Menü Kapat

Mütareke ve İşgalde Fenerbahçe

Türk spor tarihinde mütareke ve işgalde Fenerbahçe çok fazla kişi tarafından, fakat hep aynı sözlerle yazılmıştır. Fenerbahçe tarihinin hâmisi, 1908 doğumlu Rüştü Dağlaroğlu‘nun muazzam çabası ve emekleriyle pek çok detayı bizlere ulaşan o günlerin izlerini sürmek için biz de gazete arşivlerine daldık.

Hatırlayalım; ne diyordu Muvakkar Ekrem Talu o günler için?

“Fenerbahçe sevgisi Türkiye’deki ilk alevini, ilk meşalesini o günlerde bulmuştur. Sahaların hemen hemen dörtte üç kalabalığı Fenerbahçe’nin mükemmel oyunu ve parlak neticeleri karşısında adeta kendinden geçer, gaşyolur, bir cezbe halinde içten sevgisini, bağlılığını, takdirini geniş tezahüratla izhar ederdi.”

İşte biz de burada günlük gazetelerden ve dönemin mecmualarından o günlere dair haberleri derleyeceğiz.

Huzurlarınızda esir şehrin moral kaynağı, Türk halkını Fenerbahçe’ye aşık eden takım…

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


30 Kasım 1918 Cumartesi – Minber Gazetesi

İngilizlerle Fenerbahçe Arasında

Dün Union Kulüb’de Fenerbahçe ile İngiliz timi arasında bir futbol maçı yapıldı. Fenerbahçe kulübü bu müsabakaya ümit edildiği kadar kuvvetli bir tim ile çıkmadığı gibi oyuncular arasında da kendilerinden beklendiği nisbette bir tesanüd yoktu.

Birinci (haftaym)da her iki tarafın hücumları neticesiz kaldı. İkinci haftaymda İngilizler birbirini müteakiben iki gol yaptılar. Vaktin sonlarına doğru Fenerbahçe de buna bir sayı ile mukabele ettiği için oyun bire karşı iki gol yapan İngilizlerin galebesiyle neticelendi.

İngilizlerin dün çıkarmış oldukları tim kuvvetli addolunamaz. Bunun bizim kulüplerin kuvvetini ölçmek için yapılmış bir tecrübe olduğuna, şehrimizde berri ve bahri birçok İngiliz askeri bulunduğu için pek kuvvetli timler çıkaracaklarına şüphe yoktur. Dört senedir birkaç müsabaka müstesna addedilirse spor aleminde geniş bir sükun hüküm sürerken Balkan muharebesi esnasında olduğu gibi bu sene de yeniden yeniye faaliyetler başlayacağı tabiidir.

Önümüzdeki Cuma’dan itibaren lig maçlarına başlanacaktır.


30 Kasım 1918 Cumartesi – Ati Gazetesi

Dünki (Futbol) Müsabakası

İngiliz ikinci alayı efradiyle Fenerbahçe kulübü arasında dün saat ikide Kadıköy İttihat Spor Kulübü’nde bir müsabaka icra edilmiştir.

İngiliz takımı egzersizleri bulunmadığından dolayı kırk beş dakika olan oyun halftaymlarının yarımşar saate tenzilini talep etmişler ve talep vukuu-u kabul edilerek oyun müddeti bir saat olmak üzere tertiv edilmiştir.

İlk halftaymda her iki taraf da şiddetli hücumlarda bulunduğu halde bir netice hasıl olmamış bu müddet zarfında İngiliz kale müdafii olan Mister (Moris) kaleyi gayet iyi müdafaa etmiştir.

ikinci halftaymda Fener’in müdafii (bek) tarafından icra edilen kusur üzerine İngilizler tarafından bir ceza vuruşu icra edilmiş ve bu suretle Fener ilk golü yemiştir.

Bunun üzerine oyun devam etmiş ve İngilizler bir Fenerbahçe de bir daha gol yemişler ve bu suretle oyun bir karşı iki olarak Fenerbahçe aleyhinde neticelenmiştir.

Oyun esnasında Fener’in bazı azası Kadıköyü’ndeki harik zuhuruna mebni oyunu terk etmişlerdir. Önümüzdeki Pazar ertesi günü bir müsabaka daha icra edilecektir.


30 Kasım 1918 Cumartesi – İkdam Gazetesi

Dünki Futbol Müsabakası

İngiliz ikinci alayı efradıyla Fenerbahçe kulübü arasında dün saat ikide Kadıköy İttihat Kulübü’nde bir müsabaka icra edilmiştir.

İngiliz takımı egzersizleri bulunduğundan dolayı kırk beşer dakika olan oyun haftaymlarının yarımşar saate tenzilini talep etmişler ve bu talep vuku-u kabul edilerek oyun müddeti bir saat olmak üzere tertib edilmiştir.

İlk halk taymsda her iki taraf da şiddetli hücumlarda bulunduğu halde bir netice hasıl olmamıştır. Bu müddet zarfında İngiliz kale müdavimi olan Mister Morris kaleyi gayet iyi müdafaa etmiştir.

İkinci half taymda Fener’in müdafi (bek) tarafından icra edilen kusur üzerine İngilizler tarafından bir ceza vuruşu icra edilmiş ve bu suretle Fener ilk golü yemiştir.

Bunun üzerine oyun devam etmiş ve İngilizler bir Fenerbahçe de daha bir gol yemişler. Bu suretle oyun bir karşı iki olarak Fenerbahçe aleyhine neticelenmiştir.

Oyun esnasında Fener’in bazı azası Kadıköyü’ndeki yangın sebebiyle oyunda hazır bulunmamışlar ve bu sebepten gelecek Pazarertesine bir müsabaka daha icra edilmesi kararlaştırılmıştır. Oyun esnasında Galip ve Zeki Bey’ler bilhassa şayan-ı takdir edilir


30 Kasım 1918 Cumartesi – Tasvir-i Efkar Gazetesi

Dünki (Futbol) Müsabakası

Kadıköyü’nde (Union) Kulübü’nde iki Türk ve İngiliz takımı arasında bir (futbol) müsabakası icra edilmiştir. Türk takımı Fenerbahçe kulübüne, İngiliz takımı da üçüncü İngiliz (Misivalitis) bölüğüne mensub idi. Müsabakaya saat ikide başlanmış ve ilk safhada her iki taraf berabere kalarak hiçbir gol yapmamıştır. İkinci safhada İngilizlerin iki golüne karşı Fenerbahçe bir gol ile mağlup olmuştur. Oyun esnasında her iki taraf, oyuncular arasında ahenk-i harekatı muhafazaya muuvaffak olamamıştı. İngiliz kalecisi, (Moris) namındaki bir genç olup pek meşhur bir oyuncu olduğu gibi İngiltere’de de en mühim müsabakalarda kaleci vazifesini ifa edermiş. Fenerbahçe takımının kalecisi Arslanyan Efendi, dün Kadıköyü’ndeki ufak bir harik esnasında hanesi mühterik olduğundan bittabii oyuna gelememiş ve muktedir bir oyuncu olan mümaileyhin gaybubeti Fenerbahçe takımını zayıf düşürmüştür. Takımın muhacimleri iyi oynamış, bilhassa merkez muhacimlerinden ve eski oyunculardan Galip Bey güzel bir (şut) ile takımın yegane muvaffakıyetini teşkil eden bir golü yapmış, ona mukabil müdafiler iyi oynamadıkları gibi muhacimlerin de vazifesini işgal etmştir. İngilizlerin yaptıkları gollerden birisinin mesuliyeti münhasıran merkez müdafi Galip Bey’e atfedilmektedir.

Müsabakanın mürekkeb olduğu iki safhadan her birinin üçer çeyrek devamı kaide-i umumiyesi olmakla beraber, İngiliz takımı, çoktan beri futbol oynamamış olması ve yorgun bulunması hasebiyle bu müddetin yarım saate tenzilini talep etmiş ve bu talep (Fenerbahçe) takımınca kabul edilmiştir.


3 Kanunievvel 1918 Salı – Yeni Gün Gazetesi

Türklerle İngilizler Arasındaki Müsabaka

Geçen Cuma günü (29 Kasım) Kadıköyü’nde İttihat Spor Kulübü’nde Pazar günü Fransızlara galip gelen Fenerbahçe takımı ile İngilizler efradından müteşekkil bir takım tarafından bir futbol müsabakası icra edilmişti. Bu babda bazı gazeteler tarafından yapılan haberler doğru olmadığından müsabakanın neticesini bervech-i âti yazıyoruz :

Hakem vazifesi bir İngiliz tarafından fevkalade bitarafane ifa edilmiş, oyun umumiyet itibariyle muntazam bir cereyan takip eylemiştir. Şu kadar ki muhtelif ve şayan-ı mazeret bazı esbabdan dolayı Fenerbahçe takımı pek kuvvetsiz çıkmış ve bazı acemi oyuncuları takıma ithale mecbur olmuştu. Bununla beraber Fenerbahçe oyuncuları, bilhassa Arif ve Nahit Beyler muvaffakıyetle oynamışlar ve İngilizlerin attıkları iki gole mukabil bir gol atabilmeye muvaffak olmuşlardır. İngilizlerle yapılacak ikinci müsabaka gazetelerle ilan edilecektir.


7 Kanunievvel 1918 Cumartesi – Yeni Gün Gazetesi

Fenerbahçelilerle İngilizler Arasında

Birkaç gün evvelki nüshamızda geçen hafta İngilizler ile Fenerbahçe kulübü arasında icra edilen futbol müsabakası hakkında malumat vermiş ve ikinci bir müsabakanın daha icra edileceğini yazmıştık. Dün havanın fena olması ve sair esbab hasebiyle bu müsabaka icra edilememiş ve yarınki Pazar günü icrası mukarrer eylemiştir. Yarın öğleden sonra saat ikide mukarrer olan bu müsabaka için gerek Fenerbahçe takımı gerek İngilizler fevkalade istihzaratta bulunmaktadırlar. Hususiyle Fenerbahçe kulübü geçen defaki zayıf takımına mukabil bu kere daha kuvvetli ve daha iyi oyuncularla müsabakaya iştirak edeceği söyleniyor. Aldığımız malumata nazaran yarınki müsabaka esnasında bir Fransız bando muzıkası da terennümsaz olacaktır.


9 Kanunievvel 1918 Pazartesi – Yeni Gün Gazetesi

İngilizlerle Türkler Arasında

Dün spor aleminin heyecanlı ve hararetli günlerinden biri idi. Kadıköy İttihat Spor Kulübü meydanında evvelce de haber verdiğimiz veçhile İngilizlerle İstanbul’un en büyük spor müesseselerinden Fenerbahçe birinci takımı arasında bir futbol müsabakası icra edildi. İngilizlerin pek kuvvetli bir takımına mukabil Fenerbahçelilerin yine -rahatsızlığı dolayısıyla- kalecilerinden mahrum bir timi arasında icra edilen bu müsabaka öğleden sonra saat ikide başladı. Ve Fenerbahçelilerin iki sayısına karşı İngilizlerin üç golüyle neticelendi. Hakem vazifesini deruhte eden İngiliz maalesef biraz fazla tarafgirlik yapıyordu.

Oyun heyet-i umumiyesi itibariyle muvaffak bir cereyan takip eyledi. İngiliz takımının kalesici İngilizlere has itidal ile kendisini müdafaa ediyor ve hele müsabakanın birinci kısmında top mütemadiyen İngilizlerin tarafında bulunduğu halde Fenerbahçelilerin adem-i muvaffakiyetine sebebiyet veriyordu. Müsabakanın birinci kısmında Fenerbahçeliler oyuna lakayıdane devam ediyorlardı. Fenerbahçe hatta biraz zayıf idi ve hücumlarında hakkıyla muvaffak olamıyordu. Mamafih muhacime hattında Zeki ve Refik Bey’ler cidden muvaffak oldular. Hususiyle sporcularımızın meyanında pek ziyade şöhret sahibi olan Fenerbahçe takımı kumandanı Zeki Bey maruf çalakisiyle hücumlarında bermutad hususiyet gösterdi ve İngilizlere ilk golü atmaya muvaffak oldu. İngilizlerin merkez muhacimiyle sol açığı dahi diğerleri meyanında daha ziyade maharet gösteriyorlardı.

Fenerbahçe Kulübü önümüzdeki Pazar günü İngilizlerle üçüncü bir müsabaka daha icra edecektir. Aldığımız malumata göre Fenerbahçe kulübünün ecnebilerle vaki müsabakalarını temadi ettirmesinin en mühim saiklerinden biri İngiliz ve Fransızlara Türk sporcularını ve memleketi tanıttırmaktır. Dün müsabakayı müteakip Fenerbahçe kulübü tarafından İngilizlere bir ziyafet keşide edilmiş ve ziyaret esnasında irat edilen nutuk pek ziyade samimi olmuştur. Ziyafet nihayetinde İngilizler üç defa (Hurra) nidalarıyla Türkleri alkışlamışlardır.

Önümüzdeki Cuma günü Galatasaray ile Anadolu kulüpleri arasında bir futbol müsabakası icra edilecektir.


12 Kanunievvel 1918 Perşembe – Yeni Gün Gazetesi

Fenerbahçelilerle Almanlar Arasında

Bugün öğleden sonra saat ikide Kadıköyü’nde İttihat Spor Kulübü meydanında Almanlarla Fenerbahçe kulübü takımları arasında bir futbol müsabakası icra edileceği haber alınmıştır. Verilen malumata nazaran bu müsabaka için fevkalade istihzaratta bulunulmakta, meraklı ve heyecanlı bir şekilde icra olunacağı temin edilmektedir. Tahminimize nazaran bu müsabaka sulhün akdine kadar Almanlarla icra edilecek müsabakaların sonuncusu olacaktır.


14 Kanunievvel 1918 Cumartesi – Yeni Gün Gazetesi

Vefa ve Turan Takımları Arasında – Dün saat birde İttihad kulübünde Turan ve Vefa kulüpleri arasında bir oyun icra edilmiş ise de pek o kadar heyecanlı olmamıştır. Vefa’dan Ethem ve Sudi ve Arif Beyler gayet iyi oynamışlardır. Oyun Turan’ın sıfıra karşı bir sayı ile galebesiyle neticelenmiştir.

İngilizlerle Fenerbahçeliler Arasında – Pazar günü İngiliz efradıyla Fenerbahçeliler arasında mühim bir müsabaka icra edilecektir. Her iki tarafın pek ziyade hazırlık yaptığı bu oyun ba’dezzeval saat ikide icra edilecektir.

Anadolu ve Galatasaray takımları arasında – Bu oyun üçe karşı bir sayı ile Galatasaray aleyhine neticelenmiştir. Necip Bey’in idaresindeki Galatasaraylılar bidayette pek güzel hücumlarda bulunmuşlarsa da müdafaa hatlarının ihmal ve (okunamadı) oyunu kaybetmişlerdir.


16 Kanunievvel 1918 Pazartesi – Yeni Gün Gazetesi

Altınordu – Fenerbahçe

Dün öğleden sonra İngilizlerle Fenerbahçe takımı arasında Kadıköy İttihat Spor Kulübü meydanında bir müsabaka icrası mukarrerdi. İngilizler dün müsabakaya gelmedikleri için Fenerbahçelilerle Altınordu takımı arasında hususi bir maç yapılmıştır. Müsabakanın birinci haftaymında Altınordulular spor aleminde pek namdar olan kaptanları Bekir Sami Bey’in idaresinde bulunmakta ve pek şedid ve muvaffakiyetli akınlar icra etmekte idiler. Hatta bu akınlar o dereceye varmıştı ki Bekir Sami Bey’in bizzat attığı iki gole karşı Fenerbahçeliler hiçbir sayı yapamamışlardı. Fenerbahçeliler İngilizlere karşı hazırlandıkları için her zamankinden ziyade kuvvetli oldukları halde bu hücumları bir türlü tevkife muvaffak olamıyorlar ve ikinci haftaymda da mütemadisine sebebiyet veriyorlardı. İşte bu suretle Altınordulular dün kaptanlarının mahirane idaresi sayesinde ihraz-ı muzafferiyet eylemişlerdir. Oyunun ikinci kısmında Fenerbahçeliler Altınordu’ya bir sayı atmaya muvaffak olmuşlardır. Bu golü Zeki Bey yapmış ve bu suretle Fenerbahçe’yi hiç olmazsa tam bir mağlubiyetten az çok kurtarmıştı. Fenerbahçe’nin pek kuvvetli olduğu halde muvaffakıyet gösterememesi oyuncularının ekseriyetle yorgun ve arzusuz oynamalarından tevellüd ediyordu.


18 Kanunievvel 1918 Çarşamba – Yeni Gün Gazetesi

Almanlarla Fenerbahçeliler Arasında

Yarınki Perşembe günü İttihat Spor Kulübü meydanlığında Almanlarla Fenerbahçeliler arasında fevkalade mühim bir futbol müsabakası icra edilecektir. Şehrimizdeki Almanların memleketlerine azîmetleri vesilesiyle vuku bulacak olan bu müsabaka şüphesiz son derece heyecanlı ve meraklı olacaktır. Spor mahfilinde Fenerbahçe’nin bu nokta-i nazardan müsabakanın tamamiyle milli bir şekil ve mahiyette olmasını arzu ettiği ve bunun için de bazı tedarikatta bulunduğu söyleniyor. Ezcümle kayd-ı ihtiyatla telakki ettiğimiz bir habere göre bu müsabakada Fenerbahçe takımı arasında Altınordu kaptanı Bekir Arslan Bey’le Galatasaray kaptanı Necip Bey de bulunacaktır.

Birkaç gün evvelki nüshamızda Altınordu-Fenerbahçe müsabakasından bahsederken Altınordu takımı kaptanı Bekir Arslan Bey’in ismini eser-i sehv olarak Bekir Sami Bey diye yazılmış olmakla tashih-i keyfiyet olunur.


20 Kanunievvel 1918 Cuma – Yeni Gün Gazetesi

Fenerbahçeliler ile Almanlar Arasında

Fenerbahçelilerle arasında mukarrer müsabaka dün öğleden sonra Kadıköyü’nde İttihat Spor Kulübü meydanlığında icra edilmiştir.

Müsabakada tarafeynin takımları fevkalade iyi tertip edilmişti. Almanlar şehrimizde bulunan efraddan en iyilerini seçerek pek kuvvetli bir takım teşkil etmişlerdi. Fenerbahçe kulübü ise evvelce yazdığımız veçhile Altınordu kulübü kaptanı Bekir Arslan Bey’i muhacim hattına dahil etmiş ve bu suretle timini takviye eylemiştir.

Dünkü müsabakada hakemlik vazifesi bir Alman tarafından ifa edilmiştir. Bu zat maalesef tarafgirlik yapıyordu.

Müsabakanın birinci haftaymında Fenerbahçeliler pek güzel oynamışlar ve Almanlara iki gol atmaya atmaya muvaffak olmuşlardır. Gollerin her ikisini de Altınordu kaptanı Bekir Arslan Bey mahirane bir tarzda atmıştır.

Buna mukabil Alman muhacimleri o anda asabi, fakat muntazam oynamışlar ve Fenerbahçe’ye bir gol atmışlardır.

Müsabakanın ikinci haftaymında Fenerbahçe kulübü kaptanı Zeki Bey gol yapacağı esnada Almanlar tarafından şiddetli bir tekme yemiş ve bu suretle oyundan harice çıkmaya mecbur olmuştur. Bu hal Fenerbahçe takımının zayıflamasına ve on bir kişilik takımdan on kişi kalmasına sebebiyet vermiştir. İkinci haftaymda her iki tarafın müdafaa hatları yorgun bulunuyordu. Almanlar bu sırada Türk timinin zaafiyetinden istifade ederek bir gol atmaya muvaffak oldular. Müteakiben Fenerbahçe üçüncü golü yuvarladı. Bu golü de Bekir Arslan Bey atmaya muvaffak olmuştu.

Miktarı beş altı bin tahmin olunan temaşakaran Bekir Arslan Bey’i şiddetle alkışladılar.

Nihayet Almanlar da üçüncü bir gol atmaya muvaffak oldular. Nihayete kadar tarafeynden başka gol atılmadı. Bu suretle üçe karşı üç gol ile Almanlarla Türkler berabere kaldılar. Halbuki hakikatte Türkler dört gol atmışlardı. Hakem vazifesini ifa eden Almanın tarafgirliği bu golü saymadı.


21 Kanunievvel 1918 Cumartesi – Yeni Gün Gazetesi

Süleymaniyelilerle İdman Yurdlular Arasında

Dün öğleden sonra Kadıköy İttihad Spor Kulübü meydanlığında Süleymaniye takımı ile İdman Yurdlular arasında bir futbol müsabakası icra edilmiştir.

Oyun hal-i tabiide cereyan etmiş ve hakem vazifesi Galatasaraylı Yusuf Ziya Bey tarafından şayan-ı takdir bir suretle ifa edilmiştir. Takımların tarz-ı teşekkülü şu veçhile idi: İdman Yurdu takımı umumiyetle zayıf, hususiyle müdafiler -Muzaffer ve Mehmed Ali Beyler müstesna olmak üzere- gayrimahir idi ve ancak bu iki kişi yalnız başlarına uğraşıyorlardı. Süleymaniye takımı ise İdman Yurdu’na nazaran pek kuvvetli ve muhacime hattında Burhan Bey’in mütevali hücumları son derece bariz idi.

İşte takımların bu tarz-ı teşekkülü İdman Yurdu takımını sıfıra karşı yedi gol ile mağlup eylemiştir. Süleymaniye takımında Kemal, Orhan, Zeki ve hususiyle Burhan Beyler cidden temayüz eylemişlerdir.

Dün öğleden sonra Fenerbahçe kulübünde şehrimizdeki Fransız zabitanı şerefine bir çay ziyafeti keşide edilmiştir. Bu münasebetle Fenerbahçe kulübü dairesi kamilen şark usulü üzerine ve halılarla tezyin edilmiştir.

Önümüzdeki Cuma günü Galatasaray ile Fenerbahçe kulübü arasında resmi müsabaka icra edilecektir.


26 Kanunievvel 1918 Perşembe – Yeni Gün Gazetesi

Spor

Yarınki Cuma günü Kadıköyü’nde Union Spor Kulübü meydanlığında mühim bir futbol müsabakası yapılacaktır. Bu müsabaka şehrimizdeki İskoçyalılarla Fenerbahçe kulübü arasında icra edilecektir. Oyuna öğleden sonra saat ikide başlanacaktır.

Yarın Fenerbahçelilerle Galatasaraylılar arasında da futbol müsabakası vuku bulacaktır.


6 Kasım 1919 Perşembe – Spor Alemi Dergisi

Spor Aleminde On Beş Gün

Altınordu – Fenerbahçe

Hokey lig maçlarından sonra İstanbul’da birkaç mühim oyun yapıldı. Bunlardan birincisi Galatasaray ile Altınordu arasında oldu. Bunda her iki taraf müsavi kuvvette idiler, yalnız Galatasaray biraz daha muntazamdı. Neticesi ikiye karşı üç ile Galatasaray galip geldi.

Bunu takip eden Cuma da Galatasaray ile Fenerliler arasında yapıldı. Bunda da her iki taraf kuvvetli idi. Neticede sıfıra karşı üç ile Fenerbahçe kazandı.

Birkaç hafta saha bir boşluk devresi geçirdi. Nihayet geçen Cuma günü spor bayramına müsadif olmakla beraber Altınordu-Fenerbahçe arasında bir maç yapıldı.

Evvela atletik sporlarda 100 metre 11.12 saniyede Beşiktaş’tan Sunusi Bey;

Uzun atlamada Altınordu’dan Necati Bey 5,78 ve ikinci 5,59 Fenerbahçe’den Nubar Bey;

Sırıkla irtifada 2,74 Altınordu’dan Muzaffer Bey birinci 2,33 Türkgücü’nden Osman Bey ikinci;

Güllede 10,30 metre atarak Fenerbahçe’den Nubar Bey birinci,

110 metre manialı koşuda 20.45 saniyede Hilal’den İhsan Celal Bey;

Yüksek atlamada 1,53 ile Sunusi Bey ve ikinciliği Fenerbahçe’den Hayri Bey;

1500 metre mukavemette 4,14’de Kadıköy izcilerinden Osman Bey kazanmışlardır.

Bunlardan sonra güreşler yapıldı.

Hafif cüssede Güç’ten Nazmi Bey’le Anadolu Fuat Bey berabere kaldılar.

Orta cüssede Anadolu’dan Asım Bey’i Güç’ten Kadri Bey mağlup etti.

Büyük cüssede Beşiktaş’tan Kemal Bey Anadolu’dan Danyal Bey’i mağlup etmiştir.

Bundan sonra maç yapıldı. Hakem Galatasaray’dan Ziya Bey’di. İlk devrede Fenerbahçe, takımı biraz gayrimuntazam yapmış ve aynı zamanda kaleci ile müdafiinden mahrum idi. Altınordu ise kuvvetli bulunuyordu.

İlk partide bir çeyrek kadar her iki taraf hasmını sarsmaya çalıştı ve ilk muvaffakiyet de Altınordululara teveccüh ederek Nuri Bey’in bir pasıyla Bekir Bey tarafından ilk sayı yapıldı. Bunu yine Bekir Bey’in penaltından ikinci sayısı takip etti.

İlk parti Fenerlilerin maneviyatının kırılmasıyla neticelendi, fakat ikincide münkesir taraf, takımını düzeltmiş ve fevkalade muhacim hattını yapmıştı. Herkes birkaç sayı ilavesini düşünürken Zeki Bey’in bir sayısı ve bunu takiben Sabih Bey’in ikinci sayısı bu rakip iki kulübü yine aynı mevkide bıraktırdı. Mahaza oyunun nihayetlerine doğru bir kavga olması her halde idman âleminde iyi bir tesir husule getirmedi.

Bilhassa bu oyunda Altınordu’dan Nuri, Bekir, Nedim, Refik, Hüsnü, Nuri Beyler ile Fenerbahçe’den Galip, Feyzi, Zeki, Refik, Kamil Beyler fevkalade ve ikinci partide de İsmet, Ziya, Sabih Beylerle Altınordu’dan Tevfik, Celal Beyler muvaffak oluyorlardı. Neticede iki ikiye berabere kaldılar.


18 Aralık 1919 – Spor Alemi

İngilizler 0 – 4 Altınordu/Fenerbahçe

Aynı günde Kuşdili’nde de mühim bir maç yapıldı. İngilizlerin Iron Duke sefinesine karşı Altınordu Fenerbahçe muhtelit takımı çıkmıştı. Memleketin bu iki büyük kulübü bu oyunda pek güzel imtizaç ederek hasmını iyi bir surette mağlup ettiler, her halde birinci küme takımlarından husule gelen muhtelit takımın da böyle birçok oyunlar yaparak Türkler için iyi bir kuvvet hazırlamaları lazımdır.

Oyun şiddetli oldu. İngilizlerin bir müdafileri ile açıklar iyi oynuyorlar, buna mukabil muhtelit takımda hepsi iyi bulunuyorlar, yalnız kaleciler biraz gevşekti.

Neticede sıfıra karşı ikisi Bekir, birisi muavin hattından İsmet ve birisi de Münam Bey tarafından dört sayı yapılarak oyun hitama erdi.


10 Ocak 1920 – İkdam Gazetesi

Taksim Stadyumu’nda Futbol Müsabakası

Rüzgarın şiddetinden (Haliç-Beylerbeyi) müsabakasının yalnız birinci haftaymı icra edilmiştir.

Fotoğraf Altı: Makriköyü’nde Fenerbahçe kulübüyle Fransızlar arasındaki dünkü maç.

Makriköy Çayırında

Dün Makriköy çayırında bazı Frasnız futbolcularıyla Fenerbahçe kulübü arasında bir maç yapılmıştır. Havanın adem-i müsaadesine rağmen (maç)a muvaffakiyetle devam edilmiş ve Fenerbahçeliler bir gole karşı iki sayı ile ihraz-ı galibiyet etmişlerdir.


10 Ocak 1920 – Tasvir-i Efkâr Gazetesi

Fenerbahçe – Fransızlar Futbol Müsabakası

Galatasaray’dan sonra “Fenerbahçe” de dün bir Fransız takımına karşı ihraz-ı muvaffakiyet eyledi.

Fotoğraf Altı: Zeki Bey, Haşim Bey, İsmet Bey, Feyzi Bey, Kamil Bey

Dünkü müsabakanın galipleri Fenerbahçe takımından beş oyuncu.

Yukarıdaki resim: (Fenerbahçe)nin eski fakat mahir oyuncularından Galip Bey.

Evvelce haber verdiğimiz üzere dün Makriköyü’nde, Baruthane çayırında Fenerbahçe takımı ile Fransız kıtaatı futbolcularından mürekkeb bir takım arasında mühim bir futbol müsabakası icra edilmiş ve Fenerbahçe takımı (1) sayıya karşı (2) sayı ile ihraz-ı galebe etmiştir.

Fenerbahçe bir iki güzide oyuncusundan mahrum olmasaydı, şüphesiz, bu muvaffakiyeti daha bariz bir şekilde tecelli edecekti. Müsabaka, evvela sert bir lodos rüzgarı, sonra da pek şedit bir yağmur altında icra edilmiş, her iki taraf da ihraz-ı muvaffakiyet için bütün gayretlerini sarf etmişlerdir. Oyunun birinci kısmında Galatasaray’dan Ahmed Cevad, ikinci kısmında da Fransız zabiti Mösyö (Lafruva) hakem vazifesini kemal-i bitarafi ile, ifa eylemişlerdir.

Fenerbahçe takımı, heyet-i umumiyesiyle hasımlarına faik idi, sağ ve sol muhacimler müstesna olmak üzere hepsi muvaffak oluyorlardı. Her iki sayıyı da, takımın en iyi oyuncularından biri olan muhacim Zeki Bey yapmıştır.

Fenerbahçe’de en iyi oynayanlardan biri de kulübün en eski oyuncularından maşallah hiç ihtiyarlamak bilmeyen Galip Bey idi.

Fransız takımında da müdafiler ve sol açık muhacim, merkez muhacim muvaffakiyetle oynuyorlardı. Genç sporcularımızın böyle yekdiğerini müteakip ihraz-ı muvaffakiyet eylemeleri ne kadar badi-i memnuniyettir.


10 Ocak 1920 – Vakit Gazetesi

Fenerbahçeliler Fransızların kuvvetli takımını mağlup ettiler.

Makriköyü’nün düzgün sahası üzerinde çarpışan Fransızlar Kadıköy’ün kuvvetli kulüplerini birer birer cezbetmeye başladı. Bilhassa dünkü maç pek galeyanlı olarak cereyan etti.

Galatasaray’a karşı mağlup olan Fransızlar takımlarına dört kişi daha ithal etmekle hem geçen haftaki intizamsızlığı gidermiş, hem takımı takviye etmiş oluyorlardı. Buna mukabil Fenerliler yerlerinin uzaklığı ve vesait-i nakliyenin adem-i kifayesi yüzünden Alaaddin, Refik, Nahid, Ethem Beyler gibi en kıymetli idmancılarından mahrum olarak gelmiş, bunların yerlerini küçük arkadaşlarıyla doldurmaya çalışmıştı.

Pas hususunda cidden fevkalade tesanüd gösteren bu kulübün aynı fevkaladeliği bu oyunda da nazara çarptı. Birinci partide hakem Türk zabitlerinden Ahmed Cevad Bey idi. Kale önünde çekilen resmi müteakip ortaya dizilen gençler, düdüğün seri çalışı ile harekete başladılar.

Bu partide rüzgarın lehinde bulunan Fenerliler biraz acemilik gösteriyorlardı. Müdafaa hattı tamamıyla muhacimlere ilave ederek az karışık olarak akınlar yapıyorlardı. Birkaçı pek çalım yaparak rüzgardan arkadaşlarını istifade ettirmiyordu. Fransızlar ise rüzgarın şiddetinden ilerleyemiyor ve topa daima dokunmak kabilinden temaslar ile akınları tevkife çalışıyorlardı.

Bir çeyrek kadar devam eden bu kargaşalıktan sonra orta muhacim Zeki Bey’in pek şiddetli bir vuruşuyla top, kale direğine temas ederek içeriye girdi. Geçen oyuna nispeten fazla gençlerle dolan saha birdenbire gol sadasıyla çınladı.

Biraz sonra yine Zeki Bey’in gayet mahirane ikinci sayısı da kuvve-i maneviyeye tesir etti ise de rüzgar Fransızların lehine geçtikçe –ümitsizlik– başlıyordu; birinci parti de böylece cereyan etti.

İkinci partide hakemliği Fransız zabitlerinden ve Spor Âlemi risalesi heyet-i tahririyesinden Mösyö De La Fruva ifa etti.

Rüzgarın aleyhine düşen Fenerlilerin ilk partideki oyunları düşünülerek pek çok sayı yapılacağı ümit edildiği halde bilakis pek yanlış olarak neticelendi.

Çünkü Fenerlilerin müdafaasını iyice takviye ederek ziyade gayret gösteren ve aynı zamanda münasip sıralarda kendilerine mahsus çalımlarıyla rüzgarın şedit muhacimatına karşı topu ilerleterek sayı yapmak için akınlar başlıyordu.

Bu sıralarda yağmur bütün şiddetiyle başlamış ve açıkta kümeler ile biriken bukalemun gibi rengarenk elbiseleri şiddetli serpintileri ile dağıtmaya çabalıyordu. Bir kısım halk kaçıyor, bir kısmı ise büyümüş dolu tanelerine karşı mukavemet ediyordu. Yüzler kızarmış, neticeyi bekleyen halk artık gayriiradi ileri, geri hareketler ile sahada koşuşuyordu. Yağmurun şiddeti Fenerlilerin cephesine tesadüf ettiğinden gözlerine dolan tanelere karşı çalışıyorlar ve uzaklardan gelen namlarını ilk temas ettikleri bu kulüp önünde eritmek istemiyorlardı. Fakat tamam bu devrede bin karışıklıkla bir sayı da Fenerlilere yapıldı. Asabiyetle çırpınan gençler artık sayı yaptırmamak için çok çalıştılar, her türlü felakete karşı galibiyeti kendi lehlerine çevirerek bire karşı iki ile galip geldiler.

Oyunun cereyanında Fenerlilerden müdafaada kaleci Suat Bey vazifesini ifa etti. Müdafi Galip, Kamil Beyler hasmını ilerletmemek için çok gayret ettiler.

Muavin hattı Saim, İsmet, Feyzi Beyler biraz fazla çalım yapmak ile muhacimlere yardım ediyorlardı. Muhacimlerden Zeki Bey fevkalade oynuyor, Samim Bey arkadaşına iyi yardım ediyordu. Ziya Bey hasta bulunmak dolayısıyla ziyade koşamıyor fakat gayret ediyor. Hikmet ve Rüştü Beyler de epeyce zamandır idmansızlıklarına rağmen yine iyi çalışıyorlardı. Fransızlardan sol açıkları ve orta muavin fevkalade oynamışlardır.


10 Ocak 1920 – Yenigün Gazetesi

Dünkü futbol müsabakaları

Kadıköy İttihat Spor Kulübü bir aydan beri İngiliz süvarileri tarafından ahıra kalpedildiğinden futbolculardan bir kısmı Makriköyü’nü bir kısmı da Taksim’i kendilerine idman sahası ittihaz etmişlerdir.

(…)

İkinci Müsabaka

Fenerbahçe: 2 – Fransız Takımı:1

Dün Fenerbahçe ile Fransızlar arasındaki maç pek şiddetli bir rüzgar altında başladı ve yağmur sağanakları arasında Fenerbahçe’nin galibiyetiyle neticelendi.

Rüzgarın şiddeti yüzünden topun muvazenesini bulmak, atılan yeri takip etmek bir türlü kabil olmadığı için ahenk temin edilemedi. Fransızlar bu defa biraz daha kuvvetli bir timle çıktıkları için birinci haftaymda rüzgar altına düşmekle beraber oldukça şiddetli bir mukavemet gösterdiler. Fransız takımının sol tarafı çok kuvvetli olduğu, rüzgar da cenuptan estiği için top hep Fransızların kalesi önünde ve sol tarafta dönüyordu.

Birinci haftaym, Fenerbahçe’nin yaptığı iki sayı ile hitama erdi. Karşı tarafın orta yardımcısı Mösyö (???), bilhassa pek kuvvetli kafa vuruşları ile kendi tarafını pek büyük tehlikelerden kurtardı. İkinci haftaymda, hakemlik (Lieteunant Mösyö Dolafruva) tarafından ifa edildi. Bu defa yerler değiştiği için Fenerbahçe rüzgar altına düşmüştü.

Rüzgar bermutat kalabalığı bir araya ve bir kalenin önüne topladığı için uzun ve muvaffakiyetli hareketler görülmüyordu. Oyunun neticesine yirmi beş dakika varken sıkı bir yağmur başladı. Ve bu aralık Fransızlar da ilk golü yaptılar. Yağmur şiddetlendikçe oyunun tadı bu sebepten kaçtı ve nihayet Fenerbahçe’nin bire karşı yaptığı iki sayı ile neticelendi.


15 Ocak 1920 – Spor Alemi Dergisi

Fenerbahçeliler 2 – 1 Fransızlar

Makriköyü’ndeki mühim maçlar bir resmi geçit halinde ilerliyor, birkaç gün evvel Galatasaraylıların oyununu Fenerbahçeliler pek acele olarak takip etti. Kadıköy sahasının böyle ümit edilmediği bir sırada istihale geçirmesi birçok yerleri şenlendirmeye sebep oldu. Bilakis Kadıköy’e alışan halk bu hal-i fecaat karşısında mecburi olarak etrafa serpilmişti. İkinci küme Taksim’de oynamaya çalışıyor, birinci kümenin birkaçı Makriköyü’nde ecnebi takımlar ile çarpışıyor.

Oyun geçenkine nazaran biraz geç başladı. 1.35 treniyle gelen Fenerliler ancak üçte başlayabildiler. Hakemliği birinci partide Türk zabitanından Galatasaraylı Ahmet Cevat Bey ikinci partide Fransız zabitanından (Lafrova) ifa etti.

Fenerliler takımı zayıf bilhassa Alaaddin ve Refik Beyler gibi en mühim idmancıları mefkûddu. Fransızlar ise geçenki çıkardıkları takımdan biraz daha kuvvetli bulunuyordu. Başlangıçta gerek topun hafifliği ve gerek sahaya yabancı bulunan Fenerlileri rüzgar lehinde olduğu halde epeyce müddet semeresiz olarak yordu.

Şiddetli vezân eden rüzgar topu muttasıl Fransız kalesinde çabalatmaya sevk ediyor, fakat ufak temaslar uzun vuruşları neticeye yaklaştırmıyordu.

Biraz sonraları orta muhacim Zeki Bey’in sıkı bir şutu direğe çarparak Fransızların kalesine topu dahil etti. Ve akabinde yine Zeki Bey tarafından ikinci bir sayı yapıldı.

İkinci partide rüzgarın şiddetinden Fenerliler mağlup olmak ihtimali vardı. Fakat düşüncelerin aksi çıktı. Çünkü Fenerbahçe müdafaası bu kısımda topu ilerletmek için rüzgarın şiddetine inzimam eden Fransızların havalelerini şedit karşılamalarıyla hep reddediyorlardı. Yarım saat kadar Fransızların sayı yapamamaları taraftaranının asabiyetini tahrik etmekle beraber, etraftan yükselen yabancı kelimeler hep müteessirane sükut ediyordu.

Bu sıralarda yağmur başladı İri tanelerle etrafta biriken halkı kamçılarcasına sert vuruşlarla dağıtmaya çabalıyordu. Kümeler ile toplanan halkın bir kısmı bu ani sağanaktan kaçıyor, fikri galibiyetin verdiği neşe ile ileri geri hareketleriyle daima toplaşıyorlardı.

Havanın müsaadesizliği oyunun devamını men edemedi. Bu partide Fenerliler mutazarrır olmuşlardı. Çünkü rüzgar ile irilmiş dolu tanelerine karşı gözler nim açılmış koşuşuyorlar ve bir saati mütecaviz gayretlerini birkaç dakikada tahavvül ettiğini arzu etmiyorlardı. Fakat bu kadar çalışmaya mukabil sert bir rüzgar müteaddit vuruşlarla def edilemeyen topu Fenerlilerin kalesine soktu, mahaza bu sayı Fransızları teşvik etmekle Fenerlileri de asabileştirdi. Bundan sonra çalışmalarını tezyid ederek tabii, suni iki kuvvetle ilerlemek isteyen topu kaleye yakınlaştırmadılar ve daima çalıştılar ki bu sıralarda da hakemin sert düdüğü oyunun hitamını ihbar etti.

Oyunun nihayetine doğru ıslanmış gençlerin galibiyetin tesiriyle etrafa çökmeye başlamış karanlıkta beliremeyen simalarını yükseklere kaldırarak çıkardığı sadaları Makriköy çayırına ikinci bir zafer bırakıyordu.


22 Nisan 1920 – Spor Alemi Dergisi

Fenerbahçe 4 – 0 Süleymaniye

Galatasaray – Anadolu oyununu Fenerbahçe ve Süleymaniye kulüpleri arasındaki müsabaka takip eyledi. Takımlar berveçhi ati teşekkül etmişti.

Fenerbahçe: Kaleci Suat; Müdafi Ethem, Nahid; Muavin Feyzi, İsmet, Kamil; Muhacim Ziya, Alaaddin, Zeki, Burhan, Hikmet Beyler.

Süleymaniye: Kaleci Nedim; Müdafi Orhan, Ahmet; Muavin Hikmet, Nuri, Arif; Muhacim Saim, Burhan, Rıza, Saadet, Kemal Beylerden müteşekkil idi. Hakem Galatasaray’dan Sedat Bey idi.

Fenerbahçe Galip Bey’den ve Süleymaniye dahi sol açık Zeki Bey’den mahrum bulunuyorlardı.

Oyunun ilk dakikasında Fenerbahçe ilk golü yaptı. Buna fena halde müteessir olan Süleymaniyeliler Fener’in kalesine şiddetli muhacimatta bulundular. Mahaza muhacim hattı lazım gelen faaliyeti ibraz edemiyor ve sol açık Zeki Bey’in gaybubeti pek güzel hissediliyordu. Fenerliler dahi Süleymaniye kalesine yaklaşmak için ibraz-ı faaliyet ediyor. Bütün muhacim hattı Süleymaniye merkez muavini Nuri Bey’in karşısında tevekkuf etmeye mecbur oluyordu. Arif Bey Ahmet Bey’in yerine geçerek muavin vazifesini refikine terk eyledi. Bu suretle Süleymaniye müdafaa hututu layığı veçhile tanzim edilmiş bulunuyordu. Fenerbahçe’nin Süleymaniye kalesine tevci eylediği şiddetli havaleler kaleci Nedim Bey tarafından üstadane bir tarzda iade ediliyordu.

İkinci kısımda Süleymaniyeliler tesavün husule getirmek pek ziyade ibraz-ı faaliyet eylemişlerse de talih kendilerine yardım etmemişti. Oyunun en heyecanlı anında hakem tarafından aleyhlerine verilmiş olan bir (ceza vuruşu) kendilerini pek ziyade münkesir eyledi. Fener’in yapmış olduğu bu sayıyı Zeki Bey’in yapmış olduğu iki gol takip ederek sıfıra karşı dört gol ile Fenerbahçe ibraz-ı muzafferiyet eyledi.

Fenerbahçe’den bilhassa muavin hattı temayüz eylemiştir. Bu hat bu kulübün en kuvvetli bir rüknünü teşkil ediyor. İsmet Bey’in baş oyunu şayan-ı takdirdir. Muhacim hattında Zeki Bey her zaman olduğu gibi refiklerinden bir derece yüksek olduğunu bir defa daha ispat eyledi.  Arkadaşları kendisine yardım etmedikleri halde her an karşısındaki kaleciye tehlikeli dakikalar geçirtmiştir.

Süleymaniye’den kaleci Nedim Bey büyük bir soğukkanlılıkla tevali eden muhacimatı tevkif eyledi. Müdafilerden Arif Bey bu mevkiye geçtikten sonra Fenerbahçe muhacimlerini pek ziyade hırpalamış ve uzun vuruşlarıyla kalesinin önünden topu uzaklaştırmıştır. Muavin hattında her zaman olduğu gibi Osman Nuri Bey müdafaa hututunun ruhunu teşkil ediyordu. Osman Nuri Bey her tarafa yetişmiş ve her surette temayüz eylemiştir. Mahaza yorgunluk neticesi olarak oyunun sonlarına doğru yapmış olduğu bazı havalelerde kafi derecede intizam yoktu. Muhacim hattı münferit oynamış olduğu için Süleymaniye’nin bu kadar sayı ile mağlup olmasına sebebiyet vermiştir.


22 Nisan 1920 – Spor Alemi Dergisi

Tıbbiyeliler 3 – 1 Fransızlar

18 Nisan Pazar günü Kadıköy İttihat Spor kulübünde Tıbbiye takımı ile Fransızlar arasında bir maç yapılmıştır. Hakem Altınordu’dan Refik Beydi. Tıbbiye takımı oldukça kuvvetli idi.

Kaleci Hayri; Müdafi Sudi, Namık; Muavin Necmi, İsmet, Servet, Muhacim Kemal, Refik, Abdullah Arif, Sabih, Saim Beylerden müteşekkildi.

İlk başlangıçta Tıbbiyeliler hasmına mütefevvik hücumlar ile ilerliyordu. On dakikalık bir müddet esnasında hemen ilk sayıyı yaptılar ve bunu ikinci, üçüncü sayıların takibi pek güç olmadı. Birinci partide Fransızlar sahaya pek alışık olmadıklarından biraz şaşkınlık alaimi gösteriyorlardı.

İkincide ise Tıbbiyeliler biraz gevşek oynadığı halde bilakis Fransızlar son derece gayret ediyorlardı ve bu faaliyetleri eseri bir sayı yaptılar.

Fransızların orta muhacimi ve müdafii gayret ettiler. Tıbbiyelilerden kaleci Hayri Bey’e mühim aklınlar gelmediğinden kendisini gösteremedi. Müdafiler biraz gevşek oynadılar. Muavin hattında birinci partide İsmet Bey çok güzel oynadı fakat ikincide çalım yapmak hevesine düştüğü için oyununu bozdu. Sağ ve sollar iyi çalıştılar. Muhacim hattında hemen hepsi vazifelerini iyi ifa ettiler ve takımın en muntazam hattı bu oyunda muhacimler olmuştur.


6 Mayıs 1920 – Spor Alemi Dergisi

Fenerbahçe 2 – 0 Hilal

Mayıs’ın ikinci Pazar günü Kadıköy İttihad Spor kulübünde Fenerbahçe ikinci takımı ile Hilal kulübü arasında bir maç yapılmıştır. Fenerbahçeliler birinciden Zeki ve Alaaddin Beyleri alarak takımı takviye ettikleri gibi Hilalliler de genç, dinç idmancıları havidir.

Birinci partide sağ açık Münir Bey’in (*) pası ile Arif Bey tarafından Hilallilere ilk sayı yapıldı. Biraz sonra Zeki Bey tarafından ikinci sayı da yapılarak birinci parti hitam buldu.

İkincide ise her iki taraf son derece gayret gösterdilerse de sayı yapamadılar. Hilallilerden Sadi, Ertuğrul, İhsan Beyler, Fener’de Rüştü, İsmail Hakkı ve kaleci Orhan Beyler güzel oynadılar.

(*) Münir Nurettin Selçuk


20 Mayıs 1920 – Spor Alemi Dergisi

İdman Yurdu 0 – 7 Fenerbahçe

7 Mayıs Cuma günü Kadıköy İttihat Spor Kulübü’nde Fenerbahçe ile İdman Yurdu takımları arasında bir maç yapılmıştır.

İdman Yurtluların üç oyuncusu gelemediğinden oyunun sıkı cereyan etmesi için Galatasaray kulübü kaptanı Necip Bey ile yine aynı kulüpten Suat Bey ve bir de Altınordu müdafilerinden Cafer Bey’i alarak takımlarını takviye etmişlerdir.

Fenerbahçe ise her zamankinden biraz kuvvetsiz çıkmıştı.

Hakem Refik Bey’di.

Başlangıçta İdman Yurtlular biraz faaliyet gösterdilerse de Fenerbahçe muhacim hattının gayreti ve hemen Burhan Bey’in ilk sayısı kuvve-i maneviye üzerine tesir ederek birbirini takip eden yedi sayı pek kolayca yapılarak hitama erdi.


3 Haziran 1920

Fenerbahçe 4 – 0 Galatasaray

İkinci oyuna saat altıda ibtidar edildi. Fenerliler Galip ve Burhan Beylerden ve Galatasaray dahi kaptanları Necip Bey’den mahrum bulunuyorlardı.

Tarafeyn çayırda şu suretle ispat-ı vücut eylemişlerdi:

Fenerbahçe:

Kaleci Suad;

Müdafi: Nahid, Ethem;

Muavin: Feyzi, İsmet, Kamil;

Muhacim: Sabih, Alaaddin, Zeki, Refik, Hikmet Beyler.

Galatasaray:

Kaleci Adil;

Müdafi: Hüseyin, Ahmet Cevat;

Muavin: Saim, Kemal, Edip;

Muhacim: Sabit, Fazıl, Nihat, Suat, Sadi Beyler.

Hakem Altınordu kulübünden Nuri Bey idi.

İlk dakikalarda Galatasaraylılar Nihat Bey’in idaresi altında Fenerbahçe kalesine tevci-i hücum eylediler. Fakat pek mükemmel oynayan Fenerbahçe muavin hattı bu akını tevkif ve iade eyledi. Top ortada biraz çalkalandıktan sonra hücum nöbeti Fenerlilere geçti. Alaaddin, Zeki ve Refik Beylerden mürekkep olan üç orta akıncı, muntazam, mükemmel paslarıyla hasım müdafaa hututunu ziyadesiyle yoruyorlardı.

Bilhassa sağ taraftan Galatasaray kalesine takarrüb ediyorlardı. Dokuzuncu dakikada merkez muhacim Zeki Bey’in müstesna bir şutuyla Fenerbahçe birinci sayıyı kazandı. Galatasaray muhacim hattı (geçen hafta Altınordu’ya karşı olduğu gibi) şahsi ve pek gevşek oynuyor. Sabit Bey yerinde sayarak karşısındaki muavini geçmek için ciddi hiçbir sai ve gayret ibraz etmiyor. Bununla beraber Fenerbahçe kalesine göndermiş olduğu birkaç havalesi dahi refiklerinin yerlerinde bulunmamalarından dolayı tesirsiz kaldı. Fenerbahçe ise muntazam, müttehid oynayarak Galatasaray sahasından topu çıkartmıyordu. Kırmızı sarılar aleyhine verilen bir köşe vuruşu neticesinde Fenerbahçe Refik Bey tarafından ikinci sayısını yaptı. Bundan biraz sonra yukarıda söylediğimiz veçhile Sadi Bey’in kolu sakatlandı. Ve oyunu terke mecbur kaldığı için Galatasaray dört muhacim ile oyuna devam etmekte muzdar kaldı. Hasımlarının rehavetinden pek güzel istifade etmesini bilen Fenerbahçeli Zeki Bey (19 Mart’ta Galatasaray’a karşı olan oyununda yaptığı sayıya nazire olarak) aynı mevkiden bir havale ile kalesinden uzaklaşmış olan Adil Bey’i aldatarak kulübünün hesabına olan sayıları üçe iblağ eyledi.

İkinci kısımda Galatasaray’ın dört muhacimi, ilk kısımda göstermiş oldukları lakaydinin hilafına, şiddetli hücumlarda bulunmaya başladılar. Nihat ve Suat Beyler lâyenkatı topu Fenerbahçe sahasına getiriyorlardı. Mahaza hasımları adeten faik olduğu için bu hücumları oldukça suhuletle durduruyorlardı. Oyunun Fenerbahçe sahasında cereyan etmesi neticesi olarak Galatasaray müdafileri pek ziyade ilerlemişlerdi. Bundan istifade eden Fenerbahçe sağ iç muhacimi Alaaddin Bey süratle topla ilerlemiş ve müdafilerin tereddüdü karşısında dördüncü sayıyı yapmıştı ve oyun birkaç dakika sonra Fenerbahçe’nin galibiyetiyle neticelenmiştir.

Nasıl oynadılar?

Galiplerden kaleci vazifesini çok olmadığı için kale arkasına toplanmış olan seyircileri eğlendirmek, müdafilerden Nahid Bey epey, Ethem Bey ziyade çalıştı. Muavin hattı pek mükemmel oyunlarıyla arkadaşlarından takdir etmiş, muhacim hattında Sabih Bey o mevkiin yabancısı olmakla beraber güzel oynadı. Üç orta muhacim ahenkdar hücumlarıyla temayüz, Hikmet Bey biraz ağırca oynadı.

Galatasaray’a gelince: Adil Bey fena bir gününde, Ahmet Cevat Bey çok çalışmış, birçok tehlikeli hücumları tevkif etmekle beraber biraz mütereddit, Hüseyin Bey her zamanki gibi muntazam ve metodik, Saim ve Kemal Beyler çok çalışmışlar fakat eskisi gibi değil. Edip Bey ikinci partide karşısındaki muhacimleri tevkif, muhacim hattına kıymettar muavenetlerde bulunmuş ve kaleye birkaç şiddetli havale göndermekte kusur etmemiştir. Muhacimlerden Sabit Bey topu takip etmemiş, arkadaşlarıyla seyircilerden fazla mükamelata münhemik, Fasıl Bey pek şahsi adeta arkadaşlarını unutmuş, Nihat Bey gayret ve şiddetle oynamış, Suat Bey ikinci kısımda canlanmış ise de kendisinde evvelden görüp alkışladığımız meziyetleri birkaç oyunda görememekle müteessiriz. Egzersizleri ihmal etmemesi matlubdur.


10 Haziran 1920 – İleri Gazetesi

Spor

Yarınki Cuma günü Kadıköy İttihat Spor Kulübü’nde (Hokey) maçları ile bir de mühim (futbol) maçı icra edilecektir. Öğleden sonra saat üçte bu seneki hokey liglerine dahil olmak üzere müracaat eden üç kulüp bindinde (lige duhul) maçı yapılacak ve içlerinden birisi kümeye dahil olarak fîmâba’d hokey maçlarına devam edecektir. Bu üç kulüpten birincisi Türkgücü, ikincisi Makriköy Spor Kulübü, üçüncüsü Süleymaniye kulüpleridir.

Akşam saat altıda Anadolu ve Fenerbahçe kulüpleri arasında mühim futbol maçı yapılacaktır. Anadolu takımı evvelki hafta Altınordu’ya karşı gösterdiği muvaffakiyetten sonra epeyce mühim bir mevki kazanmıştır. Bu mevkii tezelzüle duçar etmemek için takımını daha ziyade takviye ederek hasmına karşı iyi bir kuvvet olacağı zannediliyor. Fenerbahçe’nin ise eskiden beri çevik idmancıları ile gösterdiği faaliyetler bütün meraklılarca malumdur. Karşısındaki kuvvete karşı herhalde aynı takım ile çıkmaya gayret edecek, şu suretle oyunun tarz-ı cereyanı meraklı olmakla beraber neticesi de ağleb ihtimal meşkuk bulunacaktır.


12 Haziran 1920 – Tevhid-i Efkâr Gazetesi

Spor Hayatında

Futbol Turnuva Müsabakaları

Türk İttihat Spor Kulübü’nün Makabi’ye Galebesi

Pazar ligi turnuva şampiyonluğunun ilk müsabakası bayramın birinci günü Kadıköy İttihat Spor Kulübü’nde icra edildi. Makabi Musevi Kulübü birkaç İngiliz oyuncunun dahil olduğu kuvvetli bir takımla ortaya çıktığı gibi Türk İttihat Spor Kulübü’nün muhacim hattı da Fenerbahçe Kulübü’nden kat’ alaka eden Hüsnü Bey’in ilavesiyle eksiğini doldurmuştu. Pek şiddetli cereyan eden oyunda Türk İttihat Kulübü bire karşı iki sayı yaparak galip geldi.

Beşiktaşlılar Ruslarla Berabere Kaldı

Bayramın ikinci günü Beşiktaş Kulübü ile bir Rus takımı karşılaştı. Rus oyuncuları gayet sıkı ve sert oynadıkları halde Beşiktaşlılardan dört oyuncunun eksikliği takımda tebdilata sebebiyet vermişti. Oyun pek şiddetli cereyan etti. Ruslar şayan-ı ehemmiyet bir rakip olduklarını gösterdiler. Bir buçuk saat zarfında her iki taraf ancak birer sayı yaparak berabere kaldığı için müsabakanın neticesine bugünkü Pazar günü devam edilecektir.

(Pera) Rumlarıyla (Stella) Kulübü

Cuma günü pek geç vakit (Pera) Rum kulübü ile (Stella) İtalyan kulübü çarpıştılar. (Stella)nın biri kaleci olmak üzere Vefa Türk kulübünden üç oyuncu aldığı görülüyordu. Neticede (Pera) kulübü sıfıra karşı bir sayı ile galip geldi.

(Hokey) Müsabakaları

Altınordu’nun Galatasaray’a Galebesi Cuma günü Altınordu ile Galatasaray arasında hokey birlik müsabakası yapıldı. Rakiplerin en kuvvetlisi olan bu iki takım arasındaki oyun şampiyonluk ihtimallerini az çok şimdiden tahmine mevzu olacağı için ehemmiyetli ve o nispette heyecanlı idi.

Galatasaray bütün kuvvetini müdafaaya çektiği için rakiplerinin sayı yapmasına meydan vermiyordu. Altınordu’dan Cafer Bey’in yaptığı üç sayı tek kol ile vurulduğu için usule muhalif addedilerek makbul tutulmadı. Fakat Galatasaray aleyhinde verilen bir köşe ceza vuruşunu Suad Bey çekerek sıfıra karşı bir sayı ile Altınordu’nun galebesi temin ettin.


20 Haziran 1920 – Peyam-ı Sabah Gazetesi

Dünkü Futbol Maçı

İstanbul Türk İdman Birliği’nin gerek birinci ve gerek ikinci takımlarının lig maçları hitam buldu. Dünkü Cuma günü Kadıköyü’nde İttihat Spor Kulübü’nde Darüşşafaka-Üsküdar kulüpleri arasında icra kılınan son müsabaka neticesinde Darüşşafaka kulübü hasmına sıfıra karşı beş sayı ile galip geldiğinden mensup bulunduğu (B) grubunun birinciliğini ihraz etmiştir. İki hafta sonra İstanbul şampiyonluğu müsabakası Beşiktaş ve Darüşşafaka kulüpleri arasında icra edilecektir.


27 Haziran 1920 – İleri Gazetesi

Hokey Maçları

Evvelki gün Kadıköyü’nde lig maçlarına başlandı.

Her hafta üç oyun yapılacak ve her maçta bir saat on dakika devam edecektir. Üçte başlanacak oyunlar birbirini takip edecektir.

Türkgücü – İdman Yurdu

Türkgücü bu sene lik maçlarına daha ilk dahil olan bir yurt olmakla aynı günde gösterdiği muvaffakiyet şayan-ı tebriktir. Birçok zamandan beri teşekkül ettiği halde hiçbir yerden muavenet görmeden kendi aralarında çalışarak memlekete birçok sağlam vücutlar yetiştirdikten sonra şimdi çayırlar üzerinde de gösterdiği ciddi faaliyeti karşısındaki İdman Yurdu gibi hokeyci eski bir kulübü mühim dakikalar içinde bırakmıştır.

İlk partide sırf hasmı kalesi önünde topu cereyan ettirdikten sonra ilk sayılarını da yaptılar. İkinci partide müdafileri pek ilerlere çıkarak oyunu tek kaleye tahvil etmek derecesine getirdiler. Ve bu partide bir sayı daha yaparak oyunu neticelendirdiler.

İdman Yurdu takımı her senekinden biraz daha zayıf ispat-ı vücut etmişti. Gösterdikleri karışıklık takımının kuvvetini toplatamıyordu. Buna mukabil Güçlüler ilk partide biraz acemice hareket ettilerse de ikinci partide yaptıkları hareketi tashih etmekle beraber fevkalade muntazam oynadılar.

Süleymaniye – Gençlerbirliği

İkinci maç iyi başladı, fena neticelendi. Gençlerbirliği ve Süleymaniye kulüpleri epeyce kuvvetli bir halde sahaya çıkmışlardı. Başlangıçtan itibaren oyunun cereyanı Gençlerbirliği’nin kuvvetli bulunmasını hissettirdi. Birinci partinin ortalarına doğru Süleymaniyelilerin yaptıkları bir hücumun neticesi, hakemin uzakta bulunmasından gol addedildi.

Bu sayı doğrudan doğruya hakemin ani verdiği karar dolayısıyladır. Süleymaniyeliler tamamıyla haklıdır. Çünkü hakemin verdiği kararı dinlenmeye mecburdur. Buna mukabil gençler birlikte haklıdır. Fakat gösterdikleri hareket yerine oyuna devam olunsaydı, daha iyi olurdu. Çünkü neticeyi katiyetle meydana kordu. Bilmem bundan sonraki maçlarda da böyle karışık mesail ortaya çıkarsa lig heyeti bunların içinden nasıl çıkabilecektir?

Nişantaşı – Vefa

Cuma günkü son maç da bu iki yurt arasında başladı. Nişantaşı her zamankine nispetle biraz daha iyiydi. Fakat bilmem her nedense Nedim Bey’den mahrumdu. İlk partide biraz karışık oynadılar ise de bilahare bu karışıklık bertaraf oldu. Muntazam hücumlara başladılar. Vefalılarda her senekine nispetle bu oyunda yabancı sima daha ziyade idi. Neticede sıfıra karşı iki sayı ile Nişantaşlılar kazandı.

Futbol Maçları

Beşiktaş 2 – 0 Darüşşafaka

Pek erken olarak başlayan futbol oyunu yeni kümenin şampiyonluğu içindi. Her halde meraklı ve kuvvetli cereyan eden bu maç başlangıçta Darüşşafakalıların biraz eksikliği ile başladı. Halbuki böyle mühim oyunlarda takımlar mümkün mertebe en kuvvetli takımla isbat-ı vücud etmelidirler. Buna karşı Beşiktaşlılar takımlarına Hüsnü Bey’i almışlardı. Oyunun heyecanlı zamanlarında Beşiktaşlılar iki sayı yaparak yeni küme şampiyonluğu kazandılar.

Mühim Maçlar

Gelecek hafta Galatasaray, Vefa, Makriköy, Türkgücü kulüplerinin hokeyi olduğu gibi bu sene de futbolda karşılaşmayan Altınordu – Fenerbahçe’nin de hokey maçı vardır.

Her halde pek meraklı olacağını tahmin ettiğimiz bu oyun hakkında bir şey söyleyemeyeceğim. Yalnız Fenerliler geçen sene şampiyon çıkan takımdan Ferit ve Mehmet Beyleri havi değil, Altınordulular da Avrupa’dan yeni gelen Cemal Bey ile kuvvetli bir müdafii malik olacaklarını zannediyorum.

Çelebi zade Sait Tevfik


29 Haziran 1920 – İleri Gazetesi

Türkler – Fransızlar

Evvelki gün Taksim’de yapılan büyük maç pek heyecanlı olarak cereyan etti. Saat dörtten itibaren her cinsten adamlar çıplak kalan meydana birikmeye başlamışlardı. Oyuncular ise Firuzağa Nişantaşı kulüplerine gelerek orada soyundular ve beyaz formalarıyla sahaya geldiler. Saat altı buçukta başlayan maçı bir İngiliz idare ediyordu. Fransızlar da çok kuvvetli olmakla beraber aralarında bir de İtalyan bulunuyordu. Büyük meydanın etrafını saran halkın patırtıları, caddeden geçenleri gayriiradi bir surette celbediyordu.

Türkler takımı bazı yerlerinde çürük yapmışlardı. Halbuki böyle milli maçlarda çıkacak timler daima iyice tetkik edilmelidir. Herhalde lig maçlarından ziyade bu oyunların tenmiyesi müessir olur.

Türk takımı, kaleci Nedim (Altınordu’dan), Müdafi Nazmi (Nişantaşı’ndan), Cafer (Altınordu’dan), Muavin Refik (Altınordu’dan), İsmet (Fener’den), Kamil (Fener’den), Muhacim Rüştü (Beşiktaş’tan), Münam (Altınordu’dan), Hüsnü (Süleymaniye’den), Bekir (Altınordu’dan), Sabit (Galatasaray’dan) Beylerden mürekkebdi.

Birinci partide kemal-i sükûnetle oyun devam ediyordu. Sol kornerden atılan top Bekir Bey’in kafasıyla kaleye ithal edildi. Bundan sonra oyun ziyade heyecanlandı, Türklerin pek ziyade emek sarf ederek getirdiği toplar Fransız müdafaasının gayreti önünde hep neticesiz olarak kalıyordu. Bu parti biraz karışıkça cereyan etti.

İkincide Fransızlar oyuna hakim bir vaziyette başladılar ve kale önünde verilen bir (frikik)den attıkları golü tozlar arasında kümelenmiş kitlenin aynı nakaratıyla ortalığı inletircesine ilan olundu. Bundan sonra Fransızların her vuruşuna etraftan yükselen sadaların teşyileri ilave ediliyordu. Beş yüzden fazla Türk bu halde müteessir olarak bir sayı da kendi taraflarından yapılmasını bekliyorlardı. Ve ilk sükûnetli dakikalarını şimdi pek geride bırakarak asabiyet içinde kıvranıyorlardı. Bu asabiyet çok sürmedi. Bekir Bey tarafından ikinci sayı yapıldı, ortalık inledi.

Yükseklere çıkan fesler tozlar arasında yuvarlandı. Fakat bu galeyanı yine Bekir Bey’in üçüncü ve Münam Bey’in dördüncü hatta Rüştü Bey’in beşinci sayıları hasım taraftarlarını birdenbire susturmaya sebep oldu. Oyunun ikinci partisi Kadıköyü’nde pek ehemmiyetli zannedilen maçlardan daha güzel cereyan etmişti.

Bu maçta Fransız kalecisi iyi, müdafiler çok sıkı, muavin hattı muntazam değildi. Muhacimler de kuvvetlice idi. Türklerden, kaleci, birkaç mühim akınları tevkif etti. Müdafilerden Cafer Bey fevkalade oynadı. Uzun vuruşları kale önünde toplanan muhasımları etrafa dağıtıyordu. Diğer arkadaş çok yavaştı. Muavinlerden orta İsmet Bey fevkalade bir oyuncu, yalnız biraz ziyade çalım yapıyor. Mahaza mühim bir muavindir. Kamil Bey de çeviklik harekâtıyla karşısındaki muhacimi hemen hiç ilerletmedi. Refik Bey de kendisine mahsus etvarıyla temayüz etti.

Muhacimlerden sol Rüştü Bey gayet iyi idi. Münam Bey acele hareket ediyor. Hüsnü Bey çok güzel ilerlemeleri olduğu halde hiç şut atamadı. Bekir Bey günün muvaffakiyetinin yegane amili oldu. Sabit Bey de pek muntazam topu ortaladı.

Birinci partide muhacim hattı biraz şahsi oynadı. Sol taraf adeta battal bırakılmıştı. İkinci partide biraz düzeldi. Fakat ilk sıralarında karışık cereyan etti. Bundan sonra çıkacak takımlarda hasım daha ziyade kuvvetli geleceğinden Türklerin de daha mühim idmancılar ile ortaya çıkması lazımdır. Nişantaşı kulübünün de arkadaşlarına karşı gösterdikleri misafirperverlik cidden şayan-ı takdirdir.


15 Temmuz 1920 – Spor Alemi Dergisi

Türkler 5 – 1 Fransızlar

Çelebizade Said Tevfik

27 Haziran Pazar günü Taksim’de yapılan büyük maç pek heyecanlı olarak cereyan etti.

Türkler takımı, bazı yerlerine çürük yapmışlardı. Hâlbuki böyle milli maçlarda çıkacak timler daima iyice tetkik edilmelidir.  Çünkü bu oyunların neticesi daima müessir olur.

Türk takımı;

Kaleci Nedim (Altınordu)

Müdafi: Nazmi (Nişantaşı), Cafer (Altınordu)

Muavin: Refik (Altınordu), İsmet (Fenerbahçe), Kamil (Fenerbahçe)

Muhacim: Rüştü (Beşiktaş), Münam (Altınordu), Hüsnü (Süleymaniye), Bekir (Altınordu), Sabit (Galatasaray) Beylerden mürekkepti.

Birinci partide kemal-i sükûnetle oyun devam ediyordu. Sol kornerden atılan top Bekir Bey’in kafasıyla kaleye ithal edildi. Bundan sonra oyun ziyade heyecanlandı. Türklerin pek ziyade emek sarf ederek getirdiği toplar Fransız müdafaasının gayreti önünde hep neticesiz olarak kalıyordu. Bu parti biraz karışıkça cereyan etti.

İkincide Fransızlar oyuna hâkim bir vaziyette başladılar ve kale önünde verilen bir frikikten attıkları golü tozlar arasında kümelenmiş kitlenin aynı nakaratıyla ortalığı inletircesine ilan olundu. Bundan sonra Fransızların her vuruşuna etraftan yükselen sadaların teşyileri ilave ediliyordu. Beş yüzden fazla Türk bu halden çok müteessir olarak bir sayı da kendi taraflarından yapılmasını bekliyorlardı. Ve ilk sükûnetli dakikalarını şimdi pek geride bırakarak asabiyet içinde kıvranıyorlardı. Bu asabiyet çok sürmedi. Bekir Bey tarafından ikinci sayı yapıldı, ortalık inledi. Yükseklere çıkan fesler tozlar arasına yuvarlandı. Fakat bu galeyanı yine Bekir Bey’in üçüncü ve Hüsnü Bey’in dördüncü hatta Rüştü Bey’in beşinci sayıları hasım taraftarlarını birdenbire susturmaya sebep oldu.

Oyunun ikinci partisi Kadıköyü’nde pek ehemmiyetli zannedilen maçlardan daha güzel cereyan etmişti.


15 Temmuz 1920 – Spor Alemi Dergisi

Altınordu – Fenerbahçe

Pek meraklı cereyan edeceğini ümit ettiğimiz bu maç çok yavaş icra edildi. Hakem Nişantaşı’ndan Server Bey idi. Altınordu fevkalade kuvvetli değilse de Bekir, Nuri, Haydar Bey gibi kıymetli idmancılarını havi idi. Buna mukabil Fener Zeki ve Alaaddin Beylerden mahrum ve aynı zamanda on kişi çıkmıştı. İlk partide Altınordulular Bekir Bey tarafından birinci sayıyı yaptılar. İkincide de yine Bekir Bey tarafından ikinci sayıyı yapmakla Fenerliler de bir sayı yaptılar. Ve biraz sonra Altınordulular Bekir Bey tarafından üçüncü sayıyı da atarak bire karşı üç ile oyunu nihayetlendirdiler. Altınordu müdafaası muntazam değildi, yalnız muhacim hattında Bekir Bey’in çizgi dahilinde sıkı şutları takımını muvaffakiyete ilka etmişti. Fenerlilerin müdafaası ise çok çalıştı, fakat muhacim hattı topu çizgi dahilinde ziyade oynayıp şut atmadıklarından tabii mağlubiyetlerini intaç etmiştir.

Fener’den İsmet Bey’le Altınordu’dan Bekir Bey çok güzel vazifelerini ifa ettiler.


29 Temmuz 1920 – Spor Alemi Dergisi

Galatasaray 2 – 2 Fenerbahçe

22 Temmuz Perşembe günü Kadıköy İttihat Spor kulübünde Fenerbahçe ikinci takımı ile Galatasaray ikinci takımı arasında meraklıca bir futbol maçı olmuştur. Her iki taraf, birinci takımlarından üçer azayı alarak oyunun tarz-ı cereyanını daha muntazam bir hale sokmuşlardı. Neticede üç üçe berabere kaldılar.


23 Eylül 1920 – Spor Alemi Dergisi

İrlandalılar – Altınordu

17 Eylül’de Kadıköyü’nde Türkler nihayet İngilizler ile de tekrar çarpışmaya başladılar. Altınordulular hasmına kuvvetli çıkmak ve galibiyeti temin için Galatasaray Hüseyin Bey’i müdafaalarına, Fenerbahçe’den Sabih Bey’i de muhacimelerine almışlardı. İngilizler karşısındaki Türklere karşı pek muvaffakiyet gösteremiyorlardı. Yalnız birkaç oyuncusu ziyade çalışıyordu. Neticede Sabih Bey’in birbirini takip eden iki sayısıyla Altınordulular kazandılar.


23 Eylül 1920 – Spor Alemi Dergisi

Galatasaray – Fenerbahçe

27 Ağustos Cuma günü bayram olmak münasebetiyle Kadıköyü’nde bir müsamere tertip edilmişti. Bilhassa İngilizler ile muhtelit takımın maçı şayan-ı ehemmiyetti. Fakat yağmurun şiddeti bu mühim maçın yapılmasını menetti. Yalnız Galatasaray ile Fener’in ikinci takımları çarpıştı. Takımlar muntazamdı. Fenerliler hasmına nazaran biraz daha kuvvetli idi. Fakat kalecilerinin tedbirsizliğinden ikiye karşı üç ile mağlup oldu. Birinci takımlardan daha ziyade heyecan tevlid eden bu maç pek çok alkışlandı.


23 Eylül 1920 – Spor Alemi Dergisi

Süleymaniye – Fenerbahçe

29 Ağustos’ta icra edilirken Altınordulular müdahalesi yüzünden ikmal edilemeyen Süleymaniye-Fenerbahçe ikinci takımlarının bu maçı 2 Eylül Perşembe günü akşamı tekrar Kadıköyü’nde yapıldı. Fenerliler Galatasaray’a karşı ilk mağlubiyetinden sonra muntazam çalışmaya başlamışlardı. Oyun şiddetli oldu, kuvvetler müsavi gibi idi. Neticede Fenerliler bir sayı ile galip geldiler.


7 Ekim 1920 – Spor Alemi Dergisi

Fenerbahçe – Rumlar

Bugünkü maçı görmek için binden ziyade halk toplanmıştı. Fenerliler kulüpten içeriye girdiklerinde halk pek büyük bir merakla etraflarına koşuşmuşlardı.

Maçta İngiliz takımının kaptanı hakem kabul edilmişti.

Oyunun ilk sıralarında her iki taraf da heyecan pek ziyade idi. Her yapılan akın aleyhdarları üzerinde büyük bir tesir husule getiriyordu. Oyun müddeti yirmi dakika geçe Fenerliler şedit bir akın yaparak Hüsnü Bey tarafından ilk sayıyı yaptılar ve biraz sonra yine çevik oyuncu Hüsnü Bey’in gayretiyle bir ikinciyi ilave ettiler. Maç ziyade şiddetlenmişti.

Rumlar oyuncularını teşci için son derecede patırtı ediyorlardı. Fakat buna mukabil Fenerliler de hücumlarını tevkif etmeden devam ediyorlardı. Ve üçüncü dördüncü, sayılar da Alaaddin Bey’in gayretiyle yapıldı.

İkinci partide Rumlar ziyade çalışmaya başladılar. Ve mühim muhacimleri Poli tarafından da Rumlar da birinci sayılarını yaptılar ve biraz sonra da penaltıdan Koço’nun şutu ile ikinci sayı yapıldı. Oyun meraklı bir safhaya dahil olmuştu, karanlık esnasında Fenerliler son bir beşinci sayıları ile kuvvetli hasımlarını ikiye karşı beş sayı ile mağlup eyledi.

Fener takımı Zeki ve Refik Beylerden mahrum bulunuyorlardı. Takımlarına dahil olan ikinci timden Suat ve Arif Beyler kuvvetli arkadaşları arasında aynı mevkide çalıştılar ve muvaffak oldular. Her oyuncu vazifesini yaptı. Rumlarda muavin hattı ve bir müdafileri ve orta muhacimleri gayet iyi çalışıyorlardı.


18 Ekim 1920 – Spor Alemi Dergisi

Fenerbahçe 4 – 3 Altınordu

13 Teşrinievvel Cuma günü Kadıköy İttihat spor kulübünde Fenerbahçe ile Altınordu arasında ikinci bir maç icra edildi. On beş gün evvel yağmurlu bir havaya tesadüf eden ilk oyun meraklıları pek celbedemediği halde bu hafta havanın müsaadesinden dolayı dolmuşlardı. Her iki takım son kuvvetleri çıkarmışlar ve hakemliğe de Sedat Bey’i intihap etmişlerdi.

Birinci partide hasımlar birbirine pek kuvvetli hücumlar yaparak ısrara çalıştılar ve oyunun ortalarına doğru Altınordu ceza vuruşundan ilk sayılarını Bekir Bey tarafından yaptılarsa da bu beşaret çok devam etmedi. Fenerbahçe de Hüsnü Bey’in muavenetiyle ilk sayısını ve ikinci sayısını da Alaaddin Bey’in şutuyla penaltıdan yaptı.

İkinci partide Altınordu mağlubiyeti izale etmek, Fenerliler de galibiyeti temin etmek için çok çalışmaya başladılar ve müdafaadan İsmet Bey’in uzun vuruşunu soldan Refik Bey’in kaleye yoklayışı Fener’e üçüncü sayılarını kazandırdı.

Oyun daha şiddetlendi. Bekir Bey penaltıdan Altınordu hesabına ikinci sayıyı yaptı. Biraz sonra Fenerliler Alaaddin Bey tarafından dördüncüyü yaptılar ve oyunun nihayetlerine doğru Altınordu’dan Cafer Bey’in de son sayısı adeta meraklıların sevinçlerini itmam ettirmeyerek birbirini takip etmişti.

Neticede üçe karşı dört sayı ile Fenerbahçe galip gelmiştir.

Her iki takım ziyade çalışmıştır. Hakem her zamanki gibi oyununun intizamı temin ettiremedi. Ve bunda da kendine düşen bir hisse-i kabahat vardı çünkü hissine mağlup olmuştu.

Şayan-ı Teessüf Bir Vaka

Oyunun nihayetinde yine lüzumsuz bir kıtale şahit olduk. Hariçteki halkın ekserisi müsabakayı seyrettikten ziyade kavga ve patırtı için oraya geldiklerini fena hareketleri ile ispat ediyorlardı.

Maçta kulüp taraftarları veya hasımları tarafından gönderilen takdir veya tekbih avazeleri yorgun dimağları ziyade asabilendiriyor. İşte bugün de onun eseri olarak harice karşı İsmet Bey’in hareketi doğmuştu. Bu yapılan hata ne kadar fena olsa da hakemin tembih etmesi lazım gelirdi. Yoksa hariçten halkın akın halinde mücadele sahnesi gibi koşuşmaları iyi bir tesir hasıl etmemesi gerektir. Kulüpler her halde bunları hal etmelidir, çünkü bugün zavallı Alaaddin Bey mecruh olduğu halde ihtimal; yarın bir diğer arkadaşımızı kaybetmek tehlikesine maruz kalacağız, bunun için daima müteyakkız bulunarak hareket etmeliyiz.


4 Kasım 1920 – Spor Alemi Dergisi

Altınordu – Fenerbahçe

29 Teşrinievvel Cuma günü de bu iki mühim kulübün oyunu olacaktı. Havanın müsaadesizliği oyunu yaptırmış ise de muntazam cereyan ettirmemişti. Başlangıçta Fenerbahçe’den muavin hattının en ehemmiyetli oyuncusu İsmet Bey’in bir golü takımı biraz yükseltti ise de biraz sonra muhacim Hüsnü Bey’in sahadan çekilmesi Fenerlilerin on kişi olarak oynamasını bâdî oldu. İkinci partide eksik oynayan takım ziyade yorularak muavin ve muhacimler birbirine karışmaya başladılar. Bundan istifade eden Altınordulular Menam Bey tarafından birinci, Suphi Bey tarafından ikinci ve Bekir Bey tarafından üçüncü sayıları pek kolayca atarak galibiyeti kendi tarafına tevcih ettiler. Bu iki kuvvetli kulüp lig maçlarındaki ciddi oyunları çok galeyanlı olacağını zannediliyor.


2 Aralık 1920 – Spor Alemi Dergisi

Fenerbahçe 2 – 1 Süleymaniye

İkinci takımlar: 19 Teşrinisani Cuma günü Kadıköyü’nde ikinci takımların lig maçlarına devam olundu. Fenerbahçe de, Süleymaniye de kuvvetli olarak sahaya gelmişlerdi. Hakem Altınordu’dan ??? Bey’di. İlk hamlede Süleymaniyeliler biraz gayret etmek istedilerse de sonraları bu faaliyetten vazgeçtiler. Bundan istifade eden Fenerliler birinci ve ikinci sayılarını ilk partide yaptılar. İkincide Süleymaniye ziyade çalışmaya başlamıştı ve maçın nihayetlerine doğru o da bir sayı atarak bire karşı iki ile Fenerlilerin galebesiyle oyun nihayetlendi.


15 Ocak 1921 – Vakit Gazetesi

İngilizlerle Fenerbahçe Arasında

Fenerbahçe Dokuz Gol ile Kazandı

Perşembe günü öğleden sonra saat ikide Kadıköyü’nde İngiliz zabitanından mürekkeb bir takım ile Fenerbahçeliler arasında bir futbol maçı yapıldı ve ilk parti muntazam devam etti; lakin ikinci devre sisin kesif kütleleri içine karıştı; o kadar ki sis arasında biraz güç görülebiliyordu.

Hakemliğe tayin edilen Union Kulüp’ten Nuri Bey vazifesini tamamen ifa etmiştir. İlk başlangıçta İngilizler hücuma başladıysa da Fener müdafaası muntazam vuruşlarla hücumu defetmekle beraber devam eden maç nihayet Fener’in ilk sayısı ile tadil edildi ve bu sayılara ikincinin, üçüncünün ilavesi de pek gecikmedi.

İkinci partide Fenerlilerin hücumları muhasımlarını iyiden iyiye sarstı. Topu muntazam paslarla ilerleterek kaleye atıyorlardı. Kalecinin bir iki müdafaasından sonra sayılar birbirini takip için adeta acele etmeye başlamıştı. İşte dördüncü, beşinci, altıncı ve hatta yedinci sayılar da bu sırada yapıldı.

Sis tamamıyla basmış, topun seyri pek uzaklarda görülmeyecek bir vaziyeti almış iken yine Fener’in sayıları temadi ediyordu. Neticede sıfıra karşı dokuz gol ile Fenerbahçe kazanmıştır. Gelecek Pazar günü Rumlar ile Taksim’de oynanmasına intizar edilen bu genç idmancıların biraz kuvvetli çıkmalarını arzu ederiz.

Çelebizade


Temmuz 1921 – Spor Alemi Dergisi

Fenerbahçe 1 – 2 Galatasaray

2 Haziran Perşembe günü turnuva müsabakalarının son maçı icra edildi.

Galatasaray kuvvetli bir halde çıktığı gibi Fenerbahçe de muntazam iştirak etmişti.

Hakem Refik Bey intihap edilerek başlayan müsabakada Fenerliler pek gevşek oynuyorlardı. Bilhassa muhacim hattı her zamanki faaliyeti, hemen hiç gösteremiyordu. İlk devrenin nihayetlerine kadar berabere devam ettiyse de Galatasaray’dan Necip Bey’in ilk sayısı bu beraberliği tahvil eyledi.

İkinci devrede Galatasaraylılar daha ziyade faaliyete başladılar ve ikinci sayılarını da Nihat Bey tarafından yaptılar. Bundan sonra Fener çalışmaya başlayarak bir sayı yaptıysa da oyun bire karşı iki ile Galatasaray’ın galebesiyle hitama erdi.

Fenerbahçe 3 – 1 Muhtelit Takım

27 Mayıs Cuma günü Kadıköyü’nde Hilal-i Ahmet tarafından tertip edilen müsamerede en mühim müsabakayı Fenerbahçeliler ile Muhtelit Takım’ın oyunu teşkil etmiştir.

Muhtelit Takım, Anadolu ve Altınordu idmancılarıdan terekküp etmişti. Hakem Yusuf Ziya Bey olduğu halde başlayan maçta muhtelit takımın muhacimleri Fenerlilerin zayıf bulunan kalesine hücum ederek bir sayı yaptılar.

Bundan sonra diğer sayıların tevali edeceği zannedilirken bilakis Fenerliler hücuma başlayarak Galip Bey tarafından birinci ve partinin nihayetlerine doğru Zeki Bey tarafından da ikinci sayıyı yaptılar.

Diğer devrede Fenerliler yine faik bir surette ilerliyorlardı. Fakat hasım müdafaasının ve bilhassa kalecinin daimi gayreti sayesinde neticelenemiyordu. Oyunun nihayetlenmesine pek az var iken Fenerliler Zeki Bey tarafından üçüncü bir sayıyı da yaparak bire karşı üç ile oyun neticelendi ve Hilal-i Ahmer tarafından galibe bir kupa hediye edildi.

Müsabakada Şehzade Ömer Faruk ve Ali Vasıb efendiler hazeratı hazır bulunmuşlardır.

Fenerbahçe 1 – 1 Galatasaray

2 Haziran Perşembe günü Galatasaray ikinci ile Fenerbahçe ikinci takımları arasında icra edilen müsabaka beraber neticelenmiştir.


15 Ağustos 1921 – Spor Âlemi Dergisi

Fenerbahçe – Ruslar

Bayramın üçüncü günü Fenerbahçe ikinci takımı ile Rus birinci takımı karşılaştı. Ruslar kuvvetli idmancıları ihtiva ediyorlarsa da Fener’de Behzad, Adnan, Halim, Feyzi ve Ragıb gibi oyuncuların arasında muvaffakiyet temin edemiyorlardı. Fenerliler küçük boylarıyla kendilerinden büyük hasımlarının çalımlarını bozuyor ve pek çok kere de mukabil kaleye şiddetli hücumlarda bulunuyorlardı. Sıfır sıfıra berabere devam eden bütün bu müsabaka esnasında en mühim kabahat küçük muhacimlerin pasları ihmal etmeleri olmuştur.


15 Kasım 1921 – Spor Alemi Dergisi

Cuma Maçları

Birinci Takımlar

Galatasaray 5 – 1 Fenerbahçe

4 Teşrinisani Cuma günü Avrupa’dan avdet eden Galatasaray ile Fenerbahçelilerin futbol müsabakası vardı. Fenerliler hasmına nazaran kuvvetçe daha daha faik bulunuyorlardı. Fakat bu tefevvuk yüksek gururlarına kurban ederek fazlaca bir sayı ile mağlup oldular.

Sahaya çıkıldığı zaman Fenerliler mütemadi hücumlar ile hasım kalesinde ziyade çalıştılarsa da hakimiyetlerine güvendiklerinden kaçırılan fırsatlara ehemmiyet vermiyorlar ve birbirini takip eden penaltıların neticelenmemesi bile hiç mesabesinde addediliyordu. Bu sıralarda muavin Ethem Bey’in de sakatlanarak oyundan çıkması takımı on kişiye tenzil eylediği halde ne muhacimenin yerini geriye ve ne de müdafilerden birini ileriye yollayarak bu boşluğu doldurmadılar ve iki muavin ile oyunu devam ettirdiler. Galatasaray ise az kuvvetini iyi istimal etti ve bilhassa sayıların tevalisi de maneviyatı yükselterek pek iyi bir muvaffakiyet ile oyunu nihayetlendirdiler. Yalnız Galatasaraylılar da bundan sonra bu gurura kapılırlar ise aynı akıbete uğrayacaklarına hiç şüphe yoktur.


24 Ocak 1922 – Spor Alemi Dergisi

Fenerbahçe – Iron Duke

Geçen Cuma günü Taksim’de icra edileceğini yazdığımız Iron Duke müsabakasına Fenerbahçeliler geldiği halde Iron Duke’lulerin maalesef kendileri yerine bir mektubu geldi. Ve bunda müsabakada bulunamayacaklarından teessürlerini tebliğden sonra kömür almak emri verildiği yazılıyordu. Bu vaziyet karşısında kalan stadyum müdüriyeti Fenerbahçelilere o gün maçları yapılacak üç torpido takımından (iki takım evvelce oynadığı halde) muhtelit bir tim çıkarılarak bir egzersiz yaptırılmıştır. Bu egzersizde İngilizler Fenerbahçelilere nazaran kuvvetsizdi. Ve neticede sıfıra karşı yedi sayı ile Fenerbahçe faik bir vaziyette bu egzersizi nihayetlendirdi.


19 Nisan 1922 – Spor Alemi Dergisi

Beşiktaş 1 – 1 Fransız Takımı

16 Nisan Pazar günü Beşiktaş takımı ile Fransız Berriye Muhtelit Takımı arasında icra edilen müsabaka bir bire berabere nihayetlenmiştir. Beşiktaş takımı hasım kalesinde fazla gayret gösterdiği halde istifade edememişti. İlk sayıyı Fransızlar yaparak oyunun kendi lehlerine döndürdüğü zannettiler ise de biraz sonra Beşiktaş’tan Arif Bey’in güzel bir sayısı yine beraberliği iade eylemişti.

Galatasaray 4 – 0 Fransızlar Bahriye Takımı

16 Nisan Pazar günü Galatasaray ile Fransız Bahriye Takımı arasında icra edilen futbol maçında ilk partide Galatasaray kuvvetli muhacimi Fazıl Bey tarafından bir sayı yaptı. Diğer partide oyun Fransız müdafaası önünde tek kale mahiyeti alarak daimi şutlar ile hasım kalesi bir tufan altına sokuldu. Fakat yapılacak sayılar hakemin bitmez (ofsayd) velvelesi arasına karışıp gidiyordu. Gayretin fazlalığı uzaktan alınarak kaleye kadar girilmeye sebep oldu ve Galatasaray ikinci, üçüncü ve dördüncü sayıları da şu suretle pek maharetle yaptı.


3 Ocak 1923 – Spor Alemi Dergisi

Umum İngiliz Muhtelit Takımı – Fenerbahçe

Şüphe yok ki 7 Kanunisani Pazar günü bütün idmancıların heyecanla beklediği bir gündür. Her sene yıl başlarında Kadıköy çayırında icra edilen İngilizlerin umumi müsabakalarında ya İskoçlar ile Berriye muhtelit takımı veyahut Bahriye muhtelit takımı karşılaşıyordu. Fakat bu sene umum muhtelit takımıyla Türkleri çarpıştırmak istediklerinden bu hususta Fenerbahçe kulübüne bundan iki hafta evvel müracaat edilmiş ve bu müracaatları da kabul edilmişti. O günden itibaren İngilizler haftada iki gün olmak üzere muntazam egzersizlerini aynı saha üzerinde yapıyorlar. (Anatolia) namını alan bu takıma iki zabit nezaret etmektedir. Bu yapılan egzersizlere her kıta iyi oyuncuları ayırıyor. Şimdi takıma meşhur Essex timinden iki oyuncu ile İskoçlardan üç oyuncu, Derince’den gelen askerlerden iki oyuncu ithal edilmişse de diğerleri hakkında malumatımız yoktur. Takımı oyun itibariyle çok yüksek bulduk. Egzersizlerini seyreden Fenerbahçe takımı kaptanı Zeki Bey ile bu hususta görüştüğümüzde hasımlarının Prag’ın meşhur Sparta takımı kadar kuvvetli olduğunu söyledi. Mahaza Fenerbahçe de mühim bir kuvvettir. Ümit ederiz ki mağlup olsa da pek yüksek sayılar sahadan çıkmaz fakat biz her halde şimdiden kendilerine galibiyet temenni ediyoruz.


21 Haziran 1923 – Vatan Gazetesi

Spor

Tenis Maçları – Pazar Günkü Futbol Müsabakası – İngilizler, Fenerbahçe’yi davet ediyorlar.

Yarın öğleden sonra üçte Fenerbahçe kulübünün tenisçileriyle İngiliz tenisçileri arasında Harbiye mektebindeki “kort”ta on dört müsabaka icra edilecektir. Bu müsabakaların ilk altısı çift (dabl), diğer altısı tek (singl), diğer ikisi kadınlar arasında tek (singl) ve mütebaki ikisi de muhtelit (kadın ve erkek) olacaktır.

Kış bidayetine kadar İstanbul sporcularından pek çoğunun hassaten meşgul olacağı bu spor hakkında –şu münasebetle– biraz malumat verelim: Tenis, asgari iki ve azami dört kişi arasında asfalt, katı toprak ve ince kesilmiş çayır üstünde oynanılır. “Kort” tesmiye edilen tenis mahali 11×23 metre ebadında bir müstatildir. Oyun levazımı lastikten küçük toplarla “raket” namı verilen o topları atmaya mahsus olan ortasına çaprazvari gerilmiş kirişleri ve bir sapı hamil beyzi şekil çemberlerdir. Kort, çizgilerle sekize taksim edilir ve ortasına bir ağ gerilir.

Oyun kavaidine gelince: Tenisçilerden biri tarafından ortaya atılan topu düştüğü yerde iki defa zıplamaksızın iade etmek, harice çıkarmamak, ağa çarptırmamaktan ibarettir. Bu kavaid hilafında hareket eden taraf sayı kazanır. Bu veçhe ile kırk beş sayıdan fazla kazanan taraf bir oyun yapmış olur. Altı oyun bir partidir. İki partiyi üst üste veya üç partiden ikisini kazanan taraf maçta galip gelmiş demektir.

Cuma günkü müsabakalara rücu edelim: Fenerbahçeliler İstanbul’un en iyi Türk tenisçileridir. Geçen seneler zarfında gerek yerli, gerek ecnebi Hristiyan tenisçilerden pek çoğunu yenmişlerdir. Müsabakaların neticesini bilahare bildireceğiz.

***

Önümüzdeki Pazar günü Taksim stadyumunda Altınordu kulübü ile bir İngiliz takımı arasında bir futbol müsabakası icra edileceğini istihbar ettik. Neticesinden karilerimizi haberdar edeceğiz.

***

Turnuva müsabakalarına iştirak etmiş olan İngiliz takımlarından birinin kaptanı şampiyonluğu kazanacak olan takıma karşı bir muhtelit İngiliz takımı çıkararak şampiyonu yenmeye çalışacağını bildirmişti. Şampiyonluğu Fenerbahçe kazanmış olduğundan yakında bu muhtelit takımla mühim bir müsabaka icra edileceğini mevsuken istihbar ettik. Bu haber tahakkuk ettiği takdirde müsabakanın yevm-i icrasından karilerimize ayrıca malumat vereceğiz.


22 Haziran 1923 – Vakit Gazetesi

Altınordu – İngilizler

Altınordulular, İngiliz futbol takımları içinde en kuvvetli olarak tanıdığımız Topçu kıtaatı muhtelit takımı ile, vaki olan müracaat üzerine Haziran’ın 24’üncü Pazar günü Taksim Stadyumu’nda saat beşte bir futbol maçı kabul etmiştir.

İngiliz topçuları İstanbul’da maç yapan İngiliz takımlarının en kuvvetlisi olarak tanınmış ve gayet mahir oyuncularla şöhret kazanmış bir futbol ekibidir. Meşhur santrhaf ve forları da bu oyuna iştirak edecekleri cihetle Altınorduluların pek çetin bir ecnebi rakiple karşılaşacakları muhakkaktır. Altınordu takımı son zamanlarda for hatlarını Faik ve Hüsnü Beyler ile takviye ederek sağ cenahlarının kavi ve yırtıcı Emin Bey ile güzel bir tesanüd hasıl etmiş ve takım heyet-i umumiyesiyle daha sağlamlaşmıştır.

Mazaretletine binaen geçenki Altınordu müsabakasında bulunamayan Nedim, Refik ve Tevfik Beyler de takımlarında ahz-ı mevki edeceklerdir. Bu maçın mevsimin en hararetli müsabakası olacağı ve bilcümle futbol meraklılarını alakadar edeceği muhakkak görünüyor.


7 Temmuz 1923 – Tanin Gazetesi

Spor

Gençlerimiz Slavya maçına hazırlanıyor

İstanbul futbol heyetinden:

8 Temmuz Pazar günü İttihat spor meydanında, İstanbul futbol muhtelit takımının ilk ihzarî müsabakası yapılacaktır.

Antrenör: Ali Sami Bey
Hakem: Fuat Hüsnü Bey
Kaleci: Nedim
Müdafi: Şükrü, Cafer
Muavin: Nihat, İsmet, Feyzi
Muhacim: Sabih, Alaaddin, Zeki, Hüsnü, Bedri
İhtiyat: Ahmet Bey

Hasım taraf, kuvvetli bir İngiliz takımıdır. Oyun saat altıda başlayacaktır. Oyuncularımız (nazariyat talimi için) saat dörtte İttihat spor kulübünde isbat-ı vücut edeceklerdir.


8 Temmuz 1923 – Vatan Gazetesi

Spor

İstanbul Muhtelit Takımının Bugünkü Müsabakası

Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı İstanbul Mıntıkası Futbol Heyeti dünkü nüshamızda intişar eden bir tebliğname ile İstanbul muhtelit futbol takımını, bugün, İngilizlerin kuvvetli bir muhtelit takımıyla müsabaka icra etmek üzere Kadıköyü’ndeki İttihat Spor Meydanı’na davet etti.

“Roska” kulübünün İstanbul’a geleceği şayi olduğu esnada birkaç talim ve müsabaka yapan İstanbul muhtelit takımının aradan geçen üç ay zarfında tamamen atıl durduktan sonra böyle birdenbire egzersize davet olunması, takımı “Slavya” maçlarına hazırlamak arzusuna müstenid olmak lazımdı. Esasen tebliğnamenin serlevhası İstanbul futbol heyetinin bu endişesine tercüman olmaktadır.

Binaenaleyh “Slavya”ya karşı hazırlandığı anlaşılan İstanbul muhtelit takımının tarz-ı teşkili hakkında futbol heyetinin nazar-ı dikkatini celb etmek isteriz.

Davet olunan futbolistler meyanında kaleci Nedim Bey vazifesinin eridir. Yalnız son Altınordu müsabakasında mümaileyhin eli incinmişti. Eski selabetini iktisap etmemiş olan bir el ile kalecilik etmek evvela Nedim Bey’in sıhhati, saniyen muhtelit takımın menfaati namına iyi bir şey olmasa gerektir. Her ihtimale karşı mumaileyhe halef olmak üzere irae edilen Nüzhet Bey’e gelince: Bu zattan daha mahir bir kalecimiz daha vardır ki onun ismini namzetler meyanında görmemekle mütehayyiriz. Şekip Bey her halde tecrübe edilmek lazımdır.

Müdafi Cafer Bey hakkında bir diyeceğimiz yoktur. Fakat Şükrü Bey’in müdafi olmasını muvafık bulamadık. Zira mademki muhtelit takım Slavya’ya karşı ihzar edilmektedir, oyuncuların çok koşan ve hiç yorulmayan Slavya muhacimlerini tevkif edebilecek kadar seri ve çevik olması iktiza eder, hâlbuki Şükrü Bey’in sürati azdır. Bizce Şükrü Bey, Zeki ve Bedri Beylerin arasına, sol iç muhacim olarak takıma ithal edilmeli ve müdafi olarak da Hasan Kamil Bey alınmalı idi.

Muavinlerden Nihat ve İsmet Beyler diğerleriyle esasen kabil-i tebdil değillerdir. Lakin Feyzi Bey’e tercih edilecek birkaç futbolistimiz vardır. Mesela: İbrahim ve Sadi Beyler. Vakıa Feyzi Bey topa hâkimdir. Pas vermek hususunda oldukça melekesi vardır. Fakat Slavya’ya karşı ittihaz edeceğimiz tabiye mutlak tedafi olacağı için muavinler mümkün mertebe fazla koşanlardan ve vücutça kuvvetli olanlardan intihap edilmek muvafıktır. Bu sebeplere binaen biz Sadi ve İbrahim Beyleri namzetler meyanında görmek istedik.

Muhacim hattı (dediğimiz gibi) Şükrü Bey ilave olunduğu takdirde İstanbul’da teşkili mümkün olan “ideal” muhacim hattı olur.

Mamafih önümüzde fazla zaman olmadığı için bugün bittabi futbol heyetinin tertip ettiği takım sahaya çıkacaktır. Fakat Salı veya Çarşamba günü ikinci bir talim müsabakası daha tertip edilir ve müdafaaya Hasan Kamil Bey, muavinler hattına İbrahim veya Sadi Beylerden biri getirilir, muhacim hattına da Hasan Bey’in yerine Şükrü Bey geçirilirse, ümit ederiz ki, daha iyi bir netice hâsıl olur.


11 Temmuz 1923 – Vakit Gazetesi

Trabzon İdman Ocağı Şehrimizde Trabzon’da müteşekkil (Trabzon İdman Ocağı takımı) evvelki gün Gülcemal vapuruyla şehrimize muvasalat etmiş ve Futbol Federasyonu Reisi Ziya Bey tarafından istikbal edilerek şehrimizde misafir bulundukları müddetçe ikamet edecekleri Kabataş Sultanisi’ne gitmişlerdir. İstihbaratımıza nazaran mezkur takım Slavya maçlarından sonra şehrimiz kulüplerinden birkaçıyla müsabaka yapacaklardır.

F.


15 Teşrinisani 1923 – Spor Alemi

Fenerbahçe 3 – 0 Comos

Teşrinisani’nin dokuzuncu Cuma günü Fenerbahçe ile Comos İngiliz kruvazörü futbol takımı arasında, Taksim Stadyumu’nda bir futbol müsabakası yapılmış ve neticede sıfıra karşı üç golle Fenerbahçe galip gelmiştir. Comos takımı geçenlerde iki kulübümüzle maç yapan ekiplerden biraz daha kuvvetli idi. Fenerbahçe takımında bir iki noktada değişiklik vardı. Kamil Bey’in gelememesine binaen sol iç Ömer Bey müdafi mevkiine geçmiş, sol iç mevkiine de Muzaffer Bey getirilmiş idi. Açık vazifesini yine Nevzad Bey ifa ediyordu. Diğer oyuncular kendi yerlerini muhafaza etmekte idiler. Maça üç buçuğu beş geçe başlanmış ve haftaymlar otuz beş dakikalık yapılmıştır. Müsabaka daha canlı, daha temiz olabilirdi. İlk haftaymda Alaaddin Bey (şut) tabirine layık bir darbe ile ilk golü yaptı. İkinci haftaymda Muzaffer Bey ikinci, Cafer Bey “penaltı”dan üçüncü golü yaptılar. İngilizler birkaç fırsat kaçırdılar. Şekip Bey fevkalade vaziyetlerde iki gol kurtardı. İngilizlerden her iki müdafi ve merkez muhacim güzel oynadılar.