Menü Kapat

Canlı Yapraklar – XLIII

Canlı Yapraklar – XLIII

Fenerbahçe tarihinin hâmisi Dr. Rüştü Dağlaroğlu‘nun 1954-1955 yıllarında Akşam gazetesinde yayınlanan ve 1957 kitabının öncülü olan yazılarını kıymetli büyüğümüz Müzdat Dağlaroğlu‘nun müsaadesiyle sitemizde yayınlıyoruz. Huzurlarınızda “Canlı Yapraklar – XLIII” : 1914 yılından geliyor.

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


Spor Tarihimizden Canlı Yapraklar – XLIII

Birinci Dünya Savaşına tekaddüm eden yıllarda Osmanlı İmparatorluğunun merkezi İstanbul, muhtelif vesilelerle, birçok milletlerin harp gemileri tarafından ziyaret edilmiştir.

Futbolun memleketimizde ilk taammüm devrine rastlayan bu senelerde bu gemiler mürettebatıyla müteaddit futbol maçları yapıldı. İngilizlerin Barham, Neozeland, Infilexible ve Almanların da Göben ve Breslav zırhlı ve kruvazörleri, sırasıyla, bu gibi temaslara vesile olmuşlardır.

İngiliz donanmasından Infilexible dritnotu bir ziyaret maksadıyla 1914 Haziranında bir kaç gün için İstanbul limanında idi. Gariptir ki, 9 ay sonra, 18 Mart 1915 günü Boğazı zorlıyarak payitahta girmeğe teşebbüs ederken Çanakkale’de ağır surette yaralanan ve batmaktan zor kurtulan bu dritnot, dostane ziyareti esnasında enteresan bir futbol maçına imkân verdi.

Kadıköy’de kurulan Ramblez İngiliz kulübü, dritnot süvarisiyle bu maç için mutabık kaldıktan sonra, müsabakaya alaka celbi için muhitindeki Fenerbahçe ve Altınordu kulüplerine müracaat etmiş ve muhtelit bir takım teşkili teklifinde bulunmuştu.

Rusya seyahatinden henüz 3 gün önce dönmüş olan Fenerbahçe’den 7, Ramblez’den 3 ve Altınordu’dan da bir oyuncu alınmak suretiyle kurulan muhtelit takım 17 Haziran 1914 Salı günü Union Club sahasında yapılan bu maçı 1-0 kazanmıştır. İşte, yukarıdaki resim 2 takımı bu müsabakadan önce bir arada gösteriyor.

Resimde, İngiliz takımından yalnız 8 oyuncu hazırdır. Bunlar ayakta ve kalbleri üzerinde salip işareti bulunan beyaz fanilelilerdir. Yine ayaktakilerden yakaları beyaz 3 koyu fanileli Ramblez kulübüne mensup İngilizlerdir ki, resimde millettaşlarına karşı bir cemile maksadıyla veya milli duygularla Inflexible oyunculariyle beraber durmuşlardır.

Yerde oturan 8 genç ise, muhtelitin ayaktaki 3 Ramblezli hariç, Fenerbahçe ve Altınordulu 8 futbolcusudur.

Ramblezlilerden palabıyıklı zatı ilk futbol neslimizin bugün maalesef pek az kalmış mensupları çok iyi tanırlar. Bu zat meşhur Horace Armitage’dir. Türkiye’de futbolun kurucularından olan bu İngiliz, Fenerbahçe kurulurken Hasan ve Dalaklı Hüseyin’le beraber (Kadıköy) kulübünden ayrılıp Fenerbahçe’ye girmiş, bir kaç defa sağaçık oynadıktan sonra, tam lig arifesinde yine Hasan ve Hüseyin’le beraber Kadıköy’e dönmek azizliğini göstermişti. Armitage Kadıköy’den de ayrılıp Galatasaray’a girdi ve Galatasaray’ın ilk şampiyonluğu kazanmasında büyük rol oynadı. Nihayet Ramblez teessüs edince oraya geçti.

Bugün bizi daha fazla ilgilendirecekler şüphesiz ki yerde oturan 41 yıl öncelerin 8 delikanlısıdır.

Bunlardan sağ baştaki, yukarıda adı geçen meşhur Dalaklı Hüseyin’dir. Bir futbol takımının hemen her yerinde aynı muvaffakiyetle oynamak hususiyetini taşımış olan merhum dalaklı Hüseyin ilk futbol neslimizin en mâruf simalarındandı. O günkü muhtelit takımda Altınordulu tek futbolcu odur.

Dalaklı’nın yanında yine ilk futbol neslimizin meşhur solaçığı Fenerbahçeli Topuz Hikmet’in genç rakibi Süleymaniyeli Zeki olup o tarihlerde Fenerbahçe’de oynuyordu. 1913/14’te Süleymaniye kulübü lige girememiş, fakat oyuncuları formdan düşmemek için bir yıl müddetle muhtelif kulüplere dağılmışlardı.

İşte, solaçık Zeki’nin yanında meşhur kaleci Arslanyan’ı görüyorsunuz. Arslanyan Türk futbolunda plonjonu ilk tatbik eden fevkalade mahir bir kaleci idi. Hâlen Romanya’da olan Karnik Arslanyan, 1913’ten itibaren 7 sene Sarı-Lâcivert kaleyi korumuş, mütarekede Kadıköy’de Dork Ermeni kulübünü kurup hem reisliğini, hem de kaleciliğini yapmıştır. Arslanyan’ın Kadıköy’deki evinin 1918 yılı Kasımının 29uncu Cuma günü yanması eski Fenerbahçelilere acı bir günü hatırlatır. Filhakika; henüz 16 gün önce işgal olunmuş İstanbul’da Fenerbahçe, işgal kuvvetleriyle ikinci maçını o gün yapacaktı. Beş gün önceki ilk mütareke devri maçında Fransızları 3-1 yendikten sonra İngilizlerle de karşılaşacak Fenerbahçe, bu garip yangın hâdisesi üzerine ekseri oyuncuların Arslanyan’ın eşyalarını kurtarmakla meşgul olmaları yüzünden sahaya zayıf bir tertip ve noksan kadro ile çıkmış ve 2-1 yenilmişti. Fakat Fenerbahçe, kendisini böyle bir şart altında yenmiş hasmını, davet ettiği rövanş maçında 4-0 yendi. İngilizler, talip oldukları üçüncü maçta da 4-1 yenilmekten kurtulamadılar.

Arslanyan’ın yanında boğazı mendille bağlı Galip merhumu görüyorsunuz. Fenerbahçenin kaptanı ve devrinin bu meşhur müdafi oyuncusu hakkında fazla tafsilâtı lüzumsuz görürüz.

Galip merhumun yanında ufacık bir genç, sanki korkudan tir tir titrer ki, dudaklarını da ısırmakla meşgul. Sırtında Sarı lacivert fanila bulunan bu minimini yavrucuğun kendinden iki misli yaşlılar arasında ne aradığını soranlarınız çok olduğu gibi onun kim olduğunu merak edecekler de şüphesiz ki pek fazladır. Bu merak sahiplerini haklı görmemek gayri kabil. Sonra ve ayrıca, kim tahmin edebilir ki bu kara ve kuru çocukcağız o günkü maçın da kahramanı olsun. Muhtelitin, İngiliz dritnot takımına karşı galibiyet golü onun o, değnek gibi, incecik bacaklarından fırlayan,- hem de kurşun gibi, bir şutla İngiliz ağlarına mıhlanmış bulunsun. İşte 41 yıl öncenin bu kara kuru, zayıf nahif yavrusu Fenerbahçe üçüncü takımı futbolcularından Burhan’dır. Yâni, Fenerbahçe kulübünün mütareke senelerinde yeniden ihyasında rolü pek büyük olan kadim mensubu, sonraları hokey takımı kaptanı eski mebuslardan, meşhur muharrir ve hâlen (Türk Sesi) başmuharriri ve sahibi Burhan Belge’dir.

Burhan Belge’yi merhum Galip’le beraber, sağlı sollu himayelerine alanlardan soldaki Fenerbahçe ikinci takım santrhafı Haydar’dır. O yıl birinci takıma girecek Haydar iki sene sonra Altınordu’ya geçecektir.

Haydar’ın yanında Fenerbahçe ikinci takım muavinlerinden büyük Arslanyan’ı görüyorsunuz. Sağ mı ve nerede olduğu maalesef meçhulümüzdür.

Onun da yanında ve resmin en nihayetinde Arif yer almış. Kıymetli mühendis ve devrinin merhum Galip ile beraber aşılmaz Fenerbahçe defansını teşkil eden Arifin bu resimden 5 yıl sonra, maalesef şehitlik mertebesine yükseldiği malumdur.

(Gelecek resim ve yazı: Pek eski bir Fenerbahçe -Galatasaray maçına aittir. Bu münasebetle, bugüne kadar ki 144 Fenerbahçe – Galatasaray maçının en doğru listesi…)

Rüştü Dağlaroğlu – 15 Ocak 1955 – Akşam Gazetesi

Bir Cevap Yazın