her gün kaç tane tırın yola çıktığını görüyoruz. İnsanlar burada çok yardımcı oluyor ve çok fazla malzeme getiriyor. Herkese çok çok teşekkür ederim.” şeklinde konuştu.

    Fenerbahçe HDI Sigorta Erkek Voleybol Takımımızın Başantrenörü Kerem Eryılmaz: Biz de hem kulüp olarak hem takım olarak hem bireysel yardım yapmak için buradayız

    Fenerbahçe HDI Sigorta Erkek Voleybol Takımımızın Başantrenörü Kerem Eryılmaz, “Söylenecek pek bir şey yok. İçimiz acıyor. Ülkemizin bir bölgesi ve çok büyük bir alan etkilendi. Herkes elinden geleni yapıyor. Tüm Türkiye seferber oldu. Biz de hem kulüp olarak hem takım olarak hem bireysel yardım yapmak için buradayız. Türk halkının başı sağ olsun. Yaralılar acil şifalar diliyorum. Arkada kalanlara sabırlar dilemekten başka aslında yapabileceğimiz bir şey yok. Şu anda elimizden geldiğince yardım etmek için çalışıyoruz. Benim için ayrı bir acısı da var, çünkü ben askerliğimi Kahramanmaraş’ta yapmıştım. Oranın o halini görünce içim ayrı bir bükülüyor. Bu aslında Türkiye’nin bir gerçeği ve bununla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bugün orası, yarın burası… o yüzden bir hazırlık planımızın olması gerekiyor. Çünkü son anda yapılacak bu yardımlar bir yere kadar çare olur ama asıl olmadan önce önlemimizi almalıyız.  Bu nedenle devletin en küçüğünden başındakilere kadar herkesi göreve davet ediyoruz. Bizim istediğimiz bu. Planımız belli olsun, ne yapmamız gerektiği belli olsun. Herkesin yardımcılarını bekliyoruz. Dualarımız onlarla beraber. Bu soğukta Allah yardımcıları olsun.” şeklinde konuştu.

    İzzet Ünver: Türkiye, hep birlikte bunun da üstesinden gelecektir

    Voleybolcumuz İzzet Ünver, “Çok üzgünüz. Boğazımız düğümlendi diyebilirim. Türkiye, hep birlikte bunun da üstesinden gelecektir. Taraftarlarımızla, vatandaşlarımızla birlikte biz de üzerimize düşen görevi yerine getirmek için buradayız. Takım arkadaşlarımla buradayız. Umarım yaralarımızı en kısa sürede sarabiliriz. Zaman alsa da bunun üstesinden kalkacağız. Başımız sağ olsun. Aile üyelerimizi, vatandaşlarımızı, misafirlerimizi, canlarımızı kaybettik. Bunun tarifi yok. Bu bir afet değil felaket. Gerek kış şartlarıyla gerek saatle zorluğu daha da zor oldu. Fiziksel olarak gidemesek de büyük küçük yardımlarımızla, burada bulunmamızla, yardımlarla bunun üzerinden geleceğimizi düşünüyorum. Umarım en hızlı şekilde yaralarımızı sarabiliriz.” ifadelerini kullandı.

    Hasan Yeşilbudak: Elimizden geldiğince yardım etmeye, yaraları sarmaya çalışıyoruz

    Voleybolcumuz Hasan Yeşilbudak, “Öncelikle tüm ülkemizin başı sağ olsun. Çok büyük bir afet yaşandı. 10 ilimiz de çok yakından yaşadı bunu. Biz de Fenerbahçe olarak, Fenerbahçe Voleybol olarak burada elimizden geldiğince oradaki afetzedelere yardım etmeye çalışıyoruz. Onların duygularını, hislerini paylaşmaya çalışıyoruz. Ölenlere Allah’tan rahmet, kalanlara acil şifalar diliyorum. Şu anda bazı şeyleri ifade etmek gerçekten çok zor. Benim de ailem Adana’da, onlar da çok derinden yaşadılar. Çok şükür bir can kaybımız yok. Elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Yaraları sarmaya çalışıyoruz. Bundan sonra da devam edeceğiz.” dedi.

    Ahmet Tümer: Herkese sesimizi duyurmaya çalışıyoruz

    Voleybolcumuz Ahmet Tümer, “Hepimizin boğazı düğümlenmiş durumda, çok üzgünüz. Hepimizin başı sağ olsun. Kulübümüze de çok teşekkür ediyorum. Burada inanılmaz iyi bir organizasyon var. Yardımlar artarak devam ediyor. Elimizden geldiğince yardım göndermeye çalışıyoruz. Herkese sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Buradan tüm vatandaşlarımıza da sesleniyorum; yardımlarına devam etsinler. Şu anda her canın kıymeti, önemi var. İnşallah hep birlikte atlatacağız. Sözün bittiği yerdeyiz.” diye konuştu.

    Buse Naz Çakıroğlu: Hep beraber bunun altından kalkacağız
     
    Milli boksörümüz Buse Naz Çakıroğlu, “Türkiye’ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Gerçekten çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bu imtihan hepimizin imtihanı. Üzgünüz. Söyleyecek fazla bir şey yok. Bir şehir olduğunda çok üzülüyoruz, bir değil, iki değil 10 şehir. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Herkesi elinden geleni yapmaya davet ediyoruz. Hepimizin arkadaşı, dostu hala orada mücadele ediyor. Umarım hep beraber bunun altından kalkacağız.” şeklinde konuştu.
     
    Serhat Deniz: Fenerbahçe Spor Kulübü ailesi olarak yardım bekleyen tüm vatandaşlarımıza elimizden geldiğince yardım ediyoruz
     
    Fenerbahçe Petrol Ofisi Kadın Futbol Takımımızın Geçici Teknik Sorumlusu Serhat Deniz, “Bu doğal afette rahmetli olan vatandaşlarımıza Allah rahmet eylesin. Yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bir an önce bu yaraları sarmak istiyoruz. Kolay olmayacak ama Fenerbahçe Spor Kulübü ailesi olarak yardım bekleyen tüm vatandaşlarımıza elimizden geldiğince yardım ediyoruz. Yaralarını sarmak için elimizden gelen katkıyı ortaya koymaya çalışıyoruz. Çok üzgünüz. Ayrıca Adıyaman’da KKTC voleybol takımı kafilesi vardı. Onlardan ulaşılanlar maalesef ölü olarak bulundu. Tüm KKTC’ye de ayrıca başsağlığı diliyorum.” açıklamasını yaptı.
     
    Göknur Güleryüz: Kulübüm büyük destek veriyor. Minnettarım
     
    Fenerbahçe Petrol Ofisi Kadın Futbol Takımımızın kalecisi Göknur Güleryüz, “Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Kulübüm büyük destek veriyor. Minnettarım. Oranın çocuğu olarak teşekkür ediyorum. Ailemi de kulübümün yardımıyla buraya getirdim. Fenerbahçe her zaman yaptığı gibi bize ev açtı. Çok şükür ailem için mutluyum ama diğer vatandaşlarıma da benim bir nevi ailem. Hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Bu süreci inşallah birlik olarak atlatabiliriz.” diye konuştu.
     
    Fotoğraflar: Altan Göçer, Burak Saltık, Ahmet Hopyar, Semih Bahadır


    İyi ki varsınız, sonsuz teşekkürlerimizle…

    11 Şubat 2023 Cumartesi 19:48

    Ülkemizi yasa boğan deprem felaketinin ardından Afet Bölgesi Yardım Kampanyamıza katılan, gönüllü olarak çalışan her bir vatandaşımız, iyi ki varsınız.

    Elimizden geldiğince gücümüz yettiğince çalışmaya devam.


    Ülke tarihimizin en zor günlerinde, bizi biz yapan gerçeği hatırlıyoruz: “Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar! Yaralarımızı hep birlikte saracağız…”

    14 Şubat 2023 Salı 17:07

    6 Şubat 2023’te, dünya tarihinin en ağır felaketlerinden, ülke tarihimizin en acı günlerinden birini yaşadık.

    10 şehirde, milyonlarca yurttaşımızı etkileyen,
    Canlarımızı bizden alan,
    Türkiye’mizi yasa boğan,
    Kelimelerin kifayetsiz, gözyaşlarımızın çaresiz kaldığı,
    Bize, milletçe birlik ve beraberliğin kanımızda var olduğunu bir kez daha gösteren derin bir acı…

    Şimdi, üzüntümüzün tarifsiz olduğu bugünlerde yaralarımızı birlikte saracağız diyor,
    Kızılay ile birlikte kan bağış kampanyası başlatıyor, 3 gün boyunca stadımızı kan bağışına açıyoruz. 

    Depremden kurtulan, tedavi altında olan canlarımıza can olmak için herkesi kan vermeye davet ediyoruz.

    16 Şubat 2023 Perşembe günü, Başkanımız, yöneticilerimiz, sporcularımız, çalışanlarımızla ilk adımı atacağımız kan bağış kampanyasında,
    Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar diyor,

    16-17-18 Şubat 2023 tarihlerinde üyelerimizi, taraftarlarımızı ve tüm halkımızı kan bağışlamaya davet ediyoruz.

    16-17 Şubat: 09.00-21.00  /  18 Şubat: 10.00-22.00

    Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi, Şefik Bey Sokak, Fenerium Tribünü Girişi (Yürüyen Merdivenler), Kan Bağış Noktası

    Kan Bağışı Alınmasına Engel Oluşturan Nedenler Arasında En Sık Karşılaşılanlar;

    • Kişinin 18 yaşından küçük olması.
    • Kişinin 65 yaşından büyük olması.
    • Kişinin 60-65 yaş aralığında olup, ilk kez kan verecek olması.
    • Kişinin 50 kilogramın altında olması.
    • Kişinin yanında T.C. Kimlik Numaralı ve fotoğraflı bir resmi kimlik belgesinin bulunmaması.
    • Kişinin kendini iyi ve sağlıklı hissetmemesi (Ateş, öksürük, vb. şikayetlerinin olması).
    • Kişiye son bir yıl içinde kan ve kan ürünü transfüzyonu yapılması.
    • Kişide Hepatit B ve Hepatit C Virus enfeksiyonu öyküsü olması.
    • Kişide HIV Pozitifliği / AIDS Enfeksiyonu veya bu kişilerle yakın temas öyküsü olması.
    • Kişinin uyuşturucu kullanımı.
    • Kişinin diabet (Şeker) hastası olup insülin kullanımı (İnsulin kullanmayan ve kan şekeri kontrol altında olan diabet hastaları kan bağışı yapabilir).
    • Kişinin son bir yıl içinde ameliyat, endoskopi, hacamat, dövme gibi girişimsel işlemler yaptırması.
    • Kişide kanser öyküsü olması.
    • Kişide epilepsi (Sara) ve felç (İnme) öyküsü olması.
    • Kişiye damar içi stent takılması.
    • Kişiye organ nakli gerçekleştirilmesi.
    • Kişinin 1980-1996 yıllarında Büyük Britanya’da 6 aydan fazla bulunması.

    Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan

    Depremden kurtulan ve tedavi altında olan canlarımıza can olabilmek adına herkesi kan bağışı kampanyamıza davet ediyorum

    14 Şubat 2023 Salı 19:29

    Genel Sekterimiz Burak Çağlan Kızılhan, 6 Şubat 2023’te dünya tarihinin en ağır felaketlerinden, ülke tarihimizin en acı günlerinden birini yaşadığımız deprem felaketi sonrasında yaraları sarmak için gerekli tüm adımları atan Kulübümüzün bu kez Kızılay ile önemli bir iş birliğine imza atarak ‘Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar! Yaralarımızı hep birlikte saracağız…’ dediği kampanyaya dair açıklamalarda bulundu.

    Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, kan bağışı kampanyamızı Fenerbahçe TV’ye şu şekilde değerlendirdi:

    6 Şubat 2023’te dünya tarihinin en ağır felaketlerinden, ülke tarihimizin de en acı günlerinden birini yaşadık. 10 farklı şehrimizde milyonlarca yurttaşımızı etkileyen, canlarımızı bizden alan tüm ülkemizi, Türkiye’mizi yasa boğan bir felaket. Tabii ki üzüntümüzün bir tarifi yok. Ama bugünlerde bir nebze olsun birlikte olmak ve yaralarımızı sarmak adına Kızılay ile birlikte kan bağışı kampanyamızı başlatıyoruz. Kan bağışı kampanyası 16 Şubat Perşembe günü başlayacak. 3 gün boyunca da Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde sürecek. 16 ve 17 Şubat tarihlerinde 09.00’da başlayacak ve 21.00’da bitecek, 18 Şubat Cumartesi günü de 10.00’da başlayıp 22.00’da bitecek. Depremden kurtulan ve tedavi altında olan canlarımıza can olabilmek adına herkesi kan bağışı kampanyamıza davet ediyorum.”


    Depremzede Mehmet Akif Ağaç’ı stadımızda ağırladık

    15 Şubat 2023 Çarşamba 16:29

    Depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’ta enkazdan kurtarılan ve İstanbul’a gelen Fenerbahçe taraftarı Mehmet Akif Ağaç’ı stadımızda konuk ettik.

    Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’ni gezen 15 yaşındaki taraftarımız, kendisine bu imkânı sunan Kulübümüze teşekkür etti ve hayalini gerçekleştirdiğini söyledi.

    Yaralarımızı birlikte saracağız.


    4 büyük kulübün başkanları ve futbolcuları ‘Türkiye Tek Yürek’ ortak yayınında depremzedeler için bağış topladı

    15 Şubat 2023 Çarşamba 23:25

    Ülkemizi yasa boğan deprem felaketinin yaralarını sarmak amacıyla düzenlenen ‘Türkiye Tek Yürek’ yardım kampanyası ortak yayınında dijital, ulusal, bölgesel ve yerel TV ve radyo kanalları bir araya geldi.

    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizi etkileyerek ülkemizi yasa boğan deprem faciası yüreklerimizde derin yaralar açtı.

    Bu yaraları sarmak için düzenlenen ve Fenerbahçe Televizyonu’ndan da yayınlanan ‘Türkiye Tek Yürek’ yardım kampanyasında ülkemizin 4 büyük spor kulübünün başkanları da tek yürek oldu.

    Başkanımız Ali Y. Koç’un yanı sıra Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ve Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu ile kaptanımız Altay Bayındır, Galatasaray futbolcusu Kerem Aktürkoğlu ve Beşiktaş futbolcusu Cenk Tosun canlı yayına stüdyodan katıldı ve yayının bir bölümünde depremzedeler için telefonla gelen bağışları topladı.

    Acun Ilıcalı, Nihat Hatipoğlu, Pelin Çift, Çağla Şikel, Tümer Doğru, Nazlı Çelik, Deniz Bayramoğlu ve Didem Arslan Yılmaz moderatörlüğünde yapılan ortak yayında siyaset, iş, spor ve sanat dünyasının önde gelen isimleri ve vatandaşlarımız depremzedelere destek oldu.

    Toplanan bağışlar depremzedeler için AFAD ve Kızılay’a aktarılacak.


    Depremzede Mehmet Akif Ağaç, Samandıra Can Bartu Tesislerimizde Teknik Direktörümüz Jorge Jesus ve futbolcularımızla buluştu

    16 Şubat 2023 Perşembe 11:49

    Depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’ta enkazdan kurtarılan ve İstanbul’a gelen Fenerbahçe taraftarı Mehmet Akif Ağaç, bugün Samandıra Can Bartu Tesislerimizi gezdi.

    Dün misafirimiz olan ve Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde konuk ettiğimiz 15 yaşındaki taraftarımız, bugün de Can Bartu Tesislerimizde konuğumuz oldu. Teknik Direktörümüz Jorge Jesus, teknik ve idari heyetimiz ile futbolcularımızla bir araya gelen Mehmet Akif Ağaç, tesislerimizi de gezdi.


    Acımız Tarifsiz

    16 Şubat 2023 Perşembe 16:18

    Ülkemizin yaşadığı deprem felaketinin ilk gününden itibaren ulaşmaya çalıştığımız İskenderun Fenerium Mağaza Müdür Yardımcımız Emre Gök ve Antakya Palladium AVM Fenerium satış danışmanımız Gökhan Dalmış’ın vefat haberlerini derin üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız.

    Emremize, Gökhanımıza ve kıymetli çalışanlarımızın hayatlarını kaybeden aile bireylerine Allah’tan rahmet, yakınlarına ve camiamıza başsağlığı dileriz.

    Fenerbahçe Spor Kulübü


    Başkanımız Ali Y. Koç

    Futboldaki bu dayanışma ruhu inşallah daha fazla güçlenerek devam eder

    16 Şubat 2023 Perşembe 20:28

    Başkanımız Ali Y. Koç, Yüksek Divan Kurulu Başkanımız Uğur Dündar ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz, UEFA Avrupa Konferans Ligi’nde oynanacak olan Trabzonspor – Basel müsabakasını izlemek üzere TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve kulüp başkanlarıyla birlikte Şenol Güneş Spor Kompleksi’ne gitti.

    Mücadele öncesi Başkanımız Ali Y. Koç yaptığı açıklamada, “İlk günden beri yaralarımızı birlikte saracağız diyoruz. Eşsiz, takdire şayan bir dayanışma ruhu ülkemize hâkim. Bunun doğrultusunda da biz futbol ailesi olarak birinci günden itibaren elimizden gelen her şeyi yaptık. Birbirimize destek olduk. Bugün de buraya Sayın Ahmet Ağaoğlu başkanın daveti üzerine bir ve bütün olarak gelebilen bütün kulüpler, Trabzonspor’u desteklemeye geldik. Ne yazık ki hayat da bir şekilde devam ediyor. Söyleyeceğim bir şey var. Depremin, kıyametin, felaketin yarattığı bu dayanışma ruhu inşallah futbolda biraz daha kalıcı olur. Birbirimizle yaraşırken, kavga ederken, yer geldiği zaman belaltı vururken, görüyoruz ki dünyada çok daha önemli problemler var. Bu da bizlere ders olsun. Futboldaki bu dayanışma ruhu inşallah daha fazla güçlenerek devam eder.” dedi.


    Yardım tırlarımız afet bölgesine ulaşmaya devam ediyor

    17 Şubat 2023 Cuma 10:10

    Kulübümüzün başlattığı yardım kampanyası çerçevesinde stadımızda toplanan yardım malzemeleri tırlara yerleştirilerek afet bölgesine gönderiliyor.

    İstanbul’dan yola çıkan tırlar, AFAD’la koordineli bir şekilde belirlenen noktalara ulaşmaya devam ediyor.
     
    Malzemeler tırlardan indirilerek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor.

    Yaralarımızı hep birlikte saracağız.


    Teknik Direktörümüz Jorge Jesus: Hepimizin elinden geldiğince yardımcı olması çok önemli

    17 Şubat 2023 Cuma 17:22

    Teknik Direktörümüz Jorge Jesus, Kulübümüzün deprem felaketi sonrasında yaraları sarmak için Kızılay ile birlikte ‘Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar!’ diyerek başlattığı Kan Bağışı kampanyasına destek oldu.
     
    Stadımızda yapılan kan bağışı alanını ziyaret eden ve Fenerbahçe Televizyonu’na açıklamalarda bulunan Teknik Direktörümüz Jorge Jesus, bu tür kampanyaların önemine değindi. Deneyimli çalıştırıcı, “Hepimizin elinden geldiğince yardımcı olması çok önemli. Herkes imkânı doğrultusunda yardım etmeli diye düşünüyorum. Acı çeken insanlar için bu tür dayanışma kampanyaları çok önemli. Çok fazla insan acı çekiyor. Bu tarz jestler, en azından bazı insanlara dokunabilmemize, bazı insanlara yardım edebilmemize sebep oluyor. O yüzden bu tarz yardımların önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi.

    Dün tesislerimizi ziyaret eden ve Futbol Takımımızla bir araya gelen depremzede Mehmet Akif Ağaç ile ilgili de Teknik Direktörümüz Jorge Jesus, “Bildiğim kadarıyla depremde ailesini kaybetti. Onun yüzünde bir nebze gülücük oluşturabildiysek, ne mutlu bizim için. Çok sevdiği kulübü Fenerbahçe’nin tesislerini ziyaret etme fırsatı buldu. Onu birazcık bile mutlu edebildiysek ne mutlu bize. Çünkü acı çeken insanların kalbine dokunmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.


    45. tırımız da depremzedelere yardım malzemeleri götürmek üzere yola çıktı

    17 Şubat 2023 Cuma 18:34

    Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve başta Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen depremlerden etkilenen vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Kulübümüz tarafından başlatılan Afet Bölgesi Yardım Kampanyası kapsamında toplanan yardım malzemelerini taşıyan 45. tır da yola çıktı.

    Kulübümüzün deprem felaketinin ardından başlattığı yardım kampanyasına taraftarlarımız ve vatandaşlarımız yoğun katılım gösteriyor. Fenerium’dan battaniye, kazak, atkı, bere gibi kışlık malzemeler de afet bölgesine gönderiliyor. Toplanan malzemeler, kulüp çalışanlarımız, taraftralarımız ve vatandaşlarımız tarafından sınıflarına göre bölümlere ayrılıyor. Kolileme işlemlerinin ardından malzemeler daha sonra tırlara yükleniyor.

    Başkanımız Ali Y. Koç, Başkan Vekilimiz Erol Bilecik, Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, Yönetim Kurulu Üyelerimiz, teknik ve idari kadrolarımız ile sporcularımız ve ünlü isimler malzeme toplama alanına gelerek çalışmalara katıldılar.

    Depremin neden olduğu yaraları sarmak için Kulübümüzün Kadıköy Belediyesi ile koordineli olarak sürdürdüğü Afet Bölgesi Yardım Kampanyası için çok sayıda vatandaşımız, AFAD ihtiyaç listesindeki malzemeleri Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi Fenerium tribünü otopark girişine getirerek yardımda bulunuyor.

    Deprem bölgesindeki çocuklarımız için paketler hazırlanıyor

    Kahramanmaraş ile birlikte 10 ilimizi etkileyen deprem felaketinin ardından AFAD ile birlikte hareket ederek Stadımızı yardım koordinasyon merkezi haline getiren ve hazırlanan yardımları tırlar aracılığıyla bölgeye sevk eden Kulübümüzde, bölgedeki çocuklar da unutulmadı.

    AFAD’ın hazırlamış olduğu ihtiyaç listesinde yer alan ürünler hazırlanırken, paketleme bölümündeki gönüllü ekiplerimiz, yaraları bir nebze olsun sarmak amacıyla afetzede çocuklarımız için üzerlerinde notlar yazılı oyuncakları paketleyerek hazır hale getirdi.

    Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bir kez daha Türkiyemize başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar, deprem bölgelerindeki tüm arama kurtarma ekiplerine güç ve kuvvet diliyoruz.

    Dualarımız sizinle…


    ‘BİRLİK VE BERABERLİK BİZİM #KANIMIZDAVAR!’ DİYEREK YARALARIMIZI HEP BİRLİKTE SARIYORUZ

    17 Şubat 2023 Cuma 23:21

    Dünya tarihinin en ağır felaketlerinden, ülke tarihimizin en acı günlerinden birini yaşadığımız 6 Şubat 2023 tarihindeki deprem felaketi sonrasında yaraları sarmak için gerekli tüm adımları atan Kulübümüz, ‘Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar!’ diyerek Kızılay ile birlikte önemli bir iş birliğine imza attı ve 3 gün sürecek olan kan bağışı kampanyamızda ikinci gün de geride kaldı. 18 Şubat Cumartesi günü (yarın) 10.00-22.00 saatleri arasında stadımızda yapılacak kan bağışı kampanyamızın son gününe üyelerimizi, taraftarlarımızı ve tüm halkımızı davet ediyoruz.

    Depremden kurtulan, tedavi altında olan canlarımıza can olmak için başlatılan kan bağışı kampanyamıza, Başkanımız, Yönetim Kurulu Üyelerimiz, kulüp çalışanlarımız, tüm branşlardan sporcularımız, eski futbolcularımız, sanatçılarımız, taraftarlarımız ve vatandaşlarımız katıldı.

    Bağışçılarımız, günün ilk saatlerinde Fenerbahçe Efsanesi Stadyum ve Müze Turlarının bulunduğu bölümden ilk girişlerini yaparken burada kayıt bilgileri oluşturulup, kan sayımları yapıldı ve ardından doktor kontrolüne geçti. Buradaki işlem sonrasındaysa katılımcılar, 1907 Tribünü’ne geçerek kan verme işlemini gerçekleştirdi.

    Kan bağışında bulunan isimler için desteklerinden ötürü bir sertifika düzenlenirken, günün anlam ve önemine binaen duygu ve düşüncelerini paylaşmak isteyenler için bir de anı defteri hazır tutuldu.

    Aynı zamanda Stadımızın ledlerinde de ‘#kanımızdavar! Canlarımıza can olmak için herkesi kan vermeye davet ediyoruz’ yazısı yer aldı.

    Kan Bağış Noktası: Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi, Şefik Bey Sokak, Fenerium Tribünü Girişi (Yürüyen Merdivenler)

    Günün ilk saatlerinden itibaren kan bağışı bölgesinde bulunan Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, Yönetim Kurulu Üyelerimiz ve sporcularımız kan bağışı kampanyamızı Fenerbahçe TV’ye değerlendirdi.

    Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan: Kızılay ile birlikte el ele başlattığımız bu kan bağışı kampanyasına çok önem veriyoruz

    Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, “Bugün itibarıyla kan bağışı kampanyamız başladı. Bugün saat 09.00’da başladı, akşam 21.00’a kadar, cuma günü de aynı şekilde, cumartesi ise hafta sonu olması sebebiyle de sabah 10.00’da başlayacağız, akşam da 22.00’da bitireceğiz. Kızılay ile birlikte el ele başlattığımız bu kan bağışı kampanyasına çok önem veriyoruz. Afet destek kampanyasında olduğu gibi renklerden bağımsız bütün vatandaşlarımız katılım sağlıyor. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Erkek basketbol ve kadın voleybol takımımız kan bağışı kampanyasına katıldı. Amatör branşlardaki sporcularımız geldi. Futbolcularımız geldi. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.  6 Şubat itibarıyla destek kolilerimizi afet bölgesine göndermeye başlamıştık ve hala devam ediyor. Tırlarımız şu an yolda ve dün itibarıyla 37 tır Fenerbahçe Spor Kulübü üzerinden, derneklerimiz üzerinden de 98 tır göndermiş olduk. Bu kan bağışı kampanyamıza tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz. 3 gün boyunca stadımız kan bağışı için açık olacakCumartesi günü yani yarın son günümüz, sabah 10.00’da başlayacağız, akşam da 22.00’a kadar sürecek. Bütün vatandaşlarımızı cumartesi günü Stadımıza bekliyoruz. İnşallah üçüncü günü de güzel bir şekilde tamamlayacağız. Biz çok büyük bir ülkeyiz, çok güçlü bir milletiz. Acı haberi aldığımız ilk günden beri bunu bütün dünyaya göstermiş olduk. O yüzden renklerden bağımsız yardım tırlarımızda olduğu gibi kan bağışı kampanyasında da aynı şekilde tüm takım taraftarlarımızı buraya, son gün de hepsini kan vermeye davet ediyoruz” diye konuştu.

    Yönetim Kurulu Üyemiz Ömer Okan: Fenerbahçe Spor Kulübü olarak ilk günden bugüne elimizden geldiği kadar yardımlarımızı ulaştırmaya çalışıyoruz

    Yöneticimiz Ömer Okan, “Bugün 10. gün geride kaldı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak ilk günden bugüne elimizden geldiği kadar yardımlarımızı ulaştırmaya çalışıyoruz. Şu ana kadar 35’ten fazla tırımızı gönderdik, bugün de burada Kızılay ile birlikte bir kan bağışı kampanyasını başlattık. Depremden yaralı kurtulan vatandaşlarımız için buna çok ihtiyaç var ve onlar için bunu yapıyoruz. Bugün ilk gün ve oldukça da kalabalık. Yönetim Kurulu Üyelerimiz, çalışanlarımız herkes burada. Bu kampanya 3 gün boyunca sürecek ve buradan da bir çağrı yapmış olalım; sadece Fenerbahçeliler değil lütfen herkes gelip burada kan vererek yardımcı olsun. Elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz” dedi.

    Yönetim Kurulu Üyemiz Mustafa Kemal Danabaş: Bugün #kanımızdavar diyerek bir aradayız

    Yönetim Kurulu Üyemiz Mustafa Kemal Danabaş ise “Öncelikle bu afette hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum. Bildiğiniz üzere çok fazla da yaralımız var. Onlar bizim canlarımız, onların canlarına can katmak için bugün #kanımızdavar diyerek bir aradayız. Tüm vatandaşlarımızı Fenerbahçe Spor Kulübü olarak renk ayırt etmeksizin, gözetmeksizin kan vermeye davet ediyoruz. Bu verilen kanlar inanıyorum ki onların canlarına can katacaktır. Hepsine tekrardan geçmiş olsun diyorum.” diye konuştu.

    Yönetim Kurulu Üyemiz İlker Dinçay: Kulübümüz, Kızılay ile böyle bir şeye vesile oldu, biz de ailece buradayız

    Kan bağışı kampanyamızı değerlendiren Yöneticimiz İlker Dinçay,“Yaşananlardan ötürü milletçe çok üzgünüz. Fenerbahçeli değil Türk insanı olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz. Kulübümüz Kızılay ile böyle bir şeye vesile oldu. Biz de ailece buradayız. Yardımlarımız devam ediyor. Fenerbahçe camiası da kenetlendi, Türk insanı kenetlendi. Biz de yaralara tuz basabilirsen ne mutlu bize, onun için buradayız.” şeklinde konuştu. 

    Yönetim Kurulu Üyemiz Selahattin Baki: Herkesi bu yardım kampanyasına bekliyoruz

    Kampanyaya dair konuşan Yöneticimiz Selahattin Baki, “Çok üzücü günler. Hem ülkem adına hem de bir İskenderunlu olarak bölgem adına son derece üzgünüm. Burada sadece bizim kendi camiamız değil, tüm camialardan insanlarla birlikte Türk insanının birleşici gücünü görüyoruz ve bunu günlerdir görüyoruz. Bu da bize umut veriyor. Benim şöyle bir ricam olacak; öncelikle bugüne kadarki yardımlar için gerek kendi camiamızın mensupları gerekse diğer bütün Türk takımlarının taraftarları olsun müthiş bir birlik içerisindeyiz. Şunu hatırlatmak istiyorum; yardım malzemeleri, tır çıkışları deprem bölgelerine gitmeye devam ediyor. Bununla ilgili lütfen yardımların devam etmesini rica ediyoruz. Kan bağışı kampanyamız da bugün başladı ve bugün 09.00-21.00, yarın da ayı şekilde, cumartesi günü ise 10.00-22.00 olarak devam edecek. Her branştan sporcularımız da burada, destek veriyor. Herkesi bu yardım kampanyasına bekliyoruz. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Türklüğün olduğu her yerde kol kola gireriz.” dedi.

    Yönetim Kurulu Üyemiz Bekir İrdem: Bugün başlayan kan bağışı büyük bir sosyal sorumluluk projesidir

    Kan bağışı kampanyamızın büyük bir sosyal sorumluluk projesi olduğuna değinen Yönetim Kurulu Üyemiz Bekir İrdem ise “Türkiye asrın en büyük felaketini yaşadı. Çok fazla yaralımız var. Bu kan bağışı kampanyası Fenerbahçe’nin organize ettiği projelerden sadece bir tanesi. Her aşamada kulüp olarak farklı yardımları yapmaya çalışıyoruz. İlk aşamada gıda ve giysi yardımları oldu ve 37 tırımızı gönderdik. Birçok kuruluş yardım yapıyor ama Fenerbahçe’nin yaptığı organizasyonla hakikaten malzemeler tam yerine kadar gidiyor, gerekli kişilere ulaşıyor. Sadece buradan yüklenmesi değil, tırın 12 saatlik yolculuk sonunda oraya gidip deprem bölgesindeki noktalara sağlam şekilde ulaşmasını da organize ediyoruz. Bu aşamada bugün yaptığımız organizasyon kan bağışı kampanyasıdır. 3 gün boyunca buradayız. Bugün başlayan kan bağışı büyük bir sosyal sorumluluk projesidir. Kızılay ile birlikte organize ettik. Kulübümüz tüm imkanlarını seferber etti. Sayın Başkanımızdan her bir çalışanımıza, sporcularımıza kadar büyük bir sadakat ve bağlılıkla organize ettik. Bu adanmışlık bu başarıyı getiriyor. Kan toplamak çok değerli bir iş. Bireysel bir katkı ama aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesidir. Herkesi kan bağışına bekliyoruz. Bu kan bağışının rengi yok. Fenerbahçe organize ediyor ama tüm vatandaşlarımıza açık bir projedir. Yönetim Kurulu olarak birinci dakikadan itibaren ne yapabileceklerimizi düşünüyoruz. Projelerimiz bununla da bitmeyecek. Her aşamada, ne gerekiyorsa Fenerbahçe Spor Kulübü bunun içinde olacaktır. Yönetim Kurulumuzun kendi organize ettiği çadır projemiz var. Barınma ile ilgili başka projelerimiz söz konusu. Bunları da zamanı geldiğinde Başkanımız veya Genel Sekreterimiz ya da kulübümüz duyuracaktır. Tüm taraftarları bekliyoruz. Tek bayrak altındayız, bayrağımız ay yıldız, rengimiz kırmızı beyaz.” ifadelerini kullandı.

    Yönetim Kurulu Üyemiz Can Gebetaş: Herkes elini taşın altına koydu ve dayanışma kültürünün en güzel örneklerinden birini sergilemiş olduk

    Yönetim Kurulu Üyemiz Can Gebetaş, Kulübümüzün deprem felaketinin attığı adımları ve bu adımların ikinci fazı olan Kızılay ile birlikte ‘birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar!’ diyerek başlattığımız kan bağışı kampanyamızı değerlendirdi.

    Yöneticimiz Can Gebetaş: Genel Sekreterliğimizin öncülüğünde bu kriz masasında özellikle ‘afetzede yurttaşlarımıza nasıl faydalı olabiliriz?’ diye sürekli çalışmalar içerisindeyiz

    Maalesef acı bir olay Kızılay ile birlikte yapmış olduğumuz kan bağışı kampanyamıza vesile oldu. Tabii bir yandan da böyle büyük bir acının vesile olması bizlerde derin bir üzüntü yaratıyor, bunu belirtmek gerekiyor. Türkiye tarihinin en acı günlerinden birkaçını yaşıyoruz. Dolayısıyla biz de biliyorsunuz ki acı felaketin yaşanması itibarıyla kulüp bünyemizde bir kriz masası oluşturduk. Genel Sekreterliğimizin öncülüğünde bu kriz masasında özellikle ‘afetzede yurttaşlarımıza nasıl faydalı olabiliriz?’ diye sürekli çalışmalar içerisindeyiz. Bir haftalık süreç içerisinde bölgeye AFAD’ın bize yönlendirmiş olduğu ihtiyaçlar listesiyle birlikte erzak ve malzeme yardımı gerçekleştirdik. Burada zaman zaman Kadıköy Belediyesi’yle de bir dayanışma kültürü içerisinde hareket ederek ortak yönlendirmelerimiz de oldu. Bugün geldiğimiz nokta bu yardım kampanyamızın ikinci fazında bir kan bağışı şeklindedir. Kızılay ile bu konuyu istişare ettiğimizde memnuniyetle ihtiyaç doğrultusunda böyle bir organizasyona ortak olarak imza atabileceklerini söylediler. Bunun geri dönüşünde de bugün burada Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi 1907 Tribünü’nde kan bağışı organizasyonumuzu yapıyoruz. Henüz daha ilk saatler olmasına rağmen sizler de canlı yayınlarımız aracılığıyla buradaki ortamı direkt izleyenlerimize aktarıyorsunuz. Son derece yoğun bir katılım var. Bununla birlikte aslında buradaki yoğun katılım geçtiğimiz hafta içerisinde yapmış olduğumuz erzak yardımları süresindeki bütün lojistik ve operasyonel sürecin de nasıl olduğunun önemli bir göstergesidir. Sadece Fenerbahçeliler değil farklı takım taraftarları, Anadolu kulüplerinin taraftarları… hiç kimse içerisinde bulunduğumuz bu acılı günlerde asla ve asla duyarsız kalmadı. Gerek paketlerin tasnifi, gerek kolilendirilmesi, gerekse buradan yolcu edilmesi sürecinde herkes elini taşın altına koydu ve dayanışma kültürünün en güzel örneklerinden birini sergilemiş olduk. Bugün buradaki ortam, buradaki katılım, insanların kan bağışı kampanyamıza göstermiş olduğu ilgi de aslında geçtiğimiz haftadan beri yarattığımız dayanışma kültürü ortamının bir yansımasıdır. Buradan ben de özellikle yayınlarımız aracılığıyla sadece Fenerbahçe taraftarına değil bizleri izleyen herkese özellikle kan ihtiyacından dolayı yoğun bir şekilde katılımlarını bekliyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak burada hedeflediğimiz, istediğimiz, arzuladığımız seviyede bir kan bağışını Kızılay aracılığıyla ihtiyacı olan her yere aktarmak görevimiz diye düşünüyorum.”

    Yöneticimiz Can Gebetaş: Bütün siyasi, etnik, sportif ayrışmalar bir kenara bırakıldı ve deprem bölgesindeki vatandaşlara ‘Nasıl faydalı olabiliriz? Nasıl yardım edebiliriz?’ diye düşünülüyor

    Bunu deprem diye tanımlamak da çok zor. Zaten bu sadece bizim düşüncemiz ya da fikrimiz değil. 1 hafta 10 günlük süreç içerisinde gerek yabacı deprem uzmanlarından gerekse ülkemizdeki bilim insanlarının yaptığı saptamalar, arka arkaya yaşanan iki büyük deprem aslında afetin boyunun ne kadar yüksek olduğunu da söylüyor. Tarihte bu denkli büyük kaç tane afet vardır, bilemiyorum. Ama bence Türk milleti olarak bununla birlikte aslında dünya vatandaşları iyi bir sınav veriyor. Dayanışma kültürünün en iyi örneği gösteriliyor. Özellikle de bizim kendi milletimiz olarak büyük bir acı yaşıyoruz, çok büyük bir afetle karşı karşıyayız ama dayanışma kültürünün en önemli örneklerini de burada yaşadığımızı düşünüyorum. Dikkat ederseniz 1 hafta 10 günlük süreç içerisinde özellikle vatandaşlarda, halkta artık hiçbir ayrım kalmadı. Spor kulüpleri birlikte mücadele ediyor. Bütün siyasi, etnik, sportif ayrışmalar bir kenara bırakıldı ve ‘deprem bölgesindeki vatandaşlara nasıl faydalı olabiliriz? Nasıl yardım edebiliriz?’ diye düşünülüyor. Bizler evimizdeyiz ama depremden etkilenen bölgedeki yurttaşlarımızı, vatandaşlarımızı düşünüyoruz. Bir şeyler yapabilmek için çırpınıyoruz. Bütün herkeste bu reaksiyonu görüyorum. Bu da bize Türk milleti olarak tarihten, genetiğinden gelen dayanışma gücünün ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gösterdi. Eminim ki bu kararlılıkla yolumuza devam edebilirsek tabii ki acıları yok etmek mümkün değil. Çok tarihi bir acı ama bir nebze de hafifletebiliyorsak görev ve sorumluluklarımızın en azından bir kısmını yerine getiriyoruz demektir. Bugün de onlardan bir tanesi kan bağışı kampanyasıdır. Olabildiğince taraftarlarımızdan, yurttaşlarımızdan kan bağışı kampanyamıza destek olarak Kızılay aracılığıyla ihtiyacı olan her bölgede kullanılmasını sağlamamız gerekiyor.

    Yöneticimiz Can Gebetaş: Öncelikle düşünmemiz gereken bir an önce bu acıların hafifletilmesi için yapılması gerekenlerdir

    Öncelikle düşünmemiz gereken bir an önce bu acıların hafifletilmesi için yapılması gerekenlerdir. Gıda yardımıysa gıda yardımı, barınma probleminin çözülmesiyse o yönde atılacak adımlar ama ondan sonraki süreçlerde mutlaka kendimize gelecek için aynı acıları yaşamamak adına neler yapılması gerektiği konusunda da yapılacaklar listesini çıkartıp ilerlemeliyiz. Bu sadece devletin, yerel yönetimlerin isteğiyle de olmaz. Vatandaşların bireysel duyarlılığıyla da olabilecek bir konudur. Sosyal yaşamın her anında bundan sonra bunları düşünerek adım atmamız gerekiyor. Bundan sonra bence Türkiye’de de artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmaması gerekiyor. Ama maalesef bunu büyük bir acı yaşayarak öğrendik. Keşke böyle olmamış olsaydı ama bu belki ilerleyen süreçlerde daha fazla konuşulması gereken konu. İlk adım ‘acıları hafifletmek için neler yapılabilir, devletimizle, yerel yönetimlerle, bölge halklarıyla, bölgedeki sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bu acıları bir nebze de olsa nasıl hafifletebiliriz?’ bu sorunun cevabını bulmamız gerekiyor.”

    Yönetim Kurulu Üyemiz Ruşen Çetin: Bu süreçte derneklerimizin önemi bir kez daha ortaya çıktı

    Kan bağışı, yardım kampanyası ve deneklerimizin bu süreçte yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Yönetim Kurulu Üyemiz Ruşen Çetin, “Kan bağışı kampanyası başlangıçta yapmayı düşündüğümüz bağışlardan bir tanesiydi. Kızılay ile konuştuktan sonra onların kendi organizasyonlarıyla birlikte yapmamız daha doğru olacağına karar verdik. Onun için kan bağışı kampanyasına bugün başladık. Çok ilgili ve alaka var. Bu da ülkemiz için, Kızılay için çok önemli.

    Yardımlar sürekli devam ediyor. Deprem bölgesinde ulaşılamayan yerlere yardımlarımızı derneklerimiz vasıtasıyla yapıyoruz. GenelSekreterimiz Burak bey, birebir bu organizasyonu takip ediyor ve sayıları veriyor. Bizler de derneklerimizle olan organizasyonu ve daha ciddi yerlerde dağıtımlar yapılsın diye Valilerle, Kaymakamlarla, Belediye Başkanları ve yardımcılarıyla iletişime geçiyoruz. Derneklerimiz de bu dağıtımı yaparak, gözlerimizle görerek, taraftarlarımızın ve halkımızın bağışları boşa gitmesin diye biz de bu takibi 24 saat yakından kontrol etmeye çalışıyoruz. Allah ülkemize bir daha böyle bir felaket göstermesin. Çok büyük felaket.

    Derneklerimizden akrabalarını kaybedenler oldu. Hatay ve Antakya’da maalesef iki dernek yönetim kurulu üyemizi ve yakınlarını kaybettik. Göçükten kurtulanlar da oldu. Dernekler çok önemli ama iyi kullanırsanız, iyi yönetirseniz çok önemli. Burada da derneklerin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Derneklerimiz Fenerbahçe Spor Kulübünü bulundukları yerde temsil ediyorlar. Bu anlamda yolumuza devam ediyoruz. Deprem bölgesindeki derneklerimizin faaliyetleri dışında burada 200 binin üzerinde insan değişik yerlere göç etti. Göç edilen yerlerde zor durumlarda kalan Fenerium çalışanları veya buradan giden kongre üyesi taraftarlarımıza mesala; Antalya, Alanya, Kayseri, Sivas, Ankara ağırladı. Buradaki bütün dernekler onlarla da ilgilendiler.” dedi.

    Yönetim Kurulu Üyemiz Simla Türker Bayazıt: Herkesin büyük bir dayanışma içerisinde olması çok güzel

    Herkesi kan bağışı kampanyasına katılmaya davet eden Yönetim Kurulu Üyemiz Simla Türker Bayazıt, “Dün akşam Almanya’da CEV Şampiyonlar Ligi maçımız vardı. Bugün de teknik ekip ve oyuncular olarak, kan vermek için buraya geldik. Kan bağışı kampanyası üç gün sürecek. Bugün ve yarın akşam saat 09:00’a kadar, cumartesi günü akşam da saat 10:00’a kadar kan bağışı sürecek. Yoğun bir kalabalık var. Gurur verici. Kalbimiz acıyor, kalbimiz yanıyor ama bir yandan da insanların böyle bir seferberlik içerisinde olması gururlandırıyor. Ne mutlu Türküm diyene. Hakikaten değerlerimiz, bizler, kanımız da var, diyoruz. Herkesin büyük bir dayanışma içerisinde olması çok güzel. Yarın ve cumartesi günü de aynı kalabalığın devam edeceğini düşünüyorum. Herkesi buraya bekliyoruz” dedi.

    Yönetim Kurulu Üyemiz Fethi Pekin: Ülkemizin gösterdiği örnek birlik ve beraberlik ruhunun bu süreçte artarak devam edeceğine inanıyorum

    Kan bağışının ilk gününde 600 üniteye yakın kan bağışı olduğu bilgisini veren Yönetim Kurulu Üyemiz Fethi Pekin,  “Depremde yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza, milletçe hepimize geçmiş olsun, hepimizin baş sağ olsun.

    6 Şubat tarihinden itibaren bir kriz masası oluşturmak suretiyle Genel Sekreterimiz Sayın Burak Kızılhan koordinasyonunda Fenerbahçe camiası olarak neler yapabileceğimizi masaya yatırdık ve aynı gün harekete geçtik. O günden beri tüm camiamızın sadece Fenerbahçelilerin değil, tüm vatandaşlarımızın sağladığı imkânlar doğrultusunda bağışlamak istedikleri gerekli erzakları kulübümüze getirmek suretiyle burada tasniflerini yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Sonrasında ihtiyaç bölgelerine tırlar vasıtasıyla gönderiyoruz. Bu kriz masasında aldığımız kararlardan ilkiydi. Bu devam ediyor. Dün gece itibarıyla 42. yardım tırımız çıktı.

    Yardım malzemelerinin ardından ikincisini yapabileceğimiz kampanya kan bağışıydı. Çok sayıda yaralılarımız var. Hastanelerde kan ihtiyacı var. Kızılay vasıtasıyla bu kampanyayı başlattık. Onlara da buradan teşekkür ediyorum. Kan bağılı ilk gün dün sabah 09:00’da başladı. Akşam 09:00’a kadar sürdü. Dün 600’e yakın kan bağışı oldu. Bugün de ikinci günümüz. 09:00’da başladık, akşam 09:00’a kadar devam edecek. Bu saatlerde de yoğunluk görüyoruz.  Kan bağışında bulunan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum.  Yarın da kan bağışı kampanyası devam edecek. Hafta sonu olduğu için yarın sabah 10:00’da başlayacak, akşam 10:00’a kadar devam edecek. Hedefimiz 1500 ünite kanı aşmaktı, Kızılay’ın da bizim de tahmin ettiğimiz bu hedefi aşacağımıza inanıyorum. Zaten ilk günden de bu belli oldu. Fenerbahçe’nin bu felakette acı çeken vatandaşlarımıza elinden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğini; burada vatandaşlarımızın, camiamızın desteklerinin devam etmesine arzuladığımızı ifade etmek istiyorum. Herkese teşekkür ediyorum.  

    Ülkemizin gösterdiği örnek birlik ve beraberlik ruhunun bu süreçte artarak devam edeceğine inanıyorum. Bundan sonra da bu birlik ve beraberlik ruhunun örnek olmasını, herkesin içine sindirerek sonsuza kadar devam ettirmesini diliyorum.” ifadelerini kullandı. 

    Yönetim Kurulu Üyemiz Selma Altay Rodopman: Biz buradayız, hepimiz görevimizin başındayız. Kan vermek isteyenleri bekliyoruz

    Kulübümüzün deprem felaketi sonrasında yaptığı çalışmaları anlatan Yönetim Kurulu Üyemiz Selma Altay Rodopman, “Kulüp olarak deprem felaketinden hemen sonra bir yardım kampanyası başlattık. Kulüp üyelerimizden, çalışanlarımızdan, renklere bakılmaksızın tüm taraftarlarımızdan ve çevre sakinlerinden toplanan yardımları 45 tır halinde AFAD koordinasyonuyla afet bölgesine yolladık. Onun akabininde bundan sonra ne yapabiliriz noktasında, Kızılay ile ortaklaşa Kan Bağışı kampanyasına başladık. Deprem felaketinden kurtulmuş olup kan ihtiyacı olan yaralılarımızın ve hastalarımızın kan ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bu kampanyayı başlattık. Burada da gördüğünüz gibi hem çalışanlarımız hem de futbol, basketbol, voleybol ve amatör branşlarımızdan sporcularımızla birlikte yine renklere bakılmaksızın çevrede yaşayan herkesten kan bağışı toplanmaktayız. Kan bağışımız bu akşam saat 09:00’a, yarın da akşam saat 10:00’a kadar devam edecek. Kan vermek isteyenlere kapımız açık. Biz buradayız, hepimiz görevimizin başındayız. Bu vesileyle bu organizasyon için Kızılay’a teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.

    Yüksek Divan Kurulu Başkanımız Uğur Dündar: Dilerim ki gelenlerin sayısı giderek artsın ve Fenerbahçemiz her zaman olduğu gibi bundan sonra da hepimizin örnek alacağı işlere imzasını atar

    “Biz, ulus olarak böyle zamanlarda bir ve bütün olmayı kelimenin tam anlamıyla başarıyla gerçekleştiriyoruz. Bunları gördükçe insanın ülkenin geleceğine yönelik umudu artıyor. Özellikle de gençlerin, Z kuşağının hakkını vermemiz gerek. Gençlerimizin, Fenerbahçe ve diğer kulüplerimizin yardım kampanyalarına yaptıkları katkılar gerek yardım toplamada gerekse felaket bölgesinde yardım dağıtmada olağanüstü özverili gayretleri hakikaten takdirin ötesinde alkışlanacak bir hareket. Bu durum ‘İyi ki bu gençlerimiz var’ dediğimiz bir fotoğraf sunuyor bizlere. Dilerim bu kampanya da çok başarılı olsun. Ben şahsen kan vermeyi çok isterdim ama yaş itibarıyla kan veremiyorum. Ama değerli başkanlık divanı üyelerimiz uygun olduğu takdirde kan vermek için burada. Benim bu organizasyonda en fazla dikkatimi çeken şey çok iyi yapılmış olması ve insanların gelip gayet huzur içerisinde kan bağışında bulunmalarıdır. Şu anda karşımızda çok örnek bir fotoğraf var. Dilerim ki gelenlerin sayısı giderek artsın ve Fenerbahçemiz her zaman olduğu gibi bundan sonra da hepimizin örnek alacağı işlere imzasını atar.”

    Böyle bir camiaya mensup olmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Zaten Fenerbahçe, Türkiye’nin en zor anlarında taşın altına ilk elini koyan en büyük sivil toplum örgütü olmuştur. Bu yönüyle de örnek alınacak ve kuşakların Fenerbahçeli olmak için tercih nedenini teşkil edecek bir özelliğidir bu kulübümüzün.”

    Fenerbahçe Koleji Genel Müdürü Fatih Canpolat: Herkes gelip kan bağışında bulunuyor, bu çok gurur verici bir şey

    Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar!’ diyerek başlattığımız ve toplumun her kesiminin destek verdiği kan bağışı kampanyamıza katılan Fenerbahçe Koleji Genel Müdürü Fatih Canpolat, duygu ve düşüncelerini şu şekilde paylaştı:

    “Buruğuz, fazlasıyla buruğuz. Ülkemiz, milletimiz çok büyük bir felaketle karşı karşıya kaldı. Bunun üzüntüsün herkes derinden hissediyor. Maalesef doğa olayları, felaketler hepimizin başında ve bir şekilde baş etmeliyiz. Ben görevim gereği hep eğitimin içindeyim. 20 küsur yıllık eğitimci olarak her zaman her yıl depremler konusunda öğrencilerimizi, velilerimizi bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bilim insanlarının söylediği, yapılması gereken şeyleri anlatıyoruz. Ama ne kadar ders çıkartıyoruz, bunu acı bir şekilde görüyoruz. Bazı dersleri çok acı bir şekilde öğreniyoruz. Keşke böyle öğrenmesek… Bütün ülkemizin başı sağ olsun, hepimize geçmiş olsun. Biz de ülkemizdeki herkes gibi ‘ne yapabiliriz?’ diye soruyoruz kendimize. Fenerbahçe sadece bir spor kulübü değildir, çok büyük bir camiadır, Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüdür. Bu büyüklüğü yaşıyor olmanın, onun bir parçası olmanın gururunu yaşıyoruz. Depremin ilk gününden itibaren Başkanımızın önderliğinde Yönetim Kurulu Üyeleri, bütün birimlerin yöneticileri, çalışanlar, camiamız, taraftarımız ilk günden itibaren yardım tırlarımızla, bölgeye giden ekiplerimizle bu yaralara bir nebze de olsa merhem olmaya çalışıyoruz. Onlarca iş yapıldı ama büyük kampanyalardan biri de dün başlayan kan bağışı kampanyası oldu. Bütün halkımızı bu kampanyaya davet ettik. Dün de gördük, bugün de gördük; Trabzonspor formasıyla, Galatasaray formasıyla gelen de oldu her yaştan gelen insanlar da oldu. Herkes gelip kan bağışında bulunuyor. Bu çok gurur verici bir şey. Buna ön ayak olmak çok gurur verici. Okullarımız pazartesi itibarıyla açılıyor ve depremle ilgili çalışmaları sürdürmeye devam edeceğiz. Bugün kampanyamızın ikinci günü ve yarın da 10.00-22.00 saatleri arasında devam edecek. Hafta sonu olması sebebiyle de taraftarımızı, halkımızı, bu organizasyona katkı sunmak isteyen herkesi buraya davet ediyoruz.

    Fenerbahçe ilk günden itibaren pek çok çalışmaya imza attı, atmaya da devam ediyor. Fenerbahçe Koleji olarak da depremden etkilenmiş, yakınlarını kaybetmiş ya da evlerinden, yurtlarından olmuş öğrencilere de kapımızı açtık. Fenerbahçe Koleji, deprem bölgelerinden İstanbul’a gelip hayatının bir bölümünü en azından burada geçirecek depremzede öğrencilere kapısını açtı ve misafir öğrenci olarak kabul edecek. Özel okuluz ama bütün okul ücretlerini vs. karşılayacak biçimde 25 öğrencimizi misafir edeceğiz. Onunla ilgili Fenerbahçe Koleji’nin sayfasında bir bilgilendirme metni ve başvuru formu var. Buradan da bizleri izleyen, depremden etkilenmiş ve İstanbul’a gelecek, en azından ikinci dönem burada kalacak öğrencilerimiz Fenerbahçe Koleji’ne başvurabilirler. Onlar bizim çocuklarımız, bu ülkenin çocuklarıdır, kapımız sonuna kadar onlara açık olacak.

    Ben FB TV’ye de teşekkür ederim. Yayınlarınız aracılığıyla herkese ulaşıyorsunuz. Bütün birimlerimiz, bağlı olan iştiraklerimizin yöneticileri, çalışanlarımız, taraftarlar ve camiamız herkes elini taşın altına koyuyor. Bu çok kıymetli. Başta da ifade ettiğim gibi bazı dersler acı oluyor, zor öğreniliyor ama bu bize çok büyük bir ders olmalı. Artık ‘bize bir şey olmaz’, ‘bir daha olmaz’ gibi düşüncelere bir kenara bırakmamız lazım. Çünkü insanoğlu doğanın kurallarına göre hayatını idame ettirmelidir. Bu tabloyu en aza indirecek önlemleri almak için çaba sarf edilmelidir. Deprem bölgesindeki çocuklar ve yetişkinler kadar hepimizin ruh halinde ciddi travmalara yol açan da bir durum bu. Okul çağındaki çocukların birçoğu ister istemez bazı haberlere, görüntülere, çok yürek yakan sahnelere tanıklık ettiler. Biz, ilk günden itibaren sitemizden, sosyal medya hesaplarımızdan tüm velilerin, tüm öğrencilerin yararlanabileceği yayınlar da yaptık. Depremin etkilerinden öğrencilerimizi nasıl koruyabiliriz, onların ruh sağlığını nasıl daha sağlam bir şekilde bu haberlere karşı bir bağışıklık geliştirebiliriz konusunda da bilgilendirmeler yaptık. Birlik kanımızda var. Türk milleti yeri geldiğinde çok bağlıdır. Amasız ve fakatsız alınması gereken tüm tedbirleri alarak daha güzel günlerde kenetlenmeyi, bir arada olmayı sağlayacak önlemler alalım.”


    Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı: Fenerbahçe bugün burada başka bir iş yaptı, bu yaptığı da çok kıymetli bir iştir

    Kan bağışı kampanyamıza destek vermek amacıyla Stadımıza gelen ve yaşanan deprem felaketinin ardından atılan adımları değerlendiren Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, “Ülke olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Bugün depremin 10. günü. Ben oradan geliyorum. 3-4 gün orada kaldım. Buradan giden yardım malzemelerinin doğru bir şekilde depremzedelere ulaşması içi bir organizasyon yaptık. Ben bu noktada Fenerbahçe’ye çok teşekkür ediyorum. Fenerbahçe’nin buradan çıkardığı yardım tırlarının bir bölümünü biz orada oradaki yerel halkla birlikte sivil inisiyatiflerle oluşturmuş olduğumuz bir depoda tasnif edip, ayrıştırdık. Oradaki depomuz Samandağı ilçesinde. Çünkü şehir merkezine insanlar bir şekilde depremzedelere ulaşabiliyor. Köyde yaşayanlar genelde yaşlılar ve kadınlar. Hem depremden etkilenmişler hem de köyden çıkıp şehir merkezine gelip bu yardımları alamıyorlar. Onun için bizim orada oluşturduğumuz o depo üzerinden koordinasyonu sağladık. Depo dediğimiz nokta da üzeri bir şekilde tente ile kapalı olan bir alandır. AFAD görevlileri, 6 tane vali gelip ziyaret etti ve ‘çok doğru bir iş yapıyorsunuz, devam edin’ diye de ifade etti. Kadıköy Belediyesi’nin gönderdiği veya sivil kuruluşların, başka belediyelerin göndermiş olduğu yardımların bir bölümünü orada ayrıştırarak dağıtıyoruz. Fenerbahçe’nin de orada hem bayrağı var hem de tırı var. Yardımlar başka kulüplerden veya başka STK’lardan da gelmiş olabilir o dönem.” dedi.

    Kızılay ile el ele vererek hayata geçirdiğimiz kan bağışı kampanyamıza dair görüşlerini paylaşan Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, “Fenerbahçe bugün burada başka bir iş yaptı. Bu yaptığı iş çok daha kıymetli bir iştir. Evet, oraya yardım gidiyor ama bir de yaralılar var ve İstanbul’daki birçok hastaneye yaralılar geliyor ki onların da kan ihtiyacı var. Kızılay ile birlikte yapılan bu kan bağışı kampanyasına ben bütün Kadıköylüleri, hangi kulübün taraftarı olursa olsun burada taraftarlık, siyasi parti görüşü, ideoloji… her şeyi bir kenara bırakmak gerekiyor. Kim elini taşın altına koyuyorsa bu noktada ona destek vermek gerekiyor. Kadıköy’de yaşayan Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, Trabzonlusu veya herhangi bir takımdan kim olursa olsun bu tür kampanyalara destek vermek gerektiğini düşünüyorum. Tüm komşularımı, Kadıköylüleri de bu kampanyaya destek vermeye davet ediyorum. Bugün bir taraftar ya da bir siyasi partinin mensubu olmaktan öte vatan ve ülke söz konusu. Binlerce insanın kana ihtiyacı var. Kızılay’ın da ‘kan verin’ diye çağrısı var. Bizim de bu şekilde desteği vermemiz gerekiyor. Vatandaşlarımız özellikle işten çıkış saatinden sonra Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nin içinde 1907 Tribünü’ne gelip burada kan verip evlerine gidebilirler. Kan vermenin herhangi bir zararı yoktur, tam tersine bütün doktorların söylediği şey, ‘bütün vücuda faydası var’ şeklindedir. Tüm Kadıköylüleri stada gelip kan vermeye davet ediyorum. Kadıköy Belediyesi ve Fenerbahçe birlikteliği her alanda oldu, olacak, yeni projelerimiz olacak. O konuda da hem Başkanımız Ali Koç hem de yönetimle görüşüyoruz. Ama şu anda her şeyi bir kenara bırakalım ve buraya odaklanmamız gerekiyor. Çünkü kan üretilebilecek bir şey değil. Onun için tek kaynağı var o da insan. Ben, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sayın Ali Koç nezdinde tüm kulüp çalışanlarına da hem bu kampanyayı düzenledikleri hem de verdikleri destekten dolayı çok teşekkür ediyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.

    Kadıköy Kaymakamı Muhittin Pamuk: Katkıları için tüm Fenerbahçe camiasına çok teşekkür ediyorum

    Kadıköy Kaymakamı Muhittin Pamuk, “Ülkemiz 50 yılda, 100 yılda karşılaşılacak bir felaketle karşı karşıya. Bütün ülke bu noktada tek yürek seferber olduk. Kadıköy’de de yapılan yardım kampanyasına Kadıköylüler büyük destek oldu. 130 tırla malzemeleri deprem bölgesine sevk ettik. Bu noktada Fenerbahçe Spor Kulübü de önemli katkı sağlayıcılarından biriydi. Kulüp yönetimiyle sürekli diyalog halindeyiz. Çok büyük destek oldular. Bugünde başlayan kan bağışı kampanyası çok önemli. Ciddi bir katılım da var. Bizler de bu desteğe katkı sağlamak bu camianın yanında olduğumu göstermek için buradayız. Katkıları için tüm Fenerbahçe camiasına çok teşekkür ediyoruz.” dedi.

    Üsküdar Kaymakamı Adem Yazıcı: Başta Kulüp Başkanımız olmak üzere emeği geçenlere, herkese devletimiz adına teşekkürlerimi sunuyorum

    Üsküdar Kaymakamı Adem Yazıcı, “Devlet ve millet olarak birlik beraberlik içerisindeyiz. Hepimiz kenetlendik. Tek vücut olduk. Yüreklerimiz birlikte çarpıyor. 85 milyonun kalbi bu depremden etkilendi.  Depremde hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. 6 Şubat’tan itibaren bütün gücümüzle bölgeye çok ciddi yardımlar yapıyoruz. Bölgeye 200’ün üzerinde tır, kamyon gönderdik. Bugün de burada Fenerbahçe camiamızın çok güzel kan bağışı kampanyasına destek olmak istedik. Başta Fenerbahçe camiası olmak üzere diğer İstanbul kulüpleri Galatasaray, Beşiktaş, İstanbulspor, Ümraniyespor, diğer bütün kulüplerimiz, Trabzonsporumuz, Anadolu’nun her bir tarafından spor kulüplerimizin bu yaraları sarma noktasında uğraşlarını yakından takip ediyoruz. Fenerbahçe Kulübümüz de başta Değerli Başkanımız Ali Koç beyefendinin riyasetinde hem kulüp yönetimi hem değerli taraftarları, hem Kadıköy halkı aynı zamanda Fenerbahçeli olsun olmasın bütün taraftarlar, sporseverler, bütün vatandaşlarımız bugün burada kan bağışına katkı sağlıyorlar. Bunları görmekten çok mutluluk duyuyoruz. Başta Kulüp Başkanımız olmak üzere emeği geçenlere, herkese devletimiz adına teşekkürlerimi sunuyorum.” ifadelerini kullandı.

    Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen: Bu tür zamanlardaki bu birlik ve beraberlik, bu kenetlenme çok önemli ve kıymetli

    Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar!’ diyerek Kızılay ile birlikte başlatmış olduğumuz kan bağışı kampanyamıza destek olmak amacıyla Stadımıza gelen Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, kampanyaya dair şu şekilde konuştu:

    Milletimizin başı sağ olsun. Zor bir süreç yaşıyoruz. Tarihte duyulmamış, görülmemiş bir felaketle karşı karşıyayız. Bilim insanlarının, tarihçilerin dediklerine göre karada bugüne kadar bu ölçekte bir deprem olmamış. 6 Şubat sabahı Türkiye büyük bir felakete uyandı. 11 ilimizi, ilçeleri 13-14 milyon vatandaşımızı etkileyen büyük bir afet. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Şu andaki rakamlara göre 38 bin civarında vefatımız var, 110 bin civarında yaralımız var. Bunlar çok ciddi rakamlar. Umarım artmaz ama tablo gerçek anlamda ağır. Bugün, bu yarayı sarmak üzere bu acıyı birlikte paylaşıyoruz. Herkes elinden geleni yapıyor. Ben de birkaç gün önce Hatay-İskenderun’daydım. Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep’in belirli ilçeleri… hakikaten çok ciddi bir yıkım var. Bazı illerimiz ki başta Hatay neredeyse tamamen yıkılmış, korkunç bir tablo. Bu evleri, iş yerlerini vs. Allah’ın izniyle yapacağız. Bu konuda şüphemiz yok. Tabii giden canlarımızı geri getirmek mümkün değil. Ailelerin bu acılarını dindirmek mümkün değil ama şu beraberlik, şu birlik, şu kardeşlik hakikaten yüreklere su serpiyor. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün, Kızılay ile birlikte ‘bizim kardeşliğimiz, bizim birlik ve beraberliğimiz kanımızda var’ anlayışıyla düzenlemiş olduğu bu kampanya da her türlü takdirin üzerindedir. Başkanımız Sayın Ali Koç’un şahsında tüm Fenerbahçe camiasını kutluyorum, tebrik ediyorum. Fevkalade güzel bir kardeşlik seferberliğinin nişanesidir bu. Görüyorum ki muazzam bir ilgi ve alaka var. Genci yaşlısı, kadını erkeği herkes buraya koşarak geliyor. Bu kampanya yarın da devam edecek. Çok güzel bir kampanya ile birlik ve beraberlik yaşanmış olacak. Başkanımıza ve Yönetim Kuruluna teşekkür ediyorum, bütün camiaya teşekkür ediyorum. Bu tür zamanlardaki bu birlik ve beraberlik, bu kenetlenme çok önemli ve kıymetli. Bu tür organizasyonlar depremden zarar gören insanımıza da moral veriyor. Onlara yalnız olmadıklarını hissettirme adına çok önemli. Bizim millet olarak en güçlü yanımız da budur. Bu yarayı, bu acıyı ancak bu şekilde hafifletebiliriz, sarabiliriz. Kimisi kan kampanyası düzenleyecek, kan verecek; kimisi maddi ve manevi anlamda bölgede faaliyetlere yardımcı olacak… Biz de Üsküdar Belediyesi olarak Hatay bölgesinde ilk günden itibaren sıcak yemek dağıtıyoruz, şehrin temizliğiyle ilgileniyoruz, şimdi oraya bir konteyner kent kurma projemiz var ve üzerinde çalışıyoruz. Bütün belediyelerimiz, bütün sivil toplum kuruluşlarımız, bütün iş insanlarımız, devletimiz, Kızılay, AFAD, bütün kulüplerimiz ki kulüp başkanlarımızın bu süreçteki duruşu hepimizi o kadar mutlu etti ki.. Dün akşam da Trabzonspor’un maçında bütün başkanlarımız oradalar, bütün renkler orada. Bizim buluşma yeri ve adresimiz Türkiye Cumhuriyeti devleti ve al bayrağımızın gölgesidir. Bizim de en büyük zenginliğimiz budur. Bu kan kampanyası sıradan bir kampanya değildir. Ağır felaket günlerinde yüreklere su serpen, bir nebze de olsa acımızı hafifleten çok önemli bir çalışmadır. Tekrardan kutluyor, tebrik ediyorum. Buraya kan vermeye gelen bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Kan vermenin sağlık açısından da önemli olduğunu biliyoruz. Bu başlı başına bir iyiliktir, iyilik de bizim kanımızda vardır, iyilik bizim genlerimizde vardır, dayanışma bizim genlerimizde vardır. İşte bunun en güzel örneği bugün burada Fenerbahçe Spor Kulübümüzün öncülüğünde Kızılay iş birliği ile gerçekleştirilmiş olunuyor. Teşekkür ediyorum. Bizleri şu anda ekranların başında izleyen sevgili vatandaşlarımıza da buradan sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Bu akşam mübarek Miraç Kandili, herkesin kandilini kutluyorum, tebrik ediyorum. Allah bizleri bir daha böyle acılarla imtihan etmesin, böyle büyük imtihanlara tabi tutmasın. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyoruz, mekanları cennet olsun. Başta yakınları olmak üzere bütün milletimize sabır diliyorum, başsağlığı ve sabır diliyorum. Yaralılara da en kısa zamanda acil şifalar diliyorum. Kan verme işi, kan temin etme işi yaralıların şifası, tedavisi anlamında çok kıymetli, çok önemli. Destek anlamında bu davranışı fevkalade önemli bulunuyorum. Dün, bugün ve yarın toplamda üç gün kampanya devam ediyor olacak. Üç gün boyunca Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde bu anlamlı kampanya, bu iyilik seferberliği devam ediyor. Bütün vatandaşlarımızı, bütün hemşerilerimizi, sağlığı yerinde olan herkesi bu güzel iyilik kampanyasına özellikle bekliyoruz. Sevgili hemşerilerimiz bu iyilik yarışında yerlerini alsınlar inşallah. Aslında bizim ne kadar güzel yanlarımız, zenginliklerimiz varmış. Farkında değiliz. Bu günler, bu çalışma, bu kampanya da buna vesile olacaktır. Artık birbirimize çok daha sıkıca kenetlenme zamanıdır. Bu kampanyayla da bunu görüyoruz. Tebrik ederim.

    Teknik Direktörümüz Jorge Jesus: Acı çeken insanların kalbine dokunmamız gerekiyor

    Stadımızda yapılan kan bağışı alanını ziyaret eden Teknik Direktörümüz Jorge Jesus, bu tür kampanyaların önemine değindi. Deneyimli çalıştırıcı, “Hepimizin elinden geldiğince yardımcı olması çok önemli. Herkes imkânı doğrultusunda yardım etmeli diye düşünüyorum. Acı çeken insanlar için bu tür dayanışma kampanyaları çok önemli. Çok fazla insan acı çekiyor. Bu tarz jestler, en azından bazı insanlara dokunabilmemize bazı insanlara yardım edebilmemize sebep oluyor. O yüzden bu tarz yardımların önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi.

    Dün tesislerimizi ziyaret eden ve Futbol Takımımızla bir araya gelen depremzede Mehmet Akif Ağaç ile ilgili de Teknik Direktörümüz Jorge Jesus, “Bildiğim kadarıyla depremde ailesini kaybetti. Onun yüzünde bir nebze gülücük oluşturabildiysek, ne mutlu bizim için. Çok sevdiği kulübü Fenerbahçe’nin tesislerini ziyaret etme fırsatı buldu. Onu birazcık bile mutlu edebildiysek ne mutlu bize. Çünkü acı çeken insanların kalbine dokunmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.  

    Altay Bayındır: Elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz

    Kan bağışçısı olmak için stadımıza gelen Futbol A Takımımızın kaptanı Altay Bayındır, “Çok zor bir süreçten geçiyoruz ama bunlar kelimelerle anlatabileceğimiz bir durum değil. Bütün kelimeler kifayetsiz kalıyor. Biz de Kulübümüzün önderliğinde başlatılan kampanyalarda yer almaya ve halkımızı da davet etmek amacıyla bulunmaya çalışıyoruz.  Ne kadar konuşursak konuşalım, giden geri gelmiyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Birçok depremzede kardeşimle konuştum. O bakış, o çaresizlik çok zor bir süreçten geçiyoruz. Kısa vadeli bir süreç de olmayacak. Uzun vadede elimizden ne geliyorsa tüm benliğimizle kulübümüzün önderliğinde bireysel olarak ne yapabilirsek, bunun peşindeyiz. İnşallah en kısa sürede ülke olarak daha iyi seviyeye geliriz. Ülkemizin de birlik beraberlik içinde bütünleşmesi çok güzel. Olması gereken de bu. Tüm takımların yardım yapması, herkesin birlikte olması çok güzel. Elimizden geleni yapacağız. Ufak dokunuşlar özellikle küçük çocuklar için çok farklı duygular hissettiriyor. Elimizden geleni bundan sonrası için de yapacağız.” dedi.

    Attila Szalai: Buradaki bu birliktelik ve beraberlik çok önemli

    Kan bağışçısı olmak için stadımıza gelen Futbol A Takımımızın Macar oyuncusu Attila Szalai, “Cümlelerime başlamadan önce başsağlığı dilemek istiyorum. Çünkü deprem bölgesi gerçekten korkunç bir trajedi yaşadı. Bizler de elimizden gelenin en iyisini ortaya koymak istiyoruz. Kulübümüz de bu konuda çok fazla kampanya başlattı. Oradaki insanların yaralarını sarabilmek için pek çok tır gönderdi. Buralar için başlatılan bir diğer kampanya da kan bağışı kampanyası. Bu da bana göre çok önemli ve burada çok sayıda insan var. Buradaki bu birliktelik ve beraberlik çok önemli. Bizler de yapabileceğimiz ne varsa yaraları sarmayı istiyoruz. Tüm dünya olan bu trajedinin farkında ve herkes yardımcı olmaya çalışıyor. Herkes bu trajediden etkilenenlere yardımcı olmak için çabalıyor. Bana göre futbol camiasında da çok önemli bir konu bu. Çünkü bizler de aynı şekilde sporcular olarak onların farkındalıklarını hissediyoruz. Maçlardan önce yapılan saygı duruşları da söz konusu. Şunu söyleyebilirim ki tüm dünya, dünyadaki herkes birlikte hareke ediyor, beraber mesaj yayınlıyorlar ve yardımcı olmak için her şeyi yapıyorlar. Bu tabii ki de pozitif bir durum oluşturuyor. Ancak bu şekilde devam edebilirsek insanların yaralarını sarabiliriz. Birlikte olmamız ve birbirimizi desteklememiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.

    Mert Hakan Yandaş: Herkesi hem buraya hem de kan verebileceği bütün alanlara davet ediyorum

    Kan bağışının önemine değinen futbolcumuz Mert Hakan Yandaş, “Öncelikle bu üzücü felaketten dolayı vatanımızın, milletimizin başı sağ olsun. Orada yaşamını yitiren herkese Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. İlk günden itibaren seferber olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından Allah razı olsun. Böyle güzel bağışa insanları teşvik ettiği için kulübümüze de teşekkür ediyorum. Kan bağışını diğer yardımlardan ziyade çok daha önemli bir bağış olarak görüyorum. İnsanlarımız unutmasın ve çok önem vermesi gerekiyor diye düşünüyorum. Çünkü hala orada yararlı ve enkaz altından çıkmış vatandaşlarımız var. Çok sayıda kana ihtiyaç da oluyor. Bu nedenle bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Herkesi hem buraya hem de kan verebileceği bütün alanlara davet ediyorum. Birlik ve beraberlik zaten ülkemizin duruşunda ve doğuşundan beri var. Kan vermeyi unutmayalım.” dedi.

    Mert Hakan Yandaş, sözlerini şu şekilde noktaladı:
    Kısa vadede yapabileceğimiz en çabuk yardımları yapmak için seferber olduk. Burada kişilerin ya da kurumların bir önemi yok, birlik ve beraberliğin önemi var. Orada yaşamını devam ettirmeye çalışan insanlarımız bizim her şeyimiz. Ülkemizin kalbi şu anda oradadır. Yaşanan felaket çok çok üzücü. Ne yapsak az kalır ama bundan sonraki süreçte her şey ortaya çıkacak. Ben hem kendi adıma hem de kulübümüz, takım arkadaşlarım adına bunu hiç unutturmayacağız. Unutulduğunu hissettiğimizde tekrar o dönemlerde onların yanlarında olmayı planlıyoruz. Onlara ne kadar destek olabilirsek az. Bunu hem ülkemize biz kendi adımıza hem de insanlar adına unutturmayacağımızın sözünü verebilirim.

    Samet Akaydın: Bugün burada kan bağışı yapmak ve farkındalık yaratmak için buradayız

    Birlik ve beraberlik içerisinde bu zor günlerin üstesinden gelineceğini dile getiren Samet Akaydın, “Öncelikle tüm Türkiye’nin başı sağ olsun. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.  Ülke olarak büyük bir felaketin içerisindeyiz. Bizler de insanlarımızın yaralarını sarabilmek için takım olarak elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz. İnşallah birlik ve beraberlik içinde tüm ülke olarak bunun altından kalkacağımızı düşünüyorum. Bugün burada kan bağışı yapmak ve farkındalık yaratmak için buradayız. Biz bugün buraya Fenerbahçe’nin futbolcusu olarak değil de bu ülkenin bir evladı, vatandaşı olarak geldik. Herkesi de kan bağışına davet ediyoruz.” diye konuştu.

    Kan bağışı kampanyasına katılma noktasında bir çağrıda bulunan Samet Akaydın, “Biz, birlikte güçlüyüz. Son 10 günde bunu da tüm dünyaya gösterdiğimizi düşünüyorum. Vatandaşlar seferberlik içinde oldu. Bu ülkenin bir evladı olarak ülkemle gurur duyuyorum. İnşallah bu böyle devam eder ve her şeyin de üstesinden geliriz. Herkesi kan bağışına destek olmaya davet ediyorum. Ülke olarak hep birlikte bunun üstesinden gelmeliyiz. Sadece Fenerbahçe değil, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon… kim varsa elini taşın altına koymalı ve yardımları yapmalarını bekliyoruz. Herkesi de kan bağışına davet ediyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı.

    Ferdi Kadıoğlu: Kan verebilecek durumda olan herkes lütfen buraya gelsin ve kan bağışında bulunsun

    ‘Birlik ve beraberlik bizim #kanımızdavar!’ diyerek Kızılay ile birlikte önemli bir iş birliğine imza attığımız bu özel günde bir bağışçı olarak yer alan Ferdi Kadıoğlu, şu şekilde konuştu:
    Felaketten bu yana bizler de yardımcı olmaya çalışıyoruz. Takım olarak o insanların yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Aynı şekilde buradaki kan bağışı kampanyasını da destekliyoruz. Ben de buradan insanlara ricada bulunuyorum;  kan verebilecek durumda olan herkes lütfen buraya gelsin ve kan bağışında bulunsun. Onların yardımları bu dönemde çok çok önemli bir ihtiyaç.”

    Enner Valencia: Kulübümüz elinden geleni yapıyor

    Futbolcumuz Enner Valencia, “İlk günden beri ülkede harika bir birliktelik ruhu var. Türk halkının bu birlikteliği çok etkileyici ama bizi şaşırtmadı. Ben ve ailem 3 yıldır burada yaşıyoruz ve buradaki insanların ne kadar kaliteli olduğunu biliyoruz. Böyle bir trajedi olduğu zaman formaların hiçbir önemi olmuyor. Bir anda bütün ülke birlikte oluyor ve trajediyi en kısa sürede atlatmak için herkes elinden geleni yapıyor. Ülkede harika bir ruh var. Kulübümüz de elinden geleni yapıyor. Yaptığı şeyler harika. Yardım malzemeleri bağışı yapıldı. Şimdi kan bağışı yapılıyor. Ufacık bir şeyle birçok insanın hayatına dokunabiliriz. İmkânı olan herkesi kan vermeye davet ediyorum ki ihtiyacı olan insanlara yardım edebilelim.” şeklinde konuştu.

    Luan Peres: Fenerbahçe’nin yapmış olduğu bu kampanyayı ve süreç boyunca yapmış olduklarını inanılmaz buluyorum.  Eşim ve ben inanılmaz etkilendik

    Futbolcumuz Luan Peres, “Fenerbahçe’nin yapmış olduğu bu kampanyayı ve süreç boyunca yapmış olduklarını inanılmaz buluyorum.  Eşim ve ben inanılmaz etkilendik. Türk halkının yardımlaşma ve dayanışma içerisinde olduğunu görünce çok şaşırdık ve çok etkilendik. Ben daha önce ne Brezilya’da ne de başka bir ülkede böyle bir şey görmedim. Biz de elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Türk halkı elinden geleni yapıyor. Az imkânı olan insanlar bile elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. Umarım bu şekilde devam eder. Bu trajediden sonra hayat normal şekilde devam etmeyecek ama en kısa sürede yaraları sarabilirsek, çok mutlu oluruz. Ben ve eşim dua ediyoruz, bu tür felaketler ne Türkiye’de ne de başka yerlerde yaşanmasın. Bu olay sadece burada değil tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. İtalyan bir kanalı izlerken gördüm ki orada da bağış kampanyası düzenliyorlar. Dünya çapında da bazı kulüpler bu olaya kayıtsız kalmadılar. Brezilya’da da pek çok kulüp yardım kampanyası düzenlemeye çalıştı. Bu da çok etkileyici.” diye konuştu.

    Willian Arao: Türk halkının cömertliğini görmek beni çok mutlu ediyor

    Futbolcumuz Willian Arao, “Burada gördüklerim beni duygusallaştırıyor. Kulübümüzün yapmış olduğu bu kampanya çok güzel. Bizler uzakta olsak da elimizden geldiğince yardım yapmaya çalışıyoruz. Türk halkının cömertliğini görmek beni çok mutlu ediyor. Brezilya’dan ben de birçok mesaj aldım. Herkes elinden geldiğince yardım etmek istiyor. Pek çok arkadaşım, Brezilya’da olmayanlar da yardım etmek istediklerini söylüyorlar. Dua ettiklerini söylediler. Yardım etmemiz gerekiyor ki, bu süreçten en kısa sürede çıkabilelim.” dedi.

    Miguel Crespo: Herkes birlik olmuş şekilde elinden gelenin en iyisini yapıyor

    Futbolcumuz Miguel Crespo, “Hiç şüphe yok ki herkes elinden geldiğince yardım etmeye çalışıyor. Hem kulübümüzün hem Türk halkının ne kadar birlik olduğunu gördük. Bizler bir aileyiz ve aile sadece iyi zamanlarda değil, kötü zamanlarda da birlik olmalı ki, kötü süreçlerin üstesinden gelebilsin. Herkes birlik olmuş şekilde elinden gelenin en iyisini yapıyor. Bu çok önemli. Kan vermeye uygun olan herkesin buraya gelmesini istiyorum. Burada yapabileceğiniz basit bir jest çok fazla insana yardımcı olabilir. İmkanı olan herkesi buraya davet ediyorum” dedi.

    Serdar Dursun: Bu kampanya çok önemli ve ben de herkesi davet etmek istiyorum

    Ban bağışı kampanyamız için çağrıda bulunan Serdar Dursun, “Tekrardan ülkemizin başı sağ olsun. Allah mekânlarını cennet etsin. Tabii ki de çok zor bir dönem. Ancak tüm Türkiye’de bir kenetlenme söz konusu. Herkes birbirine yardım etmek istiyor. İnsanlar ‘daha ne yapabilirim? Nasıl daha fazla yardımcı olabilirim?’ diyerek hareket ediyor. Bugün buradayız, kulübümüz Türk Kızılay’ı ile birlikte önemli bir projeye imza attı. Bu kampanya çok önemli ve ben de herkesi davet etmek istiyorum; müsait olan, uygun olan herkesi bekliyoruz.  Kan bağışı yapmak aşırı önemli ve sağlıklı. Bir hayat kurtarmak mümkün. İnsanlarımızı davet ediyorum. Yarın da buraya gelebilirsiniz. Hafta sonu olması sebebiyle biraz daha kalabalık olabilir. Bir insan hayatı kurtarmak çok büyük bir şey. İnşallah bizler de bu kan bağışıyla insanlarımızın hayatlarını kurtarabiliriz.” dedi.

    1999 depremini yaşamış biri olarak bu felaketin hissettirdiklerini anladığını ifade eden Serdar Dursun, “Ben 1999 depremini yaşamış biriyim. Ailem ile birlikte Almanya’dan Sakarya’ya gelmiştik. O korkuyu, o kayıpları, şehrin durumunu hatırlıyorum. Bu zor dönemi anlayabiliyorum. Çok zor bir şey kayıplarının olması. Belki de sıfırdan başlamak gerekecek. Bu hepimizin başına gelebilir. Saniyeler içinde hayatlar değişebiliyor. Dün de depremzede kardeşimiz Akif tesise geldi. Konuştuk, hikayesinden bahsetti. İnsan ister istemez üzülüyor. İnşallah tüm Türkiye, Akif gibi insanlarımız için destek verir. Bugün için değil genel anlamda bir katkı sağlamak çok önemli, çünkü bir zaman sonra depremin getirdiği dezavantajlar insanlarımızın hayatı boyunca sürecek. Çok zor bir şey bu nedenle.” diye konuştu.

    Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın Menajeri Cenk Renda: Hepimiz tek yürek olduk

    Kan bağışına katkıda bulunmak üzere Stadımıza gelen Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızda, takım menajerimiz Cenk Renda, “Zor günler yaşıyoruz. Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Yaralanana vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum. Türk milletinin en büyük özelliği bu zor günlerde tek yürek olmamızdır. Bu benim çok anlamlı, kıymetli ve gurur verici bir şey. Türk olduğum için, bu milletin bir evladı olduğum için bu tarz organizasyonları görmek benim çok daha mutlu ediyor. Kulübümüz de her zaman olduğu gibi bu zor anda da milletimizin yanında. Biz de buraya takımımızla birlikte geldik. Yaralı vatandaşlarımıza bir nebze de olsa yardımcı olmak istiyoruz. Kan bağışı kampanyamız bugün başladı ve 3 gün boyunca devam edecek. Fenerbahçelisi, Beşiktaşlısı, Galatasaraylısı, Trabzonsporlusu… hepimiz tek yürek olduk. Herkesi stadımıza gelerek kan vermeye davet ediyorum. Türk halkı bu sınavı maddi desteklerle geçti, şimdi kan verme desteğiyle bunun üstesinden geleceğiz. Takımımız da burada. Türk oyuncular ağır günler geçiriyor ama şunu söyleyebilirim ki başta Başantrenörümüz Itoudis olmak üzere asistan koçlarımız, yabancı oyuncularımız ellerinden gelen bütün her şeyi maddi ve manevi anlamda yapıyorlar. Bu da beni çok gururlandırıyor. Hepsinden Allah razı olsun. Demek ki biz kulüp olarak doğru insanları buraya transfer etmişiz. Kaldı ki sporcularımız eşleriyle birlikte destek oluyor. Ayrıca şunu da belirtmem gerekiyor; eski oyuncularımız Gigi Datome, Jan Vesely, Bogdan Bogdanovic ve koç Zeljko Obradovic, bizleri her gün arıyor ve soruyor. Bizim yanımızda olduklarını hissettiriyorlar. Çok ciddi destekleri oldu.” dedi.

    Fenerbahçe Beko Başantrenörü Dimitris Itoudis: Sporun, spor kulüplerinin sahada mücadele etmenin yanında hayatın bu alanına yapabildiği etkiyi bir kez daha görmüş olduk

    Sözlerine kan bağışı kampanyamız hakkındaki görüşlerini paylaşarak başlayan Başantrenörümüz Dimitris Itoudis, “Öncelikle kulübüme bu organizasyon için teşekkür etmek istiyorum. Bir spor kulübünün sosyal anlamda hayatın böyle önemli, farklı bir alana nasıl etki edebileceğini görmüş olduk. Bugün burada geçirdiğim süre zarfında buraya çok sayıda insan geldiğini gördüm. Dolayısıyla kulübümüzün yaptığı bu çağrının, kampanyanın ne kadar büyüdüğünü, amacına hizmet ettiğini görmüş oldum. Sporun, spor kulüplerinin sahada mücadele etmenin yanında hayatın bu alanına yapabildiği etkiyi bir kez daha görmüş olduk. Bununla gurur duyuyorum. Çok zor bir süreç, bunun farkındayım ama kulübün yaptığı bu organizasyon ve katılımla gurur duyduğumu söyleyebilirim.” dedi.

    Yaşanan deprem felaketinin dünya halklarını birbirine yaklaştırdığına değinen Itoudis, “Her şeyden önce Türk halkı, Yunan halkı aslında bizi ayıran şeylerden çok bizi birleştiren yönlerimiz var. Biz, birbirimizin komşusuyuz. Çok fazla ortak noktamız var. Aslında bir araya gelmek için böyle büyük trajedileri, böyle büyük felaketleri yaşamamak gerekiyor. Biz, birlikte hareket edebilmek için sadece Yunanistan’dan gelen ekipler değil aslında burada tek bir canı kurtarmak için dünya üzerinde farklı yerlerden gelen tüm kurtarma ekipleri birer kahraman. Orada enkazların altından insanları çıkarmak, onlara yardımcı olmak için gelen tüm ekipleri birer kahraman. Dolayısıyla onların hepsine Türk, Yunan, Alman, Japon, Çin… ayırt etmeden herkese teşekkür etmemiz gerekiyor. Bizim çok fazla ortak yönümüz var. Ben bir basketbol antrenörüyüm, politikacı ya da farkı bir meslek grubundan değilim. 52 yaşındayım, çok uzun süredir ülkemin dışında görev alıyorum. Ama dediğim gibi Türk halkı, Yunan halkı gerçekten çok fazla ortak yönü var. Burada, bu süreçte görev alan herkes birer kahraman ve onlara teşekkür etmemiz gerekiyor. Şunu da söylemem gerekiyor; Yunanistan’dan gelen kurtarma ekiplerinin başındaki kişiye sorulduğunda kahramanlığıyla ilgili ‘aslında biz eğitildiğimiz işi yaptık, elimizden gelen işi yaptık’ diye yanıt verdi. Yunanistan’da benzer bir durum olduğunda Türkiye’deki aynı ekiplerin yardıma koştuğunu, onların aynı şekilde yardımcı olmaya çalıştıklarını biliyoruz. Aramızdaki dayanışmayı biliyoruz. Her birimiz bu süreçte elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Aslında kameraya yansımayanlar da var. Bazı insanlar yaptıkları yardımların görünmesini istemiyorlar veya kameraların yetişebildiğinin ötesinde yardımlar da var. Yunanistan’daki arkadaşlarım yaklaşık 5 araçlık ihtiyaç malzemesi gönderdi. Bunları da reklam amaçlı değil aradaki dayanışmayı, birlikteliği anlatması için söylüyorum. Bu süreçte iki halk birbirine elinden gelen tüm yardımı gösteriyor.” diye konuştu.

    Melih Mahmutoğlu: Bütün kulüplerle beraber gerçekten büyük bir dayanışma var

    Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın kaptanı Melih Mahmutoğlu ise “Acı bir felaket yaşadıktan sonra kulübümüz her zamanki gibi duyarlılığını gösterdi. Sadece bizim kulübümüz değil diğer bütün kulüplerle beraber gerçekten büyük bir dayanışma var. Bu da çok önemli. Elimizden ne geldiyse yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bugün de buraya kan vermeye geldik. Tırlarımız zaten yardımları sürdürüyor. Şunu da söylemek lazım; bu uzun bir süreç. Oradaki insanların bizlere çok ihtiyacı olacak. İlerleyen süreçte daha da çok ihtiyaçları olacağını biliyoruz. Bunun için de hazırız. Burada bulunmaktan dolayı çok mutluyum. İnşallah bir faydamız dokunur. Şu an oldukça kalabalık ve halkımız her zaman istenileni yapıyor. Tırlarımız yüklenirken de çok güzel bir dayanışma vardı. Yakın zamanda Hatay’da bulunmuştum. Zaten çok yakın olduğum dostum, ağabeyim Volkan Demirel de oradaydı. Hem onun yanına gittik hem de oraları gezme şansı yakaladık. Çok güzel bir şehirdi, tıpkı diğer şehirlerimiz gibi. Ama ben yakın zamanda Hatay’da olduğum için gerçekten çok acı. Maalesef durumlar hiç iyi değil. Ama bundan sonra biz de elimizden geldiğince o bölgeye, 10 ilimize de elimizden gelen yardımı sonuna kadar yapmaya hazırız.” dedi.

    Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımımızın Başantrenörü Marina Maljkovic: Türk halkı ile beraber olmak istiyoruz. Duyarlı olmaya devam edeceğiz

    Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımımızın Başantrenörü Marina Maljkovic, “Sırbistan milli takımdaki davranışımız içten gelen bir davranıştı. Takım içinde de Türkiye’de daha önce oynamış çokça kişi var. Hem basketbol hem kültür olarak biz kardeşiz aslında. Aslında bunu söylemesi hoş değil ama Hırvatistan milli takımıyla oynayacağımız çok önemli bir maç öncesi takım oyuncuları bana geldi ve bir zarf verdiler. ‘Koç lütfen bunu Türkiye’ye götürün.” dediler. Finansal bir yardımı da buraya getiriyorum. Aslında bunu söylemek hoş değil ama bu halk için ne kadar birlik ve beraber olduğumuzu gösteren bir detay.

    Fenerbahçe kadın basketbol takımı olarak bugün burada olmamız, aslında bir şeyin sonu değil, başlangıcı. Çok hassas ve duyguları gelişmiş oyuncularla çalışmayı tercih ediyorum. İnsanlıkları çok üst düzeyde bir grubumuz var. Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı olarak ilerleyen günlerde daha fazla ne yapabiliriz, bu düşüncedeyiz. Çünkü aslında bu bir başlangıç. Yine Türk halkı ile beraber olmak istiyoruz. Duyarlı olmaya devam edeceğiz. ” dedi.

    Olcay Çakır Turgut: Kulübümüz, takım arkadaşlarım ve staff olarak burada ülkemize elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz

    Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımımızın Kaptanı Olcay Çakır Turgut, “Ülke olarak çok zor bir durumdan geçiyoruz. Kulübümüz, takım arkadaşlarım ve staff olarak burada ülkemize elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Hem destek hem de insanları teşvik etmek için buradayız. Bir kan demek, bir can demek. Her verilen kanın çok büyük önemi var. Keşke daha çok yardım edebilsek, keşke orada onlarla birlikte olabilsek. Umarım bir faydamız dokunuyordur. Herkesi kan bağışı yapmaya davet ediyorum. Ülkemize baş sağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.” ifadelerini kullandı.

    Courtney Vandersloot: Türk halkının yardımlarını biliyorum ama dünya genelinde de bir yardım yapmamız gerekiyor

    Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımımızın oyuncusu Courtney Vandersloot, “Türk halkını bilen biri olarak, Türk halkının birlik ve beraberliği noktasında hiçbir şüphem yok. Dolayısıyla ellerinden gelen her şeyi yapacaklarına eminim ama bu aslında dünyayı ilgilendiren bir konu. Türk halkının yardımlarını biliyorum ama dünya genelinde de bir yardım yapmamız gerekiyor. Bunun için de dünya gelinde daha fazla birlik ve beraberlik gerekiyor.” diye konuştu.  

    Kiah Stokes: Dualarım Türk halkıyla beraber

    Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımımızın oyuncusu Kiah Stokes, “İlk yaşananları öğrenir öğrenmez yıllardır burada olan biri olarak ben de çok üzüldüm. Elimizden geleni yapıyoruz. Nasıl destek olabiliyorsak öyle destek oluyoruz. Umarım yaralar iyileşir ve daha iyi yerlerde oluruz. Dualarım Türk halkıyla beraber” dedi.

    Emma Meesseman: Umarım bu yardımlar ve bu birliktelik bir nebze de olsa Türk halkının içini ısıtır

    Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımımızın oyuncusu Emma Meesseman, “Öncelikle hem insan olarak hem de Türkiye’de bulunan biri olarak ben de çok derin üzüntü hissediyorum. Bu kadar yardım, bu kadar birlik ve beraberlik içimi ısıtıyor. Biz de elimizden gelen desteği yapmak istiyoruz. Umarım bu yardımlar ve bu birliktelik bir nebze de olsa Türk halkının içini ısıtır.” temennisinde bulundu.

    Breanna Stewart: Birlik olduğumuz da daha güçlü oluyoruz. Bu da bunun için bir mesaj

    Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımımızın oyuncusu Breanna Stewart, “Burada yaşanan süreç için çok çok üzgünüm. Kişisel olarak elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Bunun bir mesaj olduğunu düşünüyorum. Birlik olduğumuz da daha güçlü oluyoruz. Bu da bunun için bir mesaj olsun.” dedi.

    Eda Erdem Dündar: Artık tamamen bu depremin yaralarını sarmak için hepimiz el birliği ile mücadelemizi vereceğiz. İlerleyen süreçte de farklı projeler olacaktır. Hepsinin içinde ben ve takım arkadaşlarım olmak istiyoruz ve olacağız.

    Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın kaptanı Eda Erdem Dündar, “Ülkemiz yakın dönemin en büyük felaketini yaşıyor. Çok çok üzgünüz. Bu saatten sonra artık tamamen yaraları sarmak için mücadele edeceğiz. Yurt dışında dün akşam maçımız vardı. Kazandık ama daha çok kazanmanın kaybetmenin ötesinde biz sahaya burada olanları düşünerek çıktık. Takım arkadaşlarım sağ olsunlar, kan bağışında bulunuyorlar. Ülke olarak çok farklı bir süreçten geçiyoruz. Kulübümüzün Kızılay ile başlattığı kampanya çok değerli. Her kan bağışı bir hayat, bir can demek. O yüzden kan verebilecek herkesi üç gün boyunca stadımıza bekliyoruz. Yardımlarınız tüm halkımız için çok değerli. Bu kampanyaya destek olmak için forma, renk fark etmeksizin stadımıza gelin, lütfen. Destek olun.
     
    Herkes gibi bizlerde bir şey yapmak istiyoruz. Tüm ülke seferber oldu. İlk günden itibaren inanılmaz bir yardım ve seferberlik görüyoruz. Bunlar gurur verici. Keşke bu tür felaketler başımıza gelmese ama maalesef ki geliyor. Belki de gelmeye devam edecek ama bundan sonrası için önlem almamız gerekiyor. Tekrardan sizlerin aracılığıyla yaşadığımız bu felakette hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Artık tamamen bu depremin yaralarını sarmak için hepimiz el birliği ile mücadelemizi vereceğiz. İlerleyen süreçte de farklı projeler olacaktır. Hepsinin içinde ben ve takım arkadaşlarım olmak istiyoruz ve olacağız.
    ” diye konuştu.

    Cansu Çetin: Bu zor günleri birlikte aşacağız

    Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın oyuncusu Cansu Çetin, “Ülkece çok zor zamanlardan geçiyoruz. Elimizden geldiğince desteklerimizi esirgemedik. Ve daha fazlasını da yapmaya hazırız. Deplasmandan döner dönmez hemen buraya geldik. Bizi bu süreçte yalnız bırakmasınlar. Kan bağışı için herkes  destek olsun. Hepinizi buraya bekliyoruz. Umarım bu zor günleri hep birlikte aşacağız.” ifadelerini kullandı.

    Meliha Diken: Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz

    Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın oyuncusu Meliha Diken, “Tekrardan bütün ülkemizin başı sağ olsun. Yaralılara ve ailelerine geçmiş olsun. Kulübümüz yardım malzemelerinin toplanması ve gönderimi için de inanılmaz organize olmuştu. Bu kampanyalar dolayı Kulübümüzle gurur duyuyorum. Kan bağışı da aynı şekilde devam ediyor. Fazla sayıda ilginin de olduğunu duyduk. Yarın ve cumartesi günü inşaların daha da çok kalabalık bir şekilde geleceğine inanıyorum. Hepimiz az çok demeden yardımcı olmaya çalışıyoruz. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” dedi.

    Buse Ünal: Herkesi kan vermeye bekliyoruz

    Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın oyuncusu Buse Ünal, “Ülke olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Yaralarımızı hep birlikte sarmak istiyoruz. Almanya deplasmanından direkt buraya geldik. Herkesi buraya kan vermeye bekliyoruz.” çağrısında bulundu.

    Fenerbahçe HDI Sigorta Erkek Voleybol Takımımızın Başantrenörü Kerem Eryılmaz: Kulübümüzün Kızılay ile birlikte düzenlediği bu kan bağışı kampanyası çok önemli

    Takım olarak kan bağışı kampanyamıza katılan Erkek Voleybol Takımımızda Başantrenör Kerem Eryılmaz, “Tüm Türkiye’nin başı sağ olsun. Bütün Türkiye’ye geçmiş olsun. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Yaralılara acil şifalar diliyoruz. Çok zor zamanlar geçiriyoruz. Herkesin birbirine destek olması lazım. Kulübümüzün Kızılay ile birlikte düzenlediği bu kan bağışı kampanyası çok önemli, çünkü sadece fiziksel, maddi yardımla değil bu şekilde de yardım etmemiz lazım. Biz de takım olarak geldik. Arkadaşlarımız kan bağışında bulundu. İnşallah iyi yerlerde kullanılır ve inşallah umut veririz. Bu nedenle burada olmaktan dolayı çok mutluyuz. Kulübümüze de böyle bir organizasyon düzenlediği için teşekkür ederiz. Zor günler ve birbirimize destek olup bu zor günleri atlatmaya çalışacağız.” dedi.

    Hasan Yeşilbudak: Tüm taraftarlarımızı, ülkemizin tüm insanlarını buraya bekliyoruz

    Erkek Voleybol Takımımızın liberosu Hasan Yeşilbudak, “Gerçekten kelimelerle ifade edemeyeceğimiz bir durum yaşıyoruz. Vefat edenlere Allah’tan rahmet,  yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Ülkemizin başı sağ olsun. Bizler de Fenerbahçemizin düzenlediği bu güzel organizasyonlar katılıp elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Buradan depremzedelere elimizden geldiğince yardım etmeye, ulaşmaya çalışıyoruz. Bugün Fenerbahçe HDI Sigorta olarak buradayız. Burada çok güzel bir organizasyon var. Tüm taraftarlarımızı, ülkemizin tüm insanlarını buraya bekliyoruz. Yaraları hep birlikte sarmaya çalışıyoruz. Buradaki organizasyon son derece kolaylaştırılmış, basitleştirilmiş. İmkanı olan, kan verebilecek olanlar ki belli başlı şartlar var ve o şartlara uyan herkesi buraya bekliyoruz. Şu anda ülkece tek yürek olmuş durumdayız. Bizim ülkemizin belki de en güzel, en büyük özelliğidir bu. O açıdan da kendimi gururlu hissediyorum. Bir insanın iyileşmesine bile vesile olmak dünyanın en güzel mutluluğudur bence.” diye konuştu.

    Vahit Emre Savaş: Hep beraber yaraları sarmaya çalışıyoruz

    Bağışçı olarak kampanyaya katılan Vahit Emre Savaş, “Büyük bir felaketten söz ediyoruz. Acı ama gerçek. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, kalanlara başsağlığı ve sabır diliyorum. Biz de buradayız, elimizden geldiğince takım olarak yardım etmeye çalışıyoruz. Burada çok güzel bir organizasyon var. Ülkece tek yumruk olmuş durumdayız. Bu güzel ve sevindirici bir şey. Ancak işin bir de acı tarafı var. Önemli olan şu anda birlik olmak. Hep beraber yaraları sarmaya çalışıyoruz. Tüm vatandaşlarımızı buraya bekliyorum.” dedi.

    Mir Saeid Marouf Lakrani: Önemli olan ihtiyacı olan insanlara ulaşmak, yardımcı olmak

    Fenerbahçe HDI Sigorta Erkek Voleybol Takımımızın kaptanı Mir Saeid Marouf Lakrani, kampanyaya dair şu şekilde konuştu:
    Üzgünüz, durum çok kötü. Zaman zaman videoları dahi izleyemiyoruz. Çünkü gerçek anlamda üzülüyoruz. Ancak şu an en önemlisi insanlara destek olmak ve görüyoruz ki herkes elinden geleni yapıyor. Biz de takım olarak buradayız, kampanyamıza katıldık. Umarım imkanı olan herkes gelir ve kan bağışı kampanyasına katılır. Önemli olan ihtiyacı olan insanlara ulaşmak, yardımcı olmak. Burada çok güzel bir organizasyon var, büyük bir organizasyondan söz ediyoruz. Türkiye’de herkes elinden geleni yapıyor. Aynı şekilde diğer ülkelerdeki insanlar da destek veriyor. İnsanlara buraya gelerek bu organizasyona katılmaları çağrısında bulunuyorum.”

    Ahmet Tümer: Buradaki görüntü beni çok duygulandırıyor

    Genç voleybolcumuz Ahmet Tümer, “Açıkçası söylenecek çok fazla bir şey yok. Çok acılıyız, üzgünüz. Hepimizin başı sağ olsun. Ben de Hatay-Antakyalıyım, ailemden kayıplarımız da oldu. Allah mekanlarını cennet eylesin. Böyle dönemlerde hep birlikte olacağız. Bir yumruk gibi birbirimize sarılacağız. Ülke olarak da şu anda öyleyiz. Bu görüntüler insanı umutlandırıyor, mutlu ediyor. Yardım tırlarımız gitmeye devam ediyor. Buradaki görüntü beni çok duygulandırıyor. Ülke olarak inanılmaz büyük yardımlar yapılıyor. Böyle zamanlarda ülkemi bir arada görmek büyük umut oldu. İnşallah çok kısa sürede bunu da atlatacağız.” dedi.

    Fenerbahçe Göksel Çelik Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımımızın oyuncusu İsmail Ar: Bugün burada büyük bir organizasyon var

    Fenerbahçemiz ile Kızılay’ın çok güzel ir organizasyonu söz konusu. Ben, 1999 depreminde enkaz altında kalarak engelli kaldım. O zaman ben de bu kan bağışından faydalanmıştım. Önemini gayet iyi biliyorum. Orada insanların bir ünite kan için yoldan geçenleri çevirdiğini biliyorum. Bugün de bunun için buradayım. Bugün, sporcu kimliğimle değil, 1999 yılında enkaz altında kalmış bir depremzede olarak buradayım, insan olarak buradayım. Bugün burada büyük bir organizasyon var. İlgi inşallah çok olur. Sadece böyle zor günlerde değil her zaman kan bağışını teşvik etmemiz gerekiyor. Bunu hayatımızın bir rutini haline getirmemiz gerekiyor. Çünkü felaket anında ilk saatlerde çok yoğun bir kan ihtiyacı oluyor. Kan bankalarımızın hiçbir zaman boş kalmaması gerekiyor. Ülkemize büyük geçmiş olsun. İnşallah böyle günler bir daha yaşamayız.

    Fenerbahçe Göksel Çelik Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımımızın oyuncusu Semih Görkem Kıyar: Kan bağışı çok önemli

    Ülkemizin başı sağ olsun. Büyük bir felaket yaşadık. Kızılay ile Kulübümüzün ortaklaşa girişimiyle kan bağışı toplanıyor. İlginin de büyük olacağını düşünüyorum. Kan bağışı çok önemli. Kan bağışıyla birlikte maddi ve manevi destek de çok önemli. Biz, büyük bir milletiz. Zor zamanlarda nasıl kenetleniyorsak yine o şekilde kenetlenip bu felaketin üstesinden geliriz.

    Ateş Çınar: Biz buradayız, birlikteyiz. Bunları beraber aşacağız demek için buradayız

    Fenerbahçe Doğuş Yelken Şubemizin Başantrenörü Ateş Çınar, “Ulusumuzun başı sağ olsun. Yaralılara geçmiş olsun. Kan vermek için buradayız ama ülkemize ve dünyaya bir mesaj olarak da bu algılanabilir. Biz buradayız, birlikteyiz. Bunları beraber aşacağız demek için buradayız. Kulübümüzün başlattığı kampanyalar çok güzel. İlgi güzel. Daha da artmasını istiyoruz. Bunun için de takım, din, dil, ırk ayırtmaksızın herkesi buraya davet ediyorum. Şube içimizde de bunu paylaştık. Bugün teknik kadromuzla buradayız. Yarın sporcularımızla burada olacağız. Olimpik sporcularımız yurt dışında. Onların yurt dışında kalmasını istedik çünkü kazanacakları başarılarla ülkemize moral olmalarını istiyoruz. Onlar da geldikleri gün kan verecekler. Her zaman düzenli olarak kan vermeliyiz.” dedi.

    Ece Altundere: Üzüntümüz çok büyük

    Masa Tenisi sporcularımızdan Ece Altundere, “Elimizden ne geliyorsa her zaman sahada bulunmaya çalışıyoruz. Dün kan verdik, sahada da gönüllü olarak çalışıyoruz. Üzüntümüz çok büyük. Elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz.” dedi.

    Sedanur Kaçar: Burada herkes seferber olmuş durumda

    Masa Tenisi sporcularımızdan Sedanur Kaçar, “Ufacık da olsak destek olabiliyorsak ne mutlu. Burada herkes seferber olmuş durumda. Gerek bizim taraftarlar, gerek diğer takımların taraftarları burada kan veriyor. Bunun bir parçası olmak çok önemli. Bu zor günlerde birlikte olmak gurur verici.” diye konuştu.

    Kan Bağışı Alınmasına Engel Oluşturan Nedenler Arasında En Sık Karşılaşılanlar;

    •    Kişinin 18 yaşından küçük olması.
    •    Kişinin 65 yaşından büyük olması.
    •    Kişinin 60-65 yaş aralığında olup, ilk kez kan verecek olması.
    •    Kişinin 50 kilogramın altında olması.
    •    Kişinin yanında T.C. Kimlik Numaralı ve fotoğraflı bir resmi kimlik belgesinin bulunmaması.
    •    Kişinin kendini iyi ve sağlıklı hissetmemesi (Ateş, öksürük, vb. şikayetlerinin olması).
    •    Kişiye son bir yıl içinde kan ve kan ürünü transfüzyonu yapılması.
    •    Kişide Hepatit B ve Hepatit C Virus enfeksiyonu öyküsü olması.
    •    Kişide HIV Pozitifliği / AIDS Enfeksiyonu veya bu kişilerle yakın temas öyküsü olması.
    •    Kişinin uyuşturucu kullanımı.
    •    Kişinin diabet (Şeker) hastası olup insülin kullanımı (İnsulin kullanmayan ve kan şekeri kontrol altında olan diabet hastaları kan bağışı yapabilir).
    •    Kişinin son bir yıl içinde ameliyat, endoskopi, hacamat, dövme gibi girişimsel işlemler yaptırması.
    •    Kişide kanser öyküsü olması.
    •    Kişide epilepsi (Sara) ve felç (İnme) öyküsü olması.
    •    Kişiye damar içi stent takılması.
    •    Kişiye organ nakli gerçekleştirilmesi.
    •    Kişinin 1980-1996 yıllarında Büyük Britanya’da 6 aydan fazla bulunması.

    Fotoğraflar: Burak Saltık, Altan Göçer, Ahmet Hopyar

  • Örnek Bir Spor Ruhu

    Örnek Bir Spor Ruhu

    16 Mart 1934 tarihinden, 15 Ekim 1950 gününe kadar, Fenerbahçe’ye tam 6.057 gün Başkanlık yapan Şükrü Saracoğlu için, vefatından sonra Halit Kıvanç‘ın yazdığı yazı ile karşınızdayız… Örnek bir spor ruhu: Şükrü Saracoğlu! Nur içinde yatsın…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Şükrü Saracoğlu

    Şükrü Saracoğlu öldü.

    Mebus, Vekil, Başvekil, çeşitli hizmetlerdeki büyük devlet adamı vasıflarından önce sporcu Şükrü Saracoğlu öldü.

    Yani artık O’nu “L” tribününde, ilerlemiş hastalığına rağmen gençleri meşin top peşinde seyrederken göremeyeceğiz.

    İktidarda bulunduğu günde de, devlet vazifesinden uzak kaldığı zaman da stadyumu tek yuva bellemiş örnek bir insan aramızdan ebediyen ayrıldı demek.

    Şükrü Saracoğlu için spor her şeyin üstündeydi. Koca bir milletin yükünü omuzlarında taşıdığı sırada dahi spora asla üvey evlat muamelesi yapmadı, spora uzatılan her küstah dile, her haşin ele karşı durdu.

    Her sporcu, her sporsever gibi onun da gönül verdiği renkler vardı. Sarı-Lacivert, Saracoğlu’nun kalbinde fazlasıyla yer etmiş; Fenerbahçe çok defa ismiyle beraber telaffuz ettiği sembol olmuştu.

    Yıllarca bu ocağın başında bulundu. Sonra faal reislikten fahri reisliğe geçerek gene Sarı-Laciverte hizmetten geri durmadı. Yakın zamana kadar stadyumda, sporun, sporcuların arasında yaşadı. Esasen başka türlü olamaz, Şükrü Saracoğlu spordan uzak, spordan ayrı yaşayamazdı.

    Bir tesadüf işte: Saracoğlu sevgili Fenerbahçesi’nin bir yabancı futbol takımı önünde imtihan geçireceği günde gözlerini yumdu. Fakat gönül verdiği renkleri taşıyan gençler O’nun ruhunu hoşnut edecekler, Brezilyalı futbol kurtları karşısında parlak bir zafer kazanacaklardı. (*)

    Fenerbahçeli futbolcular dün bu örnek spor adamı için saygı duruşunda bulunduktan sonra bütün varlıkları ile çalıştılar ve O’na, O’nun en çok sevdiği yerde bir zafer çelengi hazırladılar.

    Her gün insanlar doğar, her gün insanlar ölür. Fakat Şükrü Saracoğlu yeri doldurulamayacak hakiki bir “insan”dı. Her sporsevere, her sporcuya “örnek bir spor ruhu”nu taşıyarak yaşadı. Ve gözlerimizi yaşlı bırakarak aramızdan ayrıldı.

    Nur içinde yatsın.

    Halit Kıvanç | 29 Aralık 1953 – Türkiye Spor

    (*) 27 Aralık 1952 tarihinde oynanan maçta Fenerbahçe, Brezilya’nın Cruzerio takımını 5-2 mağlup etti.

  • İhtiyar Dayılar

    İhtiyar Dayılar

    Arşivde gezerken “Con” Kemal Onan‘ın “İhtiyar Dayılar” diye birilerinden bahsettiği bir yazıya denk geldik. Kim bilir, 1942 yılı başında hangi kulüpte ne oldu ki meşhur kulüpçümüz böyle bir yazı kaleme aldı? “İnşallah sebebini de öğreniriz” dediğimiz metinde, Galip Kulaksızoğlu‘nu bir kez daha minnet ve saygıyla anmak için bir iki paragraf buluyoruz. Nur içinde yatsın.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Kulüp Bir Aile Yuvasıdır

    Spor işleri üzerinde konuşurken kulüplerimizin vaziyetini ön planda tutmak icap eder. Çünkü, Maarif’in temelini nasıl mektepler teşkil ederse, spor teşkilatının temeli de kulüplerdir. Fakat bir teşkilat adamı da “Kulüpler ne imiş? “derse ona da Maarif Nazırı Haşim Paşa’nın “Şu mektepler olmasa idi, maarifi ne güzel idare ederdim” dediği hikayeyi hatırlatabiliriz.

    Teşkilat bugüne kadar bin bir istihale geçirdi. İdman Cemiyetleri’nin teşekkülünden sonra, Türk Spor Kurumu’na inkılap etti. Ve daha sonra da bugünkü şeklini aldı. Fakat yine Fenerbahçe’yi o Fenerbahçe, Galatasaray’ı o Galatasaray, Beşiktaş’ı o Beşiktaş olarak görüyoruz.

    Görülüyor ki teşkilatın vaziyeti arızidir. Fakat esas yine kulüplerdir.

    Gençliğe hizmet gayesiyle kulüpler, kurucuları ve oraya dahil olanların bir aile yuvasıdır. Onun içindir ki o yuvanın da bir aile ocağı gibi idamesine çalışmak o yuvayı teşkil edenler için bir his meselesi, bir vazifedir.

    Bir ailenin büyüğü nasıl sırtındaki yükü ölünceye kadar taşımak mecburiyetinde ise bir kulüp kurucusunun, bir idarecinin de son nefesine kadar mücadele etmesi, çalışması bir mecburiyettir. Aksi takdirde o vazifesini yapmamış addedilir.

    Müşfik bir baba hiçbir suretle kendi kurduğu yuvayı sonradan olmalara, sonradan olmaların da bir dayıya teslim etmesine razı olamaz. Gavura kızıp oruç bozmak kabilinden bir hareketle terk edip ocağının sönmesine meydan veremez.

    Gözlerimiz önünde merhum Galipler, Şerefler canlanmalıdır.

    Galip’in kulübü için yaptığı fedakarlıkları unutamayız. Onun hayatın pahasına çalışmasını değil yalnız Fenerbahçeliler, bütün spor efkarı umumiyesi pek yakından bilirler.

    Hiç unutmam, merhum Galip kulübünün sembolü olan Zeki’ye bile bir gün:

    “İsteyen istediği yere gitsin. Bu kulübü biz kurduk. Bir tek kişi kalıncaya kadar çalışacağız. Yine kilidini biz vurup öyle buradan çıkarız” diye söylenip duruyordu.

    Galip senelerce didindi. Fenerbahçe Stadı’nın otlarını elleriyle tırnaklarıyla yoldu. Bir abide şeklinde yükselmesinde başlıca amil oldu. Nihayet hayata gözlerini Fenerbahçe diye diye kapadı.

    Şeref de kulübü için bir Galipti. Yıllarca tek başına hem kulüp dahilinde, hem haricinde mücadele etti. Bin bir müşkülata göğüs gerdi. O da gözlerini Beşiktaş diyerek hayata yumdu.

    Bir kulüp idarecisinin muvaffak olabilmesi için, her şeyden evvel mücadele kabiliyeti olması lazımdır.

    Bir tek kişi dahi kalsa, kongre dalaverelerine göğüs germesi, kulübünün idaresiz ellere geçmesine mani olması için mücadeleyi her ne pahasına oluşa olsun bırakmaması şarttır.

    Bir kulüp idarecisinin, gecesini gündüzüne katarak maddi manevi fedakarlıklarla yükselttiği kulübünün idaresiz ellere geçtiğini, idareyi ele alanların da işi ihtiyar dayılara bıraktığını, fena neticeler, sahadaki uygunsuz hareketlerle halk üzerinde sempatinin kaybolduğunu, sevginin bir zamanlar omuzlar üzerinde taşındıkları sahanın içine gömüldüğünü görmesi o idareci için ne büyük bir acıdır.

    Evvela ne halini varsa görün diyen herhangi bir idareci hiç şüphe yok ki bu gibi haller karşısında:

    “Ben bu işin böyle olacağını bilseydim. Yangın var diye bırakıp kaçtığım kulübü ateşle yakardım da çekilmezdim. Böyle ellere bırakmazdım” diyebilir. Fakat ne çare ki iş işten geçer. Kulüp zarar görür.

    Bir binayı yapmak güç, yıkmak kolay olduğu gibi, bir kulübü kurmak ve yükseltmek çok güç fakat yıkması pek kolaydır. Kaldı ki onun yıkılmasına meydan verilmemelidir.

    Kulübünü seven bir idarecinin de yıkılmaya doğru gittiği azabını duymaması için de çoluk çocuk elinde her gün dünden daha fena bir vaziyete düşmesine mani olmak yolunda bir hareket yapmakta tereddüt etmemesi lazım gelir.

    “Con” Kemal Onan | 8 Mart 1942  – Vatan Gazetesi

  • Erdoğan Karabelen Röportajı

    Erdoğan Karabelen Röportajı

    Yüksek müsaadesiyle, geçmiş yıllarda Fenerbahçe Resmî Dergisi için yaptığı röportajları sitemizde yayınladığımız Sibel Kurt, yine müthiş bir Erdoğan Karabelen röportajı ile karşınızda… Erdoğan ağabeyi yakın bir zamanda kaybettik. Bir saniye durmak nedir, yorulmak nedir bilmeyen bir spor adamıydı. Nur içinde yatsın.

    Keyifli okumalar…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Komple Sporcu

    Sporu seven bir aileden geldi. Kendisi başarılı bir basketbolcumuzdu. Sadece Türkiye’de değil, dünyada bile eşine zor rastlanan bir basketbol adamı… Hem oynadı hem öğretti.

    Hepimizin hayatında yol göstericiler vardır. Fakat Sayın Erdoğan Karabelen’e rastlayanlar çok şanslı… Bizim de şansımız, onunla röportaj yapabilmek oldu. Bir kez daha Fenerbahçe’mle gurur duyuyorum.

    Erdoğan Karabelen Röportajı

    – Spor hayatına nasıl başladınız?

    Sporcu bir aileden gelmekteyim.

    Babam Ankara’da İnönü’nün muhafız alay komutanıydı. Bu arada babam da sporcu sayılır. Birçok şubenin yanı sıra sırık atlamada Türkiye rekorunu kırmıştı.

    Annem de cumhuriyetin ilk kadın tenis şampiyonlarındandır.

    Bana dönersek 1936 doğumluyum. Çocukluk yıllarımdan beri dağ bayır demiyor koşuyordum. 1950’de Çankaya Köşkü’nün arkasında bir koru vardır. Onun da arkasında köyler var işte oralar benim koşma alanımdı.

    Başbakan Şükrü Saracoğlu’nun köşkünde de oğulları Aydın ve Yılmaz köşkün bahçesinde futbol oynarlardı. Ben de gider onları seyrederdim. Bazen de kaleci bulamazlar kız kardeşi kaleye geçerdi. Köşk emniyet müdürünün oğlu da oynardı. Ben böyle dışarıdan seyrederken adam bulamadılar mı bana “Erdoğan sen gel, kalede dur” dediler. Ben ilkokuldayım ama muazzam reflekslerim var.

    Bu konu açılmışken bir anımı da sizlerle paylaşayım arada… Babam Atatürk’ün kendisine hediye ettiği kadehe bir çarptı; ben öyle bir havada uçup yakalamıştım ki… Neyse dönelim bizim hikâyeye…

    Yılmaz’la, Aydın ayrı bir takım kurmuşlar ama beni bir türlü almıyorlar. Fakat sonunda kaleci oldum, öyle kurtarışlar yaptım ki ertesi günü beni paylaşamadılar. Liseler arası yarışmalarda da en az gol yiyen kaleciydim.

    Başbakan Şükrü Saracoğlu çok ilginç bir insandı, burada da bütün maçlarımızı takip ederdi. Her gün Başbakanlıktan gelir o bizim tenis kortundaki maçımızı kahvesini içerek seyrederdi. Bir taraftan da tenkit ederdi. Meğer bana kızıyormuş, ben hangi takımda olursam maçlar on, on beş farkla bitiyordu. Bana penaltı bile atamıyorlardı. Bir gün 9 gol atmışız. Ben de kendime futbolcu Fecri Ebcioğlu’nu örnek almıştım. Her sefer çıkıyor, topu alıyordum. Bir seferinde kaçırdım, maç 9-1 oldu. Saracoğlu dedi ki “Bu dokuz gole bedel oldu. Sonradan da bana “ Oğlum sana kızıyordum ama seni tebrik ederim. Muazzam bir yeteneğin var. Maçların zevki kalmıyordu, sen hangi takımda olursan o takım galip geliyor. O nedenle söylüyordum.” demişti. Bir Başbakanın kahvesini alıp bizim maçları seyretmesi benim için çok onur vericiydi.

    – Hayatınızda 11 sayısının hep bir önemi oldu…

    11 Ağustos’ta doğdum.

    Nüfus kütüğünde no. 11; hane no. 11.

    Atletizme 11 yaşımda başladım, 11 yaşımda ilk rekorumu kırdım; 11 saniye ile 100 m. yaptım.

    İlk disk atmada 11 metre farkla birinci oldum.

    Fenerbahçe ve milli takımda 11 no’lu formayı giydim. İlk resmi maçımda 11 sayı attım.

    Kullandığım tüm telefonlarda 11 sayısı mutlaka var. Nişan tarihimde 11 var, evlendiğim ay ise yine 11. ay…

    – Kardeşleriniz de sporla ilgili mi?

    Babam Daniş Bey “Spor yapmayan avare olur” diyerek beni ve kardeşlerimi hep spora teşvik etmiştir.

    Ağabeyim Kayıhan boks ve kalecilik yaptı. Aynı zamanda Orta Anadolu kayak şampiyonu oldu.

    Kız kardeşim Özcan kızlar arası silah atışı ve 800 m. koşuda birincilikler aldı.

    Amerika’da yöneticilik yapan küçük kardeşim Altan voleybol ve dalış sporlarının yanı sıra maraton da dereceler aldı. Ailede tüm üyeler ve çocukları da hepsi sporla yakından ilgilendiler.

    – Anneniz ve babanız cumhuriyetimiz için de çok önemli insanlar. Bize biraz onları anlatabilir misiniz?

    Babam ve annem Osmanlı döneminde doğmuşlar fakat batı kültürünü benimseyen iki insandı. Türk müziğinin yanı sıra klasik batı müziğini de sever, kanun ve piyano çalarlardı. Evliliklerinin ilk yıllarında onlar daha yeni evliyken Anadolu’ya silah kaçırmışlardı.

    Babam Danış Bey teğmenken Filistin cephesinde savaşırken yaralanmış. Cephede Mustafa Kemal Paşa, Ali Fuat Paşa’dan güvenilir, sağlam, emin bir görevli istediğinde şifre subayı olarak babam gönderilir. Sonra Atatürk cumhurbaşkanı olduğunda babamı yanına alır. Bu bizim ailemiz için de her zaman gurur verici oldu.

    Sonra babam Kars’a tayin oldu. Kars’ta da bir 720 basamak vardı. Orayı iner, çıkar antrenman yapardım. Fakat Kars’ta fazla kalamadım. Tahsil nedeniyle İstanbul’a geldim.

    – Fenerbahçe Spor Kulübü’ne gelişiniz nasıl oldu?

    1952 yılında İstanbul’a geldim. Hem okuyup hem de çalışıyordum. Babam gönderdiği harçlıklarla geçinebildiğimi zannediyordu fakat ben sıkı bir şekilde çalışıyordum.

    Atletizm pisti uzak olmasın diye Fenerbahçe’nin yakınında bir ev tuttum. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün atletizm takımında yer aldım. Takımda şampiyonluklar kazanırken 110 m. engellide milli formaya kavuştum.

    Kış sezonu geldiğindeyse okul çıkışı akşamları çalışacak kapalı bir yer ararken basketbol takımının salonuna gittim. Tüm ribauntları alınca genç milli takım çalışmalarına çağrıldım.

    Daha doğrusu basketbola kandırılarak başladım. Aklımda basketbol yoktu. Kısa sürede iyi bir aşama kaydedince İstanbul bölgesel liginde altıncı, yedinci sırada olan ekibin üst sıralarına tırmanmasına ve 14 kez şampiyon olan bu yüzden de “Yenilmez Armada” diye anılan Galatasaray’ın ilk kez yenilmesinde ve basketbolda da Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinin doğmasına neden olan takımda oynadım.

    Fenerbahçe basketbolda ilk şampiyonluğunu 1954-55 sezonunda aldı. Bu sezonda 14 maçın tamamını kazanmış, 5nŞubat 1955’deki ilk maçta 55-47 yendiğimiz Galatasaray ile rövanşı 2 Nisan günü oynamıştık. O güne göre rekor sayılacak 14 bin lira hasılat toplanmış ve bu 14. ve son maçı 57-46 kazanmış Fenerbahçe’nin ilk kez şampiyonluğunu yaşıyorduk.

    1951 yılından 1958 yılına kadar sarı lacivert formayı gururla taşıdım. 1954-55-56-57 İstanbul Ligi, 1957 Türkiye şampiyonası, 1954-1958 Federasyon Kupası şampiyonluklarını yaşadım. A milli oldum. 1955-1957-1959 Avrupa Basketbol şampiyonalarında ay yıldızlı formayı giydim.

    Fenerbahçe takımı ile Türkiye şampiyonaları kazandık. Hiç sayı atmasını bilmeyen ben, bir maçta 73 sayı attım.

    Sonra o dönem yöneticilerle anlaşmazlıklar olunca tekrar geri dönme düşüncesiyle 1958’de Darüşşafaka’ya gittim. Ancak o sene federasyon transferleri üç seneliğine dondurdu. Kaldığım üç sezon Darüşşafaka şampiyon oldu.

    Sonra tekrar Fenerbahçe Spor Kulübü’ne döndüm. İkamet ve tahsilimi garanti eden Belçika’nın Standart Sporting Liege takımına gittim. O sezon şampiyon olduk. Almanya’da da hem oynadım hem de antrenörlük yaptım.

    – Basketbol dışında da çok iyi işler yaptınız…

    Evet, bir süre çocuk pedagojisi üzerine çalıştım.

    Sonra ülkemizde küçüklerin spor alanında yalnız kaldığını gördüm ve büyüklerle ilgilenmeyi bıraktım. Hep küçüklerle ilgilendim.

    Hentbolde antrenör ve hakem, basketbolda milli antrenör lisanslarım var. Elektrik, elektronik, yüksek gazetecilik, basın ve halkla ilişkiler olmak üzere dört adet mesleki diplomam var. Radyolarda amatör sporla ilgili programlar yaptım, gazetelerde yazılarım var. Piyesler yazdım, bunlar da radyoda yayınlandı. İngilizce, Fransızca ve Almanca konuşurum. Şiir, beste ve güftelerim de var. Boş zamanlarımda da resim yapıyorum. Tolga adında da bir evladımız var.

    – Sporculuğunun yanı sıra yönetici olarak da sporumuza büyük hizmetler verdiniz. Fenerbahçe Spor Kulübü’ne yaptığınız en önemli hizmet ise basketbol okulunu kurmanızdı…

    İstanbul Üniversitesi’nde kurduğum kız takımı üst üste Türkiye şampiyonlukları aldı.

    Fenerbahçe Spor Kulübü’nde kurduğum basketbol okullarında aralarında İbrahim Kutluay’ın da bulunduğu birçok basketbolcu çıktı. Altan Çetinkaya da vardı.

    Aslında altyapıdan seçim yapabilmem için Caddebostan’da “Sporium”u kurdum. Seçmeleri orda ve Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde yapıyor sonra Fenerbahçe Spor Kulübü basket okuluna alıyordum. Hepsi çocuktu. Zaman içinde çok çok iyi yerlere geldiler.

    Kondisyonerliğini yaptığım genç milliler Amerikalıların da katıldığı Albert Scweizer Kupası’nı, Ümit milliler ise Balkan şampiyonluğunu kazandı.

    Eczacıbaşı’nın deplasmanlı lige çıktığı yıllar kondisyoneriydim. Anadolu’dan bulduğum yetenekli gençleri kendim özel yetiştiriyordum. Bunların içinden milli takıma yükselenler oldu.

    Antrenörlüğüm sırasında İstanbul Üniversitesi Spor Kulübü ve PTT’yi de çalıştırdım.

    Yüksek Denizcilik Okulu’nun spor bölümünde ünlü atlet Ruhi Sarıalp’in asistanlığını ve kulübün başkanlığını yaptım. Taç Spor ’da basketbol okulunu ve iki kez şampiyon olan hentbol takımını kurdum. Enka ve Darüşşafaka kulüplerinde Genel Müdür yardımcılığı görevlerinde bulundum.

    -Zamana geri gel demek mümkün olsaydı neler isterdiniz?

    Sacit Seldüz, Nejat Diyarbakırlı, Hikmet Vardar, Erol Demiroma, Mete Yalçın, Muammer Tezel, Yılmaz Gündüz, Altan Dinçer, Tuncer Kabaner, Turhan Tezol, Erol Pekelman, takım arkadaşlarımı tekrar sahada görmek isterdim…

    Çok güzel günlerimiz geçti.

    Salonda oturduğunuz yerden baktığınızda ne kadar kolay görünür her şey… Top küçük, çember büyük… Sayılar bir bir atılır, başarılar kazanılır… Çok mu geniş görünür basketbol çemberi, hâlbuki ne mücadeledir o… Aynen bir heyecan çemberi…

    Erdoğan Karabelen | Röportaj: Sibel Kurt

  • Fenerliler Galip

    Fenerliler Galip

    Bundan 93 sene önce, 6 Aralık 1929 tarihinde Fenerbahçe Ankara’ya gitmiş ve Türkiye şampiyonu Muhafızgücü’nü 3-1 yenmişti. Daha önce Hakimiyet-i Milliye gazetesinden aktardığımız maçı İstanbul gazeteleri de “Fenerliler Galip” başlığıyla duyurmuş. Cumhuriyet gazetesinde ise maçtan sonra İsmet İnönü’nün, İsmail Hakkı Tekçe’ye “Niye böyle oldu?” diye sorduğu yazılmış. Güzel hatıra :)

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Muhafızgücünü Bire Karşı Üçle Mağlup Etti

    Müsabaka Başvekil Hazretleri ile Erkanı hükümet huzurunda samimi bir şekilde yapılmıştır.

    Ankara 6 (Telefonla) – Şehrimizde bulunan Fenerbahçe futbol takımı bugün Türkiye şampiyonu Muhafızgücü ile karşılaşmıştır.

    Havanın çok güzel olması bu mühim müsabakayı görmek üzere pek çok kimseleri müsabaka yerine toplamıştı. Seyirciler meyanında Maliye Vekili Saracoğlu Şükrü Bey’le Şurayı Askeri azaları ve daha birçok zevat vardı. Müsabakaya iki buçukta başlandı. Müsabakadan evvel Muhafızgücü tarafından Fenerlilere bir bayrak hediye edildi ve mutat merasim yapıldı.

    Fenerbahçe ilk dakikadan itibaren hakimane oynamaya başladı. Bir müddet sonra Zeki ilk golü yaptı. Oyun bu vaziyette devam ederken Fikret ikinci golü attı. Birinci devre bu suretle 2-0 bitti.

    İkinci devre başlangıcında Başvekil Hazretleri teşrif ettiler. Muhafız kıtaatı kumandanı İsmail Hakkı Bey’den vaziyeti sordular. İsmail Hakkı Bey “Maç samimiyet içinde devam ediyor” dedi.

    Fenerliler, ikinci devrede de gene hakimane oynadılar. Fakat birçok sayı fırsatları kaçırdılar. Mamafih Muhafızgücü’nün kaleci ve müdafileri Fenerlilerin birçok akınlarını durduruyorlardı. Bilhassa müdafileri Fener’in fazla sayı yapmasına mani oluyordu.

    Oyun ortalarında Muhafız’dan Besim bir gol yaptı, biraz sonra Zeki buna mukabele ederek Fener’in üçüncü golünü attı. Oyun bu suretle 1-3 Fenerlilerin galebesi ile neticelendi.

    Müsabakanın hitamından sonra İsmet Paşa İsmail Hakkı Bey’e “Netice niçin böyle oldu?” diye sordu. İsmail Hakkı Bey “Fenerliler üç aydan beri çalışıyorlardı. İstanbul’da Galatasaray’ı yenerek buraya kuvvei maneviyeleri yüksek olarak geldiler ve galip çıktılar.” dedi.

    7 Aralık 1929 – Cumhuriyet Gazetesi (Fenerliler Galip)

    Dünkü heyecanlı maçta şurayı askeri azaları ve mebus beyler
    Galip gelen Fenerbahçe takımı.
    Maçın en heyecanlı dakikası. Muhafız kalecisi topun girmesine mani olurken.
    Fenerbahçe ve Muhafızgücü birlikte.
    Maçı seyreden halk.
    Tarafeyn kaptanları ve hakem.
    Muhafızgücü reisi ve Fenerbahçe reisi.
  • Müessisler Toplantısı

    Müessisler Toplantısı

    Fenerbahçe Spor Kulübü, Şehzade Ömer Faruk Efendi’nin “fahrî” başkanlığından sonra, yani 1924 yılından itibaren, Şükrü Saracoğlu’nun başkan seçildiği 1934 Ekim ayına kadar, 10 sene boyunca üç kişiden oluşan bir yönetim kurulu ve müessesan (kurucular) heyeti tarafından idare edildi. “Müessisler Toplantısı” olarak nitelendirilen görüşme duyurularına gazetelerde sık sık tesadüf etsek de orada konuşulanlara dair detaylı bilginin olduğu haberler çok az. Bunlardan birine rastlayınca siteye alalım istedik.

    Bu toplantıdan sonra bir yönetim değişikliği ve Taksim Stadyumu idaresi ile kavgamız yazılmış.

    Hemen altında da iki ay sonra yayınlanan bir haberde meselenin halli…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Fenerbahçe Müessisleri

    Fenerbahçe müessisleri dün kulüp merkezinde bir içtima akdetmişler ve kulübün ehemmiyetli bazı işlerini görüşmüşlerdir. Muvaffak, Hayri, Reşat Beylerden mürekkep olan idare heyeti istifa etmiş, yapılan yeni intihabatta idare heyetinin şu şekilde olması müttefikan tasvip edilmiştir: Muvaffak, Hacı Bekir zade Ali Muhiddin ve Selahattin Manço Beyler.

    Muvaffak Bey gene idare heyetinde vazife almamak için çok ısrar etmiş, fakat arkadaşlarının ısrarı karşısında kabule mecbur olmuştur.

    Müessisler badema Taksim Stadyumu’nda maç yapmamaya karar vermişlerdir. Bu şekilde bir karar ittihazına sebep olarak Fenerbahçe kulübünün ve kulüp erkanının stadyum müdürlerinden biri tarafından tahkir edilmesi gösterilmektedir.

    Fenerbahçe badema bütün maçlarını Kadıköyü’nde yapacaktır.

    1 Eylül 1929 – İkdam Gazetesi (Müessisler Toplantısı)


    Stadyumdaki Maçlar

    Fenerbahçe kulübü, bundan bir müddet evvel yaptığı bir müessesan içtimaında badema Taksim stadyumunda maç yapmamaya karar vermişti. Bu karar kulüp erkanından birinin stadyum müdiranından diğer bir zat tarafından istiskal edilmesi üzerine ittihaz olunmuştur.

    Stadyum idaresinin nazikane bir tarziye ile vaziyeti tavzih etmesi ve ismi geçen müdürün müesseseden ayrılması üzerine mesele kalmamış ve Fenerbahçeliler kararlarından feragat etmişlerdir.

    Binaenaleyh bu hafta Taksim Stadyumu’nda lig maçlarının başlamasına hiçbir mani kalmamış demektir.

    5 Kasım 1929 – İkdam Gazetesi

  • Şükrü Saracoğlu ile Başbaşa

    Şükrü Saracoğlu ile Başbaşa

    7 Nisan 1947 tarihli Türkspor dergisinde Ziya Ateş, Şükrü Saracoğlu ile başbaşa yaptığı bir spor sohbetini anlatıyor. Dönemin spor ruhunu yansıtması bakımından bu tip kısa hatıraları çok önemsiyoruz… Keyifli okumalar.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Şükrü Saracoğlu ile Başbaşa

    Alışkanlık bu ya; o bizi, biz onu görmeyince yapamayız. Dün Parti’nin önünden geçiyordum. Zahir alışkanlığın sevkiyle olacak, hatırıma Şükrü Saracoğlu’nu ziyaret geliverdi. Her fırsattan faydalanarak, onun spor işleri üzerinde yaptığı musahebelere ve ince tahlillere esasen susamıştım. Ayaklarım gayri ihtiyari beni o istikamete götürdü. Partinin büyük kapısından girdiğim zaman elime uzatılan matbu kâğıdı hemen oracıkta doldurdum ve (ziyaretin sebebi) hanesine de irice bir yazı ile (spor işleri hakkında) deyiverdim. Aradan çok geçmedi, odacı “Buyurunuz” dedi.

    Sayın Saracoğlu beni her zamanki güler yüzlülüğü ile karşıladı ve kendisine has olan nezaketiyle iltifatlarda bulundu. Ben onunla spordan başka ne konular konuşur veya konuşabilirdim. İlk olarak aklıma; Millî Eğitim mükâfatı maçları için İstanbul’da bulunurken arkadaşlardan birkaçının bana havale ettikleri iş geliverdi. Bu arkadaşlar bana demişlerdi ki:

    “Satranç beden terbiyesi mevzuuna girebilir mi? Girerse bu maksat için bir federasyon teşkili mümkün müdür? Satranççı ve sporcu Saracoğlu bunun için ne düşünürler? Fikirlerini öğrenmek acaba kabil olabilir mi?”

    Suali aynen kendilerine arz ettim. Cevap olarak:

    (Bu mevzuda şahsen mütalaa yürütmeğe lüzum görmeden arkadaşlara şunu tavsiye ederim: Bu iş diğer memleketlerde nasılsa bizde de aynen öyle yapılmalıdır. Yani icada değil taklide yer verilmelidir. Nizamnameleri alınıp aynen kabul ve tatbik edilmelidir. Mevzuatlarında Federasyon teşkilini âmir bir hüküm varsa yapmalı, yoksa yapmamalıdır. Mesela futbolun memleketimizdeki tarihine bir göz atarsak görürüz ki onda da böyle yaptık. Milletler arası nizamnameleri getirdik, okuduk, kabul ve tatbik ettik. Bu itibarla muvaffak olduk. Şayet böyle olmayıp da kendimiz icat etmeğe kalkışsaydık bu derece muvaffak olmamıza imkân olabilir mi idi?) dediler.

    Saracoğlu’nu bugün her zamandan daha neşeli ve zinde görüyordum. Zaten onun bir sporcu ele geçirip de onunla bir akran ve bir arkadaş gibi candan hasbihal etmemesine ve bu durumda neşelenmemesine imkân tasavvur edilebilir mi? Bir evvelki istirhamıma gösterdikleri yakın ilgiden de cesaret alarak izinlerini diledim ve sözü “FUTBOL HAKEMLERİ” meselesine intikal ettirerek bu işin ıslahı hakkındaki düşüncelerini öğrenmek istedim.

    Yaranın tam üstüne el koyarak dedi ki:

    (Sporu batıracak da, çıkaracak da HAKEMLERDİR. Dürüst hakem hata da yapsa kusur sayılmaz, Eski sporcularımız arasında bu gün; Tüccar, Hâkim, Müdür, Müfettiş gibi her sınıftan yüksek şahsiyetler var. Bunlar gibi kültürü ve sosyal pozisyonu olan insanları ele almalı, onları sahalarımıza hâkim kılmalı ve kendilerini himaye etmelidir.)

    Bütün memleket gençliğinin yakın tanıdığı ve çok sevdiği Sayın Şükrü Saracoğlu’na teşekkür ederek ayrılırken, o; kendisine mahsus tevazuu ile beni kapıya kadar uğurlamayı da ihmal etmedi.

    Not: Ziyaretim esnasında şahsi musahabelerden ibaret olan bu konuşmayı, belki de rızaları hilâfına, kendiliğimden şumullendirerek memleket gençliğinin gözleri önüne sermeyi faideli buldum. Sayın Şükrü Saracoğlu’ndan istirham ediyorum; iyi niyet mahsulü olan bu hareketimi hoş görüversinler.

    Ziya Ateş | Türkspor Dergisi – 7 Nisan 1947 (Şükrü Saracoğlu ile Başbaşa)