Etiket: Süleyman Tekil

  • Galatasaraylı Fenerliler

    Galatasaraylı Fenerliler

    Muvakkar Ekrem Talu, bir gün vapurda yolculuk ederken “Galatasaraylı Fenerliler kimlerdir?” sorusu ile karşılaşmış ve şu aşağıdaki yanıtı vermiş… Faydalı bir liste…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Galatasaraylı Fenerliler

    “Olacak iş mi bu?”

    Öyle demeyin. Anlatacağım…

    Kadıköy vapurunda bana kendini tanıtan bir sayın generalimiz şunu yazmaklığımı istedi:

    “Galatasaray’da okuyup da Fenerbahçe renklerine hizmet etmiş futbolcular kimlerdir?”

    Çok olmasa gerek… Şöyle hatırladıklarım veya yakından bildiklerimi söyleyeyim:

    Aydınoğlu Raşit, Suat Subay, yanılmıyorsam Dr. İsmet Uluğ, Karga Halim, sağ haf Cevat, Rıza Nemli, bek mühendis Ziya, santrfor Suat, Rebii Erkal, Süleyman Tekil, Cihat Arman (evet o müthiş kaleci de) ve sınıf arkadaşım Sayın Fahri İşbay…

    Hâlen Fenerbahçe’nin idealist ve çok temiz bir idarecisi olan İşbay müthiş bir solaçıktı Onu Galatasaraylı yapmak için çok uğraşmıştım. Sınıf takımımızda idi ama Fener’den ayrılmadı. Dördüncü takımdan birinci takıma hak ede ede, çalışması ve emeği ile yükseldi. Karakter sahibi, sporu ve cemiyetçiliği Avrupalı kafası ile düşünen ve Fenerbahçe için canını veren bir kimsedir.

    Spor idarecilik hayatımızda bu tip elemanlara hele şu günlerde ne kadar ihtiyaç var…

    Muvakkar Ekrem Talu

  • YKB Arşivinde Fenerbahçe

    YKB Arşivinde Fenerbahçe

    Ağırlığı Selahattin Giz fotoğraflarından oluşan YKB arşivinde Fenerbahçe fotoğrafları birbirinden müthiş sahneleri gün yüzüne çıkarıyor. Bu arşiv araştırması esnasında bizden yardımını esirgemeyen Ayhan Uçar ağabeyimize sonsuz teşekkür ediyor, kendisiyle beraber çalışan ve aynı derecede bize yardımı dokunan büyük Fenerbahçeli merhum Abdullah Gül ağabeyimizi de saygıyla anıyoruz.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Yapı Kredi Bankası Arşivinde Fenerbahçe

    Yapı Kredi Bankası arşivinde Kadıköy ve Fenerbahçe fotoğraflarından bir seçme
  • 90 Yıl Önce

    90 Yıl Önce

    Bugün İzmir’de Türkiye Kupası final maçına çıkacak olan Fenerbahçe, ilk Türkiye şampiyonluğunu, bundan 90 yıl önce yine İzmir’de kazanmıştı. 29 Ekim 1933 tarihinde oynanan ilk maç yarıda kalınca kura çekilmiş, maçın İzmir’de tekrar edilmesi karar altına alınmıştı.

    Fenerbahçe İzmir’de rakibini 8-0 gibi müthiş bir skorla yenince, maçtan önce kendine güvenen İzmirlileri resmeden Vakit gazetesi yazarı çok keyifli bir metin kaleme almış. Keyifli okumalar…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Maçın Komik Cephesi

    Fenerbahçe’nin İzmirspor’u 8-0 gibi mühim bir farkla yenerek Türkiye şampiyonluğunu kazandığı malumdur. Dünkü posta ile gelen İzmir gazeteleri bütün Türkiye’nin sporcuları arasında hararetle karşılanan bu maç hakkında muhtelif hükümler veriyorlar. Fener’in çok yüksek bir maç yaptığını, her taraflarının bir saat gibi işlediğini, bununla beraber final maçları dünyanın her tarafında sinir ve asabiyet oyunu olarak gözüktüğünü, mukavemet gösteren ve asabına hakim olanın neticeyi kazandığını işaret ederek neticeyi gol farkı ile ölçmenin doğru olamayacağını işaret etmektedirler.

    İzmir gazetelerinin umumiyetle tenkit ettikleri taraf İzmir kalesidir. Kalecinin ambale olduğunu ve takım kaptanının da kaleciyi çıkarmayarak bu vaziyette oyuna devam ettiği için idaresizlik göstermiş olduğunu söylüyorlar.

    Bu arada “Yeni Asır” refikimiz de “Dünkü Maçın Komik Cephesi” başlığı altında ve “Laedri” imzasıyla bir yazı okuduk. Çok dikkate değer bulduğumuz için kısmen alıyoruz:

    “Her iddialı maç, benim için Sorbon dersleri kadar enteresandır. Herkes maça, maçı seyretmek için gider. Ben ise maça gidenleri seyretmek için giderim. Amma diyeceksiniz ki sen orada ne görürsün?

    Fenerbahçe-İzmirspor maçı çok iddialı bir şekil aldığından, iddialı maç haleti ruhiyesi İzmir’de de geçeceği aşikardı.

    Hemen hazırlandım. Üç gün evvelinden beri her muhavereye kulak kabarttım. Gizli gizli notlar almaya başladım.

    Notlardan birer parça yazıyorum:

    Fener’i Ankara’da yenmiştik, çekemediler.

    Hakemler hep onlardan taraf…

    Sıfır üç… Sıfır beş muhakkak…

    Yerli hakem kabul etmeyiz. Mutlaka tamamen bitaraf, Avrupalı olacak.

    Hezimeti kahkahri olacak.

    Aşağı yukarı, bütün İzmir’de hep bu iddia, bu kanaat kökleşmişti.

    Maç günü not defterim cebimde mahsus iki saat evvel sahaya geldim. Her kalabalığın arasına sokulup konuşanlara kulak veriyor ve belli etmeksizin notlarımı alıyorum.

    Gözüm önündekileri, kulaklarım arkasında ve yanımdakileri tetkik ediyor, Fener, Fener, nerede kaldın ey Fener, İzmirliler cömerttir, vereceğimiz goller çoktur, avuca sığmaz, çuval lazım Fener!

    Biraz yan taraftan: Fener, Fener, senin mumun söndü Fener…

    Biraz ileride: Fener, Fener boynun neden bükük Fener? Darbe ağır mı geldi Fener?

    Fener, Fener, gözün neden yaşlı Fener? Canın mı sıkıldı zavallı Fener?

    Fikret, Fikret çalım yapayım deme, bacağın burkulur Fikret… Yavrum Zeki sana ne oldu, hani senin şutların Zeki? Burası İzmir’dir Zeki?

    Acıyorum şu Fener kalecisi olacak Hüsamettin’e. A birader düşün bir kere her tıkanacak golün günahı hep o zavallıya yüklenecek.

    Yaşa… Vur! Acıma…

    Bu sözler sarf olunurken sahada kimse vardı zannetmeyiniz. Bular meydanda fol yokken söyleniyordu. Düdük çaldı. Fenerliler arkasından İzmirliler çıktı. İzmirliler, daha gürbüz, daha iyi, beni de helecan sardı.

    Hücumlar mütekabil… Arkamdan:

    “Fener burada çalım geçmez, yaşa Çeko, Fikret kendine gel..”

    Bir an bir şeyler oldu. Fikret yaradana sığınarak bir şut çekti. İzmirspor kalesinde top görüldü. Fener’in birinci golü…

    Oyun kızıştı. Haydi Çeko, haydi İzmir, yaşa filan derken top Zeki’nin ayağına geldi. Bir şut daha. İkinci gol…

    Zarar yok, zarar yok yeneceğiz, gayret çocuklar, yılmayın…

    İkinci haftaym başladı. Eh, Fenerliler şimdi görürler. Yaşa Çeko, sür oğlum sür derken topu Fenerli muhacim İzmirlilerden kaptı, yıldırım süratiyle kaleye indi. Şut! Ah, ay, aay derken üçüncü gol!

    “Ulan ne oluyoruz, iş fenalaşıyor, Zeki’yi tutun be… Niyazi’yi marke edin be…”

    Tutuyorlar ama onlar topu Fikret’e veriyorlar, Fikret sürüyor…

    “Ulan tutun şu mikrobu… Tutun… Derken Fikret bir şut çekiyor ve top dördüncü defa kaleye giriyor.

    Arkamdan, yanımdan sesler:

    “Kaleci mi bu? Defedin şunu yahu… Derken İzmirli bir oyuncu topu Fenerlilerden kapıyor fakat biraz tereddüt ediyor.

    “Bekletme, bekletme” derken Fenerli kapıyor, sürüyor.

    Bir gol daha…

    “Ulan Fikret’e bak… Tavşan gibi, ateş gibi…”

    Oyun bitmesine 3 dakika var… Arkamdan sesler:

    “Yarabbi maçı İzmir’e kazandır!”

    Başımı arkama çevirdim gülüyorlar. Yani Allah bile istese üç dakikada 8 golü geri çevirmeye imkan kalmadığını anlatmak istiyorlardı…

    Önümde “Haydi gidelim canım, ben demedim mi? Fener’in karşısında İzmirspor’a adım atamaz. Ben demedim mi böyle kaleci ile maç olamaz?

    Düdük çaldı. Oyun bitti. İzmir 8 gol yedi. Bir gol yapamadı.

    Önüme baktım, yanıma baktım, arkama baktım. İzmirspor’da tenkit etmedikleri bir oyuncu bırakmayan bu adamlar, oyuna başlarken bu lafların tamamen aksini söyleyen adamların kendisiydi.

    47inci defa aynı dersi tekrar öğrenmiş oluyordum.

    Takdir ettiği zaman neyi takdir ettiğini bilmeyen, seçmeyen bir spor efkarı umumiyesine güvenenler, tenkit ettiği zaman neyi tenkit ettiğini bilmeyen aynı spor efkarı umumiyesi tarafından hep söyle terk edilirler.

    İzmirspor kalesine 8 gol girmesini hazmedemeyen bu adamların kendi mantık ve muhakeme kalelerine bir buçuk saat zarfında 80 tane (tezat) golü girdiğini düşünürlerse biraz mahcup olmaları lazım gelir.

    İzmirspor çok çalıştı; fakat Fener kahir bir galibiyet kazandı. Olabilir ya… Bunda kızacak bir şey yoktu.

    İzmirsporlu çocuklar, beni dinleyiniz. Siz İzmir’i Türk sporunda ikincilik gibi çok şanlı bir mevkie çıkarırken, dün sizleri haksız itham edenler bulundu. İşte spor efkarı umumiyesi her zaman budur. Ve spor, Fener’in önünde değil, yirmi dakikada kırk defa mantık değiştiren böyle “dönek” fikirliler önünde meyus olmamayı öğreten mümaresenin kendisidir”

    14 Kasım 1933 – Vakit

  • Lebip Elmas Arşivi

    Lebip Elmas Arşivi

    Lebip ağabeyin sevgili oğlu, kıymetli büyüğümüz Suavi Elmas’ın büyük teveccühüyle toplam 230 fotoğraftan oluşan muazzam bir koleksiyonu yayınlamanın mutluluğunu yaşıyoruz: Lebip Elmas Arşivi

    Dr. Rüştü Dağlaroğlu’nun 1987 tarihli “Fenerbahçe Spor Kulübü Tarihçesi” kitabında, 1933-1944 yılları arasında 218 maçta forma giyip 10 gol attığı tarihe kaydedilen Lebip ağabey, Fenerbahçe’nin 28 şampiyonluğunun 5 tanesinde pay sahibiydi:

    1935, 1937, 1940, 1943 ve 1944

    1933 yılında düzenlenen ve Fenerbahçe’nin ilk Türkiye şampiyonluğunu kazandığı sezonda ise forma giymemesine rağmen final maçı için İzmir’e giden kafiledeydi.

    Portreleri, ailesi ve dostları ile fotoğrafları, takım arkadaşlarıyla saha içi ve saha dışı resimleri derken eşsiz bir koleksiyona daha kavuşmanın heyecanını sizinle paylaşıyoruz.

    Fenerbahçe’nin şampiyonluklara en fazla iki sene uzak kaldığı yıllara ve başta Lebip Elmas olmak üzere bütün Fenerbahçe kahramanlarına saygıyla…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Not: “Fotoğraflarda kimler, neler, nereler var?” diye soracak olursanız… Cevabı şöyle verebiliriz:

    Ahmet Erol, Ali Muhiddin Hacı Bekir, Ali Rıza Tansı, Aydın Bakanoğlu, Basri Taşkavak, Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü, Bedii Yazıcı, Bülent Büyükyüksel, Cevat Sayit, Cihat Arman, Didi, Esat Kaner, Faruk Hızer, Fazıl Arzık, Fenerbahçe, Fenerbahçe Stadyumu, Fikret Arıcan, Fikret Kırcan, Füruzan Şansal, Hadi Tarlan, Halil Köksalan, Halit Deringör, Hayati Öney, Hüsamettin Böke, İbrahim İskeçe, İrfan Denever, Kasımpaşa, Kazım Bayülken, Kemal Onan, Lebip Elmas, Lütfi Boyer, Mehmet Reşat Nayır, Melih Kotanca, Moda Deniz Kulübü, Muammer Oraman, Muhtar Sencer, Murat Alyüz, Muzaffer Ateşçi, Muzaffer Çizer, Müzdat Yetkiner, Naci Bastoncu, Naim Şukal, Namık Erbay, Nazım Kayar, Necdet Dalay, Necdet Erdem, Niyazi Sel, Nuri Pekesen, Orhan Canpolat, Orhan Menemencioğlu, Oscar Hold, Osman Kavrakoğlu, Ömer Boncuk, Rasih Minkari, Razi Trak, Rebii Erkal, Recep Nurcan, Reşat Dermanver, Sadi Çoban, Safa Özyurt, Sedat Bayur, Semih Arıcan, Semih Bayülken, Suat Belgin, Suavi Elmas, Süleyman Tekil, Şaban Topkanlı, Şerafettin Doğan, Şeref Benibol, Şevket Demirtepe, Taci Ece, Taksim Stadyumu, Yaşar Alpaslan, Yaşar Yalçınpınar, Yorgo Angelidis, Zeki Rıza Sporel, Ziya Atamer


    Lebip Elmas Arşivi

  • Şampiyonluk Yüzüğü

    Şampiyonluk Yüzüğü

    1959 öncesi şampiyonluklar konusu, resmi makamlar nezdinde adeta rafa kalktı. Türkiye Futbol Federasyonu, arada sırada “Yakında açıklayacağız” diyor, fakat o yakın nasıl bir yakınsa, bir türlü vakti gelmiyor. Başvuran ve karşı çıkan kulüplerden de ses yok. Bununla beraber, biz konu hakkında araştırmalar yapmaya devam ediyoruz… Bu yazıda 28 şampiyonluğu kazanan 347 futbolcumuzun adı ilk kez bir arada listeleniyor. Yazımızın başlığı “Şampiyonluk Yüzüğü” oldu, çünkü bu zaferleri kazanan insanlara veya ailelerine birer zafer hatırası armağan etmenin, yaşayanlara sonsuz mutluluk vereceğini, vefat edenlerin ise ruhunu şâd edeceğini düşünüyoruz.

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    28 Şampiyonluk

    Fenerbahçe’nin 28 Türkiye Şampiyonluğu’nu sitemizde tek tek incelemiştik. Aşağıdaki listede okuyacağınız isimleri, kazanılan şampiyonluklara göre ayırdık.

    7 kere şampiyonluk kazanan 2,
    6 kere şampiyonluk kazanan 3,
    5 kere şampiyonluk kazanan 11,
    4 kere şampiyonluk kazanan 17,
    3 kere şampiyonluk kazanan 41,
    2 kere şampiyonluk kazanan 77,
    1 kere şampiyonluk kazanan 196 futbolcumuz var. Lafı fazla uzatmadan listemize geçelim…


    7 Şampiyonluk Kazananlar

    Esat Kaner

    Naci Bastoncu


    6 Şampiyonluk Kazananlar

    Cihat Arman

    Fikret Arıcan

    Fikret Kırcan


    5 Şampiyonluk Kazananlar

    Halit Deringör

    Lebip Elmas

    Melih Kotanca

    Murat Alyüz

    Müzdat Yetkiner

    Ömer Boncuk

    Selçuk Şahin

    Semih Şentürk

    Şeref Has

    Volkan Demirel

    Ziya Şengül


    4 Şampiyonluk Kazananlar

    Ali Rıza Tansı

    Alpaslan Eratlı

    Can Bartu

    Fazıl Arzık

    Hüseyin Yazıcı

    İbrahim İskeçe

    Lefter Küçükandonyadis

    Mehmet Reşat Nayır

    Ogün Altıparmak

    Osman Göktan

    Rüştü Reçber

    Selahattin Torkal

    Serkan Acar

    Şükrü Birand

    Yavuz Şimşek

    Yılmaz Şen

    Yüksel Gündüz


    3 Şampiyonluk Kazananlar

    Alex de Souza

    Ali Filibeli

    Atilla Altaş

    Birol Pekel

    Cem Pamiroğlu

    Cemil Turan

    Cevat Sayit

    Ercan Aktuna

    Ergun Öztuna

    Erol Keskin

    Fuat Saner

    Halil Köksalan

    Hazım Canıtez

    Hüsamettin Böke

    İsmail Kurt

    Kemal Aslan

    Marco Aurelio

    Mehmet Yozgatlı

    Mustafa Güven

    Muzaffer Çizer

    Müjdat Yetkiner

    Nedim Doğan

    Niyazi Gülseven

    Niyazi Sel

    Nuri Pekesen

    Onur Kayador

    Orhan Canpolat

    Önder Çakar

    Özcan Köksoy

    Özer Kanra

    Rebii Erkal

    Samim Var

    Sedat Karaoğlu

    Selim Soydan

    Serhat Akın

    Şaban Topkanlı

    Şevket Demirtepe

    Tuncay Şanlı

    Ümit Özat

    Yaşar Alpaslan

    Yorgo Angelidis


    2 Şampiyonluk Kazananlar

    Abdullah Çevrim

    Adil Eriç

    Adnan Tuncay

    Ahmet Erol

    Akgün Kaçmaz

    Ali Güneş

    Ali İhsan Okçuoğlu

    Arif Kocabıyık

    Avni Kalkavan

    Aydın Bakanoğlu

    Aydın Çelik

    Aydın Yelken

    Aykut Kocaman

    Basri Dirimlili

    Bekir İrtegün

    Bülent Büyükyüksel

    Caner Erkin

    Cristian Baroni

    Deniz Barış

    Diego Lugano

    Emin İlhan

    Emre Belözoğlu

    Ender Konca

    Engin Verel

    Erdoğan Arıca

    Ersoy Sandalcı

    Fabio Luciano

    Fatih Akyel

    Gökhan Gönül

    Halil Özyazıcı

    Hasan Özdemir

    Hayati Öney

    Ilie Datcu

    İsmail Alemdaroğlu

    İsmail Kartal

    Joseph Yobo

    Kemal Atakul

    Levent Engineri

    Mahmut Hanefi Erdoğdu

    Marcio Nobre

    Mehmet Topuz

    Mert Günok

    Murat Hacıoğlu

    Mustafa Kaplakaslan

    Muzaffer Ateşçi

    Naci Erdem

    Namık Erbay

    Necdet Çoruh

    Necdet Dalay

    Nedim Günar

    Numan Okumuş

    Numan Uzun

    Nurettin Yıldız

    Oğuz Çetin

    Olcan Adın

    Orhan Menemencioğlu

    Osman Arpacıoğlu

    Önder Mustafaoğlu

    Önder Turacı

    Özcan Arkoç

    Pierre Van Hooijdonk

    Rıfkı Pekşen

    Sabri Kiraz

    Selahattin Karasu

    Selçuk Yula

    Serkan Balcı

    Servet Çetin

    Süleyman Tekil

    Şenol Birol

    Şenol Çorlu

    Şeref Benibol

    Şükrü Ersoy

    Uche Okechukwu

    Yaşar Duran

    Yaşar Mumcuoğlu

    Yusuf Şimşek

    Zafer Göncüler


    1 Şampiyonluk Kazananlar

    Abdullah Ercan

    Abdullah Sakallı

    Abdülkerim Durmaz

    Ahmet Habiboğlu

    Ali Elgin

    Ali Nail Durmuş

    Alper Akıcı

    Alper Potuk

    Andre Santos

    Argun Nemli

    Aygün Taşkıran

    Bahri Kaya

    Bahtiyar Yorulmaz

    Basri Taşkavak

    Bedii Yazıcı

    Bilal Şar

    Birol Altın

    Bruno Alves

    Burhan Sargın

    Bülent Tanyeri

    Bülent Uygun

    Cahit Zeren

    Can Arat

    Celil Sağır

    Cemal Şıkak

    Cemal Uludağ

    Cemal Uzkes

    Colin Kazım Richards

    Coşkun Demirbakan

    Çetin Aktulgalı

    Dalian Atkinson

    Daniel Guiza

    Deivid de Souza

    Dirk Kuyt

    Durmuş Çolak

    Dusan Pesic

    Edu Dracena

    Egemen Korkmaz

    Elvir Baljic

    Elvir Boliç

    Emmanuel Emenike

    Emre Aşık

    Engin İpekoğlu

    Erdal Kocaçimen

    Erdi Demir

    Erdinç Sandalcı

    Ergin Parlar

    Erhan Albayrak

    Erhan Uyaroğlu

    Erol Bulut

    Eyüp Odabaşı

    Fabiano Lima

    Fabio Bilica

    Fahruddin Zeynelovic

    Faruk Hızer

    Feyyaz Uçar

    Fuat Güngör

    Füruzan Şansal

    Gökay İravul

    Gökhan Ünal

    Günaydın Özyurt

    Güngör Tekin

    Güray Erdener

    Hadi Tarlan

    Haim Revivo

    Hakan Bayraktar

    Hakan Tecimer

    Hakkı Pavli

    Halil İbrahim Kara

    Halil İbrahim Poçar

    Hasan Ali Kaldırım

    Hasan Vezir

    Hasan Yıldızeli

    Hilmi Ardağ

    Hilmi Atakul

    Hilmi Kiremitçi

    Hüseyin Çakıroğlu

    Ion Nunweiller

    Issiar Dia

    Ivailo Petkov

    İbrahim Aydın

    İbrahim Ejder

    İhsan Kavak

    İlhan Eker

    İlker Yağcıoğlu

    İlyas Tüfekçi

    İrfan Denever

    İsmail Güldüren

    İsmail Kurşun

    İsmet Saral

    Jes Högh

    John Moshoeu

    Kadri Aytaç

    Kamil Ekin

    Kamil Güvenal

    Kemalettin Şentürk

    Kennet Andersson

    Kerim Zengin

    Konur Alp Mutlu

    Lütfi Boyer

    Mahmut Aydın

    Mamadou Niang

    Mateja Kezman

    Mehmet Ali Has

    Mehmet Hacıoğlu

    Mehmet Topal

    Mert Meriç

    Michal Kadlec

    Milan Rapajic

    Miroslav Stoch

    Moussa Sow

    Muammer Oraman

    Muhammed Akarslan

    Muhammed İbrahimbegoviç

    Mustafa Arabacıbaşı

    Mustafa Doğan

    Mustafa Özer

    Naci Sarıtaş

    Naim Şukal

    Naki Kinezoğlu

    Nazım Kayar

    Necdet Erdem

    Nezihi Tosuncuk

    Nikola Lazetic

    Nikolas Anelka

    Niyazi Tamakan

    Nusret Özmengü

    Nüzhet

    Ogün Temizkanoğlu

    Oğuz Dağlaroğlu

    Okan Alkan

    Orhan Kapucu

    Osman Denizci

    Ömer Karabacak

    Özcan Kızıltan

    Özer Hurmacı

    Pierre Webo

    Radmilo Ivancevic

    Radomir Antic

    Rafet Atamer

    Rasih Minkari

    Raşit Karasu

    Raul Meireles

    Recep Biler

    Recep Nurcan

    Recep Ölmez

    Rıdvan Dilmen

    Robert Enke

    Sadi Çoban

    Safa Özyurt

    Saffet Akbaş

    Salih Uçan

    Samuel Holmen

    Samuel Johnson

    Sedat Bayur

    Selçuk Hergül

    Semih Arıcan

    Seracettin Kırklar

    Serdar Kesimal

    Serdar Kulbilge

    Serdar Şenkaya

    Sergiy Rebrov

    Serkan Özsoy

    Serkan Reçber

    Sertaç Olcayto

    Srebrenko Repçiç

    Stephen Appiah

    Stjepan Tomas

    Süleyman Köprülü

    Şenol Ustaömer

    Şevki Şenlen

    Tacettin Ergürsel

    Taci Ece

    Tarık Daşgün

    Tayfun Korkut

    Taygun Erdem

    Timuçin Çuğ

    Toni Schumacher

    Tuğrul Duru

    Tuna Güneysu

    Tuncay Becedek

    Turan Akra

    Turan Sofuoğlu

    Turgay Aksu

    Tümer Metin

    Uğur Boral

    Yakup Kordal

    Yaşar Yalçınpınar

    Yenal Kaçıra

    Yıldırım İper

    Zafer Dinçer

    Zeki Rıza Sporel

    Zeki Temizler

    Zihni Kanmaz

    Ziya Atamer

    Zoran Mirkoviç

  • 1959 Öncesi Şampiyonluklar Kimin Eseri?

    1959 Öncesi Şampiyonluklar Kimin Eseri?

    Fenerbahçe’nin 1959 öncesinde kazandığı 9 Türkiye şampiyonluğu var… 1933, 1935, 1937, 1940, 1943, 1944, 1945, 1946 ve 1950 yıllarında kazanılan bu zaferlerde forma giyen futbolcuları tanıyor muyuz? 1959 öncesi şampiyonluklar kimin eseri? Biliyor muyuz? Pek sayılmaz.

    İşte bu yazıda, o 9 kupanın kahramanlarını listeledik.

    Önce şampiyonluk sayısı, sonra da alfabetik olarak dizilen listede, Esat Kaner ile Naci Bastoncu, Fenerbahçe’nin en çok Türkiye şampiyonluğu kazanan isimleri olarak, tarihe geçtiler.

    En çok sahaya çıkan oyuncular yine bu iki isim olurken, onları Cihat Arman, Halit Deringör, Ömer Boncuk ve Murat Alyüz izledi.

    En golcü futbolcumuz ise, uzak ara, Melih Kotanca… Naci Bastoncu, Müzdat Yetkiner, Halit Deringör ve Fikret Arıcan ise bu alanda ilk beş sırayı alan diğer sporcular oldu.

    Tek şampiyonlukta, hatta tek maçta forma giyenler dahi bizim için çok kıymetli. Siz de göreceksiniz, ne muazzam isimler olduğunu! Bugün hiçbiri hayatta değil, fakat biz onların hatıralarını unutturmayacağız. Keyifli okumalar…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    FutbolcuŞampiyonlukMaçGol
    Esat Kaner713133
    Naci Bastoncu714784
    Cihat Arman61300
    Fikret Arıcan68735
    Fikret Kırcan68931
    Halit Deringör511438
    Lebip Elmas5750
    Melih Kotanca585128
    Murat Alyüz51063
    Müzdat Yetkiner58256
    Ömer Boncuk511211
    Ali Rıza Tansı47127
    Fazıl Arzık4380
    İbrahim İskeçe46230
    Mehmet Reşat Nayır4646
    Cevat Sayit3440
    Erol Keskin3569
    Halil Köksalan3566
    Hüsamettin Böke3480
    Muzaffer Çizer33123
    Niyazi Sel35221
    Nuri Pekesen390
    Orhan Canpolat384
    Rebii Erkal34112
    Samim Var34011
    Selahattin Torkal3574
    Şaban Topkanlı34017
    Şevket Demirtepe34611
    Yaşar Alpaslan3481
    Yorgo Angelidis3302
    Adnan Tuncay2155
    Ahmet Erol2519
    Aydın Bakanoğlu2331
    Bülent Büyükyüksel2118
    Halil Özyazıcı2305
    Hayati Öney2150
    Kemal Atakul290
    Muzaffer Ateşçi240
    Namık Erbay21518
    Necdet Dalay230
    Numan Uzun280
    Orhan Menemencioğlu2170
    Rıfkı Pekşen230
    Sabri Kiraz2210
    Süleyman Tekil221
    Şeref Benibol240
    Abdullah Sakallı110
    Ali Elgin110
    Argun Nemli151
    Basri Taşkavak12514
    Bedii Yazıcı160
    Cemal Şıkak110
    Cemal Uludağ110
    Cemal Uzkes1157
    Erdal Kocaçimen180
    Faruk Hızer1141
    Füruzan Şansal150
    Günaydın Özyurt110
    Hadi Tarlan140
    Hakkı Pavli110
    Hilmi Ardağ1250
    Hilmi Atakul121
    İrfan Denever120
    Kamil Ekin1286
    Konur Alp Mutlu110
    Lefter Küçükandonyadis12824
    Lütfi Boyer110
    Mehmet Ali Has1196
    Muammer Oraman170
    Naim Şukal110
    Naki Kinezoğlu121
    Nazım Kayar111
    Necdet Erdem140
    Nusret Özmengü190
    Nüzhet ???110
    Rafet Atamer120
    Rasih Minkari112
    Recep Nurcan110
    Sadi Çoban110
    Safa Özyurt110
    Sedat Bayur110
    Semih Arıcan120
    Süleyman Köprülü150
    Taci Ece110
    Turan Akra120
    Yaşar Yalçınpınar12211
    Zeki Rıza Sporel11717
    Zihni Kanmaz110
    Ziya Atamer130
    1959 Öncesi Şampiyonluklar Kimin Eseri?
  • Fenerbahçe’nin İkinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin İkinci Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 19 Ekim 1934 tarihinde başlayıp 15 Mart 1935’de biten İstanbul Ligi’ni 14 maçta 10 galibiyet, 2 beraberlik ve 2 mağlubiyetle şampiyon olarak tamamladı. Böylelikle Türkiye Futbol Şampiyonluğu maçlarına katılmaya hak kazanan Fenerbahçe, Balıkesir’de oynanan grup birinciliklerinden sonra İstanbul’da finalleri oynadı ve ilk şampiyonluğunda olduğu gibi, yine bir İzmir takımını, Altınordu’yu 3-1 yenerek Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu… Sezonun Fenerbahçe adına gol kralı ise bir değil, üç kişiydi. Sonraki yıllarda isminin başına “Büyük” lakabı gelecek olan Fikret Arıcan, Muzaffer Çizer ve Namık Erbay 13’er golle Fenerbahçe’nin en çok gol bulan oyuncuları oldular… Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin ikinci Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    İstanbul Ligi Maçları

    19.10.1934 / Fenerbahçe 9 – 0 Süleymaniye

    26.10.1934 / Fenerbahçe 10 – 2 Beykoz

    09.11.1934 / Fenerbahçe 4 – 2 İstanbulspor

    16.11.1934 / Fenerbahçe 1 – 2 Vefa

    30.11.1934 / Fenerbahçe 0 – 0 Galatasaray

    14.12.1934 / Fenerbahçe 1 – 0 Beşiktaş

    11.01.1935 / Fenerbahçe 4 – 2 Beşiktaş

    18.01.1935 / Fenerbahçe – Süleymaniye (Hükmen)

    25.01.1935 / Fenerbahçe 9 – 1 Beykoz

    08.02.1935 / Fenerbahçe 5 – 1 İstanbulspor

    15.02.1935 / Fenerbahçe 4 – 1 Vefa

    01.03.1935 / Fenerbahçe 0 – 4 Galatasaray

    08.03.1935 / Fenerbahçe 0 – 0 Galatasaray

    15.03.1935 / Fenerbahçe 1 – 0 Galatasaray


    Türkiye Futbol Birinciliği Maçları

    25.08.1935 / Fenerbahçe 8 – 0 Çanakkale Türkgücü

    29.08.1935 / Fenerbahçe 5 – 1 Balıkesir İdman Yurdu

    04.09.1935 / Fenerbahçe 9 – 0 Adana Torosspor

    08.09.1935 / Fenerbahçe 3 – 1 Altınordu


    En Çok Forma Giyenler

    17 Maç : Ali Rıza Tansı, Esat Kaner, Fikret Arıcan, Niyazi Sel, Yaşar Alpaslan

    16 Maç : Fazıl Arzık

    15 Maç : Şaban Topkanlı

    13 Maç : Muzaffer Çizer

    11 Maç : Hüsamettin Böke, Mehmet Reşat Nayır, Namık Erbay

    9 Maç : Cevat Sayit

    6 Maç : Bedii Yazıcı, Naci Bastoncu

    3 Maç : Lebip Elmas

    1 Maç : Süleyman Tekil


    En Çok Gol Atanlar

    13 Gol : Fikret Arıcan, Muzaffer Çizer, Namık Erbay

    8 Gol : Ali Rıza Tansı

    7 Gol : Naci Bastoncu, Niyazi Sel

    6 Gol : Şaban Topkanlı

    4 Gol : Esat Kaner

    1 Gol : Süleyman Tekil, Yaşar Alpaslan

    Fenerbahçe'nin İkinci Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin İkinci Türkiye Şampiyonluğu
  • Fenerbahçe’nin İlk Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe’nin İlk Türkiye Şampiyonluğu

    Fenerbahçe, 2 Aralık 1932 tarihinde başlayıp 16 Haziran 1933’de biten İstanbul Ligi’ni 12 maçta 10 galibiyet ve 2 beraberlikle şampiyon olarak tamamladı. Böylelikle Türkiye Futbol Şampiyonluğu maçlarına katılmaya hak kazanan Fenerbahçe, Bursa’da oynanan grup birinciliklerinden sonra Ankara’da finalleri oynadı ve (ilk maç yarıda kaldığı için) 10 Kasım’da İzmir Alsancak Stadı’nda İzmirspor’u 8-0 yenerek Türkiye Şampiyonluğu’nu kazanmış oldu. Fenerbahçe tarihinin en büyük golcüsü Zeki Rıza Sporel de kadrodaydı. Sezonu gol kralı olarak bitirdi… Huzurlarınızda Fenerbahçe’nin ilk Türkiye Şampiyonluğu ve emeği geçenler…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    İstanbul Ligi Maçları

    02.12.1932 / Fenerbahçe 5 – 1 Beykoz

    23.12.1932 / Fenerbahçe 2 – 1 Beşiktaş

    06.01.1933 / Fenerbahçe 4 – 0 Süleymaniye

    20.01.1933 / Fenerbahçe 4 – 1 Vefa

    03.02.1933 / Fenerbahçe 1 – 1 İstanbulspor

    10.02.1933 / Fenerbahçe 5 – 1 Galatasaray

    10.03.1933 / Fenerbahçe 2 – 1 Beykoz

    21.04.1933 / Fenerbahçe 3 – 1 Süleymaniye

    12.05.1933 / Fenerbahçe 2 – 1 Vefa

    19.05.1933 / Fenerbahçe 2 – 0 İstanbulspor

    02.06.1933 / Fenerbahçe 2 – 0 Galatasaray

    16.06.1933 / Fenerbahçe 0 – 0 Beşiktaş


    Türkiye Futbol Birinciliği Maçları

    20.10.1933 / Fenerbahçe 12 – 0 Adapazarı Gençlerbirliği

    22.10.1933 / Fenerbahçe – Bursa Sanatkaran Gücü (Hükmen)

    24.10.1933 / Fenerbahçe 4 – 1 Gençlerbirliği

    27.10. 1933 / Fenerbahçe 3 – 0 Trabzon İdman Ocağı

    29.10.1933 / Fenerbahçe 0 – 1 İzmirspor (Tatil Edildi)

    10.11.1933 / Fenerbahçe 8 – 0 İzmirspor


    En Çok Forma Giyenler

    17 Maç : Fikret Arıcan, Muzaffer Çizer, Niyazi Sel, Şaban Topkanlı, Zeki Rıza Sporel

    16 Maç : Cevat Sayit, Hüsamettin Böke

    15 Maç : Esat Kaner, Yaşar Alpaslan

    14 Maç : Mehmet Reşat Nayır

    9 Maç : Fazıl Arzık

    5 Maç : Füruzan Şansal

    4 Maç : Hadi Tarlan

    3 Maç : Ziya Atamer

    1 Maç : Lütfi Boyer, Sadi Çoban, Safa Özyurt, Süleyman Tekil, Yorgo Angelidis


    En Çok Gol Atanlar

    17 Gol : Zeki Rıza Sporel

    9 Gol : Fikret Arıcan, Muzaffer Çizer

    8 Gol : Niyazi Sel, Şaban Topkanlı

    6 Gol : Mehmet Reşat Nayır

    1 Gol : Esat Kaner


    Fenerbahçe'nin İlk Türkiye Şampiyonluğu
    Fenerbahçe’nin İlk Türkiye Şampiyonluğu Kadrosu
  • Tekil Kardeşler

    Tekil Kardeşler

    Bugün 2 Haziran… Kamuran Tekil’in ölüm yıldönümü… Bu vesileyle rahmetli Şemsi Sılkım’ın Yeniçağ gazetesinde Tekil kardeşler (Fahiman, Firüzan, Kamuran, Neriman, Süleyman) hakkında yazdığı yazıyı buraya almak istedik. Beş kardeşin bir arada fotoğrafını (şimdilik) bulamadığımız için Neriman Tekil, Kamuran Tekil ve Haluk San’ın beraber göründüğü bu fotoğraf karesini seçtik. Hepsi nur içinde yatsın. Keyifli okumalar…

    Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


    Bir Kız Bir de Erkek Çocuk Yeter

    Ünlü gazeteci ve spor adamı Firuzan Tekil dört erkek kardeş sahibiydi. Halbuki baba Nazmi ile ana Ayşe Makbule’nin daha nikâh masasına oturmadan önce birbirlerine fısıldadıkları arzuları şöyleydi:

    “- Allah’ın izniyle bir kız, bir de erkek çocuğumuz olsun, yeter!.”

    Hatta Ayşe Makbule’nin annesi de, 1914 Birinci Dünya Savaşı’nda kıtlık ve sıkıntıyı çok çektiği için kızının evliliği öncesi dini nikâh için hoca efendinin huzuruna gittiklerinde şu nasihatte bulunmayı ihmal etmemişti:

    “-Duanı yaparken, bir kız, bir de erkek çocuk dışında çocuk dileğinde bulunma!.”

    Genç evlilerin ilk çocuğu erkek olunca, karı-koca, tasarladıkları adı hatırlayınca, dini akidelere bağlılığı ile tanınan baba Nazmi,  yavrusunu kucağına Besmele ile alıp, kulağına seslenir:

    “-Benim oğlum tosun gibi maşallah, adı da Firuzan olsun!.”

    Safinaz ve Bir Rüya

    Firuzan, elbebek gülbebek büyütülür, akrabaları da elden ele, kucaktan kucağa dolaştırıp severken, sanki sözleşmişler gibi hepsi de; “Erkek Firuzan bir kız kardeş ister!…” demekten de kendilerini alamaz.

    Bu arada doğacak bebeğin adını bile ortaya atarlar:Safinaz… Anne de baba da, Safinaz isminden memnun olur… Ayşe Makbule Hanım, hamile kalınca, Baba Nazmi şöyle der:

    “-Rüyamda gördüm, galiba bu da erkek!..”

    Bunun üzerine eşi de kendisini doğrulayarak şöyle söyler:

    “- Vallahi haklısın, beni içerden hep tekmeliyor. Kız çocuğu sakin olur, bu debdebeli maşallah, topçu gibi ayak vuruyor!.”

    O dönemlerde bugünkü gibi tıbbi teknoloji ne gezer… Herkes ayrı yorumla, ebe hanımın eline düşünce, çocukların cinsi belli oluyor. Ve bu kez de erkek dünyaya gelince, anne-baba tahminlerinde yanılmamış adını da Safinaz yerine Süleyman olarak nüfusa yazdırmışlardı.

    İsmi de Hazır : Kâmuran

    Baba, kız evlat için ısrarlı, anne de öyle… İkisi birden kız adını biz koyalım, dediklerinde henüz ortada bir hareket yok ama ’Kâmuran’adı belleklere yerleşmiş ve Ayşe Makbule hanım da sıkı, fıkı dostlarına durumu açıklamış:

    “-Bu kez, beyimin de isteğine uyarak kız bekliyoruz . Adını da Kâmuran, koydum, yeter ki sağlıkla dünyaya gelsin.”

    Anne, baba başta olmak üzere tüm akrabalar için yanılgı, her zamanki gibi berdevam. Üçüncü çocuk da erkek olur ama adı daha çok kızlar için tercih edilen bir addır: Kâmuran.

    Akraba ve yakınları, komşuları ve hatta Nazmi Bey’in çalıştığı dairede bile bir bakıma parasına bahis oyunu haline gelir Ayşe Makbule Hanım’ın her hamileliği…

    Erkek Çocuk Koleksiyonu

    Baba inatçı, anne Ayşe Makbule Hanım da ısrarcı… Bu kez de hamile kalınca doğumda kız-erkek işi her tarafa yayılmış ama kız olma ihtimali daha kuvvetli ve yine bir isim bile bulunur:

    “-Bu kez Neriman dünyaya gözlerini açacak.”

    Heyhat!. Dördüncü çocuk da erkek olarak aileye katılınca, baba da kesin kararlı;

    “-Cenab-ı Hak bize kız evlat nasibini çok gördü.” sözünü büyük söylemiş ki, Ayşe Makbule hanım gene hamile kalır ve der ki:

    “-Rabbim bana acır… Bu kez adını ben koydum. Fahiman kızımı kucağıma alacağım inşallah…

    ”Ve ailenin beşinci çocuğu da erkek olarak dünyaya gelince, annenin sabrı taşıp şöyle söyler:

    “-Yeter artık!… Her anne erkek çocuk beklerken, ben koleksiyon yaptım.”

    Çoğu Fenerbahçeli Tekil Kardeşler

    Firuzan Tekil, Fener Mecmuası’nı çıkarınca, ben, Son Telgraf Gazetesi’nde, Muvakkar Ekrem Talu, Orhan Vedat Sevinçli ile tam sayfa spor yapıyordum. Firuzan iyi bir dostumdu. Fenerbahçe Kulübü Başkanı seçilinceye kadar ben şahsen destek verdim.

    Galatasaray taraftarı olmama rağmen, beni Fener Dergisi’ne Yazı Müdürü yaptığında, kendisi, kardeşi Kâmuran, Neriman, Cem Atabeyoğlu, Halit Kıvanç ve Cihat Arman da yazı ailesinde idiler.

    En küçük kardeşi Fahiman Tekil yüksek tahsilini yaparken onun da yazı yazmasını sağladım. Kendisiyle çok içten arkadaşlık yaparken, yukarıda anlattığım olayları ondan dinlemiştim.

    Süleyman Tekil ise, iyi bir forvet oyuncusu idi. Fenerbahçe ile ilişiğini kesip Galatasaray’a geçerek yıllarca takımda yer almıştı.

    Neriman Tekil atlet olarak sporuna devam ederken Yapı Kredi Bannkası Kuledibi, sonra Karaköy Şubesi Müdürlüğü’nü de yaparken haftada bir yazı yazıyordu.

    Kâmuran Tekil de atletizmde büyük isimdi ve Federasyon Başkanlığı’na da seçildi. O da spor yazarı olarak imzasını kabul ettirmişti.

    Firuzan Tekil, Demokrat Parti’den İstanbul Milletvekili seçildi, sonra da Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanlığı yaparken Fahiman Tekil, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi oldu. Profesörlüğe kadar yükseldi ama genç yaşta kısa süren bir hastalık sonunda vefat etti.

    Tekil Ailesi’nde en son Neriman Tekil kalmıştı, onu da 2006 yılında kaybettik. Hepsinin ruhları şad olsun.

    (Kaynak : Yeniçağ Gazetesi / Kız evlat arzusu Tekil Ailesini tam 5 erkek evlat sahibi yaptı – Şemsi SILKIM)