Menü Kapat

Bir Sporcu Mertliği

Bir Sporcu Mertliği

1933 gazeteleri Fenerbahçe-Galatasaray kavgası ile dolu… Milliyet gazetesi yazarları en sert ifadelerle, Cumhuriyet’in Galatasaray taraftarlığını yaptığını iddia ederken (ve bunda haklı da gözükürken) Galatasaray kurucularından Abidin Daver o hengamede Fenerbahçe’nin bir centilmenliğini kaleme almış. Bir sporcu mertliği, yelken sporundaki arkadaşlıkları göz önüne sermesi açısından da kıymetli bir yazı… Keyifli okumalar…

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


Bir Sporcu Mertliği

Sporun faziletleri arasında bir takım manevi vaziyetler de sayarız. Spor; insana, nezahet, mertlik, civanmertlik, dürüstlük, tesanüt gibi meziyetler verir, deriz. Seneler geçtikçe ve görgülerim çoğaldıkça, ne yalan söyleyeyim, sporun (eski bir tabirle) fazileti terbiyetkarisine inanışım eksildi. Çünkü sporun bizdeki hedefi mutlaka yenmek ve kazanmak şeklini almaya başlamıştır. Kulüplerin dışında değil, içinde dolaşanların, spor işlerinin içyüzlerini bilenlerin, heyetlerde ve mıntıkalardaki münakaşalara şahit olanların malumudur ki doğru ve eğri her çareye başvurarak kazanmak hırsını sporun gayesi addedenler, gün geçtikçe çoğalmaktadır. İş bu şeklini alınca, tabiidir ki sporun manevi kıymeti sıfıra iner. Fertler ve kulüpler birbirleriyle er meydanında mertçe karşılaşan ve müsabaka bittikten sonra ister galip ister mağlup dost kalan insanlar ve zümreler olmaktan çıkar, birbirlerine düşman kesilirler.

Spor, bir memleket gençliği arasında rekabet yerine husumet doğuran bir hal alınca faydalı değil muzır olur. Onun içindir ki sporun nezahetini ve civanmertliğini kaybetmesi korkulacak, endişe edilecek bir şeydir. Bereket versin ki arasıra temiz sporcu mertliğine yaraşan bazı asil hareketlere şahit oluyoruz da bunlar karanlıklar içinde parlayan yıldızlar gibi yüzümüze gülüyor ve bedeni kudretle manevi kuvveti bir seviyede tutan yüksek ruhlu sporcuların gittikçe çoğalacağı ümidini veriyor.

Sporcuların yalnız kendi şubelerindeki muvaffakıyetlerini değil, böyle necip ve dürüst hareketlerini gördükçe onları da takdirle yazmalıyız ki gençlik sporu yalnız adale kuvvetinden ibaret bir nesne zannetmesin. Onun için duyduğum bu neviden bir sporcu asaletini memnuniyet ve takdirle yazıyorum.

Türkiye yelken birincilikleri İzmir’de yapıldı. Bu müsabakalarda Galatasaraylı Doktor Demir Turgut Bey birinci geldi; fakat hakem heyeti, dönerken kotrası şamandıraya dokundu diye Demir Turgut Bey’i diskalifiye etti, birinciliği ikinci gelen Şeref Bey’e verdi.

Doktor Demir Turgut Bey’in hakem kararına itirazı üzerine evvela birincilik kendisine verilmiş olan Şeref Bey, Demir Turgut Bey’in şamandıraya dokunduğunu görmediğini söyledi.

Sonra, Fenerbahçe namına müsabakaya iştira eden Selim Zeki ve İzzettin Cemil Beyler, üç dört metre mesafeden Turgut Bey’i takip ettikleri için onun şamandıraya dokunup dokunmadığını hakemlerden de daha iyi görecek bir mevkide bulunuyorlardı. Bu iki sporcu, hakem heyetinin diskalifiye kararı üzerine Demir Turgut Bey’e bir mektup yazarak kendisinin şamandıraya gayet yakın geçmekle beraber asla dokunmamış olduğunu gayet iyi gördüklerini ve icap ederse böylece şahadete hazır olduklarını söylemişler ve rakipleri olan Demir Turgut Bey’e uğradığı haksızlıktan dolayı teessürlerini bildirmişlerdir.

İşte sporcu rekabeti, kulüp rekabeti böyle civanmerdane olursa sporun ve rekabetin bir manası ve kıymeti olur, yoksa…

Temenni edelim ki Selim Zeki ve İzzettin Beylerin bu hareketi, bütün sporcu gençliğe numune olsun.

Abidin Daver | 15 Eylül 1933 – Milliyet (Bir Sporcu Mertliği)

Bir Cevap Yazın