Etiket: Taksimspor

  • Yılmaz Gürfırat

    Yılmaz Gürfırat

    Kıymetli büyüğümüz Yılmaz Gürfırat ile 2019 yılında, “Tarihe İz Bırakan Fenerbahçe Kadınları” etkinliğinin hazırlıkları esnasında tanıştık. Sevgili eşi Deniz (Aydıncı) Gürfırat, Fenerbahçe kadın sporları tarihinin öncü ve şampiyon isimlerinden birisi… Merhum babası Baha Gürfırat ise (Celal Şengör‘ün de hayatında büyük yeri olan) çok önemli bir yazar idi. Hem Baha Bey merhumun fotoğraflarını hem de Yılmaz ağabey’in spor hatıralarını yayınlamakla gururluyuz…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


  • Ver Lefter’e

    Ver Lefter’e

    Meşhur “Ver Lefter’e Yazsın Deftere” sözünün tamanına tekabül eden şiiri, 1955 tarihli bir Necati Bilgiç röportajından öğreniyoruz… Keyifli okumalar…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Lefter Küçükandonyadis

    Fenerbahçe’nin en çok sevilen futbolcularından birisi de şüphesiz Lefter’dir. Türk futbolunu, hem İtalya, hem de Fransa takımlarında oynayarak tanıtan ve iki sene yurtdışında kalarak bu cepheden de bir hususiyet kazanan Lefter, 1926 yılında İstanbul’da doğduğuna göre, bugün 29 yaşında bulunmaktadır. Tuhaf bir tesadüf, bu müddet zarfında 29 defa da milli formayı giymek şerefine nail olmuş.

    O’nun bir hususiyeti de Türk futbolcuları içinde hakkında en çok yazı veya şiir yazılanlardan birisi olmasıdır. Arkadaşımız Necmi Tanyolaç’ın derlediği şu satırlar, O’nun için hiç de fazla olmasa gerek:

    LEFTER…
    Aman! O ne biçim, o ne alım?
    Bir ayağında şut, diğerinde çalım.
    Bakın Sarı-Lacivert formasından akan şu tere,
    Ver Lefter’e, yazsın deftere.

    O’nun hakikaten şiir gibi golleri, nefis çalımları, vücut kıvraklığı ve korkunç bir top kontrolü ve sıkı şutları vardır. Bununla beraber, son zamanlarda biraz şahsiliğe kaçması, tek hatasıdır.

    Lefter hayatta en çok futbol oynamayı ve balık tutmayı seviyor. Birisi kış, diğeri de yaz sporu olduğuna göre başka spor yapmasına da esasen lüzum kalmıyor.

    Lefter Küçükandonyadis, evli ve iki kız babasıdır. İlki 3, diğeri de 1,5 yaşında olan bu küçük hanımlar, babalarının hayatta en çok sevdiği varlıklar imiş. Ama Lefter hemen ilave ediyor: “Tabii sonra da ailem gelir”. (Ne olur ne olmaz, hanımı düşünmek lâzım değil mi?)

    “Damatlarının hangi meslekten olmasını istersin?” sualine:

    “Futbolcu olsunlar” cevabını verdi. Ama sakın ümitlenmeyin, zira Rula Niyazi ile nişanlı (!) Küçük de Nedim ile sözlü (!) imiş.

    Lefter’e diğer bir sual soruyorum:

    “Kaç yaşına kadar futbol oynamak niyetindesin?”

    Cevap gayet enteresan:

    “Şimdiki durumda kendimi çok iyi hissediyorum, daha 5 sene, 34 yaşıma kadar futbol oynayabileceğimi sanıyorum.”

    Lefter, saha içinde kasti tekme atanlara; hayatta da yalan söyleyenlere çok kızmakta imiş.

    Futbolu bıraktığında hangi işle meşgul olacağını sorduğum zaman, biraz düşündükten sonra şu cevabı verdi;

    Bilmiyorum… Ama manifatura üzerine çalışan bir mağaza açmak iyi olsa gerek değil mi?

    Lefter’in üzerinde şimdiye kadar en fazla tesir eden maç 1948 senesinin 23 Nisanında (harpten sonra yaptığımız ilk milli maç olan) Atina’da Yunanistan ile yaptığımız karşılaşma imiş. Türk takımının 3-1 galip geldiği bu karşılaşmada, Lefter bir de nefis gol atmıştı.

    Hayatının en enteresan ve unutulmaz günlerini, Avrupa’da bulunduğu sırada geçen iki sene olarak gösteren Lefter: “İyi ve fena tarafları ile bu günleri hiç bir zaman unutamayacağım” diyor.

    Büyükada’da oturan ve semtini çok seven Lefter (1.70 m. boy ve 68 kilo) cüssesizliğine rağmen kuvvetli bünyesi ve mücadele kudreti ile bugünkü şöhretini elde etmeğe muvaffak olmuştur.

    1943 yılında Taksim takımında futbola başlamış, askerliğini müteakip 1947-48 sezonunda Fenerbahçe kulübüne transfer olmuştu.

    Lefter günlük hayatını ekseri Ada’da geçirmektedir. Sabahları motoru ile balık tutmaya çıkar, antrenman yoksa diğer zamanlarını ailesi ve çocukları arasında geçirir. O’nun Süleymaniye’de dokuma tezgâhları bulunduğunu, yani bir patron olduğunu da biliyorsunuzdur tabii…

    “Bu sene ligler nasıl olacak?” sualine şu cevabı verdi:

    “Muhakkak ki, geçen senekilerden çok daha cazip ve çekişmeli geçecek. Bilhassa 5 büyük takım arasında cereyan edecek maçlar, hem puantaja tesir etmesi bakımından, hem de kuvvet muvazenesi dolayısıyla seyredilecek evsafta olacak ve bu futbolumuzu daha çok kalkındıracaktır. Yalnız sporcuların (geçen seneki gibi talihsiz sakatlıklarla karşılaşmamaları için) daha temiz ve sportmence oynamalarını temenni ederim.

    Lefter’e, son olarak Türkiye’de attığı en güzel golün (kendisince) hangisi olduğunu sordum.

    Desportos’un Türkiye’yi ilk ziyareti esnasında Fenerbahçe’yi 3-1 yendiği maçta (ki yedikleri bu sayı için misafirler “Brezilya’da olsa bu gole fener alayı yaptırılırdı” demişlerdi.) uzaktan attığı golü istediği şekilde bir vuruşla yaptığını söyledi.

    Bakalım Lefter, bu sene de kaç kale ağını ağlatacak, kaç sayı levhasını değiştirecektir?

    Röportaj: Necati Bilgiç – Fenerbahçe Spor Gazetesi – 4 Ekim 1955

  • 1953 Yılında Millî Takım

    1953 Yılında Millî Takım

    5 Haziran 1953 tarihinde Yugoslavya ile 2-2 berabere kaldığımız millî maçtan önce Nejat Altay futbolcuları anlatan bir yazı yazmış. 1953 yılında millî takım kadrosunda Fenerbahçelilerin çokluğu göz çarpıyor. Bu Türk futbolunda kadim bir gelenektir… Keyifli okumalar.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    1953 Yılında Millî Takım

    Bugün Yugoslavlar karşısında çetin bir imtihan geçirecek olan millî futbol takımımız oyuncularının kısa biyografileri:

    Şükrü Ersoy (Kaleci)

    1929 İstanbul doğumlu. Küçük yaşta futbola başlamış. 16 yaşında Fenerbahçe’ye intisap ederek genç takımda oynamıştır. Bilahare Vefa’ya geçen Şükrü halen vatani vazifesini yapmakta ve Karagücü’nde oynamaktadır. Bir defa (A), bir defa (B) millî takımında yer almıştır.

    Form düşüklüğü gösterdiğinden kampa çağrılmayan Turgay’dan sonra son senelerin yetiştirdiği en iyi kalecidir. Blokajları emniyetlidir. Topu iyi takip eder. Fedakarca plonjonlariyle takımını mutlak gollerden kurtarmaktadır.

    Erdoğan Akın

    1930 İzmir doğumlu. Futbola forvet olarak başlamış, esas mevkini bilahare 1949’da Göztepe kulübünde iken bulmuştur.

    952’de Adalet’e geçmiştir. İki defa (A), iki defa (B) millî takımlarında oynamıştır.

    Gayet çevik ve iyi top takip eder. Kaleci Şükrü’nün yedeği idi. Ancak son dakikada ayağındaki arızası nüksettiğinden yerine Selahattin çağrılmış bulunmaktadır.

    Müzdat Yetkiner (Bek)

    1924’te İstanbul’da doğmuştur. Meşin topa forvet olarak başlamıştır. Fenerbahçe takımının hemen her tarafında oynamıştır. 12 defa millî.

    Futbolu tam olarak hazmetmiştir. Her iki ayağına hakimdir. Mükemmel bir (WM) oyuncusu. Ayağındaki arızası bizim için büyük talihsizliktir. Yerine Ankaralı Rıdvan çağırılmıştır.

    Basri Dirimlili (Sol Bek)

    1930’da Silistre’de doğmuştur. Futbola Eskişehir Demirspor’da başlamıştır. Vatanî vazifesi dolayısıyla Ankara’ya gitmiştir. Halen Havagücü’nde tescillidir. 3 defa millî olmuştur.

    Havadan hakimiyeti ve rakip takımın oyununu bozuşu başlıca meziyetidir. Sol ayağı daha kuvvetlidir. Takımında orta haf oynamaktadır.

    Gökçen Dinçer (Yedek Bek)

    1935 İstanbul doğumlu. Futbola Çengelköyü’nde başlamıştır. Bir sezon Beylerbeyi’nde oynadıktan sonra 952’de Adalet’e geçmiştir. 4 defa genç, 1 defa B millîdir.

    Genç yaşına rağmen futbolda gösterdiği yüksek kabiliyeti dolayısıyle millî kadroya alınmıştır. Kulübünde orta haf oynamakta, millî takımda bek yedeği.

    Mustafa Ertan (Sağ Haf)

    1928’de Bursa’da doğmuş ve futbola orada başlamıştır. Bilahare Adana Millî Mensucat takımında yer almış, askerliğe Ankara’ya gelmiştir. Halen Karagücü’nün kaptanlığını ifa etmektedir. 8 defa millî formayı giymiştir.

    Millî takımın en teknik oyuncularıdan. Müstakar oyunu ile Ay-Yıldızlı formada hakkı olan yerini almıştır ve uzun zaman da muhafaza edeceği umulmaktadır.

    Ali İhsan Karayiğit (Sol Haf)

    1927’de Manisa’da doğmuştur. Futbola olan yüksek kabiliyetini hemen belli etmiş ve Beşiktaş’a geçtiği günden beri orta haf mevkiinin rakipsiz adamı olmuştur. 13 defa (A), 1 defa (B) millî takımda oynamıştır.

    Ayağına hakimiyeti, akın kesme ve hücum hattını beslemesiyle Beşiktaş’ın ve millî takımın en esaslı unsuru. Havadan üstünlüğünü ve bilgili oyununu da zikretmek icap eder.

    Rober Eryol (Sol Haf)

    1930’da Mersin’de doğmuştur. Futbola İstanbul’da Talimhane’de başlamıştır. 1947’de Galatasaray’a girmiş, genç, (B) ve (A) takımlarında oynamış ve üç sezondur devamlı olarak birinci kadroda yer almaktadır. Bir defa (A), iki defa (B) millî takım formasını giymiştir.

    İleri geri çalışması, forvet hattını layıkiyle desteklemesi, maç esnasında aklını ve dikkatini sadece topa ve oyuna hasretmesi başlıca meziyetleridir.

    Akgün Kaçmaz (Yedek Haf)

    1935 Ankara doğumlu. Futbola Doğanspor’da başlamış, bir mevsim sonra Hacettepe’ye, oradan da Fenerbahçe’ye geçmiştir. Dört defa genç, bir defa (B) millîsi.

    Müthiş enerjik, topu ayağından bırakmak istemez. İlerde daha “teknikleşeceği” muhakkak. Millî takımın haf yedeği.

    Fikret Kırcan (Sağ Açık)

    1920’de İstanbul’da doğmuştur. Feneryolu’nda futbola başlamış, 1933’de Fenerbahçe’ye  girmiş ve günden beri Sar-Lacivert takımda oynamaktadır. 7 defa millî formayı giymiştir.

    Türk futbolunun yetiştirdiği nadir kıymetlerden biridir. Millî takım ve Fenerbahçe kaptanı. Ayağını aklıyla idare etmesi en büyük hususiyetlerinden. Top sürüşleri, ortaları ve isabetli frikikleriyle karşı taraf için en tehlikeli oyuncudur.

    Mehmet Ali Has (Sağ İç)

    1927’de İstanbul’da doğmuş ve meşin topa Beykoz çayırında başlamıştır. Beş sene Beykoz birinci takımında oynadıktan sonra 1948’de Fenerbahçe’ye geçmiştir. 13 defa millî. 11 defa (A), iki defa  genç millî takımda yer almıştır.

    Top olan hakimiyeti… Fizik yapısı futbola elverişlidir. Fazla dripling yaptığı ve ayağında top tuttuğu zamanlar takımına zararlı olmaktadır. Sağ iç oynayacaktır.

    Garbis İstanbulluoğlu (Santrfor)

    1927’de İstanbul’da Kumkapı’da doğmuştur. Futbola Kadırga’da başlamış, gayri federe kulüplerde yer aldıktan sonra Taksim’e geçmiş, vatanî vazifesini müteakip 1949’da Taksim’den Vefa’ya girmiştir. 3 defa millî olmuştur.

    Fevkalade cevval, son senelerin en iyi santrforlarından. Her iki ayağına ve kafasına hakim. 90 dakika rakip müdafaayı karıştırabilecek enerjiye sahip. Topla fazla oynamadığı zamanlar daha randımanı olduğu muhakkak.

    Burhan Sargın (Sol İç)

    1929 Ankara doğumlu. İlk kulübü Hacettepe. 947den 951’e kadar Hacettepe’de oynamış, bilahare Fenerbahçe’ye intisap etmiştir. 3 defa millî olmuştur.

    Top sürüşleri fevkalade. Son derece fırsatçı. Gayet girgin ve kıvrak oyun tarzı var. Bir ismi de “Ankara Canavarı” geçen yılın Ankara gol kralı ve bu senenin İstanbul ikincisi.

    İsmet Yamanoğlu (Sol Açık)

    1925’de İzmir’de doğmuş ve futbola orada başlamıştır. 944’de Beşiktaş’a, 947’de Elektriğe geçmiş, bir sezon sonra da Vefa’ya intisap etmiştir. 8 defa (A), bir defa da (B) millî takımında yer almıştır.

    Gayet sıkı sol şutlara malik. Top söküş ve pas tevziatı ile for hattını işletmektedir. Futbolda ciddi çalışması hakkı olduğu yeri kendine verdirmiştir.

    Ali Erener (Yedek Sağ Açık)

    1930’da İzmir’de doğmuştur. 945’de Karşıyaka birinci takımında yer almış, 950’de Vefa’ya girmiştir. Millî takımın sağ açık yedeği.

    Feridun Bugeker (Yedek Santrfor)

    1933 İstanbul doğumlu. Küçük yaşta meşin topun peşinde koşmaya başlamış, mahallî kulüplerde oynadıktan sonra 949’da Beyoğluspor’a girmiş ve derhal birinci takımda yer almıştır. 952’de Fenerbahçe’ye geçmiştir. Aynı zamanda atletizmle de meşgul olur. 100 metreyi 11.3 ve 200 metreyi de 24 saniyede katetmektedir. Bir defa (A), bir defa (B) millî takımında oynamıştır. Bu maçta santrfor yedeği.

    Garbis Baklaoğlu (Sol Açık Yedeği)

    1930 İstanbul doğumlu. Futbola Şişli’de başlamıştır. İlk tescilli kulübü Taksim’dir. Fenerbahçe ve Galatasaray’da oynadıktan sonra 952’de Vefa’ya geçmiştir. Bir defa (B) millîsi. Bu maçın sol açık yedeği.

    Nejat Altay | 5 Haziran 1953 – Milliyet Gazetesi (1953 Yılında Millî Takım)

  • Fenerbahçe’nin Beşinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin Beşinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 13 Eylül 1942 tarihinde başlayıp 7 Mart 1943’de biten İstanbul Ligi’ni 18 maçta (üç tanesi hükmen) 15 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 yenilgiyle Beşiktaş’ın arkasında ikinci tamamladı. Böylelikle Milli Küme maçlarına katılmaya hak kazanan Fenerbahçe, burada da 14 maçta 11 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet alarak beşinci Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Sezonun gol kralı, bir önceki şampiyonlukta olduğu gibi, yine Melih Kotanca oldu… Bu defa 18 maçta tam 19 gol attı… Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin beşinci Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    İstanbul Ligi Maçları

    13.09.1942 / Fenerbahçe 4 – 0 Süleymaniye

    20.09.1942 / Fenerbahçe 8 – 0 Taksim

    27.09.1942 / Fenerbahçe – Galatasaray (Hükmen)

    18.10.1942 / Fenerbahçe 3 – 0 Kasımpaşa

    25.10.1942 / Fenerbahçe 3 – 3 Vefa

    08.11.1942 / Fenerbahçe 3 – 0 İstanbulspor

    15.11.1942 / Fenerbahçe 13 – 1 Davutpaşa

    22.11.1942 / Fenerbahçe 1 – 2 Beşiktaş

    06.12.1942 / Fenerbahçe 3 – 2 Beykoz

    21.12.1942 / Fenerbahçe 3 – 1 Süleymaniye

    27.12.1942 / Fenerbahçe 2 – 0 Taksim

    03.01.1943 / Fenerbahçe – Galatasaray (Hükmen)

    17.01.1943 / Fenerbahçe 5 – 1 Beykoz

    24.01.1943 / Fenerbahçe 6 – 1 Kasımpaşa

    14.02.1943 / Fenerbahçe 3 – 1 İstanbulspor

    21.02.1943 / Fenerbahçe – Davutpaşa (Hükmen)

    28.02.1943 / Fenerbahçe 0 – 1 Beşiktaş

    07.03.1943 / Fenerbahçe 3 – 2 Vefa


    Milli Küme Maçları

    14.03.1943 / Fenerbahçe 0 – 0 Galatasaray

    20.03.1943 / Gençlerbirliği 0 – 1 Fenerbahçe

    21.03.1943 / Ankara Demirspor 2 – 2 Fenerbahçe

    04.04.1943 / Fenerbahçe 2 – 0 Vefa

    11.04.1943 / Fenerbahçe 1 – 0 Beşiktaş

    17.04.1943 / Fenerbahçe 3 – 0 Gençlerbirliği

    18.04.1943 / Fenerbahçe 2 – 0 Ankara Demirspor

    24.04.1943 / Fenerbahçe 5 – 0 Altınordu

    25.04.1943 / Fenerbahçe 2 – 0 Göztepe

    01.05.1943 / Altınordu 1 – 2 Fenerbahçe

    02.05.1943 / Göztepe 2 – 1 Fenerbahçe

    09.05.1943 / Fenerbahçe 1 – 0 Galatasaray

    16.05.1943 / Fenerbahçe 4 – 0 Vefa

    19.05.1943 / Fenerbahçe 4 – 1 Beşiktaş


    En Çok Forma Giyenler

    29 Maç : Cihat Arman

    28 Maç : Ömer Boncuk

    25 Maç : Aydın Bakanoğlu, Esat Kaner, “Küçük” Fikret Kırcan, Murat Alyüz, Naci Bastoncu

    23 Maç : Halit Deringör

    20 Maç : Ali Rıza Tansı

    18 Maç : Melih Kotanca, Müzdat Yetkiner

    16 Maç : Rebii Erkal

    15 Maç : Lebip Elmas

    9 Maç : İbrahim İskeçe

    7 Maç : Muammer Oraman

    3 Maç : Halil Köksalan

    2 Maç : “Büyük” Fikret Arıcan, Orhan Menemencioğlu

    1 Maç : Muzaffer Ateşçi, Naim Şukal, Orhan Canpolat, Recep Nurcan


    En Çok Gol Atanlar

    19 Gol : Melih Kotanca

    18 Gol : Naci Bastoncu

    12 Gol : Müzdat Yetkiner

    9 Gol : “Küçük” Fikret Kırcan

    8 Gol : İbrahim İskeçe

    7 Gol : Halit Deringör

    4 Gol : Ömer Boncuk, Rebii Erkal

    3 Gol : Ali Rıza Tansı, Esat Kaner

    1 Gol : Aydın Bakanoğlu, “Büyük” Fikret Arıcan, Orhan Canpolat

    Fenerbahçe'nin Beşinci Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin Beşinci Türkiye Şampiyonluğu maçlarından…

    Fenerbahçe’nin 1. Türkiye Şampiyonluğu (1933)

    Fenerbahçe’nin 2. Türkiye Şampiyonluğu (1935)

    Fenerbahçe’nin 3. Türkiye Şampiyonluğu (1937)

    Fenerbahçe’nin 4. Türkiye Şampiyonluğu (1940)