Menü Kapat

Ne Güzel Bir Sayfa

Ne Güzel Bir Sayfa

“Tarihte Bugün” serimize 14 Mart 1930 tarihinde oynanan derbi maçı ile devam ediyoruz. Detayları Vakit gazetesinden keyifle okuyalım… Bu arada, şöyle bir gazeteye bakınca… Ne güzel bir sayfa, değil mi?

Fenerbahçe Tarihi Çalışma Organizasyonu


Fenerbahçe 3 – 1 Galatasaray

Galatasaray bozuk bir oyun oynamış ve maç umumiyetle Fener’in hakimiyeti altında geçmiştir.

Vefa ile Beşiktaş (3)’er sayile berabere kaldılar.

Dün, İstanbul futbolunun sayılı günlerinden biri idi. Çünkü Şilt maçları şehrimizin ön safı işgal eden kıymetli dört takımı: Galatasaray, Fenerbahçe, Vefa ve Beşiktaş’ı karşı karşıya getirdi. Hem de Galatasaray, Fenerle, Beşiktaş da Vefa ile karşılaşmak suretiyle…

Neticeyi hemen söyleyelim: Beşiktaş’la Vefa berabere kaldılar. Fenerbahçe 3-1 Galatasaray’ı yendi.

Fenerbahçe, Galatasaray’a karşı bu ikinci galebeyi kazanırken cidden güzel bir oyun oynamıştır. Fakat alınan neticenin değişmemesinde en esaslı amil Galatasaray’ın şuursuz bir müsabaka yapması olmuştur. İlk golü oyunun üçüncü dakikasında kendi kendine yapan takım bundan sonra hiçbir oyun sistemi takip etmeyerek gelişi güzel bir müsabaka yapmış ve karşısında oyunun bir saatini dokuz kişi ile oynayan Fener takımı üzerinde bir türlü müessir olamamıştır.

Maçların tafsilâtına gelince:

Bu dört takımın yaptığı şayanı dikkat müsabakalar (öğleden sonra hava da açtığı için) İstanbul’un hemen bütün futbol meraklılarını Stadyuma toplamıştı. Tribünleri ve sahanın etrafını lebalep dolduran seyirci adedini dört bin rakamile tespit etmek hakikate yakın bir tahmin olur.

İlk maçı Beşiktaş’la Vefa oynadı. Hakem Kemal Halim yan hakemleri Hasan ve Nevzat.

Takımlar şu tertiple oynadılar:

Vefa: Natık, Hayri, Ragıp, Saim, Emin, Refik, Sami, Muhteşem, Osman, Gazi, Seyfi Naci

Beşiktaş: Osman, Adnan, Kadri, Mahmut, Hüsnü, Tahir, M.Kemal, Feyzi, Nazım, Şükrü, Nuri

Müsabaka güzel bir başlangıçla çok ahenktar bir cereyana girdi. Ve böylece mütekabil hücum ve müdafaalarla pek zevkli bir hal aldı. Bu aralık Beşiktaş ilk golü yaptı, biraz sonra buna Vefa mukabele etti. Bu bir bire vaziyet karşısında sayı yapabilmek için sarf edilen gayret güzel oyunu bozdu. Yer tutmayan oyuncuların gelişi güzel vuruşları maçın zevkini kaçırdı. Beşiktaş bir fırsatı kovalayarak ikinci sayısını kaydetti. Birinci devre 2-1 Beşiktaş’ın lehine bitti.

İkinci devrede Vefanın muvaffakiyetli harekâtına şahit oluyoruz. Tevali eden akınlar kaleye her defasında bir sayı tehlikesiyle iniyor. Vefanın sol içi Seyfi bu hücumlardan birinde sağdan gelen bir pası sıkı bir şutla olduğu gibi kaleye atarak takımına beraberlik sayısını kazandırdı. Bundan sonra Vefa beş dakika kadar çok güzel bir oyun gösterdi. Buna Beşiktaş da mukabele edince ilk dakikalardaki muvaffakiyetli oyun yeniden canlandı.

Fakat birkaç dakika sonra Beşiktaş’ın hâkimiyetine şahit oluyoruz. Ve takımın genç oyuncusu Nâzım nefis bir vuruşla 3 üncü sayıyı yapıyor.

Oyunun bitmesine iki dakika kala Vefa sağaçığı güzel bir darbe ile topu kale direğine çarptırıp takımına üçüncü ve beraberlik sayısını kazandırdı. Oyun bu netice ile, yani beraberlikle bitti.

Galatasaray – Fenerbahçe maçı, malum olan gürültülü hava içinde oynandı. Takımlar sürekli alkışlar arasında sahaya çıktı. Hakem Futbol heyeti reisi Hamdi Emin Bey , yan hakemleri Saim Turgut ve Ragıp Beyler.

Takımlar şu tertiple sıralanmıştır:

Fenerbahçe: Rıza Nemlioğlu, Füruzan Şansal, Kadri Göktulga, Mehmet Reşat Nayır, Sadi Çoban, Cevat Seyit, Fikret Arıcan, Muzaffer Çizer, Zeki Rıza Sporel, Alaettin Baydar, Niyazi Sel

Galatasaray: Avni, Vasi, Burhan, Mithat, Nihat, Suphi, Rebii, Latif, Muslih, Kemal Şefik, Mehmet

Müsabaka on altıyı on bir geçe baş adı. İlk hücumu Galatasaray yaptı. Buna Fener mukabele etti ve top karşılıklı akın dalgaları içinde kaleden kaleye koşmaya baş adı.

Devrenin üçüncü dakikasında maçın ilk golü Galatasaray’a oluyor. Galatasaray müdafaası pek sıkışık bir vaziyette iken Suphi kaleciye pas veriyor. Kaleci yetişemiyor, top içeriye gidiyor…

Bu, Galatasaray hesabına fena bir başlangıçtır. Durup dururken kendi ayağile gol yemek…

Bundan sonra çok sıkı bir maç seyretmeye başladık. Top ortalarda hiç kalmadan bir kaleden diğer kalenin önüne geçiyor, her zıplayışında, her hareketinde sayı tehlikesi taşıyan bir hal var. Bir kalede bir şey yapamayınca öbürüne koşuyor.

Ve böylece 23 üncü dakikayı bulduk. Ama bu geçen dakikalar içinde Fenerbahçe vaziyete daima hâkimdir. En çok o hücum ediyor. Oyunun üzerinde daha fazla sarı – lacivertliler müessir…

İşte bir de gol kazanıyorlar: 23 üncü dakikada Muzaffer topu kapıyor, sürüyor, müdafileri geçiyor, sıkı bir şut. Kaleci boşuna yatmıştır. Top ağlara takıldı.

Fener bu suretle ikinci sayısını da kaydedince vaziyete büsbütün hâkim oldu. Beri tarafta Galatasaray her itibarla bozuktur. Ahenksiz oynuyor. Gayrı muntazam oynuyor. Bütün bunları bir tarafa bırakın. Düşüncesiz oynuyor.

Vaziyet tavazzuh etmiştir. Fener bu defa galibiyete lâyıktır. Fakat takımın bir saat gibi işleyişi bozuldu. Niyazi bir çarpışma neticesinde sakatlandı, Dışarı çıkarıldı. Takım on kişi kaldı.

İki dakika sonra, hakem, maçı durdurmasına rağmen oyuna devam eden Fikret’i de dışarı çıkardı. Bu suretle Fenerbahçe dokuz kişi kaldı. Oyunun bitmesine de daha bir saat olduğu için sarı – lacivertlilerin bu vaziyeti muhafaza edemeyecekleri hatıra gelirdi. Filhakika Galatasaray bunu düşünerek akıllıca oynasa idi netice çok değişebilirdi.

Hâlbuki iki dakika sonra Fenerbahçe üçüncü sayısını kaydediyor: Alâeddin topla beraber kaleye koşarken Burhan topa eliyle dokundu. Penaltı, Zekinin şutu ve gol; devre böylece bitti.

2 inci devreye başlanırken Fener bahçe 0 – 3 galip vaziyetindedir. Bunu düşünerek ve dokuz kişi ile oynadığını nazarı itibara alarak sıkı bir müdafaa sistemiyle topu taca savuran bir oyun oynamaya başladı. Bu suretle oyunun zevki kaçtı, Fenerbahçe dokuz kişi olmasına rağmen Galatasaray’a hâkimdi. İki muhacimle oynarken bile top kaleyi tehlikeli vaziyetlere sokabiliyordu. Çünkü sarı- kırmızılılar manevi kuvvetini gaip etmiş ve hiçbir oyun ve tabiye esası düşünmeyen bir takım manzarası arz ediyordu.

Fenerbahçe bu dokuz oyuncusile böyle topu taca atarak, yakışık almayan bir oyun oynayacağına tazyiki idamede devam etse idi oyundan daha fazla sayı ile çıkması pek mümkündü. Oyun bu zevksiz cereyan ile beş dakika kalıncaya kadar sayısız geçti. Bu sırada Galatasaray bir frikik atışı esnasında muhacim hattına geçen Nihandı gayretiyle yegâne sayısını yaptı ve oyun bu suretle 3- 1 Fenerin lehine bitti.

15 Mart 1930 – Vakit Gazetesi

Bir Cevap Yazın