Atabeyoğlu’ndan Muzaffer

Atabeyoğlu'ndan Muzaffer

Türk spor tarihi araştırmalarında biyografilerin önemi çok büyük… Yine çok büyük isimlerden biri olan Cem Atabeyoğlu’ndan Muzaffer Çizer’i okuyalım… Nur içinde yatsınlar…

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


Bombacı Muzaffer

Futbol sahalarımızda, bomba gibi şutlarından ötürü “Bombacı Muzaffer” adıyla ün yapmıştı. 1928 yılından sonra Fenerbahçe’nin Sarı-Lacivert forması altında parlamış ve dokuz yıl süre ile futbol sahalarımızda ayaklarını ve bomba gibi şutlarını konuşturmuştu.

İki ayağı ile de aynı güzellikte, aynı düzgünlükte, aynı isabette ve aynı bombalıkta şutlar atabilmesine rağmen sol ayağını daha rahat kullanırdı. Gözü pek bir futboluydu da. Tekmeden, silleden sertlikten yılar cinsten değildi. Hızı yerindeydi. Fakat en büyük özelliği ve ünü, ceza çizgisi üzerinden savurduğu o insafsız şutlarıydı. Otuz, hatta kırk pastan çektiği o bomba gibi şutlar karşısında dahi devrinin en ünlü kalecilerinin dahi aciz kaldıklarına çok rastlanmıştı.

Futbolu bıraktıktan yirmi yıl sonra, İnönü Stadı’nda yapılan bir emekliler maçında tekrar sahalarda görünmüştü Bombacı Muzaffer. Ellisine yakın bir yaştaydı. Kramponlu ayakkabılarını rafa kaldıralı yirmi yıla yakın olmuştu. Bu maçta kırk metreden savurduğu şutla attığı şahane gol, İnönü Stadı’nın tribünlerini dolduran on binlerce seyirciyi ayağa kaldırmıştı. Seyirciler, bu güzel golü dakikalarca alkışlamışlardı…

Muzaffer Çizer, 1928 ile 1937 yılları arasında aralıksız olarak dokuz yıl süre ile Fenerbahçe birinci takımında yer almıştı. Bu sürenin içinde tam 181 maçta santrafor ve soliç mevkilerinde Sarı-Lacivert çubuklu formayı giymişti. Ve bu 181 maçında Fenerbahçe’ye tam 121 gol kazandırmıştı. Bu rakamlar da onun ne denli yaman bir golcü olduğunu göstermektedir…

Bombacı Muzaffer, başarılı futbol yaşamında iki kez de Ay-Yıldızlı formayı giymişti. Futbol yaşamını en verimli bir çağında kapatıp sessizce sahalarımızdan çekildikten sonra futbolla olan ilişkisini koparmadı. Futbol hakemliğine başladı. Bu dalda da devrinin (1940’ların) en iyi hakemlerinden biri olarak sahalarımızda görünmüş ve futbol alanlarındaki ününü hakem olarak da en iyi şekliyle sürdürmesini bilmişti.

Muzaffer Çizer, otuz yaşında iken futbolu bırakmıştı. Yani bir futbolcunun en verimli çağında. Ayağındaki sakatlık, onun başarılı futbol yaşamını sürdürmesini engellemişti. Bu da o günlerin a tertemiz amatörlüğünün garip bir cilvesi, hazin bir akıbetiydi hiç kuşkusuz…

Muzaffer Çizer, genç bir yaşta hastalanarak futbol hakemliğini de bırakmak zorunda kaldı. Rahatsızlık devresi oldukça uzun sürdü.

Futbol sahalarımızın o bomba gibi bombacısı hızlı bir çöküş içinde tükendi. Ve “Bombacı Muzaffer Çizer”, 1961 yılında, 54 yaşında iken hayata gözlerini yumdu. Hazin bir sondu bu. Nur içinde yatsın…

Cem Atabeyoğlu

Yorumlar

Yorum bırakın